23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER tün bu elimizdeki verileri Morgan diye bir şirkete veriyoruz, onlar da bize KlT'lerin durumunu anlatıyor. Sonuç olarak da bunların bir kısmının satılmasını, bir kısmının da kamu görevi yaptıkları için devletin elinde kalmasını öneriyorlar. KlT'lerin daha iyi çalışır hale gelmesi için OECD'den eksperler getirilmiş, uzun yıllar Ankara'da etütler yaptırılmıştır. Raporlar her KlT'in raflarında durmaktadır. Maliye Tetkik Kurulu raporları her yıl yazılmaktadır. Btitçe görüşülürken her yıl KlT'lerin denetimi yapılır, aklanır veya yöneticiler hakkında soruştufma açılır. özel sektör sıkışınca KlT'lere başvurur ve kurtuluş çaresi arar. En son örnek ASİL ÇELİK'tir. Koç sektörünü zor duruma sokmuş olan bu yatırım, Ziraat Bankası ve Makine Kimyaya devredilerek KİT'leştirilmiştir. Ekonomik tarihimizde bunun tersi de olmuştur. Tekel'den kibrit işi serbest bırakılmış ve Koç ile Tekfen tarafından kibrit fabrikalan kurularak üçlü bir oligopol oluşturulmuştur. Ç'imento sanayiinde de özel sektör ve KİT el ele çalışmaktadır. Devlet kredileri ile özel sektör çimento ve gubre işine girmiştir. Bazı zaman kuruluş hataları yüzünden bu fabrikalar zor durumlarda kalmış, fakat devletin fiyat politikaları ve lraklran savaşı sayesinde darboğazlar arkada bırakılmıştır. BANKAC1LIK ALANINDA^ Bankacılık alanında da KİT bankaları ve özellerin üstüne bir de yabancı bankalar gelmeye başlamıştır. Yabancı bankalar bir yılda sermayelerinden çok kâr sağlamışlardır. Yabancı bankaların nasıl bir emme basma tulumba gibi çalıştıklarını aşağıdaki sayılar göstermektedir: Banking dergisinin haziran 1986 sayısının açıklamasına göre yabancı bankalardan Mellat (lran Bankası) 2.2 milyar sermayesine karşılık 1985 yılında 3.4 milyar lıra kâr etmiştir (% 152). Amerikan Ekspres Bankası da 6.2 milyar sermayesine karşılık 7.3 milyar lira kâr sağlamıştır. Citibank da 2.6 milyar sermayesine karşılık 2.6 milyar kâr etmiştir. (% 100). Yukarıdaki verilerden görüleceği gibi lran bankası olan Mellat Bank bir yılda sermayesinden fazla kâr ilan etmiştir. Nerede ise lran, Irak'la olan savaşın finansmanını kısmen Türkiye'nin sırtından çıkarmaktadır. SONUÇ Morgan'ın eksperlerini TV'de seyrettık. Bu gibi eksperler kalkınmakta olan ülkelere giderler, ekonomik ve sosyal yapıyı anlamadan raporlarını verirler. Artık bizim kendi eksperlerimiz Dünya Bankası'nda, OECD'de, FAO'da, ILO'da, Birleşmiş Milletler'de çalışmaktadır. Hatta bunların bir kısmı artık 30 yıllarını doldurmuş ve emekli olarak ülkeye dönmeye başlamıştır. Eskiden muhtelif dönemlerde bakanlık veya genel müdurluk yapmış uzman kişiler de bu yabancı kuruluşlarda yönetim mevkilerine gelmişlerdir. Atilla Karaosmanoğlu, Oktay Yenal, Munir Bencenk, Üstün Üstündağ, Basri Danışman, Haluk özbudun gibi pek çok değerli yöneticimiz bu kuruluşlarda çalışmaktadır ya da emekli olmuş, dönmüşlerdir. KlT'ler gibi ülkeye büyük ekonomik ve sosyal katkısı olan kuruluşlar hakkında Morgan gibi bir yabancı şirketin uzmanlarının görüşünu alarak hareket etmek bize yakışmaz. Bütün bu kuruluşlarda yöneticilik yapmış kişilerin bu konuda söyleyecekleri çok şey vardır. Bu kuruluşlarda çalışan 800.000 kadar insanın eş ve çocukları yaklaşık 4 milyon nüfus etmektedir. Bu kadar hayati bir konuda bütün rakam ve bilgileri bir yabancı firmaya açmak çok yanlış bir harekettir. Hele onlardan bizim çalışma düzenimiz, kurduğumuz sanayi ve hizmet kuruluşlarımızın geleceği hakkında değerleme yaptırmak bize ağır geliyor. (1} a) Prof Mustafa Aysan ve Selahattin özmen, KİT Türkiye'de ve dunyada, Kamu lktisadi Teşebbüsleri, Kardeşler Basın Evı I9SI. b) Prof. Dr. Mustafa Aysan. lktisadi Devlet Teşekkülleri'nin Yenıden Düzenlenme.«, Sermet Matbaası, 1978, tstanbul (2) T.C Maliye Hakanlıgı. Hazme Genel Müdürlüğü ve MltT üenel Sekreterlıgı Ankara, Nazıf Kocayusufpaşaoilu OnsOzü ile HAZMttT Genel Sekrelerl, 1981, Ankara. (3) T. C. tstanbul llı Planlama ve Yatırım Müdürlüğti Yaymları, "1980 htanbul tlının Genel Sorunları 1981)". Bu kıtap Islanhul Valıst Sayın Nevzat Ayaz'tn dırektıflerı ışığında Valı Yardımcısı Utku Acun tarafından hazırlanmıslır II özel Idare basımı. 14 TEMMUZ 1986 Ağınmızü ^jidîyor Morgan'ın ekspMlerini T^fkseyrettik. Bu gibi eksperler kalkınmakta olan ülkelere gWkdg*', ekonomik ve sosyal yapıyı anlamadan raporlarını verirler. Artık biftîfî'kfpndi eksperlerimiz Dünya Bankası'nda, OECD'de, FAO'dç^ILO'da, Buleşmiş Millet ler'de çalışmaktadır. Hatta bunların bir kısmmMi 30 yıllarını doldurmuş ve emekli olarak ülkeye dönmeye başlamıştır.*Eskiden muhtelif dönemlerde bakanlık veya genel müdürlük yapmış üzman kişiler de bu yabancı kuruluşlarda yönetim mevkilerine gelmişlerdir. OKURLARA. OKAY GÖNENSÎN TV ve "Politik Marketing" A NAP'ın seçim yasası en çok TV ekranlarını A\ propagandaya kapattığı için tepki aldı. TV'nin gücünü herkesin kavradığı günümüzde bu çok doğal. Ozellikle de TV ekranları bugün Batıda "politik marketing" diye de adlandırılan gelişmiş propaganda yöntemlerlnln odağı. Bizde de gerçi 6 Kasım seçimlerinin sonuçları yorumlanırken TV'de masaya yumruk atmasının Necdet Calp'in oyunu arttırdığından, Sunalp'in tarzının MDP'nin başansızlığmda büyük payı olduğundan çok söz edildi, ancak bilimsel araştırmalar yapılmadığı için bu etkilerin gerçek boyutlan bilinemiyor. TV üstüne kurulu yeni "politik marketing" yöntemlerinde genel kural seçmeni ya da tüketiciyt "önce bir biçime ısındırmak, sonra öze yönelmek." Batıda her TV gösterisinden sonra "satılan" kişinin izleyici üstünde bıraktığı ızlenım saptandığından seçmene verilmek istenen görüntüye rötuş yapma olanağı bulunabiliyor. "Politik marketing"de genel pazarlama yöntemi izleniyor: Önce müşteri kıtlesi, yani seçmeni tanımak, eğilimlerini, adaylar ve partiler hakkmdaki izlenimlerini öğrenmekle iş başlıyor; ikinci aşama bu müşteri kitlesine sunulacak adayın kesin "imajını" belirlemek; sonra da bu "imajın" tutup tutmadığmı yine örneğin her TV konuşmasından sonra kamuoyu araştırması yaparak sınamak. Fransa'da mart ayında yapılan seçimler öncesinde Soşyalist Parti'nin sokak afişlerindeki temel sloganı "İmdat, sağ geliyor!" biçimindeydi ve bu sloganın altında halktan, çeşitli kesimlerden panik içindeki insanlar görünüyordu. TV'de ise Başkan Mitterrand'ın çıktığı TV röportajlarında, başkan ve dolayısıyla soşyalist parti için rahat, halka yakın, modern bir imaj katılmaya çalışıldı. Bu seçimler için Fransız siyasal partilerı harcadıkları 1 milyar Fransız Frangı'nın çoğunu kitle iletişim araçlarına yatırdılar. Ve tüm bu harcamanm ana hedefi % 510 arasında olan kararsız seçmendi. ABD'de ise 1980 başkanlık seçiminde kamuoyu araştırmalarında hep önde giden Carter, TV önündeki son karşılaşmalarında Reagan'ın kendi imajını güçlendirmek yolunda gösterdiği başarı karşısında son dakika yenilgisine uğradı. ABD siyasi tarihinin, kaderl TV ile çizilen bir başka kişisi de Richard Nixon. 1960'ta Nixon ile Kennedy başkanlık yarışmda son dakikada yine TV'de karşı karşıya geldiler ve Nixon kaybetti. Ünlü iletişim bilimcisi Marshall McLuhan için en küçük bir kuşku yoktu: Eğer TV'ye çıkmasaydı Nixon seçlmi kazanacaktı. 1962'de senato seçimlerinde de başarısızlığa uğrayan Nixon, 1968'de yine başkanlık için yarışa katıldığında çevresinde TV ekranmı nasıl kullanacağını bilen bir ekibi vardı. Bu ekip için yapılacak şey çok açıktı; önce TV'yi sonuna kadar kullanmakta hiç tereddüt etmemek gerekiyordu, ikinci olarak adayın eski imajının silinerek yeni bir kimlik ve sempatik özeiliklerle sunulması zorunluydu. Elbette Amerikan politikasınm bilinen bir adını yeniden sunmak güçtü, ama önemli olan TV izleyicisinin bu kişi hakkmdaki izlenimini değiştirmekti. Kampanyanın beyni olan VVilliam Gavin TV ekranma tutsak seçmen hakkmdaki bazı saptamalardan yola çıkıyordu: Gavin'e göre seçmen, ozellikle peşin bir yargısı olmayan seçmen, temelde tembeldir, kendisine söyleneni anlamak için çaba göstermeyeceği varsayılmalıdır, onu mantık yürütmeye zorlamak tepkisine yol açar, bu yüzden üstünde bir "izlenim" yaratmak daha kolaydır, entelektüel katılımını sağlamak yerine duygularıyla oynamak gerekir... Işte TV'nin belli tür kullanımıyla gelen yeni "politik marketing" ideolojisinin özü. Bu mantık doğal yürüyüşünü sürdürdü, gazeteciliğin temel ilkelerinin yok edilmesi pahasına "basitlik ve yüzeyselliğin övgüsüne" kadar vardı. Nixon 1968'de bu mantığın iyi uygulanmasıyla iktidara geldi, ama 1971'de VVatergate olayını yakalayan ve 1973'te istifasma yol açan gazetecilik, gerçek gazetecilik başansı da ünlü VVashington Post'un oldu. Dr. NEZİH H. NEYZİ Ağırımıza gıdiyor. Ankara'da toplantılar oluyor ve yabancılar bize KlT'leri nasıl s>atacağımız hakkında ahkâm kesiyor. Neden buna gerek vardı? Yıllardır devlet teşekktllleri reorganizasyonları çalışmaları yapıldı. Bu çalışmaların içindc üniversitelerden uzmanlar çalıştı. Pek çoğu sonra bakan dahi oldular. örneğin Sayın Mustafa Aysan, Ulaştırma Bakanlığı yaptı, pek çok KlT'in başında bulundu. Sayın Selahattin özmen ile birlikte "Türkiye'de ve Dünyada Kamu lktisadi Teşebbüsleri" adında 400 sayfayı aşkın kitaplar yazdılar (1). Maliye Bakanlığı her yıl Kamu lktisadi Teşebbüsleri ve lştirakleri Yıllığı diye bir kitap çıkarır ki bütün KlT'leri kapsar, iyi ve kötü yönleri ile inceler. Çalışır halde 234 KİT'in, tasfiye halinde 12 KlT'in durumlarını bu yıllıklarda görebilirsinİ7. Bu 534 sayfalık kitabı hazırlamak için kimbilir kaç maliyeci, ne kadar göz nuru dükmüştür (2). Ayrıca büyük illerimiz yönetimleri, KİT'lerle olan ilişki ve dertlerini dile getiren raporlar yayımlarlar (3). Maliye Tetkik Kurulu'nun 1979/215 sayılı raporunda 61. sayfa şöyle başlıyor: "KİT kadrolarının gerçek ihtiyacın çok üstünde bir boyuta ulaşması". Kitaptaki personel artışı tablosunu da aynı sayfada görüyoruz: KİT'lerde çahşanların sayısı 1970 yılında 362.300'ken, 1978'de 706.355'e yükselmiştir. MALtVE TETKİK KURULU'NUN ARAŞTIRMALAR1 Maliye Tetkik Kurulu'nun bu değerli araştırması daha 1978 yılIarında KlT'lerin acıklı durumunu böylece ortaya koyuyor. 1974'ten 1978'e personel giderleri çok yukscliyor; buna karşılık üretim o kadar artmıyor ve yatırım da gittikçe azalıyor. tşte rakamsal olarak durumun özeti: 1974 yılında 19 milyon lira olan personel giderleri 1978'de 95,5 milyon liraya yükselmiştir. Üretim miktarı ise 57 milyon liradan 194 milyon liraya, yatırımlar da 16 milyon liradan 60 milyon liraya çıkmıştır. KlT'lerdeki kapasite kullanımının düşüklüğü de Maliye Tetkik Kurumu tarafından raporlarında her yıl dile getirilmiştir. örneğin Sümerbank için 1977 ve 1978'de kapasite kullanımının düşuşu aynı raporun 73'üncü sayfasında (yüzde olarak) şöyle gösterilmiştir. Sümerbank Kapasite Kullanımı 1977 1978 47,4 75,5 Pamuk ipliği Pamuk dok. 79,3 81,0 58,4 51,7 Makine halısı Ayakkabı 70,1 H,7 KlT'ler arasında koordinasyon eksikliği ve denetım yetersizliği de daha rahmetli Muhlis Ete zamanından beri her yıl denetleme kurulu raporlarında ayan beyan gösterilmiştir. Şimdi biz bu EVET/HAYIR OKTM AKBAL OKURLARDAN AÖFHe içlvr acısı bir gençlik mi? Sayısal ve sözel hölumler kapsammdaki birinci basamak smavıyla, açıkoğretim programlanna (iktisat ve if idaresi) öğrenci alınmast karanmn mutlak yanhflığıyla korkunç bir sona ulaştlacağı açıktır. Diğer fakültelerle örgünlükaçıklık olgusunun dışında, hiçbir farklılığı olmayan, üstelik daha bir dirençlilik gerektiren ve öğretim üyesi açığı bir yana, en iyi öğretim uyeleriyle ve Uetiijimle işlevini sürdüren fakültemizin, yetkin ve özgun insan gucüne gereksinimi olduğu da açıktır. AÖF programları, "iktisadi ve sosyal bilimler" grubunda olduğundan, birinci basamak sınavınm yetersizliği gorülmeli ve ikinci basamak sınavı içerisindeki anılan grupta yerini alacak doğru olan duzenleme yapılmalıdır. Diğerlerinden hiçbir farkının olmayacağı yasal olarak açıklanmış olan AÖF'nin bu denli niteliksizlestîrilmeye çalışması ya da en azından var olan niteliğinin korunmaması acı bir durumdur. Onbinlerce insanın geleceğini yok etmeye, toplum içtndeki yerlerinden, ulkenin kalkınmasına katkılarına kadar umutlannı ve insani değerlerini hiçe saymaya kimsenin hakkı yoktur. Halen fakulteye devam edenler olarak, blrtaktm aksamalarm giderilmesini ve en son olarak bir bankanın AÖF mezunlannı sınav için dahi kabul etmediği gerçeğine yol açan acı ve çarpık bu durumun yetkililerce ele alınarak çok acil bir çözüm bulunmastnı beklemekteyiz. Yoksa sistem artık tamamen batmak durumundadır. Sonuç olarak, iktisatçı ve yöneticiliğin gerektirdiği yetkinliğe sahip olabllecek nitelikteki öğrencilerin, ikinci basamak sınavınm ilgili bölümü dahilinde AOF'ye alınması kesin gereklidir. Içten ve en iyi dileklerimle tüm ilgililere sesleniyorum: Lutfen fakultemizi ve yerini daha etkin ve islevi olan bir konuma getiriniz. Tersiyle olanaklı, içler acısı bir gençlik yaratmayımz. AOF ÖGRENCİLERİ ADINA KADRİ OKTAY Özal, Evren'e Karşı!.. Devrim yasalarını kimse anımsamak istemiyor. Oysa bu sekiz yasa 82 Anayasasında da yer almıştır. 174. maddeyi okuyalım: "Anayasanın hiçbir hükmü, Türk toplumunu çağdaş uygarlık seviyesinin üstüne çıkarma ve Türkiye Cumhuriyeti'nin laiklik niteliğini koruma amacını güden, aşağıda gösterilen ınkılap kanunlarının anayasanın halkoyu ile kabul edıldiği tarihte, yürürlükte bulunan hükümlerınin anayasaya aykırı olduğu şeklinde anlaşılamaz ve yorumlanamaz." 3 Mart 1924'te kabul edilen öğretim birliği; 25 Ekim 1925'te kabul edilen şapka giyme; 30 Ekim 1925'te kabul edilen tekke ve türbelerin kaldırılması; 17 Şubat 1926'da kabul edilen Medeni Kanun'un nikâh akdinin evlendirme memuru önünde yapılacağına daır 110. maddesi; 20 Mayıs 1928 tarihli uluslararası erkânın kabulü; 1 Ekim 1928 tarihli Türk harflerinin kabulü; 26 Ekim 1934 tarihli efendi, paşa, bey gibi lakap ve unvanların kaldırılması; 3 Aralık 1934 tarihli bazı kisvelerın giyilemeyeceği... Bu yasalar, 1961 ve 1982 anayasalarmda 'değiştırılmez yasalar' olarak yer almıştır. Cumhurbaşkanı, Erzurum'un köylerınde başları örtülü, yüzleri gözleri kapalı kadınları görünce 'niye böyle yapıyorsunuz, açın yüzünüzü, gözlerinizle dünyayı görun' dedi. lylnıyetli bir davranıştı bu. Atatürk, daha 30 Ağustos 1925'te bu konuda şunları söylememiş miydi. "Bazı yerlerde kadınlar çörüyorum ki, başına bir bez veya peştemal veya buna benzer bir şeyler atarak, yüzünü gözünü gizler ve yanından geçen erkeklere karşı ya arkasını çevirir veya yere oturarak yumulur. Bu tavrın mana ve medlulü nedir? Efendiler, medeni bir millet anası, millet kızı bu garip şekle, bu vahşi vaziyete girer mi? Bu hal, milleti çok gülünç gösteren bir manzaradır. Derhal tashihi lazımdır." Aradan 61 yıl geçmiş, ama Türkiye'nin birçok yöresınde kadınlar yine yüzlerlni gözlerini örtüyor, erkeklerin yanında bir köşeye sığınıyor, çevrelerini bezlerin arasından görüyor, dünyadan, gerçeklerden uzakta bir yaşam sürüyor... Bu hepımiz adına çirkindir, ayıptır. Türkiye'nin 61 yıl sonra 1925'tekı acı gerçekieri değiştirememesi, hepımiz adına utanç vericidir. Cumhurbaşkanının bu davranışı, kadınları yüzlerını gozlerıni açmaya çağırışı, Başbakan Bay Özal'dan tepkı gördü Demek, Özal, kadınlarımızın uygarlaşmasını, çağdaşlaşmasını istemiyor? MSP'nin izmir adayından bilmem başka ne beklenır? Ne kadar örtbas etmeye kalkışırsa kalkışsın, zaman zaman gerçek düşüncesini belli ediyor! Varsın kendi eşi, kızı, yakınları en zengin giysilerle, en çağdaş niteliklerle yaşayıp dursunlar, Ama yoksul Anadolu kadınları, yüz yıl öncekı durumlarını sürdürürlerse, bunda üzülecek bir yan yok! Halkın içinden çıktığı için halkın giyimine kuşamına, örtünmesine karışılmasından yana değilmiş Bay Özal? Pekı Sayın Evren, halkın ıçınden çıkmadı mı? Atatürk, bir halk çocuğu değil mıydi? Cumhurbaşkanı, Erzurum'daki son konuşmasında Başbakana yanıt verdi; kadınların yüzlerinı, gözlerini kapatmasının dinsel bir zorunluluk olmadığını söyledi, dedi kı: "Yoktur dinimizde böyle bir şey. Sonradan girmiş. Öyle görmüş, öyle yapıyor. Bazı kişiler, 'karışmayalım kim ne gıyerse giysin' diyorlar. Şimdi karışmayalım da herkes fes mi gıysın, herkes sarıkla mı dolaşsın. Bunların kanunu var, anayasamıza girmlş." Kimi yasaları kimse anımsamaz, anımsamak istemez. Evet, her şey yasa zoruyla olmaz. Zorla hiç olmaz. Sayın Evren'in Erzurum'daki davranışı, 61 yıl önce Atatürk'ün bu konudakı sözlerini anımsattı. Zaman akmış geçmiş, biz yerimizde saymışız. Yerinde saymak, ilerleyen zamana karşı gerılemektır. Demekki 61 yılda çok gerilemışız! Bunun suçu Bay Özal gibi politikacıların değılse, nedir? Atatürk'ün şu sözünü fırsatçı politikacılarımızın okumasını dilerim: "Gezilerimde, köylerde değil, bilhassa kasaba ve şehirlerde kadın arkadaşlarımızın yüzlerinı ve gözlerini çok kesif ve ıtına İle kapatmakta olduklarını gördüm. Bilhassa bu sıcak mevsımde bu tarzın kendileri için mutlaka azap ve ıstırap olduğunu tahmin edıyorum. Onlar yüzlerinı cihana göstersınler. Ve gözleriyle cihanı dikkatle görebılsınler. Bunda korkacak bir şey yoktur" DENETİM ftırıkıUın l jnkerıerın qış denetımı ftınta ve sırveı ctevu v »tın almalaıaa öianço ve kâr/zarar fifnetımı maiı bunvf aralla npse seneaı deOer saotanmas SANCILI YILLAR (19651971) HİKMET ÇETİNKAYA DANISMANUK Banka vPseıtrvıyt' ÇHyjxfı~.ır.ıcı kuııifiı J kııf Brirtonlık VP kamhv" danryrvınlıgı mg,«ıı/,ısyoım Mulusrtıe ve kontrol sMefrterının kuıulması YOnetım orgamzasvonu Merkez Ajans için A|ans deneyımlı, yabancı dıl bilen, dort dörtluk DEĞER MUIHSIBf ÜINI IİMI VI IMNISMAM IK III) Sll TH 151 12 85 l î i ı p * Çalkantılı bir dönemin öyküsü 19651971 yıllarını kapsayan bir tarih kesiti... Olaylar, anılar, belgeler Kuşakların bilgi dağarcığını birbirine bağlayacak bir kitap Fiyatı: 550 lira (KDV dahil) TEKİN YAYINEVİ metin yazarları Ajans deneyımlı, tasarımda ve uygulamada yeteneklı, alışılmış'la yetınmeyen rtstfikatgaaCaoomüi'i 5*jiı/r,t,mı TFHP* ^^vi önrv n grafikerler Bir reklam fılmının senaryo mantığını kavrayabılen, yapımın butun aşamalarında aıans adına bılgıyle karar verebılecek yeterlılıkte, deneyımlı T.C. MALİYE VE GÜMRÜK BAKANLIĞI HESAP UZMAN YARDIMCILIĞI GİRİŞ SINAVI Maliye ve Gumruk Bakanlığı Hesap U/manları Kurulu Ba^kanlıgı'nca 8, 9 vc 10 eylül 1986 gunlerınde Aııkaıa, Islanbul vc l^mır'de Hesap U<Einan Yardımcılığı giri^ sınavı açılacaklır ISINAVA KAII1 ABİLMKK İÇİN: •ı) Devlel Memurları Kanunu'nun 48'ıncı maddesınde yazılt nueliklere sahıp ülmak, b) 1.1.1986 tarıhmde 35 ya^ını doldurtnamış bulunmak, c) Lğııım suresı en a/ dort yıl olan, Sıyası Bilgilcr, Iktisal, l>lelmc, Hukuk, lktisadi ve Idaıı Bilimler Hakulle vc Yuksekokulları veya aynı sure eğıtım vcren vc bunlara e^illığı Yukscköğrelım Kurulu'nca kabul olıınan ben/erı fakültc veya yüksekokullarııı bırııiden nıe zun olmak gerekmekledıı Sıııavlara gırı^ şartlarını ve sınav ko>ııll.ıııııı gıKleren broşıır ile başvuru formıı, >ukarıda belırlenen eğıtım kurumları, hesap uzıııanlaıı kıııukı haşkunlıgı vc kurulumuzun Ankara, lstanbul ve İzmir grııp başkanlıklarından saglanabılır. IsU'klılcrın 25 Ağustos 1986 gıımı ak>aııııııa kadar Malıvo vc Gumruk Bakanlığı Hesap Uzrnanları Kurulu Bask.ınlıgı Aııkaıa adresıne belgeleri ile birlikte ya/ılı olarak basvurmalan duyurulur AMBLEM Y4RIŞMASI TMMOB Harita ve Kadastro Mühendisleri Odası'nın sembolü olması amacıyla düzenlenen ve katılma süresi 15.7.1986 olarak duyurulan amblem yarışmasının katılma süresi 1.9.1986 tarihine kadar uzatılmıştır. Ayrıntılı bilgi, Sümer Sok. No: 12/2 Kızılay adresinden alınabilir. HARİTA ve KADASTRO MÜHENDİSLERİ ODASI YÖNETİM KURULU ajans prodüktörü llgılenenlerın 23 7 1986 tarihine kadar özgeçmışlennı ıçeren bir mektupla aşağıdakı aJrese başvurmalarını dılerız Başvurular gızlı tutulacak ve mutlaka yanıtlanacaktır OZEL MODA LISESFNE ÖĞRETMEN ALINACAKTIR Ingili/ce cğitim yapan lısemi^ öğretim kadrosu için: İngili/ee, Ingılı/ce matematik, lngilizce fizik ve dcncvımli tarih oğretmenıne ihtiyaç duyulmaktadır. RLK1AM HtZMKIIrKl AŞ Buyukdere Cad No 57 Uçyol Mevkıı 80725 Maslaklstanbul MERKEZ AJANS CAODEBOSTAN GÜZEL SANATLAR GALERİSİ Yaz Donemı Resım Sergısı 17 Temmuz 14 Ağustos • Tekın Artemel • Ayien Doğu • Irfan Ertel • Gul Kanmaz Sertel • Derman Over • Nevhız Tanyelı 3588798 Ba^vurular için tel: 338 44 84 337 20 22 ORMAN ÜRÜNLERİ SANAYİ KURUMU GENEL MÜDÜRLÜĞÜ BOLU 1 Kabrıkalanmı/ın ihtiyacı ıcııı 20 adcl ımubcı ölçmc ciha/ı ka palı /arl teklıf almak surelıyle satınalınacaklır. 2 Ihalc, Orman Urıınleri Sanayi Kııııımu Genel Muduılııgıı 11S Karayolu ıı/erıBOLU adresindekı Meıke/ Salınalma vc ln>aal Komısyonunca 20 8 1986 Çaışamba günu saal 15.0ü'te yapılacaktıı. 3 Şartnameler Kurunıumu/ Tedank ve l'a/arlama Daiıe Ba^kanlığı ile I UIHIS C'ad No: 5/1 ANKARA adresınde bulunan buromuzdaıı dılekce karsılıguıdj ııcıclsı/ olarak lcnıın edılebilır Şarlııanıeler posla ile goııderılniLV 4 Bu ıse an geçıcı ıcınınaı. leklıl tutarının asgarı % i'u oraııındadıı. 5 Kuruıııuınuz, 2886 sayılı kanuna labı olınayıp ıhaleyı yapıp yapmamakla veya ışi ılıaleye gırenlerdeıı dılediğıne veınıekle serbesitıı 6 l'clgral/Telc\le yapılan ıeklıller \c posıadakı vakı gecıknıelcr dıkkale alınııiü/ 11 AN OLUNUR. Basın: 23698 İDAREMİZ YOLCU TAŞIMA HİZMETLERİNİN TANITILMASI İÇİN 20.000 ADET 1986 YILI TOPLU TAŞIM REHBERİ YAPTIRILACAKTIR. İ.E.T.T. GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 1 V u k a r ı d a \a/ılı ı> m e k ı u p l a M\ j t \e teklıt ısienıe usuluyle ıhaikM.' o k u r ı l m ı * o l u p . ş a r t n a m e d e \a/ılı kanunı nısbellere gore hesap cv.ııleı.L'k lenunaıı ıhııvu edcn ıcklıl mekıupları 21 T e m m u z 1986 günu saaı 10 45'e k a d a r M e t r o h a n 4 ' U I K U katta b u l u n a n Levazım Müdııılujiu Satı*üa/ kısım Şeflıgıne elden verıleceluır. 2 Bu ı>e aıt >arınameier M e t r o h a n l'incı kalıa bulunan Merkez \ e / n e s ı n d e n 2 000 T l bedelle alınabılır. Basın 23321 "enerjiküpü" MAKİNA VE KİMYA ENDÜSTRİSİ KURUMU Genol Mudurluk TBI Pıl Fabnkaa TandoğaıVANKARA 13 25 95 13 25 86 13 39 37 ANTALYA Tel 119 35 153 81 Teleka 56 146 plab tr Tel 337 01 28 DENİZ TURKALİ Dinletisl "Soyleyebıldıklerım" 19 Temmuz Cumartesı Saat 15 00 Ba^mııduılugunıu/ ıhlıvau 6 kalem bova malzenıesi kapalı leklit ıııekıubu almak suretiylc saiın alınacaknr. "jarınamesı t'ıayrcllcpc Yıtdız Posla Caddesındekı Ba^nıüdürlüğüımı/ Mal/emc MüdurlüğU'ııden ıcnıın edılebilıı Isieklı olaııljıııı bu ı^c an kapalı leklit mekıuplaıını en gev 7.8 1986 1 Peı^embi. gııııu ^aat onıkıye kjd.ıı Malzcnıe Müdurlüğü'ndc bulunduım.ıl.ıı ı ıl.ııı oluııuı. Basın: 23741 İSTANBUL TELEFON BAŞMÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 6 KALEM BOYA MALZEMESİ SATIN ALINACAKTIR
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear