Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
18 NtSAN 1987' DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Arjantiırde darbe girişimi BUENOS AtRES (AP) Arjantin'de başkent Buenos Aires'in 700 kilometre kuzeybatısında bulunan Cordoba Garnizonu'nun 14. Piyade Alayı, önceki geceyarısı yönetime karşı ayaklanarak garnizonu ele geçirdiler. Bu olaydan sonra bir albay da başkent yakınındaki piyade okulunu işgal^etti. Olay üzerihe paskalya tatilini yanda keserek başkente dönen Cumhurbaşkanı Raul Alfonsin'in, isyancı subay ve askerlerin bulunduğu garnizonun etrafının sanlması için emir verdiği, ancak güvenlik güçlerinin şimdilik kesinlikle bir silahlı çatışmaya girilmemesi konusunda uyarıldığı bildiriliyor. Alaydaki yiiksek rütbeli subaylar, 19761983 yıllan arasındaki diktatörlük döneminde insan haklannı ihlal ettiği gerekçesiyle suçlanan arkadaşlan Binbaşı Ernesto Barreiro'nun tutuklanmasına izin vermeyeceklerini belirttiler. Hakkında tutuklama emri bulunan Barreiro, mahkemeye çıkmayı reddederek bir süre önce 14. piyade alayının kışlasına sığınmıştı. Olay yerınde bulunan gazeteciler, garnizonun çevresine ve stratejik bölümlerine 81 rnm.'lik havan topları ve otomatik silah RaulAlfonsin taviz vermiyor ALİStRMEN DUNYADA BUGUN AT ve Rönesans • Cordoba Garnizonu ve Buenos Aires piyade okulu darbeciler tarafından ele geçirildi. Alfonsin, kuvvet komutanlan ile toplantı yaptı. Cumhurbaşkanı toplantıdan sonra yaptığı açıklamada, 'Demokrasinin kesintiye uğramasına izin vermeyeceğim' dedi. Arjantin Cumhurbaşkanı Raul Alfonsin, parUunentoda yaptığı konuşmada Cordoba da ayaklanan asi askerlere teslim olmalan için çağnda bulundu ve isyancılarla asla görüşme masasına oturmayacaklannı söyledi. (Fotoğraf: AP) lar yerleştirildiğini ve bölgenin sarıldığını bildiriyorlar» îsyancı askerlerin sözcüleri, arkadaşlannın tutuklanmasına kesinlikle izin vermeyeceklerini söyleyerek, diktatörlük sırasında meydana gelen ayaklanmanın bastırılmasında görev yapan askerlerin affedilmesini ve bu kişileri adalet karşısında korumayan Genelkurmay Başkanı General Heclor Rios Erenu'nun istifasını istiyorlar. Iki gündür devam eden eylemin, 40 aydan bu yana yönetimde bulunan Alfonsin hükümetinin karşı karşıya geldiği en büyük kriz olduğunu bildiriyor. Olayla ilgili olarak önceki akşam Başkanhk Sarayı'ndan halka bir açıklama yapan Alfonsin, isyancı askerlerin güvenlik güçlerine direnmeye devam etmelerinin "büyük bir felaket" ve kesin bir "yenilgi" ile sonuclanacağıru belirtti. 150.000 Arjantinlinin mavibeyaz Arjantin bayraklannı sallayıp Alfonsin lehinde tezahürat yaptıklan 15 dakikalık konuşmasmda Alfonsin, isyancı ordu mensuplarıyla çatışmaya girmek taraftarı olmadıklannı belirtti. "Ancak çağında bulunarak, "iilke diizeasilere laviz verilmeyecek" dedi. nini tehlikeye atan eylemlere Arjantin'de Binbaşı Barreiro'katılmamalannı" istedi. nun ayaklanmasından sonra AlGeneral Erenu, perşembe gübay Aldo Rico komutasındaki bir grup subay da Buenos Aires ' nünden bu yana devam eden isyan hareketlerinin anayasaya ayyakınlarındaki piyade okulunu kırı olduğunu ve ülkeyi tehlikeişgal etti. Subaylar isyancı binye sürüklediğini kaydetti. başı ve taraftarları affedilmedikGözlemciler, ayaklanan askeri çe eylemlerini sürdüreceklerini birliklerin istekleri arasında, ilan ettiler. 18. Piyade Alay Kokendi haklannı korumadığı gemutanı Rico, OİcuI Komutanı rekçesiyle, General Erenu'nun Pedrazzi'nin görevine son vereistifasının da bulunduğunu ifarek yönetimi ele aldığını açıklade ediyorlar. dı. Devlet Başkanı Alfonsin kuvBu arada, ayaklanan 14. Piyavet komutanlannı olağanüstü de Alayı'nın Komutanı Yarbay toplantıya çağırdı, bu toplantıJuan Polo ve 18. Piyade Alayı dan önce bir açıklama yapan AlKomutanı Yarbay Aldo Rico'fonsin ülkede demokrasinin kenun görevlerinden alındıkları sintiye uğratılmasına izin vermebildirildi. yeceklerini söyledi. a.a.'nın haberine göre ArjanSIKIYÖNETİM GELİYOR tin Devlet Başkanı Raul AlfonBu arada, başkent Buenos Aisin'in, ordudaki ayaklanmanın res'teki resmi kaynaklar, hükübastınlması için emir verdiği bilmetin, kongreye sıkıyönetim ilan dirildi. edilmesini öngören bir karar taAlfpnsin'in, isyanın bastınlsarısı göndereceğini belirttiler. ması için ne gjbi önlemler alınmasını istediği konusunda bir Bu arada, Ispanya Başbakanı bilgi verilmezken, Savunma BaFelipe Gonzales, Arjantin Cumkanı Horacio Jaunarena, her hurbaşkanı Alfonsin'e bir mesaj türlü olanağın kullanılacağını yollayarak, dayanışma ve desteifade etti. ğinin sürdüğünü belirtti ve "Demokrasinin Arjantin halkı Arjantin Genelkurmay Başkatarafından korunacağına nı General Aector Rios Erenu'inanıyorum" dedi. nun ise tüm askeri birliklere bir Başhan Reagan iyimser ABD Dışişleri Bakanı Shultz'un Moskova ziyaretini olumlu değerlendîren Başkan Reagan, bu yıl sonuna kadar Gorbaçov'la bir zirve toplantısında bir araya gelmeleri olasılığının bulunduğunu belirtti. Ancak Reagan, zirvenin gerçekleşmesi için önce somut bir anlaşmanın hazırlanması gerektiğini söyledi. Dış Haberter Servist Amerika Birleşik Devletleri Başkanı Ronald Reagan, Sovyetle'r Birliği ile ülkesi arasında bu yıl sonuna kadar silahsızlanma alanında bir anlaşma sağlanması konusunda iyimser ve umutlu olduğunu söyledi. Reagan, Shultz'un Moskova ziyaretinden sonra özellikle orta menzilli nükleer füzeler alanında uzlaşmaya varmaları olasılığının daha da arttığını belirtti. Reagan bu konuşmayı, Moskova'ya üç günlük ziyaretini tamamlayarak önceki gün Brüksel üzerinden Kaliforriiya'ya giden ABD Dışişleri Bakanı George Shultz'la göruşmesinden sonra tatilini geçirdiği Santa Barbara yakınlarındaki çiftliğinde düzenlediği basın toplantısında yaptı. AP Ajansı'nın haberine göre ABD Başkanı Reagan, Sovyet lideri Gorbaçov'la, DoğuBatı ilişkilerinde tarihi bir anlaşma imzalayacaklan bir zirve toplantısı için bu yıl sonuna kadar bir araya gelmeleri konusunda iyimser olduğunu belirtirken, "Ancak böyle bir zirvenin gerçekleşmesi için. imzaya hazır somut bir antaşma\a varılması şart" şeklinde konuştu. Reagan, Shultz'la yaptığı 75 dakikalık görüşmeden sonra basın mensuplannın sorularını yanıtlarken, Batı Avrupalı müttefıklerinin SSCB ile orta menzilli nükleer füzelerin sökülmesi konusunda anlaşma sağlanmasını isteyip istemedikleri şeklindeki bir soruya doğrudan cevap vermemekle beraber, "Yeni Sovyet önerisini, Batılı müttefiklerimizle enine boyuna tartışıp öyle karar vereceğiz" dedi. Shultz ise aynı soruya, "Avrupalı miittefîklerimizin karşı çıkacağını sanmıyonım, şu anda elimizde birçok fırsat var" şeklinde yanıt verdi. ABD Dışişleri Bakanı Shultz, NATO müttefikleriyle yapacaklan danışma görüşmeleri ardından, haziran ayında Venedik'te yapılacak 7 sanayileşmiş ülkenin katılacağı "zenginler zirvcsi"nden önce Sovyetler Birliği'nin yeni önerilerine cevap verebileceklerini sandığını söyledi. Sovyetler Birliği lideri Mihail Gorbaçov, Shultz'un Moskova ziyareti sırasında getirdiği yeni öneride, orta menzilli nükleer füzelere ilişkin anlaşma çevresinde, kısa menzilli nükleer füzelerin sökülmesini de önermiş ve Çekoslovakya ile Doğu Almanya'daki kısa menzilli füzelerini çekebileceğini belirtmişti. Shultz, Moskova ziyaretinden sonra NATO ülkelerinin temsilcilerine önceki gün Brüksel'de Gorbaçov'un yeni önerisi hakkında bilgi vermişti. NATO, Gorbaçov'un yeni önerilerini ihtiyatla karşılamış ve hemen cevap verilmesinin doğru olmayacağı kararına varmıştı. Öte yandan a.a.'nın haberine göre, nükleer silahsızlanma konusunda süper güçler arasında uzlaşmaya varılması için tartışmalar sürerken SSCB, dün Kazakistan'daki Semipalatinsk bölgesinde yeni bir nükleer deneme daha gerçekleştirdi. Shultz, Gorbaçov'un yeni önerisini ABD başkanına iletti Arafat'ın danışmanı Hani El Hasan: Konferans öncesinde kanlı bir mücadeleye hazırlıklı olmalıyız CEZAYİR (AP) FKÖ lideri Yaser Arafat'ın politik danışmanı Hani El Hasan, Filistinlilerin, Ortadoğu'da Arap Israil sorununa çözüm getirecek uluslararası bir barış konferansından önce, "kanlı bir mücadeleye" hazırlıklı olmaları gerektiğini söyledi. 20 nisanda Cezayir'de başlayacak olan Filistin Ulusal Konseyi'ne katılacak muhalif Filistin gruplannın liderleri, George Habbaş, Nayef Havatme, Abu Abbas, Şemir Goşa ve 70 ülkenin polisi tarafından aranan Abu Nidal'ın katıldığı pazartesi gününden bu yana devam eden hazırlık toplantısında konuşan Hani El Hasan, böyle bir konferanstan önce, Israil ve FKÖ'nün, konumlarını kuvvetlendirmek isteyeceklerini ve bölgede kanlı savaşlar olacağını söyledi. Gizli bir oturumda konuşan Hani El Hasan, Filistin gruplannın liderleri arasındaki görüş ayrılıklannın giderilmesinin her açıdan son derece önemli olduğunu belirterek, savaş alanında ve politik platformlarda sürdürülecek mücadelenin ancak Filistin birliğinin sağlanmasıyla kazanılabileceğini kaydetti. Arafat'ın, Cezayir'e gelişinden önce görüşmelere başkanhk etmekte olan FKÖ'nün iki numarası Abu Cihad (Halil Vezir) ise yaptığı açıklamada, hazırlık görüşmelerinin iki gün daha devam edeceğini ve Filistin Ulusal Konseyi'nin, diğer bir deyişle sürgündeki Filistin parlamentosunun planlandığı şekilde pazartesi günü toplanacağını duyurdu. Görüşmelerin "olumlu ve dostça bir ortamda" geçtiğini belirtti. SIMTEL EVINIZDE ROBOTÇAĞINI" BAŞLATTI HANIMLAR.ARTIK YUVANIZIN TEMİZLİĞİNİ ROBOT'UNUZA BIRAKIN. Türkiye'nin en büyük elektrikli süpürge üreticisi SİMTEL,süpürge üretim teknolojisinde bugün dünyada ulaşılan zirvenin ürünü SensorRobot elektrik süpürgesini Türkiye'de üretti Şimdi eyimin neresini hangi güçte temizleyeceğim hangi tuşa basacağım, toz torbası dolmaya başiadı süpürgenin emişi düştü ne yapacağım diye düşünmeyeceksiniz. Çünkü bunlan Siz değil süpürgeniz düşünecek. Simtel SensorRobot elektrik süpürgeniz temizlenecek zemin cinsini (halı, marley, parke, mermer, perde, mobilya) ve toz torbası dolmaya başlayınca azalan emiş gücünü HİSSEDER, gereklı emme gücüne KARAR VERİR, en ekonomik ve en uygun temizliği UYGULAR. Simtel SensorRobot yanında, Simtel Elektronik ve SimtelStandart modern elektrikli süpürgelerin taşıdıkları tüm özellikler. ılOOOV/att'ltk güçlü motor 12000 mm SS max. vakum ı Toz dolum ikaz lambası • Otomatik kablo sarıcı ı Ayarlanabilir halı emici ıÇevre koruyucu bant ı Kağıt toz torbası ıHafif (5kg), kolay taşınma, duvara asılabilme, az yerkapbma ı Yüksek hareket kabiliyeti ı Esnek, sağlam, her yöne hareketÜ hortum ı Sessiz çalışma • Estetik görünüm ve modern tasarım. Metih Cevdet Anday, tadına doyufmaz cuma denemelerinden birinde, "Bizim en büyük sorunumuz Rönesansı yaşamamış oluşumuz" diyordu. Ve sanıyorum ki, yanılıyordu. , Evet biz zamanında Rönesansı yaşamamıstık. Yaşamak ne söz... Evet biz aydınlanma çağtnt da zamanında doğru dürüst kavrayamamıştık. '• Osmanlı aydını geç öğrendiği Rönesans ile ondan daha az gecikerek tanıdığı aydınlanma çağının ürünlerini, sanılanın aksine engin olan yeteneğine karşın, bir türlü sindirip yerli yerine de oturtamıyordu. Çünkü Osmanlı aydını Rönesansı İslam kültürü çerçevesk ne, aydınlanma çağının düşüncelerini ise, çoktan çağını tamam, lamış, yalnız ulusçuluk akımları karşısında değil, öbür kapitalist imparatorluklar karşısında bile çağdışı kalmış, demode olmuş bir Osmanlı çerçevesi içine oturtmaya çalışıyoriardı. Rönesansın İslam kültürü sentezinde, aydınlanma çağının da ulus bilinci ve birimine karşı çıkan, çağdışı bir imparatorluk' çerçevesi içinde yer alamayacağını görüp anlamamız için aradan zaman geçmesi birçok şeyi yaşayıp görmemiz gerekti. ; Bu noktada haklı olarak denebilir ki, öyleyse Sayın Anday hiç de haksız değilmiş. Ben yine de düşüncemde direnirim. Çünkü anlattığımız olay' lar Osmanlı ile ilgilidir. Cumhuriyet hareketi, Atatürk hareketi," Kurtuluş Savaşı ya da Anadoiu devriminin (nasıl isterseniz adlandırın, deyimlerin her biri anlamdaştır) en önemli yönü, "UlusalAnt" toprakları üzerinde bir ulus bilinci ve birimi do~ ğururken, bu birimin insanlarma gecikmiş de olsa, birbiriyle üst üste düşen, çakışan bir Rönesans ile aydınlanma çağını kısa da sürmüş olsa yaşatmıştır. Atatürk hareketinin en büyük başarılarından biri de budur. Dünyaya bilimin gözlüğüyle bakan, her türlü doğmayı yad, sıyan, zengin, "bin Tanrıh" Anadolu'nun tüm kültürünü kucaklamaya çalışan, bireyin önemini kavrayan, insana en yüce değer olarak bakan, geniş bir tarih bilincine sahip bir Türk insanı, işte bu kısa süren iç içe geçmiş Rönesans ve aydınlanma , çağının ürünüdür. Şair, yazar, düşünür ve kişi olarak Sayın Anday'ın kendisi bu görüşün en canlı örneğidir. Cumhuriyet dönemini, tüm Anadolu'nun en verimli, en üretken dönemlerinden biri haline getiren, işte bu gecikmiş Rö, nesans ve aydınlanma çağının hem ürünü hem itici gücü olan bu cumhuriyet insanıdır. İçinde yaşadığımız sürece, onun yüzytlı aşkın bir çabalamanın sonunda vardığı noktadaki uğraşının büyüklüğü belki pekaçık seçik görülmüyor. Ama zaman ya da coğrafya açısından * biraz uzaklaşıp bakıldığında olayın büyüklüğü tüyler ürpertici. dir. Rahmetli Haldun Taner Hoca, Batılı insanın Atatürk Türkiyesi'nin çağdaş insanı karşısında, hiç ummadığı olayla karşılaşan kişinin şaşkınlığına nasıl düştüğünü anlatır ve "Yaşamı< mız boyunca bu olayı birçok kez gözleme olanağı bulacaksınız"' derdi. Gerçekte, bu olanağı sık sık bulan, hiçbir ülkede kolay;; rastlanmayan bir kişi olan kendisiydi, ama bunu dile getirme; ye de alçakgönüllüğü engeldi. Her neyse, konumuzdan uzaklaşmayalım. Diyeceğimiz odur ki, Türkiye, Atatürk ile birlikte, gecikmiş de olsa Rönesans ile aydınlanma çağını birlikte yaşamıştır. Zaten ulus birimi ve bi, linci de başka türlü doğmazdı, doğamazdı. •• Mustafa Kemal'i dünya gözünde, Avrupa gözünde, tarihin seçkin kişilerinden biri haline getiren de Atatürk Devrimi'nin bu yanı idi. Çünkü bugün kapısını çaldığımız Avrupa'nın ortak paydası, ortak mirası, Rönesans ile aydınlanma çağıdır. Kül. türel, sosyal ve siyasal yapı olarak bu kapılardan geçmemişolanlar bu toplulukta yerlerini alamamışlardır. Yunanistan, • . İspanya ve Portekiz'in üyeliklerinin öyküsü de, bu okjunun daha anısı canlı duran kanıtlandır. Olayın buraya kadar dile getirdiğimiz yönünü karartan görüntüler yok değil. Türkiye Cumhuriyeti'ne bugün egemen kı, lınan görüşlere, yaşam ve dünyaya bakış açısına bakınca, kişioğlunun haklı olarak, Allah Allah, nerede bu Rönesans ve aydınlanma çağı yahu diye sorması doğal, hatta kaçınılmazdır. Gerçekten, ülkemizde Atatürk Devrimlerine karşı oluşan, güçlenen ve gittikçe egemenleşen, 12 Eylül darbesinden sonra da gücünün doruğuna eri şen, karşıdevrim hareketi, aydınlanma çağının büyük çabalaria toplumumuza pekiştirilmeye çalışılan kavramlarını, kurumlarını ve kazanımlarını yerle bir etmeye koyulurken, Türk Rönesansı'nın düşüncesinin' ürünlerini ve kendini ortadan kaldırmaya çabalamış ve Türk İslam sentezi denen olanaksız çözümü topluma kabul ettirmeye uğraşmıştır. Bu gerçeği görmezlikten gelemeyiz. Bu durumda, toplumumuza bir bakıp da "Yahu bu toplum ne zaman, nerede Rönesans ve aydınlanma çağını yasamıs?" diye şaşıran bir gözlemcinin şaşkınlığına da şaşırmamamız gerekir. Şu anda, bütün cumhuriyet tarihimiz içinde düşünce ve uy • gulama olarak her türlü çağdaş kurum ve kuruluşa en uzak noktada bulunuyoruz. Bu uygulama artarak sürer, bu düşünce egemenliğini güçlendirirse, Avrupa'ya Osmanlı'nın son zamaniannın bazı dönemlerinden bile daha uzak düşmemiz olasıdır. Ne gariptir ki, Avrupa'ya tam üyelik başvurumuz da tam bu ana rastiamıştır. Başvurunun en büyük sorunu da işte bu olguda yatıyor galiba. İran, LübnanVlaki rehinelerle \ ilgisi olduğunu • reddetti ŞAM (a.a.) Iran'ın Suriy^ Büyükelçisi, Lübnan'da rehin tutulan yabancılar ile Tahran arasında herhangi bir bağlantı bulunmadığını söyledi. Büyukelçi Muhammed Hasan Aktiri, düzenlediği basın toplantısında, İran'ın, rehinelerin tutulduklan yer ve ne zaman serbesfbırakılacakları konusunda bilgisi bulunmadığını belirtti. Büyukelçi Aktiri, basın toplantısında, aynca lrak'ın savaşta kimyasal silah kullanmasını da kınadı. Gözlemciler, büyükelçinin söyledikleri ile İran Meclis Başkanı Haşimi Rafsancani'nin açıklamalan arasında çelişki bulunduğuna dikkat cekiyorlar. Temizlikte Siz ele çağın gerisinde kalmayın,"SİMTEL SENSOR ROBOT"la tanışın.