25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Sahibi: Curahurivrl Maıbaacıhk ve GaKtecilik Tüık Anonim Şirketi adına Nadir Nldi • Genel Yayın MüdürU: HîLsan Cemal, Muessese Muduru: Eminc UşaklıgU. Yaa Işleri Müdürü: Ok«> Gommsin. 0 Haber Mrrkezi Müdürü. Yalcıa B«wr, Sayfa Düzeni Yoneımeni: Ali Acar, • Temsılciler ANKARA: Valpn Dogın. IZMtR: Hiknrct Çelinkı>«. ADANA: CHJU Ba^angtf. tstanbul Haberleri: Erhaa Akyridız, Dış Haberler: Eıgun B«kı, Ekonomi: Osıuuı Viagf. Kultur: Cdal Üsttr, Spor Daraşmanı: AbdulkMİir Vuctiman, Duzellmc: Rrfık Durbaş, BilimEğitim: Şahin Alpa\, HSendika: Şukraa Keuoci. Yurt Haberleri: N«dt< Dogaıı, Dizi Yaalar: Kerem Çalışkan, Erzurum: Mehmct Güllrkin. Bursa: Lrrrnt GençtUi, # Koordinatör: Ahmel konılsan, # Malı lşler: Erol Erkul. • Reklam: Ayşe Torun Ek Yayınlar Huly» Akyol • tdare: Huscyin Gürer. tşleıme: Önder Çetik, Bilgılşlem: Nail tnal. Basan ve Yayarv Cumhııri)ct Matbaacıbk ve Gazeıecilik T.A.Ş. Tilrk Ocağı Cad! 39/41 Cağalofclu, 34334 lst., PK: 246Isıanbul, Tel: 512 05 05 (20 hat), Teloc 22246 • Bürolar: Ankara: Ziya Gökalp Bulvan lnkılap Sokak No: 19.4, Tel: 133 11 4141, Tttex 42344 • Umir. H. Zıya Bulvan, 1352. Sok. 2/3. Tel: 13 12 30, Telex: 52359 • Adanu Inönu Cad 119 Sok. No: 1 Kat 1, Tel: 1455019731. Telex: 62155 TAKVİM 28 TEMMUZ 1987 lmsak: 4.01 Günes: 5.48 öğle: 13.15 îkindi: 17.11 Akşam: 20.32 Yatsı: 22.11 Çevre, turizme feda Çevreden sorumlu Devlet Bakanı Karaevli "ANAP hükümetinin genel bir sosyoekonomik politikası var. Ben buna ters düşemem." diyor. SEMRA SOMERSAN DALYAN Clkenin bir çevreden sorumlu Devlet Bakanı var şimdi: Ahmet Karaevli. Bir Çevre Genel Müdürü var: Doçent Muzaffer Evirgen. Bir Turizm Bakanı var: Mesut Yıimaz. Turizmle çevre, turizmle ekoloji zaman zaman çelişir mi? Çelişir. O zaman bu bakanlann. müdürlerin zaman zaman birbirleriyle çelişkiye düşmesi, en azından tartışması beklenmez mi? Olaya kendi "sorumluluklan" doğrultusunda bakıyorlarsa, tartışmaları doğaldır, belki de kaçınılmazdır. Peki, bu böyle olmaz da çevreden sorumlu bakan, olaylara Turizrn Bakanı, Çevre Genel Müdürü ise Turizm Bölge Müdürü gözüyle bakarsa ne olur? Çevre, turizm uğruna feda edilebilir. Çevreden sorumlu Bakan Ahmet Karaevli, Çevre Genel Müdürü Doçent Muzaffer Evirgen ve yereî yöneticilerle Fethiye, Dalyan kıyı ve koylarında yaptığımız gezinin en göze çarpan yönü yetkililerin buna "farklı bakışlarıydı." Karaevli doğaya "çevre" gözüyle değil, Turizm Bakanı'nın gözlükleriyle bakıyor: Turistik tesisler. konaklama de önemlidir" diye bu itirazı yanıtlıyor. Çevre Genel Müdürü Doç. Evirgen de Bakandan farklı düşünmüyor. Kendisine benzer sorular yönelıtiğimizde Evirgen şöyle yuvarlak bir yanıt veriyor: "Tüm mesele insan sevgisi. Turizm, kaplumbağalar ve oteki hayvanlar... Hepsi insanlar için. Kaldı ki turistik tesis planlan birtakım koruma slratejileri içinde yapılıyor." Peki, örneğin bir Marmaris nasıl beton yığınına dönüştü? "Yok" diyor Evirgen, "Ben Marmaris'teki yapılaşmaya karşı değilim. Bana o kadar da kötü gelmiyor." "Kıyılar Mavi Kalsın" kampanyası stratejik tercihleri değiştirmiyor THY uçağının tehükeU inişi BONN (AP) İçinde 48 kişi bulunan THY'ye ait bir Boeing 727 uçağı, hafta sonunda Bonn Havaalam'na inerken 300 metre kadar ağaçlann tepelerine sürterek uçtu. Batı Alman Uçuş Tahkikat Bürosu sözcüsü, uçağın havaalanına 4 kilometre kala 300 metrelik bir mesafe boyunca 10 metre yüksekliğindeki ağaçlann en yüksek tepesine çarptığını belirttikten sonra, "Eğer uçak birazcık daha alçaktan gitseydi büyük bir felaket olurdu" dedi, tstanbul Haber Servisimizin meydana gelen olay üzerine bazı yolcular tehlikeli inis karşısında Alman makamlarına şikâyette bulunarak mürettebattn alkol kontrolünden geçirilmesini istediler. Sorumluları bile çevreyi "üvey evlat", çevrecileri "korkulacak yaratıklar" olarak görüyorsa, yeÇevreden sorumlu Devlet Bakanı Ahmet Karaevli (ön sırada, solrel yöneticiler, özel sermaye ne da), Çevre Genel Müdürü Doç. Muzaffer Evirgen (onada) ve Muğla Vattsi Yücel Bölgen (sağda), "•Kıyılar Mavi Kalsın" kampanyası için yapsın? ANAP hükümeti için çevre, valinin emrine tahsis edilen yalla Fethiye koylannı gezdiler. turizme hizmet ettiği sürece önemli. Korunması amaç değil, kapasiteleri, turizme açılabilecek nıtı şöyle: "Turizm Bakanı çe\yalnızca bir araç: Turizm gelişeyeni koylar, yatırımlar ve sağla renin kararlarına karşı çıkmadı cek, döviz gelirleri artacak, ekOr nacak gelir ki. B«n niye Turizm Bakanı ile nomi kalkınacak. Işte bunun için Oysa gezi sırasında bu koy ve çatışayım? Yeşillikçiler milletin kıyılar herkes gibi Karaevli'yi de ANAP uzun vadede çevreyi feekonomik yönden güçlenmesine büyüledi. Kaldı ki Karaevli bir karşı çıkıyorlar. Bunun anlamı da edip turizmi geliştirmeyi düağaç meraklısı, "Turistik tesis yok. Gelişen bir ülke olarak tuşünüyor. Ama ne yazık ki, "uzun yapsınlar ama ağaç kesmesinler" rizme karşı olamayız." vadede" bu mümkün değil. Çündiyor. Öyleyse "Çevreden önce kü turistler feda edilmiş çevreye Turizmle ekonomik kalkvnma turizm" bakışı nereden geliyor? olabilir mi? Prof. Sevim Görgün ve beton yığınlarına gelmiyorlar. Karaevli yanıtlıyor: "ANAP hü gibi iktisatçılar, "Bugüne dek azYeşil ve mavi için yola koyulukümetinin genel bir sosyo ekono gelişmiş bir ülkenin turizmle kalyorlar. Tabii yetkililer olaya böyle mik politikası var. Ben buna ters kındığı göriilmedi" diyorlar. Kabakmıyorlar. Doğal zenginlikledüşemem. Hükümetim bir koa raevli de "Doğru haklısınız. Turin korunmasından, çevre temizlisyon hukumeti değil ki." rizmle kalkınma olmaz. Ama tuliğinin öneminden, korumarizm ekonomik kalkınmada bir Peki ama ülkenin bir turizm kullanma dengelerinden, "kirlebakanı yok mu? Karaevli'nin ya faklördur ve genel straleji içinten öder" ilkesinden söz edivorlar. Ne var ki, yetkili çevrelerin bu MAVİ MEKTUP tür bilimsel terimlerle dolu ve ekonomik dengeli yaklaşımlarının Dalyan, Fethiye koylannı kurtarmaya yetmeyeceği anlaşılıyor. Yörede planlanan "yatırım patlamasının" çevre üzerinde olumsuz sonuçlar yaratmaması bugiln Kaş'ın bulunduğu yerde Antiphellos antik EROL ÖZKAN çok guç. Yerli ve yabancı uzmanyerleşmesi vardı. Yarım ay şeklinde denize bakan KAŞ Akdeniz ve Antalya kıyılan şu içinde ların önerdiği "milli park" ve tiyatrosu, iri sur duvarlan ve Kaş'ın arkasındaki olduğumuz sıcak yaz gUnlerini olanca güzelliği ve dağda görülen mezar yapılan ile burası umulanın "ulusal koruma alanı" projeleri hareketliliği ile yaşıyor. özellikle yabancı turistleda ötesinde bir tarihsel geçmişe sahipti. de >ine yetkili çevreler tarafmdan rin akınına uğrayan Antalya'nın batı kıyılarında rağbet görnıüyor. Deniz mevsiminin bir hayli uzun olduğu bu kıhemen herkesin dilinden düşürmediği, adeta Devlet Bakanı Karaevli, her ne yüarda, harikulade gün batımlanna dalarak bu gü"mod«" olmuş köşelerimiz turizmi iyice benimsekadar "Turistik tesis yapsınlar, zelliğin tadını çıkarmaktan keyiflisi yok gibidir ve miş görünüyor. insan gerçekten dinlendiğini anlar. ama ağaç kesmesinler" diyorsa Ilk kez görenlerin etkisinden kolay kolay kurda şimdiye kadarki olaylar inşaKıvnla kıvrıla uzayıp giden virajlaıla dolu bir tulamadığı, önceden görmüş olanlannsa tekrar at yapabilmek için Marmarisyol sonunda, bunca zahmete değecek bir güzellikle tekrar gelmeyi alışkanlık haüne getirdigi dinlence Altın Yunus örneğinde olduğu karşılaşılıp kUçük bir pansiyonda geceleyip, gün yerlerinden biri de Kaş, Akdeniz'de... gibi ağaçların kesildiğini, koylaboyu denizle iç içe olmanın harikuladelıgıni KaşKa^, gerek konumu gerekse mimarisi ve dararın bir beton yığınına dönüştüta enikonu yaşamak olası. Kekova'ya ve kale yöa k sokaklanyla hakikaten bazı kişilerin bildiği giğünü gösteriyor. nüne yaz sabahlan kalkan motorlarla küçük bir bi, Bodrum'un onon beş yıl önccki görünümünü, "Kıyılar mavi kalsın" kammavi yolculuk yapmanın keyfini de hesaba katarmasumluğunu anımsauyor insana. Daha düne kapanyasına rağmen, turistik tesissanu, dört dörtlük bir tatilin zevkini buralar iyidar iki dükkân, bir fınndan oluşan Kaş şimdilerlerden arıtmasız deşarj edilen ce bozulmadan yaşayabilirsiniz. de uluslararası turizm dergüerinin kapaklannı süsatık sulaıın bu özlemi kâğıt üzelüyor ve kafasını dinlemek isteyenleri kendine çerinde boş bir söze dönüştürmesi Antalya'dan beş saat, Fethiye'den ise iki buçuk kiyor. mümkün. saatük uzaklıkta bulunan Kaş'a daha çok sakinliÜnlü Kekova ile adeta düşlere girecek kadaı güKısa vadede turistik potansiği arayanlar gidiyor. 4 bin nüfuslu Kaş'ta konakzel birçok yerin yan yana olduğu bu kıyılar, göz yelleri nedeniyle büyük gelir sağlama tesişleri içinde pansiyonlar hızla artıyor. Bealabildiğince uzanan mavüiklerin içinde hayal melay\p, dünyaca üne kavuşacak bu lediye tarifeli pansiyonlarda duşlu ve tuvaletli odayal fark edilen adalarla, koylarla insana tatlı düşkoylar 2030 yıl sonra belki de ların gecelik kirası 8 ile 12 bin lira arasında değiİer sunuyor. Küçük küçük koylar ve denize parItalya'nın Rimini'si gibi. terk şiyor. mak parmak uzanmış burunlarla çevrili bu doğa edilmiş "hayalet kıyı kentlerine" Bu cennet gibi yerler, adım başına rastlanan koygüzelliği yine adım ba^ma rastlanan tarihsel kadönüşecekler. Tabii iş işten geçlan, doğal plajlan ve sakinliğiyle kafasını eni kolınulaıla ve antik kentlerle de ilgi çekiciliğini durmeden "kıyıların mavi kalmasınu dinlemeyi akbna koymuş insanlara zevkli ve kemâdan arttırıyor. nı sağlayacak" önlemler alınyifli günler yaşatabilir. Akdeniz'in büyüsü buramazsa... Antik çağda bu yöreye "ışık iilkesi" denirdi. Ve larda paylaşıhr. Işık ülkesinde tatil Titanik'ten eşyu çıkarıldı Dıs Haberler Servîsi tngiltere 'de yayımlanan bilimmagazin dergisi "Nature"un son sayısında yer alan bir habere göre, Amerikalı ve Fransız AIDS araştırmacıları birbirlerinden bağımsız olarak yaptıkları araştırmalarda, AIDS virüsü tasıyan, ancak hastalığa yakalanmayan kişilerin kanında, bir tür "bağışıktık sistemi" ortaya çıkardılar. Bu "hucre savunma sistemi"nin AIDS 7ı hücreleh bulup, yok edebildiği saptandı. AIDS mikrobuna karşı dayanıklı olan bu "sitotoksik" hücrelerin bulunmasmın AIDS ilaç araştırmalanna da katkı sağlayacağı belirtiliyor. AIDS'e karşı savunma hücresi Yedi 'bronz' öğüt Haber Merkezi Sıcakiar bastınnca soyunup dökünüp kendini kumlara ve denize atmak bir özlem olur. Bronz bir ten, "ynzı gerçekten yaşamamn" kanıtı gibidir. Ama sağlıklı bronzlaş,mak için dikkat edilmesi, gereken kurallar da unutulmamalı. 1) Hassas tenli iseniz, güneşte ilk gün kesinlikle yanm saatten fazla kalmaym. Teni daha dayanıku olanlar bunu 1 saate çıkarabilir. Bu süre her gün üçte bir oranında artünlmalı. Aksi halde erken kmşan bir ten, istenmeyen yaz armağanı olabilir. 2) Bedenin sürekli su kaybına karşı tercihen maden suyu için. Böylece tuz kaybı dengelenir. Alkolden kesinlikle kaçının. 3) Sık sık, en azından iki saatte bir, güneş yağı ve kremi sürerek bedenin kıınımasını önleyin. 4) Göz mercegi ve zannı gtlneşin zararh etkilerinden korumak için mutlaka güneş gözlüğü kullanın. 5) Beyin ve beyin zannın yoğun güneşten etkilenmemesi için başınıza ya bir şapka ya da ıslak havlu koyun. 6) Doğrudan güneş altında uzun süre kalmayın, bir şemsiye altında "gölgede" daha yavaş yanmak daha sağUkhdır. 7) Çocuklann bronzla^masmda bütün bu kurallar çifte bir titizlikle uygulanmalı, çünkü çocuklar güneş ışınlarına karşı çok daha hassasnr. PARÎS (a.a.) 19I2'de ilk seferi sırasında bir buzdağına çarparak batan Titanik'ten şimdiye kadar ilk kez bazı eşyalar çıkanldı. önceki gün Nautile adında küçük bir denizaltıyla denizin 2.5 mil derinliğine inen üç Fransız hazine avcısu birkaç yemek tabağıyla birlikte 9 saat sonra yukarı çıktılar. Tabaklar, havayla teması engellemek için, özel kutulara konuldu. Fransız Deniz AraşUrma Enstitüsü'nden yapılan açıklamada, çıkanlan tabaklaı hakkında başka ayrıntı verilmedi. Devlet memuru ianeyle yuşıyor ANKARA (ANKA) DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger, memur maaşlarındaki artışın yetersiz oldugunu vurgulayarak devlet memurlarımn ianeyle yaşar hale geldiğini söyledi. Dülger, düzenlediği basm toplantısında hükümetin ekonomik uygulamaları nedeniyle orta direğin kaybolduğunu ve iktidar sözcülerinin "ortadirek" lafını ağızlanna alamaz hale geldiklerini savundu. Kalkınmamn durduğunu, fabrikaların peşpeşe kapandığını, işşiz sayısmın 4 milyonu aştığım belirten Mehmet Dülger, "ekonominin belli başlı dallarınm yansında üretim seviyesi düşmüş, diğer yansında da üretim durgunlanmıştır" dedi. Çok çocuklu Arap turiste oda yok '8j Nuh'un Gemisi'nden kalanlar Türkiye'nin en doğusundaki Doğu Beyazıt'ın Telçeker ve Üzengili köyleri, son yıllarda "Nuh'un Gemısi" sayesinde bir yola kavuşmuş. Bölge insanlarının en önemli geçim kaynağı: İran. Yılbaşından bu yana Üzengili köyünden 4 kişi sınırı geçerken vurulmuş. rıp oturma odasına geçerken kadınlar toprak zeminli mutfakta yere koyduklan büyük bir tepside yemeği hazırlıyorlar. Kadınlar erkeklerle pek bir araya gelmiyor. Erkekler. yemekler hazırlandıktan sonra penceresiz odada toprağa oturup yiyorlar. Ev sahibi 50 yaşlarında ama, 70 yaşında gibi. Burada "insanlann erken yaşlanması için gerektiğinden fazla neden oldugunu" söylüyor. Bağdaş kurarak oturduğu divandan konuşmaya başlıyor. Otuz yaşın üzerindeki iki oğlu arada bir babalarının sözlerine bir iki kelime eklemek istiyorlar. Bu girişimleri babarun kendilerini azarlaması ve sertçe susmalarını söylemesiyle engelleniyor. "Buralarda çalışacak yer yoktur" diyor ve ekliyor "Ne fabrika, ne iş." Söz kaçakçılıktan açılınca "Kaçakcılik kesinlikle yoktur. Hukümet her tarafı çemb«r altına almıştır" diyor sinirli bir ifadeyle. Akhrruza Doğubeyaatlı bir bakkalın söyledikleri geliyor. Mavi bandrollu Marlboro paketinden çıkardığı sigarayı ikram ettikten sonra yavaş yavaş konuşmaya başlamıştı: "Devlet iş alanı açmarnıştır. Toprak kıttır. Doğubeyazıt'ın 50.000 niifusu varsa bunun yandan çoğu kadın, çocuk ve yaşlıdır. Geriye 20.000 kişi kalır. Bunun da üçte biri esnaf, üçte biri çiftçi, geri kalanı da kaçakçıdır." Bir süre sonra tekrar yola çıkıyoruz. Kısa bir tırmanıştan sonra Üzengili'nin yaylasına ulaşıyoruz. Yerleşim yerleri burada daha toplu ve iki üç kilometre arayla yerleşmişler. Yollarda inek ve koyun sürüleri gidiyor. İnekler cılız, çobanlar bitkin görünüyor. Dinlenmek için durulan bir evin önündeyken içeriye çağrılıyoruz. Kadınlar yine ortada yok. Değer yargıları ve geleneklerin üstüne, anlaşacak ortak bir dil bulmanın güçlüğü de eklenince aynı yöreleri gezen bir bayan turistin söyledikleri geliyor aklımıza: "Buralarda bir yerierde kadınlar olmalı, yoksa ortalıkta bu kadar çok çocuk olmazdı." AŞUCL (Cumhuriyet) Mersin ve yöresinde özellikle çok çocuklu Arap turistlere turistik tesis kapüarının kapalı tutulduğu bildirildi. Mersin'in Taşucu kasabasındaki lüks moıelin işletmecisi Kemal Oyan, Arap turistlerin çok dağınık davrandıklarını belirterek. motele gelen çocuklu Arap turistleri "odamız kalmadf gerekçesivie geri çevirdiğini söyledi. İşletmeci Kemaî Oyan, Arap turistlerin eskisi gibi bol para bırakmadığını, her şeyi hesapladıklanna işaret ederek, "Buralara gelmeden önce her yerde hesaplan soruyorlar. Hem ucuz hem de kaiiteli yer arıyorlar. Doğru dürüst denize bile girmiyorlar. sadece kumda oturuyorlar" dedi. T *Mat'i HüviyetH Kadınlar* tstanbul Haber Servisi Eşcinsellerle ilgili yaptığı araştırmalarla adım duyuran Dr.Aslan Yüzgün, son yazdığı "Mavi HüviyetH Kadınlar" adlı kitabmda kadın erkek eşitsizliğine yeni bir boyut getirdiğini öne sürdü. Bir basın toplantısı düzenleyerek erkek olarak doğduğu halde sonradan kadın olanlara erkek hü'viyeti cüzdanı verilmesini ve karşılaştıklan güçlükleri anlatan Yüzgün, kimliklerdeki renk ayrımı ile ilgili yeni bir mücadele başlattıklarım, Avrupa Topluluğu 'na girme özlemi duyduğumuz şu günlerde bunun önemli oldugunu ve ameliyatla kadın olanlarm sorunlarını daha insancıl bir çizgide çözmek gerektiğini söyledi. TARIK ERSOY DOĞL'BEYAZIT Birinin adı Telçeker, ötekininki de İ zengili. Türkiye'nin en doğu bölgesınde bulunan Doğubeyazıt'ın köylerinden olan Üzengili, birkaç yıldır sıkça gündeme gelen "Nuh'un Gemisi" sayesiride bu yıl yola kavuşmuş. Bu köylerden İran, "al sırlında 10 dakika" çekiyor. Yaşam şartlarının son derece zor olduğu bu yörede yılbaşından bu yana yalnızca Üzengili köyünden 4 kişi sının geçerken vurulmuş. Telçeker'e girdiğimizde köyde günün en sıcak saatleri yaşanıyor. Patikayı andıran taşlı yollarda, köyün içınde geçen çayda bulaşıkları yıkamak için gelen kadınlarla bunu fırsat bilip serinlemeye gelen çocuklardan başka kimseler yok. Köyün girişinde bulunan askeri birliğin kapısında iki er nöbet tutuyor. Sıcaktan bunalmış erler biraz ötedeki çayda kendilerini kıskandırmak istercesine çınlçıplak yıkanan çocuklara bakıyorlar. Koylii kadınlarm aynı çayda yıkadıkları bulaşıklar tekrar getirildikleri el arabasına yerleştiriliyor. Köyün kahvesinde dört kuşak in^anı, bir arada görebiliyoruz. Çaylar sekiz yaşında bir çocuk tarafından dağıtılıyor. Pencerenin yanında bir masada 1820 yaşlarında dörl genç domino oynuyorlar. Biraz önce atla gelen 40 yaşlarında bir köylü boynundan çıkarttığı eşarbıyla terini siliyor ve masasına oturduğu anda çayı geliyor. Yandaki masada ise 82 yaşındaki bir Telçekerli ağırlığını verdiği bastonundan etrafındaki üç kuşagı Bin tarihi eser ELÇLK (Cumhuriycı Ege Buro>u) Türkiye'nin en önemli müzelerinden biri olan Selçuk Müzesi'ne son altı ay içerisinde bine yakın eser geldi. Resmi kuruluşlar \tvataııdaşlar tarafından yapılan kazılar sonucunda bulunan Helenistik, Roma, Bizans \e Osmanlı dönemlenne ait altın ve gümüş sikkeler, heykeller ve değişik türdeki eserlcr, müzeye teslim edildi. Mü/.e kan Veküi Şİeyh Hamdan bin Muhammed el Nahayan dün Anka Müdürü Selahatvin Erdemgil. son altı ay içerisinde bınt ra 'ya geldi. Öğleden sonra resmi temasknna baslayan el Nahayan, yakın eserin müzeye Amtkabir'iziyaret etti, ardmdan Başbakan özal'la gbrüstü. Nahagetirildiğini söyledi. Nui/C yan görüşmede üzgün görünen özal'a "nasüstnız" diyesordu. özal da Gerede'de tneydana gekn kazayı anımsattı ve "Dün föncekigün) Müdürü Erkangil. "Eskıden yurt dışına kaçırılan tarihi Istanbul'daydım. Traflk kazası oldu, ölüm var. 7 kisi ölmüş. Gece geç vakit duydum.Daha önce aynı otobüse biniyordum.Sonra ma eserler, şimdi bizim de kam arabasına geçtim. Bu yüzden çok canım sıkıldı" ded . Bu gö yeterince para ödememiz rüsmeden sonra iki ülke heyetleri arasındaki resmi görü^melere ge nedeniyle burada kalıyor. çüdi. Görüşmeler baştnda özal ve el Nahayan birer kısa konusma Ayrıca resmi kazılardan yaptüar. Özal konusmasında Türkiye ile BAE arasında hiçbir prob gelenler de var. Eserler lem olmadığını belirtti. El Nahayan da yapıiacak gö'rusmeierden çı arasında çok kıymetli olanlar kacak sonuçlann üçüncü ülkelere de yaraması düeğinde bulundu. bulunuyoı" dedi. S Telçeker köyünde bir evin içi. Tepedeki delikten hem ısık, hem hava geliyor. Evler sanki "Nuh döneminden" kalmıs gibi... izliyor. Belki biraz da sıcağın etkisiyle fazla konuşulmuyor bu kahvede. Gençler içeri gelen yaşlılara saygıda kusur etmeyip ycderinden kalkarak iskemlelerini veriyorlaı. Yöredeki diğer köyler gibi burada da "İran" bir geçim kapısı anlamına geliyor. Yirmi ya da otuz bin lira için bir gece yarısı vurulmayı göze almak yöredeki yaşam şartlarının ağırhğırun simgesi gibi. Köyün çocukları çayda serinliyorlar, büyüdükçe azalacak gülümsemeleri henüz yüzlerinden kaybolmamış... Toprak damlı bir eve giriyoruz. Evin iki ucunda yerleri halı döşenmiş iki oda var biri yatak, öbürü de oturma odası olarak kullanılıyor. Bu evde yaklaşık 15 kişi yaşıyor. İçerisi sinekten geçilmiyor. Hareket ettikçe dalgalar halinde uçuşuyorlar. Giriş olarak kullanılan küçük bölmeden sonra iki oda var. Bunlar mutfak olarak kullanıhyor. Odalarda, köye iki yıl önce elektrik gelmesine karşın hiç lamba yok. Tavanda açılan bir delik hem klima hem de lamba işlevini görüyor. Odarun bir kenarına asılmış çuvallarda yiyecekler duruyor. Erkekler ayakkabılarını çıka \erli koyıına İngiliz koç ORDU (Cumhuriyet) Ordu'da ilk kez koyunlarda "ithal damızlık" uygulamasına başlandı. Aybastı ilçesinin Perşembe Yaylası 'nda 1000 kadar yerli ırk koyuna İngiltere'den damızlık getirilen Border ırk, 7 adet koçla tohurnlama yapılıyor. Yetkililer her yıl çok sayıda koçun kurbanlık için büyük şehirlere gotürülmesinin yetiştiricileri zor durumda bıraktığmı, yeni geliştirilecek melez ırkıı özellikle etlik koyun ihtiyacına cevap vereceğini beliririler. Nahayan Ankara'da ffikSSS:
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear