23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
16 TEMMUZ 1986 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Kohl ve Cuneco \lan SSCB'ye çağrı Resmi ziyaret amacıyla Bonn 'da bulunan Pakistan Başbakam Muhammed Han Cuneco ile Federal Almanya başbakam Helmut Kohl, Sovyetler Birliği'nin Afganistan 'dan çekilmesi çağrısında bulundular. Federal Almanya ve Pakistan Basbakanları ortak çağrılannda, Moskova'dan, Pakistan 'da yasayan yakiaşık 3 milyon Afgan mültectsinin ülkelerine dönmelerine izin verilmesini de istediler. (a.a.) Atina'da Türkiye'yî protesto Yunanlı ve Kıbrıslı Rum öğrenciler, Türk birliklerinin adada bulunmasını ve Başbakan Özal'ın KKTC'yi ziyaretini kınayan sloganlar attılar. Başbakan Andreas Papandreu, yaptığı açıklamada yine Türkiye'ye çatarak Yunan topraklarımn tehdit altında olduğunu öne sürdü. STELYO BERBERAKİS ATİNA Kıbrıs'ta Başpiskopos Makarios'a karşı 15 Temmuz 1974'te düzenlenen darbenin yıldönümünde, dün Yunanistan Ögreneiler Birliği (EFEE), Türkiye aleyhine büyük bir protesto gösterisi düzenledi. Gösteriye katılan öğrenciler, önce Atina'daki Türk Büyükelçiliği'ne, oradan da ABD Büyükelçiliği'ne yürüdüler. Öğrenciler, Samson'un darbesinin yanı sıra, Türkiye'nin müdahalesini, Kıbrıs'ta Turk birliklerinin bulunmasını vc son olarak Başbakan Tlırgut Özal'ın KKTC'yi ziyaret ctmesini protesto ettiler. Atina Üniversitesi'nin önünde dün düzenlenen gösterilerde, Yunanistan'da öğrenim gören Kıbrıs Rum öğrencileri çoğunluktaydı. Ellerinde pankartlarla, ilk önce Türk Büyükclçiliği'ne ve oradan ABD Büyükelçiliği'ne protesto yüruyüşüne geçen öğrenciler, "Türk orduları Kıbrıs'lan cıksın" dıyc slogan attılar. Yunanistan'daki 196774 AIbaylar Cuntası'nın denetimiyle Makarios'a karşı düzenlenen darbenin 12. yıldönürnü, Yunanlı öğreneilcrce şiddetle protesto edilirken, Tıirk ordularının hâlâ Kıbrıs'ta bulunmasını da kınayan sloganlar kullanıldı. Yunan öğrencilerin yanı sıra, Yunanistan'daki siyasi partiler, Samson darbesi ve Turk harekâtını kınayan açıklamalar yaptılar. tktidardaki Sosyalist PASOK'un Başkanı ve Başbakan Andreas Papandreu, şu açıklamayı yaptı: "Makarios'a karşı Albaylar Cuntası'nın düzenledigi darbe, gerek sutlulann cezalandmlması, gerekse ulusal siyaselimi/de ne denli dikkatli olmak zorunda bulunduğıımuzıı anımsatmaktadır. Yabancı merkezli Alina cuntası, bundan 12 yıl önce Kıbrıs'a 'eziyeti' ihraç etmiş, bundan da yayılmacı siyaseti benimscyen Turkiye yarurlanmışlır. Kıbns dosyasının açılışına denk duşen bu yılki darbenin yıl dönümünde, bu darbeyi düzenleyenler ve bunların ardında bıılunanların tez zamanda nıılunması ve ibret verici bir şekilde cezalandırılmaları gerekmektedir. Türkiye, bu yoldaki liim BM kararlarını çiğnemiş olııp, üstelik ulusal sahamıza yeni tehditlerde bulunmaktadır. Bu konuda ise bizim gösterdigimiz birlik ve beraberlik, Türkiye'yi köşeye sıkıştırmışlır. Bu birlik ve beraberligiıniz, Kıbns sorunıına er geç adil ve kalıcı bir çözüm yolu getirecek ve Türk birlikleri Kıbns Adası'ndan mullaka uzaklaştırılacaktır." Ana muhalefet partisi Yeni Demokrasi ise şu açıklamayı yaptı: "Başpiskopos Makarios'a kar$ı düzenlenen gayri ınilli darbenin 12. yıldönümünu esefle anımsarken, bu darbenin Turklere Kıbns Adası'na çıkmaya fırsat verdigini de unutmamak gerekir. Kıbrıs sorunu şu anda en kritik dönemi yaşamaktadır. Yeni Demokrasi Partisi, herkesin sorumluluğunu bilmesi gerektiğine dikkatleri çekmek ister. Kıbns sorununun parti çıkarları ugruna kullanılması, tüm Hellenizm'in zaranna yol acacaktır. Kıbns yeterince eziyet çekınişlir." Yunan Komünist Partisi (KKE) ise şu açıklamayı yaptı: "Makarios'a karşı darbenin 12. yıldönümünde tüm Yunan halkı, Kıbrıs Adası'nın ikiye bölıinmesi için ABD ve NATO'nun gösterdiği ugraşıları bir kez daha ammsamaktadır." Yunanlı öğrenciler, Sampson darbesinin yıldönümünde Türk elçiliğine yürüdü DUNYADA BUGUN ALİ StRMEN Türk İnsanı Çağına Açılıyor "Yıkılma bunlan gördüğün zaman Umudunu yitirip incınme sakın Aç yüreğini bir merhabaya Kardeşin duymaz eloğlu duyar." Dıkih'nın rıhtımında, meydanda kurulmuş sahnede Deniz Türkalı, Zulfu Lıvaneh'nin türküsüyle coşturuyor dinleyicileri. Dinleyiciler, başörtülü kadınlar, köylüler, kasabalılar genç kızlar delikafılılar, kucakta çocuklar, çevre il ve ilçelerden gelenler, yazı Dikili1 de geçirenler. Bir de ötede rıhtıma bağlanmış geminin küpeştesine dayanmlş dinleyen iki denizci. Sahnenin ardında koca bir pilonun üstünde, limanı aydınlatan projektöre bakıyorum, aynı anda, koca duvarların üstünden, akşam olur olmaz, demirparmaklık ardındaki insahlara, bıktırıcı, kahredicı, göz alıcı, düşlerinızi bile engelleyen ışığını fışkırtan pilon üstündeki turuncu renkli projektörü anımsıyorum. Çağrışım nereden kaynaklanıyor? iki pilonun üstündeki lambâların aralarındaki benzerlik ne? Acaba ikisinin de aynı ya da benzer özlemler üstüne dökmeleri mi ışıklarını? Dikili geçen hafta dört gün süreyle, banş, demokrasi sözcüklerınin çokça geçtiği, Timur Selçuk, Rahmi Saltuk, Deniz Türkali ve öbür genç sanatçılarımızın özgürlük türküleri çağırdığı bir festivali yaşadı. Kitap sergileri, imza günleri, kahve söyleşileri, panelleriyle Dikili Kültür ve Sanat Festivali gerçek bir şenliğe dönüşmüştü. Yedisinden yetmişine herkesin etkin olarak katıldığı gerçek bir şenliğe... Bu şenliğin doruk noktası hiç kuşku yok ki, çağımızın büyük banş ve özgürlük savaşımcılarından biri olan Olof Palme'nin adının v«rildiğı parktı. Bir anda göğe doğru yükselen yüzlerce balon ve özgürce uçan beyaz barış güvercinlerine bakarken, Dikili Belediye Başkanı Osman Ûzgüven'in girişıminin ne denli yerinde olduğunu düşünmeden edemiyor insan. Osman özgüven'in bu şenlik girişımi ve Dikili Belediyesi'nin parka Olof Palme'nin adını verme kararını alması, Türkiye'de yerel yönetimlerden pek kötü görüntülerin geldiğı bir dönemde, bir yerel yönetimin ülkemizin demokrasiye doğru yönelmesinde ne denli önemli ve olumlu roller üstlenebileceğini kanıtlamanın yanı sıra, Anadolu insanının çağına, çağının kurumlarına, olaylarına, gerçeklerine açılma tutkusuna da olumlu bir yanıt getırdı. Dikili'de 1014 temmuz tarihlerı arasında, sokakları dolduran, kahvehanelerde söyleşılere katılan, şenliğin tüm etkinliklerinde yer alan, ellerindekı barış güvercinli mendilleri sallayan binlerce kişi, Türkiye'nin yarınlarına neden güven duyulması gerektiğinin cartlı kanıtlarıydılar Bu topluluk içinde, gençlerin çoğunlukta olması ayrıca sevindirici bir oiaydı. Okumayı öğreneli henüz birkaç yıl olduğu halde, kitap kurdu olan ve Dikilı'dekı tatilinde vurduğu küçücük balığı ve ahtapotu, sevdiğı yazara armağan eden küçük Tolga'dan tutun, yaşamın tüm çilelerini çekmiş öğretmenlere, söyleşılere katılmak için izmir'den gelen gençlere, Olof Palme Parkı: nın açılışına katılan, kimi başörtülü, mantolu, kimi blucinli Dlki|)li kadınlara, kızlara kadar tüm orada bulunanlar, çağın gerisinde kaJmayı kabul etmeyeceklerini kanıtlıyorlardı. Son yıllarda Türkiye'yi kurum ve kuruluşlarıyla çağının kururt> larına, gerçeklerine, kazammlarına kapamayı amaçlayan güçler toplumda iyıce egemen oldular. Bu görünüm doğrusu ya birçok kışıyı kötümserliğe, umutsuzltfğa itti. ama son zamanlarda Anadolu'nun bağrında, geniş toplu* luklardan fışkıran sesler ve eylemler Türkiye'nin çağına geniş hal| topluluklarıyla açıldığını gösteriyor. Halkın, yani emekçinin, ayd> nın, öğretmenin, memurun, köylünün öncülüğünde, hertürlügüçlüğe.yukarıdan gelen baskıya, Dikili'de bazı örneklerini gördüğümüz ve burada sözünü bile etmeyi gereksiz bulduğumuz polisiye kurnazlıklara karşın, çağına açılıyor Türkiye. Türk insanı barış ve demokrasi savaşımcısı Olof Palme'yi anarken, onu unutmadığınj gösterirken, kendisinin de çağının neresinde olduğunu kanıtlıyon Ve bunu da, resmi görevlilerden gelen bir çağrıya uyarak değif," kendi içinden gelen sesle yapıyor. ' Türkiye demokrasiye ve çağına doğru yol alıyor. Yüreğini bir merhabaya açanların çağrısını hem kardeşleri, herrî de eloğlu duyuyor. Hess cezaevine döndü Nazi diktatörü Adolf Hitler'in sağ kolıı olarak bllinen savas suçlusu Rudolf Hess'in önceki gün öğleden sonra, Batı Berlindeki Spandau Savas Suçlulan Cezaevi'ne geri gönderlldiğl haber verildi. Rudolf Hess, geçirdiği bir rahatsızlık üzerine geçen hafta salı günü hapishaneden alınarak, Berlin'dekl tngillz askeri hastanesine kaldınlmıştu 92 yaşındaki Hess, 1946 yılında Nürnberg'de "Dünya bartşına komplo kurmak " ve "saldırgan bir savas planlamak "tan suçlu bulunarak ömür boyu hapis cezasına çarptırılmıştı. Rudolf Hess 1966 yılından bu yana Spandau Savaş Suçlulan Cezaevi'nde tek basına cezasım çekiyor. (a.a.) Italva KKTC'de liberal ekonomiye ilişkin görüş ayrılığı sürüyor Eroğlıu, OzaVın modelini savundu İZZET RIZA YALIN LEFKOŞE KKTC'de uygulanması düşünülen ekonomik model konusunda koalisyon ortağı Ulusal Birlik Partisi UJBP) ile Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) arasındaki görüş ayrılığı sürerken, dün bir basın toplantısı duzenleyen UBP Genel Başkanı ve Başbakan Derviş Eroğlu, "Liberal ekonomiye dayalı yeni programı aydınlık ve mutlu günlerc kavuşmak amacıyla hazırladıklarım" söyledi. Derviş Eroğlu, "Yeni ekonomik modelin koalisyon işbirligi protokolüne aykın olmadıgım" vurgulayarak, bu programla halkın ret'ah ve mutluluğunun artacağını Öne sürdü. Eroğlu, bugune kadar özgürlüklcrini kazanmada ve varlıklannı sürdürmede kendilerine destek olan anavatan Türkiye'nin, bu programın uygulanmasından doğacak mali destek ve katkıyı sağlamayı da taahhüt ettiğini kaydederek, "Sayın Özal'ın, KKTC'ye yatırım yapacak yatırımcılara devlet garantisi verileceğini ayıklaması, anavatan Türkiye'nin KKTC'nin gelişmesi ve halkımızın refah düzeyinin yükseltilmesi isteğinin başka bir göstergesidir" şeklinde konuştu. Basın toplantısında, gazetecılerin sorıılarını da cevaplandıran Başbakan Eroğlu, muhalefet partilerinden, bu konuda gelen eleştirilere de katılmadığını belirterek, bu eleştirilerin çoğunun ideolojik amaçlı ve "TürkiyeKKTÇ ilişkilerini kopartmaya yönclik" olduğunu öne sürdü. Bu arada ekonomik programa ve Türkiye ile ekonomik entegrasyona karşı çıkan sendikalardan oluşan Sendikalararası Dayanışma Kurulu (SDK), dün Lefkoşe'de bir sessiz yürüyüş yaparak Başbakanlığa siyah bir çelenk bıraktı. Çelengin üzerinde "Ekonomik yıkım paketine hayır" yazısı yer aldı. 5060 kişilik bir grup halinde Başbakanlığın önünde protesto gösterisi yapan sendikacılar, ekonomik programı eleştiren bildiriler dağıttılar. Sosyalistler Hıristiyan Demokratların hükümetinde yer almayacak ROMA, (a.a.) ltalya'da koalisyon hükümeti kurına çalışmaları sürerken, Sosyalist Parti, Hıristiyan Demokrat Giulio Andreottl başkanlığındaki hükümette yer almamayı kararlaştırdı. Sosyalist Parti Genel Sekreter Yardımcısı Claudio Martelli, Andreotti'yle goruştükten sonra yaptığı açıklamada, Hıristiyan Demokratların, hükümetin oluşma şckli konusundaki kararı tek basına almalanna karşı çıktıklarını bildirdi. Başbakan adayı Andreotti ise, sonuç hakkında bir yorum yapabilmek için, bütun partilcrlc göruşmelerinin tamamlanması gcrektiğini bildirmekle yetindi. Andreotti, kuracağı hükümette sosyalist, liberal, sosyal demokrat, cumhuriyetçi ve Hıristiyon Demokratlara yer vereceğini açıklamıştı. Gözlemciler, son gelişmelerin, hükümet kurma çalışmalarını çıkmaza soktuğu görüşünde birleşiyorlar. 2. Dünya Savaşı'ndan bu yana en uzun süre görevde kalan kabine olan Bettino Craxi koalisyonu 27 haziranda istifa etmiş, Cumhurbaşkanı Frencesco C'ossiga, yeni hukümeti kurma görevini geçen hafta Andreotti'ye vermişti. BııtKK "Newsweek" aleyhine dava açacak Pakistan muhalefet lideri Benalir Butto, Amerikan haber dergisi "Newsweek" aleyhine 6 milyon dolar tutarında tazminat davası açacak. "Pakistan Halk Partisi" lideri Butto'nun avukatı Aitzaz thsan, "J\ewsweek" dergisinin 7 haziran tarihli sayısmda Pakistan Devlet Başkanı Ziya Ül Hak 'la yapılan röportajda, Benazir Butto hakkında gerçek olmayan iddialara yer verildiğini belirterek, "Dergi yöneticilerine bu röportajın tekzip edilmesi ve Benazir Butto hakkında ortaya atılan çirkin iftiralar nedeniyle öziir dilemesi amacıyla bir yazı gönderildl. Bu gerçekleşmediği takdirde dergi aleyhine 6 milyon dolar tutarında tazminat davası açılacaktır" dedi. (UBA) Gorbaçov topu Reagan'a attı Sovyet lideri, "Nükleer denemelere koyduğumuz moratoryumun devam etmesi, ABD'nin silahsızlanma konusundaki tutumuna bağlıdır"dedi. Dış Haberler Servisi Sovyetler Birliği Komünist Partisi Genel Sekreteri Mihail Gorbaçov, Moskova'da bulunan ABD'li bilim adamlan heyetine verdiği demeçte, SSCB'nin nükleer denemelere uyguladığı moratoryumu sürdürup sürdürmeyeceğine Reagan yönetiminin silahsızlanma konusundaki tutumuna göre karar vereceğini söyledi. Gorbaçov, geçen yıl ağustos ayında ilan ettiği ve 6 ağustosta sona erecek olan moratoryumu şimdiye dek üç kez uzatmıştı. Gorbaçov, bu açıklamayı yaparken Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Edvvard Şevardnadze de Londra'da Ingiltere Başbakanı Margaret Thatcher'la, silahsızlanma ve 2. ReaganGorbaçov zirvesi konularını görüştü. Gorbaçov, Kremlin'de kabul ettiği Amerikalı bilim adamlan ile yaptığı göruşmede, Sovyeıler'in silahsi2İanma önerilerini geri çeviren vc SALT2 anlaşmasına uymayacağını açıklayan Reagan yönetimini de sert biçimde ŞEVARDNADZE Savaşları diye bilinen Stratejik Savunma Girişimi projesine de çatarak, "Eger silahlanma yarışı uzaya sıcrarsa, insaıılık, teknolojinin tutsagı olur" dedi. Ingiltere'ye resmi bir ziyarette bulunan Sovyet Dışisleri Bakanı Edvvard Şevardnadze'nin ise Başbakan Margaret Thatcher ve Dışisleri Bakanı Geoffrey Howe ile yaptığı görüşmelerde özellikle silahsızlanma konusuna ağırlık verdiği bildirildi. Thatcher'a Mihail Gorbaçov'dan bir mesaj da getiren Şevardnadze, gazetelere Ingiliz liderleri ile yaptığı göruşmelerın olumlu geçtiğini söyledi. Thatcher'ın sözcüsu ise, görüşmelerde 2. GorbaçovReagan zirvesi konusunun da ele alındığını bildirdi. Şevardnadze, 10 yıldır Ingiltere'yi ziyaret eden ilk Sovyet Dışisleri Bakanı. NIXON Ötc yandan geçen hafta sonu ansı/ın Moskova'ya giden ve beklenmedik ziyareti diplomatik çevrelerde spekülasyonlara yol açan ABD'nin eski Başkanı Richard Nixon da dün Moskova'da Sovyetler Birliği'nin eski ABD Büyukelçisi Anatoli Dobrinin ile görüştü. Görüşmenin içeriği konusunda bir açıklama yapılmadı. Kiıni çevreler Nixon'ın 2. ReaganGorbaçov zirvesi için Moskova'ya gittiğini öne sürüyorlar. Libya'nın tatbikatı: Casus FBI ajanına ömür hoyıı hapis ABD'de ilk kez bir FBI (Federal Soruşturma Bürosu) ajanı, casusluk suçundan ömür boyu hapis cezasına çarptırıldı. Richard Miller (49), bir FBI karşı casusluk dokümanmı, Sovyetler Birliği adına çalışan bir casus aracılığıyla Moskova 'ya satmaktan hüküm giydi. Richard Miller'ın 850 bin dolar değerinde altın ve 815 bin dolar para aldığı öne sürüldiL Ancak bu iddiayı kanıtlayacak delil bulunmadı. Buna rağmen ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Miller, kararı temyız edeceğini belirtti. (a.a.) Gorbaçov: Insanlık teknolojiye tutsak olmasın nı Thomas Cochran, bu konuda yaptığı açıklamada, "Sovyetler'in nükleer denemelerini denetleyecek aygıtlan Kazakistan'a yerIvşlirdik. Başkan Reagan, şimdiye kadar Sovyet denemelerini kontrol etmenin olanaksız olduğunu ileri surerek, nükleer denemeleri yasaklayan anlaşmayı iınzalamayı kabul etnıiyordıı. Başkan Reagan, artık bu iddiayı öne süremeyecek. Sovyetler, denemelerini kontrol etmemize izin verdiler" dedi. Mihail Gorbaçov, Amerikalı bilim adamları ile yaptığı göruşmede Başkan Reagan'ın Yıldız "Ö/üm hattını" aşan deniz hedefleri vurulaeak ROMA, (AP) Libya Radyosu'nun haberine göre Libya, "Sirte Körfezi'ndeki ölüm hatlını aşacak deniz hedeflerini fuzelerle yok etme tatbikatı" du/enliyor. Aynı sıralarda ABD 6. Filosu'na bağlı savaş uçak ve gemileri de Körfez açıklanndaki uluslararası sularda tatbikat yapıyorlar. Geçen cuma günü Libya resmi haber ajansı JANA, Akdeniz'deki Amerikan kuvvetlerinin "alışılmadık bir hareketlilik" içinde olduklarını ileri surmuş, ertesi günu de Libya'nın "geniş çapta" bir tatbikat başlattığını duyurmuştu. Öle yandan, bir Japon TV istasyonuna demeç veren Libya Lideri Muammer Kaddafi, söz konusu tatbikatın anıacını, 'Sirte Körfezi'ne girecek herhangi bir gemiyi batırma alıştırması yapmak" olarak anlattı. Kaddafi, tatbikatta yeni silahların denendiğini de vurguladı. Ancak bu yeni silahların neler olduğu konusunda suskuıı kaldı. Fidel Castro bürokrasiyi terletti Küba televizyonu 6 saat boyunca Castro 'nun yüksek bürokratları sorguya .'• çekişini banttan yayımladı. Castro 'nun,, duyduklan karşısında * zaman zaman çok şaşırdığı ve öfkelendiğf izlendi. .' Dış Haberler Servisi Küba halkı geçenlerde hayret ve sevinç içinde televizyondan tam 6 saat boyunca liderleri Fidel C'astronun bürokrasiyi nasıl terletiğini izledi. Le Monde gazetesinin haberine göre, geçen ay 3200 kadar devlet kuruluşu ve kamu işletmeleri yöneticileri, sorumluları Fidel Castro'nun başkanlığı altında kapalı kapılar ardında bir toplantı yaptılar. Toplantmın konusu işletmelerin yönetiminde gözlemlenen bürokratik hatalardı. Bürokratlar, çoğu zaman Castro'yu şaşkınlıktan ağzı açık bırakacak denli vahim kusurlarını bir bir sayıp döktüler. Bu toplantmın büyıik bir bölumusonradan 6 saat boyunca banttan yayımlandığında halkın da izlerken hayretler içinde kaldığı bildirildi. Anlatılanlar da şaşılmayacak gibi değildi. örneğin tren sürücülerine, trenler rötar yaptıkça fazla mesai ödeniyordu! Eh bu durumda da hiçbir tren zamanında varmıyordu! Bir başka örnek de inşaatı on yıl önce başlamış olan elektronik parça fabrikasıydı. Son hesaplara göre, fabrikanın yapımı ancak II yıl sonra sona erecekti! Bir işletme yöneticisi de ürünlerinin kalitesiz olduğundan derrı vururken, gerekçc olarak plan hedeflerini tutturmak zorunluluğunu gosteriyordu. Çoğunlukla, işi asmaktaıı, savsaklayıcılıktan, yapılmamış işler için ucret ödenmesinden, bazı işlelmelerde işçilerin "aşırı ucrellerden", üretici personel zaranna çok fazla sayıda idari personel oluşundan, hammaddelerin düzensiz ve kötü dağıtıınından yakınmalar duyuldu. Televizyonda Castro'nun anlatılanlan dinlerken zaman zaman hırslandığı, kızdığı, zaman zaman hayretler içinde kaldığı, çeşitli soru ve elcştirilerle konuşmacıları aıkıştırdığı izlendi. Küba lideri bu toplantmın.' TV'de yayımlanmasından sonrâ partinin resmi organı 'Granma^ da yayımlanan bir yazısında haj^ kı burokrasiye karşı "devrimcL taarruza" geçmeye çağırdı. "Ah, laki değerler" üzerinde duran Castro, "Bir sosyalist işletmecinin uyması gereken devrimci ilkeleri bir liste halinde toparla.~ yacagız" dedi. eleştirdi. Sovyet lideri şöyle dedi: "ABD yönetimi, silahların kontrolü konusunda yeni bir öneri getirmiyor, üstelik silahlanmayı frenleyen eski anlaşmaları da tanımıyor." Gorbaçov, konuşmasında, silahsızlanma konusunda Batı Avrupa'nın tutumundan da hoşnut olmadığını belirti. Amerikalı bilim adamlan heyeti, geçen hafta Sovyetler Birliği'ne gelerek, Sovyet nükleer denemelerini denetlemek için Kazakistan yöresine özel aygıtlar yerleştirmişti. AP'nin haberine göre ABD heyetinin Başka Pakistanhn atom bombası Pakistan'ın yakında atom bombası yapabilecek duruma geleceğine ilişkin haberler, Sovyetler Birliği ile ABD arasında anlasmazlık çıkmasına sebep oldu. ABD'de yayımlanan "Washington Post" gazetesi, iki ülke arasındaki anlaşmazhğın, SSCB'nin Pakistan'ı atom bombasına sahip olma çabaları konusunda uyarmasından sonra ortaya çıktığını bildirdi. Gazetenin haberine göre, haziran ayında Hindistan Dışisleri Bakanı 'nın Moskova'yı ziyaret etmesinden sonra Islamabad'daki Sovyet Büyükelçisi tarafından Pakistan makamlarına iletilen uyanya ABD derhal tepki gösterdi. Gazete, adının açıklanmasını istemeyen bir yetkiliye dayanarak verdiği haberde, Reagan yönetiminin, Pakistan'ın güvenliğine verdijji büyük önemi vurgulamak ve "Sovyetler Birliği'nin bu işin dışında kalmasım" sağlamak için Sovyet hükümetine gizli bir mesaj gönderdiğini kaydetti. (a.a.) G.AfrikcCda siyahların "eylem günü" Yeni öğretinı doneminin başladığı önceki gun 340 bin siyah oğrenci derslere girmedi. Sendika liderlerinin tutuklanmastnı protesto amacıyla ilan edilen "eylem günu"nde siyah isçiler işyerlerinı boykol ettı. JOHANNESBURG, (AP) Güney Afrika Cumhuriyeti'nde önceki gün on binlerce siyah, ırkçı beyaz azınlık yönetiminin olağanustu hal uygulamasını protesto amacıyla okulları ve işyerlerini boykot etti. Güney Afrika'da yeni öğretinı doneminin başladığı önceki güıı 340 binden lazla siyah öğrcnci, ırkçılık aleyhtarı öğrenci liderleri tarafından yapılan derslerin boykol edilmesi çağrısına uydu. Bu rakam, Guney Afrika'daki 1 milyon 700 bin siyah öğrencinin yüzde 20'lik bölümünü oluşturuyor. Boykot çağrısı, Prelorıa yönetımının bir ay kadar önce ilan ettiği olağanustu hal döneminde sendika liderlerinin tutuklaıımasının pıotesto edilmesi amacı ile yapılmışlı. Olağanustu hal, güvenlik görevlilerinin siyahların devam ettiği üniversitelerde "karışıklık çıkardığını" duşündükleri öğrencileri tutuklama izni olmaksızın tııtuklamalarını ve siyah oğıeııcilerin ozel bir kiınlik karlı taşımalarını öngöruyor. Guney Afrika'da önceki gun siyah sendika liderlerinin ilan ettiği "eylem günu"nde on binlerce siyah, işyerlerini boykot etti. "Eylem gunu", ulkede olağanustu hal ılanının ardından 2(X) sendika lıdcrinin de aıalarında bulunduğu 3 bin 500 kişinin tutuklanmasıııı protesto amacıyla ilan edilmişti. Siyahların çoğunlukta olduğu Port Elizabeth kentinde siyah işçilerin yüzde 70'inin işyerlerine gitmediği, bir bölümunun de işe gidip çalışmadığı vc kısa sure sonra evlerine döndüğu açıklandı. Port Elizabeth kenti, Guney Afrika'da iki yıldır suren ve 2 bin kişinin öldüğu ırkçılık aleyhtarı ayaklanmanın beşiği durumunda. Bu arada Güney Afrika Sendikaları Konfederasyonu lideri Elijah Baraji önceki gün serbest bırakıldı. Ulusal Maden Işçileri Sendikası'nın başkan yardımcısı olan siyah lider, olağanustu hal ilanının ardından tutuklanmıştı. Işçi liderinin tutuklanmasının ardından Güney Afrika'daki altın ve elmas madenierinde uç kez grev ve iş yavaşlatma eylemi yapılmıştı. Baıaji'nın, evınden ayrılmanıası ve basına açıklama yapmaınası koşulu ile serbest bırakıldığı bildirildi. Olağanustu hal uygulaması yasaları, Guney Afrika'daki gazetecilerin, guvenlik guçlerinin siyahlara yönelik uygulamaları hakkında haber yazmalarını engelliyor. Tutuklanan vegözaltına alınan siyahların adlannın bildirilmesi de "yıkıcı yayın" sayılıyor. Yüzbinlerce siyah, ırkçı yönetimi boykotlarla prostesto etti Hindistan Hava gergin AHMADABAD, (AP) Son bir hafta içinde kanlı HinduMusluman çatışmalarına sahne olan Ahmadabad kentinde gerilim sürüyor. Bölgeye, polis güçlerini takviye etmek üzere 5200 askerin gönderilmesinden sonra olaylar yatıştı. Gece sokağa çıkma yasağının uygulaııdığı kentte resmi çevreler son bir hafta içinde toplam 50 kişinin olduğunu bildirirken, çeşitli basın orgaıılaıı ve resını olmayan kaynaklar ölü sayısımn gerçekte 66 olduğunu iddia ediyorlar. Merkezi hükılmet başkanı Rajiv Gandi, bölgeye olayları yerinde incelemek üzere parti ve hükumet görevlileri yolladı. Ayrıca olaylarla ilgili olarak soruşturma açıldığı öğrenildi. Çatışmalardan oturu 373'ü Müsluman, 436 kişinin tutuklu olduğu açıklandı. Başkenti Ahmadabad olan Gujarat eyaletinde geçen yıl HinduMuslüman çatışmasında 300 kişi carı vermişti. Hindistanın bcşinci büyük kenti olan ve gelişmiş bir dokuma sanayii bulunan Ahmadabad'da 3.5 milyon kişi yaşıyor. Meksika'da deprem: 25 ölü : Meksika'nm ABD sımrında' meydana gelen depremde büyük hasar da meydana , gelirken, ABD'deki depremde 28 kişi yaralandu' TİJUANA, (a.a.) Meksika'da pazar günü meydana gelen yer sarsıntılarında 25 kişi öldü, 150 kişi yaralandı. Meksika'dan gelen haberlere göre, ilk yer sarsıntısı ABD sını' rı yakınlanndaki San Antonio de Los Buenos kasabasında oldu. Richter ölçeğine göre 7.6 şiddetinde olan depremde 25 kişi öldü, 150 kişi yaralandı. Çok sayıda ev de çöktü. Birinci depremden sonra Ensenada kentinde 4.5' ve 5 şiddetinde iki yer sarsıntısı'' daha meydana geldi. Yer sarsıntısı, pazar günü ABD'yi de etkiledi. Yetkililer, pa • zar sabahı Kaliforniya'da meydana gelen depremde 29 kişinin ya^ ralandığını açıkladılar. Richter ölçeğine göre 5.3 şid. detinde olan deprem sırasındaı yaklaşık 720.000 dolarlık maddi, hasar meydana geldiği belirtildi. Kaliforniya Teknoloji Enstitüsil de önceki gün San Diego ve Oxnard kentleri arasında Rich, ter ölçeğine göre şiddeti 3'ten, fazla 15 yer sarsıntısı tespit ediU: diğini acıkladı. Batı Berlin 'in artık mülteci akını karşısında limite ulaştığt bildirîldi. Batı Berlin 'e son zamanlarda akan mültecilerin daha çok Doğu Almanya üzerinden gelen Ortadoğulu kişiler olduğu belirtiliyor. Batı Berlin 'de önceki gün bir açıklama yapan Toplumsal lşler Bakanı UlfFink, sadece geçen hafta sonunda Doğu Almanya üzerinden Batıya sığınma hakkı isteyen kişi sayısımn 568 V bulduğunu belirtti. Batı Berlirı artık mülteci kabul pdemiyor HABER YASAĞ1N1 PROTESTO Guney Afrika'da olağanustu hal uygulaması, ulkedeki gazetecilerin çatışmalarla ilgili haber yazmasını "yıkıcı yayın" sayıyor.
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear