22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/6 Ozetle HABERİ Babacan: Cum h urbaşkanı, OzaVla kader birliği içinde DSP Milletveklli Sükrü Babacan, Cumhurbaşkanı Kenan Evren ile Başbakan Turgut özaVın kader birtiği içinde olduklarmı söyleyerek, "Dileriz kaderleri iyi olur" dedi. Babacan, "Sayın Cumhurbaşkanı ve başbakan artık gaflet uykusundan uyanın.. Türkiye ne Güney Afrika Cumhuriyeti'dlr, ne de dönem AbdülhamH âönemidir. Cumhurbaşkanı ve iktidara tek bir soru soruyorum. Eliniıi vicdamnıza koyun da cevap verin. Türkiye'de demokrasi var mı? Var diyebiliyorsamz işte siz iki soru. O halde neden bu yasaklar var, neden ısrarla bu yasaklan kaldırmaktan çekiniyorsunuz? Bu memlekete başbakanlık yapmış insanı utanmadan 50 derece hamam sıcaklığındaki mahkeme salonlannda fikir ve düşüncelerlnden dolayı yargılıyorsunuz?" diye konuştu. DemireVe göre rejim sorununun nedeni: LEYLA TAVŞANOĞLU Sokak bir yıl içinde hemen hemen hiç değişmemiş. Sadece sol yanındaki site, bahçesinde gelişip serpilen bitkileri ve ağaçları sayesinde daha az göze batar gibi. Demirel'de de pek bir değişiklik yok. Eskisi gibi canlı, neşeli, kararlı... Nasıl mı? "Benim Türkiye meseleleriyle ilgilenmemi hiçbir şey engelleyemez. Esasen insıınların /.ihinleri ve vicdanlarını kilitlemek mümkün değildir. Şahsen ben 25 senedir Türkiye'nin siynsi hayatının içindeyim. Bu 25 sene tabiri caizse bir siyaset anaforudur. Dalgalanmalar olmuştur, bu dalgafanmaların içinden geçerek geldik. Buraya kadar da geldik. Ulkenin bugunkii ve yarınki meseleleri hakkında duşuncelerimiz, projelerimiz vardır. Neyin yanlış, neyin doğru olduğu hususunda iddialanmız vardır." Telcfonlar bu arada hiç durmadan çalıyor. Demirel hattın öbür ucundakilerle hiçbir fark Köşk faktörü lıdır. Başka meselelerde ihtilaf olabilir, hiir ve demokrat olalım yerine diktatörlük içinde olalım, esaret içinde olalım kimse istemez. Gclelim ara seçim hadisesine... Neyin ara seçim oldugıınıı tecrit etmeden buna bakama/sınız. 6 Kasım 1983 tarihindc yapılmış olan seçimlerin ara seçimi. 6 Kasım 1983 tarihindc yapılmış olan seçimlerin demokratik oldugunu hiç kimse kabul etmiyor. Hatta bugiın Türkiye'yi idare edenlerin beyanları var. Yani siyasi kadronun beyanları var. 3 parti seçime sokulmuş, 3 parli seçime sokulmamış. Ve yuzlerce kişi veto edilmi$. Sıkıyonetim altında yapılan bu seçimlerden sonra yine sıkıyonetim altında yapılan mahalli idareler seçimlerinc iktidar partisi, 'bana oy verirseni/ hizmet veririm, bana oy vermezseni/ hizmet vermem' diye çıkmış, adeta oyla hizmeti bir nevi takas, degiştokus vasıtası haline getirmiştir. Bence bu, zaten Turk siyasetinin çok çalkantılı, çok karmakarışık durumunda dejenere etmek için çok önemli bir vasıtadır. Bu, bugun de devam ediyor." Demirel konuşmasında araya lngilizce sözcükler de serpiştiriyor. Ara seçimlerde esas yarışmaya çıkacak olanırı "iktidar partisi" oldugunu anlatıyor: "Doğru Yol Partisi AP fikriyatının AP felsefesinin devamıdır. AP kadrosunun devamıdır. Sadece AP'nin devamıdır, denmesinin öniinde bir yasak vardır. Eninde sonunda AP yeşerecektir. Bu ara seçimler bence muhalefet için bir kıstas ahnmamalıdır. Çünkiı contesti olan, müsabakaya giren aslında iktidardır." Peki, Türkiye acaba sivil bir cumhurbaşkanı yönetımi görecek mi? Demirel bu konuda ne düşünüyor? "Mesele sivil, asker meselesi değildir. Mesele liyakat meselesidir. lkincisi de cumhurbaşkanlığı makamına klm otunırsa otursun, layık olsun, halkın nzası ile otursun taraftarıyım. Bu sağlanabilirse Türkiye, rejimindeki çok önemli bir meseleyi ortadan kaldırır. Türkiye'deki bunalıınların bir kısmı da Çankaya'ya bağlıdır. Bizim istediğimiz şey, devlet layık ellerde olsun. Devletin layık ellerde olmasını (ayin edecek tek merci de halkın hakemliğidir. Layıksan liyakatini göster, halk seni seçsin. Çankaya, Cumhuriyet kuruldugundan beri Türkiye Cumhuriyeti'ndeki rejim meselesinde önemli bir faktördür." Demirel, düşündüklerini, 35 yıla varan sıyaset yaşamı boyunca Ozümsediklerini, sırası geldikçe, gayet dikkatli bir dil kullanarak ortaya döküyor. Bu arada hepimizin bildiği, unutmadığı, kendine özgü üslubuyla mesajlar veriyor, bir süre önce liberal olmadığı hakkındaki açıklamasını daha da açıyor: "Ben liberal değilim de neyim? öyleyse ncymis? Ben milliyetçi, muhafazakâr, hürriyetçi, demokrat, medeniyetçi, adaletçi, millet iradesinin üstünlüğünü savunan, imarc^, inşacı, sosyal adaleti savunan, sosyal guvenlikçi, refahçı, Büyük Turkiye'ciyim. Bırak yapsın'cı, bırak geçsin'ci değilim." Süleyman Demirel'in bugün gönlünde yatan aslan kesinlikle DYP. "Bugün bir genel seçim olsa hangi partiye oy verirsiniz?" sorumuza karşılık ünlü kahkahasinı atıyor: "Oy verme hakkım var, seçme hakkım var. Doğru Yol Partisinc veririm. AP kadrolannın orada oldugunu söyliiyorıım, fikir ve felsefemin orada devam ettiğini söylüyorum, başka nereye, nasıl verebilirim? Ayıp olmaz mı?" Yasaklı sıyasetçi, eski başbakan milletle hasret giderme gezilerıne ne zaman çıkacak? "Eylulde yurt gezilerine başlıyorum. Samsun'a, Manisa'ya, Antalya'ya gideceğim. Şimdilik bunlar... Ilenuz program yapmadım. Seçim yasaklan ile gösteri yuruyuşu kanunu ne zaman, hangisi nereye kadar caridir, onlan etüt ettiriyorum. Benim daha evvel yaptığım gezilerde seçim yasaklan diye bir mesele yoktu. Seçim yasaklarının bana şumiiluolacak mı, olmayacak mı, onu etüt ettiriyorum. Çünkü ben bir vatandaşım. Yani yarım bir vatandaşız. Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin yanın yamalak bir vatandaşı olmayı da gurur sayarım. Türkiye Cumhuriyeti'ne can feda. Biz kusmeyiz, gücenmeyiz. Mucadelemiz var. Kime kuseceğiz, neye kuseceğiz, nasıl kııseceğiz? Dağı aşacağız, hiç çaresi yoktur. Türkiye bu dağı asacaktır. Bu karanbk, çaresizlik, islikrarsızlık, hurriyetsizlik dağını asacaktır. Bu nasıl olacak? Onu bilemiyorum. Bulur bulmaz çıkacağım işin içinden." Bundan hiç kuşku yok. Tam bjr buçuk saat suren konuşmamızda bakıyorıız kı teyp bandının sadece bir yuzu dolmuş. Bu süre içinde Demirel yaklaşık 15 kez telefonda konuştuğu için buna hiç şaşırmıyoru7. Adaylara vekalet Siyasete atılmak üzere Basbakanhk Müsteşarhğı'ndan istifa eden Hasan Celal Güzel'e, Başbakanlık Teftiş Kurulu Başkanı ve Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı eski Müsteşan Kutlu Savaş'ın getirilmesi düşunülüyor. ANAP'ın Manisa 1. bölge adayı olması beklenen Hazine ve Dış Ticaret Müsteşan Ekrem Pakdemirli'den boşalan göreve de Müsteşar Yardtmcısı Mahir Barutçu vekalet edecek. gözetmeksizin yakın ve içten bir ifadeyle konuşuyor, eşlerinin, çocuklannın isim vererek tek tek hatırlarını soruyor. Telefon konuşması bitince de bize dönüyor. Sanki araya, dUşüncelerini dağıtacak bir telefon konuşması girmemişçesine, bizimle konuşmasına bıraktığı sözcükten devam ediyor, bazen de virgülünden yakalıyor. Eski başbakan ve kapatılan AP'nin eski Genel Başkanı'nın 28 eylülde yapılacak ara seçirnlerle ilgili görüşleri neydı? Demirel soruyor: "Neyin ara seçlmi?" Sonra da konuşmasını sürdürüyor: "Bizim için önemli olan Türkiye'nin hiir ve demokrat olması, refah içinde olması, hak arama yollarının açık olması, adalelin kesinlikle olması ve millet iradesinin ulke idaresine mutlak hâkim olmasıdır ve ülkenin mamur ve inşa edilmiş olmasıdır. Ülkenin hiir ve demokrat olması, bu memleketin her fcrdini baglayan ve herkes için kucaklanması gerekcn bir gaye olma . 5 Y1KILAN GECEKONDUDA AÇLIK GREVİ Narhderenln Narlı mahallesinde gecekondulan yıkılaı evlerinln içinde yaşamlannı sürdürürken "Bize yer gösteriltnceye kadar açlık grevini sürdüreceğiz " diyorl Narlıdere'de 9 ailenin gecekondusu yıkıldı Kaburgam Ecevit'e helal Ankara 5. Asliye Ceza Mahkemesi'nde geçen hafta yargılanan eski başbakanlardan ve kapatılan CHP'nin eski Genel Başkanı Bülent Eceyiti görmek için IstanbuVdan gidenler arasmda bulunan DSP Üsküdar llçe Başkanı 70 yaşındaki Hasan Çelebinin merdivenlerden düşmesi nedeniyle kaburga kemiklerinin kırıldtğı öğrenildi. Çelebi, "kaburga kemiklerim Ecevit'e helal olsun" dedi. 40 kişi açhk gtm tZMİR (Cumhuriyet Egc Bürosu) "Açlık grevini surduriiyoruz, direnecegiz". Bu ses Narlıdere Narlı mahallesinde gecekondulan yıkılan yurttaşlardan yükseliyor... Narlı mahallesine, Köprü durağının karşısındaki dar bir yoldan giriür. llk bakışta "ortadirek" sınıfın oturduğu bir yer izlenimini edinirsiniz, fakat ne zaman ki yolun sonunda karşınıza çıkan alandan sağa kıvnlıp, dar sokaklardan geçerseniz, ilk önce lzmir'de olup olmadığınızı düşünmeye başlarsınız. Dar sokaldar biter, ardından bir yokuş başlar. Artık şehir yaşamından kopup, bambaşka bir yaşam biçimi içine giriverir insan. Solda dik bir yamaç görülür. Basınızı yukarı doğru kaldırdığınızda, eğer buraya ilk defa gelmişseniz, nıutlaka "deprem olmus" dersiniz. Yamacın eteklerinde yıkıltnış tek göz evlerin kalıntılan, güneşin altında bekleşen insanlar, battaniyelerden derme çatma yapılmış bannaklar. Sıcakhk gölgede 35, yamacı tırmandıktan sonra terden sırılsıklam oluyor insan, hafiften kavurucu bir rüzgâr esiyor. Hemen etrafımı Kanalizasyon çöktü: 2 yaralı Kadıköy Fikirtepe'de sürdürülen kanalizasyon çalışmaları sırasında meydana gelen göçuk altında kalan iki işçi sağ olarak kurtanldı. Kadıköy Belediye MeclisVnin AMAP'lı üyesi Kenan Olgun'un taşeronluğunu yaptığı Goztepe Kâtip Nazmiler Caddesi Gökhan Sokak kanalizasyon inşaatında saat 17.00'de meydana gelen olayda, iki işçi yaklaşık İOdakika toprak altında kaldılar. ttfaiye ve işçilerin çalışmaları sonunda topraktan sağ çıkanlan Sehmuz Allkan ve Adnan Şanlı adlı işçtler, önce Goztepe SSK, oradan da Haydarpaşa Numune Hastanesi'ne göturülduler. İŞTE KİMLİKLERİMÎZ Yayıncı t'rdal öz, yazac Ahmet Altan ve avukat Tayfun Akçay. Ahmet Altan'm, bir kuşağm sorunlarını işleyen "Sudaki tz"romam, "romanvari"gelişmelerden sonra, edebiyat alanmdaki eleştiri ve tartışmaların çok dışında btr yerlerden gelen "müstehcenlik" suçlamasıyla "mahkemelik" oldu. Yazdığı romanın bir de "müstehcen" olmadığını savunmak durumunda kalan Ahmet Altan ve Erdal öz kinüiklerini sunarken. (Fotoğraf: ŞENOL KONUKÇU) JVarlıdere'nin Narlı mahallesinde belediyece gecekondulan yıkılan yurttaşlc beledıyenin yiyecek yardımını geri çevirerek, "Evimiz yıkılmış, yiyeceği ne •' yapalım. Afganistan'dan gelenlere ev veriyorlar bize bir evi çok görüyorlar" diyorlar. ^ a çeviriyor insanlar, yıkılan duvarlann arasına battaniye gerilmiş bir barınağa giriyoruz. Arkası önü açık, bir divan var ve yataklar üst Uste yığılmış, ayakta duramazsınız, battaniyeden yapılmış tavanın yüksekliği 1 metreyi geçmiyor. Burası Dede Ailesi'nin yeni konaklama yeri. Evleri yıkılan hemen herkes, yanımıza geliyor. Daracık yerde neredeyse soluk alamıyoruz. Sızlanmalar, yakınmalar birbirine karışıyor. Dede Ailesinin reisi, Zeki Dede başlıyor anlatmaya, kızgın, şaşkın ve biraz da çaresizlik içinde: "Neden yıktılar? Hiçbir yerde topragumz yok. Yuva yapmak için bir kanş yere hasretiz. 16 metre karelik bir ev yaptık, bunu da bize çok gördüler. Öldürselen evlerimid yıkmasalardı. Açlıl vini sürdüreceğim, 9 ev yıkıld kimse yemek yemiyor. OlUm dar direniyoruz." Araya başka sesler kanşıyo sa bir zaman sonra hiçbir şe; laşılrruyor. Sonra bir sessizJik bir teyze konuşmaya çalışıyor, turuyorlar, onun evi yıkılma "Biz uzun süredir buı oturuyonız" diyor. O da e> sağlıksız olmasından yakınıy Gecekondusu yıkılan diğer < taş Azime Atalay, "35 bin lir ra veriyorduk, gecekondu ya| Kocam Inşaal işçisi günde 25f ra alıyor. Iş olursa tabii. 4 ç ğum var, komşuların evine sı dık. Bir oda istiyoruz, valilige tik, belediyeye gittik, bizi içer "Sudaki İz" nedeniyle Ahmet Altan ve Erdal Öz yargılanıyor ' Bu davanın sanığı olmaktan utanıyorum gerek yazarının, gerekse benim üzerimden kaldınlmasını diliyorum. Hakkımı/daki iddiaların dogru olmadığını bir kere daha belirtiyonım ve aklanmayı istiyorum" sözleriyle tamamladı. Kitabın yazarı Ahmet Altan da sorgusunda, kitabın edebi nitelikte oldugunu ve müstehcenlik iddiasını kabul etmediğini söyledi. Altan, "Kitapta bir kişinin rulısal ve sosyal kişiliğini anlatmaya çalıstım. Müstehcenlik kastım yoktur" dedi. lstanbul 2. Asliye Ceza Mahkemesi,,Ahmet Altan'ın avukatı Çetin Ozek'in savunma yapması için yargılamayı 9 Eylül 1986 saat 11.00'e erteledi. Playmen dergisinin nisan sayısı için açılan "müstehcenlik" davasında da sanıklar, derginın ınıtiyaz sahıbi M. Yakup Yılmaz ile sorumlu müdurü Savaş Kalafatın sorgulan yapıldı. Sanıklar sorgularında, "Toplumun bugünkü kültür seviyesi so/ konusu fotoğrafların müstehcen sayılmasını mumkun kılmamaktadır" dcdiIer. Sanıklar avukatı Süheyl Donay, dava konusu dergideki fotoğrafları müstehcen bulan Kuçükleri Muzır Neşriyattan Koruma Kurulu'nun raporunu kabul Playmen dergisinin "müstehcenlik" davasında sanıklar, "Toplumun bugünkü kültür seviyesi söz konusu fotoğrafların müstehcen sayılmasını mümkün kılmamaktadır" dediler. Avukat Süheyl Donay, "Dönmezer'in raporları malumdur" diye görüş belirtti. Tan gazetesinde yayımlanan 2 fotoğraf müstehcen bulunmayınca sanıklar beraat ettiler. lstanbul Haber Servisi "Sudaki İz" romanı ile "Playmen" dergisi hakkında açılan müstehcenlik davalarına devam edildi. "Tan" gazetesinde yayımlanan iki fotoğraf için açılan müstehcenlik davası ise beraatla sonuçlandı. Müstehcen olduğu gerekçesiylc mahkemece toplattırılan ve hakkında dava açılan Sudaki İz romanının yazarı Ahmet Allan ile yayımeısı Erdal Öz'un sorguları yapıldı. Küçüklerı Muzır Neşrıyattan Koruma Kurulu'nca da "müstehcen" olduğu yönunde rapor verılen davada, sanıklar ve avukat Tayfun Akçay, Muzır Kurulu'nun anayasaya aykırı olduğu göruşunu vinelediler. Yayııncı Erdal Oz, sorgusunda, "Böylesine bir suçlamanın sanığı olarak burada bulunmaktan utanıyorum. Aınacı yalnızca edebiyat ve sanat değeri taşıyan TUrk ve dünya yazarlarının cn seçkin kitaplarını yayımlamak olan bir yayınevinin yoneticisi olarak, ne yazık ki burada 'müstehcen nitelikte kitap yayımlamak' suçuyla karşınıza getirUmi$ bulunuyorum" dedi. Erdal Öz, sorgusunu, "Bu utanç lekesinin, etmediklerini belirterek, "Kurul, Sıılhi Dönmezer'in ders kilabına atıf yaparak karar vermiştir. Hukuki hatalar yapılmıştır. Rapor tamamen Dönmezer'in goru$lerine dayandırılmıştır. Zalen bu kişinin raporları malıım" dedi. Kurulun çok önemli kararlar verdiğini, gerekirse milyarlarca lira para cezası kesilebileceğini hatırlatan Suhcyl Donay, "Kurul bilimsel yapıyı aşmıştır. Çıplaklık, kurulun göruşünun aksine bilakis bazı gençleri cinsel suç işleınekten alıkoymaktadır. Raporda neden Sıılhi Donmezer'e bu kadar atıfta bulunulımıştur, onu da anlamadıın" diye konuştu. Mahkeme, bu davada da dosyanın ıncelenmesi için yargılamayı 15 Ağustos 1986 saat 9.45'e erteledi. Aynı mahkemede görülen Tan gazetesi ile ilgili "müstehcenlik" davasında ise mahkeme, gazetenin sorumlu müdürü Süleyman Yagız vc muhabır Yücel Dönmez hakkında beraat kararı verdi. Muzır Kurul'un "müstehcen" bulmadığı 4 ve 6 Ekım 1985 tarıhlı Tan gazetelerinde yayımlanan "Bu duruş tam uç milyon" ve "Kahve yemenden gelir" başlıklı haberlere aıt fotoğraflar Basın Savcılığı'nda müstehcen bulunarak dava açılmıştı. Mahkeme, soz konusu fotoğrafları "halkın ar ve haya duygularını inciterek ve cinsi duyguları istismar edecek mahiyctle" görmeyerek sanıklann bcraatıne karar verdi. Uçüncü aşama havadan ilaçlama tstanbuVda sinekle mücadele için havadan yaptlan ilaçlamanın üçüncü aşaması, 2428 temmuz tarihleri arasmda gerçekleştirilecek. lstanbul Büyükşehir Belediyesi'nden yapılan açıklamaya göre, havadan ilaçlamanın yapılacağı gun ve semtler şöyle: 24 temmuz: (Sabah) Ümraniye, Yakacfk çöplükleri; (akşam) Halkah Kemerburgaz çöplükleri. 25 temmuz: (Sabah) Adalar, Tuzla; (akşam) Alibeyköy, Cendere, 26 temmuz: (Sabah) Maltepe, Kartal, Samandıra, Pendik; (akşam) Ümraniye, Üsküdar, Beykoz strtları. 27 temmuv (Sabah) Kurbağalıdere, su birikintileri; (akşam) Küçükçekmece ve gölhavzasu 28 temmuz: (Sabah) Ataköy, Sefaküy, Yeşilyurt; (akşam) Sarıyer, Maslak. Kedisi tarafmdan ısınları kadın ölti Bursa'da 5 ay önce evinde beslediği kedisi tarafından ısınlan Refiye Saraçoğlu adlı kadın, devlet hastanesinde tecrit odasına kapatıldı. BURSA, (a.a.) Bursa'nın Yeşil semtinde 5 ay önce evinde beslediği kedi tarafından ısınlan ve daha sonra kedinin kuduz olduğunun anlaşılması üzerine tedavi altına alınan bir kadın tecrit odasına kapatıldı. Bursa Devlet Hastanesi'nde dün tecrit odasına kapatılan Refiye Saraçoglu'nun (58) ileri dereccde kuduz mikrobu kapmış olduğu saptandı. Refiye Saraçoğlu'nun 23 günlük ömrünün kaldığı hastanedeki uzmanlar tarafından belirtiliyor. Bursa Devlet Hastanesi Başhekimi Opr. Dr. Hamdi Atalay, Refiye Saraçoğlu adlı hastanın 5 ay önce evinde beslediği kedisi tarafından ısırıldığını, bu kedinin daha sonra kuduz olduğunun b lenmesi Üzerine de tedavi al alındığını söyledi. Hastanın sonra kuduza yakalanmasırun cuda yerleşen virüsün türüne 1 lı oldugunu belirten Başhe Atalay, kuduz vakalarında u; lanan yerli ve yabancı seruml yüzde 80 etki yaptığım bildiı Opr. Dr. Hamdi Atalay, Buı da başıboş dolaşan kedi ve kö] lerin bulunduğunu, endişe ya tığını kaydederek şöyle dedi: "Basıboş kedi ve köpekler a TVPE PROPAGANI Şafak: D işleyişind önünüze ANKARA (Cumhuı rosu) BVP Başkanı T fak TRT'de dün akşam nan demecinde, "Deım işleyişindeki çarpıklıklaı ze serecegiz" dedi. Oazetenizin 21 Temmuz Pazartesi tarihti nushasında Sosyalist Parti için Irtibat Komitesinde gorev alanlar Ustesinde benim de ismim geçmektedir. Paıar günu yapılan toplantıya katıldım, ancak Jrtibat Komitesi çalışmalarutı kuruluş sekli ve bileşimi itibariyle vanlıs gördüğüm için feshedilmeiini istedim. Komite olarak çaliimalarına devam edecekse de ancak Sayın Mehmet Ali Aybar 'a goruşmelerinde katkıda bulunmak için çaba sarfedebileceğimi belirttim. Bunun ötesinde bir trtibat Komitesi adı altında bir kurulda görev almadığımı açıklamak isterim, aynca gazetenizde yer alan açıklamamn da hiç bir şekilde loplantıda bulunanlara bllgi verilme yoluna gidilmeden kişisel bir ta&arrufla yapıldığını da belirtmek İsterim. Emin Tanrıyar'ın açıklaması Gaziantep'e de seçim selamı: Mercimek başfiyatına kiloda 20 lira zam Toprak Mahsulleri Ofisi, kabuklu kırmızı mercimek başalıın fıyatlarını yeniden belirledi ve kiloda 20 lira zam yaptı. Gaziantep'e yönelik "seçim selamı" niteliğindeki bu kararla mercimeğe temmuz, ağustos ve eylul ayları için kiloda 250 lira başfiyat uygulanacak. Temmuz başından itibaren alınan mercimeğe de kiloda 20 lira fark ödenecek. Ekim ve kasım aylarında ise kiloda 255 lira başfiyat uygulanacak. Bu arada, Bandırma Gübre Fabrikaları A.Ş. gübre fiyatlarında ton başına 5 bin lira indirim yaptı. BAGFAŞ Genel Müduru Aykut Giirbüz, düzenlediğı basın toplantısı ile Italya'da ithal edilen gubrenin tonunun 82 bin liradan 77 bin liraya düşürülduğunu açıkladı ve "Gerekirse daha da indirim yapabiliriz" dedi. Ankara, (Cumhuriyet Bürosu) Cazetenizin 21 Temmuz 1986 tarihli sayısında yer alan, "Sosyalist Partinin trtibat Komitesi" baslıklı haberi üzerine bu açıklamayı yapma gereğini duydum. Ben gerçi IS Haziran 1986 gunu Sayın Aybar'm sosyalist parti kuruluşu konusunda duztnlediği toplantıya katıldım ve toplantı sonunda trtibat Komitesi için önerilen adlar arasmda benimki de vardı. Ama o tarlhten bu yana sosyalist parti konusunda olsun, ona ilifkin Irtibat Komitesi konusunda olsun Mehmet Ali Aybar'ın da, onun çalısma arkadaşlarınm da herhangi bir daveti ya da onerisiyle karşılasmi) değilim. Aynca Sayın Aybar'ın haberinizde sozu edilen konuşmasını da herhangi bir yerde dinlemis değilim. Dolayısiyle, hiç değihe şimdilik sosyalist parti Jrtibat Komitesi uyesi olmam mumkün değildir. Nail Satlıgan'ın açıklaması Eğitim kampusunun temeli™bJ«%vnd1!lKZköy'de yaptınlacak eğitim kampusunun temelt dün Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından atıldı. Cumhurbaşkanı Kenan Evren törende yaptığı konuşmada, hulu hurafelere Inanan bazı vatandaşların kafalanndaki örümcek ağlannın, ancak onlan okuldan geçtrmekle ortadan kaldınlablleceğini söyledi. Koç Holdtng Yönetim Kurulu Başkanı Rahmi Koç da konuşmasında, "Milletlerin ilerlemesinde iyi eğitim gb'rmüş, iyiyetişmiş elemanm sermayeden daha önemli olduğu bir hakikattir" dedi. Koç'un verdiği bilgiye gore, eğitim kampusu 780 bin metrekarelik arazi uzerinde 20 bin metrekare kapalı sahadan oluşuyor. Kampusta eğitimde karma sistem uygulanacak. Tesiste hazırItk sınıfı ile btrllkte 7yıllık orta ve lise öğrenimi yapılacak, 24 dershanede 600 öğrenct öğretim görecek. Yetenekli öğrenciler merkezl stnav usulüyle alınacak. öğrencilerin yansı yatılı okuyabtücek. 198889 ders yılında öğretime başlayacak olan eğitim kampusunun bitirilebilmesi için 5 mllyar lira harcanacağı blldirildi. Temel atma törenine YÖK Başkanı, rektörler ve askeri erkân da katıldı. (Fotoğrtf: HALtL NEBİLER) BVP Başkanı Şafak yon için hazırladığı dt gazeteci oldugunu belirt ladığı açıklamasında şu ledi: "Dün (önceki gun), B tan Partisi'ni kurduk, I karşınızdayız. Bu olays "sürpriz" dedi. Bazılan mızda başka kişileri aı niyetli düşünenler yan demokrasiye yürekten Demokratik muessesel) si çıkarlar uğruna kullı na karşıyız. Ve her fırsaf nuda mücadele etrnekh yız. TBMM'nin nıilli ira üst seviyede tecelli ettigi se olarak korunmasını i Bugün de bunun için bı Şimdi ne mi yapacagız? rasinin işleyişindeki çar rı onuııu/e serecegiz. > Öteki açıklamalarımızı I birlikte olacağımız dah var." MENDERESLERİN, DEMİRELLERİN YO DYP Genel Başkanı V tin Cindoruk da TRT'de şam yayımlanan den "Yolumuz Menderesleriı rellerin yoludur" dedi. hilcri rt\f\ı ABD Dışişleri Bakanlığı'ndan Robert Rackmales başkanUUgl UUM uğındaki bir heyet dun Balkan Turkleri Dayanışma ve Kültür Derneği'niziyaret ederek Bulgaristan 'daki Türklere uygulanan baskılar konusunda bilgi aldı. ABD heyetine, bu ülkedeki soydaşlanmıza karşı yapılan uygulamalara ait belge ve mektuplan içeren bir dosya da Dernek Başkanı Mehmet Çavuş tarafmdan sunuldu. Bu arada 1. Ü. Siyasal Bilgiler Fakultesi oğrencilerinden bir grubun Bulgaristan Konsolosluğu onunde başlatmak istedikleri ıçlık grevine de polis tarafından izin verilmedl. Bursa 'da açlık grevinde bulunan ailelerden uç kişi de dün rahatsızlanarak hastaneye kaldırıldı. (Fotoğraf: a. a.) J DYP Genel Başkanı C televizyon için hazırladıı cinde DYP'nin demokra
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear