23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/6 11 MART 1987 Diyanet vakıflarında 'ülkücü sızması' 18 Hamburg'da Merkez Camii Imamı Sefer Ahmetoglu ile görüşüyoruz. Ahmetoğlu, Istanbul Edebiyat Fakültesi mezunu. Arapça biliyor. Sessizsedasız bir insan izlenimi uyandınyor. Birçok Islam ülkesini dolaşmış, Pakistan'a, Afganistan'a, Hindistan'a gitmiş. Tabii Iran'a da. tran'a "inkılapten önce" gitmiş. Davetli olarak. "Sefer Hoca"nın asıl soyadı "Malak". Çankın ili merkez Akçavakif Köyü nüfusuna kayıtlı. Başı, konsoloslukla dertte. Dertte olduğu için fotoğraf çektirirken yüzünü saklıyor, gerçek soyadı yerine "Ahmetoglu" soyadını kullanıyor. Tipkı, Hollanda'nın Zandaam kentinde Ayasofya Camii'nde karşılaştığımız edebiyat öğretmeni Ahmet Kütahyalı gibi. O da takma soyadı kullanıyor. Diyanet Işleri'nin yurtdışında yetersiz kalması ile doğan boşluktan Islamcı siyasi gruplar yararlanmaya çalışıyor Eylül 1980 öncesi Diyanet İşleri Başkanlığı'nda köprü başlarını tutmak için ülkücülerle MSP'liler arasında amansız bir savaş vardı. Diyanet İşleri yayınlarını dağıtan ANDA şirketi MHPüst yöneticilerince kurulan bir şirketti. Şirketin sahipleri arasında MHP Genel Başkan Yardımcısı Sadi Somuncuoğlu, Erzurum Milletvekili Nevzat Köseoğlu, MHP Genel İdare Kurulu üyesi Ahmet Iyioldu gibi isimler yer alıyordu. ANDA ile Diyanet İşleri arasındaki sözleşme sonucu hem şirket kazanç elde etmiş hem de Diyanet İşleri'ndeki etkisini arttırmıştı... lah'tan geldik, biz Kuran hükümlerine göre idare edildik. Biz Kuran'a dönecegiz Allah'ın izniyle. (...) Ne zaman dinimiz devlet olur, devletin dini olur, o zaman herkes oturur şövletespitini çeker. Ama ben şimdi dinimin devlet ol, devletimin dini ol diye teblig ile görevliyim. (...) Bizim mezhebimıJn büjuk bir kısmı hapishanelerde geçti. Biz ona da talibiz, biz onu da razıyız. Biz orada da kalınz. Biz gerektiginde kellemizi de Allsh için veririz. Tereddütünüz olmasın. Komünistlerden bir milyon fazla cesaretimiz var. Türk Federasyonu, 1985 yılında tarih soruları dışında aynca "din bilgisi" soruları da saptayıp, bunu din eğitiminden geçirdigi öğrencilere sormuş. Bu dini sorulara da kısaca gözatalım: 12 w lslamcı örgütler vePARA Takma soyadları Sefer Hoca ile FatihSpor Kulübü'nde görüşüyoruz. Yanında Milli Görüş Hamburg Başkanı mühendis Şahin Caymaz ve FatihSpor Kulübü 2. Başkanı Hüseyin Usta var. Benim yanımda da HalkçıDevrimri Federasyon'un Genel Başkanı Dr. Etem Ete. Sefer Hoca ile Cemalettin Kaplan'ı konuşuyoruz: "tran'a sempati konusunda çok ileri gitti" diyor. Sonra birlikte camiyi geziyoruz. Cami dediğiniz bir apartman. Apartman 1977 yılında satın alınmış Alt katta kaset ve dinsel yayınlar satan bir dükkân ve bir de süpermarket var. Süpermarketin önünde de bir lokanta. Cami yukan katta. Spor salonu ve yurt da yine üst katta. Hamburg'da Milli Görüşçüler'in beş camisi var. Bunlar, Merkez, Hamburg, Küçük Istanbul, Vilhemsburg ve Gingenverder camileri. Iki cami de Süleymancıların. Bir camiYunus EmreÜlkücüler'in. Beyaat Camii de Diyanet'in. Başörtü ayeti hangisidir? Soru 39: "Günümüzde Allah'a ve onun bütün emirlerine olduğu gibi 'örtünme' emrine de inanmakla beraber zayıflık gösterip bu emre uymayan kadınlanmız vardır. Bunlar başka iman etmediginden veya iman etmiş olsa bile Allah'ın bu konudaki emrini tam duymamış ve anlamamış olduklan için tslamın kadınlaria ilgili örtünme emrine karşı çıkaniar vardır. Özeilikle günümüz Türkiyesfnde devlet idaresinin en üst makamlannda bulunanlar bile sık sık Kuran'da örtünme emrinin olmadıgını, başörtünün taklit yoluyla Anadolu'da yaşayan eski Rumlar ve Araplardan geldigini söylüyorlar. Oysa örtünme ve başörtüsü ile ilgili ilahi emir Kuran'da açıkça yazılıdır. Başörtüsüyle ilgili Kuran ayeti hangi surede ve kaçıncı ayettir?" Türk Federasyonu'nun ideolojik görüşü "Türktslam Sentezi'dir. Türkiye'de birçok bakanın üye oldnftu "Aydınlar Ocagı" adlı kuruluşun ideolojisi de aynıdır: "Türkîslam Sentezi!" Diyanet tşleri BaşkanlığYnın bağh bulunduğu Devlet Bakanlığı koltuğunda oturan Kizım Oksay, Aydınlar Ocağı'na Başbakanlık özlük İşleri Genel Müdürü iken 12.2.1975 günü kaydolmuş. O da "Türktslam Sentezi" görüşünü benimsemektedir. UGUR MUMCU araştırdı.yazdı. Sonradan CHP hükümetinde Devlet Bakanı olan Lütfi Doğan. Ya yardımcısı? Yardımcısı da Tayyar Altıkulaç*tı. Diyanet İşleri Başkanlığı, "kanuni teminat" aramadan Anda Şirketi ile sözleşme yapmıştır. Siyasal etkinliğin sonuçlarından biriydi bu. Herkesin pili bitti Irkçüardan bir milyon fazla cesaretimiz var. Herkesin pili bitti, lamba söndü. tş bitti. Herkes şimdi koyun bacagından, keçi bacagından. Herkes şimdi adam yetiştiriyor. Pırasa yetiştiremezler. Çıkacaksın daglara anlatacaksın. Tabii ban şeyler olacak. Ee sende Kuran yüriirlükten kalkacak, cuma günu tatil kalkacak, imam hatipe talimat gelecek, 19 Mayıs'a hazır olun diyecek. Başörtüler alınacak, Hacettepe Lniversitesi'nden 20 tane, 38 tane doktor kızımız başörtüsü taktıklan için mektepten atılacak, Hazreti Muhammed'in sünneti tıraş ediiecek, sonra sen de ben de cennete! Vay anam vay... Bu papazın cennetine benzer bu cennet vallahi. Yok böyle şey. Mücadele verecegiz mücadele. (....) Din ayn devlet ayn olursa devletin gâvur olur, gâvur. Devletin gavur olursa karnaval olur karnaval. Devlet gâvur olursa çam Anda Şirketi'nin etkinliği Diyanet İşleri Başkanlığı ile MHP üst yöneticilerince kurulan Anda Şirketi arasında yapılan sözleşme gereği bu şirket hem kazanç elde etmiş; hem de Diyanet İşleri Başkanlığı içindeki siyasal etkisini arttırmıştır. Başkanhk ile Anda Şirketi arasında yapılan bu sözleşme 29.10.1976 tarihinde Diyanet İşleri Başkanlığı'na atanan Doç Dr. Süleyman Ateş'in emri ile feshedilmişti. Diyanet İşleri Başkanlığı içindeki MHPMSP kavgası bu olayda da kendini göstermişti. Tayyar Altıkulaç, 23.12.1980 tarihinde Diyanet İşleri Vakfı ile imzaladığı bir başka sözleşme ile de "Büyük Islam Ansiklopedisi"nin yayını için Tercüman Gazetesi yazarlarından Ergun Göze'yi görevlendirmişti. Ancak vakıf "Umi istisare heyeti" Göze tarafından hazırlanan metinde "ceşitli noksanlıklar bulundugunu" saptamış ve Diyanet Vakfı mütevelli heyeti kararı ile 18 Mayıs 1981 günlü sözleşme Göze ile anlaşılarak feshedilmiştir. "Büyük tslam Ansiklopedisi" gibi kalıcı ve kaynak niteliğindeki bir ansiklopedi llahiyat Fakülteleri'nde görevli öğretim üyeleri ya da Diyanet îşleri Başkanlığı'nda görevli din bilginlerince değil de neden siyasal görüşleri belli bir köşe yazanna hanrlatılmak istenmiştir? Bu, ticari yanlanndan çok siyasal ağırlıklan ağır basan bu ömekler. Milli Görüşsol diyaloğu Milli Görüş Hamburg Başkanı Şahin Caymaz ile demokratik sosyalist eğilimli Prof. Hakkı Keskin, "Türkiye Göçmen Biriigi" adıyla bir dernek kurmuşlar. Başkan solcu Prof. Keskin. tkinci başkan Milli Görüşçü mühendis Şahin Caymaz. Hamburg'da "Göçmen" adlı bir de dergi çıkıyor. Dergide, Türk insanının yurtdışında "bir başka kültiir dünyası ile kuşatıldığını" ve bu yüzden "tslama stğındıgı" ileri sürülüyor. Bir yabancı kültür dünyası ile kuşatılan Türk insanının bu "kültürel erozyon" içinde Islama sığındığı görüşünü savunan dergi daha sonra şu görüşü savunuyor: "Islam, kabul etmek gerekir ki, yurtdışındaki Türkiye insanına kültürel kimligine sahip çıkma, kendi kfcşiliğini bulma araytşında kendi mantıgı içinde bütünluklu bir cevap vermektedir. Islamın verdigi cevabı dognı bulmayabiliriz ve eleştirebiliriz. Hatta Islamın verdigi Ülkücülerin, 'Türkİslam Sentezi'1 görüşünü paylaşan başkaları da var. Merkezi Frankfurt'ta bulunan ve kısa adı "Türk Federasyonu" olarak bilinen Avrupa Demokratik Ülkücü Türk Dernekleri Federasyonu'nun ideolojik sentezi Türkîslam sentezi. Türkiye'de birçok bakanın üye olduğu "Aydınlar Ocağı"nın ideolojisi de aynıdır: Türkîslam sentezi. MHP'in yurtdışındaki uzantısı Türk Federasyonu'nun hemen hemen her kentte bir temsilciliği ve camileri var. cevaphuın, bu topiumda ortaya çtkan kuşaklar çabşması, kadınerkek ilişkisi gibi çeşitli sonınlarda yeterli çözüm getiremedigi hatta sonın yarattıgını da ileri siirebiliriz. Bu ayn bir konudur. Fakat esas olan Türkiye insanının kültürel ve sosyal ihtiyaçlannın bilincine varmak, bu ihtiyaçlara sıhhatli cevap verebilmektedir. Bu ise bizi, özellikle sol hareketin ciddi biçimde egilmedikleri bir dünya ve onun sonınlanyla karşı karşıya getirmektedir." Üiküco Türk Federasyonu: Ideolojt Türk İslam sentezi Dernek: Aydınlar Ocagı Üye:Kâzım Oksay Görevt Devlet Bakanı 2 din g ö r e v l i s i : 13 Mayıs 1985 günü Görmekli Camii ve tesisinin açılışı için Köln'e gelen Bakan Kazım Oksay ve Diyanet İşleri Başkanı Tayyar Altıkulaçyın önünde Türk Federasyonu Başkanı Ali Batman ve diğer yöneticiler gövde gösterisi yapmış, "Başbuğ Türkeş" sloganları atılmış. Frankfurt Başkonsolosluğu Din Ataşesi Salih Güneş MHP Kastamonu milletvekili adaylarından. Brüksel Büyükelçiliği Din Müşaviri Rıza Selim Başoğlu da Gün Sazak'ın ekibinden... Fitne fesat kalkmadan... Bu görüş, çok tutarlı görünüyor. Ancak, Ali thsan Hocalar, Demirtaş Hocalar ve Hasan Damar'ın konuşmalarını dinleyince, sol görüşle bu görüşlerin hangi ortak noktada ve nasıl bağdaştırılacağını soruyorsunuz. Demirtaş Hoca'nın ses bantından aktarma yaparak bu görüşler ile sol görüşün nasıl bir araya geleceğini birlikte düşünelim: Demirtaş Hoca şöyle konuşuyor: •'.. Nedir yeryüzünde Müslttmanın peşinde koşması gereken dava? Kuran mümin Müslümanlara şöyle bir emir veriyor. Bakara suresinin 193 numaralı ayeti. Ey müminler ve Müslümanlar, yeryüzünde fitne ve fesat kalmaymcaya kadar, Islamın bütun yeryüzünde hâkim olmasına kadar, dini cedidi Islamın, Allah'ın oluncaya kadar, kfifirlerle din düşmanlan ile mücadele ediniz..." Demirtaş Hoca, sonra bakın neler diyor, neler: "Yeryüzüne fslara hükmediyor mu bugün? tstanbul'a Islam hükmediyor mu bugün? Sultan Fatih zamanında tstanbul'a hâkimdik. Şimdi Islam hâkim midir? Deniz kıyılanna, caddelere, etrafa, mekteplere, kitaplara, televizyon aynasına, radyo mikrofonuna, gazetelere tslam hakim midir? Bu netice elde edilinceye kadar çalışmayan, mücadele etmeyen, bu davada canını, malını harcamayanlar kıldıklan namazla birlikte cehenneme gideceklerdir. Din Allah'ın hükmüdür. Bugün lstanbul'da bütün mahalle bakkallan meyhaneye dönmüş. Egerlstanbul'da Allah'ın bükmü geçseydi, kimse bir daınla içki içmezdi. Eger deniz kıyılannda, Allah'ın hükmü geçseydi, kadınlar Ue erkekler hayvani bir iştahla denize giremeyeceklerdi. Eger Allah'ın hükmü geçseydi, tstanbul Bogazı'nda, meyhanelerde, gazinolarda, diskoteklerde açıkça zina edilmeyecekti. Eger Allab'ın hükmü geçseydi, lstanbul'da okullarda ve üniversitelerde kimse Allah'ı inkâr edemeyecekti. Demek İslam hâkim degil. Fatihleri doğuracak kadın kalmadı ..(...).. tslamı hâkim kılma gayreti olraayanlann hiçbir fetihte nasibi yoktur. Okullarda Kuranı Kerim'i kaldıralı tek bir nesil yetiştiremediler. tslam ahlakım, imanını, tslam aksamım kaldırdıkian günden ber ibir tek insan yetiştiremediler. Fatihleri doğuracak bir kadın koymadılar. Hepsini, sehvetin, zinanın ve fuhuşun zebunu haline getirdiler. Bacagına geçirdigi daracık kot pantolonu Ue şehevi gıcıklanmalar ile akşama kadar şenvet arayan kadınlar mı Fatihleri doğuracak? .. Egitim sistemimizi dejenere ettiler. tnsanın aslı maymundnr diyerek, Fatih yetişmesin diye hayvan yetişsin diye felsefeyi maymun olarak aldılar. O günden beri memlekette ne Fatih, ne insan yetişti. Ve milli egitim sisteminin planladıgı okullardan, mekteplerden sonunda insan degil, birbirlerini parçalayan vahşi eşkıya grubu, anarşist ve teröristler çıkmaya başladı. Bugün hasbelkader Mebmetçik dipçigi çekip alsa mektebin karşısından, kimse okuyamayacaktır. tnşallah bu millei aslına dönecek ve Fatih'ini bulacaktır.." Peki çözüm neymiş Demirtaş Hoca için? Ç/özüm: Kuran'a dönmek Çözüm: "tslamın hâkim olması ve insanlıgın Kuran'a dönmesi." Tıpkı Cemalettin Kaplan gibi: "Kuran anayasa olacak." Adından çok söz edilen Hasan Damar'ın konuşmalanndan da söz edelim. Damar diyor ki: "Biz o Kuran'dan aynldık. Ama bulacagız Allah'ın izniyle. Bizim yerimiz neresi? Ne Amerika, ne Rusya efendim, ne Batı.. Biz Al eski Diyanet İşleri Başkanı Altıkulaç'ın siyasal akımlar arasında pek de yansız olmadıgını göstermeye yetmektedir. Bugün yurtdışında görevli 210 din görevlimiz var. Bunlar gerçekten siyasal akımlardan uzak, devlet memurlan mıdır? Bir kısmı böyledir. Hiç şüphe yok. Ancak, ülkücü görüşlerin de camilerihem de Diyanet İşleri kanalı ile etkilemek istekleri de gözle görülüyor. Köln'de Ülkücü Federasyonu'nun, Bakan Oksay ve Başkan Altıkulaç'ın gözleri önünde düzenledikleri gösteri de bunu gözler önüne seriyor. Frankfurt'taki "Türk Federasyonu" ülkücülerin yurtdışındaki üst kuruluşlarıdır. Her ülkede bu kuruluşa bağh ya da bu kuruluş ile aynı siyasal doğrultuda örgütler bulunmaktadır. Bunlardan biri Belçika'daki "Belçika TiirkIslam Federasyonu"dur. Bu federasyonunu Beringen'de düzenlediği "Gençlik Kurultayı"na Brüksel Bü>ukelçiliğimizden Egitim Müşaviri Mehmet Okay ve Anvers Konsolos Yardımcısı Feyha Genç de katılmışlardı. Toplantı, Kuran'ı Kerim'den sure okunarak açılmış; daha sonra lstiklal Marşı söylenmişti. Daha sonra "büyükelçilik adına" Egitim Müşaviri Mehmet Okay da konuşma yapmıştı. "Belçika Türkİslam Federasyonu"nun 1986 yılı çalısma raporunda â ksa y kendi da "Kuran kurslan açıldığı", ayrıca bayanlar için "vaize" getirilerek * ?"? ? . ~" dyvsıyla, Aydınlar Ocağı'na basvuru belgesi. Oksay, Aydınlar Ocağı'na 12.2.1975 yılında Basbakanhk camilerde ve evlerde dinsel sohbetler düzenledikleri yazılmıştır. Ozluk Işlen Genel Müdürü 'yken kaydolmuş. Din işleri müşavirlerinin izni ile dinsel konularda seminer verebilecek öğretmenler getirilmiştir. agacının alünda kadeh kalkar. Kalkmıyor mu senin devletinde? Çam Bu yüzden midir, bilinmez; 13 Mayıs 1985 günü Türk Federasyodikilmiyor mu? Karnaval olmuyor mu? Dudaklar boyanmıyor mu? nu, Diyanet İşleri Türklslam BirliğTnin Köln'deki Görmekli Camii Diyanet İşleri ve Ülkücüler birlikte çalışıyor Denize çıplak girilmiyor mu? Ajusofya'ya kelepçe vunılmuyor mu? ve tesisinin açıhşı için Köln'e gelen Bakan Oksay ile Diyanet İşleri Belçika'da, denilebilir ki, Diyanet İşleri ile ülkücü "Türkİslam Başörtüler atılmıyor mu? 1400 sene evvelki kitaba dönemeyiz diye Başkanı Altıkulaç'ın çevresinden hiç aynlmamışlar. Federasyonu" birlikte çalışmaktadır. llişki bu kadar açıktır. caddelerde konuşulmuyor mu? Törende "Türk Federasyonu Başkanı" Ali Batman ve kuruluşun Tabii ki, yurtdışında çalışan yurttaşlar, dinsel konularda büyükelöteki yöneticileri bir gövde gösterisinde bulunmuşlar. çilik ve konsolosluklarda görevli müşavir ve ataşelere başvuracakAllah'a nefer olun? lar. Bundan daha doğal bir davranış olamaz. Başbuğ Türkeş sloganları (...) Efendim ben şimdi şeriatçı olursam pasaportumu alırlar. Ancak araya giren örgütler, aracı olan derneklerin siyasal ilişkileAlırlar efendim tabii, ne zannettin? Onun için Müslüman Allah'a ri ister istemez bazı çağrışımlara yol açmaktadır. Törenin yapıldığı salonda Oskay ve AJtıkulaç'ın gözleri önünde nefer olacak. Korkmayın Allah'ın izniyle. Yıkılacak bütün putlar. Yurtdışında yeni yeni kurulan Diyanet vakıfiarında "ülkücü "Başbuğ Türkeş" sloganları atılmış. Allab birgün bu millete bir Hz. Ömer gönderecek bir Ömer. ...8...9 sızması" gözle görunürcesine açık ve seçiktir. Frankfurt Başkonsolosluğu Din Ataşesi Salih Güneş MHP Kasvarsın onlar 1400 sene evveline dönemeyiz desinler. Bakalım sonları Diyanet İşleri, son yıllarda hemen hemen her devlet kurumunda tamonu milletvekili adaylarından. ne olacak? Hani Nemrutlar, hani firavunlar? Nerede onlar? CehenBelçika Brüksel Büyükelçiliği Din Müşaviri Rıza Selim Başoglu görüldüğü gibi çeşitli siyasal akımların etkisinde kalmış, kadrolar nemin dibine gitti onlar.." bu akımlara göre oluşturulmuştur. da Gün Sazak'ın Gümrük ve Tekel Bakanı olduğu günlerde Diyanet Söz gelişi, "DiyanetçiSüleymancı" kavgası gibi o dozda ve ölçüİşleri Başkanlığı'ndaki görevinden ayrılıp, Gümrük ve Tekel BakanDamar'ın da amacı belli: de bir "DiyanetçiMilli Görüşçü", "DiyanetçiNurcu" ya da lığı'nda görev yapmış. Din devleti kurmak. v • Di>anetçiÜlkücü" kavgasına tanık olunmamıştır. Görevi personel ve egitim müdürü; 1979 yılında yeniden Diyanet Merkezi Frankfurt'ta bulunan kısa adı "Türk Federasyonu" olaTersine, "ülkücü" ve "Milli Görüşçü" olarak adlandırılabilecek İşleri Başkanlığı'na dönen Başoğlu, Diyanet İşleri özlük İşleri Mürak bilinen "Avrupa DemokratikÜlkücü Türk Dernekleri din görevlileri köşe başlanna getirilmiştir. dürlüğü'ne getirilmiş. Federasyonu" da bir çeşit "tslamcı görüşü" savunuyor. Türkiye'deSonra da "Koordinasyon Başkanlıgf'na. ki MHP'nin yurtdışı uzantısı olan Türk Federasyonu'nun genel merBunlar yalnızca iki örnektir. C/emalettin Kaplan örneği kezi, Frankfurt'ta, "Gutlentsresse 173 6000 Frankfurt am Main 1" adresinde bir apartmanda. Cemalettin Kaplan bu "kadrolaşma olayı"na çok acı ve güncel Ulkücü kadro köprü başında Hemen hemen her kentte bir temsilciliği var Türk Federasyonu'bir örnektir. nun. Hem temsilcilikleri var hem de camileri. Kaplan'ın MSP ile olan yakınlığı herkesçe bilinmekteydi. DuşüÜlkücü" göruş ve ideolojinin 12 Eylül 1980 tarihinden önce de Türk Federasyonu'nun "1985 yılı bilgi yanşması tarih sorulan" Diyanet tşleri Başkanlığı'nda önernli köprü başları tutmak için nünuz ki, bu Cemalettin Kaplan bilinen siyasal eğilimleri ile Diyana bakarak bu federasyonun hangi görüşleri savunduğunu anlamak net İşleri Başkan Yardımcılığı görevine kadar getirilebilmiş; on beş MSP'liler ile amansız bir savaşa girdikleri de biliniyor. olası. yıl Adana Müftülüğü'nde de bulunmuştu. Ülkücü kadro, Diyanet tşleri Başkanlığı'ndaki siyasal kadrolaşSoru 7: Böyle bir siyasal kadrolaşmanın yurtdışındaki camileri etkilemema hareketinde çok önemli bir köprü başı da elde etmişti: "..Türkiye'de 1923'den beri dini egitimin ortadan kaldınldıgı ve aynı mesi hiç düşünulebilir mi? Diyanet İşleri yayınlarını dağıtan şirket MHP üst yöneticilerince taribten itibaren 17 yıl süre ile ezanın Türkçe okunduğu bilinmekteTabii ki bu oluşum yurtdışındaki camileri de etki altına almakta oluşturulan bir şirketti. dir. Dine reva göriilen bu muameleler karşısında milli reaksiyon bügecikmemiştir. Kimlerdi "Anda Ana Neşriyat ve Dagılım A.Ş."nin sahipleri? yük olmuş ve 1950de Demokrat Parti iktidar olmuştur. Merhum AdDiyanet İşleri Başkanlığı'nın yurtdışındaki din hizmetlerinde yeMHP Genel Başkan Yardımcısı Şadi Somuncuoğlu. nan Menderes'in Izmir'de birkaç yüzbin kişiye hitap ederek Türk tersiz kalması bir boşluk doğurmuş, bu boşluk, "Süleymancı", "Milli Erzurum Milletvekili Nevzat Köseoğlu. milletinin Müslüman oldugunu ve öyle kalacagını söylemesi ve bu Görüşçü", "Nurcu" ve "ülkücü", daha sonra da İran yanlısı kuruMHP Genel İdare Kurulu üyesi Ahmet tyioldu. ulkeyi resmi zi>3reti sırasında bir zatın mezannın başında Fatiha okuluşlarca doldurulmuştur. Diyanet İşleri Başkanlığı emrindeki Istanbul vaizlerinden Mustaması, Türk umumi efkânnın milli duygu ve düşüncelerini hiç aksetDiyanet, yundışındaki yurttaşlara hizmet götürmekte geç kalmış; fa Pektut. tirmeyen basının ve ana muhalefet partisinin büyük tepkilerine ve gecikerek de olsa yeıine getirilen görevde, ister istemez siyasal kadVe Süleyman Kurkçü, Nurhan Alpay, tbrahim Metin. kınamalanna maruz kalmıştı. Menderes'in kınanmasına yol açan, rolaşmalann izlerini taşımıştır. Anda Şirketi, Diyanet İşleri Başkanlığı ile 6.2.1975 tarihinde bir mezaıinın başında Fatiha okudugu zatın ve ziyaret ettiği ülkenin adını Görünün köy budur ve "kılavuz" istemeyecek kadar gözler sözleşme imzalamış ve bu sözleşme ile başkanlığın yayınlarını yurt biliyor musunuz?" onündedir. içi ve dışında dağıtmaya başlamıştır. Soru 23'de de "Türkiye Devleti'nin resmi dini tslam dinidir" madO tarihte Diyanet İşleri Başkanı kimdi? desınin kaç yılında anayasadan çıkanldığı da soruluyor. Dr. Lütfi Dogan. SCRECEK Kâtım Oksay, Izmir'de depremden hasar gören Hisar Camü'nin açıhş töreninde kurdela kestikten sonra konusurken.. Kazım Oksay'ın, Aydınlar Ocagına başvurusunu gösteren belge
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear