Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 MAYIS 1987 CUMHURİYET/15 MANtSA (a.a.) DSP Manisa Milletvekili İsmet Turhangil, bir süre önce Cumhuriyet Alanı'ndan alınarak Laleli semtine yerleştirilen Atatürk heykeli önunde basın toplantısı düzenledi. Turhangil, "Bu heykeli sol kolu havada diye buralara nakleden ve bakımsıziıga terkeden diişünceyi ve kent yönetkflerini kınıyorum" dedi. Laleli'dcki Atatürk Anıtı'na bu sabah tek başına gelerek çelenk koyan DSP Milletvekili Turhangil, Atatürk sevgisi ve ilkelerinin kalplerden atılamayacağını belirterek, "Buna Uerici güçler izin vermez, sol kolu havada olduğu için kent raerkezinden alınarak buraya getirilen heykel, zamanı gelince layık olduğu yere taşınacaktır" dedi. DŞP milletvekilinin protestosu Iskenderiye Patriğigeldi İSTANBUL (ajı.) Iskenderiye Patriği Partbenios, Fener Patriği Dimitrios'a nezaket ziyaretinde bulunmak üzere, dün uçakla îstanbul'a geldi. Iskenderiye Patrikliği'ne bağlı Habeşistan (Etiyopya) Metropoliti Petros, Orta Afrika Metropoliti Timoteus ve Arşimandrit (ruhani lider) Yuvakim'le birlikte, Atina üzerinden Îstanbul'a gelen Patrik Parthenios'u, Fener Patrikhanesi girişinde, Patrik Vekiü Yuvakim karşıladı. Iskenderiye Patriği ve beraberindekiler, burada önce dini ayine katıldılar. Daha sonra "ana kilise" Fener1 in Patriği Dimitrios'u makamında ziyaret eden Iskenderiye Patriği Parthenios, bu görevine yeni seçilmesi nedeniyle saygılarını sundu. Bu arada, Yunanistan'ın Istanbul Konsolosu Kundureas'm da patriğin elini öpmek ve takdis edilmek üzere Fener Patrikhanesi'ne geldiği görüJdü. öte yandan, tskenderiye Patriği'nin tstanbul'da kalış süresinin bir gUn uzatıldığı bildirildi. 400 bin lira yüzünden Paco De Lucia'nın konseri filme çekilemedi ANKARA (CBmhuriyet Biirosu) TRT tarafından filme kaydedilmek istenen dünyaca ünlü îspanyol gitarist Paco De Lnda'nın 4. Uluslararası Ankara Sanat Festivali nedeniyle Ankara'da verdiği konseri, 400 bin lira yüzünden çekilemedi. Lucia'nın Ankara'daki Selim Sırn Tarcan Spor Salonu'nda verdiği konser için Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'nün istediği 400 bin lirayı vermek istemeyen TRT, konseri çekmekten son anda vazgeçti. Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü Ankara ll Müdürü Hüsamettin Ydmaz konserin çekilememesi konusunda, "Koskoca, zengin TRT 400 bin lirayı vermedi" derken, TRT yetkilileri, T R T bugüne kadar Beden Terbiyesi Ge•d Müdüriügü'iK hiç para ödememişti" diye konuştular. TRT yetkilileri, Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'nün konserin çekilmesi için TRTden para istemediğini, ancak daha sonra 250 bin lira istediklerini belirttiler. TRPnin bu fiyatı kabul ettiğini belirten TRT yetkilileri, konserin gerçekleşeceği çarşamba günü bu fiyatm 400 bin liraya çıkanldığını söylediler. Yetkililer.fiyaü çok bulmamalarına karşın, bu paranın Beden Terbiyesi Genel Müdürlüğü'nün yönetmeliğindeki reklam filmi çekim maddesine göre istenmesi nedeniyle kabul edilmediğini vurguladılar. Kredi vefinansman sontnlan nedeniyle, yapunına bir süre ara verilen, yeni Galata Köprüsü inşaatmda çabşmalar yeniden basladı. Köprünün inşaatmı üstlenen, STFA ve F.Alman Thyssen Engineering flrmalaraun yetkilileri, kredi vefinansman sorunlanmn çözümlendiğini, Almanya 'dan önümüzdekigünlerde kredüerini alacaklarmı kaydederek, Eminönü tarafından temizlik çalışmalanna başladıklannı söylediler. Mimarlar Odası yetkilileri ise, yeni Galata Köprüsü 'nün "şehircilik, mimarlık ve mühendislik açısından çok geri düzeyde olduğu ve yerinin köprü inşaatı için uygun olmadığı" şeklindeki görüşlerini yineliyorlar. (Fotoğraf: a.a.) Yeni Galata Köprüsü yapımı HABERLERİN DEVAMI 'Emret Komutanım. (Baştarafı 1. Sayfada) M Kaplumbağa Oİayi parti Askerin sMlden kendini üstun görmesi, öyle yetiştirilmesi... Potitikaya ve politikacrya duyulan güvensizlik... Askerin ve sivilin düryasını bıçak gibi birbirinden ayıran sankJ bir Çin Seddinin variığı... Deviet ve toplum düzenini sürekli olarak "tepeden" izleyen bir "deviet içinde devlef... Kimi zaman bir "siyasal parti"nin özellikle' rini dışa vuran bir kurum... Türk Silahlı Kuvvetleri'nin en üst düzeyinde görev yapan bir general şöyle diyor: "12 Eylül, 12 Mart'ta yapılmayanları gerçekleştirdi. Devleti sağlam zemine oturttu... Siyasetçiler kendi işierini yapamıyorlar, o zaman birileri sahip çıkıyor" (sayfa 476). Mehmet Ali de "Her müdahaledeki ortak gerekçe, devletin sarsjlması, ülkenin sahipsiz kalmasıdır" diyor Bize kalırsa, mesete bir bakıma burada düğümleniyor Bu "vatan"\r\ "sahipsiz" olmadığı; hem "sA wHn hem "asker"\n bu vatanın sahipleri olduğu, bu konuda herhangi bir ayrım yapılamayacağı; askerle sivilin "dünyaları"n\ ayıran Çin Seddinin yıkılması gerektiği; "Emret Komutanım" zihniyetinin sivil hayatta yürümeyeceği, zaten yürümediği; "devlete demokrasi getirmeden halka demokrasi götünvenin" olanaksıziığı; çoğulcu demokrasinin açıklık rejimi olduğu, onun için de demokrasilerde "eleştih üstü" kurumların olamayacağı; Atatürk'ün amaçladığı çağdaş uygarlığın ve Batılılaşmanın temelinde "eleştirel düşünebilme"nin yattığı; bazı kurumları eleştirmenin derhal "yıkıcıiık"\a damgalanmasının son derece yanlış olduğu... Bütün bunlar, hem askerter hem de siviller tarafından yeterince kavranabilirse işler, inanın, çok kotaylaşacaktır; sorunlarımızı demokrasi çerçevesinde, askeri müdahalelere gerek kalmaksızın çözmenin yolu açılabitecektlr Mehmet Ali kitabmın sonunda, "Kendi sorumluluklarını yüklenmiş bir sivil anlayış ile kendisini her şeyden ve herkesten üstün görmeyen bir askeri yaklaşım, bu kısırdöngüyü kırabilir" diyor. Bu görüşüne katılırken, kitabından dolayı da kendisini kutlarız. Nüfus kâğıdımı kaybettim, hükümsüzdür. MUSTAFA FIRAT lhtiyaçtan Kadıköy Moda Şifa'da daire, 120 m' kömür kaloriferli 26 milyon CtHAN EMLAK 337 21 85 (Bastarafı 1. Sayfada) rulmasına önderlik edeceğini, Ankara ve tstanbul'da da aynı görüşü paylaşan gruplann oluştuğunu söyledi. Melih Ergen, Türkiye'nin her yerinde doğanın korunmasından yana olan kişilerin görüşlerinin de alınacağuu belirterek, politik olraayan bir yapıda "kiiçiik işler"le uğraşacaklarını bildırdi. Ergen, şöyle konuştu: "Amacımız 'kiiçük" işlerie ugraşmak. 'Büyük' işleri başkalanna bırakıyoruz. Ancak unutulmasın ki, o 'kiiçiik şeyteric ™şıyt>ruz. Kanaiizasyon, çöp. çevre kiriUiği, yeşilin konınması gibi." Başta E Almanya olmak ilzere birçok ülkede "yeşffler" hareketinin belli bir kamuoyu oluşturduğunu ve saygınlık uyandırdığıru ifade eden Melih Ergen, "tlk aşnmada elil ve enlelektüel bir tabakamn bizimle birlikte olacağını sanıyoruz. İktidar ve oy kaygımız kesinlikle yok. Aramızda çok sayıda ogretim üyesi de var. Aocak yasalar gereği şu anda onlann isimlerjni açıklayamam. Ankara ve tstanbul'daki cevre gruplanjla da diyaloğumuz var. Önumuzdeki günlerde yeni bir toplantı daha yapacagız" seklinde konuştu. "Veşiller Grubu"nun dışında hareket eden ve Dalyan'daki otel inşaau yakırunda dön günlük açlık grevi yapan "Doga Korumaalar Gnıbu" da, "Doga. hepimizin anasıdır. İnsan anasını satmaz" dediler ve doğal guzelliklenmizi talan edenlere kaı^ı mucadele>i sürdureceklerini açıkladılar. Bu arada Kühür ve Turizm Bakanı Mesut Yılmaz'ın, çevre konıması dikkate almmadan turizm yatınmlarını savunması, Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sozleştnelere karsı talihsiz bir demeç olarak nitelendi. IIgili çevreler, Türkiye'nin Birleşmiş Mflletler Çevre Programı içinde Akdeniz Eylem Planı'na katıldığım hatırlatarak, bu plan doğnıltusunda Cenova Deklarasyonu'nu imzalayan Türkiye'nin, nesli tehlikede olan fokbalıklarını ve denizkaplumbağalannı korumayı taahhut ettiğini belirttiler. Aynı çevreler, Türkiye'nin Barselona Sözleşmesi'ni de kabul ettiğini ve buna göre kıyılannda özel koruma alanlan oluşturmayı kararlaştırdığını söylediler. Türkiye1 nin Akdeniz'e kıyısı olan ülkelerle birlikte kabul ettiği özel koruma alanlan ile ilgili protokolde şu hükümler bulunuyor: "Taraflar. knntlması mnmknn olduğn olçiide özel koruma alanlan kuracaklar ve bu alanlan konımak ve uygun durumlarda en kısa sıirede resiore etmek için gerekli faalivetlerde bulunmava çaba goslereceklerdir. Bu tur alanlar özellikle; a) biyolojik ve ekolojik değeri olan SİT'lerin, lürlerin genetik farklılaşmalannı ve populasyon seviyelerini. beslenme ve yaşama alanlannı, ekolojik proseslerin yanı sıra ekosislemi lemsil eden ömekkrin ve, b) bilimsel, estelik, tarihi, arkeolojik. kullürel ve eğilim özellikleri olan SİT'lerin korunması için kurulacaklardır." Mesut Yılmaz'ın, Dalyan Iztuzu mevkiindeki turistik yatınmın kaplumbağa yuvalanndan 56 kilometre uzakta olduğutiu söylemesi ve boyle bir yatınma karşıçıkanları "gidip görmeden ahkâm kesmek"le suçlaması da ilgili çevrelerde hayretle karşılandı. Mesut Yılmaz, Dalyan'a ilk kez turistik otelin temelini atmak için geçen ay giderken bölgede uzun yıllardır ODTÜ adına arastırma yapan ODTlJ Kıyı ve Liman Mühendisliği Arastırma Merkezi Başkanı Doç. Dr. Erdal Özhan, Dalyan deltasının Akdeniz'le birleştiği ve kaplumbağalann yumurtladığı kumsalın tüm uzunluğunun 4,5 kilometreden az olduğunu söyledi. Tüm uzunluğu 4,5 kilometre olan kumsaldan 56 kilometre uzağa nasıl inşaat yapıldığı da merak konusu oldu. Mesut Yılmaz'ın, "Kaplumbağalann yaşadığı yerde Tanm Orman ve Köy işleri Bakanlıgı'nın dinlenme kampı var. Daha once kaplumbağa meraklılan neredeydiler?" şeklindeki açıklaması da, bakanın konuyu araştırmadan konuşmasına bağlandı. llgılı çevreler, kaplumbağalann Dalyan'da yaşamadığını, sadece yumurtlamaya geldiğini belirtirken, sözü edilen dinlenme kampırun da kumsalda değil ormanlık yamaçta tahta barakalar şeklinde kurulduğunu ve kıyı ile bir bağlantısı olmadığını söylediler. ülkemizin demokratikleşme süreci açısından çok önemlidir. Ordunun, tarihimiz içinde modernleşme bakımından özellikle bir dönemde oynamış olduğu "iterletici" ve olumlu rolü yadsımak, bize göre, olanaksızdır. Cumhuriyet öncesi tarih için de bir ölçude geçerli olan bu durum, Ulusal Kurtuluş Savaşımızla birlikte gelen Atatürk devrimine bakıldığında daha belirginleşir Batı toplumlarına göre bize çok gecikerek ve de "tepeden" gelen laiklik ve vicdan özgüriüğünün, ülkemizde siyasal modernleşmeyle demokrasinin bir bakıma "altyap/s/"nı kurduğu söytenebilir. Asker kökenli bir büyük deviet adamının, Atatürk'ün, bütün bu atılımları yaparken en büyük dayanağının ordu olduğu, herhalde göz ardı edilemez. Bunun gibi, gerek çok partili sisteme geçişte gerekse demokrasinin surdürülmesinde kilit rolü oynayan bir başka büyük deviet adamının, İsmet Inönü'nün asker kökenli oluşu da herhalde unutulamaz. Bütün bunlar birer tarihsel olgudur. Ancak, tarihin içinden gelen bu özelliklerin tümü, 1950 sonrasının gelişmeleriyle birlikte, Türk ordusunun günümüzde de Türk siyasal yaşamına bakışını etkılemıştir, etkilemektedir. Mehmet Ali Birand'ın "Emret Komutanım': ının önemi işte burada ortaya çıkıyor. Birçok kez olduğu gibi bu defa da bir "i\k"i gerçekleştirmeyi başarıyor Mehmet Ali. Ordumuzu bir "kurum" olarak ilk kez "içinden" sergileme ayrıcalığına bizieri atlatarak sahip olurken, bir gazeteci olarak da görevini yapmış oluyor. Olanı daha çok sergilemekle yetindiği için eleştirilebilir Mehmet Ali; "sivil toplum" kavramını bazen tam yerli yerine oturtamadığı için de... Kimi yerde dilinin ucuna geldiği halde, ateşten kestaneleri çekmeye yanaşmadığı, bunu daha çok satır aralarında yaptığı da söylenebilir. Ancak bir gazeteci olarak başarmış olduğu iş takdir edilmelidir. Kitap okunurken ordumuzun bir kurum olarak Türk toplumu içindeki yeri apaçık ortaya çıkıyor: Dışa sımsıkı kapalılığı... Evren'în ABD gezisi için karar bu hafta ANKARA (Cumburiyet Biirosu) Cumhurbaşkanı Keaan Evren, ABD'ye gidip gjtmeme konusundaki karannı büyük bir olasıhkla bu hafta veriyor. Evren'in ziyareti ve TürkAmenkan ilişkilerinin son durumu hakkında danışmalarda bulunmak üzere merkeze çağrılan Washington Büyükelçisi Şukrü Elekdag dün Ankara'ya geldi. Büyükelçi Elekdağ'la yapılacak danışma toplantıları yarın başlayacak. Elekdağ, Dışişlerı Bakanlığı Müsteşan Büyükelçi Nuzhet Kandemir, Dışişleri Bakan Vekiü Hasan Celal Güzd, Başbakan Turguc Özal ve Cumhurbaşkanı Kenan Evren'le a>n ayrı görüşmelerde bulunacak. Danışma toplantılannın ağırlıklı konusunu, Cumhurbaşkanı Evren'in ABD Kongresi'nde bekleyen "Ermeni soykınm" tasarısı nedeniyle gidip gitmemek konusunda tereddüte düştuğü ABD ziyareti oluşturacak. ABD yönetimi, Evren'in 2629 mayıs tarihleri arasında yapılması kararlaştınlan ziyBretinin bitimine kadar tasarmın Kongre'de ele alınmayacağı yolunda Ankara'ya guvence vermiş bulunuyor. .\ncak, Washington tasarı oylandığmda Kongre'de engelleneceği yolunda kesin bir güvence veremiyor. Diplomatik çevrelere göre, tasannın ziyaretten hemen sonra oylanarak kabul edilmesi ise Cumhurbaşkanı Evren'i güç bir duruma sokacak. Evren'in ABD'ye gidip giunemesi konusunda iki görüş çarpışıyor. Birinci grupta yer alanlar, Türkiye'ye hakaret niteliği taşıyan bir tasan Kongre gundeminde tutulduğu sürece Evren'in ABD'ye gitmemesini ve böylelikle Ankara'run rahatstzlığının Washington'a etkili bir şekilde duyurulmasını savunuyorlar. Ikinci grupta olanlar ise Evren'in ziyaretini ertelemesinin TürkAmerikan ilişkilerinin bozulmasını isteyen Ermeni ve Rum lobisinin işine yarayacağını belirterek, Evren'in Washington'a gitmesi gereğine inanıyorlar. Amerikan yönetimi de Ankara nezdinde yaptığı telkinlerde, bu göruşü işliyor. VVashington Büyükelçisi Şükrü Elekdağ'ın Anka*ra'daki danışma toplantılan sırasında Cumhurbaşkanı Evren'e hangi yönde bir oneride bulunacağı henuz bilinmiyor. Ayrıca, Dışişleri Bakanlığı'nın bu konuda hangi görüşü benimsediği konusunda da bir açıklık yok. Diplomatik kulislere sızan haberler, bakanbk içinde de bu kocuda farklı eğilimlerin bulunduğu yolunda. Başbakan Turgut özal'ın ise Ermeni soykınm tasansırun büyütülmemesinden yana olduğu ve Evren'in Washington'a gitmesini savunduğu behrtiliyor. PROTOKOLE İLİŞKtN SORUNLAR Bu arada ABD yönetiminin Washington'da Evren'e uygulanacak protokolu "alt dnzeyde" tutması da ziyarete ilışkin bir diğer tereddütü oluşturuyor. Washington'dan gelen bilgilere göre, hazırlanan program uyannca, Reagan, Evren için Beyaz Saray'da bir yemek verecek, ancak Evren'in Türk Buyükelçiliği'nde vereceği davete katılmayacak. Buna karşıhk daha once ABD'ye yapılan Cumhurbaşkanı duze>indeki ziyaretlerde ABD başkanlannm Türk Büyükelçiliğı'ne geldikleri biliniyor. Protokole ilişkin bir diğer sorun da Evren'in ABD Kongresi'nde konuşmayacak olması. Yabancı deviet başkanlannın ABD'y'e yaptıklan resmi ziyaretlerde Kongre'de konuşmalan yolunda yerleşmiş bir gelenek yok. Ancak, ABD yönetimi özel önem verdiği, ziyaretlerde konuk Cumburbaşkanı'ran Kongre'ye hitap etmesini sağlıyor. Nitekim, Hindistan Başbakanı Rajiv Gandi ve Filipinler Deviet Başkanı Corazon Aquino geçen yıl Washington'u ziyaretleri sırasında Kongre'de konuşmuşlardı. Sonuçta, Cumhurbaşkanı Evren'in ABD ziyaretine ilişkin siyasi tereddutlere bu kez de protokole ilişkin sorunlar katılmış bulunuyor. Öte yandan, Cumhurbaşkanı Evren'in bu konudaki karannı vermeden önce muhalefet liderlerinin görüslerine de başvuracağı haber veriliyor. Evren'in, bu hafta çarşamba günü SHP, DSP ve DYP Genel Baskanlanyla ayrı ayn yapacağı goruşmelerde konuyu açması bekleniyor. Woshington Büyükelçisi Elekdağ, Ankara'ya geldi (Bastarafı 1. Sayfada) UGUR MÜMCU GOZLEM Kapalı zarf usulü ile ihaleye çıkmış anayasanın bu 175. maddesi ile bugün dilerseniz hiç ilgilenmeyelim.. Yıllar yılı insanların yüreklerine ve beyinlerine takılmış kelepçeleri görmezlikten gelip yalnızca anayasanın "geçici4. maddes/"ne takılı bencil yürekleri ve ipotekli beyinieri de hiç konu etmeyelim. Avni Arbaş'ın fırçasından süzülen ve o renk cümbüşü içinde sanki dörtnala koşan atlara bakalım.. Nazım Hikmet'in deyişi ile "Bu atlar Avninin atları I Kuvvayı Milliye atlan.." Bu atlara bakalım.. Ne 175. madde, ne anayasa kefaleti, ne geçici 4. madde, ne şu, ne bu.. Bu atlar Avninin atian Kuvvayı Milliye atları Kara yamçı altında ak sağn dolgun Tıtrer burun kanatlan Bu atlar Avninin atian.. Abidin Dino gibi, Avni Arbaş gibi sanatçıları çıkaran bu halk, kimi deviet yöneticilerince IMF'ye, OECD'ye milyarlık borç yükleri altına sokulsa da insanlıktan hep alacaklı kalacaktır.. Kuvvayı Milliye gelecek yine Şahin atlar aşarak yeli Çiğneyerek gâvuru da Anzavur'u da Kuvvayı Milliye gelecek yine. Kafalarında seçim sandığı taşıyan siyasetçiler unutulacak; aydınlara, sanatçılara en acımasız cezaları verenler unutulacak; deviet adına yol kesen eşkıya unutulacak, beyinlere dikenli teller dolayanlar unutulacak, deviet başkanları unutulacak, kırmızı plakalı arabalara tırmanmış başbakanlar unutulacak; bakanlar unutulacak.. Resimleri ile Dinolar, Arbaşlar; romanlan, öykü'eri ve yazıları ile Yaşar Kemaller, Aziz Nesinler, Rıfat llgazlar, Sabahattin Aliler; şiirleri ile Nazım Hikmetler, Ceyhun Atuflar, Hasan Hüseyinler, Ahmet Arifler hep yaşayacaklar.. Yasak üstüne yasak konsa da yaşayacaklar; adları okul kitaplarından çıkarılsa da yaşayacaklar, şiirlerinden, yapıtlarından deviet televizyonunda, radyosunda tek sözcük bile olsun söz edilmese bile yaşayacaklar.. "Türküler söylendikçe Türk diliyle/Seni seviyorum, gülüm dendikçe Türk diliyle" bu ressamlar, bu yazarlar, bu şairler hep anılacak.. Yasak olsa da anılacak.. Yasak olmasa da anılacak.. Bugün salonlarda anılacak.. Yann alanlarda anılacak.. "Devtetlüler" unutulacak ve yarınlara, ilkellikleri dışında bir iz bırakmadan unutulup gidecekler bir bir. "Avni'nin atian" kalacak yarınlara.. Gülüm Kuvvayı Milliye atian, Gözüm Kuvvayı Milliye atları.. Bugün ne 175. madde, ne dönen dolaplar, ne arabesk oyunlar, ne geçici 4. madde.. Bu atlar Avninin atları. Kuvvayı Milliye atları Kara yamçı altında ak sağrı dolgun Titrer burun kanatlan Bu atlar A vninin atları.. ÜĞUR MUMCU RABITA UGUR MUMCU • Yurtdışındaki İslamcı örgütler Rabıta • Rabıta olayı ve yansımaları •Özgün belgeleri ile... Tekin YaymeviIslanbul Tel: 5276969 BAŞSAĞUĞI Yönetim Kurulu üyemiz Sayın Osman Benzeş'in değerli babası ŞAKİR BENZEŞ 30.4.1987 günü vefat etmiştir. Merhuma Tanndan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diler, acılannı paylaşmz. Merak ettiğiniz isimler, konular, Tomris Uyar, Selim İleri, Enis Batur. İlhami Soysal, Şıklığa güzelliğe yolculuk... TGSD TÜRKİYE GİYİM SANAYİCİLERİ DERNEĞİ BAŞSAĞUĞI Yönetim Kurulu üyemiz Sayın Osman Benzeş'in değerli babası 30.4.1987 günü vefat etmiştir. Merhuma Tanndan rahmet, kederli ailesine başsağlığı diler, acılarını paylaşırız. ŞAKİR BENZEŞ * KMRİS' aldınız mı? Mayıs ınızı GSD GİYİM SANAYİCİLERİ DIŞ TİCARET A.Ş.