23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 HABERLER 75 OCAK 1988 Askeri mahkemelerde yargılananlara verilen ceza üçte birden yarıya kadar arttırıld Sıkıyönetimde ek ceza' tartışması ğ Sıkıyönetim kalktıktan sonra yakalanan löbür sanık, DGM veya adliye ^ / mahkemelerinde yargılanacağı için, sadece yfsuçun TCK'daki karşılığı kadar hapse mahkum ediliyor. Mahkeme uygulamanın 'eşitlik itkesine' aykırı olduğuna karar verdi. mevcat yasalar degismeksuin farklı cezalara çarptınlmaa hukuk güvenliğine avkındır" dedi. Avukat Cinmen, anayasarun 10. maddesındekı "Devlel organlan ve idare makamlan butun işJemlerinde kanun onundc eşitlik Ukesine ujgun harekel elmefc zorundaduiar" hukmunu hatırlatarak 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası'nın 17/1. maddesinin anayasaya aykın olduğunu öne sürdu. Cinmen, bu maddenin bu gerekçelerle iptali için Anayasa Mahkemesi'ne goturiılmesine karar verilmesini istedi. lisi'nin çıkarmış olduğu yasaların ve yasa gücundeki kararnamelerin iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurulmasım fiılen engelliyor. 1402 sayılı yasanın 17/1. maddesi 19.9.1980 tarihinde kabul edildi. Son değişiklıklerle 6 Aralık I983'te yasalaştığı için bu madde kapsamına ginyor. Bu yasa uyarınca 19.9.198O*den sonra sıkıyönetimı ügilendıren suçlar işleyen ler bu yasa hükmönce yargılandılar. Nitekim 1. Ordu Komutanhğı Sıkıyönetim 2. Nolu Askeri Mahkemesi'ne yapılan ıptal ısteğini içeren başvuru üzerıne 1985/102 sayılı dosyada 30.10.1987'de karar alan mahkeme heyeti, 17/1'in, "Ceza adaleti açısindan esitsizlik yaratacak ise de" amınlmasını" hukmettığı için, sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanıp mahkum olan sanıklar, aynı suçu işleyen, ama devlet guvenlik veya adliye mahkemelerinde yargılanan sanıklardan daha fazla ceza aldılar. Anayasa Mahkemesi'ne göturulemeyeceğini bildirdi. Ayııı mahkemenin bir başka heyeti de 1986/134 sayılı dosyada 4.11.1987 gunu verdığı kararda, "17/1. maddenin uygulanması anayasanın 10. maddesinde yer alan yasa onünde eşitlik Ukesine aykın bulundugu bir gerçek ise de" dendi. Bu heyet de kararında aynı geçici 15. madde uyarınca iptal istegini Anayasa Mahkemesi'ne götüremedi. 6 ğ Aynı suçu işleyen iki sanıktan biri isıkıyönetim mahkemelerinde yargılamp ^İTürk Ceza Yasası'na göre alacağı cezaya yfek olarak Sıkıyönetim Yasası'nın 17/1. maddesi uyarınca bu sürenin üçte birinden yansına kadar ek bir cezaya çarptırıldılar. NECDET POĞAN fMGK döneminde çıkan 'ek ceza' hükmeden yasa maddesi için, anayasanın Jgeçici 15. maddesi uyarınca anayasaya aykırıhk iddiası öne sürülemiyor. 1. Ordu 2 nolu Askeri Mahkemesi aynı gerekçeyle konuyu Anayasa Mahkemesi'ne götürmedi. mamına yakın bir bölümü, yalnızca işledikleri hükmolunan suçun TCK'da karşılığı olan cezayı degil, sırf sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanmalan nedeniyle ek bir sureyi cezaevinde geçiriyor. Bir başka deyisle onbinlerce insan halen anayasaya aylunlıgı mahkeme karanyla belirtilen bir yasa uyannca çezaevlerinde tutuluyor, lululacak" dedi. Konunun Meclıs gundemme getirilmesi gerektiğini belirten Avukat Cinmen, "1402 sayılı yasadaki bu maddenin bir kanunla kaldınlması af olmayacak, belki binlerce kişinin anavasaya aykın olarak çezaevlerinde Italmasına son verecektir" göruşunu savundu. Adile Naşit Kültür Merkezi htanbul Haber Servisi Bakırköy Belediyesı larafından Adile Nasit adı verilen kültür merkezi ditn akşam hizmete girdi. Eski İncirli Sineması 'nın düzenlenmesi ile oluşturulan, Kültür Merkezi, htanbul Devlet Tiyatrosu 'nun sahnelediği Michel Tremplay'm "Dört Kızkardeş" adlı oyunun galasıyla açıldı. Törende yazar ve düşün adamı Melih Ceydet Anday'a da tsmet Kuntay ödulü verildı. Bakırköy Belediye Başkam Naci Ekşi ise bu kültür hizmeti ile yetinilmeyeceğini belirterek "Ataköy'de 2 milyara mal olacak bir kültür merkezi yapacağız" dedi. 12 Eylul sonraslnda sıkıyönetim mahkemelerinde yargılanıp hukum giyen samklann, 1402 sayılı Sıkıvönetim Yasası'nın 17/1. maddesi nedeniyle, hükmolunan suçun Turk Ceza Yasası'nda karşılığı olan cezaya değil, sırf bu mahkemelerde yargılandıkları için ek bir ceza süresine daha çarptırıldıklan belirtiliyor. Sıkıyonetim mahkemeleri dışındaki mahkemelerde >argılanan sanıklara, suçian sabıl göruiurse TCK'daki karşılığı olan sure kadar ceza veriliyor. 1402 sayıh yasanın 17/1. maddesi "TCK'ya göre saptanan cezaiarın üçte birden yarıya kadar Anayasaya aykırılık iddiası Soz konusu sıkıyönetim yasasının anayasaya aykırı olduğu iddiası, I. Ordu Komutankğ] Sıkıyönetim 2 Nolu Askeri Mahkernesi'nde görülen davalarda dile getirildi. Avukat Ergin Cinroen mahkemeye verdiğı dilekçelerinde, "Hukuk devleti vatandaşa hukuk guvenligi saglayan de>let demektir. Vargılamanın degişik zanaslarda yapılmasıyla insanlann Ne olacak? Avukat Ergin Cinmen, 12 Eylul 1980'den sonra gözaltına ahnan 250 bin kişiden 53 bininin çok kötu koşullar altındakı çezaevlerinde ceza surelerinin bıtmesinı beklediklerini soyleyerek, "Bu onbinlerce insanın ta Mehmet Yazarhn İstanbul tııru htanbul Haber Servisi Devlet Bakanı Mehmet Yazar, dün de İstanbul'dakıtemasları/ıı sUrdürdü. Yazar, Marmara ve htanbul üniversitelerının basın yaym bölümlerine bir ziyaret yaptı. Yazar, daha sonra sırasıyla Basın Yaym Genel Müdürlüğu, Basın tlan Kurumu, Milli Gazete, Anadolu Ajansı ve Türk Basın Birliği'ni ziyaret ederek yetkililerden bılgi aldı. Geçici 15. madde Halen yururlukte olan 1982 Anayasası'nın geçici 15. maddesi, Milli Guvenlik Konseyı ve Danışma Mec Bostancı Karaköy deniz otobüsü İstanbul Haber Servisi Deniz otobüslerinın KaraköyBostancı seferleri dün basladı. Daha önce hizmete giren BostancıKabataş ve BostancıBakırköy seferlerinden sonra 3. hattı dün açılan deniz otobuslerinin, KabataşBüyükada seferleri temmuz ayında başlayacak. Karaköy deniz otobüsü ıskelesi, Karakoy Şehır Hatları vapur iskelesi ile yolcu salonu arasındaki rıhtıma monte edildi. Tüm hallarda bilet ücretleri bin lira olarak belirlendi. 1İKKO3 sanıklarından 'alay baskını' açıklaması tstanbul Haber Servisi İstanbul Askeri Mahkemesı'nde görülen TlKKO3 davaana savunmalarla devam edildi. TtKKO3 davasında idamı istenen Zeynd Karaban, Erhan İn*l, Memik Horoz, tsmet Çolak, Ramazan Öktülmüş, Haseyin \aman, \nz Demiıd, Vdi Balaban. Alaattin Çciik ve Göksal Köksal YıkJınm adlı sanıklar ortak savunmalannda, 12 Eylül uygulamalarım elestirdiler. "Faşist bir devlet tarafından suçlanmak bizim için şereftir" diyen sanıklar, "Faşizmfai ve emperyafizmin devrüerrk halk iktManmn kurulması için devrimci şiddelc başvunnanm kacınılmaı oldHguna" söylediler. 12 Eylül yönetımınin devrimcilere karşı sOrekli propaganda yaparak halkı sindirdiği gönjşünü savunan sanıklar, "O dönemde yakalanan bazı zayıf kişilikli devrimciler zoria letevizyona pkarblarak pismanhkJan dile getirildi, bunlann agızlanndan devrİBKilere tesh'm olma çagnlan yapUdı" dedıler. tşçilerin tum haklarının ellerinden alındığını, 12 Eylül rejimiyle "dikensiz gül bahçesi" yaratılmak istendiğini savunan sanıklar, sendikalann kapatıldığını, tek tip sendika yaratmak düşuncesiyle de Türklş'in serbest bırakılarak yöneticilerinin hükümette görevlendirildiğini anlattılar. Halkın bilinçlenmesinin önlenmesi amacıyla sbrekli olarak 12 Eylül öncesinın kotulenerek "12 Eylül önccsine donmeyin" çağnsının yapıldığını vurgulayan sanıklar şöyle dediler: "24 Ocak kararlannın uygulanabilmesi için kapitalist guçlerle isbirligj >apan 12 Eylul yoneticileri, ber turiu oniemi aldılar. Basbakan Turgal Ozal da '12 Eylul oimasa bu eko•omik modeli u>^ulayamazdık' diyerek bu gerçegi due getirdi. Ekonomik önlemlerin yanında halka torer korkusu salınarak Kemalist ideoloji adı albnda halk sindirilmiştir. Milyonlarca kitap Hiüervari bir yontemle yaktlarak. topbttuilarak, kulturel alanda da baskı ve cezarla korku yayılnus ve faşizm yaygınlastırılınak islenmiştir. Butun bu baskılarla emperyalist sistemi, ekonomisi kurtanlmak istenmiştir." Bu arada sanıklar, gecen hafta Kandıra'da 197. Piyade Alayı'nın basılarak silah alınması ve tstanbul'da bir polisin öldürulmesiyle ilgili olarak açıklama yapacaklarını belirttiler. Yazılı açıklamayı okumak isteyen TlKKO3 davasırun sanıklan, duruşma yargıcı askeri hâkim Münif Emre tarafından engellendi Munif Emre, "Bnrada açıklama yapamazsınız. Okuy^mazsınız. Verin, biz bir bakalım" diyerek açıklamanın okunmasına izin vermedi. Sanıklar açıklamayı basın mensuplarına vermek istediklerinde de yargıç tarafından engellendiler. Barış Davası kararına temyiz İSTANBUL (AA) Barış Demeği Davası'nın geçen yıl nisan ayında sonuçlanan 23 sanıkla ilgili kararı, 1. Ordu Komutanı ve Sıkıyönetim Askeri Savcısı tarafından temyiz edildi. Toplam 71 sanıklı Barış Derneğı Davası'nın gerekçeli kararının yazılmasından sonra, 1. Ordu Komutanı Orgeneral Dogan Güreş ile Sıkıyönetim Asken Savcısı Bınbası tsmail Yoriik tarafından temyu başvurulan yapıldı. Kapatılan Barış Derneği'nin Genel Başkam Mahnut Serafelle Dikerdem ve Reha l$van ile Erdaf AUbek, Aykut Göker, Haluk tygur Tosun, Aybars L/ngan, Melin Özeit, Niyazi Dalyancı, Ali Sinnea. Ergun EJgin, Orhan Taytan. Huseyin Nazun Hacıbasıoğlu, İNedim Tarhan, Melih Tnmer, Erol Saraçoglu. Muşur Kaya Canpoiat, Metin Tuzun ve Ataman Tangor'un haklanndaki karann bozulması, 1. Ordu Komutanı ve Askeri Savcı tarafından ayrı ayn ıstendi. Emekli Buyükelçı Mahmut Şerafettin Dikerdem ile öğretmen Cumhuriyet Reha tsvan haklanndaki temyiz istemi, samklann TCK'nın 1415. maddesi uyarınca cezalandırılmaları nedeniyle yapıldı Temyiz yazısında 5'er yıl hapis cezasına çarptınlan samklann, TCK'nın 1411. maddesi uyannca 815 yıl hapisle cezalandırılmaları gerektiğı görüşu yer aldı. Genel seçimlerde ANAP'tan milletvekili seçilen Nurettin Yılmaz ile ilgili karar da, hakkında yargılama s o nucu yalruz 1630 Sayılı Dernekler Yasası'na aynhktan 6 ay hapis cezası verildiği gerekçesiyle temyiz edildi. Suçlamalar zaman asımına uğradığı gerekçesiyle haklannda ceza venlmeyen Ali Sirmen, Ergus Elgin, Melih Tumer. Muşur Kaya Canpolal, Metin Tuzun, Mehmet Ali Pestilci, Ertugrul Gunay \e Erkan Oyal ile be•aat eden Haluk Uygur Tosun. Gencay Saylan ile Aybars Ungan'la ilgili kararların da bozulması istendi. Yargılama sonucu sadece TCK'nın 143. maddesıne dayanılarak cezalandırıldıkları için haklanndaki karar temyiz edilen ötekı sanıklar da Erdal Atabek, Hanın Avkut Göker, Metin Özek, Orhan Tavlan, Hüseyin Nazım Haabaşoglu, Nedim Tarhan, Erol Saraçoglu ve Ataman Tangör. Bu arada, Mahmut Şerafettın Üikerdem, Banş Derneğı Davası'nın sonuçlandığı tarihten ıtibaren bir hafta içinde derneğı kapatma kararını temyiz ettiğıni hatırlattı. Bursa'da depretn İstanbul Haber Servisi Bursa'da dün saat 20.36 sıralannda haftf şiddette bir deprem oldu. Depremde can ve mal kaybı olmadı. Kandüli Rasathanesi yetkilileri depremin Richter ölçeğine göre 3.7 şiddetinde olduğunu bildirdiler. Merkezi Bursa'ya yakın bir bölgede saptanan sarsmtı tstanbul'da da hissedildi. Bakan, Fak Fuk Fori'u savundu ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Devlet Bakanı Cemil Çiçek, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanısmayt Teşvik Fonu'nun "Siyasi maksat için kullanılmasımn mümkün olmadığını" söyledi. Çiçek, dün yaptığı basın toplantısında, fonun kuruluşundan 31 Aralık 1986 tarihine kadar 88 milyar, 31 Aralık 1987 tarihine kadar da 140 milyar toplandığını açıkladı. Sendika başkamna geçici ihraç ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türklş Merkez Disiplin Kurulu. konfederasyon aleyhinde suç işlediği gerekçesiyle KoopIş Sendikası Genel Başkam Ahmet Balaman'ı bir yıl süreyle, Koopts Sendikası'nı da 2 ay süreyle Türklş'ten geçici ihraç etti. çöplerı boşaltmasındap sonra bir anda kuçücük eller çöplen kanştırmaya başlar Yaşları kuçuk olmasına karşın elleri ustalaşmıştır, kısa sürede taranır çöpler ve arastnöan safilabilecek kağıt ve cam parçaları seçılır Sonra bir kenara çekjlır ve yeni bir arabanın gelmestnı bekierter Bu görüntü, akşamın yenni geceye bıraktığı saaöere kadar sürer gıder Kent merkezınde her gün yınelenır bu sahneler llkokula başlama yaşını çoktan geçmış bu çocuklann bırçoğu öğretmen, okul/üzu görmemıştır "Neden" diye sorulursa. mutlaka "parasızlık" yanıtı alınacaktır Babatarının yıllarca önce Çukurova'ya göçerken ıçlenndekı urnutiarını çöplere taşımıştır çocuklar Her yeni çöp arabasına yeni bir umutla bakar çocuklar Kuçucuk elleri ile "Bir kap fazla yemek" ıçın kanştınrlar çöpleri (Fotojjraf: Mehmet Aka) ^ ' Çocukiar ve kuçucuk bir umudun llinilt lannın yolunu guzter ıçın yenıve meyve halının çöplen başlangıcıdır Adana'nınevKocavezır mahallesinde Kuçucuk bedenter çöp arabaSebze Kocavear'dekı birçok için "bir kap fazla sıcak yemek" demektir Arabanın Her â a(T1 Günaydın gazetesindeyayımlanan "plajfotoğrvfı"nda "suç" bulunamadı 'Muzır'da bir beraat daha Günaydın gazetesi sahibi ile yazı işleri müdürü İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesı'nde yargıç önüne çıktılar. Mahkeme, yayımlanan fotoğrafları, "plajlarda çokça görülebilen, gelişen toplum şartları ve sosyal yapı iübanyla yadırganmaz seviyede" kabul ederek sanıklar hakkında beraat kararı verdi. tstanbul Haber Servisi tstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi'nde gorulen muzır davalannda yargılanan Günaydın gazetesi sahibi Hatdun Simavi ile Sorumlu Yazı işleri Mudurii Inan GöksH, haklannda açıla/ı bir davada beraat ettiler. Gazetenin 2.5.1986 tarihli sayısında yer alan "Bol bol sojŞuk duş alıyorum. Aşk aramaya geldim" başlıklı haber ve fotoğraflarla muzır yayın yaptıkları iddıasıyla yargıç önüne çıkan Simavi ve Göksel hakkındakı kararını açıklayan mahkeme başkanı, muzırhğı ılen surülen fotoğraf görümusünun, "Pbjarda, tabJ köylerinde ve « H havuzlannda çokça görülebilen, gelişen toplum şartlan ve sosyal yapı itibanyla yadırganmaz seviyede kabnl edilen goruntulerdcn olduğuna" söyledi. Mahkemenin samklann bu gerekçeyle beraat ierine karar verdiğini açıkladı. Tan gazetesinin 21.8.1986 günkü sayısmda yer alan "Cimri herifler, bana çiçek yerine çek gonderseler ya" baslıklı haber ve Seda Sayan'ın fotoğrafı nedeniyle açılan muzırlık davası da aynı mahkemede görüldü. Mahkeme, savanın esas hakkındaki görilşünü bildirmesi için ertelendi. Marmara Basın Yaytrfda yvmek boykotu İstanbul Haber Servisi tTÜ ve Cağaloğlu'nda basın bildirisi okumak isterken gb'zaltına ahnan oğrenci arkadaşlanna ve okul demek yöneticilerine karşı uygulanan baskıları protesto eden Marmara Üniversitesi Basın Yaym Yüksek Okulu oğrencileri dun yemek boykotu yaptı. Yemekleri yemeyerek boykota katılan öğrenciler "Basktlara, gözahılara son" diye slogan atarak dağıldılar. Limon Özal davası Limon dergisı Sorumlu Ya>in Muduru Mehmet Tuncay Akgun, dergınin 74. sayısında yayımlanan Başbakan Turgut Özal ve eşı Semra Özal'a yaym yoluyla hakaret ettıği savıyla yargıç önüne çıktı. Akgün'ün 1.5 yıla kadar hapisle cezalandınlması istenen davada Prof. Kayihan İçel'in düzenlediği bilirkişi ıncelemesinde suç iddiası için, "Sırf okuyucuyn giildunnek amacını taşı>an mizah turü yayın olduğu, hakaret unsunınun bulunmadıgı" bıldırılmişti. Bu rapora karşı açılan davada ıkıncı kez Prof. Snlhi Ddnmezer bilirkişi raporu hazırladı. İstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesı'nde görülen bu davanın dünku oturumunda ikinci bilirkişi raporunun Semra özal'la olan bölümünu kabul etmeyen Mehmet Tuncay Akgün, "Amaçlanrun Semra Özal'ı kuçiik duşurmek degil. kurban kesemeyecek faJJrlerin larugıııı duyurmak" jlduğunu soyledı. Mahkeme Savcısı Akören Kandur da Akgün'ün, Turgut özal'a hakaret ıddiasından beraatine, Semra özal'a hakaret suçunun oluştuğu gerekçesiyle cezalandınlmasına karar verilmesini istedi. Ouruşma, savunma için ileri bir tarihe bırakıldı. Alkışlı protestoya son lsSendika Servisi Bağımsız Laspetkimîş Sendikası üyelerinin "son zamlarla işçi haklarına, demokratik özgürtüklere ve insan haklarına yönelik saldmlara" karşı 1 ocakta başlattıklan "alkışlı protesto" eylemi bugün sona eriyor. Üniversitetilerden oluşan hırsızhk şebekesi İSTANBUL (AA) Çeşitti tarihlerde hırsızhk ve gasp olaylarına adı karışan 4 kişılik şebekenın elemanları, üniversiteli çıktı. Yakalanan universıteli samklarla birlikte yaklaşık 100 milyon lira değerinde çeşitli çalıntı eşya ile olaylarda kullanılan 2 adet tabanca ve 8 adet mermi ele geçirildi. Emniyet yetkililerinden ahnan bilgiye göre araba çalmak isteyen htanbul Tıp Fakultesi 1. sınîf öğrencisi ile Marmara Üniversitesi tşletmc Fakultesi mezunu Şamil Üntivar (26) suçüstü yakalandılar. Samklann yapılan sorgulamalarında, daha önce de t. 0. Edebiyat Fakultesi 2. sınıf öğrencisi Enis Acar (20) ve Yüksek Denizcilik Okulu son sınıf öğrencisi Emre Hilmi Güç (23) ile birçok hırsızhk olayını gerçekleştirdiklerini itiraf ettıler. Birlikte yaptıkları 22 hırsızhğı anlalan universıteli 4 sanık, bunları "zevk için" yaptıklarmı söylediler. Kutlu, gıyabında yargılandı Devlet düzendir, bunu da polis sağlar ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Içel Valiliği'nden Emniyet Genel Mudurluğu'ne getirilen Sabahattin Çakmakoğlu, görevini teslim alırken, yeni bir devlet tanımı yaparak, "Devlet, düzen demektir. bunu da polis sağlayacakhr" dedi Sabah saat 10.00'da Emniyet Genel Mudurluğu onunde polis bandosu ile karşılanan Çakmakoğlu1 nun göreve başlaması nedeniyle tçişleri Bakanlığı toplantı salonunda bir tören duzenlendi. Törende konuşan yeni Genel Mudur Çakmakoğlu, göreve başlamasımn ilk gününde beklenmedik bir açıklama yaptı. Çakmakoğlu, yeni bir devlet tanımı getirerek, "Devlet, duzen demektir" dedi "Herkesin her istediği an istediğini yapmasından başlayan kavga. bu nizamı bozacak ve anarşiyi getirecektir" diyen Çakmakoğlu, "Şu halde anarsik ortamın en bıiyuk düşmanı, gıiçlu guvenlik güçleridir, tabii degerli polisimizdir" diye konuştu. Yeni Emniyet Genel Müdürü: 'Düşünceye yasak insanlık suçudur' MALATYA (ANKA) TKP Genel Sekreteri Haydar Kutlu (Nabi Yağa), Türk Ceza Yasası'mn 141 ve 142'nci maddelerine aykın davrandığı iddıasıyla Malatya Devlet Guvenlik Mahkemesı'nde hakkında açılan dava nedeniyle gıyaben yargılandı. Malatya DGM'ye yazılı ifade gonderen Haydar Kutlu, kendisine yöneltilen suçlamalan reddederek, "döşiince suçu" şeklinde bir kavram olamayacağını belirtti ve "Düşunceji yasaklamak insanlık suçudur" dedi. Hakkında açılan dava nedeniyle ifadesinin alınmadığım belirten Kutlu, bunun büyük bir eksiklik olduğunu söyledi. Haydar Kutlu, Turk Ceza Yasası'nın 141 ve 142'nci maddeleri uyarınca suçlandığı, her iki maddenın faşıst Mussolini dönemi Italyası'ndan aynen Türkiye'ye aktarıldığını ve bu maddelerle düşuncenin yasaklanmasının amaçlandığını savunarak şöyle devam etti: "İnsanlık artık düşunce suçu diye bir suçu kabul etmiyor. Tersine dıişunceyi yasaklamayı bir insanlık suçu olarak goniyor. tşte çağdışı kalmış 141 ve 142'nciraaddelerie>asak(anan şey, düşuncenin ta kendisidir." Haydar Kutlu, TKP'nin gizlı kalmayı hiçbir zaman ıstemediğinı de belirterek, "Ama ber zaman gizli olması nedeniyle suçlandı. Bunda ne adalet, ne de namuslu lutum yoktur" dedi. 141 ve 142'nci maddelerin anay:ıc,a><j da aykırı olduğunu savunun Kutlu, ıdoıanamede beürtılen 'ıçlamanın kanıtlanmadığın. SÖVK.O,. Çakmakoğlu, "Herkesin her istediği an istediğini yapmasından başlayan kavga, bu nizamı bozacak ve anarşiyi getirecektir" diye konuştu. BİR ARADA Çoğu başka ış yaparken, çok zor şartlar altında kıtap üreten yayınevleri bir araya gek» Yayıncılar kitap üretimine devam kararı aldı dünyasında dayanışma kenin siyasi ve kulturel yaşamına katfcıda bulunmak için özveriyle hareket edhoruz. Yayınevi bizim için kesİBİikle para kazanma anlamını laşımıyor" yarutını verdı. Kaynak Yayınlan sorumlusu Muzaffer Erdoğdu. "Kesmi politikanın SEKA'ja kâgıt yapmak için gonderdiği kitapları basarak ulke kiılturune kalkıda bulunmaya çahsıyoruz" şeklinde konuştu. lletişim Yayınlan'ndan Şeref Gun de toplanlı sonrasında, "Ülkemiz insanlannın yalnuca 'Red Kit' okuyarak bilgilenmelerine gonlumuz razı olmadıgı için yayıncılık yapıyoruz" dedi. Bu arada "Her seye karşın kitap uretmeye devam" kararının alındığı toplantıdan sonra yapılan açıklamada da, Kültür Bakanlığı Musteşar Yardımcısı Ajiug İzat'ın sozleri yanıtlandı. Izal, bu açıklamasında, "Yayınevleri kâr etmedikleri haide kitap basmahuına anlam vermek mumkun degildir" sözlerım eleştiren yayıncılar. "Bu derece insafsız kâgıt zamlanna anlam vermek mumkun degildir. Ancak kitaba duşmanlık yapmak islhorlarsa bu yola gidilebilir. Bu ekonomik baskılarda hiçbirrasyonellikgörtmiyoruz. Demek ki başka bir seyler, başka faklorler var. Onları şahsen bilmek isterdik" dendı. polisin dikkati ve itinası, failleri yakalayıp adalele tevdi etmesi sebebivle aidıgım ovguler, polisimizin egitiminde gorulen i> ileştirmelere rağmen, işkence iddialan ileri sünılmeye devam edlmiştir. Modera sorgu odalannın, yalan makinelerinin, video ve fotograflama sistemlerinin Turk polisinde kullanılraası, modern ve teknolojik sorgunun bir gostergesi olarak degerlendirilmesi gerekmektedir. Onentli otaylarda samklann poJistevken veya mahkemeye şevki sırasında sagllk kontrolunden geçirilme sistemi uygulamasına çahşılmıştır. Ancak, bir kısım kişiler, bazı sozleri vanlış bilgilendirerek polisin çalışmasını önkmeyc çalışmaktadır." lçişleri Bakanı Mustafa Kalemli de, ANAP olarak kendilerinin yeni bir yönetim oimadıklannı kaydederek, göreve geldikten sonra kendisine emniyet teşkilatının büyük ikramda bulunduğunu, kendisinin de onları çok sevdiğini söyledi. Polisten olayların üzerine cesaretle gitmesinı isteyen Kalemlı, başta kendisi olmak üzere lçişleri Bakanlığı teşkilatının arkalarında olacağını bildirdi. Vali ve emniyet mudürleri kararnamelerinin kısa zamanda hazırianacağını da kaydeden Kalemli, bu konuda spekülasyon yapılmamasını isteyerek, "Yeni vali, kaymakam ve emniyet mudürleri kararnamelerini ben hazırlayacağım ve Savın Başbakan'a sunacagım. Kimsenin ledirgin olmasına gerek yok. Kimse spekülasyon da vapmasın." konuştu. biçinıınde BDS, Boyut, Çınar, Hil, lletişim, Kaynak, Kıyı, Öykü, Süreç ve Yön yoneticileri, "Ülkemiz insanlarının yalnızca Red Kit okuyarak bilgilenmelerine gönlümüz razı değıl" dediler. YALÇIN ÇAKIR Yayın dunyasında zam, okur oranının duşmesi ve siyasi baskılar sonucu kapanma tehlikesiyle karşı karşıya kalan kuçuk yayuievlennin sahipleri önceki gun bir toplantı yaparak, "Her şeye karşın kilap uretmeye devam" kararı aldılar. Çoğu başka bir iş yaparken, çok zor şartlar altında kiıap ureten bu yayınevleri nde n BDS, Boyut, Çinar, Hil, lletişim, Kaynak, Kıyı, Öyku, Sureç ve Yon adına yapılan ortak açıklamada, "Hukumetler niçin kilaplan yasaklar?" diye soruldu. BDS Yayınevi sorumlusu Zafcr Şahin, "Neden direnivoruz?" sorusuna, "Ül Oyuncak tedavi merkezi İZMİR (AA) Türkiye'de ilk kez, hmir'de "oyuncak tedavi merkezi" kuruldu. Oyuncak tamirciliğıne önceleri hobi olarak başlayan Muammer Dizbay adlı yüksek nakine teknikeri, elektronik ve mekanik oyuncakların bozuldı '.tan sonra çöpe atılmasını Onlemek amacıyla, "oyuncak teaavi merkezi" kurdu. Devlet ve anayasanın adeta birbirinin eşıdı durumunda olduğunu kaydeden Çakmakoğlu, "Devletin yaşama», getirdigi anayssa ve anayasal kurumlann duzenijle mumkündur. Dıizenle vürutulmesiyle mıimkundur. Yasalanmız ve bugunku anayasamız da işle buna itina etmiştir. Bu kamu duzeni, milli Kuveniigitnizin şekllenmcşidir. diye konuştu. Hskı Genel Mudur Beduk de, "Pnlisin iskenceci degil, hakkı ve hüı>ııku zail olanlann koruyucusu ok1 =;unu" savunarak, şöyle dedi: "Viaadaslanmızdan, olaylarda
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear