25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/2; OLAYLAR VE GÖRÜŞLER oldurelim" dediler. "Panturanizm" (Tuxan bırlıkçılığı) yapmadık, "yspıjoruz, vapacagız" dedik ve onlar da yıne "oldureiim" dediler. Butun dava bundan ibarettır. Bız boyle yapmadığımız ve yapamadığımız ka>ramlar uzerinde koşarak duşmanlanmızın sayısını 've uzenmize olan baskılannı çoğaltmaktansa. doğal sınıra, meşru sınıra doneiim. (Ataturk'un Soyfcv ve Demeçleri, 1945, c I. s 195196) Bu "doğal sınır", bu "meşru sınır", Kurtuluş Savaşı'nda Mîsâkı Millî (ulusal and) ıle çızılen sınırdır. Ataturk, yaşadığı sürece, Mîsâkı Millî'ye bağlı kalmış, Yurta banş, cihanda banş" sözlen>le, her turlu serüvencıhğe karşı olduğunu beurtmıştır Toplumsal devnmlen uygulayarak ülkemızın uygarlık duzeyını yukseltmeye çalışmarun, ancak banş ıçınde gerçekleşebıleceğını bilıyordu Buyuk bır komutan olduğu halde, savaşı değıl, barışı seçmıştı Bu konuda der kr Harp zartirî (zorunlu) ve hayati olmalıdır; bayatı millet (ulusun hayatı) tehlikeye maruz kafmayınca harp bir cinavettir. Böylece, yayılma savaşını değıl, yurdu savunma savaşını haklı ve meşru göruyor Yunan fılozofu Ansto da buna benzer bır göruşü bundan 25 yuzyıl önce ılerıye sürmuştö: "Savaş, her şe>den once, ancak başkalannın kolesı olmamak icin yapılmalıdtr." (Politika) Atınalı komedya yazan Anstophanes de, bundan yıne 25 yuzyıl önce, Atına ıle Isparta arasındakı savaş surerken yazdığı Komurculer adlı banş yanlısı oyunuyla bmncılık ödulunu kazanmış; banş ıstedı diye vatan haını sayılıp yargılanmamıştı. Ataturk'ün ölumunden sonra, Ikıncı Dunya Savaşı yıllannda, Hıtler'e özerulerek, ırkplık ve Turancılık heveslerı yenıden uyanmış, son yıllarda da yeniden uç vermeye başlamıştır. Bu akım, her nedense, Turkiye'nın en zayıf dönemlerınde; hep yenılgıyle bıten Trablusgarp. Balkan ve Binncı Dünya Savaşı yıllannda, halkın yokluk ve yoksulluk ıçinde kıvrandığı Ikıncı Dünya Savaşı sırasında, enflasyon yu2unden paramızın pula donuştuğu, halkın yiyecek, ıçecek, gıyecek, yakacak, oturacak yer yokluğu yuzunden şaşkına ddndüğü, aç bîılâç dolaştığı, memieketin boğazına kadar dış borca battığı gunumuzde depreşmıştır. Ne demışler: "Aç tavuk kendinı arpa ambarında görur." Bu, bıraz da, zuğurledıkçe eskı defterlen kanştırmak gıbı oluyor Eskı hesaplar coktan kapanmış, eskı alacaklar zamanaşımına uğramıştır Bız bugun elımizde kalan gerçek anavatanla yetınıp onu doğru dürüst kalkındırma çarelennı arasak daha ıyı değıl mı?. Ehlımıze dolamışızdır, ıkıde bır "Vıyana kapılarına kadar dayandık" dıye övünur dururuz. Evet, ıkı kez (1529, 1682) Vıyana kapılarına dayandık. Ama dayandık da ne oldu? Her ıkısınde de gerısın gerıye tıs tıs dönduk. Daha sonra ne oldu? Daha sonra neler olmadı kı!. Ozanın dedığı gıbi: "Pesarofça Kaıiofça Kaynarca / Kaynarca Pesarofça Karlofça / Kariofca Ftesuofça / (.) / beri fleri / Mısır seferi Yemen seferi Kanal seferi / Tanzimat Meşnıtiyet Comhuriyet / Davan he> dizlerim dayan / Vıyana Sevir Lozan / Ve dunya kadar nuluk / Ve dunva kadar ferman / G*ne koylumuzun elinde kan» saban / Gene halkınuz yan aç yan tok / Perişan" (Oktay Rıfat). * * * Son zamanlarda okuduğunıuz başka bır gazete habenne göre (Cumhurivet, 3 2.1986), \eni Duşunce adlı bır gazete, şubat başında, "Türkıye'nın Meselelen" konuiu bır sempozyum duzenlemiş Toplantıda ılk konuşmayı yapan eskı MHP Genel Başkanı Alpaslan Turkeş, "gazetemızın tabu reısı" anonsuyla kursuye çağnlmış. IrkçıTurancı göruşlenyle tanınar ve hakkında açılan sıyasal dava surmekte olan Turkeş'ın katıldığı bu sempozyuma dev letın en ust düzeymdekı bazı kışıler ıle bazı partı baş kan ve uyelerı telgraflar göndermışler DYP'lı bır konuşmacı, "Mussolini ve Hitler'e tuknren Batı, kendi yuzune tukurmelidir" demış Kapanış konuşmasını yapan bır profesör de şunlan söylemış: "Mîsâkı Millî dışmdaki topraklarda gozumuz >oktnr' diyorlar. Bu yanlıştır. Butun milletlerın buvuk ideolojileri vardır. O halde Turk ordusu Kıbns'ta ne arı>or? Mîsâkı Millî'nin sınırian içinde değUdir Kıbns." tlkın şu noktayı açıkhğa kavuşturalım' Turk ordusu Kıbns'ı Türkıye'ye "ılhak" (katmak) ıçuı orada bulunmuyor, adanın Yunanıstan'a ılhak edılmesını (Enosıs'ı) öniemek ıçın, garantör sıfaüyla orada duruyor Ikıcemaat anlaşıp ortak yönetımı kurduklan zaman yurda dönecek Bay Prof., verdıfı örnekle, YunanlıIann ekmeğıne yağ suruyor; çünkü onlar da, "Türk ordusu Kıbns'ta ne anyor?" dıye soruyorlar Türkeş'in "tabıı reıs" sayıldığı gazetenın duzenledığı sempozyumda, "Mîsâkı Millî dışındakı topraklarda gozumuz olduğu" açıkça vurgulandığına göre, bırtakım çevreler "buyuk ıdeolojı" (TUranalık) aşkıyla bırtakım oyunlar mı hazırlıyor acaba? Dökulecek kan uzennde kan kan oyunu oynanmaz. Bır atasözu vardır hanı. "Dımyat'a pınnce gıderken evdekı bulgurdan olmak" derler Bunu anımsasak ıyı edenz. Atasözlen boş laflar değıldır, yıliarca suren deneylerle oluşmuştur Bîr Söyleşi: Kan Üzerinde Konkan Oyıma CEVDET KUDRET Bıreysel hayalta kan davasa gudenler cezalandınlırlar, bu kotu geleneğın öruenmesı çareJen aranır; toplumsal hayatta ıse, henen her ülkede, kan davası gudenler kahraman sayılır, bu eğılım durmadan kışkırtılır. Bıreysel kan davasırun eğıtımle önlenebileceğı duşunulmektedır, toplumsal kan davası ıse eğıtımle kışkırtılmaktadır Bu kıjkırtmacı örneklenn en unlulennden bırkaçını anımsayalım Benım öğretmenlık yıllanmda okutulan edebıyat kıtaplannda, Gaa Gıray (XVI. yy.) adlı bır Dıvan ozanının unJu bır gazelı vardı; orada bır dıze şö>le. "İçeriz duşmeni dînin (dın duşmanırun) lcanmı su yerine". Kan dokraek de değıl, kan içroek'ten söz edıyor Iğrenç bır ımge. (Dılımızde kana susamak dıye bır deyım bulunduğunu da bu arada anımsayalım). Bız çocuklarırruzi böyle bır eğıtımden geçınrsek, ba?kalan dumr mu? Işte bır gazete haberi: Kıbns Rum Muhafız Ordusu'ndaki Rum gençlerine (emel eğitimden sonra lörenle. "Turk kaıunı içeceğız" vemıni ettirildigı bildinldı. A>ıu sioganın orduda da kullanıldıgı anlaşıldı... (Curohuri>«, 22.101985) Aynı haberden öğrendığımıze göre, Rumca gazetelerden bınne mektup gonderen bır Rum baba, bu yemın ve slogan konusunda şöyledemış "Bize*latlanmızın vampir olmasını fetemiyonız." Okuttuğumuz kıtaplardan ışte bır dıze daha "Baj raklan ba>rak yapan ustundekı kandır." (Mıthat Cemal Kuntay). Bır başka örnek: "Gece gunduz Tuna suyu kan aksın;/AtiIla'nın oglusun sen, nnutma!" (Zıya Gokalp). • * * Bu toplumsal kan gütme davasına karşı çıkan bır tek ozan var edebıyatımızda: Tevfik Fıkret. Ögrcncısı Ruşen Eşref Unaydın'ın anlattığına göre, bir Kurban Bayramı öngununde (anfesınde), eşı ve oğluyla bırlıkte Boğaz'da bır sandal gezıntısı yapıyormuş; karşıdan gelen başka bır sandalın ıçınde ıkı kurbanlık koyun varmış; Fıkret bunlan gorunce "irtıcâlen" (bırdenbıre, ıçıne doğduğu gıbı) şu beytı söyiemış. "Din şehîd ister, âmuman kurban./Her zaman, her tarafta kan, kan, kan!" Eve dönünce, o hızJa, Tarihi Kadîm adlı, 212 dızelık uzun şıırını bır gecede yazmış. (Rusen Eşref, Tevfik Fikret, 1919, s. 9799). Fıkret, bu şıırde, ınsanoğlunun ış başjndakı yönetıalerle ve Tann ıle olan ılışkılerını ele almış; ınsanı maddı ve manevı bağlarla her yandan bağlayıp ezen; dünyadakı butun acılann ve boğuşmalann kaynağı olan bu yer ve gok saltanatlarına karşı baş kaldırmıs, ınsanlığın ancak vıcdan ve bılgı özgurlüğu ıle ılerleyebıleceğını, baskı ve bağnazlığın er geç yıkılacağını anlatmıştır. Ozan, ihtiyar tarıhı, "alnında altı bın yıllık bumşuklarla şupheler karı$tk; başı geçmışe, ayağı geleceğe surünen bır ıskelet" dıye tanımladıktan sonra, ona eskı anılannı sorar ihtiyar tanh, geçmışın "hep felaket ve elem yığmtılan" olduğunu, hep savaş ve vunışmadan ibaret bulunduğunu, yenmış ordulann başında "kanlı bir bayrak" yurudüğunu, onu "kanlı bır taç"ın ızJedı|ını, "geçtı|ı yenn ölum, elem dolduğunu; ne ekınden eser, ne ot, ne yosun" kaldığını, "dışlek ağzmda kanlar köpurerek" anlatır "Her zafer bır harabe, bır mezar"dır, "kahramanlık, esası kan, vahşet"tır. Bu şıır okuliara sokulmaz Ders kıtaplannda Zıya Gökalp'ın Ttıren şurı baş köşeyı alır: "Vatan ne Turkiye'dir Turklere ne Turidstan, / Vatan buyuk ve muebbet bir ulkedir Ttaran." Ve başka bır dıze "Tnrkiye bu>u>up Turan olacak." Aynı ozandan uç dıze daha "Cenk edeiim yayılalım cihana: / Yayılmaktır Turk so>unun turası. / Boyle di>or Oguz Han'm yasası." * * • Bugünkü "hayali ıhracat"a benzer bu hayali Turan yayılmaa ısteklenne karşı Atatürk'un busöylevindekı uyansı çok önemlıdır: Buyuk bayaller peşinde koşan, yaparaajacağımız şe>len yapar gorunen sahtekâr insanlardan değilız. Şimdı>e kadar buyuk ve hayali şeylen yapmadık, yapmış gorunmek yıuunden butun dunyanın duşmanlıgını. garezını, kinini bu memieketin ve bu millelin uzerine çektik. Biz "Panislamizm" (Jslam bırlıkçılığı) yapmadık, beiki "\apiyoruz, yapacagız" dedik; duşmanlanmız da yaptırmamak içuı "bir an evvel PENCERE Son HizmetiL 24 N/SAN 1981 Devlet ödülü nrteliğindeki "Ataturk Uluslararası Banş ödulü"nu Joseph Luns almış Gazetelenn yazdığına göre, eskı NATD Genel Sekreterı'ne bu ödül, 19 mayısta Ankara'da düzenlenecek bır törenle verılecekmış Devlet Bakanı ve Hükümet Sozcüsü Mesut Yılmaz, "dunya banşına, uluslararası dostiuk, anlayış ve tyi nıyetın gelıstınlmesine hizmet etoği için" ödülün Sayın Luns'a venldığını söylemış. Bir gazetecı sormuş: Banş ödülü'nün bir savaş kuruluşu temsUcisine veıi'mesJ çelışkı yaratmıyor mu?" Yılmaz yanrtlamış: NA7Ö bir savaş kuruluşu değil, savunma kuruluşudur" Doğrudur... Ne var kı NATO Başkomutanı General Bernard Rogers'ın tam şu sıra übya'ya saldırı planının sorumunu üstlenmesı, zamanlama açısından kötu oldu Bır ulkenın devlet baskanını öldürmek ıçın baskın saldırısı düzenleyıp, sıvil hedeflen de bombalamak ve çoluk çocuğu öldürmek, banş kavramına denk düşmüyor. • Joseph Luns kım? Eski NATO Genel Sekreterı için dünkü Cumhuriyet'in "Kim Ktmdır?" koşesınde şu bılgı veriliyor "JosephLuns, 'Türkdostu'olaraktanınıyor Luns, Rotterdam doğumlu. Hukuk öğrenimı gördü Ûnıversıte öğrenımı görrnek için bulunduğu Almanya'da Nazilerfe ılışkı kurmakla suçlandı. Ancak bunu 'çırkın Mnt sözferiyle geçışttrdı Hollanda'da 17 yM Dışışlen Bakanı oiarak görev yapb 1971'de NATO Genel Sekretariiğt'ne getinldi 1984te yennı, eskı Ingıltere Dtşıslen Bakanı Lord Carnngton'a bıraktı" Bu ışlenn meraklısı bır gazeteci, Luns'un kimltğını kurcaladığında, çok ılgınç bir kışılık ortaya çıkacaktır Işın bu yanı bır ayrı konu, ama, "Türk dostu Luns"un Türkıye'ye son hızmetı unutulamaz. Arkadaşımız Ufuk Güldemır'ın "Kanat Operasyonu" adlı kitabı (Tekın Yayınlan) değeriı bılgılerie doludur; çoğu ınsanın gözlennı açabılır, yaşadığımız donemın perde arkasına ışık tutar. Işte bu kıtapta NATO Başkomutanı Rogers'la Genel Sekreterı Luns'un Türkıye'ye son hızmetlerı anlatılıyor. NATO Başkomutanı General Rogers, 12 Eylül'den sonraki bır ay ıçınde dört kez Türkiye'ye gelır Dördüncü gelışı, 17 Ekiır 1980 gunüdür. Amenkalı generalın çantasında Atatürk'Of "Nutuk" kıtabımn Ingılızcesıyle, Yunanıstan'ın NATD'ya dönüş planının (kı bu sonradan Rogers Planı dıye anıldı) taslağı vardır Bay Rogers, hemen o gün Devlet ve Genelkurmay Başkanı Sayın Evren'le görüşür ve der kı Ataturk, sağlığınde Venczetos ile ıyı ılışkıler geljştirrruş. Türkiye ıle Yunanıstan arasmda yüzyıltar boyu süren düşmanlığı sona erdirmışti. Sımdi aynı şeyı yapmak sızin elinızde Sayın Evren " Ortada Meclıs yok, sıyasal partıler yok, basın sıkıyönetim altında, Sayın Evren "Atatürkçü göruşle evet" dedıği zaman ış sonucianacak 1974'te NATO'nun askerı kanadından cekılen Yunantstan'ın tekrar dönüşü ıçın "Turkrye vetosu" ortadan böyle kalkıyor. NATO Başkomutanı General Rogers memnundur: Sayın Evren, Ataturk de yaşasa, sanınm mesefeye böyle yaklaşırdı" Onay çıktıktan sonra, 18 ekım sabahı Luns devreye gırıyor. "Turkıye'nin fıknnı değıştırme olasılığını göz önüne alarak karan onayiatmak ıçın hızla NATO Savunma Planlama Komıtesi'ni toplantıya çağınyor" Komıte, "pazar gunü" toplanıyor "Luns1 un tokmağı masaya ınıyor" Sılah deposu Lımnı Adası'nın NATO'ya sunulması ve Ege'dekı sürtüşmelenn yoğunlaşması bundan sonra hızlanıyor. "Turk dostu Luns"un Türkıye'ye son hizmetı budur * İnsan düşünuyor, Ataturk Banş ödüfü'ne "bır asken pakfın eskı genel sekreterı dışında layık olabılecek kımse yok muydu? dıye ve sonra Nadır Nadı'nın kıtabımn adını anımsıyor " Ben Ataturkçu dağıiim..." EVET/HAY1R OKT4Y AKBAL "Saıt Faık ıle yan yanayız Bınsı ıçerıye gırdı, herkes kalkıp elını sıkıyor Ben de kalktım elını sıkayım dıye Saıt, bana 'Otur ulan' dedı Ben şaşırmıştım Saıt, ctddı ctddı bağıra bağıra ' surusü gıbı doçent var ortalıkta, senın gıbı kaç hıkâyecı var' deyıp kolumdan tutîuğu gıbı kut dıye yerime oturttu Herkes donup kaldı Sonra da güluştüler " Samım Kocagöz anılannı üaha yazmadı Hıkmet Çetınkaya'ya kımı bölumlennı anlattı Çocukluğundan bugune dek . Kbcagoz, benım kuşağımın en unlu oyku yazarlanndandır Köy, kasaba gerçeklerını yalın bıranlatımla, amaçarpıcı bıçımde gözler önune seren oykulerı, romanları, ne yazık kı genç kuşaklarca yetennce bılınmıyor Kendı koşesınde yaşayan bır kışı Kbcagoz. . Ama toplum ışlerınde oyle değıl, TlP'ın en canlı donemlerınde gorev afmış, bu yuzden bır sure hasta hasta Davutpaşa kışlasında rehın1 tululmuş bır aydın '7ey//Kava/f'1941'deyayımlanmıştı Sonra 'Sığjnak', 'SamAmca', 'Cıhan Şöförü', 'Ahmedın Kuzuları', 'Yolun Ustundekı Kaya', 'Yağmurdakı Kız' adlı oyku kıtapları çıktı Bugun arasanız zor bulursunuz bu yapıtları Romanlannın çoğu da satışta yoktur Samım Köcagoz gıbı çağdaş Turk yazınında ağırlıgını duyuran bıröncu yazann kıtapları, neden yenı baskılar yapmaz? Nıyd lum öykulen' bır araya getırılmez9 Yazın adamlanna gosterılen bu ılgısızlık nedendır? Neyse kı son gunlerde Izlem Yayınlannda yenı bır kıtabı çıktı Kocagoz'un 'Gecenın Soluğu' Bız oyku yazarları, nedense şaır dostlardan çok daha mı yakınız bırbırımıze, daha mı hoşgorüluyuz, bılemem1 Bunca yıldır oykuculer arasında bır çekışme, bır tatsızlık görmedım Köcagoz'un her oykusu, belırlı bır anlam, bır değer taşır Kımseye benzemez Kımse de ona benzeyemez Öykulen bır dostça soyleşıye benzer Buyuk savtarı yoktur, ama anlattıkları ıçınıze ışler Daha 1940 tan bu yana Köcagoz'un oykulerını severek ızlemışımdır Kendı öykuculuğum, Kocagoz'unkıne epeyce uzak bır çızgıde olduğu halde Hıkmet Çetınkaya'nın "YıHarm Tanığı Uç Yazar" kitabını okurken sayın hocamız Velıdedeoğlu'nun, Muzaffer Izgu'nun, Samım Köcagoz'un ozel dunyalanna dalıp gıttım Izgü, kendı ozyaşamcyküsunu neden yazmaz oykulerınde' Hep bunu düşunmuşumdur Bınlerce oyku var, hepsı ılgınç, çekıcı, guzel, etkıleyıcı. Oysa \zgu, daha değışık şeyler anlatır, yaşamın gulup geçtiğımız, oysa acı mı acı goruntulennı çızer Bu yuzden genış okuru olan bır yazar Yaşamının parcalarını bambaşka bıçımterde sunar bızlere Bır gun de kendı yaşamını aynntıları ıle yazsa, o guzel anfatımı, o kendısı lie de dalga gecen nıtelığıyle Hıkmet Çetınkaya ne tyı yaptı, Velıdedeoğlu, Muzaffer Izgü ve Samım Kocagoz'le yaptığı ılgınç konuşmaları bır araya gelırdı Bu tur çalışmalar, hem okurlara o yazann ıc evrenınden yansımalar verıyor, hem de yazın tanhçılerıne belge oluyor Velıdedeoğlu'nun da ozellıkle özel yaşamıpek bılınmeyen Muzaffer Izgu'nun de anlattıkları ılgı çekıcı Ozellıkle Izgu'nun yetışme koşulları, yaşamla savaşımı, bınbır guçluğu yenerek gucünu kanıtlamasının, bırbırı ardına yapıtlar verışının oykusu, bırroman gıbı okunuyor Izgu çocukluğunu hıç yaşamamış, yaşayamamış bır ınsan Çetınkaya, onunla yaptığı konuşmayı şöylebıtırıyor "Denız kıyısına ındık Muzaffer Izgu ıle Insanlarsalkım saçaktı Az otemızde çocuklar vardı, renk renk balonlarıyla bır adam Baloncuya doğru yurüduk Izgu'nun gözlerı doldu 'Benım hıç balonum olmadı çocukluğumda Ya senın Hıkmet 7 ' Durdum başımı one eğıp 'Benım de olmadı' dedım Bız baloncunun arkasına takılıp onu ızlemeye başladık." OKURLARDAN TRT'nin sınavı iptal edildi mi? 22.2.1986 tarihinde yapılan "Yardımcı Produktorluk" ve "Stajytr Muhabırük" sınavlanmn sonuçlanyla ilgili bir açıklama acaba niyt yapılmamışttr? Soru kitapçıklannda beş seçenek (a,b,c,d,e şekUndt) bulunduğu halde, cevap anahtartannda dort seçenek (a,b,c,d şeklinde) bulunması sebebiyle beşinci seçenekler (e şıkları) stnava giren kişi tarafmdan ilave edilerek işaretlenmiş ve anavdan sonraki gunlerde bu sebepten dolayı smavın iptaline ilişkin haberler basında yer almıştı. Ancak ondan sonra basından veya TRT'den ne smavın iptali, ne de sonuçlan ile ilgili herhangi bir haber maalesef kulağımıza gelmedi. Basın ve TRT aracıitğıyla diyorum, çunku bu arada başka kaynaklardan eşıklannın iptal edildiği, basanlı olânlann (!) cevap kâğıtlanmn da bilgisayarda değıl de elde okunarak değerlendırildıği şeklinde birtakım fısıltılar ulastı kulağımıza. Ayrıca yine son gunlerde TRT'nin eleman aradığı duyumlmakta. Acaba bunlarm sınavlannda da aynı şey tekrarlanacak mıdır? Eğer öyleyse, eleman ilanlannda, aranan şartlarla ilgili maddelere "başardt olmayacak olânlann (!) sınaıa girmemeleri gerekmektedır" şeklinde bir yenı madde ilave etseniz acaba nasıl olur? Bence, TRT'nin vermiş olduğu hizmetlerin en guzeli bu olacaktlr. Bu konularda, TRT yetkılilennden, herkese ulaşabılecek mantıkh bir açıklama yapmalanm rica ediyorum. ET KADIKÖ Y/tSTANBVL okulu biz yonetiyoruz. Bu işe kansmayın, yoksa kansmayız." Bununla da kalmayan yoneticiler, gencecik beyinlere surekli, "Hazreti Vahdettin ve Abdulhamit birer vatanseverdir. Onlara baskıcı ve vatan haini diyenler, kâflr ve vatan hainidirler'H isliyorlar. Soruyoruz, bu mucahitler kime karsı, niçin, hangı amaç uğruna yetistiriliyor. Kubilay'm başım kesenlere, Cumhuriyet duşmanlanna karşı "dur" diyecek yok mu? BÎR ATATÜRKÇÜ VELİ baştanılır. Teknoloji, haberleşme bu denli geUşmişken tam dort aydır bekliyoruz. Hâlâ bir açıklama dahi yok. Şayet bizlere 86/87 oğretim yılı bekletilecekse sınavın anlamı neydi? Biz askerde iken başvuran arkadaşlar ortaoğretime venlirken, hatta yıliarca yoneticilik yapan arkadaşlar varken bizim suçumuz vatana hizmet miydi? Şimdi bizlere ilkokul oğretmenliği veriliyor. Hukümetimiz, bazı konularda son derece duyarlı davranırken, bu sünınceme konusunda neden açıklama yapılmıyor? Kazanıp kazanmadığımızı biz de anlayamadık. Birçok okul oğretmensiz, birçok öğretmen aç sefll beklerken bir yetkili TV'ye çıkıp, gerekli, yeterli açıklamayı yapamaz mı? Bu iş o kadar zor bir şey mi? Yoksa gizlitik mi arzediyor? istekUrimiz iane değil, hakkımız olan gorevdir. Bu gorevi toplumda başımız dik dolasmak için, ailelerimize işimiz var demek için, aç kalmamak için istiyoruz. Dort yıldır sorduk, yine soruyoruz: Bekledıklenmiz yetmedi mi? Goreve ne zaman başlayacağız. BİR GRUP ÖĞRETMEN ADAYI Yaşamın Tanıkları... Amasya'mn Tasova tmam Hatip Lisesi kız oğrencilen, idarecilerin ısteğiyle butun derslerde başlan kapalı ders yapıyorlar. Hepimizin bildiği gibi, imam hatip liselerinde yalnız Kuranı Kerim dersinde bas kapatılır. Fakat idareciler, buyuk bir cesaretle, bu yonetmeltkleri goz ardı ederek, butun derslerde ve okulun içinde baslan kapalı tutuyor. Buna karşı çıkmak isteyen oğretmenlere, idarecilerin cevabı: "Bak arkadas, eğer başının belaya girmesini istemiyorsan, gir, çık dersine. Bu tür islere biz bakıyoruz, Laik eğitime darbe Uç yıllık eğitim enstitüsü mezunları atamalarını bekliyor Bizler, uç yülık eğitim enstitusünü bitirip, dort yıldır gorev bekleyen aday oğretmenieriz. Önceleri, ihtiyaç yok diye, daha sonra da askerlik, stnav nedeni ile atamamız yapumadı. Sınavı kazanamayanlar, kaybettiklenne, biz kazananlar da kazandığımıza uzulur duruma duştuk. BUdiğimiz, bir sınav neticelendiğin de en geç 12 ay içensınde goreve Dosya N o 1983/2 Kemal U>'sal vekılı Av llhan Ersak ıJe Muharrem Coşkun ve arkadaşları arasında yapılan tespıte ıtıraz davasının duruşmaları sonucunda Dava konusu Gökçalı köyü Anbartarla mevkıı 6S9 sayılı parselın, davacı ve davalılar adına tescılıne daır verüen karar, davablardan Saıt Çaglar vânslen Sıdıka Çağlar, Şefika Çağlar, Şefık Çaglar ve Mustafa Çağlar'ın adreslen tespıt edılemedıgınden tebhğ olunamamışnr Ilanen teblığ olunur 16 4 1986 Basın 17925 ' NAJCKALÇ TAPULAMA HAKIMLIĞI'NDEN Angloff H ontinental FOR ENGUSH IN ENGLAND • Bir yüzünde şiirleri... • Bir yüzünde ezgileri... YENİ KASETİ ÇIKTI THE ANGLOCONTINENTAL SCHOOLS Dunyanın bır numaralı Bağımsız Ingılız Dılı Okulları Bırlığı LONDRA ve BOURNEMOUTH OKULLARINDA Onbeş yasından buyukler için; yıl boyunca her ıkı haftada bır başiayan ısteğe bağlı oiarak 250 hafta surelı, haftada 20, 25 veya 30 saatlık YOĞUN INTENSIVE COURSES Ingılız dılını kısa scırede öğrenmek durumunda olan ış adamlan ve meslek sahipleri ıçın tek kışılık veya fırma grubu oiarak kendı konulannda (bır ay önceden haber vermek koşuluyla) 4 haftalık ÖZEL SPECIAUSED COURSES Kısıtlı zamanları olanlar ıçın bır oğrencıyebır ıfâ üç oğretmenın tahsıs edıldığı 25 hafta haftada 3040 saatlık ÖZEL DERSLER INDfVIDUAL PROGRAMMES Amerıkan unıversıtelerı Ingılızce yeterhlik sınavları (TOEFL) ıle Cambrıdge ve Oxford Ünıversıtelerıne hazırlama kursları PROFICIENCY COURSES Yetışkınler ıçın dıl öğrenımını spor ve tatılle bır arada sunan 26 hafta haftada 15 saatlık VACATION PROGRAMMES 812, 1315, 1518 yaş grupları ıçın, haftada 20 saatlık ders programı ıle 26 haftalık HOLIDAY COURSES Anglo Continental Okullar Blrliğl'ne bağlı İngiliz aileler yanında, tam pansıyon konaklama Uondra'nın Heathrow Havalimanından karşılama Bilgi ve kayıt İçin başvuru adres ve telefonlan ACEG Türkıye Danışma Burosu, Koca Mansur Sok llter Apt 45/2 Şışlı Istanbul Teiefon: 146 14 03 148 23 30 THE ANGLOCONTINENTAL SCHOOLS, Bntısh Councıl, Assocıatıon of Recognızed Englısh Language Schools, (ARELS) ve Federatıon of Englısh Language Course Organızatıons (FELCO) tarafmdan tanınmıştır OKTAY AKBAL 25 nısan cuma günü saat 1519 arasında BROY Kıtap Çarşısı'nda yenı çıkan "Anı Degit Yaşam", 8. baskısı yapılan "Suçumuz tnsan Olmak" ve uç öykü kıtabuu ıçeren "Bayraklı Kapı", 3 baskısı yapılan "Ataturk Yaşadı mı?" başta olmak uzere satışta bulunan butun kıtaplannı okurlanna ımzalayacak. Yen Boktrkoy Santral Pazarlan I HUDEYHUDEYSumeyra INSAN VEEMEKRuhıSu SERHATTURKUSURuhıSu GELDIKRuhıSu IRKMK Ruhı Su SEFERBERUK RuhıSu GORUNEN Ruhı Su KISTRuhıSu EZGILIYUREK Ruhı Su 1 YARATAN BIZLERIINSAN YARATTI Ruhı Su HASANDAĞIRuhıSu MAHSUSMAHAL RuhıSu BU NASIL ISTANBULRuhıSu TEVHIT RuhıSu IMECE KASETLERI Genel Dağıtım Modern Ptak Evı IMÇ Bloklan No 6436 Unkapanı Istanbui FÜSUN ÖZBİLGEN FİKRET BAŞKAYA SANA TÜTÜN ve TESPÎH YOLLUYORUM kıtabımn 2. basımını ımzalıyor. GUN: 25 nısan, cuma SAAT: 15 0 0 18 00 YER: BROY Kıtap Çarşısı Bakırkoy Santral Pazarlan "BORÇ KRİZİ ÜZERİNE BİR DENEME" Butun kıtapçılarda Fiatı: 660, TL. (KDV dahil) SOSYAL YAYINLAR Yayınevunız, Babıâlı Caddesı No 14'dekı yenı adresıne taşınmıştır Okurlanmıza duyurulur Tlf; 528 33 14 ve 522 52 13 Sungurlu Nufus Idaresı'nden aldığım nüfus cuzdanımı kaybettım Geçersudır ALİ NAKt TEZELOĞLU
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear