23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GORUŞLER şebıhrdı Savaştan savaşa ıtılmış olan bu ezılmış ve vıtmış toplum, yenı atılımlarla ancak duze çıkabılecektı 1930'larda başlatılan bu devletçı devınım, karanhkla ve gerılıkle savaşımı amaçlıyordu Hergun onunla ıçlı dışlı olduğumuz kâğıt, uvgarlık duzevmın bır ölçeğıdır de Uluslann ekınsei ve vaşamsal konumları onların kâğıt tuketımı, uretımıyle orantılıdır Bu konuda bır ornek vermek lazım gelırse, \menkada kışı başına duşen kâğıt tuketımı 250 kg , Japonya'da 146 kg , Yugoslav>a'da 52 kg , bızde ıse bu rakam yaklaşık 13 kg olarak gozukmekredır KÂCITZAML4RI VE KÂĞHM SAVGI Dun 50 yılını kutladığımız ulusal kâğıdımız ve kâğıtçılığımıza bıraz da eleştırı vapmamız herhalde bu bayramın tuzu ve bıberı olmalıdır Bılınır kı kâğıt. basın ve yayın dunyasının en onemlı kullanım gırdısıdır Eğıtım ve öğrenım bu gırdıyle gerçekleşır Gazete ve kıtap ekinsel olguvu mevdana getınrler Bu ıkı ogevı me\dana getıren kesımımız soluk alıp vermekte guçluk çekmektedır Nufus patlamasına koşut bır gelışme gosterememektedır Nufusumuz çığ gıbı sağlıksız anıyor, ama ne vazık kı, gazete ve kıtap satışlan >erınde sayiyor Duşuyor bıle. Bu durumun çeşıtlı nedenlerı var kuskusuz Ama en baştakı neden, sonu gel meven kâğıt zamları Devlet kâğıdın edennı boylesıne arttırırsa. kultur duimanları neler yapmazlar bu alanda 9 Bır >olunu bulup kâğıdın uzenne çullanırlar, "kâğıda zarn >apm, okumasınlar" derler ve ruhsal oozuklukidnnı böyle tezgâhlarlar Ilerıcı olmak zorunda bulunan devlet, alacağı onlemlerle bu pıs ovunu bozmakla vukumludur Ulkemızde bır ekinsel aşınma var, bu bır gerçek Ama bır başka gerçek daha var, kâğıda sa>gısızlık1 kâğıdı koruma, onu torbalama ve satma alışkanlığımız vok Caddeler. sokak araları uçuşan kâğıt ve gazete parçaları>ladolu Çöp bıdonlarına atılan kâğıtlar da, pıslıkler arasında >ıtıp gıtmektedır Yakılan ve atılan kâğıtlar ulusal servetımızın kavıplarıdır Bakınız bu konuda unlu yazın adamımız Azız Nesın ne dıvor "Yazılı olsun olmasın, basılı olsun olmasın, her turlu yazı kâğıdma saygı duvarım Defter uçlarırun kıvrılmasına, kâğıt destelennın bozulmasına da>anamam Gazetelen okuduktan sonra, gelışıguzel, ıçı dışına donmuş, yapraklan dağınık bırakamam" (Nesın Usta, bundan 3040 yıl once el ılanı olarak bastırmış olduğu avuç ıçı kadar kâğıtları gunumuze değın saklamış, bunların basısız >uzlerını bugun mektup kâğıdı gıbı kullanıp dostlanna gonderıyor) Az kıtap okuvan bır ulus olmamız (on bınde sekız kışı) bır >ana, en az gazete kâğıdı tuketen bır ulusuz da "Vabancı bır dergmın (PPI) verılerıne göre ulkemız, dunva ulkelen arasında Çın'den sonra kışı başına 3 6 kg ıle en az gazete kâğıdı tuketen ulke olarak gosterılmıştır Halkımıza pahalı kultur sunmak, olumlu bır vol değildir Sos\al devlet ilkesiyle çelışen bır durumdur bu Böylesine ekinsel bır yozlaşmayla mı aşacağız bız bu gerıve ıtılmışlığı "* Devlet, bu gorunume el atmalı, kâğıdı ucuzlatmalıdır Bu karanhk duvarlan ajmalı, vıkmalıdır Pahalı okumaya pa>dos demelıdır, çare bulmalıdır Hıç olmazsa, gazete ve kıtap kâğıdma (3 hamur, 5460 gram kâğıda) bır destek sağlamalıdır Bu tur kâğıtları zam depreminden korumalıdır Bır ulusta gazete okuru artmaz, kıtap satışlan yerınde savarsa, bılımsel ve yazın yapıtlan ağır aksak gıderse. burada bır olay var demektır Kıtap basılmaz, okur oluşmazsa, vazar da yetışmez Sonra bu durum nereye varır 9 Yozlaşma ve ekinsel çokuntu başlar elbet Dev let yalnız varlıklıları değıl aydın kesımı de korumalıdır Çağdaşlaşmak ancak böyle olur ve gerçekleşır Ataturk, yenılıkçı olmavı amaçlamasaydı, ulusal kâğıtçılığımıza bu denlı onem vermezdı Uzerıne "Amas>a Genelgesı" nın, Buyuk Soylev'ın, Insan Hakları Evrensel Bıldırgesı'nm, olumsuz melodılenn, "Çanakkale ıçınde vurdular benı" dızesının, çızgıyle rruzahın, anılann, şıırlerın, aşk mektuplarının, öykulerın ve tıtreşen romanların yazıldığı kâğıt, ınsanlığın vazgeçılmez bır gereksınımıdır Bundan 50 yıl once (18 Nısan 1936) donmeve başlayan kâğıt ureten sılındırler, aydınlığımız ıçın. ekinsel dunyamız ıçın, yıne de ve daha hızlı dönsunler 19 NİSAN 1986 Clusal Kâgufamız 50 Yaşında! Halkımıza pahalı kültur sunmak, olumlu bir yol değildir. Sosyal devlet ilkesiyle gelişen bir durumdur bu. Böylesine ekinsel bir yozlaşmayla mı aşacağız, bu geri kalmış ıtilmişliği? Devlet, bu görünume el atmalı, kâğıdı ucuzlatmalıdır. Bu karanhk duvarlan aşmalı, yıkmalıdır. Pahalı okumaya paydos demelidir, çare bulmalıdır. Hiç olmazsa, gazete ve kitap kâğıdma (3. hamur, 3460 gram kâğıda) bir destek sağlamalıdır. Bu tür kâğıtları zatn depreminden korumalıdır. PENCERE Liberal Ekonomi Taklidinin Sonucu... "Iktisatçılar Haftası" ıçın Türkıye'ye gelen ünlülerden Hans Sınger, demış kı Dışa açılma modelinın en başanlı örneğı 1965'te bu modelı uygulamaya başlayan Güney Kore olmuştur Ancak Guney Kore örneğine bakı/dığında ıhracattakı başannın yoğun bır devlet müdahalesıyle sağlandığı görülmektedır. Ben serbestpıyasa mekanızmaJarryta dışa açılmanın koiayea basanlabıteceğı göruşünde olanlara katılmıyorum Bana göre dışa açılmada planlama ve guçlü bır devlet müdahalesı mutlaka gereklıdır Ancak bu mudahalenın tıpı ve başarısı hükümetın kalıtesıne bağlıdır' (Cumhurıyet 18 Nısan 1986) • Yalnız Kore'de değıl, Türkıye'de de "devlet müdahalecılıği" en yoğun duzeyde kullanılmaktadır Ne var kı sağcı ıktıdar partısı, liberal ekonomi taklıdı yapmak zorunda bulunduğundan ışı örtbas etmeye çabalamaktadır Cumhurıyet'ın 15 nısan günlü sayısmda "Ekonomi Sayfas/"nda şu haber yer alıyordu "Ihracatçıya 1985 yılında tanınan desteğın boyutu tnlyon sınınnı aştı 1986 mart ayı ıtıbanyle bır ıhracat dotannm teşviklerle bırlıkte kamuya malıyetı 1073 lıraya ulaştı." Genış okur kıtlesı ıçm bu haberın anlamı nedır? özal hükümetı ülke dışsatımının tumıkesını bellı holdınglere bağlıyor, bunların 1 dolarlık dışsatımına da devlet 1073 lıra verıyor Böyle bır mekanızma devlet mudahaJecılığının büyük sermaye hesabına çalışiınlmasıdır Ancak ekonomıde lıberalızm taklıdı yapan özal yönetımının butun çabalanna karşın, özel kışılerde, şırketlerde, holdınglerde toplanan bırıkım, ülkenın kalkınmasında olumlu yatırımlara dönüşüyor mu? TemeJ sorunumuz bu sorudadır (Arkası 10. Sayfada) ŞAKİR BALKI Emekli SEKA mensubu kâğıt, bır seruvenın urunudur Gereksınımden doğan bır aravışla ve basıt bır denevımle başla>an bu seruven, ardında vumak vumak yıllar bırakarak, Uzakdoğunun gız dolu dunvasından Ba tı'va uzanmış ve burada nıielıknıcelık kazanmıştır Insanlar eskı çağlarda duzgun yuzevlı denyı, taşı ve kemığı kâğıt olarak kullanmışlardır Eskı Mısır'dakı "Papırus" ola>ı, kâğıtlaşmava gıden ılk adım savılır Yaşama uğraşı verenler ıçın kâğıt, vuzyıllar boyu hep ararur bır madde olmuştu Kutsal kıtaplann. denlerın uzenne vazıldığı so)ienır Kıtalann keşfi, buharın kullanımı, elektrığın bulunuşu nasıl tarıhsel \e ılgınç bır olavsa. kâğıdın gun yuzune çıkışı ve kullanımı da ovledır Gunumuze ulaşan uzav teknolojısının ve en basıt bır ^enılığın ardında bıle kâğıt vardır Kâğıt, bıJımın ıtıcı gucu olmuştur Gutenberg ıçın kâğıt bır yaşam olmuş»a, fbrahım Mutefernka ıçın de soluk alıp vermektı Ilk basımevımızden gunumuzun Babıalı'sıne deSın. kul landığımız kâğıt, aynı önemı taşımaktadır Osmanlı kâğıtçıhğının o> kusu, Fatıh donemınde bu ışe el atıl masıvla başlamış, ama sonrala rı bır uğraş halıne getırılmıştır Once Yalova'da, Beykoz'da. Izmır dolav larında Batfdakı gelışme hızını gCKterememıştır O donemlerden bıze tek an) kalmıştır 'Kâğıthane' Ilk ulusal kâğıdımız, genç Cumhurıvetın sovlu bır armağanı olarak, ak kâğıt, tamponlara sanlırken. bır sevinç daJgası eserken, tanh 18 Nısan 1936'yı gosterıvordu' Sağlı sollu ıkı makınadan oluşan bu ılk kâğıt fabnkası, ıkı tur kâğıt uretıyordu Yazı kâğıdı ve karton, villık kapasıtesı 3 959 tondu Fabrıkalar ı,oğalın ca bu kapasıte arttı ve plan hedeflerını aştı Ikıncı Kâğıt Fabnkası da, gazete kâğıdı uretmek amacıy la kuruldu Bu fabrıka da 24 Temmuz 1944 vılında. o zamanın İktısat Vekılı Fuat Sırmen tarafjndan ışletmeye açıldı Şımdılerde Izmıt'te. Aksu'da (Gıresun), Balıkesır'de gazete kâğıdı uretılmektedır 1929 dunya ekonomık bunalı mına karşın, Çankaya'da ulusal sanayıleşmenın volları aranıvordu Ana gereksınımler bellıvdı Şeker, dokuma, demır, ve kâğıt Bunların en onemlısı kâğıttı Çunku kâğıt, vuzvıllann bırıkımını, çurumuşluğunu, fanatık dunyasını ortadan kaJdıracak tek ögevdı Ataturk, bu karanlığın çemberını ancak bır ekinsel (kultur) şokuyla >ok edebıleceğıne ınanıyordu Bır kâğıt fabrıkası kurulinası ıçın îsmet Paşa'yı devreve sokması O'nun bu konuda ne du>arlı olduğunu gösterır Bu kâğıt gerçeğı, çağdaş uvgarlık duzeyıne çıkan \oldu Turk dıhne ve tarıhıne ozel bır ılgı besle>en buyuk onder Ataturk, parasaı mırasını bu ıkı bılımsel kuruma bırakırken, her şeyden önce ulusumuzun aydınlığını duşunmuştur Devrımcı, yenılıkçı ve bağımsız bır ulke olmamız O'nun en buyuk ozlemıydı Çağdaş olmak, ekinsel zengınhkle olur Bu çetın yolları açmak elbette kı kâğıtla gerçekle EVET/HAYIR OKTAY AKBAL Anayasa îçin Yüzde 92 Oy Nasıl Alındı? 'Anayasa uzerındekı gorus ve onenlerde yukandakı cerceve ıçınde kalınacak anayasanın halkoylamasında halkın vereceğı reyın nasıl olması gerekeceğı hususunda etkı yapacak herhangı bır telkınde bulunulmayacak Mıllı Guvenlık Konseyı nın 70 sayılı kararından bır bolum Anayasa taslağı uzerınde herkes dusuncesını soyleyecek ama herhangı bır telkın'de bulunmayacak Bu anayasa tasansına 'Evetdeyın'demekde Hayır dıye yanıtlayın demekde 70 sayılı karara gore yasaktı Ama ne gorduk Devlet Başkanı kendını bu yasaklamanın dışında saydı kent kasaba dolaşarak bu taslağın çok 1yı olduğunu halkın bu taslağa evet demesını ıstedı Cumhurbaşkanlığınca bastınlan ' Kenan Evren'ın Soylevve Demeclen"nde halkı evel demeye cağıran butun telkın edıcı konuşmalar yer almıştır Sayın Evren 1 Ekım 1982'de Burdur'da soyle demekteydı "Ve yıne oğrenıyoruz kı bırtakım menfı dusuncelı kışıler, bayratn tebrıklennın arkasına anayasaya hayır deyın dıye yazılar yazıyortar Bunlan bıze gonderın kı anarşıstlerle mucadele ettığtmız gıbı bunlarla da mucadele edelım Devlet Başkanının gozunde 82 Anayasası na 'hayır dıyenler, mucadele edılmesı gereken anarşıstlerden farksızdırlar bunlan saptamak ve cezalandırmak gereklıdır' Yıne aynı gun Sayın Devlet Başkanı Isparta'da anayasa oylamasında hayır yanıtı verılmemesı yolunda telkınlerını surdurrnuş, hatta 'hayır' dıyeceklere bır çeşıt gozdağı bıle vermıstır "Işte bu anayasaya 'hayır aeyın dıyenlerın bır kısmı bu gıbı kışılerdır veya bunlara yardakcılık yapanlardır Bu memleketı parçalamak bolmek ve dış guçlere satmak ısteyen kışıterdır Bunu lyı bılesınız" Yanı 'hayır deyın' demek, bu vatanı dış guçlere satmakla eştır Sayın Evren'e gore1 Daha fazla ornek vermek gereksız Kendımle ılgılı olayı doğrusu anımsatmakla yetıneceğım 6 Ekım 1982 gunu EveVHayıf koşesınde 'Yurttaş Olarak Görevımız" başlıklı bır yazım cıkmıştı Anayasa taslağı konusunda bırcok yazım yayımlandı onlardan bırı Şoyle bıtıyordu o yazı ' Bu taslağın TC Anayasası olmaması ıçın 'hayır' oyu kullanmaktan çekınmeyeceklerdır" Sıkıyonetım 1 nolu mahkemesınde hemen dava acıldı, suçum 70 nolu karara aykırı davranmak yanı telkınde bulunmaktı Yurttaşlan gorevlennı yapıp bu taslağa hayır' demeye cağırmakla suçlanıyordum Uç oturum sonunda mahkeme karara vardı benı uc ay hapse mahkum ettı Yargıtaya basvurma hakkım bıle yoktu Bıldığmız gıbı Sağmalcılar Cezaevı'nde çektım bu cezayı Boylece yaşamın bır ılgınc bolumunu az cok gormek, tanımak fırsatını buldum altmıs yasında' Şımdı sıze Hâkım Yarbay Taner Candemır ımzasını taşıyan 26 Ocak 1983 tarıhlı gerekcelı kararın 'hukum' bolumunden bır parca sunmak ısterım 'MGKnın kararlanna uymamak sucunu ısledıgı sabıt gorulen sanık Mehmet Oktay Akbal'm 1402 sayılı Sıkıyönetım Kanunu na 2474 sayılı kanun ıle eklenen ek gecıcı 3 maddenın gondermesı ıle 1402 sayılı kanunun 2301 sayılı kanun ıle değışık 16 madde 1 fıkrası uyarınca uç ay sure ıle hafıf hapıs cezası ıle cezalandırılmasına Suç neydı7 O da dort sayfalık gerekcelı kararda şu cumıelerle belırtılmıştı Gorulduğu gıbı 70 sayılı bıldırı MGK kararı ıle Damşma Meclısı nde anayasa taslağı uzerınde goruşmeler devam ederken, kamuoyunda bır tartışma ortamı yaratmıstır Bu tartışma olanağı, kuskusuz tasarının bazı hukumlerının değıştınlmesı yonunde onenlerde bulunmayı da ıçerır Taslağı benımsemeyenlenn kendı onerılerının mutlaka kabul edılmesı gerektığını, bu yapılmaz ıse anayasanın halk oylamasında olumsuz oy kullanılmastm belırtmelerı bu yo/da telkınde bulunmalanna ıse ızın verılmemıştır' Sonuçta da "Mahkememız, sanık Oktay Akbal'm bu yasağa uymadığını kabul etmıstır' demlmekteydı Sayın Devlet Başkanı 14 nısan gunu Rıze'de yaptığı konusmada , "Ben bu anayasayı haftaiarca mıllete anlattım" dıyor Gerçekten de 82 Anayasası'nın ulusca kabul edılmesı yolunda buyuk caba harcanmıştır Bu taslağa 'Hayır demek gerekır' dıyenler ıse sıkıyönetım mahkemelerınde yargılanmıslar, mahkum edılerek cezaevlerıne gonderılmıslerdır Anayasa konusunda olumsuz goruslennı bır bıldırıyle dergılerınde açıklayan Istanbul Eczacılar Bırlığı Yonetım Kurulu uyelen de anayasa taslağma karşı cıkmalannın cezasını benımle bırlıkte ucer ay hapıs yatmakla cekmıslerdır Şımdı Sayın Cumhurbaskanı yuzde 90'dan cok halkoyu alan anayasanın toplumun her kesımınde açıkca tartısıldığını herkesın dusuncesını belıffiığını soylemektedır Oysa hepımızın ıcınde yasadığı gercek bunun tam tersıdır Yuzde doksandan çok oya gelınce bu sonucun nasıl alındığını hep bılıyoruz 'hayır yanıtını vermek gereklılığını one surenlerı yazanları cezalandırarak korkutarak, TV de radyolardatekyanlıpropaganda konusmaları yaptırarak, oy zarflarını ıclerı gorunur bıcımde bastırarak vb 'Anayasa uzerınde tenkıtler, munakaşalar yürutulurse vatandaşta bır tereddut uyanır" dıyor Cjmhurbaşkanı 82 Anayasası'nı tek başına savunduğunu, sonuna kadar da savunacağını soyluyor 52 mılyonluk bır ulkede uç dort yıl once yuzde 90 dan çok oyla kabul edıldığı ılen surulen bır anayasayı savunan kışıler gunden gune azalıyorsa yapılacak ıs hemen yenı bır anayasa taslağı hazırlamaya başlamaktır Bu tartısmalan 'telkın'lerı durdurmanın tek yolu da yenı bır yasaklama cıkarmak, 82 Anayasası nı elestırenlerı bır kez daha yargı onune suruklemektıri ITT SchaubLorenz V 9 W WW W W » ^ ^ v V w v ır ^ ^ ^ ^ ^ ^ * v ^ i v ^ Türkiye'nin en cok satan televizyonu P Renkler gerçek • Göriintü net • Ses güçlü • Kalite üstün 20 ayn televizyon markası arasından ITT SchaubLorenz'in en çok tercih edilen ITT SchaubLorenz, 1985'te de televizyon olması, bütün bu gene "1 numaralı televizyon" oldu. üstünlüklerinin olağan bir sonucudur. ]985 yılı içinde, tam 205.100 aile ?AV.V.V.W.VAW V.V.V/AV.VİVUV.V daha ITT Schaul>Ii)renz televizyonunu seçtı. Çünkü, ITT SchaubLorenz'de renkler gerçek, görüntü net, ses güçlü, kalite üstün! AJVlilill İV1VVI6YV11U111M« R e n i m teleVİ7V0îll]m S8£3gg8 tak... tak... tak, J I L SchaubLorenz Geniş seçme olanağı 42 ekran. 56 ekran. 67 ekran... Pal. Pal/Secam. Pal/Secam/NT^SC Mekanik kumanda. Uzaktan kumanda... Tam 25 ayn model ITT SchaubLorenz.. ftrUETA Efcknonıl; Endusm « Tıcaret *L Ş ELEKTROMETA Tdouk Malzeme Tıcartt vc Sanayı A ^ • Hayrenm Isfcfe Cad. 11/4 BcjıktaşIsonbul Td. 16014 00 (4 haı) Telds 26560 ctotr
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear