23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
30 AĞUSTOS 1987 HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/13 Renklerin günahıne? UGUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) leri gibi taptazeydi. "Yasakstz Türkiye"n\n bir tek düşünce suçlusunun cezaevinde dmadığı, hiç kimsenin siyasal görüşünden ötürü baskı gormediği bir Türkiye demek olduğu, bir inanç seli gibi Pendik alanını dokturan İstanbullularca dosta ve düşmana anlatılıyordu. Inönü, "Insan onunınun yenemeyeceği güçlük yoktur" derken, alanı dokJuran halk SHP liderini çılgınca alkışlıyordu. Evet dev uyanıyordu. Sol kendini kanıtlıyordu. Demokrasinin niçin soluduğumuz hava, içtiğimiz su ve yediğimiz ekmek kadar gerekli olduğunu en çok işçiler anlıyorlardı. Her gün sofralarından birkaç lokma koparılıp alınan işçiler... Yıllarcaeziien, horlanan, en doğal hakları ellerinden alınan işçiler... Sendikalan kapatılan, liderierine en acımasız işkenceler yaptlan işçiler... Üzerinde "evet" yazılı mavi kasketleriyle, işçiler oradaydılar. Emekten, haktan ve halktan yana bir düzenin gelmesi için ei ele, omuz omuzaydılar. Gerçi biliyorlardı, bu "evet" oyuyla emek düşmanları da yeniden seçilme haklarına sahip olacaklardı. İşçiler, 'tevef'oylannı 6 Eyiül'de boş bir ekJrven gibi bu emek düşmanlannın yüzlerine vuracaklar ve "Yasaksız Türkiye, bizlerin de sizlerte eşlt haktara sahip oiduğu bir Türkiye'dir" diyeceklerdi. 6 Eylül'de "evet' demek, 1982 Anayasası'na "hayır" demekti. Bunun için oradaydılar. "Evet" demek, yasaksız bir Türkiye için bir adımdı. Onun için işçiler oradaydılar 6 Eylül'de "hayır" demek, özal hukümetine "evet" demekti. Bu bilinçie oradaydılar. Otağanüstü dönemin faturalan hep işçilere, emekçilere çıkanlıyordu. BHiyortardı, herkesten iyi biliyorlardı. Her olağanüstü dönemde sofralarındaki lokmalar biraz daha küçülüyordu. Ve yine biliyorlardı ki, her olağanüstü dönem, "harp zenginleri" gibi olağanüstü dönem zenginleri türüyordu. Yeni damatlar türüvordu... Yeni oğullar... Yeni yeğenler... Milyaiiık kredi alan amiral çocukları... Arabesk liberalizmden vurgunlar vuran yeni biraderier... Dün Pendik'te işçiler vardı. Yaşlısıyla, kadın ve erkeğiyle işçiler vardı. işçiler inanç demekti... İşçiler bilinç demekti... Banş demekti işçiler... Dün Pendik'te aydınlar vardı. Ülkenin bağımsızlığına, Atatürk ilkelerine inanmış aydınlar. Mühendisiyle, öğretmeniyle, öğrencisiyle ilerici aydınlar. Aydınlar, yarınların habercisiydiler. Aydınlar bugünün dirençli kayaları. Kalabalığa bakıyordum. Bir pankart: Almyazısı devrimcllik olan bir partiyiz. SHP, gün geçtikçe CHP tabanına oturuyordu. Bir çeşit yeniden dirilişti yaşanan. Kurtuluş Savaşı'nda boz kalpaklı Kuvayi Milliyeciler'in inançları şimdi Pendik'teki işçilerce taşmıyordu. Deylet kuran bir parti yok edilemez. Çünkü böyle bir parti, holdinglerin yazıhanelerinde değil, "emperyalizme ve kapitaüzme" karşı verilen savaşın kutsal alanlarında kurulmuştur. CHP yok edilemez. Yok ettiğini sanan, kendini yok eder; tarih onuride alnına öyle bir leke sürer ki, bu leke ömür boyu onları izler. Kuvayi Milliye uyanryor, CHP uyanıyor, CHP diriliyor. Yeniden deviet kurmak, Atatürkçüluğün inanç bayraklarını demokrasi burçlarına dikmek için uyanıyor. Türkiye işçi sırtıfma selam, seiam yanna... (Baştarafı 1. Sayfada) ilk kez Arif Sağ ve Yusuf p un SHP için duzenlediği yeni bir türkü bolca çalındı. Aşık Veyselin bir şiirinden düzenlenen ve "Beni Hor Görme Kardeşim" sözleri ile başlayan türku "Domdom Kursunu"ndan daha kıvrak gelince, mitinge gelenler sık sık el çırpıp oynayarak eşlik ettiler. İnönü İstanbul'a girişinde Çayırova yakınlannda uzun bir araç konvoyu ile karşılandı. SHP konvoyu yer yer E5 karayolunun hem geliş hem gidiş yönünü kapadı. Uzun konvoy güçlükle ılerleyince İnönü, 13.30'da başlaması gereken mitingin düzenlendiği alana, saat 15.00 sıralarmda girebildi. Pendik'teki miting alanı, dün "EvetSHP" yazılı mavi şapka ve aynı renkteki giysiler nedeniyle mavinin egemenliği altına girdi. Mavi beyaz afiş ve şapka ve giysiler SHP mitinginde renk olarak DSP'yi çağrıştırdı. SHP'DEN 'EVEr GÖSTERİSİ Solda birlik tartışmalan içinde Demirelözal rekabetinin oylannı erittiği ileri sürülen SHP, dün tstanbul'da son yıüann en büyük mitingini Pendik He yaparak halkoylaması öncesinde sosyal demokrat kesimin ağırhğını hissettirdi. Mavi evet pankartlan ile tstanbulAnkara yolunu kesen SHP konvoyuna çok sayıda eski CHPHnin de katıldığı gözlendi. Pendik mitingine, Istanbul'da olmasına karşın İnönü'nün eşi Sevinç İnönü katılmadı. İnönü, bu konudaki bir sorumuza "kalabalık nedeniyle" diye yanıtladı. İnönü mitingi ile ilgili düşüncelerini sorduğumuzda ise, memnuniyetini şöyle dile getirdi: "CMdukça canlı bir kalabalık. Sayın Özal'ın istemediği şeyler oluyor. Referandumun, insanlara yaradığı anlaşıltyor. Hiç değilse toplum depolitizasyondan kurtuluyor." İnönü böyle kalabalıkları videoya alıp Başbakan'a göndermeyi düşünüp düşünmedikleri sorulunca gülerek "Buna gerek yok o kendisi çektirip sey rediyor zaten" diye konuştu. Ve İnönü "Emniyet aracılığı ile ıni?" sorusuna ise, "Hem oyle hem de başka yollar. Bin türlü yöntemi var. O kendisinin bin türlü yöntemi" karşılığını verdi. SHP'nin Pendik mitinginde alanı dolduran, çoğunluğu işçi kalabalık, ilginç pankartlar da sergiledi. Hele birisi özal'ın "evet" rengi olan maviye kızgınlığını, "Özal şaşırmış yolunu, renklerin günahı ne?" biçiminde espri ile yanıtladı. Alandan ayrıca "Özal için hava hoş. Halkın tenceresi boş", "Aşk için eve et. Demokrasi için evet", "tnsanda moral, sporda kural kalmadı", "Bir şarkı yazacağız mavi oylarla", gibi pankartlar dikkati çekti. Pendik mitinginde uzun süredir parti çahşmalannda pek göriilmeyen Aydın Güven Gürkan da vardı. Halkın içinden İnönü 1 nün konuşmasını dinleyen Gürkan, otobusün üzerine İnönünün yanına çıkmayışını "kalabalık" gerekçesi ile açıkladı. Gürkan alanda ne kadar kalabalık olduğuna ilişkin tahmini ile ilgili soruyu da yanıtlamaktan kaçınarak "Halkın arasından gönnek mümkün değil onun için bir şey diyemem" dedi. Pendik mitinginde bir süre önce Ecevit'in partinin başına geçmesi konusundaki açıklaması üzerine görevden alınan ancak İnönü'nün müdahalesi ile görevini sürdüren İstanbul İl Başkanı Hasan Fehmi Güneş de alkış topladı. Bir başka alkış toplayan ise, İnönü'nün hemen yanında yer alan vatandaşları selamlayan Genel Sekreter Fikri Sağlar oldu. İnönü 6 Eylül'de halkoylamasında "evet" oyu kulanılmasm' isteyen sözlerini sürdürürken alandaki gençler ve işçiler sık sık "öteki demokratik özlemlerini" dile getiren sloganlar attılar: "tn sanlık onuru işkenceyi yenecek" sloganı üzerine İnonu "İnsanlık onuru bütür. ^uçlükleri yenecek" diye yanıt verince kalabalıktan "başbakan tnönü" sloganlan yükseldi. Inönü insanların iktidannın sonuna gelince büyük gafletler yaptıklarını belirterek özal'ın da bu durumda olduğunu vurguladı. SHP'nin moral bulduğu Pendik mitingi înönü'nün "Yasakları halk koymadı ama halk kaldıracak" mesajı ile sona erdi. SHP'ye moral (Baştarafı 1. Sayfada) çelerden geçerken, eski CHP'lilerin çokluğu dikkati çekti. Bu durum otobustekilerce "bayraga dönıiş" olarak yorumlandı. Inonü, beraberinde Genel Sekreter Fikri Sağlar, MKYK üyeleri ve bazı milletvekilleriyle birlikte geldi. SHP Istanbul ll Başkanı Hasan Fehmi Güneş de Çayırova'da konvoya katıldı. Yolculuk sırasında konvoy nedeniyle E5 karayolu çift yönlü olarak trafiğe kapandı. tnönu, saat 15.00 sıralarmda başladığı konuşmasını yaklaşık bir buçuk saat sonra tamamlayabildi. Güle oynaya geldiklerini ve demokrasi için konuştuklannı belirten İnönü, " n e mutlu bize" dedi. Kırk yıldır verilen demokrasi mücadelesinde başanya ulaşmanın coşkusu içinde olduğunu vurgulayan İnönü. daha sonra şöyle konuştu. "Mahkeme kararı olmadan kimseye ceza verilmez. Bunlar demokratik hukuk devletinin ilkeleridir. Bu ilkeleri iekrar halka sormak ikiyüzliiliıktür. Bu ilkeler artık insanlara sorulmaz. İnsanlık onunı biitiin giiçliikleri yıkar. TBMMnin karamla şimdi halka sonıluyor. Diyoriar ki, bu yasaklı kişiler içinde bazıları var ki serbest kalınca SHP'ye karşı siyaset yapacaklar. Yapsınlar. Biz demokrasi içinde rakiplerimizin haklannı ellerinden almak niyetinde değiliz. Ama Özal gelirse yasak koyar. Hepimize ceza koyar. Karşımıza geçecek insanlann da serbest kalması için oy vereceğiz. Özal'ın oyununa düşmeyecegiz." İnönu, Başbakan Turgut Özal'ın kendisini savunmak için "siyasetteki hatalann cezasını halk verir" dediğini belirterek, "Halk, bunun cezasını seçim meydanında verir. Özal'ı birdaha seçmeyecek, bunu biliyoruz. Sayın Özal, 'ne olacak. beş sene siyaset yapmayacaklar' diyor. TBMM'de de hayali ihracat için 'canım birkaç milyar ne olacak' demişti" şeklinde konuştu. İnönü'nün bu sözleri üzerine " y u h " ve "Özal istifa" diye bağınldığı duyuldu. İnsan haklarına saygının tartışılmayacağını, geçmişteki olayların karanlıklar içinde kaldığını, kendilerinin aydınlıklar içinde yaşamak istediklerini anlatan İnönü, konuşmasını şöyle sürdürdü. ğini belirten Inönü, "Bunlann hepsini kaldıracağız. 'evet' diyerek tüm yasakların kaldınlmasının yolunu açalım. SHP kendi liderleri için konuşmuyor. Tek lek şu veya bu kişiyi kurtaralım diye konuşmuyor" dedi. İşçinin zor durumda olduğunu, işçi haklarının ilk olarak SHP döneminde gundeme geıirildiğini, Anayasa'da da değişiklik yapacaklannı, memurlara sendikal haklar vereceklerini, haftada iki gün tatil olanağı getireceklerini, sözleşmelı personel uygulamasına son vereceklerini anlatan SHP Genel Başkanı İnönu, daha sonra şunları söyledi. ancak, o zaman sağlığına döner. Kızdığı polise, 'seni Doğu'ya gönderirim' demiş. O günden beri hâlâ bu sözü yalanlamadı. Bu sözleri kullanmak Başbakana yaraşmaz" şeklinde konuştu. İnönu, "Zindanlar boşalsm" sloganı atılması uzerine, "Zindanlar elbet boşalacak. Cezaevlerinin durumu yürekler acısıdır. Bu meydanı dolduranlar, gençlere, Özal diyor ki, 'sizçıkarınızı düşünün'. 'hayır' diyen gençleri kendisi gibi köşeyi dönme yolunda insanlar gibi gorüyor. Özal'a çok kızıyorum. Gençlere böyle tavsiye etmek hem siyasetçi hem de benim gibi eski bir hoca için dayanılmaz bir hatadır. YÖK'ü kaldıracağız. Sanayileşmede ilerlemeden işsizlik azalmaz. İcraatın İçinden'i seyredenler, alay edip eğleniyorlar." De\'let sektörünun gözden çıkarıldığını bunlann ters ideolojiler sonucu olduğunu, Özal'ın sorunlara hep para açısından baktığını anlatan tnönü konuşmasını şöyle tamamladı. "Zavalh Milli Eğitim Bakanı, 'benim haberim olmadan 6 yaş uygulaması yapıLyor' dedi. Sağlıkta, eğitimde işler karmakarışık. Çünkü Özal'ın aklı karışık. Hükümet karmakanşık halde 6 Eylül günü ne olacagız diye bekleşiyorlar. 6 Eylul'den sonra bizde armut toplamayacağız. Herkes beğendiğine oy verecek. Biz bunu istiyoruz. Halk oylamasından sonra seçim yakındır. Seçimde de Özal iktidarı son bulacaktır." Cezayı halk koymalı "Halk bu cezaları koymadı. Demokrasiye yeniden kavuşmak için anayasaya 'evet' dedi. Şimdi Özal çıkıp, yasakları koyalım mı, diyor. Bu oyuna gelemeyiz. En büyük gaflettir. İnsanlar iktidarlannın sonlanna gelirlerse böyle konuşurlar. Özal'ın gucü yetseydi, TBMM'de hallederdi. Giicü yetmedi. Şimdi halkla yasaklılar arasında kavga çıksın diyor. Sen bir defa halkı 6 Kasımda kandırdın. o günler geçti. Sayın Özal, bu canlı insanları kandıramazsın. Bu gUn konuşmasında gördum. 'Evet' çıkarsa şevkim kınlır, iyi çalışamam diyor. İyi çalışmazsa zam yapamayacak, sevki çok kınlacak. Ama halkın şevki artacak. Onun için 'evet' diyeceğiz. Sayın Özal'ın şevki kınlır mı kınlmaz mı bilmem. Kendisi bilir. Sanmayın ki, birkaç kişi için bunları söyluyorum. Bunlar ulusal çıkarlardır." İnönü, 6 Eylülde oylanacak yasakların tüm yasakların çok küçük bir kısmını oluşturduğunu ve yasakların ara dönemden kaldığını, Özal'ın da bunlan surdurduğunü söyledi. Sendikalar, üniversiteler ve diğeı kurumlardaki yasakların devam ettiğini, güvenlik soruşturmaları ile 1 milyona yakuı insanın fişlendi Ozal bozuyor "Özal, hangi kuruma el atsa, gelir dağılımı bozuluyor. Süper emeklilik sıkındlar getirdi. Bu düzenbazlıkbr. Türkiye uluslararası çalışma orgutıinün ilkelerine uymuyor. TRT'nin, halkoylamasında büyük sorumlulugu var. Niçin halkoylamasının yapıldığını anlatmış değildir TRT. Geçici 4. maddenin ne olduğunu vatandaşlar nerden bilecek. Bunu anlatmak TRT'nin gorevi değil mi? Halkoylamasından bahsetmiyor. Oraya Abdülhamid'in sansürü geliyor. TRT elbet bizi gösterecek. Ama halka başka şey soyleyecek. Sizin bu alkışlannız başka şeyler için. Halka bu kadar saygısızlık olmaz. Meydanlar bu kadar doluyor. Neden oldugu, neden dolduğu TRT'den söylenmiyor." SAMSUN'dan YALÇIM DOĞAN (Baştarafı 1. Sayfada) ekonomik politikada pek değikehanetini "Demirel'in dünşiklik olmayacak." kü Samsun mitingi doğruluyor." Bu gelişmelere karşı Özal'ın Aslında Amerikan Büyükelçi danışmanı ve "son si'nin "kendinden menkul bir büyükelçilerimizden" Adnan kehaneti" değil bu. Amerikalıla Kahveci'nin çevresine aktardığı rın son haftalarda kendi yaptık gözlemi şu: ları araştırmamn sonucu: "Son olaylar Turgut Beyi mo"Bu iş bitti, evet çıkacak." ralman yıktı." Ankara'daki diğer Batılı büyüANAP'lılar Samsun'u dün kelçilerde bir başka endişe var. görselerdi, aralarında "moralReferandum kampanyası ile bir man yıkıbnayan" pek kimse likte zaman zaman Özal'ı ziya kalmazdı. ret eden Batı ülkelerinin AnkaToplanan binlerce insanın arara büyükelçileri Başbakan'a ay sına kanşıyoruz. Kürsüde Demi'n/ soruyu yöneltiyor: rel. Hiç yorumsuz halkın kendi "Siz hayır kampanyası yürü arasındaki sohbetinden işte dütüyorsunuz, bu demokrasiye ay şünceler. kın. Biz bunu kendi hükümetle Şimdi Demirel burada korimize nasıl anlatacağız?" nuşacak mı? Aynı büyükelçiler daha sonra Konuşmaz ouır mu, günlerkendi aralarında ortak yargıya dir konuşuyor ya... varıyor. Hani o yasakbydı, ama na"Demirel politikaya yeniden sıl konuşacak? dönüyor." .. Bu kalabalık çok iyi, ama Samsun'da Demirel'in mitingi Ozal son gece bir numara çeker, ni izlerken alana toplanan binTV'de bu işi bağlar... lerce insan da aynı düşünce ile Umut fakirin ekmeği, siz çalkalanıyor: de onu yiyin. "Demirel geliyor, bu iş bitti." Evet çıkması ihtilale karşı Samsunlulann "tktidarda iken büyük bir adım. bile bu kadar kalabalığı Evren TV'de konuşacak toplayamamıştı" dediği Demirel mı? havaalanından kentin alanına Belli olmaz, 1983 seçimleuzanan 45 kilometrelik yolu tam rinde konuştu, Sunalp'e yardım 1.5 saatte alıyor. Gerçekçi olmak için konuştu. Ters tepti. O kogerek. Bu sadece "Demirel nuşmasıyla Özal'ı iktidar yaptu sevgisi" değil. Becerikli bir orga Evren'in göriişü acaba nizasyon ürünü. nedir? DYP nefis bir miting, harika Ne olacak, yasaklan o gebir düzenleme, dört dörtlük bir tirmedi mi, şimdi de herhalde siyasal gösteriyi demokrasi tari"hayır" diyordur. hine armağan ediyor. Önce KaKendi aralarında sohbet eden radeniz bölgesini Samsun'daki Samsunlulann söylediklerini tek Cumhuriyet alanına yığıyor. Ar birsözcük eklemeden aynen akdından, miting gününü "Sam tardık. sun'un pazanna" rastlatıyor. Mitinge gelen halk bile, hâlâ Çevredeki köylülerin kente indiği Demirel'in konuşup konuşamagüne... yacağmı bilmiyor. Mitinge gelen Ister "Samsun'un pazari", is halk arasında özal'a gönül veter "iyi düzenlenmiş bir miting" renler bile butunuyor. Ve miting olsun, dün Demirel Samsun'da alanına gelen halk "Cumhurbaşsadece şu son haftalarm değil, kanı Evreni taraf olarak görüherhalde politik yaşamımn da en yor." mutlu günlerinden birini yaşıyor. Ankara'daki Batılı büyükelçiAnkara'daki Batılı büyükelçi ler dün Samsun'u görselerdi... ler de "Demirel'in gelişinden pek Kendi merkezlerine Türkiye'derahatsız görünmüyor." Onlara ki politik gelişmeyi herhalde tek göre, "Özal giderse Demirel ge bir cümleyle özetlerlerdt lecek, ama dış politikada, ana "It is flnished." CONEYT ABCAYOREK yazıyor (Baştarafı 1. Sayfada) lıyor. Iki kez darbe ile görevden uzaklaştınlan Demirel'i çılgınca bağırarak yeniden başbakanlığa çağınyor. Konfeliler Demirel'in, kalabalığın üstiine mavi mavi yağıyor, kırmızı güllerle süslenen maviler yollara, binalara, yığılmış insanlara bir başka renk katıyor. önceki gün Eskişehir'de orta direk akıyordu atana, dün Samsun'da her seçimin yazgısında önemli etken olan kadınlar çocukları ile yollardaydı. Özal'ın cebinde gördüğü 2025 yaş seçmen konvoyu koşarak izliyordu. Belki Havza'dan, belki Vezirköprii gibi Samsun'a bağlı ilçelerden, ola ki çevre illerden kopup gelen cılız topluluklan göre göre körleşmiş kimi gözlerin "Parayla toplanan, bindirümiş partüiier" diye tammlayacağı bu kalabahklar Demirel'e niçin böylesine coşkulu kucak açıyordu? Binlerce insanın önemli bölümü neden Samsunlu olmasın? Evlerinin kapısına çoluk çocuk sıralanan, içten gülüşmelerle alkış tutan, çiçek atan kadınlar da mı çevre illerden, ilçelerden laşınıp getirilmişti, bu evlere, sokaklara? Her türlü aşın particilik olasılığını göz önünde tutan gözlemlerimiz Demirel'e 1979'da, 28 eylül ara seçiminden önce Samsun'da gösterilen ilginin azalmadığını, artnğını söylüyordu. Görünen gerçeği tersine çevirmeyelim. Sağduyuya, mantığa ve gerçeğe kıskançltğın egemen olmasını marifet saymayalım. Samsun'u da gördükten sonra bir yazar dostumuzun nedense günübirlik değişen çelişkili duygularla yazdığını burada "Ayva da nar da gülüyordu " diye değiştirelim. Ayva Demirel'se, nar Samsun'daki kalabalıktı. Ah SHP, ah !... Önceki gün bırakalım halkı bir yana, SHP'lilerin bile Erdal İnönü'nün Eski şehir'e geleceğinden haberleri olmadığını, SHP liderinin Toker'in nitelemesiyle "küçük bir kalabalığa " seslendiğini söyleyelim ve acaba SHP'deki bu "ataletin" nedenini hiç araştıran oldu mu, oluyor mu diye soralım. Ancak bundan sonra başkalarının yaptığı görkemli mitinglerin içyüzünde yatan gerçekleri araştıralım. Doğrusu bu değil mi? Valilerin tutumunda bile artık değişiklik gözleniyor. Demirel'i kampanya başladığından bu yana kent dışına atmak için olmadık işlere girişen özal valilerinin Diyarbakır'da, Kayseri'de, Eskişehir'de, Bursa ve Samsun'da halkın atıştığı alanları açmasımn bir başka anlamı yok mu acaba? Ve Başbakan'm dünkü son demecine bakılırsa özal da evet kokusunu almış, haytrın yüzdesini yükseltmeye, yüzde 40 turuncudan, geleceği için medet ummaya girişmiş, öyle anlaşılıyor. Tabii Demirel, hele Karadeniz'in nabzjmn attığı Samsun'da coşkuyu gördükten sonra halkoylamasmdan bir adım ötede, iktidar kokusunu almış, hem yasakların kalkmasını istiyor, fakat daha çok seçim kampanyası yürütüyor. Bir çeşit erken seçim kampanyası açmış gibi. özal artık geriye saymaya başlamış, içinde her türlü tepki ya da etki oyunun bulunacağı yüzde 40 hayırla beklenmedik ölçüde yeniden iktidara geleceğinden söz ediyor. Başbakan bir teselli anyor, garipsenecek bu tür mantık dizileriyle battıkça batıyor. Demokratik kavramlardan ne kadar uzak biryapı içinde olduğunu sergiliyor. Örneğin Başbakana göre hayır çıkarsa taraflar birbirinin el'ıne sıkar, modern Türkiye kurulurmuş. Peki Saym özal, ya evet çıkarsa? Hayır'la el sıkışan insanlar evet'le birbirini mi tokatlayacak? Görülüyor ki özal evet sonucunun yanıtını bile düşünmek istemiyor. Hayır çıkarsa seçim normal zamanında olurmuş, evet çıkarsa hizjnet heyecanı azalırmış, dün böyle söylüyordu. Demek ki Özal'ın "iutün hizmetlerme ara vermemesi" demokratik kural olarak öngördüğü halkoylamasının ANAPtan taraf çıkmasına bağlı. Özal'da sakat mantık dur durak bilmiyor. Bakımz şu örneğe: Eğer Süleyman Demirel sıyasete girmeyeceğinı söyleseymiş, yasakları doğrudan Meclis'te kaldınrmış. Bu tür çağdışı demokratik yaklaşımlarla bir hedefe varmanın olanağı var mı, lütfen söyler misiniz? Demokratik bir hakkı önceden alınan güvencelerle vermek, hangi aklın sığdırabileceği bir görüştür, açıklayabilir misiniz? Söylediğine göre bir siyasetçiye halkoylaması "artık yetti" diyecekse, gidiş o gidiş ki, 6 Eylül Turgut Özal'a, Özal'ın tanımlamasıyla yanıt vermeye hazırlanıyor. Demirel belki uykusuzluktan irileşmiş, beyazlan büyümüş yusyuvarlak gözleri ile sanki başka bir ülkeden gelen sesleri duyuyormuş gibi Özal'ın son demeciyle ilgili sorulanmız karşısında, sustu. Hele Celal Bayar'm "Demirel yalancıdır" dediğini siyasal ve geleneksel ahlakı hiçe sayarak açıklayan Turgut Özal'ın bu irdelemesini duymazlıktan geldi. "Körle yatan şaşı kalkar" Bunu mu desek? Yoksa saygı değer Başbakanımız, madem ki Demirel'in yalanct olduğunu biliyordunuz, 1%9'dan 1980'e kadar her çağırdtğında kapısına koşup neden gittiniz. verdiği her görevi niçin kabul eıtiniz? Sormazlar mı insana... Sorarlar elbet, 6 Eylülde belki halkoylamasında, ya da belki bir genel seçim günü... Yanlış hesap döner Referandum kararının Özalla ilişkisine değinen İnönu "Yanlış hesap Bağdat'tan döner, kendi düşen ağlamaz" diyerek, "Bunların çaresi bir an evvel Türkiye^ de demokrasi için 'evet' diyeceğim demesidir. Sayın Başbakan IZLEHİMLER YALÇIN PEKŞEN Demirel coştu BETUL UNCULAR SAMSUN/ORDU/GİRESUN Referanduma bir hafta kala Süleyman Demirel dün Samsun'da canlı ve büyük kalabalığı görünce coştu ve coşturdu. Samsun dün baştan sona maviye bürünmüştü ve Demirel havalanından Cumhuriyet Meydanı 1 na kadar mavi yağmuru altında geldi. Demirel kampanyada ilk kez eski Başbakanlardan Adnan Menderes'in oğlu Aydın Menderes'e mikrofonu verdi, Menderes kısa bir konuşma yaparak, "Menderes'i unutrnadınu, AJIah sizden razı olsun" dedi. İlk konuşmayı yapan DYP Genel Ba^kanı Hüsaraettin Cindonık, seçimin her zaman yapılacağına işaret ederek, şimdi seçimden daha önemli bir iş yapılacağını söyledi. Demirel ise "Kim ki bizi memleket için tehlikeli insanlar olarak görüyor. Bunlara ne söylesek azdır. Niçin böyle gördiiklerini ortaya koymazlarsa namerttirler" dedi. Demirel, Samsunlulann bugüne kadar yaptıklanyla demokrasiye giden yolların açıldığını ve taşlı, toprakh yolların mutlaka temizleneceğini söyledi. Samsun Cumhuriyet Meydanı'nda coşkulu ve büyük bir kalabalığa seslenen Demirel, Allah'tan başka kimseye kul olmama kavgası yaptıklarını belirterek, hükumetin ömrünün tükendiği görüşünü yineledi. Karadeniz'e bir tek çivi çakılmadığını ve Karadenizden göç olduğunu belirten Demirel, "Bunlann meralekete verebilecekleri bir şey kalmadı. Memleket bunlardan kurtulursa halk rahatlar" dedl Özal'a seslenerek, "Demirel kötii adamdı da, yanında ne işin vardı? 1977'de MSP'den İzmir Milletvekili olmak istedin de olabildin mi?" diye soran Demirel, yakasını göstererek, yedi yıl sonra kimsenin bir şey diyemediğini, bir tek kuruşun hesabının sorulamadığını belirtti ve "Işte yakamız burada" biçiminde konuştu. DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Süleyman Demirel, Demirel'in kurmaylan, DYP yöneticileri ve basın mensuplarıyla birlikte dün sabah Anadolu Havayolları'na ait özel bir uçakla Samsun'a gelindi. Ucak (Baştarafı 1. Sayfada) yakın camisi vardı. Hatta yer üstünde cami >apacak yer kalmadığından Vehbi Gül bir tane de yer altına yaptırmıştı. Kısacası Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşunda bir simge kent olan Samsun'da normal koşullarda "yeşil renk" hakimdi. Ne ki, dün sabah kalkıldığında kent baştan başa maviye boyanmıştı sanki... Anlaşılan DYP'liler bütün gece uyumamışlar her yanı mavi renkli bayraklar, kâğıtlar, balonlarla doldurmuşlardı. Gençierin başında "evet" yazılı mavi renkli şapkalar vardı. Bunlar da yetmemiş, "beyefendi"yi taşıyacak olan "Demirel" plakalı altın rengi Mercedes bile bir gecede maviye boyanmıştı. Daha sonra kentteki tüm mavi kâğıtlann toplanaDemirelt sevgi gösterisinde buhınanbir hantnan kendisinden yana rak konfetiye dönüştürüldüğü de ğuu sıkaraM sevgi öpücüğü istemesi ise, Süleyman Demirel'in kah görülecekti. kaha atmasma neden oldu. (Fotoğraf: AA) Referandum savaşının en hızlı adamı Demirel, Samsun topin aracının çevresinde yol aldılar. ta Başbakan Turgut Özal'ın Derağına ayak bastıktan sonra iyiDemirel, Menderes ve Cindoruk mirel hakkında Celal Bayar'ın "o ce yavaşlamak zorunda kaldı. mavi yağmuru altında yurttaşlan yalancıdır" sözlerine ilişkin olaAynı anda 4 kişi tarafından öpuselamladılar. Ünlü şapkası Derak yönelttiğimiz soruya Demilerek uçaktan arabaya kadar mirel'in elindeydi. Yalnızca konrel şu karşılığı verdi: olan 100150 metrelik yolu 1015 voy ilerlerken bir evin balkonundakikada alabildi. "Rahmetlinin nıhunu rahatsız dan turuncu renkli kâğıtlar çevAynı şekilde havaalanı kent etmekte bir yarar yok. Beni yareye serpilince caddede ilerleyenarasındaki iki kilometrelik yolun ralayacağun derken, böyle küçüller yuh çektiler ve "Özal istifa" geçilmesi de 1 saatten fazla sürtücü şeyler söylemesi ayıptır. Cediye bağırdılar. Demirel'in kâğıtdü, 1.5 saate yaklaştı. Bu durum lal Bayar sağ deği) ki, nelere teların atıldığı balkona dönerek mavi rengin daha da çoğalmasınezzül buyuruyor. NeJerden me şapkasıyla seiam verdiği na yol açtı. Çünkü gazetecileri det umuyor. Bu konuşmalar gözlendi. taşıyan otobusün havalandırması kimseye bir şey kazandırmaz. çalışmıyor, içeri kimse girmesin Daha sonra konuşma yapmak Rahmetli Bayar ile hiçbir yakındiye kapılar. pencereler kapalı için takdim edilen Süleyman Delığı yok ki." tutuluyordu. Sıcak nedeniyle gamirel, mikrofonu, Adnan MenDYP Genel Başkan Cindoruk zeteciler önce kızardılar daha deres'in oğlu Aydın Menderes e da sorumuza karşılık, Celal Basonra maviye yakın mor bir renk verdi. Menderes, vatandaşlara yar'ın Özal'ı tanımadığını aldılar. babası Adnan Menderes'i unutsöyledi. madıkları ve Süleyman DemireFe Otobüsteki ortamdan gazeteDemirel ve beraberindekileri sahip çıktıkları için şükranlarını ciler yakınıyordu, ama partililegetiren uçak saat 11.00'de Sambildirdi. Menderes, "Hiçbir yarin aldırdığı yoktu. Bir yandan sun Havaalanı'na indi. Burada sa bizi sizleri sevmekten, sizler terlerini siliyorlar bir yandan da sevgi gösterileriyle karşılanan için yaşamaktan alıkoyamaz. Ya otobusün hızından son derece Demirel üzeri açık koyu mavi ve pacağınız hiçbir şey olmasa bile hoşnut (çünkü bu hız Demirel'e Demirel plakasını taşıyan Mercedualannız her zaman milletinıiz olan ilgiyi gösteriyor) "beyefendes'e Aydın Menderes ve Cindoiçin olacaktır" dive konuştu. di malı götürmüş" diyorlardı... ruk'la birlikte bindi. " H ü r basın Aslında bu yavaşlıkta Samiçin evet" yaasının yazıldığı mavi sun'un yollarının aşırı dariığı ve Ordu ve Giresun renkli açık bir araca foto muhaşoförlerin gaz pedalı yerine frebirleri alındı. Gazeteciler ise bir Samsun'dan Ordu'ya geçen ni kullanmalarının da buyulc robaşka otobüsle Demirel'in arkaDemirel, ANAP iktidarımn lü vardı, ama bu ortamda böyle sında ilerlediler. Alandan Cum"anarsi tacirliği, lefeciliği yap ayrıntılara aldıran kimdi?.. huriyet Meydanı'na kadar 1.5 satığını" one surdu. Mülki amirlere "Malı götürmekte olan" Deat süren 5 kilometrelik yolculuk seslenirken, "Onlan uyanyorum, mirel Cumhuriyet alanında aldı sırasında hemen hemen tüm baliklidann değil, doletin hizmemikrofonu eline... Ne söylediğikonlardan, mavi üzerinde evet tinde olsunlar, sonra çok pişman ni diğer sütunlarda okuyacaksıyazan naylon poşetlerden çiçekolacaklardır" dcdı. Demirel aknız. Benim dikkatimi çeken, ler, konfetiler ve evetler yağmur sam uzeri geldiği Giresun'da, he Cumhuriyet alanında Demirel'gibi konvoyun uzerine yağdı. Bu likopterle Osmanağa meydanının in tam karşısına düşen parktaki arada "Başbakan Demirel", "De üzerinde bir tur attı, daha sonra Atatürk heykeli oldu. Heykeltımirel çok yaşa", "Milliyetçi 10 bin civarındaki topluluğu şapraş sanki bugünleri önceden görBaşbakan" sloganlan atıldı. Makasıyla selamladı. Samsun'da yemüş gibi, Ataturk'ü şaha kalkvi uzerine evet yazılı giysiler içinnen akşam yemeğinden sonra mış bir at üzerinde kılıcını çekdeki motosikletliler de Demirel'Ankara'ya hareket etti. mek üzereyken taşlaştırmıştı. BÜTÜN ÖĞRETMENLER İngiliz, Deneyimli ve Profesyone! 19871988 Dönemi Başlama Tarıhi 57 Eylül 87 Kayıtlarımız devam ediyor. 147 09 83 RumıHı Cd No 92 4 Zelv Bey Apt OsnıantvvlST (Yapı Kıedı Bankası Kaısısn j&nalbh fcntîe
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear