23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
31 MART 1987 HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/İ3 Tblga: Sorun lıukuki değil, siyasi "Şartlan bilmeden herhangi bir mütalaada bulunmak istemem. Aslmda böyle bir şeye angaje midirler, değil midirler onu da bilmiyorum. Erknten: Bana göre konu Lahey Adalet Divanı'na götürülecek nitelikte değil. thtilafın smırları belirlenmeyince hukuki bakımdan çözüm adalet mekanizmasma düşmez. Yolga: Lahey Adalet Divanı'na gidilmesini doğru bulmam. Ege Denizi yalnız hukuki değil, daha önemlisi siyasi unsurlan olan bir meseledir. ANKARA (Cumhuriyet Büroso) Eski başbakanlardan Siileyman Demirel ve Dışişleri eski bakanlanndan Hayrettin Erkmen ile emekli büyükelçi Namık Kemal Yolga, Başbakan Turgut Özal'ın "Ege sonınunun çözümü için Lahey Adalet Divanı'na gidebiliriz" şeklindeki sözlerini Cumhuriyet'e değerlendirdiler. Siileyman Demirel, koşullan bilmeden herhangi bir yorum yapmak istemediğini belirtirken, Dışişleri eski bakanlanndan Hayrettin Erkmen, sorunun Lahey Adalet Divanı'na götürülecek nitelikte olmadığını söyledi. Emekli Büyükelçi Namık Kemal Yolga ise, "Lahey Adalet Divanı'na gidilmesini doğru bulmam. Ege Denizi yalnız hukuki değil, daha da önemlisi siyasi unsnrian olan bir meseledir" dedi. Eski başbakanlardan Siileyman Demirel, "Bugün Başbakan Özal, Ege sonınunun çözümü için Türkiye'nin Lahey Adalet Divanı'na gidebilecegini soyledi. Sizin bu konudaki göriişiiniiz nedir?" yolundaki sonıyu şöyle yanıtladı: "Kono biraz açıklık ister, şu anda şartlan bUmiyonım. Şartlan bilmeden de herhangi bir mütalaada bulunmak istemem. İki tarafın da şartlannı bilmem gerekir. İşin aslına bakarsan böyle bir şeye angaje midirler, değil midirler onu da bilmiyornm. Yani böyle bir şeyi NATO gibi bir yerlere söz vermiş olabilirler. O nedenle şartlan bilmedigim için şn anda yonım yapamıyorum." Dışişleri eski bakanlanndan Hayrettin Erkmen ise, sorunu Lahey Adalet Divanı'na götürülecek nitelikte bulmadığını söyledi. Erkmen, her şeyden önce iki taraf arasmda ihtilafın sınırlannın bile belirlenmemiş olduğunu bildirerek, şöyle konuştu: "Mnzakereler yapılmamış, yahut başlamış, ancak ilerlememiş. İhtilafın sınırlan belirlenmeyince hukuki bakımdan çözüm adalet mekanizmasma düşmez. Orada da çözümlenmesi mümkün degildir bana göre. Ve böyle bir yola başvurmanın, Ynnanlılara bak vermek, işi muğlakta bırakmak tepkisini doğurmasmdan korkamn." Emekli Büyükelçi Namık Kemal Yolga da, sorunun Lahey Adalet Divanı'na götürülmesini doğru bulmadığını belirterek, şöyle konuştu: "Divan'a sonsuz güvenimiz vardır. ttimalsıziık ya da Divan'dan çekinme diye bir durum söz konusu degildir. Ancak sınıriandırma. anlaşma ve hakkaniyete uygun esaslar ile yapdır. Yani her şeyden önce sınırlandırma anlaşma ile, müzakere ile yapılır. Bu temel kuraldır. Halbuki şimdiye kadar iki taraf arasında yeterli bir müzakere süreci gerçekleştirilemedi. Konunun son derece karmaşık ve çok yönlü olması itibanyla her şeyden önce evvela bu sürecin tamamlanması gerekir kanaatindeyim. Ege Denizi'nde mesele yalnız kıta sahanlığı meselesi degU." ÖzaVın açıklamasını değerlendirdiler ANKARA'dan YALÇIN DOĞAN Ege'ye DikkaC (Baştarafl 1. Sayfada) ta sahanlığı konusunda müzakereye (Baftarafı 1. Sayfada) fından "hemen kabul oturabileceğini, ama bunun da Lahey Adaaralamaya yöneliyor? edileceğini" biliyor. Türkiye'ye let Divanı'na gidilmesi koşuluna bağlı olduSorular çoğaltılabilir. yıllardır dirsek çeviren ve üsteİik ğunu belirtmektedir. Papandreu'nun şimdi Şimdilik kesin olan husus, her iki tarafın daha iki gün önce Ege'de savaş "müzakereler"ö6r\ söz etmesi acaba yine bu rüzgârları estiren Papandreu nun da bugün için Ege'de siyasal gerilimin düşüçerçeve içinde mi yer almaktadır? rülmesinden yana olmalarıdır. Her iki baş"Türkiye'den gelecek görüşme Bilemiyoruz. kentten özellikle dün yapılan açıklamalar, bu isteğini kabul edeceğini" Özal Ancak Başbakan özal'ın dün yaptığı açıkortak niyetin altını çizmektedir. Aynca Yunanereden biliyor?.. lama sırasında Lahey Adalet Divam'nı da bir nistan Başbakanı Papandreu'nun yıllardan Dünyamn gözü öniinde Özal "ihtimal" olarak telaffuz etmesinin altını özelile Papandreu, "dünyanın isteği beri ilk kez büyükelçimizi kabul etmesi, onunlikle çizdik. doğrultusunda" satranç oynula Başbakan Özal'a bir mesaj göndermesi ve İhtimal vermek istemiyoruz. yor. Bir hamle Ankara'dan, ötebu mesajın da Ankara'da ihtiyatlı bir iyimser715 sayılı notamın kaldınlması, NATO'da ki hamle Atina'dan... likle kabul edildiğinin belli edilmesi, ilginç geYunanistan'a karşı veto kullanmaktan vazgeArıkara ve Atina'ya "haydi lişmeler sayılmalıdır. çilmesi... Bunlar aklımıza gelince dikkatli hamle sırası sende" diyenlerin İki ülke arasında yeni bir sürecin başlamak olunması gerektiğini vurguluyoruz. başında Amerika geliyor. Aırteüzere olduğunu öne sürebilmek, bugün için rika'nın baskısı sonucu, AET SBF'nin değerli öğretim üyesi Prof. Hüseaşırı iyimserliktir. Papandreu'nun şimdiye üzerinden örneğin Batı Ahnanyin Pazarcı, Uluslararası Adalet Divanı'na ilişdek Turkiye'ye dönük olarak sergilemiş olduya geliyor. kin olarak dünkü Cumhuriyet'te şu uyarıyı ğu son derece katı tutumunu öyle bugünden Herkesin hâlâ rtıerak ettiği bir yapmıştır: yarına gevşeteceğini sanmak gerçekçi olasoru var: Ege'deki geriliıni son "Yunanistan'ın en büyük çabası, Ege kıta maz. Ancak Atina, son gelişmeler karşısınanda yumuşatan Amerika kime, sahanlığı sorununu uluslararası forumlara da daha esnek bir tavra yonelmekten başka hangi kozları kullanıyor?.. Yuna çare görememiş olabilir. Türkiye'nin kararlıçekme yönünde olacaktır. Bu amaçla, bir yannistan'a ne diyor da Papandreu dan Türkiye'yi uluslararası hukuk kurallanna lığı, müttefiklerden gelen baskılar ve içinde "Bir anda Türkiye'nin Atina Büsaygı göstermez olarak görüntülemek için bulunduğu güç ekonomik koşullar onu çayükelçisi Akıman'ı kabul ediUluslararası Adalet Divanı'na gitme çağrılanresiz bırakmış olabilir. yor?.." nı yinelerken, öte yandan özellikle ABD ve NA özal hükümeti de başlangıçtan beri Ege1 Aınerika'mn iki tarafa da bas70 devietleri nezdinde girişimlerde bulunarak, de yumuşamadan ve Atina ile diyatog kapıkı yaptığınt herkes biliyor. AnYunanistan'ın kendi lehine olarak değerlendircak bugüne dek perde arkasında sının hiç olmazsa bir nebze olsun diği yöntemler için Türkiye'nin ikna edilmesikalan "Almanya'nın girişimini" aralanmasından yana olduğu için, Papandni sağlamaya çalışacaktır. Doğrusunu söylebilen heniiz pek yok. Batı Alreu'nun açılımını olumlu karşılamış olabilir. mek gerekirse, güney kanadı felce uğramış bir manya, Atina'da geçen cuma güAnkara, Papandreu'dan gelen mesajı iki NATO örgütü ile üslerinin variığı tehlikeye duşnü "Washington'dan aldığı ülke arasında müzakere sürecini yeniden müş bir ABD'nin bu yönde bir görev üstlenegüçle" çok dramatik bir girişimaçabilecek bir ilk adım olarak görme eğilirek Türkiye'yi Divan'a g'ıtmek için zorlamalan de bulunuyor. Yunanislan'ın mindedir. Ancak bu konuda son derece ihtiolasılığı giderek artmaktadır. Dolayısıyla, TürkAET'den her yıl aldığı yaklaşık yatlıdır ve daha işin çok başında iye'nin bu açıdan bütün olasılıklan en iyi bi4 milyar dolarlık yardımdan söz bulunulduğunun altını çizmektedir. çimde incelemesi ve değerlendirmesi zoruneden Almanya'nın Atina BiiyüBu gelişmeler genel olarak olumlu değerlu olmaktadır." kelçisi Yunanttlara şurnı söylemelendirilebilir. Yerinde bir uyarıdır bu. ye getiriyor: • "Eğer Türkiye ile savaşa tutuHükümetin, böylesine duyaıiı bir dış poliBu arada bir soru işareti var ki, çengelini şursamz, 4 milyar dolarlık yartika konusunda Meclisi ve muhalefeti devre kimi zihinlere takmıştır. dımla ilgili veto hakkımı kullaiçinde tutmasını dileriz. Yunanistan'a dönük mrım." dış politikanın çok geniş bir konsensüse daŞöyle: Yani, "4 milyar doları yanması gerekir. Yakın geçmişte kapalı kaEge'de kara bulutların dağılmasmı, siyasi alamazsın"diyor Almanya Atipılar arkasında yapılan düzenlemeler Ege'de tansiyonun düşmesini ve diyalog sürecinin na'ya. barış ve dengeyi sağlayamamıstır; ülkemizin açılmasını Özal hükümeti başlangıçtan beri Papandreu politik ömrii bodeğerli kartlarını yitirmesine yol açmıştır. istemektedir. Buna yanaşmayan Papandreyunca, herhalde çok az bu ölçüu'dur. Yunan Başbakanı bir süredir bir tek kıLütfen dikkat! de baskı altında kaldığını anımsıyor olmalı. Ardından da geri adım aimayı kabul etmekten başka çare kalmıyor kendisine... Daha bunun şokıı bitmeden, me, dün öğleden sonra Başbakan jında "Türkiye ile müzakereye gitme Özal'dan "bir haber geleceği" (Baştarafl 1. Sayfada) Turgut özal'a sunuldu. Çankaya'dahavasının" bulunduğuna işaret iletiliyor kendisine. Akıman'ın lamada. "Görüşmderin başlaması ki Başbakanlık Konutu'nda yapılan ediyor. tyimserim, krizin pazar ziyareti işte bu çerçevede efilimi var. ortaya çıkmıştır" böyle ve yaklaşık 1.5 saat süren toplantıÜst düzey Türk yetkililer, dün bir faydaa dedi. da Dışişleri Müstesarı Büyükelçi gerçekleşiyor. "Diyalogan ilk aşantasındarız" diÖzal, dün basın araalığıyla PapandÖzal, Papandreu'ya gerçekıe reu'ya gönderdiği yanıtta, iki ülke yerek, TürkYunan ilişkilerindeki ye Nnzhel Kandemir. Atina Büyukelçisi Akıman, özal'ın Dışişleri'nden Dabilinen önerisini îletiyor: "Ara arasmdaki sorunlann "bar^çı yoflar ni bir durumun varlığını ruşmanı Özdem Sanberk ve Dışişlemızdaki sorunlan ikili görüşme dan çözüme kavoşturulması kabullendiler. Ancak bu yetkililer, lerle çözelim". Akıman'ın Pa geregini" vurgularken, esnek bir bu sürecin, nasıl bir şekil alacağı ve ri'nin kıta sahanlığı işlerinden sorumlu Genel Müdür Vekili Tnrhan pandreu 'ya götürdüğü Türk öne yaklaşım sergiledi ve ilk kez Türki ne şekilde sonuçlanacağı konusunda Fırat hazır bulundular. herhangi bir tahmin yüriitmekten karisinin özu bu. "Genel.bir diya ye'nin ktta sahanlığı uyuşmazlığmın Başbakan Özal, toplantıdan sonlog", yani "geJin, masaya oturup Lahey'deki Uluslararası Adalet Di çındılar. Özal da, "Daha göriişme ra kalabalık bir gazeteci topluluğulerin başlangıcındayız" dedi. vanı'na götürülmesini kabui edebikonuşalım" diyor Özal, Papand leceğinden söz etti. Özal, bununla na yaptığı açıklamanın girişinde TürkYunan Uişkılen dün Ankareu 'ya. "Ege ile ilgili olarak meydana gelen birlikte Yunanistan'ın eskiden beri bu bnhran, meselelere görüşmeler Papandreu ise, Ankara'ya ilet savunduğu bu seçenek konusunda ra'da gün boyunca süren bir dizi toplantıda ele alındı ve Papandreu'nun yoluyla çözüm aranraası geregim bir tiği "yumuşak hava" içinde, baş kendisini bağlamaktan kaçındı ve mesajı karşısında izlenecek strateji kez daba açık bir şekilde ortaya tanberi Türkiye'nin karşı çıktığı "olabilir" dernekle yetindi. Özal'ın bütün yönleriyle değerlendirildi. Ön"Lahey Uluslararası Adalet Di bu sözleriyle son on yılda ilk kez bir ceki akşam Papandreu'yla göruştük koymuştur" dedi. vanı'na gidilmesini" öneriyor. Türk hükümet yetkilisi, kıta sahan ten sonra aniden Ankara'ya gelen Görüşmelerin Ege'de başgösteren "Madem ki görüşelim diyorsu lığı uyüşmazlığının Lahey'e götürü Akıman, dün sabah ilk olarak Dışiş buhranın yatıstınlmasında önemli bir leri Bakam Vahil Halefoglu ile görol oynadığını belirten Başbakan nuz", diyerek hamle yapan Pa lebileceğinden söz etmiş oluyor. rüşerek Atina'nın mesajını iletti. özal, Ege'de her iki ülkenin hak ve Papandreu'nun önceki gün görüşpandreu, "O halde, gelin Lahey menfaatleri bulunduğunu kaydettikAdalet Divanı'na götürülecek or tüğü Atina Büyukelçisi Akıman'a Halefoglu, yaklaşık bir saat süren bu tak dilekçeyi hazırlamak üıere Başbakan özal'a iletilrnek üzere ver ilk değerlendirme toplantısından ten sonra, "Karşılıklı çıkar dengesisonra doğruca havaalanına gitti ve nin konınması için taraflann önce diği mesajın içeriği açıklık kazanmamasaya oturalım" tezini saFas'a giden Cumhurbaşkanı Evren'Bern Anlaşmaa'na riayet etmeJerindı. Türk yetkililer, bu konuda vunuyor. in beraberindeki heyete katılmak konuşmazken, Başbakan özal, de yarar görüyoruz. Yani karasulaYani, Papandreu bir yandan "Mesajın içeriginden memnun mu üzere lstanbul'a uçtu. Halefoglu, Dı nnın dışına çıkmayalım. Öbür sözde esneklik göstermiş oluyor, sunuz?" şeklindeki bir soruya, "ber şişleri'nden aynlırken, Papandreu' meseleyi de muzakereler yoluyla halnun mesajının değerlendirildiğini ama öte yandan da "Turkiye'ye halde..." karşıhğını verdi. Bununla ledelim. Bunun bir faydası. gerginkendi tezini kabul ettirmeye" ça birlikte diplomatik çevrelerden sağ belirtmekle yetindi. liğin azallılmasına imkân lanan bügiler, Papandreu'nun mesavermesidir" şeklinde konuştu. lışıyor. Dışişleri'nde yapılan değerlendirLahey'e gitmek ne anlama geliyor?.. Türkiye neden baştan beri Lahey'e giımeye karşı?.. Karşı, çünkü ortada 1976 yılında imzu (Baştarafl 1. Sayfada) • Başbakan Özal'ın ortaya çıkan zümü 1958 Cenevre sözleşmesi ve diplomatik hareketlilikten yararlanalanmış Bern Anlaşması var. Yu mesajın içeriği henüz açıklık kazan 1982 Uluslararası Deniz Hukuku rak girişeceği bir manevrayla Pananistan bu anlaşmayı görmez mış değil. Ancak, alınan izlenimler, Sözleşmesi'ne dayandırması koşulupandreu'yu genel bir diyalog sürecilikten gelerek, kendine yeni bir mesajın "Papandreu'nun genel bir na bağlamaktaydı. Papandreu'nun ne çekmek isteyeceği tahmin edilebiuluslararası mekanizma arıyor. müzakereye gitme havssnı yausıtügı'' Özal'a gönderdiği mesajda bu koşullir. Nitekim, dün "önce oturup bir yolunda. Hatırlanacagı gibi, Yuna larda bir değişiklik getirip getirmeBu mekanizma ise, Ankara'nın konuşalım" demesi, bu manevramn yıllardır savunduğu "Meseleler nistan yakın bir tarihe kadar "Türk diği henüz açıklık kazanmadı. Pa bir işareti olarak alınabilir. Bu diyapandreu, bu koşulu kaldırarak, "Diiki ülke arasmda çözülür" ilkesi iye Kıbns'taki askerierini çekmedcn vana koşulsuz olarak gideUm" şekloğun yöntemi ne olacak? Eskisi giile taban tabana zıt. Lahey'e git ve Egede'deki statukoyu kabul etme linde bir öneri getirebilir. Bu koşubi müsteşarlar düzeyindeki toplantıden diyaloğa oturmam" demekteydi. ' mek, iki ülkenin "Biz Ege'de şu Oysa, kriz sonrasında başlayan dip lun kaldınlması halinde Ankara'nın lar mı ihya edüecek, yoksa doğrudan iki başkentteki büyukelçilerin devrekonulardc anlaşmaya varamıyo lomatik hareketlilikle birlikte, Pa buna nasıl bir yanıt vereceği bide olacağı yeni bir yöntem mi ortaruz, sen bize hakem o/" demesi pandreu bu koşullan bir tarafa bırak linmiyor. ya çıkacak? Bu bilinmiyor. anlamına geliyor. Yani iş Türki mış gözüküyor. Ankara'da dün yapı4 Başbakan Özal, Papandreu'ye'nin iradesi dışına taşıyor. 7 Özal bu manevraya girişirken, lan Uk değerlendirmelerde, Papand nun yeni yönelişini oldukça esnek bir Papandre'nun da, diyaloğu, kıta saDün Atina'da erken saatlerde reu'nun geçmişe kıyasla esnek ve uz şekilde karşıladı. Özal'ın dün yaptıhanlığı için Uluslararası Adalet Di"Türkiye Lahey'e gitmeyi kabul laşıcı bir siyasete yöneldiği görüşü ğı açıklamalardan bu aşamada tanvanı'na gidilmesi halinde hazırlansiyonun düşürülmesine öncelik veretti" haberi yayılıyor. Biz, buna ağırlık kazandı. ması gereken "tahkimnameye" ilişdiği ve yeni yaklaşımuıda PapandreAnkara'da inanamıyoruz. Çünkin görüşmelerle sınırlamak istemeu'yu cesaretlendirmek istediği görüKonuyla ilgili gelişmeleri yakından kü, Ankara'nın böyle bir tutum si olasılığı da gözardı edilmemeli. Dalüyor. Aeıklamaları arasında, yer yer izleyen bir yabancı diplomat, "Patakınması, Türkiye'nin yıllardır pandreu'nun mesajı, eski çizgisini Ankara'nın, bilinen çizgisinden aynha önce de değindiğimiz gibi Paizlediği "Yunanistan poUtikasma yanatsaydı. berhalde Büyükelçi Akı lan esneklikler getirmesinden ortaya pandreu, Turkiye'ye sonuçta tam anlamıyla ters". Ancak, öğ man apar topar Ankara'ya gelmez çıkan, diyalog sürecini canlı tutmak Uluslararası Adalet Divaruna varacak leden sonra bizzat Başbakan di. Demek ki Akıman'ın Ankara'ya istediği anlaşıhyor. Özal, takındığı tu bir diyaloğa çekmek isteyebilir. Özal'ın ağzından "Lahey'e gelmesini gerektiren yeni unsuriar söz tumla Papandreu'yu karşılıksız bı ÖZAL KARAR VERMEDL.. rakmamak, Yunan muhatabını diyagidebiliriz" sözterini duyunca, konusu" dedi. Başbakan Özal, henüz nasıl bir yol log sürecinin içine iyice çekmek izleyeceği konusunda, karara varmış şaşkınlıktan kendimizi alaistiyor. 2 Papandreu'nun Türıdye ile dideğil. Atina Büyukelçisi Akıman'ın mıyoruz. yaloğa girme arzusunu belirtmesi ne Atina'ya götüreceği "sorunlar banşçı 5 Başbakan Turgut Özal'ın ilk Lahey'e gitmek, Yunanistan ölçüde özlü bir tutum değişikliğini yollardan çözülmeli. Ama önce otukez sorunun Uluslararası Adalet Diın görüşmeleri çekmek istedığı yansıtıyor? Yoksa, Papandreu Batırup konuşalım" şeklindeki mesaj, yörüngeye Türkiye yi sokabilir. dan gelen baskıları bertaraf etmek vanı'na götürülebileceğinden söz et Özal'ın genel çerçevedeki ön yanıtı mesi bu esnekliğin en çarpıcı örneOn yıldır bir Türk Başbakanı için taktik bir manevraya mı girişi ği. Böylelikle yaklaşık on yıllık bir olacak. özal, asıl yanıtuu daha son"ilk kez Lahey Adalet Divanı' yor? Ankara, iyimserliğini korumak aradan sonra ilk kez bir Türk başbara konuyla ilgili değerlendirmelerini la birlikte bu olasılık karşısında son tamamladıktan sonra Uetecek. llginçna gitmekten" söz ediyor. Yokkanı bu öneriyi yöntem olarak dıştir ki, Başbakan Özal ilk kez çetrefıl sa, Türkiye'nin Ege politikası mı derece ihtiyatlı gözüküyor. ÇünkU, lamıyor. Açıklamaları sırasında önTürkYunan sorunlan dosyasına el değişiyor, yeni bir süreç mi baş Papandreu'nun bilinen görüşlerini, celigı ikili görüşmelere verdiyse de, "yaldızlayıp" bunu yeni bir tutum atıyor. özal'ın, Divan konusunda da kapılıyor? olarak Ankara'ya sunmaya çalışma9Özetlemek gerekirse, son üç Ege'de satranç tarafları çok sı mümkün. Bu durumda, bir yetki yı aralamış olması Türkiye'nin Ege zorluyor. Her ne kadur gerek linin deyişiyle "Ankara'nın dikkatli politikasım yeni bir yörüngeye otur gün içindeki gelişmeler sonunda Türkiye ile Yunanisıan arasında bir Ankara, gerekse Atina "Biz po davntnarak bu oyuna gelmemesi ge tabilir. Hatırlanacagı gibi, Divana gitme düşUncesi, Ankara'da yakın bir diyalog sürecinin ilk adımlan atümış zisyonumuzu değiştirmiyoruz, rekiyor." tarihe kadar Ege'ye ilişkin Türk tezbulunuyor. Bu sürecin kalıcı olması ancak bir esneklik getiriyoruz" leri bakımından "sakmcalı" görulhalinde nasıl şekılleneceği bu aşama3 Yunanisıan eskiden beri kıta yolunda açıklamalar yapsa da, sahanlığı uvuşmazlığını Lahey'deki mekteydi. Özal: Bu olasılıklan söz da bilinmiyor. Ortaya çıkan sürecin tanfların politikalarında belli Uluslararası Adalet Divanı'na götür ederek çeşitli çevrelerden bu yönde Türkiye'nin Ege politikasında bir dedeğişiklikler sanıyoruz yavaş va mek istemekteydi. Papandreu, bu gelebilecek telkinlere de kapıyı açmış ğişikliğe yol acması olasıhğının da vaş uç vermeye başlıyor. oluyor. mevcut olduğunu soyleyebiliriz. nunla birlikte Divan'm bulacagı cö ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Türkiye ve Yunanistan arasmda Ege'yie ilgili olarak patlak veren son bunalım üzerine SHP, AnkaraAtina ilişküeri için TBMNTde genel görüşme açılmasını isterken, DYP de, dünya başkentlerinde derhal bir diplomatik seferberlik başlatılması çağnsında bulundu. SHP Genel Başkanı Erdal lnönii, dün düzenlediği basın toplantısında, Türkiye ve Yunanistan'ı savaşın eşiğine getiren bir bunalım yaşandığım, ancak iki tarafın daha Ueri gitmemeyi kabul etmesi üzerine "zaten gereksiz olan savaş ortamının dağıldığım" anlattı. Inönü, Özal hükümetinin Yunanistan karşısında propaganda savaşında sürekli puan kaybettiğini bildirdi. tnönü, Türkiye'nin Ege'deki haklanmn zamanla kaybolması yerine zamanla kesinleşmesi ve adil bir çözümün gerçekleşmesi doğrultusunda bir gelişmeyi başlatacak politikanın Meclis görüşmeleriyle ortaya çıkabileceğini belirtti. DYP Meclis Grup Yönetim Kurulu da bir bildiri yayımlayarak, şu görilşlere yer verdi: "Diinya kamuoyu, son Ege krizinde Türkiye'nin geri adım attığı şeklinde bir kanaate varmıştır. Dünyanın büyük gazeteleri ve ajanslannın haberieri bu şekilde yorumlanmıştır. Buna sebep hükümetin iki yıldan beri Ege'de kendi karasulan dışında petrol araştırmalan yapan Yunanistan'a karşı gerekli tepkiyi gösterip kamuoyu oluşturmamasıdır." InöniL, Ege için genel örü görüşme istedi Papandreu: Banşçı özellikle ana muhalefet partisi Yenı Demokrasi lideri Konstantin Mitsolakis, taarruza geçerek Papandreu'nun 6 millik karasulan dışına çıkmama taahhüdüne girerek, Türkiye karşısında Yunan egemenlik haklarından taviz verdiğini öne sürüyor. İktidar yanlıları ise Turgut Özal'ın aynı taahhüdü, Atina Büyukelçisi Nazmi Akıman aracılığı ile Yunanistan Başbakam'na ileterek, Türkiye'nin geri adım attığı kanısını beliniyorlar. Öyle görünüyor ki, Papandreu Akıman görüşmesinden ve Akıman'ın apar topar Türkiye'ye gilmesinden sonra Türk Yunan ilişküeri yepyem bir evreye giriyor. Papandreu, "Yılın En İyi thracalçıları Biriiği" ödül töreninde yaptığı konuşmadan sonra bir soru üzerine, "Kriz yoktur" dedi ve "Bundan sonra ya da bundan böyle barışçı yöndeki çabalarımızı sürdüreceğiz" dedi. Yunanistan'da iç kriz ortamı önceki geceyarısı ana muhalefet lideri Mitsotakis'in, Papadreu'yu suçlayan açıklaması ve buna karşı hükümet sözcüsü Yannis Rubatlis'in cevabı üzerine ortaya çıktı. Mitsotakis, iç politikada dalgalanmalar yaratan açıklamasında şöyle konuştu: "Başbakan Papandreu'dan Yunanislan'ın. Türkiye karşısında 6 millik karasulan dışında araştırma yapmamak konusunda laahhul altına girip girmediğini açıklamasını beklerdik. Çünkü Ankara böyle iddia ediyor. Kapsis'in, Akıman'a bu güvenceyi verdiği söyleniyor. Taşoz Adası'nın 10 mil acığında sondajdan vazgeçilmesi Türk yayılmacı siyasetini cesaretlendirnıiş olduğu gibi, Türk tahriklerini arttırmış ve Yunanistan'ın lum askeri hazırlıklanna ve bu konuda sarfedilen büyük laflara rağmen Yunanislan'ın geriiemesine yol açmıştır. Bu gerileme Türk iddialannı dogrulamakladır. Yunanistan bu gerileme ile Ege'nin uluslararası sularındaki bütün haklanndan feragal elliğini aostermistir. Bu çerçevede, bugüne dek üzerinde hiçbir kuşku duyulmayan yerlerdeki haklanndan da vazgeçmiş olduğu izlenimini bırakmaktadır. Bu da ileride kıta sahanlığı sınırlandınlsa dahi bundan Yunanistan'ın zararlı çıkacagını belli etmekledir. Çünkü şu anda Yunan kıta sahanlığının üzerinde kuşku bulunmayan bölümünün altında büyük değerde petrol yataklan bulunduğu kesindir. Öte yandan, Türkiye'ye sadece hiçbir şey kaybetmemesi bir yana, bize karşı baskı için eline koz vermiş olduk. Türk basınında zafer naralan alılması bu durumda garip karşılanmamalıdır. Papandreu ile dün (önceki gün), yaptığım görüşmede şu aşamada kendimizi taahhüt altına sokmamamızı sağlamasını istemiştim. Ancak Bem Protokolü'nu iyi bilmediğini ve bu protokolün böyle bir taahhüdün verildiğini öngördüğünü sandığını anladım. Kendisine Bem Protokolü'nün hiçbir yerinde karasulanndan söz edilmediğini ve Türkiye'nin de bu konuda hiçbir zaman itiraz elmediğini hatıriattım. Bu görüşlerimi daha sonra kendisine yazılı olarak da ilettim. Şu kritik dönemde Yunan h:ılkına açıklıkla bilgi verilmelidir." Yunan iç politikasındaki söz konusu düello dün de yinelendi. Yeni Demokrasi Lideri Mitsotakis, dün de bir basın toplantısı düzenleyerek önceki günkü ithamlannı yineledi. Buna karşılık hükümet sözcüsü Rubattis de dün akşam bir basın toplantısı düzenleyerek, Miksotakis'i suçladı. Rubattis, "Mitsotakis Bern Anlaşması'mn ne olduğunu bilmiyor mu? Bern Anlaşması her iki ülkenin de ihtilaftı sularda araşorma yapmasını yasaklamaktadır" diyerek, hem Bern Anlaşması'nı savundu, hem de Papandreu'yu Taşoz'un 10 mil doğusunda derhal petrol sondajına davet eden sözlerine bir karşılık verdi. Ancak, bu karşılıgı verirken, bu tür bir açıklama tarzı tutturması, Papandreu hükümetinin bir yetkilisinin ilk kez çok üstü kapalı dahi olsa Bern Anlaşmasf na sahıpliğini ortaya kovuyor. Mitsotakis'in Yunanistan'ı, Türkiye karşısında gerilemek ve egemenlik haklanndan feragat etmekle suçlayan bu açıklamasının hemen ardından Yunan Hükümet Sözcüsü Yannis Rubattis bir cevap verdi. Rubattis'in cevabı, Türk Yunan ilişkilerinde ortaya çıkan durumun perde arkasında neler döndüğü konusunda soru işaretleri taşıyor. Rubattis, Mitsotakis'e cevabında şöyle konuştu: "Yunan hükümetinin izlediği kararlı siyaseti tüm siyasi parti liderleri kabul elmiştir. Bu siyasetin izlenmesi doğrultusunda hükümet, gerektiğinde bir çatışmayı bile göze almıştı ve bundan geri donmemeye de kararlıydı. Açıklamasıyla sorumsuz bir başka n görünümü çizen ana muhalefel lideri Mitsotakis, hukümetten bu konularda bilgi istemeden önce dahi yabana merkezlerin menfaatlerine sa (Baştarafl 1. Sayfada) Hasan Esat lsık Ege sorunu Meclîse gelsin Haber Merkezi Eski Dışişleri ve Milli Savunma Bakanı Hasan Esal Işık, Yunanistan Başbakanı Andreas Papandreu'nun kıta sahanlığı sorununun Lahey Adalet Divanı'nda görüşülmesi yolundaki önerisini eleştirerek, Yunanistan'ın, önce Türkiye ile arasındaki diğer sorunlan da görüşmeye hazır olduğunu açıklamasi gerektiğini söyledi. Hasan Esat Işık' ın bu konudaki açıklaması şöyle: "Papandreu kıta sahaulığım Adalel Divanı'na göturmek için gerekli başvunı belgesi üzerinde görüşebiliriz demiş. 'Ege'de Turklerle konuşacak bir sorunum yok' diyen bir hükümetle tek başına böyle bir konu üzerinde görüşülemez. Zalen kıta sahanlığı hukuki değil, her şeyden önce siyasi bir konudur. Yunan hükümeti iyi niyelli ise önce TürkYunan anlaşmazlıklannın lumünün ikili olarak göriişülmesini kabul eder, ancak bu görüşmelerden sonra hangi sorunlann nasıl Adalet Divanı'na götüriilebileceği gündeme gelebilir. Sağdu>ıı Türk ve Yunan hükümetlerinin Adalet I)i\anı'nı düşünmeden önce bir araya gelip. aralanndaki sorunlan adil çözümlere bağlarabilmek üzere görüşmelerini gerekliri\or. Türk hükumelinin bu boyulla geniş ikili görüşmeler yapıimadan Adalet Divanı'na başvuru belgesi üzerinde Yunan hükümeti ie görüşmeyi kabul edeceğini sanmıyonım. Hatta bundan evvef alınmış karaıiar karşısında buna bakkı bile yoktur. Böyle bir yola gitmeden önce konunun TBMM'de hatt» daha geniş olarak kamuoyu önünde dtkkalle degeriendirilmesi gerekir." hip çıkarcasına hükümeti geri adım atmakla suçlamıştır. Mitsotakis, bu tutumuyla siyasi, maceracı kişiligini ortaya koymuştur. Mitsotakis, Papandreu ile yaplığı görüşmede karasulannın tO mil dışında derhal sondaja başlanması gerektiğini söyleyecek kadar ileri gitmiştir. Geçirdiğimiz bu kritik aşamada, eğer böyle yapılsaydı, ülkemizin sonu belli olmayan maceralara süriiklenecegini bile bile bunu söylemiştir. Mitsotakis, kıta sahanlığı sorununun çözümü için Lahey Uluslararası Adalet Divanı'na gidilmesi amacıyla bu konuda karşılıklı nza gösterilmesini, Türk hükümetine önerdiğimizi iyi bilmektedir. Türkiye'ye önerdiğimiz muzakereler Lahey'e gidilmesi için kapı açacaklır. Dolayısıyla bu işlemlerden sonra uluslararası hukuk hükümleri uyannca, Ege'nin kıta sahanlığını sınırlandırma ve kıta sahanlığının tayini söz konusu olacaktır. Önerimiz bunu öngöriiyor. Mitsotakis. eğer bu önerimiz Türkiye tarafmdan kabul edilirse Türkiye ile Yunanisıan arasmdaki sorunlann banşçı yollardan çözüm bulacağım çok iyi bilmektedir. Mitsolakis. Yunanislan'ın Lahey'e gitmek üzere müzakerdere olurabfleceğine ilişkin lutumuna baglı kaldıgını ve bunun Türkiye'ye bildirildtğini çok iyi bilmektedir." , Yunan basırundaki dünkü mansetler de krizin ilk günlerindeki ulusal birlik görüntüsünden sıyrılarak, gelişmekte olan iç krize uygun bir görüntüde çıktı. lktidar yanhsı yüksek trajlı "Etnos". "İkinci yumruk 1. Hora'nın cıkması, 2. Akıman'ın, Papandreu'ya Özal'ın taahhüdünü iletmesi" başlığını kullanırken, iktidar yanlısı ve nispeten ciddi sayılan "Ta Nea", "Yüzde yüz başan" biçiminde şimşir başlık kullandı. Yine iktidar yanlısı "Eleftherotipia", "Özal kendisini bağtadı" başlığı ve "Türk Büyükelçisi'nin Papandreu'ya verdiği TUrk karasulan dışına çıkmamaya ilişkin belgeyle, Özal kendisini bagladı" alt başlığı ile yayımlandı. Yunanistan'da ortaya çıkan çalkantı bir yana Rubattis'in, Mitsotakis'e verdiği cevapta Türkiye'ye ilişkin sözlerinde kullandığı üstup ve Akıman'ın üç yıllık bir aradan sonra Papandreu ile görüşüp, acele Ankara'ya gitmesi Türkiye ile Yunanistan arasında Lahey'e gitme konusunda bir pazarlığın cereyan etmekte olduğuna ilişkin spekülasyonlara yol açıyor. Böyle bir durum gerçekleşirse o zaman Türkiye, Ege sorununun çözümü için "pakel anlaşma" tutumundan bir ölçüde sıyrılmış ve kıta sahanlığı sorununu paketin dışına çıkarmış sayılacak. Yunanistan Başbakanı Papandreu, Lahey önerisini Uluslararası Adalet Divanı'na karşılıklı nza (compromis) önerisi ile birlikte ortaya attı. Ve bu karşılıklı rızaya ulaşmak için muzakereler yapılabileceğini söyledi. Ne var ki Papandreu, söz konusu "compromis""ye ulaşmak için yerleşik pozitif hukuk hükümlerine uyulmasını önşart olarak koştu. Buradan kasdettiği 1958 Cenevre Konvansiyonu ve 1982 3. Deniz Hukuku Sözleşmesi. İlki kıta sahanlığının saptanmasında ortak hat (medium line) hükmünü. ikincisi ise adaların da kıta sahanhğı olduğu hükmünü getiriyor. Türkiye, Ege Denizi'nin kendisine özgü jeolojik yapısı nedeniyle her ikisini de imzalamamıştı. Türk diplomasisi buna karşılık Ege'de kıta sahanlığının beürlenmesinde hakkaniyet (equity) ve doğal uzanlı (natural prolongation) kavramlanru geliştirmişti. Taraflar Lahey'e gitme konusunda bir uzlaşmaya ulaşırlarsa, bu, ya Yunan önerisinin'toptan kabulü ya da Yunanistan'ın bu konuda hakkaniyet ilkesi ve doğal uzantı kavramlannı kabul ederek, bu noktada bir taviz vermesiyle mümkün olabilecek. Sonuçta her hahıkârda iki Ulke de kendisini Lahey Uluslararası Adalet Divanı'nın vereceği karara bağımlı kılacak. Söz konusu Yunan önerisi yeni değil. 1975 yıhnınocak ayında, kıta sahanlığı sorununun Lahey'e götürülmesi Yunanistan tarafmdan önerilmişti. Dönemin Başbakanı Sadi Irmak bunu kabul etmiş, ancak ana muhalefet lideri Bülent Ecevit tarafından şiddetle eleştirilmişti. Durum böylece askıda kalmış, daha sonra 19 Mayıs 1975'te Roma'da Çağlayangil Bitsios görüşmesinde taraflar bir "compromis"ye ulaşmak için ön müzakereleri başlatmak konusunda anlaşmışlardı. Bu anlaşma, 12 gün sonra Brüksei'de Demirel Karamanlis görüşmesinde de teyit edilmişti. Ana muhalefetin şiddetli eleştirileri üzerine de Demirel hükümeti, aynı yılın eylül ayında "compromis" amacıyla Paris'te yapılacak teknisyenler görüşmesini erteleyerek konuyu askıya almıştı. Bu gelişmeleri Hora'nın Ege'ye açılması, Yunanistan'm Güvenlik Konseyi'ne başvurması, Güvenlik Konseyi'nin 395 sayılı karan, Yunanistan'm Uluslararası Adalet Divanı'na tek taraflı başvurusu, Lahey'in yeıkisizlik karan alması ve nihayet Bern Anlaşması izlemişti. Ege'de yeni rota ım? özal, Yunanistah'ın görüşlerinin değerlendirildiğini ve Türkiye'nin yanıtımn en kısa zamanda iletileceğini belirttikten sonra, "Bu aşamada, bu görüşler nedir diye sormayın. Çünkü bunlann açıklanmasının iki tarafa bir fayda vereceğini sanmıyonım. Çünkü görüşmelerin başlaması egilimi var. Bu göriişleri birden çıkmaza sokmamak için detay sormamanızı rica ediyorum" dedi. Başbakan özal, açıklamalan sırasında Papandreu'ya basın aracılığıyla gönderdiği mesajda, TürkYunan sonınlarımn banşçı yollardan halledilmesi gereğini vurgulayarak, "Banşçı yollar sadece Adalet Divam degildir. Başka banşcı yollar da vanlır" diye ekledi. Özal, sözlerine devamla da, "Ümid ederim ki, yalnızca bu mesele değil, diğer birçok mesetede de banşçı yollarla hallelmek için bir kademe, önemli bir adım ileri atılmış olur" dedi. Başbakan Özal, "Görüşmelerin başlayabüecegine ilişkin unsuriar var mı?" şeklindeki bir soruya, "tyimserim. Çünkü, her iki memleketin kamnoyu bir maceraya girilmesinden yana degil. Mesele varsa bu bir zeytin dalı meselesidir. Banşçı yollarla bu işleri çözmeye gayTet sarfederim. Nihayet insanız. İnsanlar konuşarak anlaşıriar, kavga ederek degil" karşüığım verdi. Özal, bir gazetecinin "Banşçı yollar diyerek genel bir çerçeve ortaya koydunuz. Banşçı yollar Yunanistan'ın istediği Uluslararası Adalet Divanı'nı da kapsıyor" şeklindeki haürlatması üzerine, "Olabilir. Adalet Divanı'nı kapsayabilir, kapsamayabilir.. Ama banşçı yollar geneldir" karşüığını verdi. Özal'ın bu sözleriyle, yaklaşık on yıllık bir aradan sonra ilk kez bir Türk hükümet yetkilisi, bir olasılık olarak bu seçeneği kabul edebileceğinden söz etmiş oldu. Hatırlanacagı gibi, Türkiye Yunanistan'ın basından beri masaya getirdiği "Divan'a gidelim" önerisine yanaşmamakta ve "Giivenlik Konseyi karan ve Bern Anlaşması uyannca ikili görüşmelere oturalım" demekteydi. Özal, dün ilk kez Türkiye'nin bu tutumunda değişiklik olabileceguıe ilişkin bir esneklik işareti verdi. Bunun üzerine gazeteciler, Uluslararası Adalet Divanı'na gidilebileceğinden söz edilmesinin Türkiye'nin müzakere pozisyonunda bir değişiklik getirdiğini hatırlattılar. Özal, bu yöndeki sorulara yanıtmda "Bunlar daha ortaya konulmuş değil. Biz şu anda Yunanistan'la ilk safhadayız. Müzakerelerin, karşılıklı görüşmelerin ilk safhasındayız. Ondan sonra ortaya bir metin çıkacakbr. Onu görecegiz. Belki cıkacaktır" şeklinde konuştu. özal, "görüşmeler sonunda ortaya çıkacak metin" ifadesiyle neyi kastettiği konusuna açıklık getirmedi. Bir gazeteci de, "Bu metin, Uluslararası Adalet Drvanı'na gidilmesi halinde hazırlanması gereken tahkimname mi?" diye sorunca, özal yanıt vermekten kaçındı. Özal, sözlerine devamla "Divan'a veya başka bir yere gitmeden önce oturup karşılıklı konuşma mecburiyeli var. Daha onun esaslan var" dedi. Atina Büyukelçisi Nazmi Akı man'ın bugün Yunanistan'a dönmesi bekleniyor. Hom'dan sonra BUim de Ege'de Haber Merkezi Kuzey Ege'de Türk karasulan içindeki araştırmalara "HonTdan sonra "BUim" de katıldı. ODTÜ'nün araştırma gemisi "Bilim", dün saat 15.00'te İzmir limanından Ege'ye açıldı. "Bilim"in tzmir'den Çanakkale'ye gideceği ve Boğaz çıkışı ile GökçeadaBozcaada arasındaki bölgede karasularımız içinde petrol kirliliği üzerine araştırma yapacağı bildirildi. • Ankara diyalog konusunda iyimser Diyalog (Baştarafl 1. Sayfada) girişimini" kabul ettiği, buna karşılık Yunanistan'ın ret cevabı verdiği Atlamik Paktı tarafmdan resmen açıklandı. Aynı duyuruda, Atina'nın NATO Genel Sekreteri'nin inisiyatifini "teşekkürle" geri çevirirken, "Başka kanallardan bir çözüme ubşmayı tercih ettiğini bildirdiği" ibaresi yer aldı. Belçika başkentindeki diplomatik gözlemcilere göre, Yunanistan'ın "iji niyet girişimine" ret cevabındaki "başka kanallar" deyimi, Türkiye'nin Atina Büyukelçisi Nazmi Akıman'ın Papandreu'dan Özal'a götürdüğü sözlü mesajla eş anlama düşüyor. Bu gözlemcilere göre, büyük bir olasılıkla, Yunanistan'ın önerisi Ege sorununun Lahey Adalet Divanı'na götürülmesi için iki tarafın "sınırlı görüşme" yapması biçiminde şekilleniyor. Yani, Atina'nın, yalnız ve yalnız Adalet Divanı'na gitmek için gereken "tahkimname" için Ankara'ya müzakere önerdiği ve Türkiye'nin isteği olan daha kapsamlı bir diyalog için girişimde bulunmadığı sanılıyor. Gözlemcilere göre, Papandreu hükümetinin bu tur bir girişim yapması "her ne kadar bir adım olarak degerlendirilebilirse de", Türkiye'yi fazla tatmin etmeyecek. Ankara'nın şimdiye kadar yalnız Lahey Adalet Divanı'yla sınırlı bir müzakere için "islekli olmadığını" kaydeden bu gözlemcilere göre, Türkiye Papandreu'ya verilecek cevapta diyalog çerçevesinin azami ölçüde geniş tutulması görüşünü işleyecek. ABD, topu NATO'ya (Baştarafl 1. Sayfada) Kıbns sorunu için de BM Genel Sekreterliği.. ABD şu aşamada bu iki kuruluşun denetimi altında Ege ve Kıbns sorunlannı "manageidare" etmek ve fiili statükolann zamanla kendiliğinden çözüme dönüşmesini sağlamanın dışında bir politika yürütmek istemiyor. Nitekim son durumu nasıl değerlendiriyorsunuz diye sorulduğunda, topun NATO'ya atılmasına ağırlık vererek memnun, "Lord Carrington'un arabuluculuk önerisi çok yerinde.. İki taraf da bu fırsaltan yararlanmaya baksın" diyorlar.. Resmi göriişleri bu.. îşin perde arkasma uzanan diplomatik değerlendirmesine gelince.. Son Ege krizinde bir süre doğrudan devreye girmek zorunda kalan Reagan yönetimi iki tarafı da geri adım atmaya iknaya çalışt;.. Yalnız bu ikna etme çalışmasında ibrenin Türk tarafı üzerinde biraz daha ğır bastığı anlaşıhyor.. Şöyle ki: 1 Adının açıklanmasını istemeyen bir Dışişleri yetkilisine göre Türk hükümetinin Hora'yı durdurma karan "A definite stauddownTam bir geri adım".. Yani krizin bastırılmasmda baş rolü daha çok Türkiye'nin karar değiştirmesi oynadı.. 2 Ege krizinin sona ermesi basın ve televizyona "Türkler gemiyi göndermekten vazgeçti, karşılığında da Papandreu ABD üssünü kapatma karannı geri aldı" şeklinde yansıdı. Olay, "Türkiye'ye karşı Yunanistan^ daki ABD üsleri" görüntüsünü aldı.. 3 Atina'nın Hora'nın durdunılması karşılığında ihtüaflı sularda petrol aramaktan vazgeçmeye söz verdiği resmi bir açıklama olarak değerlendirilmiyor.. "Ankara, Aüna'nın bu şekilde bir güvence verdiğini söylüyor. ama Yunanlı yetkililer bu konuda bir mesaj verilmediğini belirtiyorlar" denilmekte.. 4 Büyükelçi Elekdağ'ın "Taraflar Bern Aıilaşması'na uyacağını açıklamadan Hora'yı çekmeyiz" şeklindeki açıklamasından hemen sonra Özal'ın "Ege'de ilk adımı biz atmayacağız.. Hora gitmeyecek" demesi, krizi önleyici asıl adımı Türklerin attığı değerlendirmesine yo! açmış bulunmakta. 5 NATO Genel Sekreteri Carrington'un arabuluculuk önerisini reddeden Papandreu'nun bu tutumu olayı sıcak tutmayı sürdürmek ve ABD 1 yi devrede tuımaya zorlamak olarak degerlendiriliyor..
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear