Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURIYET/2 0L4YL4R VE GORUŞLER namelen otuz bın resmı gazete sa>fası oluşturmak tadır Bu da vaklaşık do1<san bın savfalık daktılo ıle vazılmış evrağa eşdeğerdır Ve bu savı gun gev tıkçe vogalmaktadır Bu sa>ıva çok buvuk toplam tutan obur AT evraklarının dahıl edılmedıgını de belırtmelı>ız AT ve katılmak ıçın devlet ve hu kumet olarak ısteklı ve kararlı olduğumuza gore sozu edılen vasa ve kararnamelerı mumkun olan en kısa zamanda Turkçeve yevırmelıvız Ama na sıP Ingılızcenın vavgınlıgı ve Turkıve dekı ege menlığı karşısında Fransızcanın devlet pohtıkası olarak okullardan tek tek kaldırılması\la mı 7 Er menı teroru karşısında etkısız ve sessız kaldıkla nnı one surerek, hukumetlerıne ve hatta sokak takı Fransızlara kızarak Fransızcaya tepkı gos tererek mı 9 Işın daha da kotusu, kangren olmuş Turkçe ve vabancı dıl oğretımı polıtıkasında dı renerek mı' ) Turkıye'nın şımdıve kadarkı buvuk eksıklığı saglam bır anadıl ve yabanu dıl oğretım polıtıka sı saptavıp uvgulamava ko>amamış olmasıdır Ek sıklıkler ve yanhşhklar ıç ıçe olup, bırbırını ızle mektedır Okuma gereksınımı yaratılamamıştır Yerlı va da çevırı vapıtları okuma gereksınımı ve hazzı >aratılmış olsavdı, anadılımızde ve yabanu dılde ızlenecek polıtıka bu>uk olçude dıkte ettı nlmış olurdu Ilerde, vabancı dıl, Fransızca bıl menın de ötesınde Topluluğun vasa ve kararna melerını tam olarak bılen uzmanlardan oluşan ıda rı ekıpler kurmaksızın muzakerelere oturmamız vok dezavantajlı olacak belkı de mumkun olma vaıaktır Endustrı ve ışletme alanlarında sadeee uzman değıl fakat Toplüuğun sorunlarını en az ıkı dılde anlayıp çozumlevebıleı.ek, Avrupa vı ve Avrupalıları tanıvan, kendı kulturumuz ıle Batı kulturu arasında rahatlıkla kopru kurabılecek ele manlara gereksınım olacaktır Wedekınd ın anımsattığı bır nokta daha var ' Avrupa'da yazarlarınız, ressamlarınız, bestecı lerınız, sınema ve tıvatro adamlannız hakkında çok az şe> bılınıyor Ovsa bız, onların kulturu hakkında vok şe> bı lı>oruz Bu çelışkılı bağlamda Uedekınd ın sorusunun haklılıgı ortava ukıvor "Ulkenızı ve ınsanlarınızı anlamamıza vardım edecek kulturel propagandanız nerede' Ortak kulturel projder nerede'" Gerçekten de bu sorular, uzennde cıddıvetle du şunulmesı gereken genış ve ıç îye bır alandır Av rupalılar kulturel propaganda ı«,ın buvuk paralar harcıvor AT eşığınde bız de artık sıstemlı ve eı kılı bır kultur pohtıkası hazırlıklarına başlamalı vız Boylece onlar, bızden bır şeyler oğrenebılır bızı daha ı>ı anlavabılırler Ustelık onların bızı na sıl anlamalannı ıstedığımızı de anlatabılmış olu ruz NVedekınd'ın onerdıgı gıbı Avrupa'da bır "Turk kultur Fonu kurulması duşunulebılır Onerıler çoğaltılabıhr Kısa vadede uvgulanabıle cek bır onerı de şu olabılır Avrupa dakı Turk ış çı çocuklarının egıtımı ıçın fılolojı mezunu oğren cılerden oğretmen olarak vararlanılabılır Turk ışçı ve oğrencılerının sorunlarını daha ıvı anlayabılme lerı ıçın karşılıklı oğretmen ve oğrenu mubadele sı vapılabılır Bu konuda çarpıcı bır ornek Geçen gunlerde Turk ışçı çocuklarına ders veren 64 vaşındakı bır Fransız bayan oğretmen Turkıye've geldı Gezı programında oğrenusı Dıvarbakırlı Hasret ın ko vudevardı Amau Fransa dakı Turk çocukları nı daha ıvı anlavabılmektı Emeklılığıne bır vıl ka la, hâlâ heyecanlıvdı kısa vadede başka onerıler de uygulamava konabılır Eğıtım kultur ve sanat alanlarında dış tanıtım ıçın UNESCO nezdınde gı rışımlerde bulunulabılır Çevırı gırışımlerı cesaret lendırılebılır Devlet ozel sektor ve unıversıtele rın ışbırlığıyle çevnlecek eserler, duzenlenecek her turlu bılımsel ve sanatsal etkınlıkler buyuk bovut larla planlanabılır 27 TEMMUZ 1987 AT ve Bir Töreırin Düşündürdükleri 1963'ten beri AT'de tam uyelik ıçin bekleyen Turkiye'mn, kulturel platformda da yukumlulukîenni yenne getırmesı gerekmektedır. Bunun için de kultür polıtıkasına yenı ve etkın boyutlar getırmelıdir. Bu yapılırsa: 1Dılın gundelık kullanımıyla sağlanan pragmatık yararın ötesınde Avrupa'yı ve Avrupalıları daha lyi anlayabılıriz, Ekonomık ve kültürel ilişkilerı daha sağlıklı kılabiliriz, 2Avrupalılann bizı daha iyı anlamalarına yardım ederek ıkilı bır kultur alışverişını sağlayabiliriz, 3Türkiye'nin, Avrupa'nın değerli bır parçası olduğu savını ve AT'ye uyelik ısteğimızı daha iyı duyurabılırız. OKURLARA... OKAY GÖNENSİN CÜMMJRİYETTEİV Öyle Bir Bayram T Prof. Dr. TUĞRUL İNAL H.Ü. Edebiyat Fakultesi Öğretim Üyesi Hacettepe Unıversıtesı kuruluşunun vırmıncı \ı hnı 6 1 Temmuz 1987 tarıhlennde duzenlenen to renlerle kutladı kutlamalar verçevesınde Federal Alman parlamenter Sa>ın Rudolf VVedekınde, Hatettepe Unıversıtesı Onursal Felsete Doktoru pavesı \erıldı Avrupa Parlamentosu Hırıstıvan Demokrat Grubu na mensup Vvedekınd Avrupa Parlamentosu nda Turkı\e'\ı ılgılendıren konu larda tanhsel gerçeklen araştırarak vansıttığından, ulkemızın davalarını tıtızhkle sa\unduğundan ın san haklanna saygılı tutumu ıle Turk ulusunun so runlanna gosterdığı \akınlıktan bu odule \ara şır goruldu Avrupa Komıs>onunun ılk ba^kanı \\ alter Hall steın'ın 1962'de "Turkı\e her zaman Avrupa'nın bır parçasıdır" dedığını anımsatarak konuşması na başlayan Uedekınd Turkı\e nın AT \e katı lımı konusunda değerli savdığımız o kadar da du şundurucu bulduğumuz sozlerını Turkıve'nın ozel lıkle kultur ve eğıtım polıtıkaM bağlamında sergı ledı Bızım ı^ın VVedekınd'ın konuşmasının bır başka onemı de son olarak Dışışlerı Bakanı Sa yın Halefoğlu'nun avnı gun Londra da BBC Rad yosunun 4 kanalında Todav programında sov İedıkleriNİe tıpatıp benzeşmesıdır Her ıkısı de Turkıve nın Avrupa nın değerlı bır parçası oldu ğunu Avrupa'nın da Turkıye olmadan bır butun olamavaiağını vurguladılar gelmek, geregınde ulke ıçınde ve dışında kımı odunler \ermek eskının alışkanlıklanndan kur tulabılmek pek kolav değıldır AT \e uve on ıkı avrı Avrupa ulkesı ıle bır tur "evlılığe' hazırla nan Turkıve ekonomık suasal ve kulturel bır platformda kendısını bekle>en ve zorlayan dış ve ıv koşullar konusunda sorunıarını sıstematık bır bıçımde hıç zaman vıtırmeden vozmeye koyulma hdır Sıvasal ve ekonomık platformda \ unanıstan so runu demokrasıde ıstıkrar ekonomı vb konuları konumuz ve alanımız gereği bır vana bırakarak \V edekınd'ın ozellıkle uzennde durdugu kultur ve eğıtım polıtıkamız konusundakı somut ve açık onerılen ve kuşkulan uzennde duşunmeve ^alışa lım Turkıve AT nın eşıt ve guçlu bır uyesı olmak ıçın sozeuğun en genış anlamında çağdaş, sağlam bır kultur ve eğıtım polıtıkasına sahıp olmalıdır Bunun ıçın elde zatenvar olan nıtelıklı kavnakla rı ve butun potansıvellerı sıstematık ve ınanvlı bır program çerçevesınde kullanmalıdır Gereken nı telıkler ı,ok basıttır, ı>ıvı daha ı>ıvı vapabılece ğımıze olan ınanç ve bunu evleme donuşturmemız Inanı,, îstek ve e>lem kapasıtesı başarı ı^ın gerek sınen bır onkoşuldur Bu onkoşulu belırttıkten sonra Uedekınd ın al tını ı,ızdığı noktalara değınelım "Turkıve nın Topluluk ışlerını vurutebılmesı ıçın şu anda ulke genelınde sahıp olduğundan otuz kırk katı daha fazla vazılı ve sozlu ^evırı yapabılen elemanlara gereksınımı vardır Gerçekten ve Wedekınd ın ısrarla anımsattıgı gıbı Topluluğun vasa ve karar Toplulukta kulturun ağırlığı Bılınmesı ve uzennde onemle durulması gere ken bır başka nokta da şu AT, aynı zamanda kul turel bır topluluktur W edekınd'ın belırttığı gıbı Bu kulturel toplulukta \er almak ıvın her uve oburlerının kulturunu butun >onlerıvle anlayabıl melıdır Orneğın tı>atro, edebıyat, felsefe resım, dın ve daha bırı,ok vonlerıvle " kuşkusuz Turkı ve dahıl uve ulkelerın her bırının kendıne an avrı bır kulturu var Onemlı olan, bır başkasının du şuntelerını anlavabılmek ıletışım kurabılmek bovlelıkle de gumruk ışlerınden kultur ışlerıne dek uzanan alanlarda dı>aloğu sağlavabılmek Bu bır turlu ozumseme olayıdır Konuva bızım a^ımız dan bakarsak bu, teknolojısıne evet derken Av rupa vı turlu vonlerıvle vadsımak gıbı dınsel ko kenlı bır bağnazhktan kurtulmak dahası kışılığı mızı zengınleştırıp sağlamlaştırmaktır Sonuç I963'ten berı AT'de tam uyelik ıçın bekleven Turkıve'nın kulturel platformda da vukumluluk lerını yenne getırmesı gerekmektedır Bunun ıçın de kultur polıtıkasına venı ve etkın boyutlar ge tırmelıdır Bu yapılırsa 1 Dılın gundelık kullanı mıvla sağlanan pragmatık yararın ötesınde Avru payı ve Avrupalıları daha iyı anlavabılırız Eko nomık ve kulturel ıhşkılerı daha sağlıklı kılabılı rız 2 Avrupalılann bızı daha ıvı anlamalarına yar dım ederek ıkılt bır kultur alışverişını sağlayabılı rız 3 Turkıye nın Avrupa'nın degerlı bır parçası olduğu savını ve AT ve uvelık ısteğimızı daha ıvı duvurabılırı? 90 bin sayfalık çeviri gereği AT've katılım, Turkıve ıt,ın, tartışmasız bır zo runluluktur Ne var kı \\edekınd ın avık kalplı lıkle belırttığı gıbı bu zorunlulugun getırdıgı ve getıreceğı sorunlarla sorumluluklann ustesınden EVET/HAYIR OKTSY AKBAL OKURLARDAN Basın ve çocuk Basın da 'S bın lıra ıçın" başhklı restmlı bır haber yer aldı Resımde, jandarmalar arasında bır çocuk ellerı ıle \uzunu saklamakta Haberde ayrıca çocuğa \erılen 2 ay 7 gunluk hapıs cezası, adı \e soyadı yayımlanmaktadır Her çocuk boyle bır hatalı yaklaşıma yonelebılır, ama onemlı olan bu hatalı yaklasımları tekrarlamamasıdır. Ve bu konuda de\letın \e toplumun da sorumluluklan bulunmaktadır Çocuklara yonehk adaıet mekanızmamız zaten acı bır uygulama ıçınde, bır de basının bu gıbı olaylardakı resımlı \e kımlık açıklayıcı haberler ya\ımlaması, bu \e bunun gıbı çocuklartn geleceklerı açısından tehlıke yaratmamakta mıdır acaba'' Halen Isııçre'nm Zurıh kentmde, suça yonelen çocuk le gençlere (18 \aşma kadar) yonehk gençlık saıalığında sosyal çalışmacı olarak çalışmaktayım Kurum olarak amacımız, ceza değıl ıslah hızmetıdır Is\ıçre'de hıçbır zaman yasaya gore 15 yaşının altında olan bır çocuğa \argıç tarafmdan hapıs cezası venlemez L'ygulanmakta olan Gençlık Koruma Yasası na gore de 18 yaşının ahındakı çocuklarm ı e gençlerın, bu gıbı olay larda resımlerının \e kımhklerının basın kanalnla tanıtılması yasaklanmıştır Benı uzen nokta, tsvıçre'dekı çocuk da, Turkne'dekı değıl mı? Ayrıca bız, her zaman bır çocuk bayramtmızın bulunmastndan dolası \e boyle bır bayramla çocuklara ne kadar çok değer verdığımızın bır gostergesı olarak o\unurken, \asalarla boyle olay larda konınan İsvıçrelı çocuğun bo\le bır bayramı da \oktur Olaylardakı çarpıklıkların basın tarafınaan dıle getırılmesının, basının gore\ lerınden bın olduğunu dusunenlerden bırısıy ım Ancak, boyle bır olayı sunarken, bır çocuğun bu şektlde kurban edılmesını anlamıy orum ı e uzuntu du\uyorum Aslında olayla ılgılı çarpıklık, yasası beş yıl once çıkan, fakat uygulanmayan Çocuk \lahkemelen Yasası'dır Ve uzucudur kı, bu yasa Turkıye ıçın luks gorulmektedır MHAT TARIMERI IS\ IÇRE Örsan Öymen "Gerçekten de kımı toplumların yaşamlannda güzellıkler hep geçtcı, aptalhklar kalıcı oluyor ozellıkle demokrasıye geçış dönemlen, demokrasıde kalış dönemlerınden daha fazla yer tutan toplumlann yaşamlanna bakın " Örsan Öymen'ın Bodrum'dan telefonla yazdırdığı son yazısından bır parça Guzellık geçıcı aptallık kalıcıdır dıyordu Guneyde sıcak 40 derecenın ustündeydı Bunalıyorduk Istanbuldan dönmuştüm bır gün önce Sıcak yakıcıydı bunaltıcıydı Kaiplerde bır ağırlık yaratıyordu Hele daha önce böyle bır rahatsızlık geçırenler ıçın Bır gun önce gazetede kuçuk bır haber çıktı Ûrsan öymen hafıf bır kalp krızı geçırmış, Izmırde hastaneye yatırılmış Ben bu haberı okurken, örsan çoktan aynlmış meğer dünyamızdan' Temmuz ağustos aylarına Ingılızler 'aptallık mevsımı' derlermış Sıcak ınsanı serseme çevırdığı ıçın örsan son yazısında bunu anlatıyordu Bodrum sıcağında Ben de Gokova sıcağında ne yapacağımı şaşırmıstım Her şey aklıma gelıyordu, bu sıcak öldurücüydu nıce ınsan bu yuzden çekıp gıdecekiı dünyadan, ama ıçlerınde Örsan'ın olacağını duşunmuyordum bıle örsan 'genç' bır gazetecıydı benım ıçın Oysa 49'una gelmış Kışı genç saydığı, daha dunku çocuk bıldığı msanların kırkına ellısıne geldıklerını, gelebıleceklerını, hele hele ölebıleceklerını düşleyemıyori Örsan benım gözumde hep o 1961'dekı Yugoslavya gezımızde tanıdığım sevdığım yırmı yaşlarındakı gazetecıydı Ne zaman karşılassak o güzel gezının anılarından söz ettığım, o gunlerın şakalannı yıneledığım arkadaş On beş gün bırlıkte gezmıştık Yugoslavya ıçınde Belgrat, Zagreb, Sarayevo Lublıana, Tıtovo Ujıtse vb Demek o gunler de 23 yaşındaymış Oysa deneyımlı yaşını başını almış bır basın en gıbıydı Mustafa Yucel Muşerref Hekımoglu gıbı un iü, deneyımlı arkadaşların yanında hıç de gençlığının verebı lecegı vanlışlıklara duşmeyen bır ınsan Olgun, yetışkın bın Artan öymen'ın kardeşıydı, ama unlu bır ağabeyın adından yararlanmak ıstemeyen, kendı başına bır kışılık, bır nıtelık sahıbı olacak, gelecegı açık bır gerçek gazetecı Güzel anılar kaldı o gezıden Bır bır anımsıyorum Şımdı yaz mak neye yarar' O, on beş gün ıçınde tanıyıp sevdığım bır arkadaş oldu Aramızdakı yaş aynmı onemlı değıldı Eşırtık, duşuncelerımız anlayışımız uyuyordu O gezı anılarının en canlıları Örsania ılgılıydı Sonra yıllar gectı Kısa karşılaşmalarda hep o gezı ıle ılgılı şakalar yapardık Hızlı bır gazetecılık yasamına atılmıştı Sonunda köşe yazılan yazmaya başladı Değışık tadı olan yorumlar Ince bır mızah anlayışının etkın olduğu, gundelık sorunlara akılcı bır gözle bakan eleştırıler Insanları kızdırmaya değıl, yaptıkları üstunde duşunmeve götüren çarpıcı duşunceler Inanmak guç Örsan'ın aramızdan aynldığına 'Aptallık mevs/m;"nde gerçekten anlamsız, yersız, zamansız bır ayrılış oldu bu Yaşamın en guzel çağında yazarlığının, gazetecılığının en verımlı dönemınde örsan Öymen gıbı etkılı, sevılen, sayılan, yazdıkları beğenılerek okunan bır genç ınsanın basın dünyasından kopması hepımız ıçın, toplumumuz ıçın gerçek bır kayıptır Böyle ınsanlar, böyle 'genç' ınsanlar az Her şeyın başında dürüst, doğru haberler vermek, onlara dayanarak gerçekçı, yurtseverce yorumlar yapmak Son yazısı anlamlı bır sorunu gözler önune serıyor Basını gudumleyen örgutlerden söz edıyor Gerektığınde gerçek dışı bılgılen basın aracılığıyla halka sunan bu örgutlere kapılmamak gerektığını Dünyanın her yanında böyle olduğunu, ama sıcak mevsımlerde bu örgutlenn de 'aptallık'lara duştüklerınıi Şöyle bıtırmış " Bu mevsımde sıcak sadece gudümlenenlenn değıl, güdümleyenlenn de başına vurmaktadır" örsan öymen her zaman 'genç! kaldı 'ölüler genç kalıf Örsan da basın tarıhımızın gençlerı arasında anılacak Ağabeyı dostum Altan öymen'e, Örsan'ın eşıne, çocuklarına, butün dostlarına, okurlarına başsağlığı dılenm Anılarımda hep yerı olacak örsan öymen'ın Yaşadığım süre Dubrovnık'te, Zagreb'te, Belgrat'takı yırmı yaşlarındakı kışılığıyle Temizlik ynpmaynn belediypyv oy vernıeyis Hemen hemen hepımız gıtmış \e gormuşuzdur koy yollarındakı toz bulutunu Yemyeşıl ekım tarlaları, mey ve ağaçlart arasında, bır aracın kaldırdığı san toz bulutlarım bılmeyenımız yoktur. II aylık şehır hayatının bezgınlığırı uzerınızder atmak ıçın bır yakınınızın ıkamet ettığı koye 23 gunluğune de olsa gıdenımz çoktur. Yumurtanın, sutun, tavuğun, yoğurdun, peynırın, e\lerde yapılıp taze taze yendığı koylerımızın hoşumuza gıtmeyen bır yonu vardır, o da toprak yollarmda oynaşan toz bulutları Temız bır elbıse gıyemezsınız, çunku terınızle bırlesecek olan bu toz, çamur durumuna donuşecektır Bu nedenle koylulerımız temız kıyafetlerını ancak kasabaya gtderken gıverler. Dıleğımız ılerı Avrupa ulkelermde olduğu gıbı, bızım koylenmız de fabnkalı ve asfaltlı koyler durumuna kısa surede gelsın. Gelsın kı, bızım koylulerımız de ınsanca yaşama duzeyıne enşsınler Bu toz sorunu sadece koylerde mı dersınız tstanbul'da da var! Yolu duşen iyı bılır Gazıosmanpaşa tarafında Bereç 'ten İfetns Kışlası 'na kadar uzanan ana caddenınfeskı Edırne Asfaltı) her ıkı yanında varım metre toz bınkımı mevcut. Yolcu ındırıp bındıren araçlar tretuvara yakm durduklarından, arkalarmdan toz bulutu eksık olmuyor Bu durum gunun 24 saatı boyle Bu asfalt uzennde oturan aıleler ne cam açabıltyor, ne kapı Her taraf toz ve pıslık ıçınde Bu tozun varlığından sanırız tek haberı olmayan beledıye. Çunku yıllardır en kuçuk bır temizlik onlemı dahı alınmıyor Yol kenarında bırıken yarım metrelık toz \e topraklar, ancak yağmur yağdığında sel sulan ıle kendılığınden suruklenıp gıdıyor. Bır ana cadde boyle olursa, sokak aralarını sız takdır edınız Ama bız dıyoruz kı, beledıye kuçuk bır fedakârlık yaparak bu ana caddeyı toz ve topraktan kurtarsın. Aksı halde, beledıye ve mensup olduğu partı, 1988 seçımlerınde buyuk oy kaybına uğrayacaktır burada 500 tVLtR SAKIMERI ürk basını sansürden 1908'de "kurtuldu" ve 24 temmuz gunlen bu "kurtuluş" kuttanagelıyor Ama aradan geçen 79 yıla bakıldığında bu "kurtuluş"un epeyce sık kesıntıye uğradığı görülüyor En yakm kesıntı de 12 Eylül dönemınde yaşandı 12 Eylül yönetımının, sıkıyönetım yetkılılennın basınla ılışkılennde "sansür' temel bıçım olmuştu Gazetelenn duvarlan "yasak, uyarı, kısıtlama, haber ıptalı" mesajlanyla doluydu Dosyalar bu mesajlan almaz olmuştu Bırkaç 24 temmuz da böyle kutlandı Bu dönemde yetkılılenn rahatlığını artıran bazı unsurlar da oldu 1908'de bır araya gelıp sansürculen matbaalara sokmamak gıbı ortak bır dırencı gösteren Turk gazetecılen 1980'de hıçbır ortak tepkı ıçıne gıremedıler Hatta yasaklanmamış kımı haberien yayımlayıp yayımlamamak konusunda karar vermeden önce yetkılılere açıp sormak, savunulabılen bır tutum oldu Basılmış kıtapları denetıme göndermek doğal davranış sayıldı Her gazete kapatılması olayında dığer gazetelenn ortak tepkı göstermesı düşüncesı bır düş olarak kaldı ve bu dönem geçerken gende çok ağır bır yenı Basın Yasası bıraktı Bugün pratıkte sansür yoktur, ama Basın Yasası'nın çok ağır maddelen vardır, Olağanüstü Hal Yasası'nın yerel yönetıcılere verdığı büyuk yetkıler vardır, Muzır Yasası vardır Bu kadar ağır bıçımde çevrelenmış bır basının da ıster ıstemez otosansüre yönelmesı kaçınılmazdır Bugün Avrupa Topluluğu'na katılma çabasında bulunan bır yönetım herhangı bır Batılıyı ırkıtten bu yasalann değışmesı ıçın çaba göstermemektedır Buna karşılık her toplumsal ya da sıyasal olayın ardından faturanın başına çıkartılması yonetım katlarında ortak bır alışkanlık olmuştur Sılahlı Kuvvetlenn tepesmde bır atama sorunu olmuş, basın suçlanmıştır Guneydoğuda kan gövdeyı göturürken yıne Başbakan basını abartmakla, olaylan büyuterek eşkıyanın propagandasını yapmakla suçlamıştır Ulusal çıkar, güvenlık gıbı büyük ve belırstz kavramların ardına saklanan sıyasıler her güç duruma düştüklerınde basını suçlayıp dıkkatlen başka yöne çevırmeye çalışmaktadır Buna karşılık basını çeşıtlı yollar ve araçlarla manıpule etme, yönlendırme gınşımlerını de surdurmektedırler Demokrasının vazgeçılmez koşulunun basın özgürlüğü olduğu düşüncesı tekrarlana tekrariana sakıza dönmuştür Ama çeşıtlı kesımlerın demokrası konusundakı ıçtenlığı ne kadar kuşkuluysa, basın özgurlüğunu gerçekten ıstedıklen de o kadar kuşkuludur Basın özgürlüğü halkın özgurlüğudür, halkın yönetımlen denetleme, toplumda olan bıten her şeyı öğrenme özgurlüğudür Ulus adına yönetımlen denetleme görevı sıyasal partıler kadar basının da görevıdır Ama şu anda görünen odur kı yönetımler bu denetımden olabıldığınce kaçmaya çalışmakta ve bunda epeyce basarılı olmaktadır Bugün kamunun hemen her kesımınden haber almak son derece güçleştınlmıştır Kamu görevı srfatını taşıyan hıçbır kımse başına bılgı veremez, yasaktır Kamu kesımınden gelen her bılgı ya da habere 'devlet sırrı" sıfatı yapıştırılıp, onu yazan gazetecı cezalandınlabılır Ulkemızın, halkımızın demokrasıye ve her şeyı öğrenmeye hakkı olduğuna ınanıyorsak bunun koşullarını sağlamak zorundayız Bunun yolu basının bırlık ıçınde bılınçlı bır tutumla çaba göstermesınden geçer Bu hem basının meslek onuru mücadelesıdır hem de Türk U».J halkının demokrası hakkının mucadelesı ()kiu\ .\klul (ARİPLKR SOKAĞI OKTAY AKBAL Garipler Sokağı CAN YAYINLARI BEYMEN YAZ INDIRIMI Oğlumuz ALİ DENİZ'in doğumunu dost ve akrabalara mujdeleriz. BAŞLIYOR, ADANA ANKARA ANTALYA BURSA ESKISEHIR ISTANBUL 3EYOG^J EPENKOYSEVME/V/BM CLUB HLTON KADIKOV LEVEM85VA/f£/V3\j CLuB SISL IZMIR CESMESM CLJB MERSIN SAMSUN AİLESİ