23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 TEMMUZ 1987 KÜLTÜRYAŞAM HAYVANLAR İSMAİL GLLGEÇ CUMHURÎYET/5 Hapishanedeki şiir serüvenini anlatan Nevzat Çelik: Şiir, mektuplanmıza bir sağanak gibi girdî dunyamın etkılemesı kaçınılmaz. Koklu ve zengin bir şür geleneği olan ulkemizde, herkes kendince bir şiiri taşıyor. Cezaevlen bu şiirin açığa çıkmasına yardım ediyor denebilır. Şiir duyarlığı edinmede cezaevleri önemli bir etken olurken, bir adım sonrasında kişinin yeteneğine ve birikimine kalıyor iş. Tersi durumlarda içeri düşen her ınsanın şair olması gerekirdi. Nevzat Çelik, Metris'te tutuklu. Hapishanede yazdığı şiir kitaplarıyla ödülleraldı. Kitapları en çok satanlar listesinde. Çelik, şiirle nerede, ne zaman ve nasıl buluştuğunu, şiir ile hapishane arasındaki ilişkiyi, şiir anlayışını anlatıyor. ATİLLA ÖZKIRIMLI Nevzat Çelik adını 1984'te duydu Turk okuru. Akadetni Kitabevi Edebiyat Ödülleri seçici kurulu şiir dalında birincilik ödülunu Nevzat Çelik adlı genç bir şairin "Şafak Türküsü" adını taşryan şiir dosyasına verdiğinde... Tütukluydu Nevzat Çelik, Metris'te yatıyordu. Nevzat Çelik hâlâ tutuklu. O günden bugune "Şafak Tiırkusü"nun ardından "Muebbet Turküsiı" adlı ikinci kitabı da yayımlandı. Geçen gunlerde bir ödul daha kazandı Çelik: Her yıl Rotterdam'da duzenlenen "Uluslararası Şiir Festivali"nin "Onur Ödulu"nu. Peki, son aylarda her iki kitabı da "çok satan kitaplar" arasında yer alan Nevzat Çelik, şiiri, şairliğı uzerine neler duşunuyordu. CEZAEVt VE ŞAÎR Uzun süredir cetaevinde yatan ve şiire cezaevinde başlayan Şiirin büyıisü ve cezaevi Somut olan bu. ŞiirNevzat Çelik, "Cezaevindeyim ve şiir yazıyorum. duyarlığı edinmede cezaevleri önemli bir etken Önce tarihsel bir belirleme olurken, bir adım ötesinde kişinin yeteneğine ve birikimine kalıyor yapalım. Şiirle ilgin nasıl, ne za iş" diyor. man başladı? Etkilendigin şairler oldu mu? Başka bir devişle, anlamıyla gunluk kaygılann ve başka şaırlen okuduğum, dıkkoşuşturmanın azıcık dışına çı katli okuduğum pek söylenemez. senin şairlerin kimlerdi? ÇELİK 15 yaşında, ılk kır kabildiğim kısa bir dönemde Benim ilk göz ağrılarım Nâzım, gın aşkımı yaşarken yazdığım şi keşfettim. Şiiri aradım ve buyuk Enver Gökçe, Ahmed Arif ve ir ler i saymazsak, ilk şiirlerımi bir rastlantı sonucu elimın altın Hasan Hüseyin oldu. 1981 temmuzunda, Davutpaşa da bulunan "Kızılırmak"ı buyük Cezaevi ve şair bir coşkuyla okudum. Hemen dan Metris'e sevk olduğumun arkasından "Ağlasun Ayşafağı", haftasında yazdım. Şiire ilgimin Özel bir konumun var, ha"Temmuz Bildirisi"... Şiirin bu pistesin. Hapiste olmak ve şiir ne zaman ve nasıl başladığının yanıtını bir çırpıda veremiyorum. yusune ilk kez Hasan Hüseyin yazmak. Bir ilişki kurabilir miGeriye dönup yaşantımı sorgula le kapıldım. Ne ki, bu buyu bıle yiz ikisi arasında? dığımda, şiirle hep ilgili, ama bir şiiri yaşantımın aynlmaz bir parÇELİK Cezaevı ve şair. İkio kadar da uzak olduğumu gö çası haline getirmedi. Sonrası ce si arasında bir ilişki olmalı diye ruyorum. Bu bir paradoks gibi zaevi... Olanca dehşetiyle ayrılık. duşunuyorum. En azından begörünse de, değil. Yaşadığımız Yeni koşullar, yeni duyarlıhk ve nim ozelimde böyle olmalı. îçedönemin özellikleri göz önune mektup. Bana yazılan ve benim ri düşmeseydım, şiir bende bu alındığında gunluk koşuşturma yazdığım her mektupta şiir var denlı binkir ve yaşantımın herrtıfı hiç bitmeyen engellerini aş dı. Şiir mektuplanmıza bir sağ hangi bir döneminde açığa çıkar mak, durmadan aşmak zorunda nak gibi girdi. Şiir duyarlığını mıydı, bilmiyofum. Hiçbir zakalan, yaşama ve yaşatma kayağırlıkla aynlık koşullannda, şiir man da öğrenemeyeceğim. Cezagısıyla çevrelenen bizlerin, durup dilini ise mektuplanmda biriktir evindeyim ve şiir yazıyorum, soda şiirin ayrımına varmasmın ne diğimi sanıyorum. 1981 temmu mut olan bu. Cezaevlerinde şiidenli zor olduğu anlaşılabilir. zunda, bunda şaşılacak hıçbir re karşı yoğun bir ilgi olduğu bıEvet, Nâzını'ı, Ahmet Arifi fı şey yokmuş gibi oturup şiir yaz linir. Yaşadığımız koşullardaki lan okumuştum, ama şiirı gerçek maya başladım. Daha öncesinde değişimlerin duygu ve duşunce KİM KİME DUM DUMA BEHlç AK Geçen jun, dabama aiıl doâdoâoma $ordım~ Çok tvhaf s l an'laHtiidpfikian ionra, \nf jy)aran<jczon ycuunda çırak Clarak cahrnaya bazkv>*s Öz ve biçim Şiirde öz ve biçim konusu hep tartışılagelmiştir. Bu konu>u nasıl degerlendiriyorsun? Şiirde kalıcılığın sırn nedir sence? ÇELtK Biçim ve içerik ilişkısıni kendi içerik deneyimımle öğrenmeye ya da doğrulamaya çalışıyorum. Şiirımi yazarken biçimin mi, içeriğin mi geldiğini hiç, ama hiç duşunmüyorum. Biliyonım ki sanatsal yaratım surecinde biçim ve içerik ta en başından karşılıklı etküeşim içınde bulunuyor. Biri ohnadan oteki olamıyor. İçeriğe ilişkin ıkı temel oğe, konu ve ızlek, bıçımı oncelese de yaratım sürecinde "nasıl anlatılmalı" kaygısı öne geçiyor. Anlamm en iyi, en uygun nasıl dışa vurulacağının araştınlmasıdır yaratım surecini sancılı kılan. 0 frrada memiekeftea, t olduâi haben gelm* ve irerie tnnmn, Fakat irengclda devnlfrıŞ w babamo IHIÂI kırılrnış . bır hcntahanede . Cıkımra. btr iurç bulamamn ve lifcr/acjit m yap aya baila/nn. Ifporiaa lıkfan kazandıât parayta t brgemye atlay/p,/ıbya'ya ışçt cfarak g,tmış. y da, 3$ns>e laroh çafışmi... $unra. donmeife Marar vetrnış. Ğ&myte donerken.gemı frafmış. Sabarrt tır fahfa L M r $onrq bayılmıi fiyıldışında Ş , bfden bıre ıw/fits t>ır fıriına çıknnş Btib ddıhme dojjrv ınmuye . Bamlar vzere bvimui 2 n 2geceyoru y oioycta ş Yclda bır kamyon yormvş.. Pcmafes yvkhymuş foımyur bbamı cok,'Suvmış •• abam d« ıkı ç/ıl onvn yanmda aliimş ozenne 3 tcrne B»r gece yclda Uvrufken. ialdırmş & g/eA/ dcnmvş flee i £Vlenmışler 0 ^ Olmc/ş. Ç benmıSırn. • $arhcshr\a fıavya mt ? ' Şiirde kalıcıhk Şiirimde direniş, özlem, umut, yarına olan inanç, insana olan sevgi gibi izlekler öne çıkıyor. Bilerek, isteyerek bu izleklere ağırlık veriyorum. Eğer bu, içeriği öncelemekse benim açımdan bir sakıncası yok. Ne ki insana değgin, insanca olan her şey girebılir şiirime. Ne biçime, ne konulara sınırlama koyuyorum. Sınırlamayı da yanlış buluyorum. Şiirde (sanatta) kalıcılığın sırnna gelince. Ben bunun bir sır olmadığını düşunuyorum. Fazladan söyleyebilecek bir sözum yok. Bin türlü ifade edilebilir kalıcılığın sırrı. O ifadelerden bin de şu olabilir: Çağının ınsanını, somut insanı yaşadığı toplumsal gerçeklikten koparmadan derınlemesıne kavramak, onun daha iyiye, daha guzele doğru atılımları sırasında uğradığı yenilgilerinin, yabancılaşmışlığının trajik boyutunu sanatsal düzlemde yakalamak, o güne kadar biriken sanatsal anlatım olanaklarına kendinden bir şeyler katarak özgun ve usta şiiri kurmak. însansal gelişimdeki doğrultuyu öyie yakalamalı ki, donemin, çağın değişimi onu yoksullaştırmasın, tam tersine zenginleştirsin. PİKNİK PtYALE MADRA GÖLGESIVLE DEVAM EDEPSEN AOM DEU>C HIZLI GAZETECI MECDET 0ULUMCA , NElBRE ATLA9IM CAtABlLPAK leŞuıR ETrıtA • n Kı &MÜ üERKESTeN CMCB jşT£ &SN BV 'ıM. K0NUŞMM1H TAA 3AŞMDA SlKlMK PAİIM UFAK OA OiSu f Q06a Mt T « U e TARAFtNDAhl EDlLME SR â 4cı 0(1? O&REMMıŞ Amerikan ordusıma ağır taşlama Yönetmen, savaş sırasında bir yıkıntdar şehri haline gelen Hue'yu Londra yakınlarmda Thames Nehri iizerinde bulunan 1930'lardan kalma terk edilmiş bir maden kasabasında ttim inandırıalığıyla yeniden kuruvermiş. Dekordaki bu inandırıcılık hikâyeye de tümüyle yansıyor. Kultur Servisi Gerilim filmlerinin unlu Amerikalı yönetmeni Stanlej Kubrick'in son filmi "Full Metal Jacket" (Çelik Yelek), geçen hafta New York'ta gösterime girdi. Başrolleri Matthew Modine, Vincent D'Onoforio, Lee Erme> gibi sinema dunyasında yeni duyulan isımlerin paylaştıği film, Gustav Hasford'un, "The Short Timers" adlı kitabından uyarlanmış. Kubrıck, eskı bir donanma telsizcisi olan Hasford'un, Vietnam savaşı ıle ilgili romanını okur okumaz, kendisini çok etkileyen, "eşsiz ve barika" bulduğu bu hikâyeyı perdeye aktarmaya karar verıyor. Senaryoyu Kubrick, Hasford ve Vietnam savaşı ile ilgili bir guncenin yazarı olan Michael Herr, birlikte buyük bir özenle hazırlıyorlar. "Full Metal Jacket", en az Oliver Stone'un 1986 yapımı ve Kubrick'in sonfilmi, Vietnam savaşını konu alıyor ÇİZGİLİK KÂMİL 3L4SARACI HRTÜM s 1 AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR NE NEfVYORK NE HOLLYWOOD New York'un fîlm çekmeye elvenşli olmadığını, Hollywood'u ise "ikiyüzlu" bulduğunu söyleyen Stanley Kubrick, 1961 'den beri Londra 'da fllm çeviriyor. "Akademi Ödül'lu Vietnam filmi "Platoon" kadar gerçekçi. Kubrick'in filminin daha once yapılmış çok sayıdakı Vietnam filmlerinden bir farkı var: Balta girmemış ormanlarda değil de bir "şehirde" geçen ilk Vietnam savaş filmi bu. Yönetmen, savaş sırasında bir yıkıntılar şehrı haline gelen Hue'vu, Londra vakınlannda, Thames nehri uzerinde bulunan, 1930'lardan kalma terk edılmış bir maden kasabasında, tüm inandırıcıhğı ıle yeniden kuruvermiş. Dekordaki bu inandırıcılık, hikâyeye de tümuyle yansıyor "Full Metal lackef'ta Kubrick, Vietnam'da Amerikan ordusunun parolası Dİan "Vur, öldur" ilkesine taşlar atarken, kin ve öfke ile dolu hikâyeye şıirsel ve lirik öğeler katmasını da biliyor. Yönetmen, Amerikan tarihinın kara mizahı Vietnam savaş oykusünu en in;e ayrıntılarına kadar ınceliyor. Bronxlu bır fizikçinın oğlu olarak dunyaya geien 59 yaşındaki yönetmen, oğrenımını yanda mrakarak "Look" dergisınde fotoğrafçı olarak çalışmaya baştamış. Buradan sınemaya geçen Kubrick, senaryo yazarlığından malı ışler sorumluluğuna kadar pek çok işe el attıktan sonra, yönetmenlikte karar kılmış. "Dr. Strangelove Doktor Garipaşk", "Clockwork Orange Otomatık Portakal", "Paths of Glory Zafer Yollan" gibi ozellikle Amerıka'da pek çok başarılı filme imzasını atan yonetmenin, bir filmin duvgusal frekansını, yarattığı fiziksel dunya ile seyirciye hissettirmesi en onemli ozelliklerinden biri. New York'un film çekmeye elverişli bir şehır olmadığını söyleyen, Hollywood'u ise "iki yuzlıı" bulan Kubrick, 1%1'den beri Londra'da yaşıyor ve film çalışmalannı burada yurutuyor. Bir filmi çekerken en önemli unsurun, yalnızca o işle ilgılenmek ve mumkun olduğu kadar hıkâyenin dennine inerek, bir yapıt ortaya çıkartmak olduğunu söyleyen Kubrick'e göre, film yapmak en küçuk ayrmtılann bıle dikkatle değerlendinlmesi gereken bır işlem. Son filmi Çelik Yelek için Kubrick, "Bu filmden memnunum" dıyor, "Benim filmlerin hep pek çok değişik eleştiriler alırlar, ama filmin başarısını belirleyen. son tepkilerdir." KEMAL GOKHAS TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ 4 Temmuz KOC£/?O'/VUM SONUf. 1364'TE BUGUU, EŞKıYA KOÇEtSO OLDU&ULDU. YILLARDI& GUNEYDOĞUPAKI OAĞLAGDA YASAPIÇI YAŞ/KYAUJCOÇeRO, Stt/ZT''tJ BAYKAM /LÇES/UIM ABAÖA6 KÖYUMDE~ gl/S SOY6UM YApMA SlglŞlMINDE BULUNMUŞTU. TU/SK ANONIM OÜ.TAKUĞI ADlNA SfSMÎt MALAR yAPAAJ S'K ALMAM ŞılZtCETrAJPE ÛCÖDENMESı /ÇıAJ OMEMU MıKTARC BUUINUYORPU. ALTI ADAMIYIA SıLAHll SASti/AI YAPAM KOÇEJ2C/I>te.£NlŞLE VE ÇAVŞMADÂ ÇJPTB /LE 77. KAÇMA£INA KAieŞ(N/ ALPfGl YAISA ÖLUMUNE K1EDEU OLMUŞTU. ASIL ADI MEHMET KiL/jOLAN KOÇEfZO'MUN CESBDl KAZ&EŞt TASAFlHDAH 50 YIL ÖNCE Cumhuriyet Sajranbalu da er kirulan pahalt değilmiş. Safranboiu e\ kıralannın 510 lıradan 75 lıraya fırladığmı vazmamız uzerine mezkur şehır Beledıye Reıslığmden aldtğımız mektubda hulasatan 4 Temmuz 1937 ıımuını mesken bedelıne teşıtıılı doğru oiaınıyacağı bedıhıdır Safranboluda bugıtn mevcud nufusun bır nuslını daha ıskana kafı Bo$ ve ucuz bına vardır. hınltız lnısiaııesi 19371987 Beyoğlunda Kuledıbındekı eskı Ingılız hastanesının bulunduğu bınaya nakline karar verılmıştır. Bu hususta hazırlıkiar yapılmaktadır Kuduz hasianesınm şımdıkı yerı de Ünnersıteve terkedılecek, buradan Tıb fakulıesı ısııfade edecekttr. FARKL1 BİR DEKOR Kubrick, Vietnam'ı konu alan savaş filmi için Londra yakınlarmda, thames nehri üzerinde, 1930'lardan kalma terk edilmiş bir maden kasabasuıı dtkor olarak kuilumyor. denılıvor kı "Mehnıet Bayındır naımnda bır mulk sahıbı bu sene ıkıuç hın lıra sarfıle evıne su almış haınaın vaptırnıış ve guzelce do^edıkten sonıa Ingılız muhendıslerıne ıkı aylığı 15 lıradan kıralamıştır. Bu tek hadısenın şehrın nakledUiyor Canadakı Kuduz hastanesının,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear