14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 TEMMUZ 1987 HABERLER CUMHURtYET/7 Cem Karaca yargılandı MERStN (Cumhuriyct) 1978 yıhnda Mersin Festivali sırasmda verdiği konserlerde komünizm propagandası yaptığı gerekçesiyle Mersin 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde dün yargılanan Cem Karaca hakkında verilen gıyabi tutuklama kararı kaldınldı. Daha önce 11 ağustos günü yapılacağı açıklanan duruşma, dün saat 15.00'te avukatı TUrgut Kazan ile Mersin 'e gelen Cem Karaca'nm Lsteği üzerine öne alındı. Savanın 1978 yıhnda Mersin Festivali'nde halka konser verirken, "1 Mayıs Şiiri" ile "Maden Ocağı", "Beni Siz Delirttiniz" ve "Adiloş Bebe" adlı şarkılanm söylemesiyle komünizm propagandası yaptığı biçimindeki suçlamaları kabul etmeyen Cem Karaca, 1 Mayıs Şüri'ni sOylediğini, örgüt üyesi olmadığını ve söylediği şarkılarda da herhangi bir propaganda yapmadığını savundu. PKK,saldırılannı demiryollanna ve öteki stratejik noktalara yöneltti Köprü kımdakladılar ğu belirtiliyor. Mardin Valisi Alaattin TUran, demiryolunda ulaşımın sürdüğünü bildirdi. AH1UET TAH KÖPÜĞC Kars'm üç köyünü basan teröristler, evde bulamadıklan bir köy muhtannm 89 yaşındaki babasım öldürerek kaçtılar. Bölgede sürdürülen operasyonlara Kars Valisi bizzat katüıyor. ZtYA AKSOY OSMAN YILDIZ DİYARBAKIR / NUSAYBİN Yüvalı ve Peçenek köylerindeki katliamlardan sonra eylemierini değişik bicimlerde sürdüren aynlıkçı teröristlcr, önceki gece de Nusaybin'dekj tıen köprttsünü bombaladılar. Yetkililer, bu olayı ve şantiye baskınlanm örnek göstererek PKK'nin son günlerde degişik yerleri hedef alaıak eylemierini stratejik noktalara yönelttiğine işaret ettiler. Bu arada, dün Diyarbakira gden Kara Kuvvetieri Komutanı ve Genelkurmay Başkanvekili Orgeneral Necip Torumtay bölgede incelemeler yaparken, bir sure önce başlatılan kıskaç operasyonunun da daraltüarak sürdüruldüğü öğrenildi. Aynlıkçı teröristler, sakiıniannı bu kez demiryollanna yönelttiler. Çağçağ çayı üzennde kumlu Nusaybin in Kışla ile Yenituran mahallelerini birbirine bağlayan TürkiyeSuriye demiryolu hattındaki Alman Köprüsü1 ne tahrip gücü düşük bir patlayıcı madde yerieştirildi. önceki gece saat 23.30'da meydana gelen patlama sonucu köprünun orta ayağında hafif hasar meydana geldi. Bu arada, çevredeki bazı binalann camlan kınldı, halk heyecana kapıldı. Türkiye'yi Ortadoğu'ya bağlayan ve 19irte Almanlar tarafından yapıldığı için "Alman Köprusu" olarak bilinen köprüye yapılan saldıruun, stratejik bir noktada gerçekleştirilmesi güvenlik kuvvetlerini benzer saklınlara karşı harekete geçirdi. Irak'a gıda, demirçelik vedayaruklı tüketim malianrun taşınmasuida önemli bir geçit olan köprünun kundaklanmasının, teröristlerin Türkıye'nin, Ortadoğu ulaşımını engellemeye yönelik oldu1 Gercüş'te çatışma Mardin'in Gercüş üçesi yakınJanndaki Maval Dağı'nda bir grup terörist ile güvenlik güçleri arasında çatışma çıktı. Bölgede hen'kopterlerle ve karadan yapılan keşıf çalışmalan sırasmda Siirt bölgesine baglı güvenlik güçleri, dün saat 10.00 sıraiarında SiirtMardin il sının yakınlanndaki Maval Dağı'nda 6 kişilik bir terörist grubunu gördüler. Mardin bölgesi güvenlik güçleriyle görüsen Sürt bölgesi güvenlik yetkililen, ortak müdahale karan alınınca, birlikleri Maval Dağı'na kaydırdılar. Daha sonra çıkan ve dün geç saatlere değin suren çatışmada bir terönstin ayağından vurulduğu iki jandarrna erinin de yaralandığı öne sürüldü. PKK militanlarırun yaralı arkadaşlannı aldıktan kısa bir sure sonra ortadan kaybolduğu belirtiliyor. Yuvalı ve Peçenek köylerindeki katliamlardan sonra bölgedeki 7 hassas noktada başlatılan "kıskaç operasyonu" daraltılarak sürdürülürken, iki gün önce teröristlerin baskınından sonra Tunceü yöresinde başlatılan operasyonlar da yaygınlaştırüıyor. Gazete yayınları rahatsız ediyor Bu arada, bazı gazetelerde çıkan haberlerin yöredeki askeri gucleri son derece tedırgın ettigine işaret eden yüksek rutbelı bir subay, "Masa başında yazılmıs, yalan yanlış haberier bölgede gorevli gnvenlik guçleriBİ zor dummda bırakıyor" dedi. Aynı subay, bir gazetede İran'daki kamplarda çekildiği öne sürülen fotoğraftaki teröristlerden bazılannın cezaevinde, ya da öldürülmüş olduğunu söyledi. Torumtay, bölgede Kara Kuvvetieri Komutanı ve Genelkurmay Başkanvekili Orgeneral Necip Torumtay, dün Malatya'dan Diyarbakır'a gddi. Orgeneral Torumtay, havaalanından 7. Kolordu Karargâhı'na geçerek burada düzenlenen brifinge katıidı. Brifinge Torumtay'la birlıkte Dıyarbakır'a gelen Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Adnan Doğu, 2. Ordu Komutanı Orgeneral Burhanettin Bıgalı, 7. Kolordu ve Sıkıyönetim Komutanı Korgeneral Aşir özözer, Diyarbakır Valisi Hayri Kozakçıoğlu, 2. Taktik Hava Kuvvetieri Komutanı Korgeneral Siyami Taştan, ile yüksek rütbeli subaylar ve öteki yetkililer katıidı. Brifingte Orgeneral Torumtay'a Guneydoğu Anadoiu Bölgesi'nde son günlerde meydana gelen oiaylar ve operasyonlar hakkında bilgi verildiği öğrenildi. Geceyi Diyarbakır'da geçiren Torumtay ve Doğu'nun incelemelerini bugün de sürdüreceği bildirildi. Orgeneral Torumtay'ın askeri birlikleri denetlemenin yam sıra teröristleri yakalamak için güvenlik güçlerince sürdürülen operasyonlar hakkında da bilgi aldığı, calışmalan izlediğı öğrenildi. Askeri gemiler tstanbul Haber Servisi Taşkızak Tersanesi'nde inşa edilen gemiler 24 temmuzda denize indirilerek, ilgili komutanhklara teslim edilecek. Taşkızak Tersanesi'nde düzenlenecek törende TCG Gurbet güdümlü mermi hücumbotu, TCG Darıca romorkörtorpito alma botu ve 700 tonluk yuzer havuz bloğu denize indirilecek. TCG Gurbet güdümlü mermi hücumbotu Donanma Komutanhğı'na, TCG Ç145 Çıkarma Gemisi Güney Deniz Saha Komutanhğı'na, TCSG74 Sahil Güvenlik botu da Sahil Güvenlik Komutanhğı'na teslim edilecek. Guneydoğu yorumu Özal: Fazla büyütülecek bir hadise yok ANKARA (Camhoriyef Burosu) Başbakan Torgut Özai, Suriye gezisi öncesınde yaptığı acıklamada, Güneydoğu Anadoiu Bölgesi'nde süregelen olayian "F«da biiyntecek bir hadisc otank gdrmediginr söyledı. özal, muhalefetin olaylarla ilgili Meclis araştırması açılmaa isteğine de karşı çıktı ve böyle bir arastırmanın "lerorisderiıı tnzagma duşmek oJııcatını" öne sürdü. özal, Suriye yetkilileri ile terörist sızmalan aynntılan ile görüşeceklerini acıkladı. Başbakan özal, dün ANAP Başkanlık Divanı'nda Guneydoğu Anadoiu Bölgesi'ndeki olaylar ve aiınan önlemler konusunda biigi verdi. özal, ANAP ılçe kongreleri ve referandum öncesi parti yöneticüerinin yapacağı yurt gezüennın de gönişulduğü toplantıdan sonra, "Guneydofu Anadohı BöigesJ odeki oiayterta ügili jayıalamı lerörM orgMİzasyoııiaruı reÛaıntnı yapmak otaojnn" savundu. Başbakan özal, bir başka soru üzerine de Suriye'yı ziyareti sırasında, bu ülkedeki terörist kamplan ve smırdan sızmalar konusunda aynntılı görüşmeler yapüacagını büdirdi. özal, " ö mizdekf blgüer neyse gönişurüz. Fakal fazla bayatlamamıs laze bügileri konuşmak bzun. Onun otesinde bu konutar ctrafhca ete ahmr. Suriye Başbakam'au TSrkiye'Yİ ziyareti arasmda bo kooafaui zalen aynnulı goruşmuşlük. Şimdi daha aynatılı degerlendirebilecegiz" diye konuştu. MAPOLT0O0H...MPITDOII? DSP Genel Başkan Yardımcısı Murteza Çefikel, parti Içi tarbşmalan noktalayan son kurucular kurultayında Genel Başkan Ranşan Ecevit ile biriiMe oturdu. Arrıa ondan baöımsız bir tutum ve davranış serçiledi. Genel başkanın sukunetine karşılık, Çelikel biraz gergin ve sinirlice idi. Çefikel, bu durumunu çeşilli biçimlerde de sergiler.iekten çekjnmedi. Resim, Çelikel'i "Napolyon, napıyon" makamında "Ceiaaai" diye nara atar gibi yaparken gösteriyor. (Ma«ra(: ŞaMİ Eftaç) Anamuhalefet el değiştirdi ECLİSİN toplantı raya geldiler. TRT ve basın hazırdı. ya çağrıIması film En büyük partinin temsilciiçinde film gibi gelişti. Üç partinin si olarak söz Tutum'undu. temsilcisi bir hafta Ancak Tutum da bir tutukuğraşıp gerekli imzalan topla luk seziliyordu. dılar. Araştırma önergesi metnini Bu başanlannı TRT ve ba okuması bekleniyordu. Okumadı. sın önunde tescil ettirmek üzeBir metin falan da dağıtılmare Mecliste dün öğleden sonra bir basırt toplantısı düzen mıştı. Israriı bakışlar üzerine Meclediler. SHP Grup BaşkanvekJii Ca lisi toplantrya çağırma önergesini biraz sonra vereceklerini hit Tutum, DYP'li Ahmet Sarp ve DSP'li Sururi Baykal bira bildirdi. Gazeteciler sordular imza sayısı nedir? DYP kırk kişidir efendim. Bağımsız Şardağ ile birlikte.. DSP kaç kişi? DSP 17 milletvekili.. röKl erenoirn o n r nooırf Kırk kisi telgraflarla birlikte. Tekjraflar değil, önergede imzası olanlar? Tekjraf yedi tanedir. Tutum, bir türlu SHP'nin önergedeki imza sayısını söyleyemedi. Gazeteciler, önergedeki toplam imza sayısının DYP ile DSP'ninkileri çıkararak SHP'nin 33 kişi olduğunu kendiieri hesapladılar. Anamuhalefet Başkanvekili Tutum'un tutukluğunun nedeni açıktı. 64 milletvekili ile anamuhalefet temsilcisi diye kendisine söz hakkı verilmişti. Ama sıka sıka 64 milletvekilinin ancak yansından imza sağlayabilen bir parti temsilcisi durumuna düşmüştu. DYP'nin ise anamuhalefet partJsi oimak için transfer yapmaya ihtiyacı yoktu. Meclisi açtırmak için en çok imzayı toplayarak bunu kanıtlamıştı bite. Cahit Tutum tutulmasın da, kim tutulsundu? İddia sonucıt ölmüştü tSTANBUL (a.a.) Saraybumu'nda 15 gün önce, iddia üzerine alkollü olarak denize atlayan gencin cesedi bugün Kabataş'ta bulundu. Barkın Kolyoncu adlı 19 yaşındaki genç, 30 haziran akşamı Mehmet Tayla, Ali Tamer Durgun ve Hüseyin Dalfidan ile içki içtikten sonra, Sarayburnu 'nda arkadaşlarıyla girdiği "Hangimiz daha iyi yüzer" şeklindeki iddia üzerine denize atlamış, ancak kısa süre içinde kaybolmuştu. Kalyoncu'nun cesedi bugün Fındıkh'daki Mimar Sinan Üniversitesi açıklannda deniz polisi tarafından denizden çıkarıîdı. Kars'ta 3 köye baskın, 1 ölü var Hanak ilçesinin Baştoplu köyunde bir hafta önce görülen terörist gnıbunun aranması sürerken önceki gün ve gece Kars'ın uç köyılnü basan teröristler evde bulamadıklan bir köy muhtanmn 89 yaşındaki babasım öldürerek kaçtılar. Bölgede sürdürülen operasyonlara emekli general olan Kars Valisi Hakkı Borataş'ın bizzat Vatıldığı bildirildi. /jöfw Kars muhabirimiz Yücel Sezer'in bildırdiğine göre, Ardahan'ın YoJ W J ' » «•'*«•**•# l * m . udnclsaldmsmda öldür kuşdibi köyunde çocukları rehin tudüğü köytuUrden btri. Ve öluram basma toplanmıs akrabalan, ya tan teröristlerin yakalanması için kmlan. Yüzlerini, ölumlt bu denti yakot obnanm fasktnhğt ve operasyonlar sürerken aynı günün inanmazağtyia yere, carmz yatan bedene düonlfler. Ve ökn köyttgecesi saat 22.00 sıralannda 2030 kinün e/Mn, m yakmmm yüzündt bir soru: "Nasd unuturum ben ji oldukları sarulan militanlann bu kez Selim ilçesinin Yaylacık köyünu bugünü?" (Fotoğraf: RIZA EZER) bastıklan haber verildi. Köylulen loplayan teröristler "Bize katılıo, bu size son ihlardır" şeklinde konuşma yaptılar. Bu köye çok yakın olan Tuygun köyüne de sadcviel ve hukomet yetkililerinin godıktan sonra Meclisi cuma günü olaat 23.00'te ulasan terörist grubu, kornş ve yaklaşımlarindaki aynbklar ğanüstu toplantıya çağırdı. TRT rucu Ziyettin Vasar'ın silahını aldıkzaaflar dognrmaktadır" denıldi. aracılığıyla ve valiliklere gönderdiği tan sonra muhtarın evini sararak dıönergede şu görüşlere yer verıldı: telgraflarla Ankara dışında bulunan şanya çıkmasını istediler. Kapı önü"Ekonomik, sosyal, siyasal konumilletvekillerine çağrı çıkarttı. ne çıkan muhtann 89 yaşındaki balarda oldugu gttıi asayis ve güvenlik Karaduman'm bu duyurusundan bası Bohri Yamaç'ı yaylım ateşine tukoDiısuDda da bokumet başansudır. sonra DSP'liler sözkonusu önergetan teröristler Allahüekber Dağı'na Başbakan sorunlara köklu çözum nin ortak verildiğinı belirterek itirazdoğru kaçtılar. Ağır yaralı olarak arayıp bulacaguıa kendi iktidan leda bulundular. Bunun üzerine çağrı Kars Devlet Hastanesi'ne kaldırılan kine siyasi propaganda yapmayı ve metninin girişi yeniden düzenlendi. Bahri Yamaç yaşamını yitirdi. referandumu etküeıneji uygun bulMetinın girişindeki Cahit Tutum'un muşfur. Bir vabşele donuşen olaylaadı yerine SHP, DYP ve DSP grup nn ustesinden gelebilmek için teşhis, Ankara'da bomba başkan vekilleri denildi önlem ve savaşımda ulusal birlik ve heyecanı yaklaşuna gereksinim oiduğu ortadaOlağanüstu toplantı için yapılan dır. Oiava ivedilikie el konarak çok başvuruya SHP'den 33, DYP'den Ankara'da dün tren yoluna bomyönlu araştırma konusu yapüması 40, DSP'den 17 milletvekili imza ba konulduğu yolunda yapılan ihbar TBMM için ertelenemevecek bir gokoydular. Bağımsız Rüştu Şardağ da heyecan yaratırken ulaşımın 2 saat rcv olmıışlur. Kurtuluş savaşıada DYP'lilerin hazırladığı iisteye ımzaaksamasına yol açtı. Saat 17.53 sıAlatork her çareji öncelikle sını attı. ralannda polise SıhhiyeEtimesgut TBMM'den beklemiştir." arasındaki demiryolunda şüpheli bir ANAP TBMM Grup Başkan VeSHP Grup Baskan Vekiti Cahil paket konulduğu bildirildi. Bunun kili Haydar özalp, Meclisin olağaTulnm, DYP Grup Başkan Vekili üzerine Etimesgut yönüne giden trennüstu toplanması konusunu Ahmel Sarp, DSP Grup Başkan Veler Sıhhiye Köprüsü üzerinde durduBaşbakan Özal'la göruştuğünü, kilı Sururi Baykal saat 14.00'te rulurken olay yerine gelen bomba özal'uı ANAP milletvekillerinin olaTBMM Başkam Necmettin Karaduimha ekiplerinin yaptığj inceleme soğanustü toplanacak Meclis çalışmaman'ı makamuıda ziyaret ederek, larına katılmasının sağlanmasını. nucu söz konusu paketin bomba olbaşvuru dılekçesim ve Meclis araşmadığı anlaşıldı. Tren seferleri daha istediğini bildirdi. DSP grup başkan tırması önergesini başkana verdiler. sonra normaJe döndu. Ozellikle iş vekilleri Sururi Baykal ve Ömer KuşTBMM Başkaru Karaduman kadönüşu istasyonda ve trenlerde bekhan da dün düzenledikleri basın topbul sırasmda Meclisin toplantıya çağleyen yolcular olay sırasmda heyelantısında Karaduman'ı görevini rılması için üç gunün yeterli olacacanlı anlar yaşadılar. yapmamakla suçladılar. ğını söyledi. Karaduman önergeyi al SHP yeniden bölündü HP'de birçok grup var: "Baykalcılar", "ilkeli birlikçier", Calpçrtar" vesaire.. Buna en son "tekjrafcılar" ite "mektupçular" eklendi. "Telgrafçılar" şunlar: Rıdvan Yıldınm (TuncelQ, Cüneyt Canver (Adana), idris GOrptnar (MuğlaJ, Banş Can (Sinop), Aydın Gürkan (Antalya). "Mektupçular" ise şoyie: Kenan Nuri Nehrozoglu (Mardin), Muhittin Yıkjınr (Edime), Aşkın Toktaş (izmir), Rusen Işın (Sıvas). Bu iki grup göruş aynlığından değil, Meclis içtuzugünü tatil cantasına almamış oimaktan doğmuştu. Meclis jçtüzuğü olağanüstu toplantılan yedinci maddede düzenliyor ve "en az 80 milletvekilinin imzasını taşıyan gerekceli bir önerge" ile gerçekleşeceğini öngoruyordu. "Telgrafçılar" ile "mektupçular", gelip önergeyi imzalamak yerine biz önce bir insanlığımızı yapalım bir mektup yazıp bir teigraf çekelim, sonrası kolay demişlerdi. Nasıl UYiu.tu.ru.in ? » Midyattau Meclîste guneydoğu otıırumu ANKARA (Comburi)et Burosu) SHP, DYP ve DSP gruplan Guneydoğu olaylarımn tüm yönleriyle araştınlarak gerçeklerin ortaya konulnıası. bu alanda ulusal bir politika oluşturulması, içe ve dışa dönük önlemlerin belirlenmesi ve çözumler buJunması için TBMM'yi bu konudakı Meclis araşdrma önergesini görüşerek karara bağlamak Uzere 17 temmuz cuma gunu saat 15.00'te olağanüstu toplantıya çağırdı. TBMM Başkaru Karaduman üç parti grup baskan vekilinin basvurusunu aldıktan sonra cuma günü Meclisin toplanması için çağnda bulundu. Toplam 133 milletvekili bulunan muhalefet partıleri basvuru için 91 imza topladı. SHP, DYP ve DSP grup başkan vekiUeri ile muhalefet milletvekillerinin imzalannı taşıyan Meclis araşurma önergesinde yıllardır Guneydoğu Anadolu'da ulusal birliğe, vatanın bütunlüğüne, haikın can, maJ ve moral değerlerine yönelik saldırılann gençihtiyar, erkekkadın, çocuk, batta bebek demeden hunharca katliamlara dönüştüğu vurgulandı. Iktidann olayları doğru teşhis edemediği, uygun ve yeterli önlemler alamadıgının görüldugu beürtilen önergede, "Terörie savasım konusuoda Erdeırıden eleştiri tstanbul Haber Servisi tstanbul eski CHP Milletvekili Tarhan Erdem, seçmen yazımı için bir gün boyunca yurttaşlann ev/eri/ıe kapatılmasını eleştirerek, "1979 yıhnda çıkanlan 2234 sayılı yasanın sayım işleminin bilgisayarla yapılmasını öngördüğünü" belirtti. Erdem, bu yasanın uygukmmasının 8 yıldır geçici maddelerle engellendiğini de hatırlatarak, "Siyasi partilerimiz ınanılması güç bir görmezlik içinde, sorunu yasa ve ilke eksikliği olarak sunmakta ve olanı aramakta, onu getireceklerini vaat etmektedirler. Oysaki böyle bir yasa yürürlüktedir, uygulanmamaktadır" dedi. Miyav Miyav ÜNEYDOĞU'da savaş hali yaşamyor. Ve kabul etmeli ki herkes eiinden geleni yapıyor: Başbakan, "Koruculara silah dağıtımına devam" diyor. Basbakanın eşi olay yerindetofîtalarapapatya, papatyalara lolipop tevziatı yaptınyor. Hükümet, 1984 yıhnda iptal ettirdiği Ulusu hukumetinin "bölge valisi" karamamesini, önüne "olağanüstu hal" sözünO koyarak yeniden yururluğe koyuyor. Muhalefet Meclisi tdptamak istiyor. Ama önce miltetvekilterini topiamak gereidyor. Dört bir yana yayılmış ve dağılmış milletvekillerini topiamak kolay değil. Kolayı Cumhurbaşkanı ya da Meclis Başkanı'nın kendilikJerinden "toplanın" demesi. Ama ikisi de bunu demiyor. Birincisi herhakJe özal'ı gücendirmek istemediğinden demiyor. ikincisi Ûzal'dan "rica" gelmediğinden istemiyor. iş muhaJefete kalıyor. Ama muhatefetin üç partisi bile bir ANAP etmediğinden çok zortanryor. ANAP'ın 254'u var. SHP 64, DYP 48, DSP 21 ile toplam 133 ediyor. Tümü asker gibi dikilse yine Meclisi toplamaya yetmiyor. Çünkü "topian karan" için "80" yetiyor. Ama görüşmeler için "134" gerekiyor. Ûç partinin Meclis yöneticileri "80"i bulmak için bile göbek çatlattılar. Bu yaz sıcağında 134'ü bulmak karanlık gecede, karanlık odada, kara kedi aramaktan da zor. NOTLAR Tunceli'de ogece ne oldu? girmeye kalkan eli silahlı kişinin kafasına indirecekti saksıyı. Komando tugaymıo bulunduğu Cumhuriyet Mahallesi'ne gjdiyoruz. tnsanlar ve evler neredeyse Beyrut'ta bir gece geçirmiş gibi. lnsanlar korku içinde, evler deük deşjk. Komando Tugayı ile arasında asfalt yol olan Cumhuriyet Mahallesi'nde yasayanlar, "önce iki d silah sesj duyuldu. Zeytintepe'den ateş edilmiş, ama kentin yapısı gereği her yerden yankılanmış. Tugaydaki nöbetci askerler de ateşin evlerin bulunduğu yerden, yani tam ters yönden geldigini sanarak bize doğru ateş ettiler" diye anJartılar. Gerçekten de Komando Tugayı'na bakan evlerin duvarlan, camlan deük desik. Yoldan sonra ikinci sırada yer alan sosyal konutlann duvarlan da eieğe dönmüş. Tugaya giden yoiun kenanndaki 10 santim eninde olan elektrik direği, yaklaşık 20 mermi ile definmişti. Adama benzetmiş olsa gerek nöbetci askerler elektrik direğini gece karanbğında. Mahalleli, ekranı patlayan televizyon, parçalanan teyp, delinen buzdolabı ile evlerin duvarlanndaki mermi izleri ve kınlan camlar dışında pek kayıp vermemiş. Ancak, bir kişiyi az daha kaybediyorlannıs. Çatışma başlamadan birkaç dakika önce evine hayli içkiü gelen bir "KahaUe saldal", silah seslerini duyunca, "Ver haoun benlaı btçstı, kba bu ate? edcaler, çıkıp bir bakayım" diye tutturmuş. Kansı "Yapma Bey" diye yalvardıkca kocasuun "sert" tepkileriyle karsılaşıyormuş. Mahalleliler, "Patlaymı tfl«hr"' ktaueyi yaralamadı, ama bir kaduın hayü hupalanmasııa yol açtı" diye gulüyorlar. Kadın eğer engellemekte başanlı olmasaymış kocası yol kenanndaki elektrik diregine dönebilirmiş. Tunceli Valisi Cengiz Bulut, güne, Jandarma Alay Komutanhğı'mn ust duzey subaylan ve Emniyet Mfldürü O U I Seriaterlikçl ile bir toplantı yaparak basüyordu. Toplanüdan sonra Vali Bulut'un odasına girip Emniyet Müdürü Serinterlikçi'nin de bulunduğu bir söylesi yapıyoruz. Vali Bulut, teröristlerin iki d ateş ettigı, hiç kimsenin ateş eden teröristleri görmedigmi anlattıktan sonra en az iki, üç bin merminin bu iki el silahtan sonra nasıl patladıgını açıkhyordu: Aakerler 20 yasmda, gnç cocakiar. GMmlertlir çevre IDerde olan otaylanlan dotayı feriUm tctedder. Nöbet beklerken sflafa seatai duyunca, bir de bo aes ktmüm ypıa gerejl bhkaç ycrdea yankılaauKa tafhyoriar çerrelerİM ate; etmtjt. Hedef ofaw koataado tagayından ate* edilfaıce, judar•u alayudald •öbctciler de seatn oereden (eld^İBİ kestiremeyip cevreterUe attf ediroriar. Bn arada ke«t «okakianada derrrye gnea pcüaler Yar. SBah sederi üacrfaıe oatar da ates etaaeyc batlıyoriar... Işte Tuncelilikri sabaha dek uyutmayan olayuı nedeni Vali Bulut'a göre bu. Ardından V&lüiğin yazüı açıkİPTTiası gcliyorz "1213 Teauraz 1997 gtctai saat 01.00 «valarada Biodz koonuıdo tugtyı karsonda bahuan tepelerdeaı iki d tadz adşı Irerine..." Buraya kadar her sey nonnaldi. Terör olan illerde sıkıyönetim kalkuktan sonra, nasıl bir koordinasyon yapılacağı, valilerin ya da "sttper raB"nin yetkilerinin ne olacağı tartışıkrken, Tunceli kenti kaldınlan sıkıyönetina ve ardından ilan edilen olağanüstu halle bu değişimin deneyimini yasayan, terör açısından da sıkıyönetim kaldırüacağı illere benzer bir dunımdaydı. Konuya ilişkin sonımuzu Vali Bulut, "Bbde soruo yok. ÇiokM bmnd» zaten asker oiarak jandann* bnluayor. PottsJe asker ba yizden rakaHdda ifbiriigi yapıyor" diye yanıtlamıştı. öyle ya, Tunceli Valisi Bulut'un dunımu, örneğin Mardin'in Valisi Alaatün Turhan'ınki gibi değildi. Mardin Valisi Turhan, olaylara ilişkin tek bir acıklama yapamıyordu. Herhangi bir köy baskınından ne kadar sonra haberi oiduğu da bölgedeki askeri görevlilerle, vali arasında tartışma konusuydu. Birçok olaydan haberi olmuyor, Içişleri Bakanı Akbulut'a gerekli bilgi yi veremiyordu. Mardin'de Vali Turhan'm yapabildiği, köy baskınlanndan sonra ölülere kefen ve imam bulmak, ardından da FakFukFon yardımı göndennekti. Ama Tunceli Valisi Bulut'un konumu degisikti. Patlayan süahlardan sonra askeri güvenlik görevUlerinden anında gerekli bilgiyi almış, sivil istihbaraun edindiklerini de ekleyip tcişleri Bakanı Akbulut'a iletilmek uzere olaya ilişkin raporu Ankara'ya bildirmişti. Işte olay bundan sonra normalliğini yitiriyordu. Içişleri Bakanı Akbulut, "OUy bMuu yanüş yaaadı" diyerek, "Olay, derriye gezea askeri birttklv rta lapbetl Ufflere rartiaiaa ve 'dur' ikazna n y h n a n n a nzerine de ihtar ateci » f r t w w d » n ibarettk" açıklamasını yapıyordu. Yine basın mı yanlış yazmıştı? lçişleri Bakanı Akbulut'un açıklamasmdan sonra, sabah görüştüğümuz Tunceli Valisi Bulut'u anyoruz. Acaba olayın şekü mi değişmişti, yoksa yine gelen bilgiler Tunceli Valiliği tarafmdan bakana aktanlınca bakan da bu açıklamayı mı yapmak dunununda kalmıştı. Vali Bulut, Bakan Akbulut'un yaptığı acıklamanın üzerine bir acıklama yapmak istemiyor, ancak "Sabak fize sörlediklerfaniıı dışuHİa de^sea bir olay olmadı"' diyerek durumu kurtarmaya çalışıyor, batta bakanın acıklamasıyla kendi açıklamasının pek farklı sayılamayacağını savlıyordu. Doğrusu pek farklı oiduğu da söylenemezdi. VahüSe göre, ilk ateşi teröristler "tadz" amacıyla açmıslardı. Bakan Akbulut'a göre ise, ateş eden terörist falan yoktu. tlk patlayan silahlar güvenlik kuvvetlerine aitti. Eh, devletin ve Turkiye sınırlan ıçınde yaşayan yurttaşlann can güvenliğiyle sonımlu iki devlet görevlisi arasında bu kadarcık farka da fark denir miydi? Anlaşüan Tuncelililer, "Kim «tes etti"ye gitmişlcrdi. İZLENtMLER Bizim çocuk ne oliır? HASANUYSAL DtYARBAKIK Tıraş olmak için girdigim berber bütün berberler gibi, beüci de otüardan daha konuşkan. Bir ara berberin oğlu yanuna yaklaşıp dindeki kagıdı uzatarak, " B ı n okn" diyor. Adını ve soyadını yazmış bir kâgıda S yaşında bir çocuk. "VoBa çok akdbdır" diyor babası ve "Oknla gitnedeıı kendi kewttoe yazmaya baslamistir" diye ekliyor. Biraz sonra çocuk tekrar geliyor. Şimdi de kız kardeşinin ve babasuun sttitstnnı yazmış. Bu kez oğlunun ne yazdığuu babası sonıyor: "Aisbey, M yazmistir, Mzim ottaa?" Be» boraya nra»a gdmicÜB, ktÜpBk yapmaya degO" gibilerinden yözflne baktığunı sanıyor. Oysa ben ağzı bu kadar laf yapabilen 35 yaşlanndaki berberin zırnık okumayazma bilmedigirü garipsediğimden yüzflne balayorum. "AtabcK ae yapak, o k n u yazaumız yokür. Drriet okatmamiftir.'' Güleç yüzlü, konuşkan berber, keodisini dinlediğimi, konuşmadan saanlayınca sürdürüyor konuşmasını... g y y ii di "Gece» t*t gittlin. Bo o f u a l afl w n | w " f l w edij»r. ÇarpOm sw«Og aın göbetbM, Len ae edinu? Dofri döriM koaifMM' diye. Mefer oglaa tdertzyondaa tBgitiz dersU dnkndş. ötreodltl laflan sflylermi»." Cin gibi, oldugu verde duramayan, kabına sıgamayan bir çocuk. Berbere, "Amum M yap yap oknt, kcadni kartanu. Yaak etme ottaaa" dediğimde, babanın yanıu tokat gibi çarpıyor insanın suratına. "Nenre okt**Çı afabeyr Data k a n m m doraramıyonız. Bitim ojfauüar aocak esloya ol«r." Gazeteci olduğumu öfrendikten sonra, sorusu üzerine, "OunburirH" diyonım. lezgflhm üzerinde de Cumhuriyet gazetesi var. Okuma yazması olmadığı hakk berberin dflkkânında Cumhuriyet gazetesinin ne işi var? "Bb Cmmknıtjeti severb ajabey. MüsterSer CunhuriTet bter. öfcttrleri abd gan mimleri veriyor. MüHömaıılıga ntmr n ı ! " Berber konuştukça açılıyor: "Yann agabey, çok sey var yaamcak. Ben Içcrde çok yatdm, çok çcktim. Veal çıktun, Iste bn dmkkâu »çbmT Siyasi örgüt işinden yattıgını sanıvorum ve soruyorum: Hangi örgutten yârgılandın? Eroiaden. Karşıükh susuyoruz. Kaldırundan geçen iki bebegi gösteriyor. Biri 56 yaşlannda, diğeri taş çatlasa 23. Elele yapısmışlar, sallana sallana yurflyorlar. "Aha b« bebdern bababui da içerde. 16 yıl yedi erotaden." Işte bir kesit Guneydoğu Anadolu'dan. Köyden kente göçün, işsizliğin ürkunlu verici boyuta ulaştıgı Diyarbakır'dan bir kesit. CELAL BAŞLANGIÇ TUNCELİ öncü bir silah olmalıydı. "Pat" diye ateş ediliyor, arkasmdan otomatik silahlann taraması duyuhryordu. Uzun menzüli oldugu sanılan silah bir kez daha patlıyor, peşj sıra mermiler kenti sanyordu. Tuncelililer sabaha dek uyumamjşlardı. Dünyamn birçok kentinde, gün ışıyana dek havai fişekleri patlar, insanlar ellerinde şampanya şişeleriyle geceyi gundüz ederlerdi. Ama Tunceli'de yasanan pek o rurden değildi. Herkesi can korkusu sarmıştı. Burunlannın ucunu dışan çıkarma ya çekiniyordu Tunceliler. Kiminin balkondaki saksısı, kiminin pencere camı, kiminin tdevizyonu, buzdolabı, teybi bir mermi çekirdeğiyle "siztere ö n ö r " olmuftu. Kentin her yanından silah scsi geliyor, bazı sivil kişiler sokak aralannda kofusuyordu. Kimse kafasını dışan çıkarüp kim bunlar, diye bakamamışn. Ne oluyordu? Terör koca kenti mi basmıştı?.. Tunceli'de silahlar saat 00.45'te patlamaya başlamıştı. Diyarbakır'daki otel odamızda yatarken telefonun sesiyle kalktık. Gelen haber, "Tnıceti'de bir feyJer oUmfr" yolundaydı. Hemen telefona sanhp Vali Ceagiz BnM ' u aradık. Uyumuyordu Bulut. Demek ki, gelen haber doğmydu. "Ne oa>ywefe>da«''sonnnuza,Bunıt,''Ş»aMAbarşey»a/Wjıııııjı«>|lm, sabah •fikiaia yapanaı" ymnıboı verdi. Silah sesleri saat 04.00'te sustuguna göre, bizim, Tunceli Valisi Bulut ile tdefon görüşmesi yaptığutuz anda vali, »ağdan soldan gelen silah seslerini duyuyordu ve dbette ki o anda bir açtklama yapması olanaksızdı. Gecenin bu vakti Vali Bulut ile yapüğımız telefon görüşmesini meslcki ffrşimİTle birleştirince yataktan kalkıp giyinnıek düştü bize. Tunceli'ye gidiyorduk. Saat 04.30*8 dognı gün agarmaya basladı. Elaag'ı gecmiş, Tuncdi'ye yaklasıyorduk. Yollarda kimsecikJer yoktu. Saat 05.45'te Tunceli'ye girerken kentten çıkan büytlk bir askeri konvoy karsuadı bizi. Saat 04.00'e kadar patlayan silahlann ardındaıı bOlfledeid gunlük operasyona çıkıyorlardı. Kentteki askeri araclar, kariyerler, panzerler Tunceli merkezmden çevre dağlara dognı yayüryorlardı. Bir savaş bali ya da askeri bir tatbikat gönüsüydü bu. Tuncelililer uykusuz gözlerie kahvelere doluşmuşlar, heyecanlanm yatıştırmaya çabsıyorlardı. Sabahın erken saatlerinde çay içmek için girdigimiz kahvede çok sayıda sivi] poüs, ellerinde telsjzleriyle oturuyordu. Herkesin koDUftugu tek Mr konu vardı: SarMha kadar patlayan silahlar... Birinin ramınfian girip tavanından çıkmıştı 2 menni. Bir diğeri Tunceli basddı samp cocuklannı ve kansını arka odaya sakladıktan sonra, elinde bir saka ile evinin kapmnın üstundeki pencerede sabaha dek beklemişti. lceri
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear