Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
4 AĞUSTOS 1987 HABERLER CUMHURİYET/U Gübreye yiizde 100 zam MEHMET YAPICI . ADANA (Cumhuriyet Güney 1leri Biirosu) Üretici fabrikalann kimyevi gübreye yüzde 100'e varan oranlarda zam yaptıklan öğrenildi. Ahnan bilgiye göre, geçen günlerde bir araya gelen fabrika yetkilileri, gübreye zam kararı aldılar. Fabrika yüzde 50 ile yüzde 100 arasında değişen zam uygulamasını 10 gün önce başlatırken, zammı hükumete onaylatmak için girişimlere başladılar. Ancak ilgili bakanlık ile gübre fabrikaları arasında henüz oğrenilemeyen bir nedenden dolayı anlaşmazlık başgösterince resmileşmeyen zamlar sorun oldu ve piyasada gübre darlığına yol açtı. Bugunlerde pamuk, soya, mısır, ayçiçeği ve öteki ekiü alanlara atılması gerekli gubredeki zammın onaylanmaması yuzünden bayilerin buyük bir bölüraü gübre almayarak beklemeye geçti. Bu yüzden gübre sıkıntısı baş gösterdi. Bu arada elindeki eski ve taşlaşmış stoklan eriten TZDK de dün tüm şube ve bayilerine telgraflar çekerek gübre satışlarını durdurdu. Üretici fabrikaların en çok zammı, şu günlerde yaygın bir biçimde kullanılan 20 x 20 (kompoze) gübreye yaptıklan saptandı. Bazı gubre turlerinin yapılan zamdan sonraki kg. fiyatları şöyle: Tiirü Eski Yeni Üre 92 140 2 0 x 2 0 (kompoze) 72 144 Amonyum nitrat 52 73 Amonyum fosfat 119 201 15+15+15 79 157 Bayrampaşa Cezaevi önünde açlık grevi eylemi 14 kişi tutuklandı Bayrampaşa Cezaevi önünde açlık grevi yaptıklan gerekçesiyle gözaltına ahnan 19 tutuklu ve hükümlü yakınından 14'ü tutuklandı. Açlık greyini gözaltında da sürdüren sanıkların, eylemlerini, cezaevinde süresiz açlık grevine dönüştürecekleri bildirildi. İstanbul Haber Servisi Bayrampaşa Cezaevi onunde açlık grevi yaptıklan gerekçesiyie gözaltına alınan 19 tutuklu ve hükümiu yakınından 14'ü tutuklandı. Gözaltına alındıkları sürede de açlık grevlerini sürdüren tutuklularm, eylemlerini süresiz açlık grevine dönüştürecekleri bildirildi. Bayrampaşa Cezaevi önünde geçen cumartesi günu cezaevlerindeki uygulamalan protesto etmek ve cezaevlerinde sürekli açlık grevlerini desteklemek için açlık grevine başladıklan gerekçesiyle gözaltma ahnan 19 tutuklu ve hükumlü yakını, dün sabah DGM savcıhğına çıkarıldılar. Savcı Biilban Akbaş tarafından ifadelerinın alınmasından sonra gözaltındaki tutuklu ve hükumlü yaktnları, "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yüriiyüşleri Yasası'na aykırı davrandıklan ve güvenlik güçlerinin ikazlarına ragmen dağılmadıklan" savıyla DGM Nobetçi Mahkemesi'ne tutuklanmaları istemiyle sevkedildiler. Bu arada Mecburi Çiftçi adlı sanığın yaşı küçük olduğu gerekçesiyle salıverilmesi istendi. Daha sonra nobetçi mahkemede sanıkların sorguları yapıldı. İlk sorgulamalardan sonra sanıkları "2911 sayılı Toplantı ve Gösteri Yüriiyüşleri Yasası"na göre suçlu buian mahkeme gözakındaki tutuklu ve hükümlü yakınlanndan Gülay Derdiment, Gülten Şeşen, Rahime Hendem, Halise Güder, Sultan Çelik, Ayten Can, Efkan Şeşen, Kahraman Akküıç, Celalettın Ergüler, Ramazan Yiğit, Gundüz Erben, Mesut Demirel, Adnan Tolük ve Filiz Tarakçı'nın tutuklanmasına, diğer sanıklar Avukat Ibrahim Mavioğlu, Mecburi Çiftçi, Meliha Derdiment, tbrahim Kanat ve Nilüfer Alcan'ın tutuksuz yargılanmlanna karar verdi. Ote yandan DGM'ye gelerek gözaltındaki arkadaşlannı yalnız bırakmayan bir grup tutuklu ve hükumlü yakını, gazetecilere dağıttıkları bildiride olayı kınayarak, "Birçok askeri ve sivil cezaevlerinde keyfi ve yasa dışı uygulamalarla tutuklulara ceza içinde ceza çektirildigi" ileri sürüldü. Çok sıkı güvenlik önlemleri altında yapılan sorgulamaların tamamlanmasından sonra mahkemenin kararını protesto ettiklerini belirten bir grup tutuklu ve hükumlü yakını, cezaevlerindeki açlık grevlerini sürdüren çocuklarının eylemleri sürerken boş durmayacaklarını bildirdiler. Sanık ian, cezaevine götürülmek üzere bindirildikleri otobüslere el sallayarak uğurlayan tutuklu ve hükümlü yakınlan, "Yasal haklarımızı almak suç mu? Çocuklanmız içerde ölüyor. Biz boş mu duralım? Bu sefer 500 kişi oturacagız. Gelsinler bizi de tutuklasınlar. Bir de demokrasi varmış... Nerde demokrasi?" şeklinde yakındılar. Bu arada başlattıkları açlık grevini gözaltında da sürdüren sanıkların götürüldükleri Bayrampaşa Cezaevi'nde eylemlerini süresiz açlık grevine dönüştürecekleri bildirildi. Tutuklu yakıııları dilekçe verdî ANKARA (Cumhuriyel Burosu) " Tutuklu ve hükumlü aileleri temsildleri "ceza vt tutukevlerindcki çag dışı uygulamalara son «rilmesi" için Adalet Bakanlığı'na dilekçe verdiler. Çantaları aranarak gırebildikleri Adalet Bakanlığı'nda, dün bakan C M tan Sangoriu'yu bulamayan tutuklu ve hukümlü aileleri temsilcileri, dilekçelerini Ceza ve Tevkifevleri Genel Muduru Abdülkadir Geneiiogluna verdiler. Düekçelennde ceza ve tutukevlenndeki kötü saglık koşullarımn düzeltilmesini, insanlık dışı uygulamalara, yayın yasaklarına son verilmesini isteyen tutuklu ve hükümlü yakınları, Birleşmiş Milletler'in düzenledigi ve Türkiye'nin de onayladığı "cezaevterinde uygulanması gereken asgari kurallar"ın uygulanmasını istediler. Dilekçede aynca, haksız uygulamalara hedef olan ve tutuklanan tutuklu ve hükümlü yakmlannın serbest bırakılması ıstemrken, sorunlara çozum bulunmaması haiinde açlık grevi ve ölum omçlarının devam edeceğini belirtiyorlar. Dilekçeyi Adalet Bakanı'na ileteceğini soyleyen Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürü Abdülkadir Genelioğlu'nun, tutuklu ve hükümlü yakınlarıyla gazetecilerin sorulanm yanıtlanıaktan kaçındığı gözJendi. Genelioğlu, bir gazetecinin "Ceza ve tutukevleri aym zamanda insanlann, lopluma kazandınlmayi çalışılan yerler olmalı, yönetiminizdeki cezaevlerinde oyle bir ortam yanttüdığına inanıyor musunuz?" şeklindeki sorusunu, "Bu devletin ıslah politikası De ilgili bir sonı" diye yanıtladı. KÖPRÜDE TEK YÖN Galata ve Unkapam köprüleri, tek yön uygulamasıyia birlikte yoğun bir trafîkle karşılastüar. Yetkilüer, traflkyükünden en çok Gatata Köprüsü'nün etküendiğinibelirtirken, Trafik Şube Müdürü Şevket Ayaz, "Uygulama oturunca yük de kalkacaktır" diyor. 'Sürücüler de yayalar da şaşkın' tbrahim Acar çaldığı eşyalarla birlikte. Tek yön' uygulamasında 3. gün CEZAEVİNED< 'Kjr<.L <. lenncteKi kotu u^guta,,.~ ^c ™şuiları pruıesıu amacıyla Bayrampa" şa Cezaevi önünde gösteri yaparken polis tarafından gözaltma alınan 19 kişi dün DGM'yt çıkarüdı. Sanıklardan 14'ü, Devlet Güvenlik Mahkemesi'nde yapılan ilk sorgulamalanndan sonra Toplantı ve Gösteri Yüriiyüşleri Kanunu'na muhalefet iddiasıyla tutuklanarak, Bayrampaşa Cezaevi'ne gönderitirken. SH serbest bıraküdı. Eczacıbaşı'nın evini soyan yakalandı Geçen cumartesi günü uygulamaya sokulan tek yönlü trafik 'sistemini Trafik Şube Müdürü Şevket Ayaz denetledi. Ayaz, "Uygulama bir türlü tam oturmadı. Galata ve Unkapam köprüsündeki tek şerit uygulamasmdan habersiz sürücüler var. Kimisi de levhalara bakmıyor. Sürücüler nereden nereye gideceğini iyi bir şekilde kavrasa hiçbir sorun kalmayacak" dedi. ESAT PALA "Tek yon" uygulamasının üçüncü günunde İstanbul trafiğini, Trafik Şube Müdürü Şevket Ayaz'la birlikte denetledi k. Makam otosuyla yaptığımız ve yaklaşık 2 saat süren gezintide, Ayaz'dan tek yön uygulamasının değerlendirmesi ile Istanbul'un trafik sorunu hakkındaki goruşlerini aldık. Gezimiz, Karaköy'deki tünel girişi önünden başladı. Kendisine ilk olarak "Tek yön" uygulamasımn nasıl gittiğini sorduğumuzda verdiği yanıt ilginçti. "Canla başla çalışıyoruz ama henüz kesin bir sonuç elde edemedik. Sürücüler de yayalar da şaşkın... L'yguiamayı kavrayamadılar hâlâ..." Bayram öncesi olması nedeniyle trafiğin sürekli dalgalandığını, bu yuzden bazı yerlerde zaman zaman tıkanma olduğunu soyleyen Şevket Ayaz, "tek yön" uygulamasında ortaya çıkan en önemli sorunlan şöyle dile getirdi. "tlk önce biz bu işe başlaraadan yaklaşık on gün tek yön yapmayı düşundugumuz merkezlerde sürekli dolaştık. Nerelerde tıkanabilir, hangi yone şişkinlik yapar. günlerce bunların analizini yaptık. Daha önceden bazı yollar ve en son olarak da Bakırköy sahil yolunu tek yone çevirdik günün belirli saatlerinde sahil yolundaki tek yon uygulamasının başanlı olması uzun zamandır düşundugumuz, Galata te Unkapam koprulerinin tek yonlu yapılmasında da etken oldu." Bu arada, Perşembe Pazarı uzerinden Unkapam Koprüsu'ne doğru rahat ve hiç yavaşlamadan gitmemizin Şevket Ayaz'ı sevindirdiği yüzunden okunuyordu. Yüksek bir sesle eliyle arabanın camından çevreyı göstererek "Bak, göruyorsun, diğer günlerde buratlan TJU kaaar rahat geçebilir miydin?" diyordu. Galata Koprüsu uzerinden de hiç duraksamadan ilerliyoruz. Trafik Şube Müdürü Şevket Ayaz, konuşmasını surdıiruyor yine... "En çok tıkanma üç noktada oluyor. Birincisi Karaköy'deki Geçit Kafe'nin hemen önu... Dolmabahçe yönunden ku*vetli bir akım geliyor oraya. Ancak. söylediğimiz yerde doksan derecelik bir virajın olması, akışı engelliyor. Görevli memurlanmız kişisel çabalarıyla yoğunluğu azaltmaya çalışsalar da vetmiyor. Üstelik bir de yayalar var... Yayalann buyük bir kısmı alt geçidi kullanarak karsıva geçmek yerine eski alışkanlıklarını sürdürerek ana caddeyi kullanmak istiyorlar. Bu da trafiği tıkıİstanbul Trafik Şube Müdürü Şevket Ayaz, sozlerine de v am ederken, Unkapam Köprusü'nu geçip eski hal Volu uzerine geli "Soymaya mecbur kaldım" İşadamı Bülent Eczacıbaşı'nın evini kundaklayan soyguncu tbrahim Acar (32) Çelıktepe'de yakalandı. tsttnbul Haber Servisi tsadamı Bülent Eczaabaşı'nın Jstinye'deki evini kundaklayan soyguncu yakalandı. Soyguncunun evden çaldığı yaklaşık 40 milyon lira değerindekı zjynet ve çeştfiı ev eşyası da bulundu. 2 hazjran akşamı Bülent Eczacıbajı'nın Istinye Köybaşı Caddesı'ndeki 265 numaralı apartmanın daıresinde meydana gelen olayda bir ki$i, hizmetçı Vahide Aslan ile Eczacıbası'nın 3 yaşmdakı oğlu Emre'nin yaltaz oldukları sırada zor kullanarak içeri girmişti. Soyguncu, hizmetçiyi etkisiz hale getirdikten sonra evden 90 parça gumuş eşya, altın saat ve çakmak ile hizraetçinin altın bilezik ve yüzüklerini almıştı. Kimli|i belirsiz soyguncu daha sonra evin iki yerinde vangın çıkararak olay yerinden kacmıştı. Olaydan sonra soyguncunun eşgalini belirleyen Şişli Emniyet Amırligi Infaz Şubesi Ekiplen, İbrahim Ac«r (32) adlı saidırganı Çeliktepe'deki bir gazinoda yaptıklan operasyon sonucu yakaladılar. Emniyetteki sorgulamasında suçunu itiraf eden sanık tbrahim Acar, olay gecesi EczacıbasTnın evinin karşısında bulunan korulukta içki içtiğini söyledı. Maddi sıkıntı ve bunalım içinde bulunduğundan, sarhoşlugunun da etkisiyle böyle bir ıse kaikıştığını belirten sanık Acar şöyle konuştu. "Evden birilerinic arabayla çılup vedalasuklannı gorunce, kadınla çocugun yalnız kaldığım anladım. Bu arada kasabın da girip çıklıgını gördıim. Ben de kapıyı çalıp "kasabın çıragıyım, açın kapıyı" deditn. Kadın kapıyı açiı ama beni tanımadıgı jçin kapatmaya yeltendi. Kapatmasma ian venneden zoria içeri girdira. Daha sonra hizmetçinin bilezik ve yüzüklerini aldım. ) aıak odasına gölürup bağladım kendisini. Kuçuk co cuğn da yanına bırakarak kapıyı kilitledim. Etde yaptığım aramada buldugum degerii eşyalan da caldım. Parmak izlerimi yok etmek için evin salomında \e çocugun odaanda yangın çıkararak kaçtım." tbrahim Acar, bir buçuk yülık evli ve 6 aylık çocuğa olduğunu söyleyerek, "Babam beni yanından kovmuşlu. Terzilikten de bir sey kazanmıyordum. Vapacak hiçbir se>im yoklu. Soymaya mecbur kaldım." dedi. yoruz ve trafikte tıkanıp kalıyoruz. Özel şoforu Erdal Bey'in megafonla yaptığı anonslar yetmiyor trafiği açmaya. Ikinci sorun işte burası diyor Şevket Ayaz... Hemen hemen en buyük sorun buradan kaynaklanıyor diyerek, "Eski hal binalarının kalkraasına ragmen, karsı tarafta bulunan esnaf sürekli arabalarını yol kenanna park ediyor. Yol tek yönlü olunca da sorun yaratıyor bu... Belediye ekipleriyle bizim ekiplerimiz ortaklaşa çalışıyorlar, park eden araçları kaldırmak için... Bugün de belediyenin burayı güpegündüz asfaltlayacağı tutmus. Bu turişler günduz olunca yol tıkanıyor tabii" şeklinde konuşuyor. Yavaş yavaş ilerliyoruz. Trafik tam anlamıyla tıkanmıyor ancak, çok durgun akıyor. Bunun nedenini Galata Köprusü'ne girişin guç ve dar olmasından kaynaklandığını açıklıyor Şevket Ayaz... İstanbul Trafik Şube Müdürü sorularımızı yanıtlarken birden yol kenarında oto içinde duran trafik memurları ilişiyor gözüne... Ve biraz kızıyor... Arabasından inerek memurlanna ikazda bulunuyor, dışanya çıkıp trafiği kontrol etmelerini istiyor. Bu arada telsizden Sarayburnu'nda bir trafik kazası nedeniyle yolun trafiğe kapandığı anonsu geliyordu. Şevket Ayaz, şoförune seslenerek, "Gel bir bakalım şuraya Erdal, nedir gorelim" diyor. Kısa süre sonra kaza yerine vardığımızda, çok az hasarlı bir trafik kazasının Sirkeci ve Sarayburnu girişini allak bullak ettiğini göruyoruz. Normalde gunun hemen her saatinde trafik akışı olan yer, şimdi geçit vermez bir kaleye donmüş sanki... Şevket Ayaz'ın şoförü Erdal Bey, arabadan inerek, surücülere ikazda bulunup taşıtlarını yolun sağına çekmelerini soyluyor. Bir sure sonra taşıtlann kenara çekilmesiyle yol eski haline dönüyor. Şevket Ayaz'la söyleşimizi sürdüruyoruz Yenikapı'ya doğru ilerleyerek... Trafik Şube Mudüru yolda bu kez kendisi bir soru yoneltiyor "tek yön" uygulaması ile ilgili gorüşlerimizi soruyor... Kendisine duşüncelerimizi bir bir anlauyoruz... İkimiz duşünce olarak "tek yon" uygulamasında şimdiden karar vermenin erken olduğunda birleşiyoruz... Ayaz, ancak 10 gun sonra bir değerlendirmenin yapılabileceğini belirterek şunları soyluyor. "Lygulama bir türlü tam oturmadı... İnanın Galata ve Unkapam köprülerinde tek yön uygulaması yapıldıgından haberi olmayan sürücüler bile var... Kimisi de levhalara dahi bakmıyor. Alıştığı eski sistemle giriyor vola... Sürücüler, nereden ner*ye gideceğini iyi bir şekilde ka>rayabilse hiçbir sorun kalmavacık . " Atatürk'ün dil uzmanına ağırsuçlama ANKARA (ANKA) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı'nın "Uluslararası Terör ve Gençlik" adlı yayınında Atatürk'ün soyadını verip Türk Dil Kurumu'nda görevlendirdiği Agop Dilaçar, ismi açıkça belirtilmeden, Turk dilinin bozularak beyin yıkama aracı haline dönüştürülmesi amacıyla "özel olarak yetiştirilmiş Bulgar asıllı Ermeni" diye suçlandı. Türkiye'de 12 Eylül öncesi anarşi ve terörle gençlik arasındaki ilişkileri irdeleyen kitapta profesör İsmai) Kayabalı ve Çemender Aslanoğlu'nun ortaklaşa hazırladıkları "Beyin Yıkamanın Sosyopsikolojik Temelleri ve Türk Gençliğine Uygulanması" başlıklı yazıda, konuşulan dili bozmamn bu konudaki etkileri anlatılıyor. Yazıda şöyle deniliyor: "Kullanılan kelimelere hâkim olan ve o kelimeleri kullanmakta uzmanlaşan çeşitli yayın organlan kişilerin ve toplumların düşüncelerine de hâkim olur. Bu bakımdan basın (ozellikle seksüel gazete ve dergOer), radyo ve TV, tiyatro ve sinemalar çok önemlidir. Konuşulan dilin bozulması son yıllarda kultür savaşının etkili bir aracı haline gelmiştir. Bu silahın kullamldığı nadir memleketlerden biri de Türkjyemiz olmuştur. Büyük önder Atatürk'ün ohımünden sonra bu uygulama başlatılmış, "Türk Dil Devrimi" paravanası arkasmda basanh bir şekilde 12 Eylül 1980'e kadar y uninilmuştür. Öyle ki Türk Ansiklopedisi ve Türk Dil Kurumu'nun başredaktörlüğune, bu amaçla ozel olarak yetiştirilmiş, Bulgar asıllı bir Krmeni bile getirilmeye curet edilmiştir." Bereket Vakfı burslarına tepki İnönü: Demokrasi içinde önemli olan fikir hareketleridir. Ancak, bazı davranışlann dinin istisman olduğunu, çağın gelişmesi içinde olumsuz davramşlara yol açtığım gençlere anlatmak lazım. Cindoruh: Burs verilecek öğrencinin seçiminde yönlendirici bir kuruma ve yeni bir metoda ihtiyaç var. Üniversiie seçme sınavı gibi bir sınavla, tüm burs verilecek öğrenciler seçilebilir. Tehdali Devletin burslan tek organizasyondan yürütülebilir. Ancak vakıflardan bu istenmez. Biz tahdide karşıyız. Burslar, devletin varlığma tehlike teşkil etmediği sürece, bir tahdit söz konusu olamaz. İstanbul Haber Servisi Kuruculan arasında İslam ilkelerine göre çalışan "Al Baraka"nın da bulunduğu "Bereket Vakffnın üniversite oğrencilerine, "karşılıksız burs" vermesi politik çevrelerde değişik tepkilere yol açtı. SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, "Bu tür olaylar belirli, dine dayalı siyasi yaklaşımlan özendirecek çalışmalar" derken, Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk. vakıfların burs vereceği öğrencileri seçecek, yönlendirici bir kuruma ve yeni bir metoda ihtiyaç duyulduğunu söyledi. Türk Eğitim Vakfı Eğitim Müdürü Güsel Bilal de bir soru üzerine, Türk Eğitim Vakfı'nın üniversite, yüksekokul ve meslek okullarında okuyan öğrencilere burs verdiğini, bursiyerlerin okullar tarafından secildiğini belirterek şoyle dedi: "Öğrencinin maddi deslege muhtaç ve basanlı olmasına dikkat gösteriliyor. Bir öğrenciyi kendi ögretim kurumu kadar hiç kimse tanıyamaz. Bu nedenle biz bursiyerleri ögretim kurumlarına seçtiriyoruz." SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, belirli bir siyasi görüşün, öğrencilere benimsetilmek istendiğini söyleyerek şöyle konuştu: "Bu tür olaylar, belirli, dine dayalı, siyasi yaklasıraları ozendirecek çalışmalar. Amaç meydanda. Belirli bir siyasi göriış, öğrencilere benimsetilmek istenmektedir. Demokrasi içinde önemli olan fikir hareketleridir. Ancak bazı davranışlann dinin istisman olduğunu, çağın gelişmesi içinde olumsuz da\ ranışlara yol açtığını gençlere anlatmak lazım. Fakat paranın gücünüde hesaba katmak gerekiyor." Doğru Yol Partisi Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk da vakıfların burs vereceği öğrencilerin Milli Eğitim'de toplanmasında yarar gördüğünü belirterek, üniversite seçme sınavı gibi bir sınavla burs verilecek tüm öğrencilerin secilebileceğini bildirdi. "Yetenekli öğrenciyi tespit zordur" diyen Cindoruk, burs verilecek öğrencinin seçiminde yönlendirici bir kuruma ve yeni bir metoda ihtiyaç bulunduğunu ifade etti. Refah Partisi Genei Başkaıu Ahrnet Tekdal da devletin öğrencilere bağlayacağı burslarla özel sektörün vereceği burslan ayn ayrı düşünmek gerektiğini kaydederek, "Devletin burslan tek organizasyondan yürütülebilinir. Ancak vakıflardan bu istenemez. Biz tahdide karşıyız. Burslar devletin variığına tehlike teşkil etmediği sürece, bir tahdit söz konusu olamaz" dedi. YÖK Başkan Vekili Kemal Karhan da bursların o bursu alan kişiyle vakıf arasında bir mesele olduğunu belirterek, şunları söyledi: "Böyle bir vakıftan haberim yok. Ancak berhangi bir vakıf ortaya çıkıp da mesela ben Kayseri'nin Develi ilçesindeki öğrencilere burs vereceğim diyebilir. Bu da burs verilecek kişiyi ilgilendirir." TÜRK HAVA YOLLARI A.O. Ortaklığınuz ihtiyaa 10 kalem toplam 2400.000 adet muhtelif renk baskılı uçak biniş kartı kapalı zarfla tekLf alma usulü ile satın alınacaktır. Anılan 2.400.000 adet uçak biniş kanının toplam tahmini bedelı 7.32O.OOOr TL. olup, konuya ilişkin geçici teminat tutarı 292.8OOr TL'dir. Kapalı zarfla verilecek teklif mektupları en geç 21.08.1987 gunü saat 17.00'ye kadar İstanbul Şişli Abideı Hürriyet Cad. Vakıf tş Hanı B Blok Kat 3 adresinde mukim THY A.O. Alım Satım Kurulu Başkanlıjı'nda bulundurulacaktır. Anıian gun ve saatten sonra elden verilen veya posta ile gönderilen teklif mektupları kabul edilmeyecektir. Konuya ilişkin ihale 24.08.1987 gunü saat 14.00'te yukarıdaki adrestt yapılacaktır. Tahmini bedeli asan teklıfier değerlendirme dışı bırakılır. Şannamede istenilen tüm belgelerm aslı veya noterden tasdikl: nıretlerin ıbrazı gereklidir Şartiîdmeler yukarıda belirtılen adresten temin edilir. Ortaklığımız 2886 sayılı Devlet İhale Kanunu'na tabı olmayıp, ihale konusu uçak biniş kartlarını alıp almamakta dılediğinden kısmen veya tamamen almakta serbesttir îftira ~~ Türk Dil Kurumu'nun 12 Eylül yönetimince niteliği değiştirilmeden önceki son genel başkanı Profesör Şerafelun Turan, söz konusu yazıdaki suçlamaların iftira olduğunu söyledi. Turan, şoyle konuştu: "Adı bir iftiraya kanştınian kişi Agop Dilaçar'dır. Agop Dilaçar Bulgar degil, Turk asıllı bir Ermeni vatandaşımızdır. Atatürk tarafından, dile olar. derin vukufu dolayısıyla, 1932'de toplanan ilk Türk Dil Kurultayı'na davel edilmiştir ve Türk dili başuzmanlığına getirilmiştir." Orgeneral Doğan Gureş'in 1. Ordu Komutanh. orgeneralSabriDeliç'm deHarpAkademileri Komutanltğı 'na getirılmeleriyle ilgili devirteslim törenlerine Başbakan özal, Genelkurmay Başkanı Torumtay ve KKK'den emekli Oztorun katüdılar. Törenlerde bulunmayan Evren, Askeri Şura üyeliğine atanan Recep Ergun ile Doğan Güres'i Florya CumhurbaşkanlıgıKöşkü 'nde kabul etti. Evren, "Keşke devletin bütün sektörienndeki devirteslimler böyle olsa. Ben bilvrim, görevi devredenlerden bazıları anahtan bile bırakmadan kuserek gidiyorlar" dedi. ğt na