23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 MART 1987 HABERLER CUMHURİYET/7 Demirel: ÖzaVı izlemedim A nkara (Cumhuriyet /\. Bürosu) Eski başbakanlardan Süleyman Demirel, Başbakan özal'ın Houston 'dan yaptığı tele basın toplantısım izlemediğini Cumhuriyet'in bir sorusu üzerine açıkladı. Demirel, bunun nedenini "Hep aynı seyleri söylüyor kardeşim" olarak açıkladı. Yasakblar gün sayıyor 4 7 1 eski parlamenterin 5 yıllık yasağı 7 nisanda kalkıyor. Yasakların kalkması için son 230 günü bekleyen eski parlamenterlerin 238'i CHP'li, 212'si AP% 16'sı da MSP'li. ANKARA (ANKA) Anayasanın geçici 4. maddesinin B fıkrası uyannca 5 yılhk yasaklı olan eski parlamenterlerin yasaklarının kalkmasına 230 gun kaldı. 471 eski milletvekili ve senatörün 5 yıl süreyle, parti genel merkez organlannda görev almalarına ve siyasi parti kurmalanna engel getiren anayasanın geçici 4. maddesinin (B) fıkrası 7 Kasım 1987'de yururlukten kalkacak. 5 yıllık yasakların kalkması için gun sayan 471 eski parlamenterden 238'inin Cumhuriyet Halk Partili, 212'sinin Adalet Partili, 16'sının da Milli Selamet Partili olduğu belirlendi. Nizam Partisi Genel Başkanı Abdülkerim Doğnı ile haklannda dava açılan bağımsız milletvekilleri Cengiz Şenses, Nurettin Yılmaz, Mustafa Kılıç ve tabii senatör Ahmel Yıldız da, 5 yıllık yasağı kalkacak parlamenterler arasında yer alıyorlar. MHP'li tum parlamenterler ise 10 yıllık yasak kapsamında bulunuyorlar. Bu arada, 5 yıllık yasak kapsamına girmelerine karşın yeniden milletvekili seçilen Cahit Karakaş, İskender Cenap Ege, Siimer Oral ve Köksal Toptan da, geçici 4. maddenin (B) fıkrasının kalkmasıyla partileıinin genel merkez organlarında gorev alabilecekler. Halen 5 yıllık yasaklı CHP'li eski parlamenterlerin büyuk bir çoğunluğu SHP'de, AP'lilerin büyük bir çoğunluğu ise DYP'de toplanmış bulunuyor. Az sayıda bir CHP'li eski parlamenter grubu DSP'yi desteklerken, bazı AP'lilerin de Anavatan Partisi'ne üye olduklan büiniyor. 5 yıllık yasaklılardan İskender Cenap Ege, TBMM'de Başkan Vekili olarak gorev yaparken, Cahit Karakaş da DSP Meclis Grubu başkanlığını sürdüruyor. Hasan Fehmi Giıneş, Ertuğrul Güna> ve Adnan Keskin ise SHP'de il başkanlığı yapıyorlar. 5 yıllık yasaklannın kalkmasına 230 gun kalan471 eski parlamenterden bazılarımn isimleri şöyle: CUMHURtYET HALK PARTİSt Metin Tüziin, Erol Çevikçe, Kenan Durukan, Kemal Kayacan, Teoman Köprülüler, Erol Saraçoglu, Önder Sav, Deniz Baykal, İrfan Özavdınlı, Saduilah Lsumi, Hasan Esat Işık, Mustafa Gazalcı, Selçuk Elverdi, Muammer Aksoy. Orhan Birgit, Hikmel Çetin, Aii Nejat Öiçen, Ali Topuz, Necdet Uğur, Haluk llman, Ferhat Aslantaş, Y'uksel Çakmur, Süleyman Genç, Ahmet Taner Kışlalı. ADALET PARTİSt Cahit Dalokav, Oğuz AygUn, Giyasettin Karaca, Muhammel Kelleci, Sebati Ataman, İsmail Hakkı Köylüoğlu, Turgut Toker, İhsan Ataov, Cemalertin İnkaya, Abidin tnan Gaydalı, Avni Akyol, Nurettin Ok, Mustafa Bulut, Ali Rıza Septioğlu, İsmail Hakkı Yıtdırım, Nizamettin Erkmen, Fevzi Arıcı, Ekrem Ceyhun, Hüsameltin Tiyenşan, Şevket Doğan, Ahmet Buldanlı, Zeyyat Mandalinci, Esat Kıratlıoğlu, Turgut Boztepe. ANKARA'dan YALfJN DOGAN Ana Sorumlu Parti ANKARA Devletin çok üst düzeyinde, Ankara'nın çok yüksek tepelerinde şöyle bir diyalog geçmiş olamaz mı? Devletin çok yüksek yetkilileri İle yine devletin önemli görevlerlni üstlenmiş "yetki sahibi" kişiler arasında geçen bir diyalog.. ODTÜ'ye bir İslam külliyesi kurulacak. Spor salonlan, kütüphanesi, konferans salonlan, çalışma odaları, lojmanları ve camii ile birlikte bir İslam külliyesi.. Parası nereden ödenecek bu külliyenin? Rabrta teşkilatmdan ödenecek. Bir milyar lira dolayında Paranın Rabıta'dan ödenmesi bazı mahzurlar yaratmaz mı? Efendim, onlann bir helal paralan vardır, bir de haram paralan.. Rabrta bu haram paralan saçıyor dünyanın her tarafında.. Onİar, bırakalım parayı verslnler. Ama, para verdikteri takdirde, buradan, yani bizden bazı haklar da istemeye kalkariarsa, o zaman iş değisir. Ancak, biz bazı haklar talep edeceklerini zannetmiyoruz. Isteseler de alamazlar zaten. ^ ^ ^ ^ ^ ^ Devletin yükODTU'de İslam sek tepelerinde külllyesl kurulması, geçen bu diyaparasımn Rabıta'dan log aynı zamanödenmesi ve böyle da "bir dosyabir glrişimln Doğunın hazırlanmaBatı lllşkllerinl' sına" da neden geliştirmeye oluyor. "Dosyarayacağına dönük yada" Rabıta'savlar, Başbakan dan alınıp ODÖzal'ın bir sözünü TÜ İslam Külliyesi'nde kullanıanımsatıyor ister lacak paranın istemez. 'Türkiye, "ilk otuz milBatı ile İslam yon llrasının" arasında vazgeçilmez TürkArap Banbir köprüdür.' kası'ndaki bir hesaba yatınldığı da yer alıyor. Devletin tepelerindeki bu konuşmaya ve "anlaşmaya"rağmen, çünkü alınan bilgiler çerçevesinde, teknisyenlere "Olur, bu isi yürütün" deniyor. ODTÜ rektörlüğünde bir sevinç duyuluyor. Rektör Mehmet Gönlübol ikjili protokolü koşa kosa imzalıyor. Daha sonra kendisine yöneltilen "Yahu sen ne yaptığını biliyor musun?" gibi sorular karşısında işi yavaşlatma eğilimi taşıyor. Ama, protokolü çoktan imzalamış ve sorumluluğu üstlenmiş oluyor. İş durmuyor. ODTÜ'de yapılacak caminin maketi hazırlanıyor. Cami maketi Kuala Lumpur'daki bir caminin mimarisini andırıyor. inşaatı üstlenen firma, maketi de hazırlıyor. Projenin toplam değeri bugünkü fiyatlarla 3.5 milyar liraya yaklaşıyor. faaliyetlerini sürdüruyor. Bu arada külliyenin inşaatına başlanması için Ankara'da çok çeşitli kişiler tarafından, çok çeşitli yerlere başvuruda bulunuluyor. "Ekonomlk ve siyasal açıdan İslam ülkeleriyle Işbirliğine katkı sağlayacağından" başlayan gerekçeler, "DoğuBatı dünyası ilişkilerinln sıklaşmasına, bu bağlantının Türkiye üzerinden sürdürülmeslne, islami bilgilerin Turkiye'de araştırılmasına llmi pencere açar" gibi gerekçeiere kadar uzayıp gidiyor. Bütün bunlar 19851986 yılında, yani ANAP'ın iktidar döneminde gerçekleşiyor. ODTÜ'de İslam külliyesi kurulması, bunun parasımn Rabıta'dan ödenmesi ve böyle bir girişimin "DoğuBatı ilişkilerini" geliştirmeye yarayacağına dönuk savlar, Başbakan Özal'ın bir sözünü anımsatıyor ister istemez. Özal, Turkiye'nin konumunu anlatırken, sürekli neyi vurguluyor?.. "Türkiye Doğu ile Batı arasında bir köprüdür. Batı ile islam dünyası arasında vazgeçilmez bir köprüdür." Özal'ın konuya denk düştüğünde, her fırsatta kullandığı bu sav, ODTU'de İslam külliyesi kurulmasıyla ilgili gerekçe ve amaclaria da son derece denk düşüyor. Gerek Cumhurbaşkanı Kenan Evren, gerekse 12 Eylül döneminde görev yapan diğer yetkililer, "yurtdışındakl Imamlarm aylıklannın Rabrta tarafından ödenmesine ilişkin kararnameyi hatıriayamadıklannı" belirtiyorlar. Gerekçe olarak, öne sürdükleri mantık da belli: "O tarlhlerde gümto otuz kararname imzalarken, bunlardan birlnin yurtdışındaki Imamlarla ilgili olmuş olabileceği, ama bu imamların aylıklannın Rabıta'dan ödeneceglne ilişkin bilgilerin kendilerine aktanlmadıgı, bu nedenle de olayın büyütüldüğü..." 1981 nisanında "kararnameyi görmedlklerinl" söyleyenler, şimdi şu konuya açıklık getirmek zorundalar: 1984 yılında Kazablanka'da topianan "islam Konferansı Örgütü" ekonomik ve ticari ilişkileri yürütecek daimi bir komrte oluşturuyor. Bu komitenin başkanlığına Cumhurbaşkanı Kenan Evren seçıliyor. Aslında, Evren'in sözü geçen komite başkanlığına seçilmesi, Cumhurbaşkanı düzeyinde katılmış olmasının "dlplomatik bir ödülü" Yani, işin içinde bir başka "siyasal amaç" yok. Nitekim, aynı toplantıda Pakistan Devlet Başkanı Ziyaül Hak da bir başka komitenin başkanlığına seçiliyor. Ancak, Özal yönetimi "Evren'in seçllişini" bir başka biçimde aigılıyor. Konferans üyesi İslam ülkelerinin ekonomik ve ticari ilişkilerinin "Türkiye tarafından yönlendirlleceğl, yönetilecegi, Turkiye'nin bu pazartarda giderek büyüyen bir paya sahip olacağı" umudu doğuyor Özal ve çevresinde. Devlet Planlama Teşkilatı Evren'in başkanlık ettiği komitenin sekreterliğini yürütmeye başlıyor. Yine DPT'de hemen' islam ülkeleriyle ekonomik ve ticari ilişkileıinden sorumlu" bir başkantık kuruluyor. İşte, bu birimlerin ortaklaşa yürüttüğü projelerden biri de "ODTÜ'de islam külliyesi kurulmasını onaylamak" ve bununla kalmayarak "paranın Rabıta tarafından ödeneceğinl bile bile buna izln vermek"... Bize kalırsa, işin en can alıcı noktası bu. İşte, tam bu noktada gerek CumhurDaşkanı Evren'in, gerekse Başbakan özal'ın sorumluluğu doğuyor. Tüm bu kararlar verilirken, hatta öyle bir "senaryo" hazırlanıyor ki, o tarihlerde Turkiye'yi ziyaret etmesi beklenen Suudi Arabistan Kralı Fahd'ın Cumhurbaşkanı Evren'in de hazır bulunacağı bir törende "ODTÜ islam Külllyesi'nln temelini atması" planlanıyor. Yani, proje büiniyor, paranın nereden geldiği biliniyor, bu konuda devletin en yüksek makamlanna her türlü bilgi aktanlıyor, törenin ayrmtıları bile belirleniyor. Bir yandan da "TürkiyeSuudi Arabistan dostluğunun perçinlenmesi" amaçlanıyor. Tüm bu olaylar zinciri, Başbakan Özal'ın önceki gün TV'de kendisine yöneltilen soruya verdiği yanıtta olduğu gibi "ideolojlk mi?".. Tüm bu gelişmeler "farkdilmeyen bir kararnameye atılan Imzalar" gibi rastlantı sonucu mu?.. Şimdi, asıl Özal yönetiminin çıkıp hesap vermesi gerekiyor. Yakınsu seçimi SHP'nin f^ıldır (a.a.J Kars'ın \g/ Çüdır ilçesine bağlı Takınsu bucapnda dün yapüan belediye başkanlığı seçimini SHP adayı Fezair Koca kazandı. 864 seçmenin dört sandıkta oy kullandığı seçimlerde iki oy geçersiz sayıldı. Oylann partilere göre dağılımı şöyle: SHP 224, ANAP 214, DYP 196, IDP 39, Bağımsız 189. Yakınsu Belediye Başkanlığı SHP'li Abdullah Karahan'm Olümüyle boşalmıştı. Piri Reis'ten zeytin dalı / zmir (a.a.j Bilimsel çalışmaları Yunanistan tarafından engellenmeye çalışüan ve Ege'ye her açıldığında Yunan savaş gemileri ile uçaklan tarafından taciz edilen Piri Reis gemisinden Atina'ya zeytin dalı uzatıldt. Dokuz Eylül Üniversitesi Deniz Bihmleri ve Teknolojisi Enstitüsü Yönetim Kurulu üyesi Doç. Tosun Konuk, Yunanlı bilim adamlarını Ege'de ortak bilimsel yapmaya çağırdı. Doç. Tosun Konuk, "Siz araştırma geminiz EGEO'yu alın, biz de Pırı Reis'i alalım, Ege'de ortak bir çalışma yapalım" dedi. Taşar: Suçlu bıılunnıadım Sakız Adası'nda kaçak Türk tina (a.a.) Çeşme'den sandalla Sakız Adası 'na gelen bir kaçağın, çaldığı otomobille kaza yapması üzerine polis tarafından yakalandığı bildirildi. Sakız polisinden edinilen bilgiye gore, perşembe gecesı sandalla Çeşme'den Sakız Adası'na gelen Ruşen Alkoğlu, adanm tenha bir yerinde bir gün gizlendikten sonra cuma gecesi Sakız şehir merkezine geldi ve park edilmış bir otomobıh çaldı. Ruşen Alkoğlu, çalıntı otomobille gezerken, ağaca çarptı ve polis tarafından gözaltına alındı. Sakız polisi Ruşen Alkoğlu'nun siyasi iltica hakkı istediğini, ancak Alkoğlu'nun adi bir hırsız olabileceği olasılığı üzerine durulduğunu bildirdi. Houston belediyesi, Başbakan TurSemra Özal Houston hemşerisigut özal'ın eşi Semra Özal'a fahrihem' şeriük payesi verdi. Houston belediytsinin fahri hemşeritik payesine ilişkin beratı, önceki gün Türk Amertkan Kadmlar Derneği'nin şehir kulübünde duzenlediği toplantıda Bayan özal'a törenle sunuldu. Houston belediyesi ve Türk Amerikan Kadınlar Demeği adına törende konuşan eczacı Gülten Burdett, Bayan özal'ın Turkiye'de kurduğu Türk Kadaanı GeUstirme ve Güçlendirme Vakfı'mn hasta ve çaresiz kadmlan tedavi ettirmesini, imam hikahı ile yasayanlara toplu medeni nikah kıydırmasını, modern ve çağdaş Turkiye'ye yakışan bir davranış olarak alkışladıklannı söyledi. Bayan özal da yaptığı konuşmada, Houston 'da yasayan Türk kadınlannm birük, beraberük içinde kaynaşmış ve güçlü halde görmekten duyduğu memnuniyeti dile getirerek, belediye başkanı ve meclis üyeleri ile Türk Amerikan Kadmlar Demeği üyelerine teşekkür etti. ANKARA (a.a.) Anavatan Partisi Genel Sekreteri Mustafa Taşar, "Şahsen hiçbir yolsuzluk ve usulsuzlük içinde olmadım, olmam da mumkun değildir. Hiç kimseye veremeyecek hesabım yoktur. Her tiirlii araşlırmaya açıgım" dedi. Taşar, uydu aracılığıyla yapılan basın toplantısında Başbakan Turgut Özal'a yöneltilen kendisi ile ilgili soru konusunda bir açıklama yaptı. Taşar, devletin teftiş organlannın başbakanın talimatıyla kardeşi ile ilgili iddialan araştırdığını ve bunun sonunda da olayın kendisi ile ilgisinin bulunmadığının anlaşıldığını bildirdi. Turkiye'nin sorunlarının göruşulduğu basın toplantısında, "şahsiyete giren gazetecinin tulumunu dogru bulmadığım" ıt'ade eden Taşar, şunları kavdetti: "Bu gazetecinin tutumunu doğnı bulmuyorum. Gazetelerindeki iddialan ile ilgili olarak daha oncc 50 milyon, şimdi de 500 milyon liralık tazminat davası açtıgımı bildirir, şahsımla ilgili iddialan bir mesnete dayanıyorsa, bunu mahkemede ibraz etmesini tavsiye ederim." "ARAŞTIRMAY A AÇIĞIM" ANAP Genel Sekreteri, şahsen hiçbir yolsuzluk ve usulsüzluk içinde olmadığını ve olmasının da mumkun bulunmadığını bildirerek, "Hiç kimseye veremeyecek bir hesabım yoktur. Her turliı araştırmaya açıgım" dedi. Turkiye'nin "İslam Konferansı"na "ODTÜ Caml Yaptırma Derneği" SHP'NtN TURKİYE'DE SOSYAL DEMOKRAStNÎN SORUNLARF' PAIVELt îş kazaları A nkara (uba) JM. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri, Turkiye'de son beş yılda toplam 761 bin 154 iş kazası meydana geldiğini bildirdiler. Yetkililer, iş kazalarına daha çok tecriibesiz işçilerin neden olduğunu soylediler. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkilileri iş kazalarımn en çok 3 ay ile bir yıl arasında kıdemi olan işçiler arasında gorüldüğunü kaydederek, burları 2 ile S yıl kıdemli işçilerin izlediğini belirttiler. "Tbplumsal uyanışı kesmenin yolu yasak koymakttr" Necdet Uğur: Batı demokrasilerinde bu demokratik devlet anlayışımn özelliği insana insan gibi değer verilmesi ve halkın kendi kendine karar vermesini kurumlaştırmak, kurallaştırmaktır. l l h a n S e l ç a k : Turkiye'de askeri darbe oldu ve sonradan sivil rejime geçiş döneminin yaşandığı söylendi. Yeni bir hukuk çerçevesi kuruldu. Bu hukuk çerçevesi demokratik hukuk çerçevesi ile îers düşmektedir. Murat B e l g e : Bir toplumda halk eğer kendi inisiyatifıne sahip değilse, o zaman evrimle, devrimle sosyalizm olmaz. Uğur'dan sonra söz alan Yeni "Halk isterse gerçekleşir. Gündem Dergisi Genel Yayın Türkiye halkı demokrasiyi istiyor Yonetmeni Murat Belge ise, sol mu? İstiyor. Çunku halk demokkesimirı uzun bir süreden bu ya raside sömunıye karşı engellemena Türkiye için bir toplum mo ler oluşturacak, çunku demokradeli üretemez hale geldiğini, an si kendi yarannadır. çünkü halk cak bu panelde solun da artık demokraside kendi çıkarlarını toplum modeli uretebilecek ha kendi özgurlüklerini bulacaklır. le geldiğini algıladığını söyledi. Tarihin itici motoru boyle gelişBelge, kendisinin "sivil miş. Kolay kolay çıkmamış detoplumcu" olarak tanındığını mokrasi. Örneğin Şili. Şili'nin bildirdi ve şoyle devam etti: demokratik geleneği Türkiye'den "Sivil toplumdan söz etmek, az değil. Ancak bir takım sivil ve her şeyden önce Turkiye'de de askeri güçkr demokrasiyi yıkamokratik bir geleneğin olmadı bilir. Sermaye gücünün askeri ğını ortaya koymayı gerektirir. hareketi kendi çıkarları için kulTurkiye'de soldaki insanların he lanması halinde, o ülkede askeri defi sosyalist bir Türkiye yarat darbe olur. Sermaye gücünün maktır. Bunu yaparken ise Batı manupile edebilmesi ordulan, ANKARA (Cumhuriyet Büyasak koymanın 1971 yılında denın burjuva kunımlarını ithal et hele ABD'nin işareti ile ordularosu) SHP Ankara İl Örgutunendiğini, ancak sonucunda hiçtneliyiz. Kurulmasını istediğimiz ra askeri darbeleri tezgâhlatmanun duzenlediği panele bir bildiri bir şeyin olmadığının görulduğusosyalizm, merkeziyetçilikten sı, gelişmemiş ülkelerde süregesunan eski Milli Eğitım bakannü belirtti. Uğur, daha sonra uzak, çoğulcu olmalıdır. Sosya len bir siyasi olgudur. Bunun için larından Necdet Uğur, "loplıım1980'li yıllara gelindiğini ve bu list sisteme geçilirken burjuvazi halkın demokrasiy i istemesi yelsal uyanışı kesmenin tek yolunun donemde de çeşitli yasakların ile iç içe geçmiş bir sivil toplum miyor. Karşımızda bazı kuvvetyasak koymak olduğunu" söylekonulduğunu kaydederek, "O ler var. Yalnız iç değil, dış kuvmodeli benimsenmemelidir." di. zaman 1971'deki yasakların yaBelge, edilgen bir halk toplu vetler de var. Demokrasinin kurım yapıldığını soylediler \e Uğur'un bildirisi lizerinde goluğu ile sosyalizmin gerçekleşe nılması isteniyorsa, o dış kuvvet1980'de yasakları tam yapalım ruş belirten gazetemiz yazarlannmeyeceğini de ifade ederek, "Bir leri de hesaba katmak gerekir. dediler. Ama sonuçta bu yasakdan İlhan Selçuk, "Sermayenin toplumda halk eğer kendi inisilar da geçersiz hale geldi. Zaten askeri hareketi kendi çıkarları Turkiye'de askeri darbe oldu yatifine sahip değilse, o zaman bu da kaçınılmazdı" diye için kullanması durumunda, ulve sonradan sivil rejime geçiş döevrimle, devrimle sosyalizm kelerde askeri darbelerin günde konuştu. ' neminin yaşandığı söylendi. Yeolmaz" diye de konuştu. me geidiğini" söyledi. Panele tarNecdet Uğur, demokrasinin Gazetemiz yazarlarından İlhan ni bir hukuk çerçevesi kuruldu. tışmacı olarak katılanlardan Ye önundeki engelleri aşmanın yoBu hukuk çerçevesi demokratik Selçuk ise "Sosyalisl bir partinin ni Gündem Dergisi Genel Yayın lunu ise şöyle anlattı: hukuk çerçevesi ile ters düşmekkurulmasının demokrasiye bağYonetmeni Murat Belge ise, "Bir "Batı demokrasilerinde bu, tedir. Sıkıntıyı da buradan çeklı olduğunu" bildirdi ve "Böyle toplumda halk kendi inisiyatifidemokratik devlet anlayışı iie mekteyiz. Hem halkın sırtına deli olduğu için yine gündemde ko gomleğini giydirmiştir, hem de ne sahip değilse. evrimle ve dev aşıldı. Demokratik devlet anlanu olarak demokratik de>let rimle sosyalizm olmaz" diye yışımn özelliği ise, insana insan Turkiye'yi bağlı olduğu aniaşmadiyoruz" dedi. Selçuk, demokrakonuştu. gibi değer vermek ve halkın kenlarda ve dış dunyada itilir kakısiyi ozümseyecek olan kitlenin, Milli Eğitim eski bakanlarındi kendine karar vermesini kulır duruma düşürmuştur." o ulkenin halkı olduğuna da işadan Necdet Uğur, Turkiye'de rumlaştırmak, kurallaştırmakSHP Ankara 1 Orgutu'nun 1 ret ederek, şoyle konuştu: toplumsal uyanışı kesmek için tır.' duzenlediği "Turkiye'de Sosyal Demokrasinin Sorunlan" konulu panelın oğleden sonraki ilk oturumunda SBF eski öğretim Başbakan özal basın toplan uyelerınden Doç. Dr. Haluk GerBaşbakan Turgut özal'ın önceki gün duzenlediği teletısında, Turkiye'nin Ege konu ger "Uluslararası Ekonomi ve Sibasın toplantısında Yunanistan konusunda kullandığı sunda haklı ve kararlı olduğunu yaset İlişkileri" başlıklı bir bildiri sözler Atina hükümetini öfkelendirdi. Atina'nın özal'a belirterek, Yunanistan'uı sürekli sundu. Gerger'in bildirisi uzerıverdiği cevapta "Biz özal'ın tahrik edici sözlerine alıştık. problem yarattığını söylemiş ve ne daha sonra Prof. Dr. Korkut Fakat son sözleri Turkiye'nin bölgede problem yaratan bu yuzden dikkatli olmasını is Boratav ve CHP hükümetinin bir ülke haline dönüştüğünü belgelemiştir" denildi. Dışışlerı eski Bakanlanndan Hatemişti. san Esat Işık goruşlerini açıkATtNA (••«.) Başbakan k© durumuna geldiğini önc Yunan Hukümet Sözcusü Ya ladılar. Turgnt özal'ın önceki gün Ho sürdü. nis Rubatis, Amerikan Savunma Panelın 6. \e son oturumunuston'dan uydu aracüığı ile düAtina'nın, Başbakan özal'a Bakan Yardımcısı Richard Perverdiği cevapta, "Biz özal'ın da da Ercan Karakaş, "Sosyal zenledigi basın toplantısında, le'ün Türk gazetelerinde çıkan Demokrat Partinin Örgütlenme Yunanistan konusunda kullan tahrik edki demeçiorliK alıştık. bazı sözlerine de cevap verdi. Fakat son sözleri, Tflrldye'nin Yöntemleri" başlıklı bildirisini dığı sozkr, Atina hükümetini öfHükümet Sözcüsü Rubatis, sundu. Karakaş'ın bildirisinden bdlgede proMem yaratan bir ülkelendirdi. özal'ın demecini "Yazılanlar dojru ise, ABD Sa sonra CHP Izmır eski milletveke hattne dönüştügönü belsele"Tahrik edki" olarak niteleyen vunma Bakan Yardımosı Türk killerinden Süleyman Genç ve Ismiştir. Bana ratmen Bay Ozal, Papmndrcn hükümeti, resmi bir hükümetinin (parab memuru) tanbul eski milietvekillerinden Ynnan görtsiiııün degismez olaçıklama yaparak, Turkiye'nin gibi koaasmaktadır" dedi. bOmcUdir" denildi. Ali Topuz goruşlerini açıkladılar. bölgede problem yaratan bir 01 PakdenürU'ye telefon davası Hazine veDış Ticaret eski müsteşan, makamına döşenen telefon santralının işçilik ücreti ve Çeşme'deki yazlığında kullandığı telefonun 5 yıllık masraflanndan ötürü mahkemelik oldu. ANKARA (Cumhuriyet Burosu) Hazine ve Dış Tıcaret eski Musleşarı Ekrem Pakdemirli, musteşarIık makamına doşenen telefon tesisatının işçilik ucretı ve Çeşme'dekı yazlığında kullandığı telefonun 5 yıllık masraflanndan oturu mahkemelik oldu. Pakdemirli'yı mahkemeye veren Nurgul Elektronik Fırması'nın sahibi Nusret Çakıroğlu, 520 bin lıralık giderinın vüzde 30 faızıyle birlikte kendisine odenmesinı istiyor. Nusret Çakıroğlu. onceden tanıdığı Pakdemirli'nın Çeşme'deki evıne kendi telefonunu kullanılmak uzere verdıgıni, 19801985 yılları arasında bu telefonun abonman, nakil ve konuşma ucretlerinın kendisi tarafından odendığını one surdu Çakıroğlu. Pakdemırlı'nın evınde kullandığı telefonun kendisine aıt olmasmdan oturu orıaya çıkan yakınlık sonucunda, Hazıne \e Dış Tıcaret Musteşarlığı binasındaki ıç telefon tesısatımn da "Pakdemirli'nin ricası üzerine" kendisi tarafından yapıldığını iddia etti. Tesisatın işçilik ucreti olan 423 bin 500 liranın kendisine ödenmediğini kaydeden Çakıroğlu, "Çalışmalanndan oturu kendisine bir teşekkur ble edilmedigini" soyledı. Pakdemirlı'den davacı olmadan once bir protesto çekerek, istemlerıni ılettiğını kaydeden Çakıroğlu, Pakdemirli'nin kendisini yalanlayan açıklamaları üzerine, "son çare olarak mahkemeye" baş\urduğunu vurguladı. Doşediği telefon tesisatının sökulerek kendisine verilmesinı isteyen Çakıroğlu, davacı olduğu gunden sonra kendisinin ve kızının lehdit edıldiğıni one surdu. Kuran Rusçaya çevriliyor rgani (Cumhuriyet) tran Radyosu, Kuran'm yeniden Rusçaya çevrileceğini bildirdi. Iran Radyosu 'nun haberine göre, ilk kez 1716 yılında Rus Çarı 1. Petro'nun emriyle YurtvUrof tarafından Rusçaya çevrilen Kuran, daha sonra 1878 yılında Gordi Salikof tarafından yeniden düzenlendi. Bu son çeviriden 109 yıl sonra Muhammed Nire Osmanof adlı bir doğubilimci tarafından Arapçadan Rusçaya yapılacak yeni çevirıde ise Kuran ayetlerini Rusçaya tam olarak çevirmek tçin Farsça, Almanca, Fransızca, tngilizcenin yani sıra, Taberi, Zamahşeri ve Beydavi gibi üntu yorumculann yapıtlarından da yararlanılabileceği belirtildı. 9 kişiye "yurda dön" çağrısı nkara (uba) Malatya Askerlik Dairesi Başkanlığı askerlik gorevini yapmayan 9 kişiye yurda don çağrısı yaptı. Resmi Gazete'de dün yayımlanan; ilanda Mustafa Işık, Hayd'ar Cansız, Kâzım Akçadağ, Mustafa Karabulut, Mustafa Selvi, Hasan Alagöz, Yusuf Karaman, İbrahim Hantaş ve Mustum Kaya 'ya yurda dön çağrısı yapılarak 3 ay içinde Turkiye'ye donmemelen durumunda vatandaşlıktan çıkartılacakları bildirildi. Atina: ÖzaFın demeci tahrik edici Çakıroğlu, tesisatı "Pakdemirli'nin rahatı için ricaen >aptığım" belirterek. işçilik ücretıni Artel Fırmasımn bir faturası ile belgediğini de kavdetti. Çakıroğlu ayrıca, Netaş Firması'na çektiği telekse gelen Sezai Çelikdemir imzalı yanıtta, "telefon santralının kendileri tarafından kunılduğunu, ancak bina içi tesisatın kendilerince>apılmadığımn" bildirıldığını de ıfade etti Musteşarhktan 3 Eylul 1986 tarihinde mahkemeye göndenlen bir yazıda, telefon cihazlarının demirbaş defterine girdiği ve de\let malı durumuna geldiği bildirildi. Öte yandan PTT Genel Müdurlüğu'nce mahkemeye gonderilen bir yazıda ise, yazlıkta kullanılan telefonun genel mudurluğe ait olduğu. ışı bıttıkten sonra gerı iade edileceğı belirtılerek, bu cihaz nedeniyle Çakıroğlu'nun dava açma hakkının bulunmadığı savunuldu. Musteşarlığın yanıtı üzerine Cumhuriyet Savcılığı'na başvuran Çakıroğlu, bu yanıtta yer alan bılgılerin gerçekleri yansıtmadığmı ileri surdu \e suç duyunısunda bulundu. Daha sonra kararını açıklayan yargıç. Çakıroğlu'nun "dava açma sıfatı bulunmadığını" belinerek, davanın husumet >onunden reddine kaUzun yuTartiır görübnemis ölçüde kar rar verdi. Yargıç kararında, musteşarlığın yanıtına ilişkin ıddıalara ise, ^ ^ v e s o i u k günuain ardmdan bahar güneşinin yüzünü go'stermesi ve hava sıcakuklarmın giderek yük şu yanıtı verdi: "Adı geçen muzekkere,, devlelin selmesi, yurttaşlara güzel bir pazar günü yaşattı. Sabah yataklanndan kalkan tstanbuUular, pvnlpvnl havayı görünce kendilerini de sorumlu kişisi \e sorumlu makamı niz kıyuanna atarak karlı günlerin acısını çıkanrcasına Gülhane Par tarafından mahkcmemize gönderilmiştir. Resmi bir e>raka mahkemekı, Suüanahmet ve Haliç kıyısındaki parklan doldurdular. Bu ara mizin itibar etmesi, ilgili kanunlann da havanın güzel olması ve sokaklann insan dolup tasması, seyyar amir hukumleri gereğidir." satıcılann ve açıkhava çay bahçesi işletenlerin de yüzünü güldürdü. Davanın reddine ılişkın kararın Meteoroloji yetkilileri, hava sıcaklığınm önümüzdeki günlerde art temyız edılmesı uzerıne dava dosyamaya devam edeceğini, bugün Istanbul'da 15, îzmir'de 18, Anka sı Yargıtay 13. Hukuk Daıresi'nce ınra'da 13 ve Adana'da da 19 derece sıcaklık beklendiğini belirttiler. celenmeve alındı.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear