Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
9 HAZİRAN 1987 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3. Îngiltere İran gerginliği ~r ondra (OXL) İran, I' smırdışı etmeyi kararlaştırdığı Ingiliz diplomat Chaplin ile ailesinin ülkeden ayrılmasına izin vermedi. Îngiltere Dışişleri Bakanlığı, diplomat ve ailesinin kendilerini Londra'ya götürecek uçağa binmelerine izin verilmediğini bildirdi, ancak bunun idari bir sorundan kaynaklandığmı ve diplomatla ailesinin bugün ilerleyen saatlerde ülkeden ayrılmalarına izin verilmesinin beklendiğini açıkladı. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü, diplomat ile ailesinin gümriik kapısınt sorun çıkmadan geçtiklerini, ancak güvenlik kapısında kendilerine tran'dan aynlamayacaklarımn bildirildiğini, bunun üzerine Tahran'daki evlehne döndüklerini belirtti. Radikal Islamcılara karşı operasyon başlatıldı KAHİRE (Ajanslar) Mısır İçişleri Bakanı Zeki Bedr, ülkede son haftalarda düzenlenen uç suikast girişimiyle ilgili olarak polisin, radikal İslamcı akımlara bağlı 500 kişiyi gözaltına aidığını açıkladı. Zeki Bedr, iktidardaki Ulusal Demokratik Parti'nin bir toplantısında yaptığı konuşmada, "Güvenlik kuvvetlerinin terorizrae karşı başlattıklan mucadele>i aralıksız sürdurerek. olavlara karışan başka kişiler varsa onları da gözaltına alacaklarını" bildirdi. Bedr, olaylarla ilgili bilgi sahibi olan herkesi polise yardımcı olmaya çağırdı. Kahire^de son beş hafta içinde eski içişleri Bakanı Hassan Ebu Başa, Kahire'de görevli iki Amerikalı diplomat ve El Musavar adlı haftalık derginin Yazı İşleri Müdürü Mokram Muhammed Ahmed'e, kimliği belirlenemeyen kişilerce suikast girişimlerinde bulunulmuştu. 5 mayıstaki olayda eski İçişleri Bakanı Abu Başa ağır, 26 mayıstaki saldırıda da iki Amerikalı diplomat hafif yaralanmışlardı. Geçen çarşamba günü de El Musavar dergisinin yazı işleri müdürü, aracına başka bir otomobilden açüan makineli tüfek Mısırda tutuklama kampanyası İçişleri Bakanı Zeki Bedr, ülkede son haftalarda düzenlenen üç suikast girişimi ile ilgili olarak, radikal İslamcı akımlara bağlı 500 kişinin gözaltına alındığını açıkladı. ateşi sonucu hafif yaralanmıştı. Açılan ateş sonucu Mokram Muhammed Ahmed'den başka 7'si öğrenci 10 kişi daha kurşunların isabet e'tmesi sonucu yaralanmıslardı. Muhammed Ahmed, olaydan sonra yaptığı açıkiamada, suikast girişiminin radikal İslamcılar tarafından düzenlenmiş olabileceğini söylemişti. Mübarek yanlısı gazeteci, gazetesinde bir süre önce radikal İslamcı hareket aleyhtarı bir yazı dizisi yayımlandığına dikkat çekmişti. Mısır'da son haftalarda İsrailli ve Amerikalı diplomatlara karşı da suikast girişimlerinde bulunulmuştu. Mısır'da geçen nisan ayında yapılan genel seçimde Devlet Başkanı Hıisnü Mübarek'in Ulusal Demokratik Parti'si parlamentoda çoğunluğu korumuş, ancak şeriatçı, "MüsNiman Kardeşler", Sosyalisl İşçi Partisi ve Liberal Parti'nin oluşturdukları "İslami İttifak", parlamenıodaki sandalye sayısını arturarak Mübarek'in karşısma bir güç olarak çıkmıştı. Mısır'da 1954 yılında yasadışı ilan edilen Müslüman Kardeşler'in seçimlere katılmasına izin verilmesine rağmen bu örgütün adaylan seçime Müslüman Kardeşler adıyla katılamamışlardı. Seçim öncesinde ülkede 500 kadar radikal İslamcı tutuklanmıştı. DUNYADABUGUN ALtSİRMEN Basın i Tartışması Mısır'da radikal Islamcılar Geçen mayıs ayında Mısır'da birbiri ardına gerçeklestirilen ve hükümet yanlısı kişiler ile ABD ve lsrail diplomatlarını hedef alan suikast girisimlerinin arkasında "radikal İslamcı" olarak nitelenen örgütlerin bulunduğu hemen herkesçe paylaşılan bir tahmin. tsrail'le barış imzalayan ve Camp David anlaşmasıyla bu devleti tanıyan Mısır lideri Enver Sedat'm 6 Ekira 1981'de aşm dincilerce ölduriilmesinden sonra iktidarla dinci muhalefet arasmdaki mücadele daha da kızıstı. Dinci muhalefet aslında aralannda önemli aynhklar olan çeşitli gruplara bölünmüş durumda. Bunlar arasında en eskisi "M«siüraan Kardeşler". Ama daha sonraları ortaya çıkan ve Müshiman Kardeşler'in tersine ABD'ye karşı olan "Tekilr »e Hkret" ya da "Ohad Örgata" gibı gruplar son zamanlarda çok daha yo ğun ve etkili bir mücadele yürürüyorlar. Müslüman Kardeşler, îran'da Humeyni'nin iktidara gelmesinden sonra özeilikle başgösteren ve yayılan "aatiemperyaUst" aşırı dinci akımlann yarunda Suudi Arabıstan'dan gucllnü alan, ABD'ye pek fazla muhalefet etraeyen politikasıyia "ılımlı" bir çızgide kaldı. Belki de Mısır ABD Saudi Arabistan işbirliği ve iç olaylann da zorlamasıyla Sedat'tan sonra Mısır Devlet Başkanı olan Hüsnü Mübarek, Muslüman Kardeşler'e ilişkin politikasını yumuşatu. O kadar ki bu yılın nisan ayında yapılan genel seçimlere ilk kez Müslüman Kardeşler'in de yasal olarak katılmalan raümkün oldu. Buna karşılık Mısır yönetimi ile radikal ve antiAmerikan dinci örgüder arasındaki mücadele son iki ay içinde ivme kazandı. Buna paralel olarak da yönetimin baskısı arttı ve Öind kesimlere yönelik büyük bir tutuklama kampanyası başlattı. Bu kampanyanın bajlıca hedefi "Cibad örgittt". özeilikle son suikast olaylarından sonra MISIT yönetiminin bas hedefi durumuna gelen Cihad Örg6ta ise cihat meşalesini Laşımaya kararîı olduğunu bildiriyor. SSCB ve orta menzilli füzeler T ondra (aja.) Sovyetler Jj Birliği Dışişleri Bakanlığı'nm Silahların Kontrolü ve Silahsızlanma Bölümü Başkanı Viktor Karpov, Sovyet lideri Mihail Gorbaçov'un "Glasnost" politikasınıh yeni bir göstergesi olarak nitelenen bir davramşla, BBC Radyosu'nun düzenlediği bir programa Moskova'dan telefonla katıldı. Dinleyicilerden gelen toplam 250 sorudan, program yapımcısı tarafından belirlenerek kendisine yöneltilen H'ini yanıtlayan Karpov, ABD'nin koyduğu "yapay" engellerin aşılması halinde, Avrupa'daki orta menzilli nükleer füzelerin kaldırılmasma ilişkin anlaşmamn kısa bir siirede imzalanabileceğini bildirdi. Karpov, bu yapay engellere örnek olarak ABD'nin, kaldıracağı orta menzilli füzeleri, teknik değişikliklerle kısa menzilli füzelere dö'nüştürme planlarını gösterdi. protesto İran 'da yüzlerce öğrenci, Körfez'de yabancı güçlerin varlığını protesto ederken, Devlet Başkanı Ali Hamaney, iki super gücün Basra Körfezi'ndeki askeri varlıklarını azaltmalarım istedi. Dış Haberler Servisi Iran Devlet Başkanı Ali Hamaney, ABD ve Sovyetler Birliği'ne Basra Körfezi'ndeki askeri varlıklarını azaltma çağrısında bulunarak, iki süper gücün donanmalarının Körfez'deki tehlikeyi arttırdığını söyledi. Hamaney, İran'a askeri baskı yapılması durumunda kuvvete başvuracaklarını belirtti. Öte yandan fran'da yüzlerce oğrenci, yabancı güçlerin Körfez'deki varhğtrla karşı gösteriler düzenledi. nffnn\1n «îWW/>f/j n r n t K r n n \ n r İran ajjnuuu şuıaeıu o^urptşmuuır^^^ ^ri Lanka'nın kuzeyindeki Jaffna yoYanmada Televizyonu, sakallı erkek ordu birUkleriyU 1amilgerillarmm ve çarşaflı kız öğrencilerin Tahğun bir çarpışmaya girdikleri ve bölgede sokağa çıkma yasağı ilan edildiği bildiriliyor. Yanmadamn ran Üniversitesi Kampusu'nda en büyük askeri havaalanına giden yol üzerinde yoğunlaşan çarpışmalann boyutlan bilinmiyor. Askeri Amerikan bayrağını yaktıklarını, kaynaklar, olayı "çatışma" olarak tanımlarken, Tamil gerillalan, ordunun genis çaph bir operasyon ABD karşıtı sloganlar söyleyerek başlattığını belirtiyorlar. Gazetecüerin çarpışma bölgesine girmeleri yasaklandığından, gelişmeler ve Kuveyt Büyükelçiliği'nden kentolayın boyutlan konusunda sağlıkh bilgi almamıyor. Adının açıklanmasım istemeyen askeri bir yetkili, teki Birleşmiş Milletler binasına kuzeydeki kıyı kenti Kandesantrurai'de pazar günü ilan edilen üç günlük sokağa çıkma yasağmm dün kadar yürüdüklerini bildirdi. tüm yanmadaya genişletildiğvıi belirtti. Sokağa çıkma yasağının tüm yanmadaya yayılmasıyla ilgili Televizyon, öğrencilerin Kuolarak hükümet resmi bir duyuru ya da açıklama yapmadu Bir hükümet yetkilisi karann, sivil vatanveyt Büyukelçilik binası önünde, daşın çatısmadan zarar görmemesi amacı taşıdığını kaydetti. Ordunun sürdürdüğü operasyonlar sıraaltı buçuk yıldır devam eden sasında, Tamilgerillalannın elindeki Valvettithuraikentinin Vadamarachchi kentini Palaly Havaalanı'na vaşta, Kuveyt'in Irak'ı desteklebağlayan yolun, Achaveli ve Teüipali köylerinm ele geçirüdiği de kaydedüdl (Fotoğraf: AP) mesini kınadıklarını belirtti. Irarvda ABD'yi Darbeci Bavadra îngiltere'de L onda (aja.) Fiji'de • geçen ay düzenlenen darbeyle iktidardan uzaklaştırılan eski Başbakan Timoci Bavadra'mn, yeniden iktidara gelmek amacıyla destek sağlamak üzere bulunduğu Îngiltere'de, Kraliçe'yle görüşme isteği reddedildi. Îngiltere Kraliçesi'nin, Fiji'deki temsilcisi Genel Vali Ratu Sir Penaia Ganilau ile bir telefon gö'rüşmesi yaptıktan sonra, Bavadra'mn başvurusunu reddettiği açıklandı. Bavadra, Kraliçe'nin özel sekreteri Sir William Weseltine ile bugün bir araya gelerek, ülkenin yasalarına uygun bir seçimle iktidara geldikten sonra devrilen hükümetinin yeniden işbaşma geürilmesini isteyecek. Timoci Bavadra'mn aynı konuda, tngiliz Uluslar Topluluğu Genel Sekreteri Shridath Ramphal'ın da desteğini almak için gorüşme talebinde bulunduğu öğrenildi. J Lefkoşa'da bombalı saldırı efkoşa (aja.) Lefkoşa'nın Rum kesiminde, eski Merkez Cezaevi Müdürü Costas Christou, otomobiline konulan bombanın patlaması sonucu öldü. lyi haber alan kaynaklar, iki yıl önce emekliye ayrılan 67 yaşındaki Christou'nun otomobilini çalıştırdığı anda meydana gelen patlama sonucu öldüğünü belirttiler. Italyan Komünist Partisi iktidara gelmeye yakın Siyasi gözlemciler, bu kez "Allende sendromu" olarak özetlenen, oyların yüzde Sl'ini alsa bile, solun hükümet olamayacağı tabusunun yıküabileceğini söyluyorlar. NİLGÜN CERRAHOĞLtT ROMA "Hıristiyan Demokratları bu kez muhalefete iteçeğiz." İtalyan Komünist Partisi'nin (PCI) en eski merkez komitesi üyelerinden biri olan Napolitana böyle diyor. Partinin sosyaldemokrat kanadını temsil eden Napolitana'nın bu sözlerini, (PCI) Genel Sekreteri Alessandro Natta şöyle tamamhyor: "Bizim de (40 yıl sonra srtık) hükümet olmaya hakkımız var. Ama ttalya'daki tek solun da PCI olduğunu düşünmüyoruz." Bu iki komünist liderin sözleri, önümüzdeki pazar yapılacak İtalyan seçimlerinin belki de tek yeni açısını özetliyor. Siyasi gözlemciler, bu kez "Allende sendromu" olarak özetlenebilecek oylarının yuzde 51'i bulması halinde bile solun hükümet olamayacağı tabusunun yıkılabileceğini söyluyorlar. İtalyan siyaset diline "Allende sendromu" olarak geçen bu deyim, bu ülkenin politik yaşamında 40 yıldır ğeçerli olan bir süreci dile getiriyor. İtalya'nın, îkinci Dünya Savaşf ndan bu yana geçen tum demokratik yaşamı boyunca, muhafazakâr Hıritiyan Demokratların, gereğinde azınlık olarak bile hükümet olabileceği, buna karşın, komünistlerin sosyalistlerle birlikte oy toplamı yuzde 51'e varsa bile; ABDnin hiçbir zaman İtalya'da bir "sol cephe" hükumetine izin verme>'eceği kastediliyor. İşte bu nedenle, son seçimlerkomünist yarışına şimdi üçüncü Craxi faktöru de katılmış durumda. Oyların sadece yüzde 11.5'ine sahip olmakla birlikte, PSI'nın "anahtar parti" konumunu (Hıristiyan Demokratlar da, komünistler de bu partinin desteği olmadan hiçbir koalisyon kuramıyorlar) güçlendiren Craxi'nin >ranında bu kez oynadığı ikinci koz var: Bir ay öncesine kadar 5 partili koalisyon hükümetinin başkanlığını yapan Craxi, bu ülke için çok önemli bir "istikrar faktörü" olabileceğini kanıtlamış durumda. Her fırsatta İtalya için rekor sayılan ve 4 yıl boyunca işbaşında kalan hükümetinin bilançosunu, "İtaha'yı dünyanın S. sanayi gücü haline getiren bir ekonomik bıiyüme, uluslararası prestij, sosyal barış ortamı" olarak özetleyen Craxi'nin İtalyan politikasında gitgide ağırlık kazanan imajı, iktidarı daima kendi tekellerinde görmüş olan Hıristiyan Demokratları tek kelimeyle çileden çıkarıyor. Bu nedenle DC Genel Sekreteri De Mita ve Craxi arasında şimdiye dek pek görülmeyen kıyasıya bir ağız atışması gidip geliyor. Her seçimde olduğu gibi, bu seçimde de önemli oynamalar yerine küçük puan farklan için büyük mücadelelere girişen İtalyan siyasi partileri için hedefler şöyle: Hıristiyan Demokratlaryüzde 35 (büyük zafer). Komünistleryuzde 32 (Çok iyi başarı). Sosyalistleryüzde 13 (çok iyi başarı). Fakat "La Repubblica" gazetesinin yayımladığı son kamuoyu yoklaması, sadece sosyalistlerin bu başarı hedefine yaklaşabileceğini gösteriyor. Moğolistan 'daki Sovyet varlığı Öğrencilerin, lideri, BM binası önünde ABD ve Sovyetler Birliği'ni Körfez'e karışmamaları konusunda uyaran bir bildiri okudu. Bildiride, Amerikan halkına "Başkan Reagan'ın çılgın ve isterik stratejilerine karşı dikkatli olmalan" çağnsında bulunuldu. Bildiride, "Reagan'ın Körfezde atacagı hatalı bir adım, bu suları Amerikalılar için toplu mezara dönüşturür" denildi. Sovyetler Birliği'ne de çağrıda bulunan öğrenciler, hazırladıkları bildiride, Kremlin'i Körfez'de ABD tarafından kurulan bir tuzağa düşrrıemesi konusunda uyardılar. Öğrenciler bildiride, "Eğer Sov>etler Birliği siyasi gerçekleri görmezlikten gelirse, kendisini asla kaçamayacağı bir girdabın içinde bulacaktır" ifadesini kullandılar. Hamaney dün Japon Asahi Şimbun gazetesine verdiği derrjeçte, ABD ve So\ryet askeri varlığının Basra Körfezi'nde çatışma tehlikesini arttırdığını belirtti. Hamaney ayrıca, ülkesinin dünya ekonomisi açısından büyuk önem taşıyan Körfez'i kapatmayacağını söyledi. Ali Hamaney, İran'a askeri baskı yapıldığı takdirde kuvvete başvuracaklarını kaydetti. Bu arada Be>az Saray Genel Sekreteri Howard Baker, Sovyetler Birliği'nin, petrol tankerlerinin korunması için Kuveyt'e destek vermesinin "kötü bir şey olmadığım" söyleyerek, Sovyetler'le ABD'nin, Körfez'de İran'a karşı birleştiklerini söyledi. Baker, Amerikan ABC Televizyonu'na yaptığı açıkiamada, .Kuveytlilerin hem ABD, hem de Sovyetler'den, petrol tankerlerinin Körfez'den geçişi için yardım istemesini, "Böyle bir şey ilk kez oluyor'" şeklinde yorumladı. Baker, "İran, ABD ve Sovyetler Birliği'nin halen Körfez'de aynı saflarda olduğunu anlamalıdır" dedi. KİK TOPLANTISI Bu arada Basra Körfezi'ndeki 6 Arap ülkesinin oluşturduğu Körfez İşbirliği Konseyi'nin, dışişleri bakanlan düzeyinde Cidde'de devam eden toplantısında, İranIrak savaşı ve Körfez'deki son gerginlik üzerinde duruluyor. Toplantının başkanlığını yapan BAE'nin Dışişleri'nden Sorumlu Devlet Bakanı Raşid Abdullah ElNuami, söz konusu 6 ülkenin Körfez'in güvenliği konusunda ortak strateji belirlemeye çahştığını, bu arada ABD ve Sovyetler Birliği tarafından izlenen tutumun da değerlendirileceğini söyledi. Son günlerde basın çevrelerinde, gazete ve dergilerde basına yönelik tartışmalardan biri de "Basın Konseyi." Basın Konseyi, basının kendi kendini denetlemesi için ortaya atılmış bir kurum. Çeşitli türleri, dünyanın birçok özgür ülkesinde var. Sayın Kenan Evren, geçen günlerde Ankara Gazeteciler Cemiyeti Yönetim Kurulu üyeleriyle yaptığı toplantıda, daha önce de değinmiş olduğu, basının kendi kendini denetlemesi konusunu bir kez daha gündeme getirmişti. Uğur Mumcu arkadaşımız "Basın Konseyi mi?" başlıklı 28 mayıs tarihli yazısında, "Basın Yayın Genel Müdüriüğü'nce Doç. Dr. Sayın Korkmaz Alemdar'a hazıriattırılan 'Basının kendi kendini kontrolü' başlıklı çalışma da, hükümetin bu konu üzerinde durduğunu göstermektedir" diyordu. Bu tartışmalarm kızıştığı günlerde, hemen bayram öncesi, Akis Dergisi'nin Humeyni ile ilgili yayını yüzünden, hükümetin etkisiyle toplattırılması ve yetkililerin yargıyı bu olay konusunda etkileyecek nitelikteki demeçleri ardından, bu davranışı kınayan açıklamalar ve Dışişleri Bakanı Vahit Halefoğlu tarafından Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nezih Demirkent'e gönderilen mektupta, Ceza Yasası'ndaki demokrasiyle çelişen hükümlerden biri olan yabancı'devlet başkanlerına yönelik küçük düşürücü nitelikli yayınlar hakkında yaptırımı öngören maddeleri anımsatması, ülkemizde basın özgürlüğü sorununu bir kez daha, somut bir biçimde gündeme getirdi. Bu olaylar olurken, bazı gazeteci ve yazarlar, değerii meslektaşımu Oktay Ekşi'nin imzaladığı bir çağrı mektubunu almış ve üzerinde düşünmeye başlamışlardı. Bilindiği gibi, Oktay Ekşi öncülüğünde konsey ile ilgili çalışmalar başlayalı neredeyse bir yıl oluyor. Doğrusu, Oktay Ekşi ve kendisi ile çalışmaya ilk aşamada katılmış gazeteci arkadaşlanmızın saygın, dürüst kışılikleri, baştan beri karşı olduğumuz bu girişimin, Sayın Evren'in son çağrısından da etkilenerek, "Bari iktıdar bizi daha fazla baskı altına almadan, biz kendi kendimizi denetleyelim de, basın üzerindeki yeni girtşimleri engelleyelim" görüşünden esinlendiği izlenimini edinmemizi engelliyor. Ne var ki, basın ile ilgili kuruluşlar, Gazeteciler Cemiyeti ile Türkiye Gazeteciler Sendikası, bu girişimi olumlu karşılamıyorlar. TĞS, bu konuda olumsuz tavrını belirleyen bir açıklama da yaptı. Basının bir bölüm önde gelen kalemleri de, bu girişime karşı olduklarını nedenleriyle açıkladılar. Nitekim, Uğur Mumcu da yukanda sözünü ettiğımiz yazısında, Konsey'e karşı olduğunu belirtiyor ve nedenlerini sıralıyordu. Bu arada çalışmalara baştan beri katılmış olan Genel Yayın Müdürümüz Hasan Cemal ile Ankara Temsilcimiz Yalçın Doğan da, son anda aceleyle yapıian kuruluş açıklaması bildirisinden ımzalarını çekmiş bulunmaktadırlar. Basın Konseyi konusunda çekimser davrananlara da, bu girişime karşı çıkanlara da katılmamak kanımızca olanaksızdır. Bugünkü durumda Türkiye'nin sorunu, basının kendi kendini denetlemesind^n önce, basının üzerindeki baskıların kalkması ve ülkemizin gerçek bir demokrasiye geçmesidir. Sendikalardan derneklere, siyasal partilerden kişilere, üniversiteden basına kadar bütün birimlerin zaten büyük bir baskı altında yaşadığı bir dönemde demokrasiye geçişin sağlanabilmesi için öncelikleri iyi saptama'K gerekmektedir. Basın için öncelik ise, yalnız kendi uğraş alanında değil, ama tüm alanlarda yeni ka" zanımlar elde etme çabası olmalıdır. Özgürlük başaklarının filizleneceği demokrasi tariasını genişletmenın yolu budur. Bu. yolda ilerleyebilmek için yeni adımlar atmanın, yeni alanlar kazanmanın ve kazanılan bu hak alanlannın hemen kullanılmasının önceliğini görmezden gelerek, YÖK ve TRT gibi, iktidar borazanı kuruluşların temsilcilerine basının denetlenmesinde görev vermeye kalkmak, herhalde demokrasi alanında yeni adımlar atmak ve yeni kazanımlar elde etmek sonucunu doğurmayacaktır. Bütün bu gerçeklere aldırmadan, basın kuruluşlarının ve basının değeıii üyelerinin tereddütlerıni gıdermeden, "Basın Konseyi "ni kurmaya kalkışmak, kanımızca yanlış bir davranış olacaktır. Basında patronların katılmasıyla, tüm çalışanlan bağlayacak kuralları, bu çalışanlann istençlerine karşı getirmeye kalkışmak ise, çağımızın çalışma ortamı anlayışına olduğu kadar, basın özgürlüğü kavramına da ters düşecektir. Kaldı ki, basın kuruluşlarının ve bu uğraşın önde gelen kişilerinin olumsuz tavrına karşın, kurulacak bir "Basın Konseyi'nin de güvenilirliği ile inandırıcılığı daha ilk andan yara almış olacaktır. Bu durumda, bu tartaya zorla dikilmeye çalışılacak olan bu yapay filizden sağlıkh bir ağaç fışkırmayacağını söylemek yanlış olmasa gerek. Bu işe önayak olan arkadaşımızın gerçekten saygın ve güvenilir kişiliği bile, korkarız bu sonucu önlemeye yetmeyecektir. Emin Cemayel, istifaya çağnidı Yeni Başbakan Hoss Devlet Başkanı Cemayel'e, "Kerami'nin katillerine karşı harekete geçin ya da istifa edin" dedi. BEYRUT (a^.) Lübnan'da Başbakan Raşid Kerami'nin öldürülmesinden sonra Başbakanlığı vekâleten üstlenen Selim Hoss, Devlet Başkanı Emin Cemayel'in, Kerami'nin katillerine karşı harekete geçmesini ya da istifa etmesini istedi. Cemayel'in bu konudaki sessizliğini eleştiren Selim Hoss, önceki gün Beyrut radyosundan yayımlanan konuşmasında, "Devlet başkanımn meclis başkanı gibi fikrini açıklamasını istiyoruz" dedi. Lübnan'ın Şii Meclis Başkanı Hüseyin Hüseyni, cuma günü istifa etmiş ve Hıristiyan Devlet Başkanı Cemayel'i, Müslümanlarca Kerami'nin olümünden sorumlu tutulan aşın sağcı Hıristiyanlara karşı harekete geçmemekle suçlamıştı. Selim Hoss, suikast planını gerçekleştirenlerin, devlet tarafından cezalandınlması gerektiğini vurgulayarak, "Aksi takdirde, Lübnan'da birliği öldürmüş, özgürlük, demokrasi ve diyalog şanslannı da idam etmiş oluruz" dedi. Hoss, Lübnan'daki yasal otoritenin "yeniden dirilmesi" için Cemayel'in, "suikastle ilgilenmeye karar vermesi gerektiğini" vurguladı. Selim Hoss, "Kurtuluşa açılan kapı kilitli. Anahtan da Cemayel'in elinde" şeklinde konuştu. CEMAYEL ORDUYU SAVUNDU Bu arada, Lübnan Devlet Başkanı Emin Cemayel de Kerami1 nin öldürülmesine kanşmakla suçlanan Lübnan ordusunu savundu. Cemayel, Beyrut'ta yaptığı konuşmada, "Ordu, suç işleyenlere paravan vazifesi yapmayacaktır. suçlu her kimse, yürütülecek adil bir soruşturmadan sonra şiddetle cezalandınlacaktır" dedi. LÜBNAN P ekin (axu) Çin Halk Cumhuriyeti, Moğolistan'daki Sovyet birliklerinin tamamen çekilmesini istedi. Çin Dışişleri Bakanlığı'nm bir sözcüsü, Moskova'nın Moğolistan'daki birliklerini "kısmi" olarak çekmesinin yetersiz olduğunu söyleyerek, "Sovyetler Birliği, bütün birliklerini çekmelidir" dedi. Sovyet Haber Ajansı TASS, Moğolistan'dan bazı birliklerin geri çekildiklerini dün belirtti, ancak sayısı hakkında bilgi vermedi ''Seçim dönemi" Başbakanı Fanfani parlamentoda. de oylann yüzde 30"unu alan komünistler; 14 haziran ovlaması için "komünist dehseti" tabusuna karşı, yeni bir strateji geliştirdiler. Bu stratejiye göre, komünist listeye Sosyalist Parti'den ayrılan ya da PCPya yazılı olmayan aydın ilericileri kapsayan 40 kişilik bağımsız bir liste eklediler. Diğer sol partilerle komünistlerin işbirliğini kolaylaştıracak bu bağımsız aday listesi, PCI, "komünist" damgasıyla ozdeşleştirilmeyen prestij sahibi isimleri aldı. 11 yıl önce Sosyalist Parti'nin yönetimi devralmadan önce Craxi'nin siyasi rakiplerinden olan Antonio Giollitti gibi isimlerden oluşan bu listenin Hıristiyan Demokratlar (DC) uzerindeki etkisi, beklenebileceği gibi hayli etkin oldu. Son seçimlerde komünistlerden sadece 3 puan farkıyla yüzde 33 oranında oy alabilen Hıristiyan Demokratlar, komünistlerin "açılma" stratejisi karşısında, koyu bir savunma hattı oluşturdular. Komünist Parti'nin kendisine gerçeklerden uzak bir reformcu ve sosyal demokrat hava vermeye çalıştığına dair seçmenlerini uyaran DC liderlerı, aslında ta 1948 yılında şimdiki Hıristiyan Demokrat Başbakan Amintore Fanfani tarafından geliştirilen "kızıl tehlike'' edebiyatını yeniden devreye soktular. Bu nedenle Hıristiyan Demokratların tum gayreti, komünistler, sosyalistler ve İtalya'da "laik" partiler olarak adlandırılan Sosyal Demokratlar, Radikaller ve Cumhuriyetçilerden oluşabilecek, DCI'yı dışanda bırakacak bir koalisyonun gerçekleşmesini önleyecek bir oy oranına varabilmek. Bunu sağlayabilmek için, komünistlerin ve sosyalistlerin 83 seçimlerinde aldıkları oylarda önemli bir değişme olmadan. Hıristiyan Demokratların oylannı yüzde 3435 duzeyine çıkarabilmesi gerek. İşte, Hıristiyan Demokratlar için "büyük zafer" olarak nitelenecek bu sınıra varabilmek amacıyla DC, Craxi'nin sosyalistlerinc (PSI) karşı da amansız bir ikinci cephe açmış durumda. 14 haziran seçimlerinin bir ikinci yeniliği de bu. Şimdiye dek, özeilikle 1983 oylamasında bariz olan diğer partileri dışanda bırakan bir Hıristiyan demokrat Raimond, Ürdün'e gidecek A mman (anka) Fransa JM. Dışişleri Bakanı Jean Bernard Raimond, resmi bir ziyaret için 4 temmuzda Ürdün'e gelecek. 6 temmuza :adar sürmesi beklenen ziyaretin geçen mart ayında gerçekleşmesi planlanmış, ancak Lübnan'daki Fransız rehineler ile ilgili gelişmeler üzerine ertelenmiştL Fransa hükümeti, son dönemde Ortadoğu ve Arap ülkeleriyle olan temaslarını önemli ölçüde yoğunlaştırmış bulunuyor. Nitekim, Dışişleri Bakanı Raimond, kısa bir süre önce Israil, Cezayir, Fas, Tunus, Mısır, Suudi Arabistan, Umman ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni ziyaret etmişti. Kuveyt Emirî'ne suikast tehdidi BEVRUT (UBA) Kuveyt'te yasadışı aşırı dinci bir örgütun Kuveyı Şeyhi"ni ve bazı dini liderleri öldürmeyi planladığı öne sürüldü. "Hazreti Muhammed'in İslam Sa*laşçıları" adlı örgüt tarafından Beyrut'ta yapılan açıkiamada, Kuveytli yetkililerin ölüm cezasına çarptırdıklan 6 arkadaşlan serbest bırakılmadığı takdirde Kuve>i Şe\hi"ni ve bazı dini liderlerin öldürüleceği, ayrıca petrol rafınerilerine sabotajlar düzenleneceği bildirildi. "Hazreti Muhammed'in İslam Savaşçılan" adlı örgüt. Kuveyt'te başta başkent olmak üzere çeşitli kentlerde acımasız saldırılarda bulunacaklannı da ifade ederek 6 arkadaşlannın idam edilmesi durumunda olacaklardan yönetimin sorumlu tutulacagını hatırlattı. ANTALYA'DA 5 YILDIZLI OTEL tNŞAATI İÇİN Şantiye şefi Şanciye mimar ve muhendisleri Tesisaı muhendisleri Muhasebe müdürü ve elemanları Proje mimar ve ressamları Depo sorumlusu Satın almacı Aşçı aranmakladır. Muracaat: 338 49 98