14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 ÖLAYLAR VE GÖRÜŞLER İşte 12 Eylül yönetiminin kapattığı "siyasal kuruluş" bu partidir; Atatürk'ün kurduğu ve "Bu parti ile aramdaki bağı çözmek için hiçbir sebep ve gerek yoktur ve olamaz" dediği Cumhuriyet Hak Partisi'dir. Bu partiyi hiçbir sivil siyasal güç kapatamamış, ama ne acıdır ki amacının "toplum ve devlet düzenini Atatürkçü temele oturtmak" olduğunu savlayan 12 Eylül yönetimi Atatürk'ün partisini kapatma yanılgısına düşmüştür. Kapatmakla kalmamış, çıkardığı "Siyasal Partiler Kanunu"nun bir maddesiyle de bu partinin bir daha kurulmamasını, adının, Atatürk ilkelerini simgeleyen altı okunu. ambleminin kullanılmasını; kurulacak aynı amaçlı bir yeni partinin Atatürk'ün partisinin devamı olduğunun söylenmesini bile yasaklamıştır. Bu olay, Türk toplum ve devlet düzenini Atatürkçü temele oturtma savındaki 12 Eylül yönetiminin en büyük yanılgısı ve dramıdır. miştir. Avrupalısı, Amerikalısı Türkiye Cumhuriyeti'ni, Atatürk'ün cumhuriyeti olmaktan çıkarmaya. O'nu tam bir uyduluğa dönüştürmeye koyulmuştur. Devle' sorumlulanmız hâlâ gamsız, hâlâ el açar durumdadır. Molla kılıklı kişiler resmi programlarda Anıtkabir ziyaretini silip atabilmekte, sonra da inat olsun diye ertesi gün Konyalara gidip türbe ziyaretine çıkabilmektedir. Koca Türk ulusu, koca Türkiye Cumhuriyeti sen böylesine haddini bilmez cahil kişilere "hadi git" diyecek yöneticilerin özlemini çeker mi olacaktın!.. Yazıklar olsun bize!.. 16 7EMMUZ 1987 Yeni Bîr Ulusal Kurtulus. Bugün artık Atatürkçülük törensel bir sevgiye dönüşme yolundadır. Laiklik, gerçek anlamını yitirmiş; devlet ve toplum din ağırlıklı eğitimöğretimle koşullanmış sivil kadroların yönlendirmelehne bırakılmıştır. Toplumumuz dinseU tinsel (manevi) değerleri gündemde tutan, akılcı, laik değer ve ölçüleri geriye, unutulmuşluğa iten bir gelişme içine sokulmuştur. Ulusal onurumuz, Türklük kimliğimiz her gün yeni bir yara almakta; sömürgeci ekonomi düzeni, yüce Atatürk'ün kurmaya çalıştığı devletçilik ilkesi temeline oturttuğu "ulusal ekonomi"yi HongKong pazarına dönüştürmektedir. PENCERE Neye Yasak?.. "2000'e Doğru" derçısinin verdiği habere göre Kara Kuvvetleri Komutanlığı, 2 Mart 1987 günlü bir yazısıyla yerli ve yabancı 96 yazarın 280 kitabını ordu personeline ve askeri öğrencilere yasaklamış. Yerli yazarları bir yana bırakalım; yabancılar arasında Lev Tolstoy, Panait istrati, Ernest Hemingvvay, Jack London gibi yazarlann bulunması, yasak listesinin hangi kafayla düzenlendiğini belirliyor. Her yerde satılan, ulusal kitaplıklarda bulunan, çağdaş b insan olabilmek için okunması gerekli kitapların Kara Kuvvetleri'nde yasaklanması ne anlama geliyor? Konuya çeşitli açılardan bakılabilir; demokrasi, özgürlük, hukuk kavramlanndan yola çıkarak yasak karan eleştirilebilir; ama, ben bugün daha özgül ve degişik açıdan, daha somut biçimde olayı ele almak istiyorum. • Kara Kuvvetlerı Kömutanlığı'nın yasak listesinde benim de adım ve "Yüzbaşı Selahattin'in Rornanı" var. Bu kitap belgesel bir romandır; Selahattin Yurtoğlu'nun sekiz ciltlik anılarından yararlanarak yazılan yaşamöyküsüdür. Yüzbaşı Selahattin kimdir? 1894'te doğan Selahattin Yurtoğlu, Edirne Askeri idadisi'ni bitirdikten sonra Harbiye'den mezun olmuş, Balkan harbine 18 yaşındayken katılmış, yaralandıktan sonra hastanede uzun süre yatmıştır. Birinci Dünya Savaşı'na Beşincı Kuvvei Seferiye ile katılmış, İran ve Kafkas muharebelerinde çarpıştıktan sonra, Irak'ta Halil (Kut) Paşa'nın komutasındaki Altıncı Kolordu Karargâhı'nda yararlı hizmetler görmüştür. Bağdat savunmasında bulunmuş, Baku'nun zaptında Hazar Denizi kıyılarına ulaştıktan sonra 1914'te İstanbul'a dönmüştür. Mütarekenin zilletine katlanamayan Yüzbaşı Selahattin, 21 Mayıs 1919'da Albay Bekir Sami ile Bandırma'dan Anadolu'ya geçmiş, Ulusal Bağımsızlık Savaşı'na katılmıştır. 18 yaşından 28 yaşına kadar on yıl cephelerde savaşan Yüzbaşı Selahattin, kendi isteğiyle 1926'da ordudan aynldıktan sonra güneydoğu bölgesine özel görevle "istihbarat amiri" olarak gonderilmiştir. Daha sonra Bayındıriık Bakanltgı'nda çalısan Selahattin Yurtoğlu, 1956'da hayata gözlerini kapamıştır. Ali Fuat (Cebesoy) Paşa "Milli Mücadele Hatıralan"nda Yüzbaşı Selahattin'den uzun uzun söz açar; Mustafa Kemal Paşa ile ilişkilerini anlatır. 1920 yılında Selahattin Bursa'da, Mustafa Kemal Paşa Ankara'dadır. Yüzbaşı Selahattin telefon ediyor: ' Paşa Hazretleri, 56'ncı Tümen Yav&ri Yüzbaşı Selahattin karşınızdadır. Ben Mustafa Kemal. Şimdi bazı eminer yazdıracağtm. Bundan sonra seninle telgraf başında görüşmek zorunda kalırsak, sana öbur adım soracağım, 'gök' diyeceksin. Seni sanarak başkasıyla görüşmek gafletine düşmeyelim." (Milli Mücadele Hatıraları, sayfa 346) Selahattin işte bu adamdır. Yurtoğlu'nun ölümünde General Ali Fuat Cebesoy der ki: Selahattin Yurtoğlu'nun yaptığı hizmetler, hem Atatürk'ün hem benim takdirlerimi mucip olmuştu. Buna ait detaylan e. mühim hatıralarda görmüşüzdür." Halil (Kut) Paşa da Yurtoğlu'nu şöyle anıyor: Mevcudu binleri aşan subay arkadaşlanm arasında ömek teşkil edecek derecede, dürüstiüğü, zekâsı, bilhassa kahramanlığı ile tanınmıştı." • Kara Kuvvetleri Komutanlığı, işte bu Yüzbaşı Setahattin'in yaşamöyküsünü yasaklıyor. Yasak gerekçesi ne olabilir ki? Bu sorunun yanıtını vermek istemiyorum. Çünkü dilimin ucuna gelen sözcüklerden ve tümcelerden ürküyorum. Dilerim ki sorunun yanıtını sorumlular, inandırıcı bir gerekçeyle kamuoyuna açıklarlar. Ey Atatürkçüler uyanın! SHP imiş, DSP imiş, şuymuşbuymuş, bu bakanmış, o başkanmış, o grupmuş, bu grupmuş; o olacakmış, bu olacakmış, tüm bunları bir kenara itmek özverisini gösterin. Oturun, tüm kişisel düşüncelerden, siyasal ve kişisel çıkar endişeierinden önce öz varhklannızı arındınn... Sonra Atatürkün Büyük Söylev'ini okuyun... Bu cumhuriyetin niçin, nasıl, ne için kurulduğunu anlayın. anımsayın, yüreğinize ve beyninize yerleştirerek belleyin. Sonra kozanızı yırtarak Samsun'a ayak basın, Havza'dan Amasya'ya geçin bugünün Amasya Bildirgesi'ni oradan Ankara'daki yönetime ve tüm ulusa duyurun. Sonra Erzurum'da, sonra Sıvasta, sonra Ankara'da toplanın ve sonra yurdun her karış toprağını adımlayarak bu kutsal toprakları alın terinizle ıslatarak kentteki aydından dağdaki çobana, sivilinden askerine, erkeğinden kadınına, gencinden yaşlısına herkesin yürekleri, inançları arasında karşıiıklı etkileşim içinde bulunan bir birliktelik ağı kurun ve öyle çalışın. Atatürk'ün siyasal örgütü, Atatürkçülerin cephesi böyle kurulur. Silahınız inancınız, merminiz düşünceleriniz olsun!.. Yarının lânetlerinden kurtulmanın, bu topraklara, bu topraklar uğrunda şehit olanlara, bu devleti "tam bağımsız ve özgür bir devlet" olarak kuranlara yakışır olabilmenin yolu budur. Yeni sözler, yeni sloganlar yaratmaya gerek yok; söyleyeceklerinizi, temelde, ulusal kurtuluşçular söylemiştir. Ülkemizin, devletimizin durumu o günden daha aydınlık değildir. Aydınlık günleri yaratacak olan sizlersiniz. Önderinizi, böylesine kitlesel bir savaşım kendi içinden yaratacaktır. Yolunuz açık olsun!... Alalürk'un Tamim. Telgraf ve Beyannameleri. IV (19171931). Ankara: Ankara Iniversitesi B»sıım>i. 1964. s. $45. (2) Knver Zi>» karal, AlalurV len l)u;ur.ıeler Ankıra: Türk T«rih Kurumu Bıısıınevi, 1956. s. 78. (3) M i l k t Hizmrlindt Kırk Vıl: < H P Cille%i. 1963. s. 67. Ankara: Ankare Basım ve lll Prof. Dr. SUNA KİLÎ Boğaziçi Üniversitesi Toplum ve devlet yaşamıyla ilgili yanhş kararlann dolayh sonuçlan, çoğu kez bu kararlann doğrudan sonuçlarından daha büyük, daha sakıncah, onarılması daha güç ve zor durumlar yaratır. 12 Eylül askeri yönetiminin siyasal partüeri kapatma karan hem doğrudan hem de dolaylı sonuçlan yönünden böylesine yanhş kararlardan biridir. 12 Eylül 1980 askeri müdahalesi "Türk devletinin ülkesi ve ulusuyla bölünmez bütünlüğü"nün parçalanmasına, yıkılmasına yönelik bir "iç savaşı" önleme, Türkiye'yi "Atatürkçü bir toplum ve devlet düzeni"ne oturtma gerekçe ve savıyla gerçekleştirilmişti. Siyasal partilerin kapatılması, yöneticilerinin "yasaklı" duruma getirilmesi yargı kararıyla değil, siyasal bir kararla olmuştur. Bununla da yetinijmemiş, "yasaklılık" hali anayasa ile pekiştirilmiş, "temelli" kapatılan siyasal partilerin yeniden kurulabilmeleri de "Siyasal Partiler Kanunu" ile önlenmiştir. Türkiye, siyasal partilerin kapatılması, yöneticilerinden oluşan bir "yasakhlar topluluğu" oluşturulması olayını geçmiş yıllarda yaşamış ve bunun hiçbir yarar sağlamadığını görmüştür. Denenen, yararı olmadı|ı görülen bir uygulamayı yeniden denemeye koymanın anlamsızlığı ise tartışma götiirmez. Üstelik, 12 Eylül yönetiminin kapattığı siyasal partiler arasında Atatürk'ün partisi Cumhuriyet Halk Partisi de vardır. O Cumhuriyet Halk Partisi'dir ki Mustafa Kemal, bu parti ile arasındaki kopmaz, aynlmaz biriikteliği tartışmaya yer bırakmayacak açıklık ve kesinlikle belgelemiştir: "Ben Cumhuriyet Halk Partisi'nin genel başkanmm. Cumhuriyet Halk Partisi Anadolu'ya ayak bastığım andan itibaren kurulup benimle calışan Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk Cemiyeti'nden dogmuştur. Bu kunıluşa tarihen baglıyım. Bu bağı çözmek için hiçbir sebep ve gerek yoktur ve olamaz. Resmi görevimin (cumhurbaşkanlıgı) sona erişinde Cumhuriyet Halk Partisi'nin başında fiilen (eylemli olarak) çalışacağım." (1) Ve gene Mustafa Kemai'in dilinde Ulusal Kurtuluş Savaşı'nı başarı ile sona erdiren, Cumhuriyet Halk Partisi'nin doğuşunu hazırlayan Anadolu ve Rumeli Müdafaai Hukuk hareketinin arnacı TürKiye Cumhuriyeti'nin var oluş nedenidir: "Tam bağımsızlık, bizim bugün usüendiğimiz görevin asli rahudur. Bu görev, butiin ulusa ve tarihe karşı yiiklenilmiştir. Tam bağımsızlık denildigi zaman dogal olarak siyasal, mali, ekonomik, vargısal, askeri, kultürel ve benzer her hususta tam bağımsızlık ve tam özgürlük demektir. Bu saydıklanmızın herhangi birinde bağımsıdıktan yoksunluk ulus ve ulkenin, gerçek anlamıyla biitiin bağımsızlıgından yoksunluğu demektir." (2) Ve yine Mustafa Kemai'in dilinde, O'nun siyasal örgütünün asıl ruhu da tam bağımsızlıktır: "Cumhuriyet Halk Partisi'nin asıl ruhu tam bağımsızlık ve kayılsız koşulsuz ulusal egemenliktir. Bu ulusun yazgısını ellerine vereceğimiz insanlardan toplanacak Meclis ve onun hükümetinin dikkatle izJeyeceği dava hiçbir laraftan ulusun bağımsızhğına ve özgiir egemenligine göz dikilmemesinden ve bu bağımsızlık ve egemenliğe dikilecek gözleri çıkarmaktan ibarettir." (3) Günümüze bakalım... Şimdi günümüze bakalım: Ister kapatılan Cumhuriyet Halk Partisi'nin üyeleri, taraftarları olsun, ister bu partinin dışında kalan ama yiirekten inançlı Atatürkçüler olsun bugün artık özdeksel ve tinsel (maddi ve manevi) tüm gücünü Atatürk'ten, Ulusal Kunuluş Savaşımı'ndan alan böylesine bir siyasal örgütten yoksundur. Bugün artık Atatürkçü düşüncenin güvencesi, savunucusu, savaşımcısı bir siyasal kuruluş, yazık ki eski gücü ve etkinliğiyle ortaya çıkarılamamaktadır. Bugünkü devlet ve toplum yapımızın büyük bir hızla Atatürk modelinin tam tersi bir oluşum içine sürüklendiği yadsınamaz durumdadır. Bugün artık Atatürkçülük törensel bir sevgiye dönüşme yolundadır. Laiklik. gerçek anlamını yetirmiş; devlet ve toplum din ağırlıklı eğitimöğretimle koşullanmış sivil kadroların yönlendirmelerine bırakılmıştır. Toplumumuz dinsel, tinsel (manevi) değerleri gündemde tutan, akılcı, laik değer ve ölçüleri geriye, unutulmuşluğa iten bir gelişme içine sokulmuştur. Ulusal onurumuz, Türklük kimliğimiz her gün yeni bir yara almakta; sömürgeci ekonomi düzeni, yüce Atatürk'ün kurmaya çalıştığı, devletçilik ilkesi temeline oturttuğu "ulusal ekonomi"yi HongKong pazarına dönüştürmektedir. Bugün artık her şey para ile ölçülmektedir. Para ile satın alınamayacak değerlerin, varlıklann olduğu unutulur olmuştur. Mustafa Kemai'in önderliğinde Anadolu ihtilâlinin paçavraya çevirdiği Sevr, dost sandığımız Batılı örgütlerin, güçlerin gündeminde arzıendam et EVET/HAYIR OKT4Y AKBAL OKURLARDAN Çalışanlara VP çalışmaya tavır 1982 ytlı sonunda I. derecenin 9. kademesinden emekli oldum ve 1.1.1983'ten itibaren emekli aylığım bağlandı. Buna göre ııst gösterge için borçlanma hakkım doğmuş bulunmaktadır. Özellikle bugüne kadar kesintisiz olarak bu emekli aylıklarım almış ohaydım, gerçek ten bir problem olmayacaktı. Ancak ne var ki emekliliğimi müteakip o zamanki emekli ayhklanmn düşüklüğü karşısında tekrar çalışmaya bafladım ve yine mevzuat gereği bu nedenle de emekli aylığım kesildi. Şimdi ise son beş yıl dikkate alındığında bu hakkın bu defa oluşmadığı ifade olunmaktadır. Böylece sadece fazladan çahştığım için cezalandırılmış obnaktayım. Halbuki bu süre zarfında kurumdan para (emekli aylığı) almadığım gibi, kuruma para (prim) ödedim. fşin daha da enteresan olan yant, 506 sayılı kanunun 85. maddesinin (b) bendi, emeklilikten sonra çahşanlar için isteğe bağlı prim ödemeyi de men etmektedir (Halbuki hiç emeklilik isteminde bulunmamışlar için bu hak kendilerine tamnmaktadır.) Oeri kalmıslığımızın kökleri işte bu çalışanlara ve çalışmaya karşı takımlan tavırda yatmaktadır. Hele bakanlığın adı da "çaiışma" olduktan sonra.'.. Yüz Yıldır Hep Aynı Öykü... 1878 yılında Doğu Anadolu'da uzun bir inceleme gezisi yapan İngiliz Generali Baker yazdığı bir raporda şöyle diyordu: "Birçok ileri gelen Ermeni ile yaptığım konuşmalardan şunu anladım ki Ermeniler gelecek için büyük emeller beslemektedirter. Bu emelleri uygulanabilir olmadıktan başka kendileri için de tehlikelidir Ermeni özerkliği planının ne kadar aptalca bir şey olduğunu anlayabilmek için bu ülkeyi tanımak gerek. Ermeniler her yerde azınlıktadırlar. Genel olarak nüfusun üçte biriyle beşte birini oluşturuyoriar. Özerklik onları Kürtlerin insafına terk edecektir. O zaman durumlan şimdikinden on kat daha kötü olacaktır. Sonra özerklik kışkırtmaları Türk makamlarını kuşkulandırıyor. Bütün araştırmalarım şunu kanıtlıyor ki, bu vilayetlerin yönetilişi pek iyi olmamakla birlikte Hıristiyanlar, Müslümanlardan çok daha iyi durumdadır." (Arkosı 15. Sayfada) BİR EMEKLİ Ayrıcalıkh yrıpılaşma Burası KartaVm kıyı kesimi. Çoğu apartman dem'ze paraleldir burada ve % 90 V denizi yakından görür. Çevre planlaması olsun, deniz gören evlere engel olmamak için olsun, zamanmda (ve hâlâ) 34 kaı müsaade veriliyordu apartmanlara... Çoğu apartman böyle. Ancak son zamanlarda 910 katlı apartmanlar yapılmaktadır. Bir zamanlar bizlere verilmeyen müsaade şimdi neden veriliyor, nasıl veriliyor? Sayın Belediye Başkanımız Ali Duranoğlu, kendisine ait apartmanı 78 kat çıkarabilirken, bizim oturduğumuz apartmanlar 34 katlıdır. Çevre planlamasından söz edilmekte, ancak bu hep tasarı olarak kalmaktadır. Yine burada bir giyim şirketi kıyıya 50 m. mesafeye bir bina yaptırmaktadır. Bu bina da 6 kat olacaktır. Tabii bir zamanlar 3 kat müsaade alabilenler bu apartman/binalann arasında kaybolup gideceklerdir. Daha sonra da ulkemizde kentleşmeden, çevre planlamasından söz edilecektir. TOLCA AKCÜN KARTAL/İSTANBUL Mercedes Otomobillerdf Otomarsan A\antajlan. OTOMARSAN A.Ş., DaimlerBenz AG mamulleri Türkiye üreticisi ve genel mümessilidir. Bu ortaklık çerçevesinde OTOMARSAN, Mercedes otobüs, kamyon ve askeri araçlar üretiminin yanısıra, başta ünlü binek otomobilleri olmak üzere Mercedes markasını taşıyan tüm diğer ürünlerin ülkemizdeki pazarlamasını üstlenen kuruluştur. Bu açıdan, OTOMARSAN ve yetkili bayilerinden alacağınız Mercedes otomobilleri, istediğiniz modelde, özel ve standart donanımıyla, " O " kilometrede ve gerçek değerleriyle teslim edildiğinden, paranızın tüm karşılığını vermektedir. Ayrıca, OTOMARSAN'ın yurt sathına yaygın sabit ve gezici servis/bakım örgütünün sağladığı avantajlar ve orijinal yedek parça imkânı, otomobilinizin satış sonrası garantileridir. OTOMARSAN ve yetkili bayileri tüm yurtta hizmetinizdedir. MERCEDESBENZ OTOMARSAN DAİMLERBENZ AG Mamulleri Türkiye Üreticisi ve Genel Mümessili LondraAsfaltıYenibosna/Bakırköyistanbul Adana Tel (711) 440 31 (7111440 32 Ankara Tel (4) 138 88 40 (4) 139 W3 47 izmir Tel !51|22 1 36 C le\ 584 50 00 TnbzcMi Tel (031) 168 73 OTOMARSAN A.Ş. Yetkili Bayileri: AOANA »KDEMZ MOTOflLU *PAÇt»B TİCARET VE SANAY1 A.Ş. Taf 115 2* ANKARA AMKAfU HOrORLU ARAÇUA TlCAftEr VE SANAri » Ş Trt 341 16 1' 341 16 12 K0UMIAN HOTORLU ARAÇLAR TİCARET VE SANAYİ « Ş T« 1MM »• '388631 Ol»! ANTALYA HASTALYA HOTOM.U VASITALAR TİCARET VE SANATİ A S T«l 174 91 . 149 56 BOLU KASMER MOTOALU VASITALAR TİCARET VE SANAYİ A Ş Tel 76 10 • 21 00 BURSA BURSA MOTORLU AAAÇLAR TİCARET VE SANAYİ A Ş Teı 22 52 25 • 23 M 29 DENI2LI ABALIOÖLU OTOMOBİLCİLIK TİCARET A Ş. Te U3 66 *3 67 183 '0 DİVAflSAKIR GUNEYDOÖU MOTORLU ARAÇUR TtCAKET VE SANAYİ A Ş Tel 3< o2 134 43 EDİRNE TRAKYA MOTORLU ARAÇLAR TİCARET VE SAMAYİ A Ş 7* 127 09 ELAZIĞ HANALTAŞ MOTORLU AFUÇLAR TİCARET VE SANAYİ A Ş Te 241 8* ESKİŞEHİR HASES MOTORLU VASITALAR TİCARET VE SANAYİ A.Ş. Tel 195 97 17a 68 GAZIAHTEP HAS€L MOTORLU VASITALAR TİCARET VE SANAYİ A.Ş Teı H9 4i İÇEL KOLUMAN MOTORLU ARAÇLAR TİCARET VE SANAYİ A.Ş. Tel 125 73 194 20 İSTANBUL HAS OTOMOTİV TİCARET VE SANAYİ A Ş Tel '46 13 15 • '48 57 S4 tSTANBUL MOTORLU ARAÇLAR TİCARET VE SANAYİ A Ş. lel 567 87 92 56J 87 93 576 D3 92 MEHOERLER TİCARET T A S. Tei 151 45 S0 (2C i'all İZMİR £GEMER OTOUOTİV TİCARET VE SANAVİ A.Ş. Te< 21 T2 94 2ı 06 49 21 72 9ı KASTAHONU HASKA MOTORLU VASITALAR TİCARET VE SANAYİ A Ş Te» 14 37 KAYSERI MERKAY MOTORLU VASITALAR TİCARET VE SANAYİ A ş "el 129 36 KONYA MERKON ORTA ANAOOLL MOTORLU ARAÇLAR TİCARET VE SANAYİ A ş Te 823 81 • 823 82 SAMSUN KARADENIZ MOTOR1U ARAÇLAH TİCARET VE SANAYİ A.Ş. Tel 356 37 SİVAS SIVAS M O T O R L U ARAÇLAR TİCARET VE SANAYİ A.Ş Te' 614 20 TRABZON HASSOY MOTOALU VASITALAR TICARCT V£ SANAYİ A.Ş. Tel n 3 6 ' • 120 50 1'BO3 ,
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear