25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
19 HAZİRAN 1987 KULTURYA CUMHURİYET/5 SINEMA ATtLLA DORSAY KİM KİME DUM DUMA BEHtç AK Altyapı ve önyargısız destek Bugün 1 milyara ulaştığı söylenen, yarın kuşkusuz daha büyük sayılara yükselecek olan Sinema Fonu, bizce öncelikle iki alanda kullamlmalıdır: Sinemamıza bir teknikteknolojik altyapı oluşturulması ve üretimin desteklenmesi. Altyapı konusunda, özellikle çağdaş bir laboratuvarın, çağdaş film yıkama, basma, seslendirme olanaklarının yaratılması gereklidir. tkinci önemli alan, üretime yardım ve destektir. Geçen hafta bu sütunlarda sinemacılann yeni meslek rtrgutü SESAM'ın Genel Başkanı Sayın Turker tnanoğlu ile yaptığımız konuşmayı okudunuz. Yeni Kültür ve Turizm Bakanı Sayın Mesot Ydmaz'ın sinemamıza, onun sorunlanna karşı duyduğu ilgiyi, bir meslek örgütumuzun başındaki kişiden duymak ve kimi olumlu projelerin, tasanlann haberlerini öğrenmek, kuşkusuz umut vericiydi. Ancak bunlar yeterli mi? Yeni yasayla birlikte ortaya çıkan olanaklar, gerçekten de sinemamınn haynna kullanılabilecek mi? Yoksa burokrasinin, daha da kötüsü günlük politik eğilimlerin ağırlığı ve kısır hesapların baskısıyla, bu belki son fırsat da kaçırılacak mı? Doğrusu meraka değer... Biz, bu arada, yeni yasayla oluşturulan ve bakan tarafından şimdilik 1 milyara ulaştığı belirtilen fon ve bunun kullanıuş biçimleri üzerinde biraz kafa yormak istiyoruz... Sinema Fonu'ndakiparayla neleryapılmaliy neleryapılabilir? PİKNIK PtYALE MADRA ÇOCUC OLAAAK NE 6ÜZEL D6SİL M İ ? BİZLEC MENÜZ.. 700 MİLYON Zulfü Livaneli*nin ilkflbni destek sağlanması da mutlaka düşünulmelidir. En cüzel, en başarılı filmlerimizin sırf yetersiz teknık nitelikleri nedeniyle dunya şenliklerınin kapısından döndüğu günumüzde, bu acı olay, artık kesinlikle önlenmelıdir. "Yer Dtmir Gök Bakır " 7U0 milyona mal oldu. gösteri talepleri gelmektedir. Birçok şenlik, yalnızca bir iki Türk filmi değil, sinemammn geçmişini tarutmaya yönelik geniş çaplı gösteriler istemektedirler. Tek bir örnek vereyim: Paris'teki Beaubourg (Pompidou) Kültur Sitesi'ndeki sinema gösterilerinin sorumlusu olan JeanLoup Passek dostumuz, geçmişten bugüne 5060 filmlik bir Türk sineması gösterisi yapmaya hazırdır. Ama bu tür bir işin, filmlerin seçiminden kopyalann sağlanması na, yeni kopyalar basımından alt yaa sorununa, nasıl bir çaba ve butçe gerektirdiği de ortadadır. Ama değmez mi? Dünyanm sanat ve kultür merkezi Paris'te, sinemamızın 5060 fumlik dev bir gövde gösterisinin tanıtım açısından taşıdığı önem açık değil midir? lşte bu ve bunun gibi sayısız tanıtım olanağı vardır sinemamızın önünde... Ve hazır bu ilgi varken bundan yararlanmak gerekmektedir. lşte yeni sinema fonunun, belki değişik tanıtım fonlarmın da desteğiyle ilgi duyması gereken bir alan da budur. Tum bu konularda neler olacağını da elbette önumuzdeki zaman bizegösterecek. Şimdilik iyimser olalım ve bekleyelim... GEBCEKLEElNlN ıa^4QA BİZİM ÇOCUKL&S NEEDELER ? FUmlere önyargısız destek... Ikinci önemli alan, üretime yardım ve destektir. Kuşkusuz en belalı konu da budur: Böyie bir destek, nasıl, hangi ölçutlerle sağlanacaktır? Sinemacıların ağırlıkta olacağı bir kurul oluşturulması, bu kurulun onaylayacağı projelere devletin avantajlı koşullarla kredi sağlaması, kaçınılmaz bir yöntem olarak görülüyor. Dış ülkelerde böyle yapılıyor. Siyasal önyargılan, kişisel çekişmeleri, bensen kavgasmı unutup halka, topluma ve özellikle sinema sanatına katkıda bulunabilecek her türlü projeye, kısıtlı da olsa bir devlet kredisinin, desteğinin sağlanması yoluna gidilmelıdir. Bu yapılabildıği takdirde, ben kısa zamanda bir dizi çok önemli projenin gerçekleştirilebileceğine ve dışanda yuzumüzü ağartacak çok önemli filmlerin ortaya çıkacağına ina Yasanın gerekliliği önce, yeniden belirtmekte yarar var. Yeni yasa, tüm eksiklerine karşın, sinemamız için yararh ve yapıa olmuştur. Kitle iletişim araçlarının, görsel "media'Tann, sinema/TV/video ilişkilerinin surekli ve yoğun biçimde tartışıldığı, çözümler arandığı Batıya kıyasla ulkemizde bu alanlarda yıllardır egemen olan başıboşluk, yağma ve denetimsizlik, sonunda devletin ilgisjne ve müdahalesine kavuşmuştur. Korsan ve kaçak bir video olayının tüm bir toplumun görsel gereksinmelerini, en küçük bir denetim ve üretime en küçuk bir katkı olmadan, sadece sokak başında video milyonerleri yaratma yönünde kullanması, şimdi artık önlenmiştir. Video korsanhğına dur denmiş, görsel iletişim alanına, yetersiz de olsa çok gerekli bir 'ilk vardım' müdahalesi gerçekleştirilmiş, asıl yaratıcı olan sinema için bir fon oluşturulmuştur. tlk adımlar doğrudur, olumludur... Ancak bu karmaşık ve önemli konularda surekli düşünülmesi, yeni çözümler aranması, yeni adımlar atılması gereklidir. Görsel iletişim alanı, bir çağdaş toplumun hep gündeminde kalması gereken önemli, giderek yaşamsal bir alandır. nıyorum. Yeter ki bir ilk adım atılsın, atılabilsin... Gerisi gelecektir. Ancak sorunlar bununla bitmiyor. Sinemamızın başka önemli sorunları da var. özellikle sağlıklı bir sinema yaşamının damarları olan sinema salonlanmızın hali perişandır. Devletin bir yandan yasal düzenlemeler yaparak, devlet veya kent yatınmlarıyla oluşan yeni konut birimlerinde sinema salonlarının da dikkate ahnmasım sağlaması, yıkılan her salonun yerine sahibinin, yeni yapıya küçuk de olsa bir salon yapmasını empoze etmesı vb. şeyler sağlanabüir. Dığer yandan, fonun bir bölümu>Ie oluşturulacak bir bağımsız döner sermaye, eski salonlann ıslahı veya yenilerinin yapımı konusunda kredi sağlayabilir. Salonsuz bir Turkiye gibi kötü bir gelecek istenmiyorsa, bu konuda da bir destek sağlanması gereklidir. HIZLI GAZETECİ NECDET Ş£\ Ş'MPi P£ ÂTÂfuRK'e YAPAMAM CMAS OLMA7MI TAKlh AT/tCflKS'N . Sinema ve tanıtım... Bir diğer önemli alan jse, sinemamızın ulkemizin dış tanıtımındaki rolu konusudur. Bilindiği gibi, son donemde dış şenliklerden süreklı olarak Turk sinemasıyla ilgili istekler, toplu ÇİZGİLİK KÂMÎL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞÎLÎR KEMAL GÖKHAN Para nasıl harcanacak? Bir milyarlık bir fon, elbette çok önemli değildır. "Yer Demir Gök Bakır" gibi bir filmin maliyetinin 700 milyon kadar olduğu bilindiğinde, hiç değildir.. Sinema maliyetlerinin çok arttığı günumüzde, dUnya standartlanna göre çevrilmış 12 filmin finansmanı demektir bu... Ama daha düne kadar devletin sinemaya 5060 milyonla yardım etmeye kalktığı, onu da ne yapacağını bilemediğinden kullanamadıgı anımsandığında, yine de önemli bir mesafe ahndığı anlaşıhr.. Ancak devlet, fonun oluşturulmasıyla birlikte, hatta daha önce bu fonu nasıl kullanacağı konusunda yeterince duşunmüşe benzemiyor. Alelacele hazırlanan bir yönetmelik, geçen hafta tnanoghı'nun açıkladığı oranlarda bir harcamayı öngörmüştür. Ancak bu oranlann dağjımı eleştirilebileceği gibi, bunların kullanımı için de gerekli aynntılar üzerinde (örneğin filmlerimize kredi nasıl gerçekleştirüecek? Kim, hangi kurul bu konularda karar verecek? vb.) yeterince duşunüldüğü söylenemez. ru ı ^ i'a!» J Istttnbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp p tlUn Şentigl tlde Fakultesrnin 2226 haziran tarihlm arasmda gerçekleştireceği "2. Kısa Film Şenliği'nde Mehmet GürelVnin Uk/ilmi "Vapurlar" da gösterilecek. Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Sinema Kulübü'nde, saat 11.00 ve 15.30'da gerçekleşecek olan fenliğin ilk gününde Muammer Oıer'in "Toprak Adam", "Ali", "Çıraklar" adhfilmleri, ikincigünunde ise, İFSAK'ın 8. Kısa Film Yarışması'nda ödül alan "Yumurcak", "Celincik", "Nokta"ve "Mat"gosterilecek. 24haziran çarşambagünü VuralÇavuşoğlu'nun "Örumcek Agı", "Çiçekleri Koklamak Yasak " adlı fılmleri, 25 haziran perşembe günu ise, yine İFSAK'ın kısa film yansmalarında odul kazanan fılmler "Duvarlar", "Mor", "Haliç" izlenebilecek. Yeşim Ustaoğlu'nun "Magnafantagna", Mehmet Cureli'nin "Vapurlar" veİFSAK Odullu "Annas" adlı fılmleri 26 haziran cuma gunü sunulacak. Cuma gunu saat lS.SO'daki gosterimin ardtndan, senlikte gosterilen filmlerin yonetmenleriyle soyleşi yapılacak. Konak'sız bir Nişantaşı Nişantaşı'ndaki Konak Sinela konuşabilir mi? Koskoca bir ması, her yıl olduğu gibi yaz semtin hava almak için kalmış mevsimi dolayısıyla kapılarını tek yerini "Oraya hizmetçiler kapadı. Ancak bu kez galiba tegidiyor" dıye kuçumseyebılır melli olarak... Çunku soylenenmi? Ustelik kendisine oy verenlere gore, temmuzla birlikte bu ler arasında yer alan, çalışan bir sinema yıkılmaya başlanacak. kesimi " d o m e s " diye aynı ağızSahıbı çok ünlü Cevher Özden, la küçük gorebilir mi? narnı diğer Kastelli tarafından... Her neyse!.. Yakında Konak Niye mi? Elbette yerine bir "iş Sineması da, "domes parkı" da ham" yapılmak uzere!.. sizlere omur.. Artık Nişantaşlı Bu sinemanın karşısındaki değilim, kendi adıma... Ama park da yakında tarihe karışaburda uzun yıllar oturdum, cak. Belediye başkanımız, birkaç gençliğimin uzun yıllan bu semtay önce bu guzel projeyı de ba te geçti. Konak Sineması'nın da sına açıklamış ve olası tepkileri "doınes parkı"nın da benım olpeşinen goğuslemek için de "Caduğu kadar kimbilir kaç kuşağın nım orası da zaten domes parkı" anılarında unutulmaz bir yerı deyivermışti. var... Az mı grup halinde cuBilmeyenler için söyleyelim.. martesi matinelerinde Film sey"Domes", Fransızcadaki redildi, az mı çarşamba "domestik" sözcüğunun kısaltıl2.45'lerde randevular venldı Komışıdır. Açıkça hızmetçi denak'ta? "Domes parkı"nda hamek... Nışantaş'takı parka, gerva almadan buyumuş Nişanta^çekten de sosyete arasmda boylı genç var mıdır acaba? Anılale denir. Ve orda, çahştıkları rı, nostaljîyı bir >ana bırakın, evin çocuklarını havalandırmakoskoca bir Nişantaşı semtinin ya çıkmış hizmptçilere, dadıiara tek sinema/tıyatro salonunu ve gerçekten de sıkça rastlanır. Yitek yeşil alanını yok etmek, hanne de bu "domes parkı" sozcu gi şehircıhk, hangi kultur, hanğunu bir belediye başkanının ağgi uygarlık anlayışıyla, kapılarınzına hiç yakıştıramamış, hep bir da beklediğımiz AT'nin hangi yerlerden bir tepkı beklemiştim.. büyük kentindeki uygulamalarHalkm oyuyla gelmiş bir baş la uyuşıpor. benzeşivor? kan, bir Ni^aııta^ı zuptxa>ı ağztyEvet, Nı^antaşı, KonaK Sineması ve "domes parkı" olmadan aynı Nişantaşı olmayacak... Bir kentı, bir semti yaşamamış, gerçek uygarlığın ne demek olduğunu kavrayamamış kişilerin bir kentın, giderek bir ulkenin yazgısını ele geçirmesinin hazin sonucu bu... Parası olan her şeyi eline geçınyor, sonra da yıkıyor.. Erdoğan Demiroren, Saray ve Luks sınemalarını yıktı... Kastelli ondan aşağı kalır mı? O da Konak'ı alıp yıkacak.. Biz bu zatların tumunu, burda yinelenmesi her halde suç olacak en hayırlı biçimde anacağız omurleri boyunca, hatta daha sonra da!.. Ama bu yetmez.. Konak'sız ve parksız, sınemasız, tiyatrosuz ve yeşıl alansız yaşamak istıyor mu günumuzun Nışantaşhları, istemiyor mu? Sorun burda... " D o m e s " veya değıl, tum Nışantaşlılar bir araya gehp, bırleşip, orneğın Ankarahların Güven Parkı konusunda yaptığını yapabilecek mi? Semtlerıne, çocuklarının sağlıklı buyumesıne, kultur/sanat gereksinmelerine sahip çıkabilecekler mi? Evet, Konak ve " d o m e s parkı" tümuyle elden çıkmadan, Nısanıaşlılar ne yapacak, doğrusu tnerakla bekiıyoruz... Konak Sineması ve karşısındaki park, önumuzdeki günlerde yıkılacak TARİHTE BUGÜN MÜMTAZ ARIKAN 19 Haziran t973'TlE BU6UA1, YAZAR TAHrR ALANGU, 5? YAŞlNDA OUHJ.ARALAR.KJPA, KÖY EMSTiTÜLE&J, GAZETECtUK YUKSCK OKUUİ, RoBEer OOLEJ VE BALArASA/ZAY UŞESt'HıM PE BUUlMDUGu BtRÇOK OMUJLDA OGfZETTUENUK YAPAN TAHt£ ALANGU, EDE&ıYATLA 8/R YAZAK. OLARAIC AYfitCA /LG/L/YDf. Ö2.E.LU/CUE; IfJCEtSMEf eL&ŞTifZı, EOeBtYAT rA&Hl \/£ MASAL TU&1££JMDE BAŞVU/Si UGİMPE YAPOZAR MEYOAMA rAHtfZ ALAUGU, SUNLAZPAM FOLKMJOR. K.ONUUJ yA2JLA&.<) DA, YE~ dt KOU4Y DOL£>aeL/LrfM/Yy4G4A£ S//S j A£A!fnRMAClS( OLDU6UUÜ KA TAUIR ALANGU Altyapının gereği Bugün 1 milyara ulaştığı soylenen, yann kuşkusuz daha büyük sayılara yükselecek olan sinema fonu, bizce öncelikle 2 alanda kullanılmahdır: Sinemamıza bir teknikteknolojik altyapı oluşturulması ve üretimin desteklenmesi. Altyapı konusunda, özellikle çağdaş bir laboratuvarın, çağdaş film yıkama, basma, seslendirme vb. otanaklanrun yaratılması öncelikle gereklidir. Çağdaş bir stüdyo kurulması, modern alet ve aygıtların, kameralarm, ışıklandırma sistemlerinin, vinç vb. araçlann ya devlet tarafından getirtilerek bir devlet stüdyosu kurulması ya da özel sektöre bu alanda kredi açüması, düşünulecek ilk şeylerin arasmda olmalıdır. Ham fılmden çeşitli aletlere, her türlü sinema malzemesi uzerinde var olan ağır gümrük vergilerinin en azından bir sure için kaldınlması yoluyla bir yasal 50 YIL ONCE Mayerling faeiasının yeni bir safhası Çekoslovakyadan alınan haberlere göre, bir zamanlar butun dünyayı alakadar eden Mayerling faciası, yeni bir safhaya girmek üzeredir. Bohemyada Perdubitzde, bir mezarcı, mezar kazmakla meşgulken, çukurda bir tabut bulmuştur. Bu tabutun, Avusturya Velıahdı Rodolphe'un maşukası Marıe Vetseranın tabutu olduğu tahmın edılmektedır. Tabut, gümuşten mamul ve kulplan altındandır. Mezarlığın yakımnda toprağa 30 santim kadar gömulu olarak bulunmustur. Tabutun gomülu bulunduğu mezarın 19 Haziran 1937 nahıye kayıdlennde ısmi geçmemesı ve tabuttaki iskeletin, kafasmda ezik bulunan genç bir kadın iskeleti olması bunun Marie Vetseraya ait olduğu kanaatini uyandırmıştır. Bu tabutun meydana çıkarılması, Marie Vetsera'nın nasıl ölduruldüğu meselesı etrafında yeni bir tahkıkat safhası açmış 19371987 bulunmaktadır. Kont Ciano'nun Türkiye seyehatı ltalya Hariciye Nazırı Kont Cıanonun Ankarayı ziyareti evvelce mevzuu bahsolmuş ve bunun sonbaharda yapılacağı söylenmıştı. Vaktın darlığı hasebile bu haberi tahkika imkân bulamadık.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear