02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/12 19MAYJS 1987 JGrekojÖlecilerÖzardanyakındı Ata sporumuz güreşi hep erktkler ça) ırda veya minderde yapar diye biliriz. Ancak, dün Türkiye'de ilk kez Ikigenç kız, 80 kUojöUnin İçinde birbirlerinin sırttnı jöleyt yapıştırmak için güreştuer. Bir sure önce lnternol Ulusiararası Fuar ve Gösteri Merkezi'nde başlayan SesGörüntu '97 Fuan'nda 7 gün süreyle gösteriur yapacak iki genç kız, mindere çıkmadan önce Başbakan özal'dan yaktndüar. 54 kiloda güreşen 20 yasmdaki Ayşe Günay, bir siirt önce görevinden çıkarUnus. 5 kifiyt bakmakla yukümlü ve sporlafazia ilgilenmemis. Günay, "Bu, Ozal'm suçu. Para için güreşmek zorunda kahyontz. Ifsiz kaldım. Burada 7 gün güreşecegvn, bir müyon tira aiacaftm" der~ ken, rakibi, 50 kilodaki Funda Gbrti (19) nUbine "öyle deme laz, adam bak köprü yapnnyor" diye karşıhk verdi. (Fotoğraf: LEVENT ÇAGLAR) Paris (Cumhuriyet) Türk Kadınını Güçlendirme Vakfı adına Almanya'da temaslarda bulunduktan sonra Paris'e geçen Semra Özal, dün buyükelçilik binasında düzenlenen bir törenle yanında getirdiği geleneksel Türk giysilerinden örnekleri Fransız rnüzesine armağan etti. Bir kadın, bir erkek ve iki çocuk giysisinden ve yirminci yüzyıl başı İstanbul kıyafetİerinden oluşan koleksiyon Museum Nationale d'Histoire Natureüe (Doğa Tarihi Ulusal Müzeieri) Genel Müdürü Prof. Philippe Taquel'e teslim edildi. Teslitn töreni sırasında kısa bir konuşma yapan Semra Özal, bu kıyafetlerin söz konusu müzenin 50. yılının kutlanması nedeniyie Türkiye'den Fransa'ya yapılan jest olduğunu belirtti. Semra ÖzaVın armağanı Cami duvarına oturmak yasak KONYA (a.a.) Konya'da cami kenarlarında oturanlara bdediye tarafından para cezası uygulanacak. Cami kenarianna oturulmasının müftülükçe yasaklanmasına rağmen özeüikle Mevlana Müzesi'nin yanında bulunan tarihi Sultan Selim Camii'nin kenarlan Avusturya Dembyouan'nın 156. kuruhtş yudönümü nedeniyU dö günün her saatinde yasağa tenlenen "Brunel Awards 1987" yanşmasma Haydarpaşa Gan'nın uymayanlarla dolup taşımattataşından yaptian maketi de gönderiliyor. Haydarpaşa Gan yor. nm 1/200 ölçeğinde, kendi taşı olan maltataşından yapüan maketi, Ahnan kararla, Belediye "Ulusiararası Demiryollan" seviyestndeki "Brunel Awards" yansZabıta Işleri Müdürlüğü masmda Türkiye'yi ve TCDD'yi terfısil edecek. Ulusiararası düzjeydeki böyie bir yanşmaya ilk kez göndertten ve TCDD 'yi temsil ede ekiplerince cami kenarlancek Haydarpaşa Garı maketi, mimarlar Salim Ok, Mehmet Aydın, na oturanlara para cezası Nurol Nurhan ile 5 kişinin çalıpnası sonunda 2 ayda hazfrkauh. uygulanacak. THYsınavla pilot alacak tSTANBUL (DİM) Türk Hava Yollan (THY) 2. pilot olarak vetiştirilmek Ozere sınavla eleman alacak. Sınavı kazananlar kurslara ahnarak 2. pilot olarak yetiştirilecek. THY Genel Müdürlügü'nden cdinilen bilgjve göre, sınava katılmak istçyen adaylarda, çolc iyi derecede Ingilizce bilmeleri, üniversitelerin elektrik, elektronik, makine, uçak ve bügisayar mtthcndisligi bölumünden mezup obnak ya da fudk mühendisligi Mlumfi mezumı ohıp, bügisayar kcmusunda masür yapmış olmak şartlan aranacak. Başvuruda bulunacak adaylardan lisans veya masür eğitimini en gcç 30 Haziraa 1987 tarihinde tamamlarruş olanlar sınava aknacak. Adaylann sınava girebilmesi için, l Ifcmmuz 1987 tarihinde 21 yaşını doldurmu; ve 31 yaşından da gün almamış olmalan ve en az 1.70 metre en çok da 1.90 metre boyunda olmalan gerekiyor. Sınava girmek isteyen adaylann, en az 15 yıl süreyie mecburi hizmet yü, kümlülüğünü kabul etmeleri de isteniyor. Haydarpaşa Garı, yarışmada 21 Mayısçılaramevlit tsUnbal HaJber Sente 2021 Mayıs 1963 olaylannın 24. yıldönümü dolayısıyla, ölen 2) Mayısçüar için mevlit olcutulacak. 21 Mayıs Harbiyeüler Demegi'nin açıklamasma göre, 1963 yıbndaki oîaylara kaülan harbiyelilerden 41 kişi yaşamını yitirmij bulunuyor. Yüdönümü dolayısıyla, ölen Harbiyeliler için mevlit, yarm ikiM namazmdan sonra EyOp Camisi'nde okutulacak. HABERLERİN DEVAMI Alan Garcia'yı Dinlericen (Boftanfı 1, Sayfada) kilen acılar eğitici oimuş bir bakıma. 0 kara güntere "Birdahaastel."dönmekistemeyerv ler.yaşayarak bilincirte iyice vardıklan bu kavramlan gerçekjiğe kavuşturmak için totlan stvamış gözuküyortar. Başarılı olabilecekler mi? Sryasal ozgüriüktefin tek beşına yeterii olamayacağını, Arjantin Cumhurbaşkanı Atforv sin'in deyişiyle "sofrada ekmek bulvndurmsTnın da demokrasi konusunda ne kadar önem taşıdığını biliyortar. Enflasyonu ve dtş borç yukunü makul bir düzeye indirmekle defnokrasiyi gerçekleştirmek arasındaki ilintinin kuşkusuz farkındalar. Ama bu soruntann üstesinden gelebilmenin suyiendtği gibi kolay o*madığı da çok açık. Orduyia ilişkiler, onun sivil otoriteye tabi k> lınabilmesi, Latin Amerika'nın bir başka sorunu. Asker, kışlasında nasıl tutulacak? Askeri dikta dönemtennde işlenen dnayetlerin, işkenceterin, insan haktan ihlallerinin hesabı nasıl sorulacak, nasıl verilecek. Latin Amerika'daki demokratikleşme sürecinin yazgısı bir başka açıdan bu sorulann yamtlannda düğürnleniyor. Sivil hükümetle hem ordunun hem de solun değişik kesimteri arasında bu mesete tehlikeCı bir gerilim kaynağKJır. Arjantin'de bu yüzden siyasal tarv siyon yükseliyor; Aironsin iki cami arasında beynamaz durumundadır. Uruguay'da ise Cumhurbaşkanı Sanguinetti'ye karşı sol muhaletetin bir kesimi harekete geçmiştir; 12 yıtlık dikta döneminden hesap soruimasını isteyerek bu sorunu referanduma götürmek istiyodar. Türkçeye de iki kitabı çevrilmiş olan Edouardo Galeano, geçen hafla sonunu referandum için Montevideo çevresinde halktan imza toplamakla geçirdi. Bir zamanların şehir gerillalan Tupamarolar, askeri yonetimden hesap soruimasını, kendilerinin de affedilmiş oimalanna karşın mahkemeye çıkıp hesap vermeye hazır otduklarını söyiüyoıiar. Bu arada Tupamarolar'ın günün birinde venkjen eskisi gibi yer attına inip silaha sarılmayacaklarını hiç kimse kJdia edemiyor. Evet; demokrasi, insan haklan, hukuk devleti... Bir uçta ordudan, öbür uçta soldan basAynı zamanda enflasyon, dış borç... Peru'da bunlara daha şimdiden bir de terorizm ekienmiş. "Aydriık W adlı Maocu gerilla örgütünün terör eylemleri durmak bilmiyor. Peru'da olan bitenleri geçen cuma akşamı Alan Garcia'dan dinledik. IP1 Genel Kurulu'ndaki gazetecilere hitap etmek için aynı gün geliş gkjlş sekiz saatlik uçak yolculuğunu göze almıştı. Havaalanından akşam vakti doğruca toplantıya gelmiş, konuşmasını bitirir bitirmez de ftzel uçağına atlayıp başkerrt üma'ya dönmüştü. Neydi bu acelesi? Montevideo'ya geleceği gün bir general suikast sonucu öldürülmüştü. Bu yüzden Garcia'nın Montevideo'ya gelişi üç dört saat gecikmişti. Polisler daha fazla ücret talebiyle grevdeyditer, askerle arajannda yer yer çatışmalar çıkmıştı. Pazar günü Maocu gerilla örgütünün kuruluş yıldönumüydü; Garcia'yı da öldürmek istediği bilinen bu örgütten yeni terör eylemleri bekleniyor. Pazartesi günü de bütun ülkeyi kapsayan genel grev başlayacak. Yrtmez miydi bütün bunlar? İki saat boyunca konuştu Alan Garcia. Elleriyie, kollarıyia, mimikleriyie, sanki bütün vücuduvta konuşuyordu. Coşkulu, çok iyi bir hatipti. Daha 38 yaşındavdı. Peru Cumhurbaşkanlığı'na yüzde 53 oyla iki yıl önce seçilmişti. Bütün ülkede büyük bir heyecan dalgası yarattığı vurgulanıyordu. Sempatikti. Simsiyah saçları alnına dökülen bu uzun boyiu ve yakışıklı insan, aileden politikacıydı. Oğretmen olan annesi ve muhasebeci olan babası da bugün kendisinin liderliğini yaptığı partinin bir zamanlar önde gelen üyelerindendiler. Aian Garcia daha 6 yaşındayken babası askeri yönetim taratından tutuklanarak haose atılmıştı... Konuşmasının bir bölümünde Alan Garcia'nın attını çizdiği hususlar bana 1978 Türkiyesi'ni anımsattı diyebilirim. Ne diyordu Peru'nun devlet başkanı? Terorizmle mücadele ederken demokrasi ve insan haklanndan asla vazgeçrneyeceklerdi. "Barbaıiığa barbarlıkla karşıhk vorilerrmz. Hiçbir şey iştenceyi mazur gösteremez" diyordu. Aynı zamanda IMF modeliyle ekonomik bunalımdan çıkışın olanaksızlığına bütün içtenliğiyle işaret ediyordu. IMF modelini tersine çevirerek geçen yıl yüzde 8.9'luk büyüme hızını gerçekleştirdiklerini beiirten Garcia, enflasyonu iki yilda yüzde 250'den yüzde 65'e düşürdüklerini, asgari ücreti 2 0 ay içinde yüzde 250 artırdıklarını soyledi. Dış borç ödemelerini yıllık olarak dıssatımlannın yüzde 10'u ile sınırtandırdıklarını da yineledi. "Sovyer tanklarımtz, Fransız Mirage savaş uçaklanmız var. Bunlar kime karşı? Demokratik gösterileri ezmek için mi sadece?" diyen Garcia, Peru'da silahlanma konusunda çok aşın gidildiğini bunun da sınıriandırılacağını soyledi. Demokrasilerde "dwtebn ksndini sınırlaması g&rektjği"n6 dikkati çeken Garcia, "Birçok anayasa, devletin tanımı ile başlar. Oysa Peru Anayasası, birsyin anlatımı ile başlar. Devletin demokratikleştirilmesinin önemi büyüktür. Devlet halkının hizmetinde olmalıdır. Devlet, cam ve masa arkasındaki bürokratiardan oluşan soğuk ve ulaşılrnaz bir varfıfc o/mamalıdır" diyor. Peru'daki terorizm konusunda ise şöyie diyordu Alan Garcia: "HeJka karşı şiddet eyiemidir söz konusu olan. 1960'lann Che Guevara tipi gerillalarta bugünküier arasında bir benzeriik yoktur. Rasyonel değildirier, ütopiktirier, totaliter zihniyenn tutsağıdırtarr Peru'nun başkenti Lima'da bugün 9 TV kanalı, 60 radyo istasyonu, 15 tane günlük gazete olduğunu söyieyen Garcia, demokratik özgüriükieri her şeyin üstünde tuttuklannı belirtti. Konuşmasını zaman zaman stoganlaştıran Alan Garcia, bir ara "Özgüriük olmadan sosyalizm, özgüriük olmadan milliyetç'riik, özgürlük olmadan antiemperyalizm olamaz" dedi. Alan Garcia konuşurken bir husus daha dikkatimizi çekti. O da, gerek Alfonsin, gerek Sanguinetti gibi küttur kalıplanyta konuşmayı seviyordu; somnlan genel olarak tarihsel ve kültürel bir açıya oturtabil'ıyordu. Nereden geiinip nereye gidildiğine dönük bir tarih bilincinin izleri diğerierinde olduğu gibi Garcia'nın konuşmasında da vardı. Peru'nun Cumhurbaşkanı Alan Garcia coşkulu alkışlar arasında konuşmasını noktalarken, "Demokrasiyi de ekonomiyi de inşa etmek büyük sabır istiyor; halkıma güveniyorum" diyordu. İnsanın içinden "M> lun açik oisun" demek geliyordu; çünkü gerçekten çok zor gözüküyordu bu içtenlikli genç adamın işi!.. Latin Amerika Notlan (5) Köyltiye erken seçim desteği ANKARA (Cumburiyet Burosu) Hukomet, yasama yüının sona ermesine a? bir zaman kala TBMM'ye yeni bir vergi paketi sundu. "Mini paketle" tarım kesiminin teşviki ve çiftçinin desteklenmesı amaayla 120 milyar liralık yeni kaynak aynlması öngörüldü. Tasan aynen yasalaştığı lakdirde, tanmsal ürünlerden alınan stopajın yüzde 60'ını aşmamak üzere bütçede yeni bir ödenek oluşturulacak. Aynı karar i!e küçük çiftçinin vergi muafiyet sının 4 katına çıkanlarak 10 milyon liraya yükseltilecek. TBMM tatile girmeden önce yasalaşması beklenen tasarı ile oluşturulacak bu kaynaktan Bakanlar Kurulu'nun belirleyeceği esaslara göre çiftçiye düşuk faizlı kredi verilecek. Kaynak, aynca devletçe yapılan destekleme alımlarında da kullanıbbilecek. 1987 fıyatlarına göre, 90120 milyar lira arasında olması beklenen kaynak, gerektiğinde Ziraat Bankası'nın sermaye arttınmında da kullanılabilecek. Bu konudaki karan da Bakanlar Kurulu verecek. Tasan, aynca küçük çiftçi vergi muaflığını da arttırıyor. Halen 2.5 milyon lira olan küçük çiftçi muaflığı 10 milyon liraya yükseltilecek. Buna göre, bir takvim yılı içinde ürün satışlan tutan 10 milyon İirayı aşmayan çiftçiler vergi ödemeyecekler.TBMM'ye bir paket halinde sunulan tasarı ile Gelir ve Kurumlar Vergisi yasalannın çeşitli maddelerinde de yeni düzenlemdere gidiliyor. Buna göre, yurtdışından getirilen kullanılmış makıne ve tesisler de yaUnm indiriminden yararlandırılabilecek. Ancak bu elanaktan yararlantnak için DPT'nin "uygun görmesi" gerekece'.;. Getirilen bir başka düzenleme ile de, yurtdışmda faaliyet gösteren iîrmalann buralardaki çalışmalanndan doğan zararlanm yurtiçin Küçük çiftçinin vergi muafıyeti 10 milyon limya çıkıyor UĞLBMÜMCU (Baştarafi 1. Sayfada) GOZLEM bulmuştur. Cumhuriyetm ve ctevrirnterin oncüsu bu büyük insan, gencliğin yurtseveriiğine, coşkusuna ve özverisine inanmıştır. Ataturkcülük, Ulusal Kurtuluş Savaşt'run "tam bağnnsabk" ilke ve inancından kaynaklanan ulusçu ve devrimci ıdeolcjisi demektir. Ataturkcülük, emperyalizm ve kapitalizmin boyunduruğundaki bir yoksul islam ülkesinin "çağdaş uygarlık düzeytne" laik bir düzen ile nasıl ulaşacağını gösteren ışıklı bir yoldur. Kıaaca, Ataturkcülük, "akılalık' ve "çağdaşlık" demektir. Bugün Atatürkçüiüğün neresindeyiz? Atatürk'ün gençfiğe kutsal emaneti olan "tam bağımstzUk" IMF'nin, Dünya Bankası'nın, OECD'nin, NATO'nun ve Suudi sermayesinin ağır ipotekleri altındadır. Laiklik ilkesi, "siyasetticaret ve tarikat üçgeni" ile gün gectikçe yok edilmektedir. Halkçılık ilkesi, bu ekonomik siyaset ile yürürtükten kaldırılmıştır... Atatürkçü milliyetçilik anlayışı terk edilmiş; yerine "Arap milliyetçiliği" yeıieştirilmiştir. "DevtetçUik" kınanmakta; "devrimciHk" suçlanmaktadır. Her alanda, tam anlamıyla geriye donüş süreci başlatılmtştır. Toplumun birçok kesiminde "sahte Atatürkçüler" ile "sâhte Müs/üman" işbiriiği yaşanmaktadır. Daha da acısı, bütün bunlann "Ataturkcülük" adı altında yapılmasıdır. Tevfik Fıkret'in, "Kanun diye kanun diye kanun tepelendi" dediği gibi, sabah akşam "AtarunV" diye diye "Ataturkcülük" gozler önünde ve açıkça yok edilmektedir. Nerede o devrim coşkusu? Nerede kıskançça savunulan "tam bağımsızhk Itkesi" ve nerede "çağdaş uygariık" özlemi? Hepsi, evet evet, hepsi, sinsice ve sanki bir uğursuz plan uyannca teker teker yok editdi. Varsa yoksa, köşe dönmecilik... iş bitiricilik... "MIHiyetçilik ve muhafazakâriık kalkanı" ile devlet bankalannı yagmalamak... Biraderler, damatlar ve üçüncü derecede akraba ve hısımla birlikte milyar üzerine milyartar kalmak... Arap sermayesi ile ballı borekli ilişkiler içinde, Boğaziçi'nde ve Ege kıyılannda ucuza arsa kapatmak, hayali ticaret ile pompalanan burjuva lumpenliğinde sarı Mercedes keyfi sürmek... Günümüzün "sosyoekonomik tablosu" da budur. Gençlik mi? Gençlik, kimilerinin kafasında bir "suç unsuru" gibi algılanır. "DevrimciHk" doğrudan doğruya suçtur; devietçilik ayıptır. Halkçılık mı? Komünistliğin taa kendisidir!.. 1933'lerde Atatürk'ün önünden "Çtktık açık alınla, on yrfda her savaştan" marşıyla başları dik geçen ilerici ve Atatürkçü gençlik yerine 1987'lerde, '•Milliyetçiiik ve muhafazakâriık" adı altında "Arap mitlryetçHtği" ile koşullandırılmış, başı türbanlı genç kıziar, eli tespihli ve sakallı genç erkekler yetiştirdik. N e mutlu Türküm diyene!.. de ödeyecekleri vergilerinden düşebilmeleri olanağı tanınıyor. Firmalar bu olanaktan hem Gelir Vergisi açısından hem de Kurumlar Vergisi açısından yacarlanabilecekler. Yatınm yapan KlT'lerin de yatırım indirimi isüsnasından yararlandınlmalan konusunda da yeni düzenlemeler getiriliyor. Aynca menkul kıymetler yatınm ortaklıklan ve fonlanmn vergilerinın sıfıra kadar indirilmesi konusunda Bakanlar Kurulu'na yetki tarunması öngörülüyor. Sermaye piyasasınm canlandınlmasını amaçlayan bu yeni düzenleme uyannca, menkul kıymetler yatınm ortaklıklan ve fonlanmn portföy işletmeciliginden doğan kazançları en çok beş yıl süreyle vergi dışı tutulabilecek. Paket içinde yer alan bir başka yasa değişikliği ile de gazeteciler cemiyetlerinin yayımladığı bayram gazetelen Gelir ve Kurumlar Vergisi'nden istîsna tutuluyor. Esnafa (Baştarafı 1. Sayfada) lundugu dikkat çekti. TBMM Sağlık ve Sosyal Işler Komisyonu, BağKur ve Sosyal Sigorlalar Yaiası'nda değişiklik öngören yasa tasanlannı görüşmek uzere dün toplandı. Komisyona muhalefet parlilerinden SHP'li Vehbi Baluman ve Veysel Varol, tdris Gürpınar. DYPMi Seîçok Akıncı, DSP'lı Muzaffer Yıldınm kanlmadılar. Muhalefetten komisyona yalnızca SHP'li Ffridun Şaklr Öğiınç ile DYP'li Turgut Söwr gudikr. Komisyon toplantısı öncesinde Turgut Sozer söz alarak, tasannın kendilerine iletildikten 48 saat geçmeden görüşülemeyeceğini bildirdi. Ancak bu öneri kabul edümedi ve komisyon BağKut Yasası'nda değişiklik öngören tasanyı ele aldı. Komisyonda kabul edilen tasanya göre, BağKur emeklileri için şu anda uygulanan 12 basamak dışında yerıi basamaklar belirlenerek BağKur'lulara süper emekli olanağı sağlandı. BağKur'da emekli basamakUrı için gerekli göstergelerin belirlenrnesi konusunda Bakanlar Kurulu yetkili olacak. Edinelen bilgiye göre tasan yasalaştığı takdirde BağKur'da 12 basamağın üzerine 12 basamak daha eklenecek ve bu yeni 12 basamaktan BağKur'lular süper emekli olabilecekler. Tasarı uyarınca BağKuı sigortalısının yaşlıhk aylığı talebinde bulunabilmesi için her türlü prim ve borçlarını ödemiş olması koşulu gelîriliyor. Komisyonda tartışmaya yol açan bir madde de primlerin ödenmemesi halinde uygulanacak gecikme zammı hükmü oldu. Tasarıda yer alan ödenmeyen primlere ilk ay için yüzde 10, bundan sonra gelecek her ay için yüzde 6 gecikme zammı uygulanması konusundaki hüküm, ANAPlılann itirazlarına neden "oldu. ANAP'U komisyon üyeleri prim gecikme zamnu faizlerinde amme alacaklanna ilişkin Bakanlar Kurulunun kademeli faiz oranının uygulanmasını istediler. Ancak söz alan Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanlığı yetkilileri Bakanlar Kurutu'nun sâz konusu faiz oranlarına ilişkin kararmın BağKur'un bilgisayannın hafızasını olumsuz etkilediğini ve kanşıklıklara neden olduğunu bildirdiler. Çalışma ve Sosyal Guvenlik Bakanı Vekili Vchbi Dinçvrler, Bakanlar Kurulu faizi oranının uygulanması halinde BağKur'un bilgisayarlarının hafızasının genişleülmesi gerektiğini, bunun da şimdilik olanaksız bulunduğunu bildirdi. Bunun uzerine komisyonda ödenmeyen grimler için ilk ay için yüzde 10, bundan sonra gelecek her ay için yüzde 6 getikme zammı uyguİanması komisyonda kabul edildi. Ta^arı, BağKur sigorıalıların 6'dan 12. basamağa kadar 2 tam yılıııı doldurmadıkça basamak yükselemeyeceklerini ongörüyor. Aynca, halen sieortah olanlar ile vashlık ve malullük aylığı almakta olanlar eslerinden dolayı ölüm aylığı bağlannıası hal'nde, bağlanan ölüm aylığından, sağlık sigortası primi kesilmevecek. Ana ve babanın her ikisinden de ölüm aylığı alan çocuklann ölüm aylıklarında, \.:lnı/ babadan intika) eden ayiıktan sağlık sîgortası primi kesılecek. Komisyonda daha sonra BağKur tasarısı kabul edilirken, Sosyal Sigorlalar Yasası'nda değişiklik yapılarak supcr emeklilik getirilmesi yolundaki yasa lasansının görüşülmesi perşembe günune ertelendi. Üretimin dondurulması istendi Çayda bunalını " A N K A R A (>JI.) Malîye ve" ^nda Çay lşletmelen nin programlaGümrük Bakanlığı, Çay İşletmeleri nanın üzerinde alım yaptığı, radyasGenel Müdürluğü'nun semjayc yeteryon nedeniyie iç satışlann azaldığı, sizliği nedeniyie güç durumda bulunihracatın ise durduğu haurlatüdı. Raduğunu bildiren raporu BasbaVanlıporda, "çay stoklannın beklenmedik ğa sundu. Raporda sermaye arttınbiçimde aniıgı" belirtilerek, Çay lş ' mı yapılmaması durumunda, bu yıl letmeleri'nin nakit sıkımısına düştüalınacak çayın bedelinin en erken kağü kaydedildi sım ayı ortasında ödenmeye başlanaRaporda, nnansman darboğazmın bileceği belirtildi. Bakanlık, çay ekim aşılması amacıyla işletmenin vergi alanlanmn dondurulması önerisinde borcunun ertelendiği, Ziraat Bankade bulundu. sı'ndan 20 milyar lira kredi alındığı Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmel anlanldı ve "bu def a borclann getirKurtcebe Alptemoçin imzasıyla Başdlgi 10 milyar liralık faizio, şartlan bakanlığa sunulan raporda, 1986 yıiyice agırtaslırdıgı" vurgulandı. İşletmenin üreticiye 1986 ynlı ahmlannuan doıayı oorcu oiaugu natırlatılan raporda, "bu dnrnmda 1987 yılı yaş çay yaprağı bedeflerinin öden(Baştarafi 1. Sayfada) mesine de en erken kasım ayı ortaönce Başbakan ÖzaTın makam lannda başlanabilecegi" bildirildi ve odasında kendisiyle İS dakika süreyle "bu durum urtticiyi çok mağdar göruştü. Daha sonra Bakanlar Kuruedecektir" denildi. lu, Cumhurbaşkanı Evren'in başkan1987 yıuna 114 milyar lira değerinlığmda toplandı. Devlet Bakanı Ahde yaklaşık 100 bin ton stok devremel Karaevli, Maliye ve Gumrük Badildiği kaydedilen raporda, kurumun kaıu Kurtcebe Alptemoçin, Sanayi \z sermayesinin 100 milyar liraya çıkaTicaret Bakanı Cahit Aral ve Çalışma ve Sosyal Güvenük Bakanı Mü nlması da istendi. Maliye ve Gümrük Bakanı Ahmet kenrm Taşçıo^u'nun bulunmadıkKurtcebe Alptemoçin imzasıyla Başları loplantıda Cumhurbaşkanı Evbakanlığa sunulan bir başka raporren, sıkıyönetimin 4 ilden de kaldıda da, çay stoklanniH yüda 2530 bin nlarak bu illerde 19 ternmuzdan ititon artuğına işaret edildi ve ekim baren olağanüstü hal uygulamasına alanlanmn dondurulması istendi. geçilmesini MGK'nin olumlu bulduRaporda şöyle denildi: ğunu anımsatarak bu gürüşünü hü"Gereksiz çay sloklanna engel olkümete bildirmeye karar verdiğini bemak, çay tanmı yaprian yörelerde kıl lirtti. ve çok değerli olan tanm arazijerinia Saat U.30'da Bakanlat Kuruluziyan edilmesini önlenıek, Çay İşletndan aynlan Cumhurbaşkam'm kameleri Genel Müdürlüğü ile özel çay pıya kadar geçiren Başbakan Turgut işletmelerini ağır fınansman yükü alözal, sıkıyönetimin kaldırılması için tına sokmamak için, >enj çay tanmı Bakanlar Kurulu'nun Milli Guvenlik alanlanmn teş>iki ile mevcut caylık Kurulu'nun önerisini benimsediğjni, alanlannda oluşturulacak yeni çay 19 temmuzdan itibaren Diyarbakır, bahçelerine ruhsatname verilmesi isSürt, Mardin ve Hakkâri illerinde sıleralerinin 1989 yılı sonuna kad<ır kıyönetimin kaldınlarak olağanüstü durdunılmastnda yanr görülmektehal durumuna gecileceğini bildirdi. dir." ta... | ; Sıkıyönetinı AHKARAIİan YMJCIN DOĞAN (Baştarafi 1. Sayfada) kadar dikkatle okumakta olduğu" bakanların gözünden kaçmıyor. Gerçi, dünkü Bakanlar Kurulu 'nda Cumhurbaşkanı toplantıyı açarken daha çok Doğu ve Güneydoğu olaylan üzerinde duruyor. Bununla birlikte, son birkaç ay içinde yurtdışına çıkan bakanların izlenimierini almayı da ihmal etmiyor. Evren, Sıkıyönetim tüm Türkiye'de kaldınlmasına yönetik kararm Milli Guvenlik Kurulu 'nda akndığım ve bu kararm hükümete tavsiye edüdiğini" belirterek, "Sıkıyönetim Tüm Türkiye'de arttk kaldınlmahdır" görüşiınu savunuyor. Doğu ve Güneydoğu 'daki olaylann genel bir değerlendirmesini yapan Evren üstüne basa basa şunu söylüyor: "SilahU Kuvvetler asli görevi alan memleket savunmastna dönmeli ve sıkıyönetimden bütünüyle çekilmeüdir. Uzun süren sıkıyönetim dönemleri SilahU KuvvetlerSn yıpranmasına sebep olmaktadu. Çünkü ordu asli görevlerinden uzaklaşmaktadır. Oysa, bölgedt asayiş ve güvenliğin sağlartması jandarma teşkUatımız ile Emniyet Genel Müdürlüğümüzün arasındadır. Bu sebeplerle sıkıyönetimin taudmbnası yerinde olacaktır." Dün Bakanlar Kurulu'nda alınan karara göre 19 temmuzdan başlayuıak tüm Türkiye'de sıkıyönetimin kaldmlması öngörülüyor. Sıkıyönetimin halen sürmekte olduğu dört il var. Diyarbakır, Siirt, Mardin, Hakkâsi. Bu dört ilden de 19 temmuzda sıkıyönetimin kaldınlmasıyla birlikte, Turkiye "tam sekizbuçuk yıl sonra ilk kez sıkıyönetimsiz bir döneme" adım atacak. Dıle kolay!.. Alıştık da farkmda değiliz traliba.. Sekizbuçuk yıl sıktyönetiın altında yaşamak!. Sekizbuçuk yıldır kesintisiz süren sıkıyönetim, zaman zuman lüm Türkiye'de, zaman zaman da belirli illerde uygulanıyor. Sekizbuçuk yıldır Türkiye'nin tümünde. şu veya bu bölgelerinde mutlaka sıkıyönetim bulunuyor. 26 Aralık 1978 tarihinde Kahramanmaraş olayları nedeniyie Ecevit hükümeti sıkıyönetime gitmek zorunda kalıyor. Terör yükselirken sıktyönetfm yayılmaya baslıyor ve 12 Eylül askeri müdahalesiyie tüm Türkiye'de sıkıyöntıım ıtan eüıliyor. 1983 seçimlerinden sonra yavaş yavaş kaldtrılıyor. İşte, bunun son halkastnt oluşturan dört ilden de 19 temmuz itibanyla sıkıyönetim kaldmlıyor. Bize göre, çok önemli bir nokta. Sıkıyönetim olmadan yaşamaya alışmak ve sıkıyönetim alışkanlığından kendimiz' kurtarmak!.. Çünku, "hersey" sıkıyönetimin ilanı ile başhyor Türkiye'de... Askeri bir müdahalenin "alarm ıBleri" stkıyönetim ilamyla çalıyor~.. Şu döküm oldukça ilginç. Türkiye'de sıkıyönetim ilk kez 1925 yıhnda ilan edüiyor. 194045 y.llarınu Ikinci Dünya Savaşı yıllannı Türkiye sıkıyönetim altında geçiriyor. 1955 yıhnda 67 eyül olayları nedeniyie sıkıyönetime gidiliyor. 27 Mayıs 1960 ile Türkiye'de yeniden sıkıyönetim görüyoruz. Asıl şu nokta çok çarpıcı. 19601987 arasında, son yirmiyedi yılın "sadece dokuz yıhnda Turkiye sıkıyönetim bilmiyor". Onsekiz yıl sıkıyönetim altında geçiyor. tster Kıbrts Banş Harekâtı nedeniyie, ister tzmit'te işçiyürüytişü nedeniyie olsun, Turkiye yirmiyedi yuın onsekiz yıhm stkıyönetimle birlikte yaşıyor. Sadece dokuz yıla "siviller" egemen olabiliyor. Ve şimdi aralıksız sekizbuçuk yıl süren sıkıyönetimin son bulacağı döneme giriliyor. Yıllar itibanyla dökümün gösterdiği gibi, "sıkıyönetünle yönetilmek kural, sivil yönetim istisna" haline geliyor. tşte, Turkiye şimdi "istisna dönemine" girmekte olduğu için, üzerine bu kadar basa basa vurmak gerekiyor. Bunun anlamını çok iyi kavramak gerekiyor. Yeniden dünkü Bakanlar Kurulu toplanıısına dönersek... Ülkenin iç guvenliği ve sıkıyönetimin kaldınlmasına ilişkin karar bakanlar tarafından imzalanıyor. Cumhurbaşkanı tarafından onaylanıyor ve hemen TBMM'ye gönderiliyor. Ardından, son haftalarda çeşitli nedenlerle yurtdışına gitmiş olan bakanlar "yurtdışındaki gözİemlerini" aktanyor. Söz alan ister Başbakan Yardımcm Kaya Erdem, ister enerji Başkanı Sudi Türel ister Sağlık Bakanı Mustafa KalemÜ olsun, tümü aynı noktada birleşiyor "Türkiye'nin dış itiban yerindedir" "Dış itibann" kanıtı olarak, her bakan kendine göre bir değerlendirmeye giriyor. örneğin. Enerji Bakanı Türel'e göre "yüzde I2'Uk enerji üretimi artısıyla Türkiye'nin diğer Baıılı ülkeler arasında ilk sırayı almış obnası LTuslararası Enerji Ajansı"nda takdirle karşılamyor". Sağlık Bakanı Kaiemli'ye göre, "Türkiye'nin Dünya Sağbk Orgütü'nde yönetimde görrv alması, dıs iübann bir başka göstergesi". Kaya Erdem'e göre de "kolayhkla dış borç buhıyoruz, itibannuz bu nedenleyerindedir". Evren bazı sorular yöneltiyor. Konuyu zaman zaman açıyor. Zaıen toplantı da 45 dakika kadar silrüvor. t (Boştarafi L Sayfadaj ralandı. Soma Izmir seferini yapmakta olan makinist Mehmet Kaya yönetimindeki 1216 sefer sayılı posta ıreni, Akhisar'a üç kilotnetre mesafedeki hemzemin geçilte, dün sabah VeyseJ Yavaş (32) yönetiminaeki 45 FV 710 plakalı kamyoneıe çaıpt\. Trenin 850 metre sürüklediği kamyonette bulunan 14 kişinin tülün işçisi olduğu belirlendi. Kazada 9'u kadın 10 kişi yaşamını yitihrken, üç ağır yarah, Ege Ürüversitesi Hastanesi'ne kaldınldı. Ölenlerden kimliği belirlenen 7 kişinin adları şöyle: Veysel Yavaş, Seval Yavaş, Hatkf Ayhan, Hasibe Uysal, Esma Dal. Fadime Kandemir, Hatice tllah. Sonıa İzmir ıreni, aynı yerde 1972 yıhnda 7 kişinin ölümüyie sonuçlanan, 16 ay önce ise iki kişinin ölümüyie sonuçlanan iki kaza daha yapmıştı. Akhisar Kaymakamı Selahattin Alanya, kaza yerinde yaptığı incelemede, Dağcıoğlu Kiremit Fabrikasrmn hemzemin geçitteki görüş açısım kapattığını belirleyerek, kiremil fabrikasının sahibi Yusuf Ziya Dağcıoğlu ile bir görüşme yaptı. Kaymakam Alanya, daha sonra yaptığı açıklamada, fabrikamn idare binası ile çevre duvarınm yıkılarak içeriye çekilmesi için anlaşmaya vardıklannı ve ha/ırlanacak projenin bir hafla içerisinde fabrika yetk'^isine verile Iren Irak, ABD savaş gemisini (Baştarafı 1. Sayfada) balandı. Bahıeyn'üeki gemicüik kaynakları, Noneç'teki bir sirkete ait 220.000 lonluk "Coler Robtn' tankerinir. Iran bandıra'.ı olduğu sanılan bir hucumbot larafındao suruiduğunu \e ^aldırıdan sonra \anma>;ı ba>ladığım belıruiler. ABD, " S h a ı V lırkate\mne \apılan saldınyı ^CTl bıcımde proiesio ettı. Dışışlerı BaKar.ı George Shullı. "Bu olay tizerinde >on derccr ciddi biçimde dunı\or \e a\rmtılı açıklama bekli>oruf"" ded:. Irak Devlet Başkanı Saddam Huse>in Başkan Reaga.ı'a bir mesaj göndererek Amerikan tirkateyninin yanlışlıkla \urulduğunu, bombalamanın kaçti olmadiğını belirtti, "Bu kasti olmayan kazanın Irak ile ABD arasındaki ilişkileri elkilemeyecegini umuyorum" dedi. Başkan Reagan olay uzerine Basra Körfezi'ndeki Amerikan gemilerinin "ileri derecede alarma geçirilmesini" emretri. Beyaz Saray'dan bu konuda yapılan açıklamada alarmın, "düşmanca niyetleri olduğunu gösteren bir şekilde uçan İran ve Irak uçaklannın niyetlerinin ne olduğunu açıklamadıldan lakdirde vurulacaklan anlamma geldiği" bildirildi. Reagan'ın ulusal guvenlik danışrnanlanyla görüşmesinden sonra yapılan açıklamada, Irak şiddeıle protesto edildi; Bağdaı'm özür dilemesi, aynca ölen 28 Amerikan askeri ile firkateyni için tazminat ödenmesi istendi. AP'nin haberine göre, Washington'da bir yetkili Irak'lı pilotlann Amerikan gemisini yanlışlıkla vurduklanm söyledı. Irak pilotları, vurulmak korkusu ile genellikle hedeflere çok u?ak:an aıeş edıyorlar. Irak jetleri tarafından vurulan Stark firkateyni 3585 ton ağırlığında olup. 200 mureıtebaı laşıyor. a.a.'nın l'ans Kaynaklı haberine göre İran Ba;bakanı Hüseyin Musavi, Körfez'de Amerikan firkateyni "Stark"ın füze saldırısına uğraması ve bir gun önce de mayma çarpan Sovyeı (ankeri '."Mareşal Çuikov"da ağır ha&ar meydana gelmesi ola>ı>la iigılı olarak. "bunlar lannnın. İran'ın haklılıgını kanıllavan birer hikmeli" dedi. Öte yandan Sovyet asmi haber ajansı TASS tarafından "durum gerginleşiyor" başlığı ile bugun yapılan yorumda, Amerikan firkateyninin vurulması ve son gıinlerde tırmanan olaylann, körfe/deki çatışmamn keskinleşmesinin bir işaret) olduğu belirtildi. Japonya'da bulunan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri Perez de Cuellar, Körfez'deki deniz ulaşımı konusunda endişeli olduğunu belirterek, sorunun çözümü için girişimde bulunaca£ını belirtti. Bölücüler oğretmen öldürdü TLNCELİ (a.a.) Tunceli'nin Mazgirt ilçesine bağh Gümüşgun köyü ilkokulu öğretmeni, bölücü çete mensuplan tarafından vurularak öldurüldü. Tunceli Vali Vekili Mesut Derıkol'un yaptığı açıklamaya göre, önceki gece Gumüşgün köyü ilkokulu öğretmeni Isa Karaaslan'ın oturduğu eve baskm düzenleyen bölücü çete mensubu 4 kişi, öğretmeni zorlu evinden alarak götürdüler. Oğretmen lsa Karaa^lan'ı köye 400 metre uzaklıktaki ormanlık bir alanda kurşuna dizerek olduren bölücüler. daha sonra olay yerinden kaçtılar. Bölücülerin yakalanması için yörede geniş guvenlik önlemleri alındığı bildirilivor. ILRÖRİŞ1 SANILA> KOYLl ÖLULRÜLDİ" Öte yandan Siirt muhabirimizin habc inc göre Cruh ilçesinde bir köylu, terörıst saıularak yanlışlıkla öldüruldu. Kaybolaıı hayvanlannı aramak u/ere onceki ^ece saat 01.20 sıralannda guvenlik güclcrinin pıısu kurduju Karadağ mevkünden geçen Senı Sarı, ıcıorist sanıldı ve açılan alc> tjonucvı okiıı. Memur maaşlan bayramdan önce ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Memurlara verilmesi öngörülen bayram avanslanyla ilgili kararda değişiklik yapıldı. Net maaşlarm tümü aybaşından 4 gün önce bayram avansı olarak ödenecek. Maliye ve Gümrük Bakanlığı'na vekalet eden Sanayi ve Ticaret Bakanı Cahit Aral, dün valiliklere birer telgraf göndererek, avans ödemeleriyle ilgili olarak daha önce bakan Kurtcebe Alptemoçinin gönderdiği telgrafın iptal edildiğini bildirdi. Aral'ın imzasıyla gönderilen yeni telgrafta, devlet memurlanna haziran ayı başında yakacak yardımı da dahil almaları gereken tüm hakedişlerinin net tulannın 27 mayıs cuma günü ödeneceği bildirildi. Telgrafta aynca, sözleşmeli personelc maasları banka hesaplarına aktanlan personelin de avanstan net hakedişleri tutarında yararlanacağı belirtildi. Alınan yeni karar, memur ve sözleşmeli personelin net maaşlanrun tümünün 27 mayıs çarşamba günü odenmesini öngörüyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear