23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURIYETI OLAYLAR VE GÖRÜŞLER J Dewe>'ın raporundan sonra Cumhurbaşkanı Mjstafa Kemal'ın, Başbakan Ismet Paşa'nın söy levlerı basında yer aldı Mustafa Kemal, 23 E>lul 1925'te Samsun IstıklâJ Okulu'nda öğretmenier tarafından onuruna ha zırlanan çay şölenındekı söylevınde "Egatımdır kı, bır milletı ya hur, bagımsız, şanlı, yuce bır toplufuk halınde yaşatır, ya bır milletı kolelık ve sefalete terk eder..." derken, 10 Yıl Söylevı'nde de "Eğer mılletımızın buyuk çogunlugu çıftçı olmasaydı bugun dunya vuzunde olmayacakük Gerçek esenliğe kavuşmak ıstıvorsak çok kan dokerek kazandığımız utkulardan sonra çok fedakârlık vaparak tanm, tıcaret, sanat alanında guvenlı adımlarla yurumeye bakalım . " dıyorlardı Ismet Paşa da 5 Mayıs 1925'te öğretmenier Bır lığı (ne yazık kı, bugun Turkıye'nın bır öğretmenier bırlığı yok) kongresı üyelerının kendılerını zıyaretlennde "Sızden toplumsal gorev beklıyoruz. Toplumsal yaşamımız ıçıne gırılmeve muhtaçtır. Toplumsal yaşamımız bır suru noksanlıklaria, bırçok eksıklerle sakattır. Açık soyluyonım. Bır defa bu yaşamın içi ternız degıl, pıstır. Bunu akılla temizleyeceksinız. Gubre kokusuyla yaşanmaz. Çuvallara bunınerek kulubeler ıçınde yaşamak, bu yaşam değıldır Vaşamayı yukseltmek bepımızın ve hepınızın gorevıdır..." dıyordu Ismaıl Hakkı Tonguç, 1935'te Ataturk devrım lerı doğrultusunda ış eğıtımı yoluyla köylen kal kındırmak uzere llköğretım Genel Mudürluğü'ne getırıldı Ilk ışı, köylen gezerek durumlannı saptamak oldu Koylerde susuzluk, ışsızlık, yoksulluk suregelmekteydı 35000 köy okulsuzdu Erkeklerm % 67 7'sı, ka dınların % 91 8'ı okumak, yazmak bılmıyorlardı Köyluler gurbetçılıkten nefret edıyorlardı Venlen kredıler yetersızdı Kö>lu urettığı urünlerı değerı ıle satacak, tükettığı maddelerı bırıncı elden sağ Iayacak kooperatıflerden yoksundu Aracı ve te fecıye gırtlağına kadar borçluydu Hayvanları cılızlaşmış, ınsanlan çağdaş duşüncelerden haber sızdı Sağlık, vetenner, tanm, teknık hızmetlerden yoksundu Hastalannı, hasta hayvanlannı ufuruk çuye okutturu>or, muska yazdırıp boyunlanna ta kı>ordu Sınır hastalannı cıncı hocalara, delı ocaklarına göturuyor, kurbanlar kesıyordü, onlardan umut beklıyordu En acısı da, "Bu dünya yalan dunyadır" uydurmasıyla da guzehm yaşam duyguları köreltılmekteydı Köylere gönderılen oğret menler, kentlerın kuramsa] okullarında yetıştırıldıklerı ıçın köy yaşamına alışamıyor, önemlı bır varlık gösteremıyor, kö>den kaçmayı bır marıfet sayıyorlardı Bu a a yaşamı yaşayan köylu de "Köylunun kalkınması yazıp çızmekle, nutuk çekmekle olmaz Kö.ye hızmet verecek olan aydınlar, köyun ıçıne gırmedıkçe, yoksunlukları, yoklukları, hastahkları, yolsuzlukları bızımle beraber >aşamadıkça, dertlerımızle dertlenıp, sevınçlerımızle sevınmedıkçe köylu 'kara bahtından' kurtarılamaz" dıyordu Tonguç da bu gönışe paralel olarak "Bugun koy mezarlıklannda yalnız ogretmenlenn mezar taşı dikılıdır Kovluye hızmet goturecek avdınlann mezar taşlan koy mezarlıklanna dıkılmedıkçe koylu kalkınamaz" dıyordu Jşte kö> aJanında kısaca çözüm bekleyen sorunlar bunlardı Tonguç'un 1940'ta açtığı Köy Enstıtulerının derslığı, tarla, bağ, bahçe, ahır, ağıl, kümes, arılık, denız, göl, (balıkhaneler) tuğla, kıreç, kum çakıl, taş ocaklan, santral, ışlık, laboratuvar, kuuıphane, kooperatıf ve ınşaat alanları ıdı 23 HAZIRAN 1987 Canlandırılacak Köy Super devletler, bır başka deyışle gelişmış, uygar devletler 1940'h yıllarda bırbırlerını boğazlarken, mılyonlarca msanın kanı akıtılırken, toplarıyla, tanklarıyla, atom bombalarıyla kentlerı yerle bır ederken, Inonu ve Tonguç, koyluyu kalkındırmak ıçın koylerde bılgısızlıkle savaşa başlamışlardı. Turkıye eğıtım tarıhınde ılk olarak koy ımecelerıyle, koylerde 5.000'den fazla lojmanh okul yapıldı PENCERE Anlamı!.. Çoğu koşeyazarı g bı arada sırada ben de bır gunde bırkaç yazı bırden yazarak gazeteye bırakırım Bu kez de öyle yapmıştım kı Avrupa Parlamentosu nun sozde Ermenı soykırımına ılışkın haberı geldı Gerçı böyle bır karar beklenıyordu, ama, geleceğı bılınse de kotu haberın etkısı buyuk olur Içımde hemen oturup bır yazı doşenmek hırsı kıvrılırken durdum Boş ver dedım anlık tepkılerın bır yararı yokîur Zaten butun gazeteler, ertesı gun veryansın etmeyecek mıydı' Oevlet ve hukumet adamları demeçler vermeyecekler mıyd ı ' Partı başkanları konuşmayacaklar mıydı' Basında bır eksık bır fazla, ne çıkar' Beklemeyı yeğledım * Nıtekım Turkıye Cumhurbaşkanıyla, Başbakanıyia, partı başkanlarıyla, basınıyla tepkılerını gosterdı Avrupa Parlamentosu'na "Aman ne lyı yaptınız, ne doğru karar aldınız" dıyecek değıldık ya, herkes kendı meşrebıne gore bır şeyler soyledı, yazdı Ozellıkle basında, Avrupa Parlamentosu'nun kararını eleştıren kımı yazarlar gerçekçı bır tutum ıçırde olayın boyutlarını ırdeledıler Şaka değıl1 Butunleşmek ıstedığımız Batı dunyasını bırdenbıre karşımızda buluvermıştık Turkıye Avrupa Parlamentosu'ndan bır tokat yedı Eskıden bu gıbı durumlarda tokadı yıyen karşısındakının suratına eldıvenını çarpardı ama, bız öyle görüluyor kı ıçerde bıraz gurultu patırtı ıle yetınıp AT'nın kapısında beklemeye devam edeceğız Ustelık ılk "zıllet" değıl bu ulusal onurumuzun ayaklar altına alınmasına çokian berı alıştırıldık Bu satırtarın yazıldığı dakıkaya kadar vetkılı bır devlet adamından şöyle bır tumce de duyamadık ' Yenı bır dunya kurulur, Türkıye de yennı orada bulur" Anımsadığınız gıbı bu tumceyı, 1964 yılında, Ismet Paşa, Turk hukumetıne ağır bır mektup yazan ABD Cumhurbaşkanı Johnson'un suratına eldıven gıbı fırlatmış, çok değıl ıkı uç ay ıçınde de Başbakanlık koltuğundan teker meker yuvarlanmıştı Ulkemızde sıyaset öylesıne tek boyutlu bır dunyaya ındırgenmıştır kı uygulama bır yana, çok boyutlu duşunmek bıle olanaksızdır Oysa Mustafa Kemal Ataturk bıze tek boyutlu bır dunya bırakmamıştı • BEKİR SEMERCİ Emekli Öğretmen "Canlandınlacak Köy", 23 Hazıran 196O'ta vıtırdığımız ış eğıtımcımız, Köy Enstıtulerının kurucusu 1 Hakkı Tonguç'un kıtabıdır Bu yıl Tonguç*u, köyü, köy eğıtımını, dünya eğıtımı yanında Osmanb eğıtım kurumlannı, cumhunyet dönemı eğıtım araştırmalannı konu edınen Canlandınlacak Köy'ü ıle analım Buhar, elektnk ve petrol gücünden yararlanılarak başlatılan makıne çalışımı atıkrru kendı ış alan larında elde ettıklerı kaJıtelı uretım patlamasıyla ış eğıtımını toplumlara benımsettı O günlere kadar çalışmakta olan görenekçı (ıskolastık) okullarda ıse katı dısıplın uygulanmaktaydı öğrencılere toplumsal bır karakter kazandınlamamaktaydı öğretım gerçek yaşamdan kopuktu Bırınc] Cıhan Savaşı'ndan sonra Avrupa ve Amenka'da ış okullarına önem verrldı özgur dı sıplıne geçüdı öğrencıler derslennı yaparak, araştırarak yapmayı, kendı kendılerını yönetmeyı öğrendı Ders konuları yaşamdan alındı Toplum ıle okul arasındakı kopukluklar ortadan kaldırıldı Iş okullan öğrencılenru guvenlı bır meslek sahıbı yaptı Doğa ve ekonomık güçlüklerle savaşmayı öğrettı Topluma yapıcı, yaratıcı karakterde yenı kuşaklar kazandırdı Tarla, bağ, bahçe, ışlık, fabrı ka, ahır, kümes, Iaboratuvar, kütüphane, ışokul lannın derslığı oldu Fotoğraf, projeksıyon makınelerı, süt, sırke, sabun, boya, kıreç, çımento ve gübre gıbı çok kullanılan maddeler öğrencılerın derslen ıçıne gırdı Dünya ış eğıtımı alanında dev adımlarını atarken, Kemalıstlerın cumhurıyetı kurduğu ılk günlerde "başta ünıversıte olmak üzere, eğıtım ve kül tur kurumlanmızın çoğu memleketın en önemlı problemlerıne ıl^ı göstermeden, yaşama kapıları nı sımsıkı kapayarak çalışıyor, yalnız kuramsai bıl gılerle kafaları doldurulmuş, gerçektekı problem lere el surmekten korkan veya hoşlanmayan bıre> ler yetıştırırlerdı Bunlan gören Cumhunyet Hükumetı, 1924 yılında Amerıkalı unlü eğıtımcı John Dewey'ı mıllı eğıtım planımızı yapmak üzere Turkıye'ye çağırdı J Dewey, Türkıye gerçeklerıne göre hukumete verdığı raporunda kısaca şövle demekteydı "Turkıye mıllı eğıtuninde en onemlı nokta, okullann amacını saptamakbr. Buna gore ıkn ve zaman zaman uygulanacak bır program hanriamakür. Eğıtımde amaç, Turkıye"nın uygarük sahıbı milletler arasında bagımsız, laık, guçlu bır cumnuriyet halınde gelışmesıdır Kadın ve erkek bıreylere once dognı sıyası alışkanlıklar ve fikırler verilmelidır. Onlar, memleketın sıyasal, ekonomık, kulturel gelişmesıne katılacak şekilde egıtılmelıdir. Milli egemenlık ve ekonomı bakımından kendi kendılerinı >önetme>e, duşunmeye, sanal >e tıcaret yonunden ılerleme>e feşvık edilmelıdır. Okullar, ozellikk sosvsl yaşamın etkin akımlanndan uzak kalmış koy böigelennde toplumsal yaşamın merkezini oluştunnalıdır. Ogretmenlen aç bırakacak a)lıklarla okullara çekmek olanaksızdır. Onlara lojman, yakacak venlmelıdır Kamu taşıtlanndan parasız yararlandınJnıaiıdır Koylulerle çıftçüenn gereksınmesı a>nca duşunulmeden kurulacak bır eğıtım sislemı kuramsai ve gorenekçi olur, genç kuşaga mesieklennde başan sagJayamaz, onlan köy yaşamından kolayca uzaklaştınr..." Superler boğazlaşırken biz eğitim atılımında>dık Super de\letler, bır başka deyışle gelişmış, uygar devletler, 1940'h yıllarda bırbırlerını boğazlarken, mılyonlarca ınsanın kam akıtılırken, toplanyla, tanklanyla, atom bombalanyla kentlen yerle bır ederken, Inönu ve Tonguç, köyluyu kalkındırmak ıçın koylerde bılgısızlıkle savaşa başlamışlardı Türkıye eğıtım tarıhınde ılk olarak köy ımecele rıyle, köylerde 5 000'den fazla lojmanh okul >a pıldı Altı >uz yılı aşkın ıktıdarda kalan koca Osmanlı Imparatorluğu'nun 19121913 ders yılında bütun sınırlan ıçındekı ülkelenn köy ve kenüennde 4 194 ılkokul, 7 260 öğretmen, 242 069 öğrencı bu Kınmaktaydı Tonguç, 1946 yılında yapmakta olduğu köy eğıtım kaJkınmasım çekemeyenlerce görevınden alındığında, yalnız köylerımızde 13 653 okul, 25 626 eğıtmen ve öğretmen, 1 395 034 öğrencı vardı Köylünün varlıklı, becenklı, aydın kafalı olma,sı yolunda çalışan büyük eğıtımcı Tonguç Baba, selam olsun sana Selam olsun senın köylu ımece lenne. Senın tınsel (manevı) varhğın karşısında saygı ıle eğılınm Ananların çok olsun BURHAN ARPAD HESAPLAŞMA "Ah Güzel İstanbul" club İncekum'da tatil ayrıcalıktır. Şaır Nurer Uğurlu, Cumhurıyet te yayımlanmış İstanbul tutkusu yazısında şöyle der "Hıç kuşkusuz İstanbul, renkler ve ışıklar şehndır Sız hıç Galata koprusunun ustunde guneşın doğuşunu, Çamlıca tepesınden batışını ızledınız mı'' Bır başkadır doğrusu Hele bır, sabahın ılk ışıklarıyla bırlıkte İstanbul göklerının Uskudar'da vıldızlanmaya başlaması vardır kı görülmeye değer Karaca ahmet selvılennın arkasmdan yukselen guneş, Ayasorya'nın mınarelerını kırmızıya donuşturdukten sonra, Sarayburnu'ndan Eyup'e kadar her bırı bır tepenın sımgesı olan camılerı pembeleştırıp, kurşun kubbelerını gumuş rengıne çevırır Gun yukseldıkçe ılk ışıklar gıderek aydınlığa donuşur Şehır, akşama kadar bu beyazlığı yaşar Işte o zaman Sultanahmet'ten Kadıköy'unun görunumu ınsana heyecan verır Beylerbeyı, Emırgân Kandıllı, Istınye arasında bıle gunun her saatınde, bırbırınden çok başka, çeşıtlı bınlerce ışık ve renk vardır Beykoz'un Çubuklu'nun yeşılını, Yenıkoy'de Buyukderede de görebılırsınız, ama Kuzguncuk'ta Boğaz sulannın mavısınin bıraz daha koyulaşrp menekşe rengını atdığını pek göreme2sınız ' Okurlarımdan Kerım Ünal da şunları söylüyor '13 Mayıs 1986 gunlü yazımzı bırkaç ay önce yenıden okuduktan sonra, mektubumla bırlıkte gönderdığım 'Buyuk Şehır Destanı'nı yazmaya karar verdım Sonunda yayımlanacak duruma geldığıne ınanarak, onu sıze emanet edıyorum Koşenızde yayımlanır da "bu dunya guzelı şehır" ıçın bır ses olursa kıvanç duyacağım "Gençleşmemı ıstedıler/Çağa uygun bır gorünüşe.A'enı gıysılere burunmemı /Bfyle başladı her şeyAbldular saçlarımı /doğradılar yeşıl gıysılerımı /Tel tel, dal dal, yaprak yaprak /Allah'tan korkmadılar doğamı değıştırdıler/Rasgele vurdular bıçaklarını./yalılanma köşklenme, cumbalı evlenme /Kazma kıbrıt yıkıp yaktılar/Yapıp sattılar/Tanhıme el uzattılar,/Tanh'ten utanmadtlar/Camılerle noktalanmış doruklarımajisımlenne halkımın dılı dönmeyen,/beton çırkmlıkler sapladılar/Hayranlanmsözüm onabakla sofa, nohut oda gecelen kondular eteklenme Sınırlenm bozulmuş /dolaşım sıstemım acınsı./çalışmaz durumdayken boşaltım organlarım /umursamadılar/Dış gorünuşumdu önemlı olan ÂJna, gostenşe kışısel çıkartara.'aygıt oldum yıllarca /Rahmet okuttular, "yedı duvel' e • • • Artık, pıs, bakımsız /Bılmem, kımın ahı tutmuş kı/yer yer taşlaşmış yüzüm /Kıyılarım yağma edılmış /ya da çızgısı değıştınlmış/Yenı çıkarlar uğruna./bınbır çukur, bın tumsek sokaklanm /Dılı, tanhı doğası./yertısı, efendısı tükenmış,/buyuk, buyük ve arabesk,/bır ganp şehınm ben • • * Tüm yollanm delık deşık şımdı /Bakımsız, pıs sokaktarımda,/Çöpler vefalı, yığın yığın nbrbalar naylon, şışeler piastık./gıysılen reng&renk /Kımı Japon, çoğu Avrupalı /Çöpler sokaklarda /Çukuriarda sutar./çocukların oynadığı, sular boklu /Alın yazım gıbı karmaşık /Kara kara çızgıler telefon tellenÂelefon tellen, dıreklerde, duvarlarda, yeıierde,/sarkık, kopuk /Suyum akmaz aylarca /Gusendırmez elektrığım /Ansızın ve zamansız, tez gıder da/gelmek bılmez /ve artık denız değıl denızlerım " Bırbırını tanımayan ıkı şa rın İstanbul uzerıne duygularını Istanbul şaırı Yahya Kemal Beyatlı nın ' Hayal Şehır" şıırıyle bağdastırabılırız "Gıt bu mevsımde grup vaktı Cıhangır'den bak< I Bır zaman kendını karsındakı rüyaya bırak'" ve Nurer Uğurlu "Ah Guzel İstanbul 1 ' •k * • ALANYA time iş english hotel nglîsh is engli incekum sh timetimeenglish ti is english time is english time is english time is engiishJPmJÎHMİgi time is eng «sh timeM ^ m ^ ^ ^ ^ ^ 9 ' ' e j s Çok boyutlu dunya ne demektır"? Yaşadığımız gezegende yalnız kaoıtalıst dunya yok kı, sosyalıst dunya var, Uçuncu Dunya var, bızım daracık dunyamız ıse kalıplı fes gıbı kafalara geçırılmıştır, ama Turkıye'nın ağırlığını sıfıra ındırgeyen bu ufuksuzlukta duşuncelerımız kısırlaşıyor, metropole bağlı bır eskı sömurge devletının yonetıcılerı gıbı tıraş edılmış kafalarla Turkıye Cumhurıyetı daha ne kadar yonetılecek'' Avrupa Parlamentosu'nun Turkıye'ye yönelık kararı bır başlangıç değıl, bır sonuçtur Kırk yıldan berı ülkemız, Osmanlı Devietı'nm düşkunlük dönemındekı gıbı ıdare edılıyor Gelıp gıden başbakanlara, bakanlara bır göz attığınızda Osmanlıyı keşfedersınız Ekonomı polıtıkası Osmanlının yarı sömurge donemınden kalma şablondur Dış polıtıka "duvelı muazzama" mantığının pısırıklığında ezılmıştır Sankı Sevr'e davetıye çıkarmak ıçın ozel bır çaba harcanmıştır Batılı devlet adamına, polıtıkacıya, generale, ışadamına kendımızı beğendırmek ıçın yapmadığımız maskaralık kalmamıştır < Neden 9 Çunku ıçerde yaşayan bır avuç köku dışarda sermayecıyı palazlandırmak ve halkımızdan ozgurluk ve demokrasıyı esırgernek ıçın sıyasal ıktıdarlarımız dış desteğe muhtaçtırlar Dış destek mı? Alın bakalım şımdı dış desteğı bır de ustune kına yakın' Bır devletın aydıniarına duşmanlaşması doğal mıdır? Iktıdarı "dış destek 1e ve "dın sömurusü" ıle ele geçırenler, kuşaklar boyu aydınlarımıza karşı kan davası yuruttuler Oysa o aydınlar kırk yıldan berı tutulan yolun yanlışlığını vurguluyorlardı Öylesıne değerlı bır kırk yıl kı butun dunyada eskı somurgeler bıle bağımsızlaşarak kalkınmada atılımlar yapmışlardır Turk ulusunu "dışa açılma" polıtıkasıyla avutup aldatan, bütun dunyada saygınlığımızın arttığını her gün beş vakıt devlet televızyonunda ymeleyen ıkiıdarın ve yandaşlarının onune Avrupa Parlamentosu'nun kararını koyarak soruyoruz Bu ne"> Pekı eloğlu haklı m ı ' Uluslararası arenada bu soru değer taşımıyor Sen hakkını savunamazsan haklı olmak neye yarar? Sevr Antlaşması'nı Osmanlıya ımzalatanlar haklı mıydılar'' Turkıye, Osmanlılaştıkça Sevre surukleneceKtır Bugunku Avrupa Parlamentosu karannın bır başka anlamı yok lish time îs english time is me is english time is eng "ingilizce oğrenmek içın seçkin bır ortam" ENGLISH CENTRE ILK< YAZ DONEMI KAYITLAR SURMEKTEDIR KADIKÖY Eskı iskele Karşısı Sular idaresı Yolu 3 338 83 10338 58 47 Kat 4, No. 4O44O9, KmlayANKARA, Tel 13118191316969, Tlx 46945 tıa tr. BAKIRKÖY Istasyon Cırışı Hatboyu cad 16 570 12 70572 21 44 MFRKEZ BÜRO Zıya Gölalp Blv. Soysal Sıtesı Işhanı, hıanbul Inıbat Burou IREMTLR 14' 30 90 141 10 91 T.C. GİRESUN SULH CEZA MAHKEMESİ KARAR OZETI Savı Fsas No 985 387 karar no 986 718 Davacı K H Sanıklar 1Hasan Tahsın Şengun Zıva ve Nazmıve'den dogma 917 D lu Hau Huseyın VI sı nufusuna kavıtb olup halen aynı mahalle Fevzıpaşa Cad No 18'deoturur evlı 4 çocuklu oku'vazar sabıkas z bavı lık yapar T C 2Temel Akın Huryt ve Emme den dogma 941 D lu Kavaklar M sı nutusuna kavıtlı olup Osmanıve M sı \eşıltepe Cad No 1* daıre 5 te oıurur evlı ^ vo>uklu okunazar sabıkasız bakkal T C 3Vletın Tunı.er Zıhnı ve Nehrıban dan dogma 9^6 D lu Ikızdere Başkov K den halen Gazı Caddesı No 41teoturur evlı <,ov.uksuz, okıırvazar sabı'^asız bakkal TC 4Serkan Şerefler Alıman ve Nunve'den dogma 963 D lu Ku tahva ılı Ktıklal \1 sı nufusuna kavıtlı olup halen Tepebaşı Tepe So kak No 2 de ıkamel eder bekar okurvazar sabıkasız dondurmau TC ^Alıman Şerefler, Nasup ve Mahmudıye'den dogma, 929 D lu Ku tahva ılı lstıklal M sı nutusuna kauılı, halen Ankara Demetevler 5 Cad 29 9 da dondurmatı olarak çalışır evlı 3 çocuklu okurvazar sabıkasız TC Suv Tabıı olmayan gıda maddesını tabu dıve satılığa v'kartmak Suı, tanhı 27 6/98^ Karar tanhı 29 9 986 Tabıı olmavan eıda maddesını tabıı dıve satılığa ^ıkartmak <uçun dan sanıklar Ha^an TahMn Şeneun Temel Akın Metın Tun^er Ser kan Şerefler ve Alıman Şerefler ın sudarı subui buldugundan avrı avrı Gıda Maddelerı Tuzugu nun 46^ b delaletıvle TCK nın 198 64" s k 4 > 402 maddelerı keregınce netı^eten otuz ıkışer bın lıra agır para ı.ezaM ıle cezalandırılmalarına u v av >.urme vasita kıldıkları meslek ve sanatlarının tatılıne yed şer eun sure ıle ışverlennın ka patılmasına karar ornegının buvuk harflerle vazılmak suretıyle ka pama >uresı kadar kapatılan ısverının ozel bır venne asılma^ma karar ozetırın Ankara Ktanbui \e Izmır de vavımlanan tırajı 100 bının uzerınde bulunan aazete ve avriı.a Gıresun dakı mahallı bır gazete de masratı bılahare sanıklardan alınmak uzere bır deta vavımlan mavi îvin C Savulıgjna gonderılmesıne daır 29 9 986 tanhınde verılen karar 28 4 98" tanhınde kesınleşmıştır İŞLFTME Club Hotel İncekum. Avsallar KöyüALANYA Tel 3237/1I49IOO7, Tlx 566O5 ınkm tr. ILAN SIV AS 2. SULH HUKUK MAHKEMESİNDEN Esas No 98" 168 karar No 98^ 391 Davaular Turkan Haksever ve muştereklerı \ekılı A Mehmet Şe v ker taratından davalı Nese Yonel alevhune mahkememızde avılan Izaleı şuvu davasının vapılan a<,ık duruşmaM sonunda \enlen karar geregınce aşagıdakı hukum fıkrasının tesısı u\gun gorulmuştur Sıvas tapubunun merkez Gokmedrese Mahallesı Ortmelı Camıı mevkıınde pafta 20, ada 286 parsel 20 de kayıtlı 399 97 m yuzol vumunde arsa nıtelıgınde tapuda 1^0 l"50 pavının Mevlude 1400 PSO pavının da Mehmet Mtuntas adlarına kayıtlı ve dava ta 7 rıhınde 9 9% 50 TL muhammen kıvmetınde bulunan dava konufeu gajıimenkuJun taraflar arasında avnen taksımı mumkun bulunmadıgından, SATILAR.\K ^atış bedelının taraflara tapu kavdı ve veraset ılamındakı hısselerı oranında pavlastınlmak suretnle TA RAFL\R ARASINDAKİ ORTAKL1ĞIN G1DER1LMES1NE karar venlmış olmakla adresı me^hul olup kendısıne davetıve teblıg edı lemeven davalı Neşe \onel adına HU\1K nın ^09 ve MO maddele n eeregınce ışbu karar davetıve verıne ge^erlı olmak kavdı ıle ılanen teblıg olunur Basın 2^351 Onurlu yaşamıyla bize güç katan ağabeyimiz NtYAZÎ AĞmNASLTyı yitirdik. Ailesine ve dostlanna başsağlığı dileriz. BAŞSAGUGI Kıymetlı arkadaşım, sevgüı kardeşım MURAT AĞIRNASLI'nın babası, değerh ınsan MAHİYE TAHİR PEKMEZCİ İLAIN BEVKOZ TAPULAMA HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No 1986 21 Da\au Cafer Ozarman vs tarafından Ihsan Coşkun \s ale\hl6 rme açılan tespıt davasının duruşması sırasında Bevkoz Murathkö\u 132 133 134,135,142,143,144 145,146 14"\ 148 149 1S0 1^1,1^2,171 VI 173 174 175 176 sa>ılı par seller ıçın açılan da\a dosvası "Vargıtav 7 Hukuk Daıresı Bajkanlı 7 ğından 4 19S5 tarıh ve 198' 11108 8201 savilı ılaraı>la bozularak gelmeUe mahkememızın 1986/21 esasına ka>dı yapılmış olup duruş ma gunu davaalardan Cafer Ozarman a teblığ edılemedığınden adı geçene duruşma gunu olan 26 8 1987 gunu saat 10 00 da duruşma ya gelerek bozmava karşı beyanda bulunması aksı takdırde menfı bevanda bulunrauş sa\ılacağı veya kendısını bır vekılle temsıl eıtır 7 mesı ılanen tdığ olunur 8 6 198 Basın 23042 istanbul Hazır Gıyım \e konfeksivon Ihra^atvı Bırlıklerı Genel Sekreterlığı nden aldıgımız TR FR 7 02 4722 2 No'lu ve 18 2 1987 tarıhh bılgı belgesının aslı ve temınat alındı makbuzunu kavbettık Hukumsuzdur 1" 2" vdilannda bayanlar Inultert de co^ uga bak lar>ılıgında 1 oeren I^<J42 SAHIBINDEN \1LDIZTABYA DA ıhtıvavtan Bahvelı ev Tel 581 33 69 1 MY4Zİ AĞIRNASLI, 20 Hazıran 1987 gunu Hak'kın rahmetıne kavuşmuştur Tum AĞIRNASLI ailesine ve yakınlarına başsağlığı dılerım ALKA\ DfŞ TIC 4 Ş Anketorler, arastırmaular aranıyor 511 45 97 Turıstık orıjınal eser uretiLilen aranıyor 511 45 9 7 GÖKMEN BARIŞ TÜRKIYE GEMİ SANAYİİ A.Ş. GENEL MUDURLUĞL İKMAL DAİRESİ BAŞKANLIĞI'NDA Şırketımızı.e aşağıda cıns ve mıktarları vazılı malzemelerın temını ıle bırıkmış hurda malzemenın satışı ıçın kapalı zarf usulu ıle ıhaıeve çıkılmıştır Konu ıhalelere an şarınameler Evlıva Çelebı Cad No 6 Kasımpaşa ISTANBLL adresındekı Baskanlığı mızdan temın edılebılır Teklıfler aşağıda belınılen tarıhlerde en geç saat 16 30 a kadar başkanlığımıza ulastınlmış olaı.ak postada mevdana gelebılecek geukmeler kabul edılrrevecektır Şırketımız 2886 ^avılı Devleı Ihale Kanunu na tabı değ Idr Duyurulur Sor Teklıf Şanname Bedelı Posva No Malzeren n C rsı Mıkıarı Gevicı Temınat V erme Tanhı (KDV Dahıl) 198" 1071 Hıdrolık Dumen Makınesı8 Gemıl k 250 000 1 " 19b" 1 12u 198" 10"4 Sabıt Denız VH Radvo 200 000 Telefor Cıhazı 8 Adet 2 " 19S~ 1 120 198" 10"^ Muhtelr Cıns Valf ve ık 5 2M) 000 Teçhızat 10 Gemı ık 1 " 198" 11 120 198" M2 Hurda Teneke Par v alan 5 Ton 6 2(0 2 " 198" Bjsın 2303 TEŞEKKUR 17 6 1987 tarıhınde Hak'kın rahmetıne kavuşan Makıne Yuksek Muhendısı İZMİR 8. ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİNDEN Dosya No 1986 M3 Davatı Musa Be^elı vekılı Av Ahmet Kasım Sezgın tarafından Davalı Gulavşe Vlol ve ark alevhlerıne avılan ve muhık bır tazmı nat kar$ılığında muvekkılı parselı uzerınde kalan da\aJılann yarı va nya malık olduklan kargır evın kalı ve lahlıvesı ıstegını taşıyan da.a nedenıvle ^dreslerı lespıt edılemedığınden ılanen teblıgat yapılmasna karar venlen davalılar GULUMSER MOL ve HAkAN MOL'un duru> manın vapıldtağ] 1^ 9 987 gunu saat 10 da mahkememızde hazır bu lunmalan, aksı halde tahkıkat ve vargılamava vokluklannda devam edjlıp hukum ver leceğı adı geirfilere dava dılekçeM \e da\ı:eve teb lığı verıne geçmek uze e ılan olunur Basın 2^324 YAŞAR HAMİT YÖNAK'ın 20 6 1987'de Ankara Hacıbayram Camıı'nde kılınan cenaze namazını takıben Cebecı Asrı Mezarhğı'na defın torenınde aramızda bulunan, telefon, telgraf ve bızzat zıyaret yoluyla acımızı paylaşan tum akraba, dost ve yakınlarımıza teşekkuru borç bılırız AİLESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear