22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
15 TEMMUZ 1986 • • • • SPOR CUMHURİYET/13 Erdoğaıı ıjı işi bugüne kaldı Eski bir Beşiktaşlt yöneticinin çabalan ile transfer işi bitirilen Erdoğan, iki yıl için 18,5 milyon alacak. Erdoğan, büyük olasılıkla bugün Fenerbahçe'den bonservisini alıp SiyahBeyazlı takımla mukavele yapacak. öte yandan santrfor sorununu da çözmeye çalışan Beşiktaşlı yöneticiler, Kovaçeviç'ten cevap bekliyorlar. Yugoslav futbolcu bugün cevap vermezse, dün htanbul'a gelen Paprica ile mukavele yapılacak. ARİF KIZILYALIN Fenerbahçeli Erdoğan'ın bugün resnıen Beşiktaştı olması bekleniyor. SarıLacivertli kulübün 30 milyon !iraya satışa çıkardığı futbolcu, bugün eski kulubunden lisansını alarak SiyahBeyazlı kulüple sözleşme imzalayacak. Eski bir Beşiktaşlı yöneticinin çabalan ile SiyahBeyazlı takıma transfer olan emektar futbolcu 2 yıl için 18.5 milyon lira alacak. Dün gece yapılan yönetim kurulu toplantısından sonra bir açıklama yapan Genel Kaptan Zekeriya Alp, "Erdogan'ı bize bir Beşiktaşlı getirdi. 'Alın para pul vermeyin, ben halledeceğim' dedi. Biz de Erdogan'ı gellp Befiktas'ta oynayabilecegini söyledik. Hele bir Inuuferi gerçekleşsin, daha sonra Erdogan'a odenecek Iransfer ücretini bellrleriz" dedi. Yugoslav futbolcu KovaçeviçMn de gündeme geldiği dünkü toplantıda, bu futbolcu ile bir kez daha diyaloğa girilmesi kararlaştırıldı. SiyahBeyazlı takım bu futbolcudan olumlu yanıt alamazsa, dün lstanbul'a gelen Paprica ile anlaşacak. Yönetim kurulu toplantısına giren Yugoslav teknik direktör Milutinoviç ise takım için bazı istekleri olduğunu açıkladı. Almanya kampı ile ilgili olarak bazı konuları yöneticilere bildiren Milutinoviç, açılış törenine kadar lstanbul'da kalacak ve daha sonra takım ile birlikte Almanya'ya gidecek. HAREKET PERŞEMBE CÜ1NÜ Yann sezonu acacak olan Bcşiktaş, perşembe günü saat 12.00'de F.Almanya'ya uçacak. Almanya'da Duisburg spor okulunda kalacak olan Beşiktaş kafilesi, Uç tanesi 3. lig, 1 tanesi de 1. lig olmak Uzere 4 takımla hazırhk maçı oynayacak. Bcşiktaş aynca Scumacher ve Litbarski'li Köln'le de karşılaşacak. SiyahBeyazlı takımın Almanya maç programı şöyle: 18 temmuz: IbsiserlahnBeşiktaş, 20 temmuz: MünchegladbachBeşiktaş, 23 temmuz: BielefeldBeşiktaş, 29 temmuz: KölnBeşiktaş, 22 futbolcu ve 8 yöneticinin bulunduğu kafilede başkanlığı Genel Kaptan Zekeriya Alp yapacak. Beşiktaş'm Almanya programı belli oldu UĞUR MUMCU GOZLEM (Baştarafı Spor'da) ğazası salııbı olan kişileri de federasyona almadık. Ne olıır ne olmaz. Onlardan spor malzemesi almasak dahi sanki onlarla işbirüği yapmışız gibi töhmet altına girebilirdik. Diğer taraftan hiçbir kulüp idarecisi de almanıaya karar verdik. Federasyonda Uyesi olmayan kulüpler alınır veya onlar aleyhlerinde karar alınır diye dUşUnürlcr dedik. Bugüne dek, basında Sayın Dinçerler hakkında, genellikle, olumsuz yazılar ve habcrler yayımlandı. Kendi politik anlayışı hakkında bir şey söyleyemem. Zira, bilmiyorum. Ama Sayın Dinçerler, fevkalade zeki, cin gibi, problcmleri çabuk kavrayan ve önerinizi "Bu senin işin, sen iyi diyorsan, yap" diyen bir bakandı. Kendisi ile hiçbir problemimiz olmadı, her zaman bizleri destekledi. Belki de benim iş hayatında olmam ve kendinin de bakan olmadan evvel serbest teşebbüste çalışması nedeniyle, birbirimizi gayet iyi anladık. Bakanla olan bu rahathğım, genel müdUrlükçe baska tUrlü yorumlandı sarurım ve benim Sayın Dinçerler'i daha evvel tanıdığım samlarak, bana hem kızgınlık hem de biraz çekingenlikle bakılmaya başlandı. Aslında, Sayın Dinçerler'i ancak Ekim 1984 tarihinde tanımıştım. Bu nedenle olacak, o zamanki BTGB olan Sayın Şahabettin Aykol, "Sen bakanı tanıyorsun. Yapmak istediklerini ona sor, eyet derse, hemen onayını alıp, kendisine sunalım" dedi. Ben de genel müdürden böyle bir yeşil ışık aldıktan sonra, zaman zaman, Sayın Bakana çıkmaya başladım. Ama, benim Sayın Dinçerler'le olan bu temaslarım, o zaman Genel Müdür Yardımcısı olup, bugün Genel Mudür olan Şahap Sayın'ı kızdınyordu. Gene bir gün Sayın Dinçerler'e gittiğim zaman, konu atletizm olduğundan, bakanın gayet nazik bir beyefendi olan ve bürokrasiyi gayet iyi bilen özel kalem mUdürU Erkut Bey, biraz bcklcmcmi, sayın bakanın beni kabul edeceğini, genel mudur va yardımcılarının bakanlığa geleceklerini söyledi. Bu olay, sanırım, benim sonumun baslangıcı oldu. Zira, Sayın Bakan, Allelizm Federasyonu Başkanı ile konuşurken yaruna genel müdür ve yardımcılarını çağırıyordu! Bu da, bürokraside asla yapılmaması gereken bir olaydı ve kahramanı da bendim! Ama, bana yeşil ışık genel müdür tarafından verilmişti ve BTGM yetkililerini de bakanlığa çağıran Sayın Bakandı. Ama suçlu bendim! Atletizm CSaray da (Baştarafı Spor'daJ dı. Her sahaya çıkan futbolcu için büyük tezahürat yapılıyor, topa haHfçe dokunmaları bile, takımlarım seyretmeye susamış binlerce taraftarın alkışıyla karşılaşıyordu. Çim sahanın civarındaki tel korumanın çevresinde iğne atılacak yer bulunamazken, ağaçlar ve bina Ustleri de futbolseverler tarafından kuşatılıyordu. Sonuçta tüm futbolcular ve teknik adamlar sahaya inebiliyor ve antrenman hafif bir koşuyla başlıyordu. Bu arada 8 ağustosta jubilesinin yapılacağı söylenen Ahmet Ceylan, Galatasaray'ın kiralık futbolcularından öner ve Sefer ile Almanya'dan denenmek Uzere getirtilen Ayhan Çakır da açılışta yerlerini alıyordu. Hafif koşu daha sonra ısınnıa hareketleriyle sürüyor ve seyircilerin beklediği an geliyordu. Sefer ve Ayhan Çakır'ı kenara alan Dervvall, ll'erlik takım yapıyor ve çift kale maç başlıyordu. Ve daha ilk anda yeni transferlerdcn Savaş Koç, Uğur Tütüneker ve Muhammet yaptıkları hareketlerle göz dolduruyorlardı. Arkadaşları arasında yaptıkları özel bir maçta elinden sakatlanan Tuncay, sahaya eli sarılı olarak sakatlıgı henüz geçmeyen Erkan ise dizinde bandajla çıkıyordu. lakımın yenilerinden flyas başarılı bir frikik vuruşuyla Simoviçin koruduğu kaleye attığı golle alkışlamrkcn, takımın eskilerinden Semih, Arif, Erhan Önal ve Yusuf takımda "biz de varız" diyorlardı. Büyük bir ilgi ve coşkuyla izlenen maç, Simovıç'in sakatlanmasıyla sonuçlanıyor ve futbolcular yine binbir güçlükle soyunma odalarına çıkıyorlardı. Antrenman sonrasında gazetccilere 8687 sezonunun ilk demecini veren Denvnll, çok iyi bir sezon geçirdiklerini, yazık ki şampıyon olamadıklarını söylüyor ve şunları eklıyordu: "Sanıyorum bu sezon Galatasaray'ın sezonu olacak. önemli olan, takımın kısa sürede kendisini bulmam. Bunun için çahşıyoruz. Sezona hazırlanmak için yeterii süremiz var. (jç hafta yurt dışında, uç hafta da yurt içinde yaparagımız çalı^malarla sezona en iyi şekilde gireccgimize inıınıjorum. Bu sezon hiç bir takımdan korkumuz ynk. Bıı yıl averaja falan kalmadan puan farkı ile şampiyon olmak için çaba goslervceğiz." Derwall, Erdal'îa ilgılı bir soruyu, "Erdal'ın Dortmund'la anlaymaM var. Dortmund bu futbolcu için bizden I milyon mark istedi. Dikkat edin Türk lirası olarak degil, mark olarak istiyor. Bu kadar parayı hiçbir futbolcuya veremeyiz. Aynca şuan takımımızın herhangi bir ek.sigi yok. yani Erdal büyük bir kayıp degll" diye yanıtlıyordu. Ahmet Ceylan'ın bir yıl daha Galatasaray'da kalacağını söyleyen Dervvall, "Yöneticiler isledigiz tüm futbolculan aldılar mı?" şeklindeki bir soruya ise espriyle yanıt veriyordu: "Bir tanesl harlç hepsini aldılar. O bir tanesi de Maradona'ydı. Şaka bir yana Mustafa Yucedaü'ı da takımda görmeyi çok Islerdim, amak onun için de çok yüksek fiyat Istediler." • Galatasaray futbol takımı cuma gününe kadar her gün iki antrenman yapacak, cuma günü sabah 6 uçağıyla Almanya'ya gidecek. Beşiktaş bahk avındaşampiyon Takım olarak 18.500 puan toplayan SiyahBeyazlıların ardından 17.200 puanla Caddebostan ikinci, ASSK ise 9.000 puanla üçüncü oldular. 7 kulüpten 24 sporcunun katıldığı şampiyonada ferdi sıralamada Bülent Bozkurt birinci, önder Ertürk ikinci ve Raymond üçüncü oldular. TAYFUN GÖNÜLLÜ tstanbul zıpkınla balık avlama bırinciliğinde Beşiktaş takımı 18.500 puanla birinci oldu. 7 kulübün 24 sporcu ile katıldığı yarışmada 17.200 puanla Caddebostan Sualtı KulUbü ikinci, ASSK ise 9000 puanla üçüncü sırada yer aldı. Ferdi sıralamada ise Bulent Bozkurt bırinci, önder Ertürk ikinci ve Kristiyan Raymond da üçüncülük kürsüsüne çıktı. Birinciliğe katılan takımlar, Pendik Susporları Tesisleri'nde toplanarak yola çıklılar trili ufaklı 10 tekne, 45 dakikahk yolculuktan sonra Tuzla açıklarınageldi. Son hazırlıklarını yapan sporcular ve tekneler, DENİZLE BAŞ BAŞA Zıpkınla balık avlama yanşmasında birinclllğe katılan takımlar Atatürk ve ölen sporcular anısına tekne üzerinde bir dakikahk saygı duruşunda bulundular. Yarışma sonunda ise dereceye girenler ödüllerini Sualtı Sporları, Can Kurtarma ve Sukayağı Ajanı Yüksel Alkış'ın elinden aldılar. Birincilik sonunda en kaliteli ve en çok baltğı tutan Beşiktaş, birinci oldu. \ Koç ve (Baştarafı Spor'da) du. Almanya'dan gelen diğer futbolcu Uğur TUtüneker de kısa sürede ilk onbirde yer almakta güçlük çekmeyeceğini hareketleriyle kanıtlıyordu. Edirnespor'dan alınan ve eğer başarılı olamazsa 3. Lig takımında oynatılması düşünülen Muhammed, Savaş'tan sonra takımın en başarılıları arasındaydı. • •• Takımın eskilerinden Erhan önal defansta sağlam bir adam olduğunu kanıtlarken, Yusuf sürati, Arif hcr zamanki kıvraklığı ve çabukluğu, Semih ise güçlü fiziği ve futbol bilgisi ile göz dolduruyordu. Prekazı, kendisinden umut kesenlen utandırırken, Simoviç değişmez kaleci unvanını koruyordu. *•* Dllnkü antrenmanda Tuncay nefessiz görünürken, tlyas kendi başına gitmek istiyor fakat sık sık düşüyordu. Buna karşın attığı frikik golü, bu futbolcunun deneyimleriyle de olsa ligi götürmekte sıkıntı çekmeyeceğıni açıklamaya yetiyordu. *** Antrenman maçının son anlarında tek başına gole giden Muhammei'i önlemek üzere ayaklarına yatan Simoviç sakatlık geçiriyor, fakat maç durmuyordu. Kenarda kıvranan Simoviç'e masör Mehmet ilk yardımı yaparken, Simoviç'in koruduğu kaleye topun geldiğini gören Dervvall I kaleye geçiyordu. Ancak öner'in vurduğu şut, Derwall'in 1 metre kadar uzağından ağlara giderken, bir an hamle yapmayı düşıınen Dervvall, daha sonra mantığının sesine uyarak yere atlamaktan vazgeçiyor, hemen ardından da maçın bitiş dUdUğünU çalıyordu. CocaColalı Cramer (Baştarafı Spor'da) kada bekleyen buz glbi Coca Cola yetişiyordu. Verilen her arada antrenörler Coca Cola'nın önünde kuyruk oluşlururken, bir an önce o soğuk meşrubatı içmek için sabırsızlamyorlardı. Ama dün sabah Meksika Dünya Kupası ile ilgili olarak yapılan konusmalara katılan Türk futbol yazarlan, Meksika'da bulundukları için bu meşrubattan bıkmışlardı. Can Bartu konuşmastnın daha başlannda "Meksika'da blıe durmadan Coca Cola verdller, bardağımu hiç boş kalmadı. Artık yeter. İçmek istemiyorum" diye adeta isyan edıyordu, Sabah yapılan konuşmalarda Turgay Şeren ile Can Bartu kaleciler konusunda bir türlü anlaşamadılar. Şeren, eski günterini hatırlayıp "Bu kupa kalectlerin kupasıydı" derken, Bartu, "Bu kupa kalectterln kupası değlldl" diyordu. Ama kimin haklı olup olmadıgını bir türlü anlayamadık. Yine toplantının sabah bölümüne katılan Halit Kıvanç daha konuşmalar bitmeden özür dileyip toplantıyı terk ediverdi. Çünkü Kıvanç'ın Ankara'da bir televizyon çekimineyetişmesi gerekiyormus. Ama Kıvanç, toplantıda bulunduğu stire içinde de "sunucuhığun güzel örneklerint" en iyi şekilde sergilemeye çalıstı. Toplantının özel konuğu Dettmar Kramer ise sessiz, sakin, kendi halinde bir adam. Uysal mı uysal. Onu yakından gören, Beckenbauer, Müller, Rummenigge gibiyıldızlan yetiştirdiğine kesinlikle inanmaz. AmaFlFA 'nın Teknik Kurulu 'nda yer alan Cramer, dünya futbolunun önde gelen isımlerinden bırisi. Kıvanç'ın onu konusmaya çağınrken kullandığı "futbolmlsyoneri" yakıştırması kimse tarafından yadırganmadı. Cramer yaptığı her konuşmadan sonra bölgelerden gelen antrenörler tarafından çılgmca alkışlanıyor. Çünkü Gündüz Kılıç'ın bu gibi toplantılara getirdiği gelenek, daha semıner başlamadan antrenörlere öğretilmişti. Gündüz Kılıç'ın "Kürsuden tnen herkesl alkışlayın'' sözlerini öğrenen antrenörler, iyi birer öğrenci olduklarmı ortaya koydular. Antrenörler, semineri pürdikkat takıp ediyor. Hele Cramer'in her konuşmasını can kulağı ile dinliyorlar. Ama zaman biraz geçince hepsinin canı sıkılmaya baslıyor. Ve böylece seminerin ilk günü sıcak, Coca Cola ve Dettmar Cramer'in ilginç konuşmaları ile sona eriverdi. idareci ve gözlemcilerin bulunduğu tekne etrafında toplandılar. Sporcular, Atatürk ve ölen sporcuların anısına bir dakikalık saygı duruşunda bulunduktan sonra slart aldılar. Sporculann yanşma koşullan arasında 250 gramdan küçük balık avlamak ve vatos, köpekbalığı gibi balıkları da vurmaları yasak. Yarışmanın süresi ise 5 saat. Bir mavi yolculuğu çağnşım yaptıran, gözden uzak denızle başbaşa kalarak lstanbul birinciliği için zıpkınla balık avcılığı yapan bu sporcular, vurdukları her bahğı hakem eşliğinde kendilerine ait olan numaralı lorbalara koyup lekrar dalıyorlar. Dalış yapan her sporcunun beline iple bağlı bulunan şamandralar var. Sporcuların nerede olduğu bununla takip ediliyor. Teknelerinden uzaklaşanlar uyarılıyor, ihtiyaçları soruluyor Bu arada denetlemeler bittikten sonra teknelerdeki sohbetler koyulaşıyor ve güneşten kaçmak için denıze giriliyor. Saat 10.30'da yola çıkan tekneler tekrar toplanarak 19.00'da karaya ayak basıyorlar. İşin en zevkli yanının da şimdi başladığını konuşuyor herkes. Yaklaşık 10 saat denizde kalan, 5 saat süreyle dalış yapan bu sporcular kendi bahklarını tartıyor ve puanlarını hesaplıyorlar. Ozetle Balkan Atletizm Şampiyonası tzmir'de 2627 temmuz tarihlerinde yapılacak "Balkan Gençler Atletizm Şampiyonası" için takımtmız bugün Atatürk Kamp Merkezfnde kampa girdi. Türkiye'nin yam sıra Yunanistan, Romanya ve Bulgartstan 'ın katılmasının kesinleştiği yarışmalar ile ilgili olarak bilgt veren kamp yetkilileri, ktz ve erkek takımlanmızın zorlu rakipler önünde verecekleri sınav için çalışmalara başladıklanm bildirdiler. Sörecek Meksika'da (Baştarafı Spor'da) Türk futboluna da değinen Cramer, "Türk fulbolu 1950li yıllarda çok iyi idi. Ama daha sonra neden bu duruma geldigini anlayamadım. O zamanlarda Almanya'da çoluk çocuk herkes bir Tıırgny Şeren'in adını blllrdi. Amaşimdi bir Turk kaledsinln ismini bümcieri çok zor. Türk kulüplerine lavsiyem hiçbir zaman yabancı bir ekolu taklil efmeyin. Kendi ekoliiniizıi kendiniz yaratın" dedi. Toplantının daha sonraki bölümlcrinde konuşmacı olarak söz alan Coşkun özarı ise Meksika'da en akülı antrenörün Beckenbauer olduğunu öne sürdü. Büyük futbolculann zaman zaman maç kazandırdığını ve zaman zaman da çok önemli maçlar kaybettirdiğini söyleyen özarı, "Antrenörler bu büyük futbolculan engelleyemedi. Çünkü bu fulbolculann »öhretleri onbn aşıyordu. Bu kupada oynanan futbolu çok begendim. Daha onceki kupalarda Güney Amerika takımlan ile Avnıpa takımlan hep kendi fulbolunuoynariardı " şeklınde kuııuşlu. Can Bartu ise bu seminerde antrenörlerden çok, idarecilerin eğitilmesini arzuladığını belirtirken, Meksika'dakı kupanın kaleciler kupası olduğu şeklindeki görüşlere karşı çıktığını söyledi. Bartu, "Meksika'da büyuk kaleciler küçük goller yedi. Kurtardıklan goller de lamamen hucum oyuncularuun hatalanndan kaynaklandı. 24 lakımın Meksika'ya geimesi fulbol kaliteslni düşürdü. Bu nedenle grup maçları çok sonük geçlyor. Hatta sjkeye bile rastlanıyor. Ornegin llalya Arjantin maçı bana göre kesinlikle sikeydi" dedi. Turgay Şeren de yaptığı konuşmada Meksika'da aşağılık kompleksine kapıldığım ve bir zamanlar 7 gol attıkları Güney Kore'nin bile, Arjantin ile başabaş bir futbol sergilediğini görmenin kendi.sini bir hayli üzdüğünü söyledi. Dört dörtlük EBahçe'de (Baştarafı Spor'da) Ayrıca kadro dışı bırakılan futbolcular hakkındaki görüşlerini de açıklayan Slankoviç, "Bu, yönetlmin vermis olduğu bir karar. Benim herhangi bir bilgim yok. Bana "işte kadro bu" dediler ve listeyi ellme vcrdiler, ben de aldım" dedi. Stankoviç aynca Deşiktaşlılara "Kalacagım" diye bir söz vermediğini ve anlaşmak için de herhangi bir görüşme yapmadığını açıkladı. öğleden sonra yapılan bir saatlik çalışma da sabahkini aratmayacak cinstendi. Bu antrenmanın bir özelliği ise, sabah erken saatte gelemeyen taraftarlann bu kez Dereağzı tesislerini abluka altına almalanydı. Taraftarlar, önce Lukovcan ve sonra da Stankoviç'e büyük sevgi göstcrilerinde bulundular. Ancak bu neşeli hava Semıh Bayülken'in gelmesi ile bir anda bozuldu. Bayülken'in geldığini gören taraftarlar, etrafını sararak üleyhte tezahürata başladılar. Kendisini taraftarlardan kurtarmayı başaran Bayülken, soluğu tesislerde aldı. Taraftarlar, "Bayülken islifa" ve "Erdoğan yoksa biz de yokuz" sloganları ile ortalığı inletmeye başladılar. Bunun Uzerine yöneticiler tarafından güvenlik güçleri çağrıldı ve polislerin de gelmesiyle başlaması olası olaylar önlendi. (Baştarafı Spor'da) önünde baştan sona hâkım oynayan Yugoslavya, karşılaşmayı 10276 ka/andı. Yenilgisiz liderliğini sürdüren Yugoslavya, bugün Amerika ile grup liderliği için oynayacak. Bugün yapılacak olan maçlardan sonra grup maçları sona erecek. Karşılaşmaya Yugoslavya iyi başladı. Üst üste rakip pota altından boş dönmeyerek aradaki farkı açmaya başladı. tlk yarıyı Ustün oyunu ile önde götüren Yugoslavya. 5239 önde kapattı. Karşılaşmanın ikinci yarısında da pota altındaki UstUnlUğUnü sürdüren Yugoslavya, Dalipagiç ve Petroviçin çok güzel oyunları ile aradaki farkı daha da açmaya başladı. Yaşlı bir takımla bu şampiyonaya katılan ttalya, maçın sonlarına doğru kaderıne razı olmuş bir oyun tarzı ortaya koyunca, karşılaşmayı Yugoslavya farklı olarak 10276 galip bitırdı. Dört dörtlük bir oyun ortaya koyan Yugoslavya karşısında ttalya'nın yapacak bir şcyi yoktu, diyen basketbol otoriteleri, turnuvanın favorısi olarak bu takımı gösteriyorlar. DİGEK MAÇLAR Bir gün önce Arjantin'e ycnilerek final oynama hakkını hayli azaltan Amerika, baştan sona önde götürdüğıl maçta rakibi Kanada'yı 7765 mağlup ederek final için ümitlendı. Diğer maçlarda alınan sonuçlar şöyle: Küba Yunanistan: 7466 IspanyaSovyetler: 8388 GORÜŞ HINCAL ULUÇ (Baştarafı Spor'da) Bize federasyon başkanı değil, emir kulu gerekıyordu . Bakana her istediğini yaptıran Şahap Sayın Efendı, Cüneyt'e tahammül edebılir miydi? * * * Erkan Göksel FIFA listesine konmadı diye kıyamet kopmuş.. Açın son birkaç sezonu bakın kaç maç idare etmiş Göksel.. Yönettiğı büyük maçların tümünü rezıl etmış Kendi gazetesı Hürrıyet dahil yığınla boş yıldız almış. Gazetesınde ışlerı öylesine yoğun kı, hakemliğe vaktı yok zaten.. FIFA lıstesi dışında kalması kadar doğal bir şey yok . Hele bir de o 121 'lik IspanyaMalta maçını hatırlarsanız.. O halde bir kaşık suda fırtına yaratmanın âlemı ne? Bir de Necdet Çobanlı'ya atfen bir demeç okuduk ki gülmekten çatladık. Çobanlı tum telefonlarımızı bilir. O demecı vermışse bir de bize versın bakalım... Vermez . Vermeyecek kadar akıllıdır, ondan vermez. Çobanlı'nın hukuk kulturü, FlFA'nın, bağımsız ve egemen devlet Türkiye'nin içişlerine karışmaya haddı olmadıgını bılmeye yeterlidir. Ayrıca Çobanlı, FIFA kokardının FlFA'nın bir değerlendirmesi, ya da ulufesı değıl, bellı koşullar yerıne gelınce, herkesın alabıleceğı bir belge olduğunu da bilir. Bildiği için de kalkıp "Ben şımdi FIFA'nın yuzüne nasıl bakarım" falan demez. Dünya Kupası'nda tek Türk hakem yokken Turklerın suratına nasıl baktıysa, öyle bakar işte * * * Bir de Mılliyet'te makale yazmış Çobanlı... Türkiye'nin Dünya Kupası yapması hayal değildir diye .. Başbakanın seçım yatırımı sozlerı Meksıka'ya geldığınde, başta Çobanlı, oradakı tum gazetecıler hep bırlıkte nasıl gülduğümuzü hatırladık birden... Çobanlı "Sayın Başbakanın bir danışmanı yok mu? . Böyle bir sözü nasıl söyletırler" demişti hatta... Sonra yazıyı okuduk... Çobanlı üslubu ile nefıs bir hicıv... ince ince dalgasını geçiyor.. Türkiye, Dünya Kupası yapar, ama nasıl yapar diye bir maddeler sayıyor ki, değil hepsinin, tekının mümkünü yok bugün... Çobanlı, Meksika'da "Türkiye önce, Avrupa Kulüpler Kupası finallerınden birıne talip olsun Onu organıze etsın" demişti.. Haklıydı... Biz de öyle duşunüyoruz.. Önce hele bir tek maçı ısteyelım, alalım, organıze edelim.. Sonra ötesı... * * * Bulent Savcı ölmüş... Spora adanmış bir ömur daha gıttı... Savcı, bizım gazetecıliğe başladığımız yıllarda sadece sosyetenin yaptığı ve seyrettıği tenısı halka getirmeye baş koymuş bir spor adamıydı... Spor hukukunu en iyi bilen kişilerden bırıydı. Sadece tenisle değil, sporun her sorunu ile ılgılendı Döndük kı yok Pekı yerıne adam.. O da yok.. Kolay mı yetışır sanıyorsunuz Bülent Savcılar?. Turk sporunun adamsızlıktan gıttığı gunümuzde Bülent Savcı'yı nasıl arayacağız, nasıl? . (Baştarafı I. Sayfada) Başbakan istediği kadar kızsın; Bedrettln Dalan istedlği kadar "Bu komplodur" desin, sonuç değişmez. Olan olmuştur. önemli olan bir galericinin elli iki milyonluk arabayı, Ekren çifti ile görüşerek, anlaşarak armağan etmesidir. Güneş Gazetesi olayı ortaya çıkarmasa Asım Ekren bugün Jaguar'ın direksiyonundaydı. Kuşkunuz var mı hiç? Bu işin düzeni böyle herhalde. Sayın Başbakanımızm yurtdışı gezilerinde Bayan özal'ın aldığı pahalı eşyanın parasını kim veriyor? örtülü ödenekten mi ödeniyor bu paralar? Bilmiyorum. Bu konularda çok titiz davranmak gerekiyor. işadamları ile bu kadar içlidışlı olan Sayın Başbakanın bu konularda çok özenli davranması gerekir. Başbakanın yurtdışı gezilerinde belli bir "harcırahı" olur. Bunu aşan harcamalar yapılırsa dikkat çeker. "Böyledlr", demlyoruz. "Bir uçak dolusu işadamı ile çıkılan yurtdışı gezllerde böyle söylentller çıkarsa yalanlaması güç olur", demek istiyoruz. İşte efendim, sözgelişi, Uzakdoğu gezilerinde pahalı vazolar, şunlar, bunlar alınırsaki alındı demiyoruz bu konuda söylentiler çıkar. Bu söylentiler de bazı işadamlarından kaynaklanır. ö n ce bir dost meclisinde, sonra bir büroda bu konuların sözü edilir, derken yayılır bu dedikodular. Haydi çık işin içinden... "Kırk milyonluk yüzük" diye söylentiler böyle ortaya atılmadı mı? Başbakanların dostu da çok olur, düşmanı da.. Asıl üzerinde durulması gereken konu, hükümetçe çıkarılan kararnamelerin Sayın Başbakanın kardeşl Korkut Özal'a yarayıp yaramadığıdır. ANAP hükümeti 14 Aralık 1983 günü göreve başltyor. 16 Aralık 1983 günlü kararname nedir bilir mislniz? SuudiTürk finans ortaklıklarına kuruluş olanağı sağlayan kararnamel "Al Baraka" adlı SuudiTürk finans ortaklığı bu kararname ile kuruluyor. Bu SuudiTürk finans kuruluşunun Türk ortakları kimler? işte,Korkut özal bu aşamada devreye giriyor: "Hak Yatınm'A.Ş." Eymen Topbaş ve Korkut Özal ın ortak oldukları şirket. Bu şirket "Al Baraka"n\n kurucu ortağı oluyor. Eymen Topbaş, ANAP istanbul ll Başkanı; Korkut özal da Başbakanın kardeşi... Hükümet 14 aralık günü göreve baslıyor, Eymen Topbaş ve Korkut Özal'ın bekledikleri kararname 16 aralık günü çıkıyor. Korkut özal, "Islam Kalkınma Banka$ı"na müşavir oluyor. Aynı günlerde bu bankaya vergi bağışıklığı sağlayan yasa tasarısı hazırlamyor ve ANAP çoğunluğunun oyları ile yasalaşıyor. Sayın Korkut özal, "Hak Yatırım A.Ş.", "Akabe Inşaat Şirketl", "özbayrak Ticaret ve Sanayl A.Ş.", "özbayrak Nakliyet Şirketi", "Akos Ticaret Muşavirlik ve Mumessillik Şlrketi" gibi şirketlere de ortak.. Ortadoğu ülkelerinden "transit petrol taşımacılığı" da Korkut Özal'ın şirketlerince yapılıyor. 22 Şubat 1986 tarihli bir Bakanlar Kurulu kararı ile petrolün karayolu ile taşınmasında "beher metrik tondan 10 dolar" Toplu Konut Fonu için kesilecek.. Aynı karara göre DPT'nin vereceği "teşvik belgesi" ile yükümlüler bu fondan "muaf" tutulacaklarl Sayın Turgut Özal Başbakandır; Ortadoğu ülkeleri ile transit petrol taşımacılığı anlaşmaları hükümetçe yapılıyor; taşımacılık kardeşi Korkut Özal'ın üzerinde; Toplu Konut Fonu için yüzde onluk kesinti için karar verecek DPT'nin başında da küçük kardeş Yusuf özal bulunuyort Korkut özal'ın ortağı ANAP istanbul il Başkanı Eymen Topbaş devlet ile örneğin Bahariye Mensucat olarak ticaret yapıyor mu? Devletten ne alıyor? Ne ödüyor? izmir ANAP İl Başkanı Atllla Yurtçu'nun sahibi olduğu ünlü "İZDAŞ" şirketinin devlet ile alışverişi ne? TBMM üyelerlnin devlet İle iş yapmaları anayasa ile yasaklanırken, Ankara, istanbul ve izmir il başkanlarının devlet ile sürekli iş yapan işadamlarının arasından seçilmeleri şu pek liberal düzenimizin gereklerınden mıdır? O zaman nerede kaldı "serbest rekabet?". Hangi "hur teşebbüs" Yurtçu ile, Başbakanın kardeşinin ortağı Eymen Topbaş ve Ankara ll Başkanı Rıfat Dlker ile serbest rekabete girışebilir? İlçe belediye başkanlarının bile yarım milyarlık servet bildirimi ile dolaştıklan bir parti nasıl, işçinin, köylünün, memurun, küçük esnafın partisi olur? Jaguar mı? Bu düzene bin "Jaguar" feda olsunl. Böyle bir düzende sözü mü olur, Allah aşkına, elli milyonluk arabanın? Siz düzenin nasıl işlediğine bakın.. Kurtdereli anısına CÜNEYT ARCAYÜREK yaz.yor yağlı güreş Yağlı güreşin gellştlrilmesi ve yaygınlaştmlması amacıyla cihan pehlivam Kurtdereli Mehmet Pehlivan anısına tertip edilen güreşlerin bu yıl 4'üncüsü 1920 Temmuz 1986 tarihleri arasında Balıkesir merkez Kurtdere köyünde yapılacak. Ata sporumuzun en lyl bir şekilde sürdürülebilmesl için bütün tedbirler alındı, tüm pehlivanlar davet edildi. (Baştarafı I. Sayfada) cuklarına her zaman söz geçiremiyor, egemen olamıyordu ki.. Zeynep, Jaguar arabayı almıştı, doğru da yapmamıştı. Baba olarak yapabileceği neydi?.. Düsünüp taşınmış, kızına ancak "Ver Jaguan geri" diyebilmişti. Tabii sorunu, Zeynep 'i başbakan babası eliyle harcadıktan sonra siyasal alana aktaracaktı. özal, ' 'eskt Bizans oyunlanndan'' söz ederek girişti söze, "seçimi kazanamayacağını anlayanlann Jaguar işini ortaya attıklannı" söyledi. Başbakanın muhalefet hesabına bu iyimser duygulannı anla' maya olanak yoktu. Bizdeki muhalefet geceleri rahatça uyur, sa bah gazeteleri açar, orada buldu" ğu "dişe dokunur" konuları irdeleme özelliğıni gösterirdi. Jaguar olayını seçimle uzaktan yakından ilgisi olmayan bir gazete, "Güneş"te Güneti Cıvaoğlu ortaya atmıştı bir kere. Başbakan ilk açıklamalarında gazetecilik yapan Cıvaoğlu'na sataşmış, muhalefet partilerimizse iki gün sonra ayılıp konuyu gündemlerine alabilmişti. Nerede o eski muhalefetler Sayın özal?.. Sorunları belgeleriyle ortaya atıp kamuoyunun gözttnü açan, ülkedeki siyasal gelişmelereyön verip bir iktidarı nefes nefese duruma sokan eski muhalefetler nerede?.. Kuzu gibi maşallah bizdeki muhalefet. Vur bir yanağına tokadı, öteki yanağını çevirsin. Tabii, Özal bu sorudan sonra menzili maksuduna aheste erişen insanların rahatlığıyla yan kapıdan çıktı, içi serinletilmiş makam arabasına bindi, üçyüz metre ötedeki Başbakanlık konutuna herhalde öğle yemeğine gitti. Ulkenin ne denli iyiye gittiğini, her şeyin ne denli olumlu çiz' giler gösterdiğini, bir başbakanın, rüştüne ermiş kızına pek söz geçiremediğinı öğrendikten, gönltimıizü serinlettikten sonra, büroya doğru... Fınn gibi sıcak bir odada, iki tost, bir ayran. Başbakanı dinledikten sonra, yeter de artar bile. Binicilîkte olay var (Baştarafı Spor'da) kanı Ata Atabek bölge yönetiminin halyan binici Aldo Baldinı'yı yönetmelik gereği bu yarışlara sokmama kararı alınca "Bu benim oglumdur" diyerek bölgenin şampiyona önerisinı onaylamadı. Buna rağmen federasyonun ret kararım hiç esayan bölge müdürlüğü kendi yetkilerini kullanarak tstanbul Şampıyonasını cumanesi ve pazar günü Ayazağa tesislerinde gerçekleştirdi. Yarışmalar gayet zevkli geçti ve ödüller lstanbul Bölge Müdürü Sabri Sadıklar tarafından verildi. Ancak o sırada biniciler görülmemiş bir olaya tanık oldular. Devletin tesislerinin giriş kapısındaki resmi tabelanın önüne ve altına büyük boyutta ve profesyonel bir teknikle yazılmış şu sözleı vardı. "En büyük Aldo". Yasalara göre duvarlara ve yerlere yazı yazmanın yasaklandığı bir ilde devlet tesislcri içerisine bu tür sloganı atanların kimler olduğu dcğişik yorumlara ugradı. lstanbul Bölge Müdürü ve Ajanı Profesör Gedikoğlu ve Ajanlık Komite Uyelerı haberdar edilerek olayın polisçe takibi istendi. Kaşıntı, Sertleşmiş deri ve Ayak pişiklerinde TUBA AYAK KREMİ Nasırlar için TUBA ® lemesi gerektiğine inanası geliyor. Başbakan, o olağan, durgun, yumuşak sesiyle öylesine bir manzara çiziyor ki, dertlerden, sorunların ağırlığından en azından yarım saat kurtulmamak olanaksız. Başbakana göre, ekonomide yeni düzenlemeleri içeren bir paket yok. Olsa olsa kimi ' 'düzeltmeler'' yapılıyor. örneğin, tüpgazda yüzde 15 'e varan indirim, sanayide kullanılan yakıtta ucuzlama. Tüpgazdaki inEyüpspor Teknik Direktörlüğüdirimi seçimle bağdaştırmak mı, ne Tekin Yolaç getirildL 3. Türki aman efendim ne denliyanlış, ne ye Ligl'nde geçttğimiz sezon denli "Bizans oyunlarının" bir şamplyonluk savaşımı veren parçası. Eyüp, gençleştirilmiş kadrosuyPetrol fiyatları aylarca öncela sezona hazırlamyor. Eyüp Kuden düşmeye başladı ya, elbette lübü Başkanı Nlhat Incekara, hükıimetimiz öteki ülkeler gibi ö'nümüzdekt sezon profesyonel hemen karar alacak degil ki, intakımın teknik dlrektörlüğüne celeyecek, düşünup taşınacak, Tekin Yolaç'm getirildiğinl açık seçim yasaklannın başlamasına ladı. Incekera, "Bu yıl, geçtiğibir hafta kala, yüzde 15 'lik bir mtz yülara nazaran daha zor olaındırimle halkımızı mutlu cak. Takımımızı bu nedenle kılacak. gençleştirerek bu tecrübeli antreDiyorduk ya, seçım öncesi nöre teslim ettik. Amatör takıözal'ın "ceblnde seçimle ilgili mımızı da eski oyuncularımızyeni oyuncaklar vardır". Başbadan Metln Yılmaztürk kan dünden başlayarak elini ceçalıştıracaktır" dedi. bine soktu, ' 'biraz daha oy'' hesabına ilk müjdeyi veriverdi. tndirimin seçim yatırımı olup olmadıgını soran bir "tonton • POÜTİKA... gazeteciye " ise. ' 'ilgisi yok'' di* KONU CİDDİ, TAVIR SULU ye yanıt vererek halkımızın mut* AŞIK: "SHP mılletvekılı çıkarmakta rorlanır" luluğundan başka bir şey düştin• GÛLÖKSÜZ: "Iktıdar televızyonu hayal perdesı olarak kullanıyor * ÖZDALGA: "Ara seçımler mediğini gösteriverdi. hedefımız degıl" Mutlu haberleri verdikten *DSP: PARTİ İÇİN MUHALEFET YÜKSELİYOR sonra, Başbakan özal sustu. • KÜRKOĞLU: "Asker kökenlı genel sekreter Gazetecıler notları tamamladı, DSP'de huzursuzluk yarattı " kâğıllannı karıştırmaya başla• KKTC uç yaşında yıp, sustular. BİR "ULUSLARARASI YILAN HİKAYESİ" Fakat, Başbakan özal, bası* KÜRT OLAYININ ARKASINDAKİLER nın önünden pek ayrılmaya nı• SAĞLIKFELÇ PUSUDA yetli değildi. Bir soru daha beklıyor gıbiydı. • SPOR/ORHAN AYHAN CambhdgeOxford yarışması "Tontonlar" susUnca, bizim Hasan Uysal, yerinde bir kıpırdadı, "Biliyorum habere stnirleniyorsunuz, ama sormak istiyorum, bu araba işi nedir?" deyiverdi. Başbakan gülümsedi, beklediH*nUIK H t l l l DfRGHI ği an gelmişti, soran olmasa hadı sorsanıza dıyecekti neredeyse. Jaguar haberini gazetelerde görmüştü. tnsan rtişte ermiş ço Eyüp, Tekin Yolaç'la anlaştı tükenmeden alın!
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear