14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
20 AĞUSTOS 1987 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR ÎSMAİL GÜLGEÇ CUMHURİYET/5 \AYEV DÜNYASENDA SANATEDEBİY^T Edebiyat tarihi yazmamn zorluğu Çağdaş Türh EdebiytUt (1. cilt: Meşrutiyet Dönemi, 2. cilt: Cumhuriyet Dönemi) / Şükran Kurdakul / Broy Yayınlan. ATİLLA ÖZKIRIMLI Türkiye'de edebiyat tarihi alanındaki çalışmalann yeterli olduğu söylenemez. Ne eski şuara tezkireleri ne de Tanzimat dönemi yazarlannın Tarihi Edebiyatı Osmaniye admı taşıyan yapıtları edebiyat tarihi sayılabilir. Bunun nedeni edebiyat tarihi çalışmaları için gerekli kültür ve düşünce birikiminin, dahası çözümleyici, bütünsel bir yöntem anlayışının bulunmayışıdır. Edebiyat tarihinin çıkış noktası, elbette öncelikle edebiyat yapıtları ve bunları yaratan edebiyatçılardır. Ama edebiyatı toplumdan, toplumun yapısından soyutlayarak ele alamayacağımıza göre belli bir çağın, dönemin edebiyatını değerlendirirken toplumbilimden felsefe ve psikolojiye, etnolojiden dübilim ve estetiğe çeşitli bilimsel verilerden yararlanmak zorundayızdır. Ayrıca gerek edebiyat yapıtlarını ve edebiyatçıları, gerekçe edebiyat yaşarnını bütünsel olarak değerlendirirken bilimsel yöntemlerin yani sıra tarihsel ve toplumbilimsel eleştiriden izlenimci ve yapısal eleştiriye bütün yöntemleri kullanmak gerekmektedir. lirli bir yönteme dayanılarak yapıknış ilk çalışmadır. Bu kitabında Köprülü. Türk edebiyatının ilk dönemleri üzerinde durmakta, edebiyatı tarihsel bir çerçevede ele alarak bütünlüğü içinde değerlendirmeye yönelmektedir. Ama temelde araştırmaya dayandığı, bu araştırmalan da kendisi yapmak zorunda kaldığı için Köprülü'nün kitabı tek cilt olarak kalır, arkası gelmez. ,N VÜZUNKN FtPİTAN OLDUK ... Inceleme eksikliği Bu sorun, edebiyat tarihine ilişkin araştırma ve incelemelerin eksikliği sorunu, edebiyat tarihi yazmak isteyenlerin önündeki en büyük engeldir. Edebiyatçılar, akımlar, dönemlerle ilgili monografik yapıtlar yetersizse; metin incelemeleri yapılmıyor, eleştirel değerlendirmeler sınırlı kalıyorsa; hele kitaplıkların daha tam bir dökümü yapılmamışsa, sözünü ettiğim anlamda bir edebiyat tarihi yazmak zorlaşmaktadır. İşte, Şükran Kurdakul'un iki cıltlik "Çağdaş Türk Edebiyatı" adlı yapıtını da bu olumsuz koşulları göz önünde tutarak değerlendirmek gerekir. KİM KtMEDUM DUMA BEMÇ AK Balıklar pbi goşayoU/mBİiyım ama, aanı zamnda, normaf yatondaşlar gibi yolda ilme liyim.. Bal/k olmalıyım ama, aynı zamanda İmfi bvrnvrn.ağiıny gozlerim... vÇbltfi 1976'DAN BU YANA Şüknm Kurdakul, "Çagdaf Türk EdeNyaa" çahşmasmın Ok cüdi oUm "Meşrutiyet Dönemi"ni ilk kez 1976'da yayımlamıstu Şimdi KurdakuVun çahfması, "Cumhuriyet Dönemi"ni konu alan 2. cütle birlikte bir bütün olarak yayunlandL Oysa Türkiye'de M. Fuat Köpnılü'ye gelinceye kadar edebiyat tarihi çalışmalarında belirli yöntemlerin uygulandığmı söylemek güçtür. Tarihsel olayların özetlenip çeşitli dönemlerin genel özelliklerinin sıralandığı, türler üzerine kısa bilgilerin verildiği giriş bölümleri betimsel bir nitelik taşır. Bu bölümleri tek tek ele alınan edebiyatçılann yaşamlarının, sanat anlayışlarmın özetlendiği, yapıtlanndan örneklerin verildiği bölümler izler. Dolayısıyla bu betimleyici, derlemeci tutumla genelde edebiyatın izlediği yol, geçirdiği evreler değerlendirilemediği gibi edebiyat yaşamının da toplumsal, kültürel, düşünsel gelişim süreci içinde bir bütün olarak verilemediği görülür. Yöntem konusunu "Türk Edebiyatı Tarihinde Usul" (1923) başlıklı makalesiyle ilk kez gündeme getiren M. Fuat Köprülünün "Türk Edebiyatı Tarihi" (1926) adlı yapıtı, bu alanda be Ha fakfBatk olmam lışe ve %™Laynı zamonda ,ui b>r fvtlHfcvda ülmahyım... Meşrutiyet dönemi Şükran Kurdakul, 1976'da yapıtının Meşrutiyet dönemini konu alan ilk cildini yayımladığında (Cumhuriyet dönemini kapsayan ikinci cildin, çoktan tükenen birinci ciltle birlikte yayımlanabilmesi ancak on bir yıl sonra gerçekleşiyor) kitabın genel planını şöyle özetlemişim: "19. yüzyılın toplumsal tarihini kısaca özetleyerek 20. yüzyılın tarihi özelliklerini belirleyen Kurdakul, 19. yüzyıldan 20. yüzyıla kalan dil, tarih ve edebiyat alanındaki değerler üzerinde de duruyor. Geçmiş küllur tarihini özetliyor bu kez. Ardından Edebivatı Cedide'nin 20. yuzyıldaki üç temsilcisi, Tevfik Fikret, Cenap Şahabettin ve Halit Ziya Uşaklıgil üzerinde duruyor. Bunu genel olarak ele alınan Fecri Ati topluluğu ve Milli Fdebiyat akımı izliyor. Yeni çagdaki düşün akımlannın da sergilenmesinden sonra, 'Şiir. Hikâye Roman. Tiyatro, Deneme/ Eleştirme, Edebiyat Tarihi' olmak üzere dört bolümde kümelenen sanatçı ve yazarlar tek tek ele alınıyor. Edebiyal tarihlerinde az rastlanan bir de "Düşün" bölıimü eklemiş Kurdakul kitabına." (Birikim der., sayı 27, Mayıs 1977) PtKNÎK PtYALE MADRA A ( SANKl GEÇMIŞTE \ HlC >ÜSAMAMİŞ ) Bir şairin yaşam öyküsü nerede başlar, nerede biter? Gâl Dönüyor Avueumda / Edip Cansever / Adam Yayınlan / 248 sayfa. REFİK DURBAŞ "Açık kumral saçlı, zayıf mı zayıf, kaburga kemikleri sayılabilen küçük birçocuk! Adını sonıyonım. Once yüzünü başka yöne çeviriyor, bir sure sustuklan sonra yanıüıyor sonımu: Edip!" Böyle başlıyor yaşamöyküsüne Edip Cansever. Nerede başlar bir şairin yaşamöyküsü? Ve nerede biter? Biter mi? Cansever'in ölumünden sonra yayunlanan kitabı "Gül Dönöyor Avucumda"yı okuduktan sonra bitmediği açık açık görülüyor. "Giil DÖDÜyor Avueumda" altı bölüm üzerine kurulmuş: "Şon Ştirteri, Yaşam Öyküsü, Şiir Üstune, KonuşmaJar. Heşürilerlneelemeler. ArdiBdan". Cansever yaşamı boyunca tek duzyazı kitabı çıkarmamış, yazdıkları çeşitli dergilerde kalmıştı. "Gül Döniıyor Avueumda" bu bakımdan önenüi. Bu önem, yalnızca Canser ver'üı son şiirlerini sunmaktan gelmiEDİP CANSEVER Çoğu kez yor, onun yayımladığı zaman her biri yankjlar uyandıran yazılannı da kapsıyor. "Düşüncenin Şiiri". "Tek SesYine yaşam öyküsüne dönersek ji Şiirden Çok SesU Şiire" bunlardan karşımıza her zaman olduğu gibi şiikisi. lkisi de hâlâ güncelliğini ir çıkacaktır: "Çoğu kez deniz kıyıkoruyor. lannda doJasıyonım. Rumelihisar en çok sevdigim semllerden biri. Arada bir oyun yazmak istiyor canım. Şiirin ipuçlan Hemen vazgeciyorum. Şiir varken..." Kitabı önemli kılan bir başka böŞiir varken... Cansever'in bütün lüm de eleştirüer, incelemeler toplayazılannda, konuşmalannda hep şiir mı. Cansever üzerine 1961 tarihli olacaktır. Bir "düzyazı" kitabı çıAsım Bezirci'nın incelemesi dışında karmaması da bundan mıdır? geniş kapsamlı bir çalışmanın yapılmadığı düşünülürse ki bu da Cansever'in şiirinin ancak gelişme evre"Stirekli" bir hatırlatma sinin bir bölümünü kaps\yor bu böCansever'in "Son Şiirieri"m okulümdeki yazıların onun şiirini tanıyunca zamansız, erken ölümü bir kez yıp kavraraada önemli bir kaynak daha gündeme geliyor. Yasasaydı oluşturduğu açık. "tki Ada" şürinde olduğu gibi nice Cansever'in konuşmalannda da şigüzelliklerin kapısıru çalacaktı kim irine ilişkin ipuçlan geıirdiği ortada. bilir. Şiirlerini oL'uduktan sonra konuşmaBir şiir okunur geçilir kimi zaman, larına bir göz gezdirmek bu ipuçlabir yazı dergilerin san yapraklan ararını yakalamaya yetecek. sında yiter gier, yankısı kalmaz ko HIZLI GAZETECİ NECDET ŞEN m\vdtm,Neydim;dAA eermısdim .r Cumhuriyet dönemi 19231950 yıllarıyla sınırladığı (birinci cildin ilk basımında kitabın 19001975 yıllarını kapsayacağı belirtiliyordu) Cumhuriyet Dönemi başlıklı ikinci ciltte de aynı planı uyguluyor Şükran Kurdakul. "Yeni Türkiye"yi belirleyen toplumsal, kültürel ve düşünsel koşulları kısaca değerlendirdikten sonra şiir, öyküroman, denemeeleştiri, edebiyat tarihi, tiyatro, düşün bölümlerinde yüze yakın sanatçı ve yazarı tek tek ele alıyor. Kişilerin değerlendirildiği bu bölümlerde ise "hayatı, sanatı, yapıtları, yapıllarından örnekler" biçiminde formüleedilebilecek klasik yöntemi kullanıyor. Bu açıdan bakıldığında Şükran Kurdakul'un yapıtı, özellikle ikinci cilt, sözünü ettiğim anlamda bir edebiyat tarihi niteliği taşımamakla birlikte, emek ürünü bir çahşmadır. Ayrıca Kurdakul, seçtiği sanatçıları tek tek değerlendirirken, onları belli bir bakış açısıyla ele almakta; bu sanatçılann geçirdikleri aşamaları, çağdaş Türk edebiyatının gelişimine katkılarını vermeye özen göstermektedir. Bu yanıyla "Çağdaş Türk Edebiyatı", her biri ayrı ayrı değerlendirilen sanatçılar üzerine verilmiş yargılara katılınmasa da, el altında bulundurulması gere ken bir yapıttır. deniı kıytlarmda Ç İ Z G İ L İ K KÂMİL MASAR.4C1 nuşmaların. "Giil Dönüyor Avueumda" bu bakımdan hem şiirimiz, şiirimizin son 2030 yılınm geçirdiği evreler hem de Cansever'in şiirini bütünüyle anlayıp kavramak bakımından bir "hatırtatma". Ama okundukça tadına varılan "sürekli" bir hatırlatma... "Doganınbana verdigi bu ödölden Çıldınp yitmemek için tki insan gibi kaldım Birbiriyle konuşan iki insan." "Gül Dönüyor Avucumda"yı Cansever'le konuşur gibi okuyorsunuz. Daha doğrusu onun şiirsel söyteyişiyle "birbiriyle konuşan iki insan" gibi. Şiir dünyasını bütünlemesiyle şürlerinin hemen yanı başında, şiirlerine bir "önsöz" tavrıyla da her zaman başvurulacak bir kaynak kitap olarak hem de... AĞAÇ YAŞKEN E C I L İ R KEMAL GÖKHAM YAYIN RAPORU THE ROLL1NG STONES Çeviren: H. Avni Ozan / Oykü Yayın / 66 sayfa. Son yülarda günümüz rock ve pop sanatçıları ve topluluklarını tanıtan kitaplar birbiri ardı sıra yayımlandı. Ö>kü Yayın'ın sunduğu "The Rolling Stones" adlı kitap da, bir bakıma, son dönemdeki zinciri bütünleyen bir nitelikte. Kitapta, Mick Jagger, Keith Richard, Ron VVood. Bill VV'yman ve Cbariie Watts'dan oluşan son vnlların bu ünlü topluluğu ayrıntılt bilgilerle tanıtılıyor. Kitabın önemli bir bölümü ise, Rolling Stones'un en tamnmış parçalan Türkçe sözleri ve notalarıyla sunuluyor. Popçulann, özellikle de Rolling Stones çulann edinmesi gereken bir çalışma. BEKTAŞt Yazan: Ali Püsküllüoğlu / Cem Yayınevi / 88 sayfa. Şiirleriyle. dil çalışmalanyla. sözlükleriyle, antolojileriyle ve çocuk kitaplarıyla tanıdığımız Ali Püsküllüoğlu, bu kez Bektaşi fıkralarını şiir bıçiminden yararlanarak sunuyor okurlara. Daha önce de Nasrettin Hoca öykülerini aynı biçimde sunan Püsküllüoğlu, "Fıkralannda Bektaşi usçu. hoşgorülu, özgür düsünceli, sevecendir. Dine ve Tann'ya inanır; ancak, bu iki kavramı kendi amaçları, çıkarlan için kullananları. yobazlan igneler. İgneleri acıtıcı degildir. düşündürucüdür. Gulümsetir; kişiyi dataa bir hoşgöriilü olmaya yöneltir" diyor. İşte bir örnek: "Bir Rufai dervişi / Şöyle demiş Bektaşi'ye / Pirimiz biznn / Gökle / Guneş gibidir! ' Bektaşi, bakmış ona şöyle bir / Denuş, Bizimki de / Yerde / Bulul gibidir!" HÜZÜSLÜ KAR ÇtÇEKLERİ Muzaffer Buyrukçu'nun öyküleri / Boyut Yayınevi / 176 sayfa. Muzaffer Buymkçu, bugüne kadar yayımlanan on sekiz kitabıyla çağdaş edebiyatımıza, özellikle öykücülüğümüze damgasını vurmuş yazarlanmızdan biri. 1962 yılında "Bulanık Resimler" adlı kitabıyla Türk Dil Kurumu Öykü Ödülü'nü, I968'de "Kavga" adlı yapıtıyla Sait Faik Hikâye Armağanrnı kazanan Buyrukçu, son yıllarda anı ve günceleriyle de okunan yazarlanmız arasında. Buyrukçu, yeni öykü kitabı "Hüzüniü Kar Çiçekleri"nde de sıradan insanlann ruh derinliklerinde aynntılı bir gözlemcilikle dolaşıyor. HUZUNLÜ KAR ÇIÇEKLERt TARÎHTE BUGÜN MVMTAZ ARIKAIS 20 Ağustos AVUSTRALYA 'DA KESIF.. A BUGÜAl, BİR KEŞİP G/?UgU/ AVUSTIÇALY/I Al/M Met8oueME ICEHrrUDEfJ YOlA ÇtKMtŞTI 78 YIL ÖHCE AYUSrRALYA'YA GOÇMEN OLARAIC SEUUrŞ OLAN rlZUWDA ASILLI /SOSE/er O'HARA BU#K£(BÖMty VE İNGlUZ ASILU lA/fLL/AU• JCHN W/LLS (y/LS), 8İRKAÇ /ARDIMCIYLA 8İÜÜKTB, IC/TAYI GUNEYDEN fOJZ£YE GEÇMEK ÛZEfSE UAe£fcETETMİŞTl\ GÜN£YDEKİ MEL8OU&NE(MELBÖRN) 'PEM YOLA ÇlKAN GduP, DEVELB&LE KUZEYE YÖNELMİÇ VE 186i'lM ŞclBAT AYINPA CARPEvrA&lA K.ÖRJ=EZİ'H€ UlAÇMIfr/.ANCAK, GBRI DÖUÜŞTE, OOOPER CJZBEK ADl V£R(L£N Y£KDE AŞiRI SlCAK VE AÇUKJAU ÖLPULER '. 8uRKE VE WILLS, AVUSTfİALYA'NIN KAHKAAAAfJLARl ARASfNM YEfZALACAKTlR. Not•Peı/elerbu Afnka'dan yüi. (layvaıı gerçks/nimı nedetıiyle getır LAUTREC Yazan: Matthias Arnold / Çeviren: Dilek Zaptçıoğlu / Alan Yayınalık / 172 sayfa. Alan Yayınalık, Yaşam IncelemeTI Dizisi'nden daha once Kafka. Sartre, Lukacs, Camus, Picasso, Brecbt, Reich ve Van Gogh gibi sanatçı ve düşünürleri yayımlamıştı. Dizi, Toulouse Lautrec'le sürüyor. Dilek Zaplçıoğlu'nun Malthias Arnold" dan çevirdiği kitapta, sanatının yanı sıra yaşamıyla da ünlenen, beyazperdede birçok yapıta konu olan Toulouse Lauırec aile çevresi, içinde yaşadığı toplumsal ortam, resim sanatındaki yeriyle aynntılı ve kap>amlı bir biçimde anlatılıyor. Kitapta bir yandan sanatçınm yapıtlanndan Srnekler sunuiurken, bir yandan da 3zenli bir kronoloji ve tamnmış yazar ve sanatçılann Lauirec'e ilişkin iüşünceleri veriliyor. CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ^NDEV HABERLER AYEV EN ÇOK SATAN KİTAPLARI DENEMEİNCELEMEARAŞTIRMA 21.7.198718.8.1987 Un: Kod: 1 011031 2 027052 3 4 5 6 7 8 9 10 027034 027.066 117188 027.010 02701S 024.016 102.081 299.005 Kltıbıı MıTTuan: K a * M M ı taUltoyıu Asma (18. basm) M k N « Onlkfyt TlıUya/AIİ Shnm (2. b»M) D i f W M | w « ftyteyse VnnıWİIkan Srtçuk Ryatı: 2000: 1100 50 YIL ONCE Cumhuriyet Iznıir Fuarı bugün thtisat Vekili tarafından açıhyor tzmir (Hususi) Enternasyonal tzmir Fuarı, bu sene daha zengin, daha mütekamil ve alakalı bir şekilde açılacaktır. Gerek tzmir, gerekse memleketin iç ve dış iktisadi münasebetleri, mahsul ve mamulatımızm propagandası bakımından mühim bir rol oynamaya namzet bulunan fuar Kültürparkm mühim bir kısmında şehrin simasını değişttren güzel, modern bir müessese halinde yükselmektedir. Atatürk caddesindenamud 20 Ağustos 1937 şeklinde yangın yerine uzanan bir caddenin ta ötesinde fuarın rengarenk kapısı, bol tezyinat ve ışıklarla göze çarpıyor. Üstünde Türk, tngiliz, tialyan, Suriye, Yugoslav ve Rus bayrakları dalgalanmaktadır. Yani fuara 6 devlet resmen iştirak etmiş bulunmaktadır. Kapıdan girer girmez geçen seneye nazaran 19371987 birfark göze çarpıyor. Fuarın iç kısmı bahçeler, paviyonların yerleri, sekilleri tamamile değiştirilmiş, daha itinalı, zevkli ve cazip bir şekile sokulmuş. Gözlerin önünde herşey renkli, pırıl pırıt ve ışıklıdır. Burada herşeyden evvel bir propaganda ruhu, bir tanışma gayesi vardır. • 1300: lıuaa SmtıAtı E r U M ı M ı (2. ba*M) 1000: Kstapçal Tmtar/Samhı Uthı (2. k a t n ) 1470: Yol Kasm (nuk/H. V. VsiMadaoihı (2. batw)100& Ban MatMıçâ De«llk«madlr Nadl (8. basw) 1200ÖBBtafiytt Y * 4 17 4500VizyıüaiM 6 w ç ^ i m Mlra»IIUS«mr telil 3150: YMiytoÇlzJyto Dararin Knramı »e Evria İNrisirtMtniz KartuiaihÛnH Kartoilıı (2. basıa) 1500,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear