23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet 1 "lç savaş mı?" diyor 26 yaşındaki Jose Maria Clemente ve şimdi bu yaz sıcağında iç sayaşı da nereden çıkardınız der gibilerden yüzüme bakıyor. Madrid'den 45 km. uzaklıktaki Chin Chon köyünde, işlettiği restoranın terasında konuşuyoruz Clemente ile. Clemente, 4000 kişilik Chin Chon'un "cumhuriyetçilerin" elinde kaldığını ve köyde çok kanlı çarpışmalann geçtiğini biliyor. Fakat bunun ötesinde iç savaş kendisi için pek bir anlam ifade etmiyor. "İç savaş" diye devam ediyor Clemente, "Benim için yaşlılann anlattıgı uzak bir anı sadece. Arkadaşlanmla da iç savaş uzerinde tek bir laf ettigimizi hatırlamıyorum. Franco daha yakın, ama iç savaş çok uzak bize." Oysa aynı köyden 66 yaşındaki Pilar Monlero Roldan, Clemente gibi düşünmüyor. "Bir daha öyle bir vahşet yaşayacagıma ölmeyi yeglerim" diyor yaşh kadın, ve anlatıyor: "lç savasta ben çok degerli bir şeyimi, gençligimi yitirdim. Köy meydanında cumhuriyetçilerin nasıl insanları kurşuna dizdiklerini gördüm. 25 km. ötedeki Toledo'da da Alcazar Kalesi'nin bombardıman sesleri buralara kadar geliyordu. Her gece eli süngülü biri sizi uykunuzdan uyandırabilirdi. Nitekim beni de (cumhuriyetçiler), öyle bir gece yarısı götürdüler. Sırf "Katolik Hareket" orgütüne mensup oldugum için aylarca hapis yattım. Tum bunları neredeyse unutmuştum ki, (Komiinist Parti'nin yasallaştırılması ile) orak çekiçli bayraklar tekrar geçmişin yaralannı deşti. O bayrakları her görüşiimde geçmiş hortlayıveriyor." Sahıbi: Cumhuriyn Maıbaacılık vc Cîa/eırcılık lurk Annnım Şırkcıı adına Nadlr Nıdi. O CıcnclrYavtn MudUru Havan Cfmal, Muessesc Mıulunı Fminr tl^aklıgil, Ya/ı Isk'rı Muduru Okat (fOnrnsın. 0 llaber Mfrkc/ı Mııdtırıı Yalçın Bayrr. Sayfa Du/cnı Yonclmcnı All Acar, 0 Ivnnıhılrr ANKAKA Yalfin Dogan, İ7MİR lllkmcc (, dlnk«yı. ADANA Mrhtnrı Mrrran. Istanbul Haberlcri' Rcba öz, D15 Habcrlcr Ergun Balcı, Ekonomr Oıman Ulagay, Kultur Crlll (Jslrr, Maga^ın Yalfin Pckftn, Spor Danışmanı AMülkadlr YUcelman, DU/clImc Reflk Dtırtnı, Araslırnıa Şahln Alpay, IjScndıka ^ukran Kttcnci. Habcr Ara^ıırınd llfuk Gıildcmir, • Koordınatör: Ahmcl Konıban, • Malı lşlcr Lrol Krkul, Reklam vc Malkla thşkılcr CtUdmn Kofar, Idarc HHaryin (ilirtr, Işktmc: öndcr Çdlk. BilgıI>l«n: N*il lılml. Basan ve Yovan. Cumhuriycl Maıbaacılık vc Gazetecılık TA Ş. TUrk Ocaftı CfST~~ 19/41 Cagaloglu 34334 Isl . PK. 246lsıanbul, TİMI2O5 05(20 hai)Telcx 22244 # Burvlar Ankara: /ıya dökalp Bulvan lnkılap Sokak No: 19/4 Tcl' 33 II 4147, Telex 42144 • lımlr: H 7ıya Bulvan 1352 Sok 2/3, Tel. 25 470913 12 30Telex: 52359 • Adana: (,'akmak Cad No' 134 Kal 3, Tel' I45ÎÜ 19731 Tclex 62155. TAKVİM 18 TEMMUZ 1986 lmsak: 3.47 Güneş: 5.39 ögle: 13.15 Ikindi: 17.13 Akşam: 20.41 Yatsı: 22.24 Ispanya'nın suskıın yarası îç Savaşı t Unuttu^nu? ÎŞPANYA İspanya'da kimse iç savaştan uzun uzadıya konuşmaktan hoşlanmıyor. Gençler için iç savaş tarih kitaplarında geçen herhangi bir konu. Yaşlılar geçmişin hortlaklarımn canlandırılmasından hoşlanmıyor. Basında olaylar bir filmin akışı gibi anlatılıyor. Sorumluluk kimseye yüklenmiyor, kimse yargılanmıyor, olaylar üzerine derin analizlere gidilmiyor, hiçbir yoruma rastlanmıyor. Franco bile hiçbir değer yargısıyla etiketlenmiyor. ANKARA (ANKA) Kurban derileri ve bağırsaklannı toplama ilefitre ve zekât zarflarıyla yardım alma yetkisi TUrk Hava Kurumu 'nun elinden alındı. THK'nın kurban derisi, bağırsak, fitre ve zekât getirlerindekı payı da yüzde 55 'den yüzde 40'a düşürüldü. Kamuoyunda "FakFukFon" diye bilinen, Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Yasası uyarınca bazı maddeleri değiştirilen Yardım Toplama Yasasının uygulama esaslarını belirleyen yönetmelik Resmi Gazete'de yayımlandı. Yönetmelik ile, kurban derisi ve bağırsak toplama ilefitre ve zekât zarfı ile yardım alma yetkisi il ve ilçelerdekı kaymakam ve valilerin denetımı altında sosyal yardımlaşma ve dayanışma vakıflarına verildi. Kurban derisi toplama yetkisi Ağrıyı yok eden ameliyat NİLGÜN CERRAHOĞLU * Yarım yüzyıl öncesine bakarken Bundan 50 yıl önce A vrupa 'nın modern tarihindeki en korkunç iç savaş patlak verdi. 600.000 îspanyol öldü; iki milyondan fazlası yaralandı, ya da sakat kaldt. Neredeyse her aile bu savaşta bir ferdini yitirdi. Bazı aileler ise fertlerinin iki taraf arasında bölündüğünü gördüler. Frankist rejimin kurşuna dizmek istediği 400 bine yakın insan, iç savaşın sonunda ülkeyi bir daha dönmemek üzere terk etti. Bunlar ülkenin en kalifiye işçileri, kadroları, aydınlarıydı. tspanya, savaşın siirdüğU 3 yıl içinde neredeyse bir yüzyıl geri gitti ve 1936'da kişi başına düşen milli gelirine ancak SO'li yılların sonunda uiaşabildi. "Cumhuriyet" 50 yıl sonra, ıç savaşın lspanya 'daki izlerini sorgulayabilmek için ülkenin ileri gelen sıyasetçileri, yazarları ve rihinde ılk kcz ayrıcalıklarını yıtinyorlar. lspanya, Almanya'da Weimar Cumhuriyeti tam Nazi rejimi tarafından yutulmak uzereyken, bu rejimin anayasasını örnek alan bir anayasa hazırhyor. gazetecileri ile görüştü. Iç savaş sendromu bitmiş miydi? 50 yıl sonra iç savaş, bu trajediyi yaşayanlar için ne anlama geliyordu? Yeni kuşaklar için iç savaş neydi? îç savaştan ve Frankizmden bugünün hpanya'sında geriye ne kalmıştı? Bu sorulara yanıt ararken, "Cumhurlyef'in görüştüğü kişiler arasına İspanyol komünistlerinin tarihi lideri Santiago Carrttlo, iç savaş yıllarında faşistlerin eline geçen Bilbao 'nun belediye reisliğini yapan daha sonra Franko hükümetlerinde büyükelçilikler alan 80'li yılların başındaki Avrupa Konseyi Başkanı Jose Maria de Areiha, tanınmış siyasi yazar ve politikacı Raul Morodo ve "El Pais" gazetesinin genel yayın müdürıi Juan Luis Cebrian kalıldı. ANKARA (ANKA) Türkiye'de ilk defa trafik kazaları sonucu oluşan çok şiddetli ağrıları yok eden ameliyat tbni Sina Hastanesı'nde yapıldı. Hallt Coşar adlı hasta üzerinde ameliyatı gerçekleştiren Doç. Dr. Yücel Kanpolat, dün düzenlediği basın toplantısmda ameliyat hakkında bilgi verdi. Trafik kazaları sonucu baş ve kolun ayrı eksenler boyunca çekilmesi sonucu omuriliğin boyun bölgesindeki sinir köklerinin yapışık olduğu yerden koptuğunu belırten Dr. Kanpolat, bu durumda kolun tümüylefelç olduğunu ve bu tip hastaların yüzde 20'sinde omurilik içindeki sinir hücrelerinin aşırı bir uyarılma ile kolda her türlü ilaç ve tedaviye dirençli çok şiddetli ağrı oluştuğunu söyledi. Siyaset uzmanı Elordi: Sosyal smıflar arası uçurum muazzamdı. Okuma yazma bilmeyenlehn oranı yüzde 30'du. llkel ve şiddetli bir radikalizm vardı. Ülke kimlik bunahmmdaydı. Katolik yobazhk ve tutuculuk son haddindeydi. Siyasi tartışma ve ideolojiler çok ilkel düzeydeydi. Devletleşme tamamlanmamıştı, ülke dışandan kopuktu. Pilar Montero Roldan'ın kuşağı ve daha yaşlılann dünyasına ait bir olgu iç savaş. Aslında bugünün ılımlı ve pragmatik Ispanyasfnda 1936 trajedisinı düşünmek çok güç. Demokratik Kral Juan Carlos'un, ılımlı Başbakan Felipe Conzalez'in tspanyasının; siyasi polemiklerini artık lskandinav ülkeleri düzeyinde yapan bu ülkenin, bundan 50 yıl önce büyük bir mezbahaya dönüştüğünü düşünebilmek için insanın kendini bayağı zorlaması gerekiyor. Bugün diğer Avrupa ülkelerinden farklı olmayan İspanya'nın 1930'larda hiçbir Batı ülkesinde rastlanmayan bir görUnüm içinde bulunduğunu görüştüğüm herkes yineliyor. A'.C. yönelicilerini uzaktan selamladım. Hepimiz aynı yerdeıı oldııgumuz için birbirimizi gayet i>i tanıyorduk. Fakat o 18 temmuz sabahında karşılıklı olarak vcrdiğimi/ sclamda birbirimi/e 'bundan boyle düşmanız' der gibiydik. (Bask ülkesinin ilk aşamada cumhuriyetçilerin elinde olmasından dolayı) yaptığım ilk iş kaçmak oldu. Nitekim kısa siire sonra cumhuriyetçilerin kurduğıı halk mahkemesi tarafından mahkum edildim. Bu nedenle uzun süre kırsal yörelerde saklandım. Bir süre sonra dağları geçerek, milliyelçi cephedcki güçlerlc buluştum ve birlikle Bask ülkesinde yapacağımıs saldınyı orgütledik. Bunu başarıyla gerçekleştirince de, fethettigimiz Bilbao'nun be KAÇIŞ Malaga 1937 • Murcia'dan kaçan bir ana kız (Fotoğraf: ROBERT CAPA) lediye reisligine getirildim. Yıl 1937'ydi. Ve ben de 24 yaşındaydım." Karşı cephede çarpışan ispanyol komünistlerinin 72 yaşındaki tarihi lideri Santiago Carrillo ise 18 temmu7 günü Paris'ten San Sebastian'a gelerek kentin lüks otellerınden Christina Oteli'ne bir baskın düzenlediğini anlatıyor. Fakat Carrillo'nun anımsadığı en önemli gün, iç savaşın ilk gunü değil. O Madrid'e ünlü Uluslararası Tugaylar'ın vardığı 8 kasım gununu unutamıyor. "İspanya'ya o/gürlük savaşı vermeye gelen o yüzlerce, binlerce gonullunun 'enternasyonal'i soyleyerek geçişini izlemek ne kadar heyecanlıydı bilemezsiniz. Faşizme karşı direnişe geçen halkın 'No pasaran' (geçemeyecekler) diye attıgı sloganları hâlâ duyar gibiyim. Müthiş bir coşku vardı havada. Biliyorum, şimdi Uluslararası Tugaylar' ın savaşa katkısı hâlâ lartışılıyor. Uııutmamak gerekir ki, gonüllülerin çoğu İspanya'nın dışarda kaldıgı I. Düıtya Sava«pı'na katılmışlardı. Bu bizim için önemli bir deneyim kaynagıydı. Her halukârda Uluslararası Tugaylar'ın en buyük katkısı bize verdigi moral deslek oldu. Uluslararası Tugaylar, cumhuriyet davasını Amerika ve Avrupa'da tüm demokratların destekledigini gösleriyordu." O gıınün heyecanını hâlâ duymakla beraber, sinirli olduğunu göruyorum Carrillo'nun. Konuşurken sürekli dizini sallıyor ve iç savaş gunlerine dönerken sıkıldığı açıkça belli oluyor. "Bu konuda konuştuğum ilk gazeteci sizsiniz" diyor Carrillo ve ekliyor: "Artık iç savaş çok uzak bir olgu benim için. Kendi kendime Iberik'te iki lspanya İspanya'da esen bu hava ve Avrupa'da giderek radikalleşen uluslararası ortam, ulkevi "cumhuriyetçiler" ve "milliyetçiler" arasında uzlaşamayan iki uca bölmekte gecikmiyor. Her an tutuşmaya hazır bu "iki lspanya" lberik yarımadası'nı Avrupa'nın en kanlı iç savaşına gebe bırakıyor. Bundan sonrasının "kaçınılmazlıgım" ise tarihçiler hâlâ tartışıyor. 1 milyon kişinin ölümüne yol açan bu katlian önlenebilir mıydi? İç Savas engcllenebilir miydi? O dönemi yaşamış olanlar genellikle bu soruya "çok guçtü" ya da "olanaksızdı" diyerek cevap veriyorlar. Bunlardan biri de, savaş sırasında milliyetçilerin eline geçen Bilbao'da belediye rcisliği yapmış. Basklı aristokrat Jose Maria de Areilza. Daha sonraları Franco tarafından VVashington, Iondra ve Paris'e büyükelçi olarak gönderilen vc Franco'nun ölümünden sonra kurulan ilk hükümette dışisleri bakanı olarak görev alan 73 yaşındaki Areilza, yorgun bir yuzle, "lç savaşın önlenebilmesi mi?" diye sorumu tekrarlıyor ve devam ediyor: "Nc diyorsunuz? Buna olanak yoktu < 1936'da Halk Cephesi'ni iktidara getiren) seçim sonuçlarının açıklanmasından ve solun iktidarı aldıgının belirlenmesinden 24 saat sonra askeri ayaklanmaya karar verilmişli. Ülkede müthiş bir zıtlaşma havası esiyordu. Herhangi bir uzlaşmaya varmak için ne bir çizgi ne de bir istek kalmıştı. Her iki tarafa da soluk veren tek güç karşı tarafı yenmek arzusuydu. Fakat tabii taraflardan hiçbiri boyle uzun bir vahşet beklemiyordu. Bi/ milliyetçiler, kendi hesabımıza kısa bir mücadele sonunda karşı tarafı yeneceğimizi düşünüyorduk." Franco ayaklanmasının başladığı 18 Temmuz 1936 tarihinde nerede olduğunu soruyorum Areilza'ya. Bakışları artık bula ıııklaşmaya başlamış olınasına rağmen, çok net bir bellekle yanıtlıyor Jose Maria de Areilza. "Bir pazar günüydü. Bilbaodaydım (Bask ülkesinin merkezi). O günun çok dolu, çok tehlikeli ve çok güç bir gün olacağını biliyordum. Onun için sabah erkenden kilisede ayine gitmiştim. Kiliseden çıkışta gazeteleri aldım. Gazeteler, Hıristiyan Deınokrat cgilimli yerel 'Milliyetçi Bask Parlisi'nin cıımhııriyetçileri destekleyeceğini ya/ıyordu. Ayindcn çıkarken karşılaştıgım parti Komünist lider Carrillo (72): Uluslararası Tugaylann Enternasyonal soyleyerek geçtikleri günü unutamam. Ama artık iç savaş uzak bir olgu benim için. kaldıgım zaman o gunleri hiç duşünmüyorum. O dönemden kalma bir dostum da konııyu açtıgında, samimi olmak gerekirse sıkılıyorum." Aslını söylemek gerekirse, kimse iç savaş üzerinde uzun uzadıya konuşmaktan hoşlanmıyor. Gençler için iç savaş, tarih kitaplarında geçen herhangi olaydan biri artık. Yaşlılar ise geçmişin hortlaklarımn canlandırılmasından hoşlanmıyorlar. Bu konuda telcvizyonda filmler gösterilmiyor, açıkoturumlar düzenlenmiyor, tartışmalar yapılmıyor. Cîö?leri önünde ailesi kurşuna dizilen biri hâlâ karşı taraftan nefret etme7 mi? Kin duyma7 mı? Boylesi sorular açık açık hiç, ama hiç6orulmuyor. Bu konuda en somut örneği gazetelerin hafta sonu verdikleri ekler oluşturuyor. 50. yıl münasebetiyle fasikül fasikıil iç savaşı yayımlayan bu eklerde adeta aseptik bir ton kullanılıyor. Sorumluluk kimseye yüklenmiyor, kimse yaıgılanmıyor, olaylar üzerinde derin analizlere gidilmiyor, hiçbir yoruma rastlanmıyor. Şiddet, nefret, kin uyandıracak her turlu tanımdan kaçınılıyor. Olaylar bir filmin akışı içinde anlatılıyor ve Franco bile hiçbir değer yargısıyla etiketlenmiyor. Bu yayınlarda Franco'nun İspanya'da nc anlama geldığının okuyucu tarafından bilindıği varsayılıyor. lç savaşı İspanya'da hâlâ yanlması güç bir sessi/lık perdesı örtuyor. Âdli tatil yarın başlıyor ANKARA (a.a.) Yüksek öğretim Kredi ve Yurtlar Kurumu'na (YurtKur) bağlıyurtlarda 19851986 dönemi bugün sona eriyor. 19861987 öğretim yılında kuruma bağlı yurtlardan yararlanmak isteyen öğrenciler, başvurularmı 28 temmuz 5 eylül tarihleri arasında yapacak. Yurtlar 29 eylülde açılacak. YurtKur için başvurular İSTANBUL, (a.a.) Adli tatil, 20 temmuzun pazar gününe rastlaması nedeniyle bugün başlıyor. Bugün çalışma saati bitiminde başlayacak adlı tatil sıiresince Istanbul'da her mahkemede ikişer heyet nöbete kalacak. Ceza mahkemelerinde altı, hukuk mahkemelerinde dört, tıcaret mahkemeleriyle iş mahkemelerinde ikişer nöbeıçi heyetin görev yapacağı adli tatilde, öncelikle acil davalara bakılacak. İSPANYA'YI İÇ SAVAŞA AfrikatJaki açlara yardım îstanbul Haber Servisi Dunyanın birçok ulkesinden sonra Türkıye'de de "Afrıka'dakı açlara yardım kampanyası" bugün başlıyor. tl çapında kampanyayı yürutecek olan kornite dün Vali Nevzat Ayaz başkanlığında toplandı. Alınan kararlara göre bugünden başlayarak tum camilere birer sandık konularak yurttaşlardan bağış toplanacak. Bu paralar kampanyamn koordinatorlüğurıu yııruten DPT'nın açacağı bir hesapta toplanacak. SÜRÜKLEYEN Y1LLAR 1B3I 14 Nisan: İspanyol Cumhunyelı'nın ılan edılmesı. Kral XIII. Alfonso'nun ülkeyi lerk etmesı. 12 Aralık: tspanya'nm larıhmdekt ılk lıberal anayasa. Kılısenın ayrıcalıklarının yok edılmesı Anayasamn ılk maddesı "tspanya her lurlu sınıfa mensup işçılerın cumhurıyelıdır. " 1»32 10 Afustos: General Sanjurjo'nun darbe girışımının başarısızlığa uğraması 1933 2İ Mart: Hitler'in Almanya'da iktidara gelmesı 10 Kasım: Erken seçimlerı Katolik ve sağ blokun alması 1934 6 Eklm: Kuzeydeki Asturias bölgesınde maden ışçılerı ısyanının kanlı bir biçımde basıırılması. 2000 olu. 1936 16 Şubat: Sol koahsyon, Halk Cephevnın seçimlerı kazanarak yeni cumhurıyelçı hukumelı kurması. 13 Temmuz: Monarşist lider Calvo Sotelo'nun öldUrıilmesı. 17 Temmuz: Fas'takı askeri bırlıklerın cumhunyeıe karşı isyanı. 18 Temmuz: tsyanın tspanya 'ya yayılması ve Sevılla'da guç kazanması. 19 Temmuz: Ordunun Barselona'yı ele geçtrememesı 20 Ttmmuz: Madnd'de de isyanın başarısızlığa uğraması. Cumhurıyelçı hükümelın halka sılah dağılması tç savaşın patlak vermesı llkel ve şiddetli radikalizm Siyaset uzmanı Carlos Elordi "Sosyal sınıflar arasındaki uçurumlar muazzamdı" diyor ve devam ediyor, "Okuma yazma bilmeyenlerin oranı yüzde 30'u aşıyordu. Çok ilkel ve şiddetli bir radikalizm vardı. lspanya, sömiirgelerini, imparatorlugu yeni yitirmişti ve içinden çıkamadığı bir kimlik buııalımı içindeydi. Katolik yobazlık ve tutuculuk son haddine varmışlı. Siyasi tartışmalar ve ideolojiler çok ilkel düzeydeydi. Ülke dışardan tamamen kopuktu ve Avrupalı düşünürlerin fikirleri buraya çok siizülerek ulaşıyordu. Ûstelik 'devletleşme' süreci tamamlanmamıştı. Henuz çozumlenmeycn çok önemli bir Bask ve Katalan sorunu vardı." örneğin istatistiklere bakılacak olursa 1930'lann lspanyasında ekili toprakların, 3 milyon yoksul ve 2 milyon topraksız köylüye karşın 200.000 kişi arasında paylaşıldığı görüluyor. Bazı yörelerde bu orantının büsbütün bozulduğu anlaşıhyor. Endulüs, Ekstramadura ve Murcia'da 6 milyon hektara sahip 7000 toprak sahibinin çoğunun başkente çekilip, top<aklarıyla hiç meşgul olmadığt sık sık anlatılıyor. 1931'de lkinci Cumhuriyet'in kurulmasıyla (birincisi 1870 ile '72 arasında kısa bir paranlez olarak kalıyor), ulkedeki hava büsbütun gerginleşiyor. Solun desteği ile İspanyol liberalleri ilerici bir anayasa hazırlıyorlar. Bu anayasayla, aristokrasi, kilise ve büyük toprak sahipleri, ülke ta Antalya'da İspanyol tatil köyü tSTÂNBUL (UBA) İspanya'nın unlü turizm firması "Melia"nın Antalya'da tatil köyu kurmak için çalışmalar yaptığı bıldirıldi. Türkiye Seyahat Acenteleri Birliği TURSAB'dan edinilen bilgiye göre Antalya'ya bağlı Side'de kurulması planlanan tatil köyü 650 yatak kapasitelı olacak. Bir Türkfirma ile birlikte kurulacak olan köy, yaklaşık 5 milyar lıraya mal olacak. Tatil köyUnun yapımına bu yıl sonunda başlanacak. Teruel 1938 Cumhuriyetçiler, isyancıların önemli uslerinden TerueVde. StJKECKK Ermeni lobisinin itirafı: Soykırım tasarısını şimdi geçiremeyiz TANJU AKERSON WASHINGTON ABD'deki Ermeni örgütlerinın üst kuruluşu niteliğıni taşıyan "Amerlkan Ermeni Asamblesi" son yayımladığı raporda, soykırım tasansının bugünkü koşullarda Kongre'den geçmesinin olanaksız olduğunu bildirdi. Ermeni Asamblesi yöneticilerinden Laurens Ayvazyan tarafından yazılan "GerçekleştirUemeyen Karar Tasarısı" başlıklı raporda soykırım tasarısı için Kongre'de daha uygun bir siyasal ortamın beklendiği belirtildi. 24 Nisan'ın her yıl ABD'de Ermeni soykırımı günü olarak anılmasını öngören 192 sayılı tasannın Kongre'de geçirdiği aşamaları özetleyen raporda, VVashington'dakı Türk Büyükelçiliği, ABD Dışişleri Bakanlığı veTürk hükümetinin kiraladığı "Gray and Compgny" adlı halkla ilışkıler şirketinın yoğun karşılobi çahşmalarının, tasannın engellenmesinde büyük rol oynadığı vurgulandı. Raporda söz konusu tasarıya karşı girişilen çalışmalar sıralanırken şu görüşlere yer verildi: "Tasannın Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'nda son goruşuldugu otunımda salt çogunlukla kabul edilebilmesi durumu, Turk tarafının ve ABÜ Dışişleri Bakanlıgı'nın karşı çalışmalannın yogunlasmasına neden oldu. Turk Buyukelçisi Şukru Elekdag, Kongre'ye gelip duzinelerce mületvekiliyle goruşerek Turkiye'nin tasarıya itirazını ve Turkiye'nin ABD açısından stratejik onemini anlattı. A\nca Elekdag, Buyukelçilikte yemekli toplantılar du/enle>erek, Kongre kurmaylanna 192 sayılı karar lasansının kabulunün doguracagı tehlikeleri dile getirdi. FJekdag'ın Kongre'deki temaslan ve elçilik Turkiye'nin ABD ve NATO ile işbirliginin teki yemekli toplanlılar, daha once tasarıtehlikeye girecegi konusunda ikna edildiler. yı destekleyenler arasında bazı ço/ulmele Türk hükümeti ve ABD Dışişleri Bakanlıre yol açtı. Bu arada ShulU, milletvekille gı, 192 sayılı karar lasansına karşı muharine bir uyarı mektubu gondererek Ermeni lefetlerini surdiiruyor. Bu konuda bir geri(eroristlerin tasannın kabuluyle odullendi leme belirtisi göstermiyorlar. Tasarı yanlırilmemesini istedi. ABD'nin Ankara Buyu sı milletvekilleri, bu yıl söz konusu tasankelçisi Straus Hupe de Kongre'de tasannın nın yine genel kurula getirilmesi halinde tumuyle reddedilmesinden korkuyorlaı. Bu kabulunun lum Turklerce "temelsu bir saldın" ve "tarihin çarpıtılması" olarak yo yuzden tasanyı tekrar Temsilciler Meclisi Genel Kurulu'na getirmeden once daha uyrumlanacagını bildirdi. Katledilcn Türk Konsolosu Kemal Arıkan'ın dul cşi, Kong gun bir siyasal ortamın gerçekleşmesini bekre uyelerinin burolarına aglayarak telefon liyorlar." etti. Kongre Başkanı Thomas O'Neill'in esAmcrıkan Ermeni Asamblesı raporundı. ki Başyardımcısı olan Gray and Company duruın değerlendirmesi yapılırken, Turkişirketinin yöneticisi Gary Hymel, lobi ça ye'nin açtığı soykırımı ınkâr kampanyasının lışmalarını surdurdü. Ba/ı milletvekilleri bir yandan tasanyı engellerken bir yandan Turk Buyukelçisi ve Gray and Company firması tarafından, lasannın kabulu halinde (Arkası 13. Sayfada)
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear