Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURtYET / 10 HABERLER Işık Lisesi 100 yaşuıda Işık Lisesi'nin 100. kuruluş yıldönümü çeşitli etkinliklerle kutlamyor. Etkinlikler arasmda yer alan Uluslararası Halk Oyunlan Şenliğine Yugoslavya, Macaristan ve Polonya'dan gelen 715 yaş arasındaki çocuklann oluşturduğu halk oyunlan ekiplen de katılacak. 21 nisana kadar sürecek olan 100. yıl kutlama şeniiklerine katılacak Polonyalı çocuklar geldi. Işık Lisesi'nde ağırlanan çocuklara dun öğle yemeğinde yoğurtlu havuçkabak kızartması verilinee pek çok çocuk yoğurt yemedi. öğretmenleri ise Polonya'da yoğurdun çok yaygın olarak yenmediğini ve çocuklara değişik geldiğini belirttiler. (Fotoğraf: ERDOĞAN KÖSEOĞLU) Enerji ve Tabii Kaynaklar BakanJıgTmn 11 Mart 1982 gün ve 1640562904 sayılı müsaadelerine dayanarak Fatih Kıztajı Cd. rivan, Sofular Cd. civarı, Horhor Cd. rivannda 110 volt olan şebeke gerilimi 24 Nisan 1986 tarihinde 220 voJta çevrileceğinden bu işlem sırasında can ve mal emniyetinin korunması ve işin aksatılmadan gerçekleştirilebilmesi için aşagıda belirtilen hususlara uyulması abonelerimizden öncmle rica olunur. 1 Gerilimi değişecek abonelerimizin tümüne tebligat yapılmış ve sayaçları 220 voltluk sayaçlarla değiştiriımiştir. Ancak herhangi bir yanhşlığa meydan vermemek amacı ile gerilimi değiştirilecek abonelerin elektriği 1718 Nisan 1986 günü saaı 10.00'da ve 20.00'de 10'ar dakika süre ile kesilerek kontrol yapılacaktır. Bu kontrol kesintilerinde cereyanı kesildigi halde önce sayaçları değiştirilmemiş bulunan Sofuiar Cd. Sangüzel Cd. Çifte Kumrular Sk. kuztaşı Cd. Horhor Cd. Ahmediye Cd. Aile Sk. Havlucu Sk. Valide Cami civan, Pertev Niyal Lisesi civanndaki cadde ve sokaklann bir bölümündeki abonelerimian Istanbul şubemize en kısa sürede şahsen başvurmalan gerekmektedir. 2 Gerilirn degişikliğinden bir gün Once 23 Nisan 1986 günü TRT kanalı ile son bir hatırlatma yapılacaktır. 24 Nisan 1986 günü saat 09.00*dan itibaren abonelerimian gerekli hazırlıklan vapmaları, cihaz ve tesisatlannı değiştirmeleri için elektriği kesilecek ve aynı gün saat 13.0015.00 arası 220 volt olarak tekrar verilecektir. Bu itibarla abonelerimizin 24 Nisan 1986 günü saat 13.00'e kadar daha Once yazılı olarak tebliğ edilen hazırlıklannı lamaralamıs olmaları gereklidir. Aksi takdirde, elektriğin 220 volt olarak verilmesinden doğacak kaza ve basarlardan müessesemiz sorumlu olmayacaktır. 3 Vapılacak isler hakkında herhangi bir tereddüt hasıl olduğu takdirde, tstanbul Koordinatörluğü'ne başvurulmalıdır. BAŞVURULACAK TELEFONLAR: 526 62 74 5 hat 522 56 91 527 38 81 TÜRKİYE ELEKTRİK KURUMU SINIRLI SORUMLU BOfiAZtÇI ELEKTRİK JPAĞÎTIM MÜESSESE MUDÜRLUĞÜ'NDEN BİLDİRİLMİŞTIR B KSÜRMELf OTELJ SÜRMELİ TALİH OYUNLARI SALONU HERGÜN SAAT 14.00 03.00 ARASI HİZMETİNİZDEDİR. • •••• İSTANBUL CASINO SÜRMELİ SAUNA; TÜRK HAMAMI, SOLARIUM. CİMNASTİK SALONLARIYLA FAAÜYETE GEÇMİŞ OÜJP HERGÜN SAAT 10.00 14.30 ARASI BAYANLARA. 15.00 22.00 SAATLERİ ARASI VE OJMARTESİ PAZAR GÜNLERİ TAM GÜN BAYLARA HİZMET VERMEKTEDİR. tel: 172 11 60 00 hof>172 0515 (6 hot) Not: Saunamız için üye kaydına başlanmıştır. OYAK SİGORT4 ANONİM ŞİRKEll AKTÎF BtLANÇOSU (31 AJRAUK 1985) Tiirk Lirası KASA VE BANKALAR '• PAY SENETLERÎ VE TAHVİLLER ALACAKLARIMIZ a) Sigortalılar b) Istihsal organlan c) Sigorta ve reasürans şirketleri cari hesaplan d) Sedan ve retrosedanlar nezdindeki depolar e) Diger alacaklanmız SABİT KIYMETLER (Dcmhbiş 134.2O6.573r583.374.542. 20.701.452r 21.497.214=10.739.071=ve Taşıt Araçlan) 38.969.157.385.408.658=989.981.52fc770.518.852. SERMAYE KANUN! YEDEK AKÇE ÇEŞİTLİ YEDEK AKÇELER DEĞER ARTIŞ FONU TEKNİK İHTİYATLAR (Reasürörler hissesi hariç).. a) b) c) d) Cari rizikolar rezervleri Uzun süreli sigortalar rezervleri Rjyazi ihtiyatlar Muallak hasar ve tazmioatlar rezervleri 200.340.524= 116.438. 2.296.370= 263.377.933. 951.424.658=578.418.926= 319.404.986=53.600.746=18.020.009=550.649.973= PASİF TürkLinuı 150.000.000=31.543.736=16.071.546=1.037.000 466.131.265 BORÇLARIMIZ a) Sigorta ve Reasürans Şirketleri cari hesaplan b) Reasürörlerin depolan c) Diğer borçlannuz AMORTİSMANLAR KÂR TOPLAM .... NAZIM HESAPLAR 2J84.878J52. 484.027.118= TOPLAM . NAZIM HESAPLAR 2.184.878.187.484.027.118= OYAK SİGORTA ANONİM ŞİRKETİ GtDERLER KÂR ve ZARAB HESABI (31 ARALK 1985) TlrkUna VAISGIN BRANŞI Reu&ıörlere devredilen primler Verilen komisyonlar ödenen uzminatiar Muallâk huarUr ihtiyatUn Cari muhataralar ihtivauan (Reas. his. h»riç) Uzun vadeli sigortalar ihtiyatlan (Reas. his. hariç) NAKÜYAT BRANŞI ReasttrOrlere devredilen primler Verilen komisyonlar ödenen tâzminatlar Mualltk hasarlar ihtiyallan Can muhataralar ihtiyatlan (Reas. bis. hariç) KAZA BRANŞI Reasürörlere devredilen primier Verılen komuyonlar Ödenen tazminatlar Muallâk hasarlar ibtiyatten Cari muhataralar ihtiyulan (Reas. his. hariç) MAKİNA VE MOMAJ BRANŞI ReasOrOrlere devredilen prtoler Verilen komisyonlar Ödenen tazminatlar Mualltk hasarlar ihtiyatlan Can muhataralar ihtiyatlan (Reas. his, hariç) HAYAT BRANŞI Reasurörlere devredilen primler verilen komisyonlar ölOm tazminatlan MuaJlâk tazminat ihtiyatlan Riyaa ıhtıyaılar MALİ SONUÇLAB Genel giderler Vergi ve makeUefiyetler Verilen faızJer Amonismanlar Dijcr gklerln KÂR TOfLAM 479.488.769^ 1S6.953JS&23.639.745r8.276.478=30.872.511»115.438,547.107.900r174.32O.496r39.607 J87r85.794^03=52.881.003r518.6J5.W9r109.731.066r353.263.586^278.9O8.193rH4.850.S68r61.640.002.9.983.3953.575.64Or7.919.677r1.736.442*24.087 J26=3.270.732.31.118.95110.057.601 r6.852.649rI83.397.535r8.195.7486.689.892rIO.O14.33Or899.710.989rTHrklJna 699J47.307rYANGIN BRANŞI Devreden cari muhataralar ihtiyatlan (net) Devreden uzun vade sigortalar ihtiyatlan (net) Devreden mualltk hasarlar ihtiyatlan (net) Abnan primler Alınan komisyonlar Ödenen tazminatu reasürörler hissesi Mualllk hasarlar ihtivaunda reasurorler hissesi NAJUİYAT BRANŞI Devreden cari muhataralar ihtiyatlan (net) Devnden mualltk hasarlar ihtiyatlan (net) Alınan primler Alınan komisyonlar Ödenen tazminatu rauorörler hissesi Muallâk hasarlar ihtiyatında reasOrOrler hissesi KAZA BRANŞI Devreden can muhataralar ihtiyatlan (net) Devreden mualltk hasarlar ihtiyatlan (na) Alınan primler Alınan komisyonlar Ödenen tazminatta reasororler hissesi Muallak hasarlar ihtiyatında reasOrOrler hissesi MAKİNA VE MONTAJ BRANŞI Devreden can muhataralar ihtiyatlan (net) Devreden muallak hasarlar ihtiyatlan (net) Alınan primler Alınan komisyonlar ödenen tazminatta reasflrörler hissesi Muallâk hasarlar ihtiyatında reasurorler hissesi HA1AT BRANŞI Devreden riyazi ihtiyatlar (net) Devreden mualltk tazminatlar ihtiyatlan (net) Alınan primler Alınan komisyonlar ölum uzminatlanoda reasttrOrler hissesi Mualltk tazminatlar ihüyatlannda reasürörler hissesi Riyazi ihtıyularda reasurorler hissesi MALİ SONUÇLAR Hisse Senetleri ve Tahvıller gelirleri Alınan difer faizler Dijer gelırler TOPLAM Tirfc Unuı 7.6O2.378r254.5J5r16.742.009r57i.764.33Sr247.57I.787rl2.573.38OrIJ41.993r15.118.833 22J47.050r758.63I.912r264JJ4.913r17.070.515r56.690.54Z 62.61S.601r135.339.652r861.492.6l5r136.606.60lr157.318.227r6l.8O6.529r324.420r2.850.339^66.823.413r28.369.147r1.860.860r2J74.755r2.904.4153.1O3.139r56.907.141^ 3.168.589rIO.656.O0Or5.264.400r4.556.279r293.615 760r3594.564r40.053. GELtRLER TlrfcLannı 857.75O.437r (Baştarafı 1. Sayfada) ancak daha sonra sansüre takılan "Tangolar" fîlminın vapımcılanndan Envar el Kadri. dün Etap Marmara Oteli'nde düzenlediğı basın loplantısında, "Sansiir kurulunun. fiııtıimizi adadığımız dün>aca iınlü yonetmen Yılma/ Güne>'e nefretini vansıtan bu kararı uzuntüyle karşılıjoruz" dedi. Arjantinli yönetmen Fernando E. Solanas'ın vönettiği, özgün muzieinı Astor Piazzola'nın hazırladığı, başlıca rollerini Marie Laforet, Philippe Leotard. Marina Vlad) gibi unlu sanaıçıların paylaştığı "Tangolar"ın Turkiye'de yasaklanmasıyla ilgili olarak, "tstanbul Sinema Giinierinin vereceği ödülden çok, bir filmin jasaklanmasıvla tanınacak olması da çok uzücii'' dedikterı sonra filme katkıda bulunan Cınesur ve Tercine şirketlerinin ortak biidirisini okudu. Yapımcı şirketlerin bildirısinde şoyle deniliyor: "Bilmediğimiz nedenlerie, Arjantin Büyıikelçisi'nin Tiirkiye Cumburiyeti Dışişleri Bakanlığına vaptıgı başv urulara karşın, Sinema Günleri 86'nın kapanışında göslerilmesi gereken 'Tangolar'ın gö»lerimine izin verilmemiştir. Bu durumda, izleyiciler, 1985 Venedik Film Şenliği'nde Sinema dilinin zenginliğinden otüru' Seçici Kurul Bu>uk Ödiilii'nii alan bu filmigoremeyecek(ir. Sansür kurulunun, filmimizi adadığımız dunyaca ünlü yönetmen Vılmaz Guney'e nefretini yansrtan bu kararı üzünfüyle karşılıyoruz." Yapımct iki şirketin ortak bildirisinde ayrıca, I983'te Yılmaz Günej'in "Tangolar" filminin yapımına ortak olmak istediği. ancak katılımının urununu goremeden öldüğu belirtildi. Bu nedenle de filmin Yılmaz Güney'e adandığı \urgulandı. • Basın toplantısında kendisine yoneltilen. "Daha önce kalıldığınız feslivallerde benzer >asaklamataria kaı>ılaştını/ mı?" sorusunu Envar el Kadri şöyle yanıtladı: "Daha önce pek çok feslivale katıldım, ama şu ana kadar ilk kez bir yasaklama>la karşıiaşMorum. Zaten bu sansur sorunu modası geçmiş bir ola>dır. \ e yazık ki, İslanbul Sinema Günleri'nin iki gün sonra vereceği odülden çok, bir filmin yasaklanması>la lanınacak olması da çok üzucu. Bu ola\, dünyanın ilgisini daha çok çekecektir." Arjantin'deki askeri diktatorlük döneminin Arjantin sinemasına etkilerine de değinen Envar el Kadri, "Diktatortük sırasında neler olduğunu doğrusu ben de fazla bilmivonım. Çunku o strada ben de sürgünde>dim. Ama en azından ııç va da dort fiim >onetmeninin kajbolanlar arasında olduğunu, artık yaşamadıklannı bilivoruz. Birçoğu da surgiinde vaşamak zorunda kaldı. Askeri .vonetimden sonra gelen demokrasi sonucu sinemamızda buvuk.gelişme oldu. Adeta pallama divebilirim buna. Kırka yakın film birden >apcfma>a başladı. Bunlar arasında Sinema Günleri'nde gosterilen *e En f)i \abancı Film Oscar'ını alan 'Resmi Tarih' gibi filmler de var. Şunu so>le>ebilirim: Demokrasi sinema için ividir" dedı. Dun Etap Marmara Oteh'nde yapılan basın toplantısında filmlerı litanbul Sinema Gunleri'nde gosterilen Macar yönetmen Karoly Makk. Tunuslu yönetmen Nacer Khemir ve Turk yönetmen Ziya Özlan da >er aldı. "Lil> Âşık" adlı yapıtıyla Altın Lale Yarışması'na katıian Makk. Macar sinemasının gunümuzdeki durumunu anLııarak Avrupah sinemacıların >apıtlarında sanaı ö|esinin ağır ba«,masının Amcrikan pazanna gırmelerini engellediğinı ileri siirdü. "Çöl İsaretçileri" adlı filmi>le Kuzey Afrika insanının kokeııleriyle bağlarına \e ekonomik \e kulıurel yaşam koşullarına değindiğini belınen Tunuslu >oııeınaı uzenndeki yasaklamalannı elestirerek, "Za> ıf devletler kendilerinr guçlu gösterenleri desleklivor" dedi. men N a c a r Khemir, de\ letin ^a Sinema A1NKARA...ANKA MUSERREF HEKİMOGLU 18 NtSAN 1986 Nereden Nereye? Genç kuşakları ilgiyle izlerim her zaman. Konuşmaları, tartışmaları, davranış biçimleri beni çok düşündürur. Kimi zaman acı duyarım, nasıl böyle sevgisız, saygısız, hoyrat olabiliyorlar, diye şaşırırım. Nereden geliyor, nereye gidiyorlar, karar veremem. Dünyaya, insanlara, bugüne, yarına nasıl bakıyorlar, bu umursamazlık neden? Akıl erdiremem. Kimi zaman da neredeyse özür dilerim o gençlerden; ydda, otobüste, tiyatroda, sergide bir soru, bir yanıt, bir alkış, bir yorum, güzel bir pencsre açar bana, o pencereden başka bir dünya seyrederim, genç kuşağın özlemini duyarım çok derinden. Geçen pazar Sokrates'i yeniden seyrettim Ankara Üniversi tesi uğrencıleriyle birlikte. Bu kez daha çok sevdim oyunu, genç üniversitelilerin coşkusu da yeni pencereler açtı önümde. Koca salon ağzına kadar dolu, bir koltukta iki kişi oturanlar var, ayakta seyredenler... Çiçek gibi genç kızlar, yağız delikanlılar oyun boyunca etkilediler beni... Sokrates'in sözlerını güzel onaylıyor, alkışlarını çok yerinde yükse/tıyorlar, kimi sahnelerde de çağrışımlarla kahkahayı basıyorlar. Sahneyle salon arasında böylesine sıcak bir diyalog az yaşanır. Oyun bitince Genco Erkal ve arkadaşlarını kırmızı karanfillerle selamladı gençler. Sonra sahneden karanfiller yağdı salona. Kimi gözler yaşardı biraz... O gençlerle birlikte uzun merdivenleri çıkarken çok hoş sözler duydum. Bir delikanlı kıvırcık saçlı sevgilisine sarılmış gülüyordu. Sokrates'e üç sömestrimi verdim, diyordu. Genç kız soruyordu: Genco Erkal'ı üç sömestrinin bitikimiyle seymttin öyieyse? Başka bir delikanlı söze karışıyor: Hayır, özgürtük özlemiyle... Arkadan başka sesler geliyor. Cumhurbaşkanı da Sokrates'i seyredecek mi acaba? Yok canım, bu tür oyunlardan hoşlanmaz sanırım. Ben seyretmesini istardim... Ben de isterdim, Sokrates onu da etkilerdi belki. Sayın Evren'i geçen akşam Devlet Balesi'nde gördüm uzaktan. Locasında oturuyor, dansları izliyordu. Ferit Tüzün'ün "Çeşmebaşt", Muammer Sun'un "Hıdırellez" K. Çağlar'ın "Saray Eğlenceleri" adlı baleleriyle Türk balesinden bir üçgen sunuldu o akşam. "Çeşmeoaş/"nı ilk kez yirmi beş yıl önce seyrel tim galiba. Orkestrayı Ferit Tüzün yönetiyordu. Devlet Balesine büyük emek veren Dame Ninette de Valois canlandı g ö zümde. Bale sahnesindeki başanlarda onun büyük payı var. O ilk yıllarda başka bir panltısı vardı Devlet Balesi'nin. Bir yıldız yağmuru yaşanır, genç sanatçılar büyük coşkuyla çalışırdı. O akşam Cumhurbaşkanı önünde yılın son danslarını yapan Meriç Sümen'i sahneve çıkışından bu yana ilgiyle izlerim. Kirpikleriyle danseden bir balecimiz Meriç Sümen. Bolşoy'da dansetti, ünlü Sovyet balerin Maja Prinzeskaya, sahneye güller atarak selamladı onu, Kuğu Gölü'ne başka bir kanat çırpıntısı getirdi. Bugün hâlâ dansediyor, ama o eski coşkuyu koruyor mu acaba? Bence hayır, çünkü bale dalında durmadan yıldızlar parlasa da bir gerileme var. O akşam seyrettiğimiz iki balenin yaratıcısı Güloya Aruoba, baleye gönül vermiş bir genç kadın, bir başkası Evinç Sunal, yılları birlikte yaşadık onlarla, güzel balelehn başarılarını paylastık, bu genç sanat dalımn güçlenmesı için nasıl savaştıklarına tanık oldum yıllarca. Ama bugünkü düzeyle mutlular mı acaba? Hıdırellez'in güzel dansçısı Zeynep Sunal Sergen, Evinç Sunal'ın kızı. Annesini onun yaşında tanıdım, küçük Zeynep'in de balerin olmasını diledik doğumunda. O dilek, en güzel biçimde gerçekleşti, ama Devlet Balesi için dilediklerimiz?.. Güloya Aruoba sevgiyle, özenle çalışmış, topraklanmızdaki uygarlıklardan, geleneklerden, yerel çizgilerden kaynaklanarak üretmiş iki baleyi. Ama, Cumhurbaşkanının da seyirciler arasında yer aldığı bir gecede orkestrasız dansetti sanatçılar. Bu bana çok ters geldi. Perde kapanmca Kültür Bakam'na ve Genel Müdüre üzüntümubelirttim, Ulvi Yücelen karşı çıktı. Bu baleler Anadolu illerine gidiyor, orkestra götürmek oianaksız, dedi. Anfadık, cumhuriyetin ilk yıllarında Ankara'da bir konservatuvar açılıyor, ama altmış yıl sonra ancak üç kentimizde orkestra var, kimi itlerde pıyano bile yok belki de... Üç kentteki orkestranın düzeyı de her zaman tartışılabilir. Yine de başkent Ankara'da, Devlet Balesi'nde orkestrasız bir bale izlemek insanı düşündürüyor. Nereden gelip nereye gidiyoruz? O bale gecesinde birçok koltuk boştu; parfamento üyelerine özel bir gece düzenleniyor, yine de ilgi göstermiyorlar. Oysa Büyük Tiyatro^ nun kapısında birçok genç bilet diye çırpınıyordu. Neyse parlamento üyeleri baleden değil, or>antal danslardan hoşlanıyor belki de. Baleye ya da Sokrates'e gelmelerini bekfeyemeyiz, ama gelseler fena olmaz. En azından genç seyircilerın tepkisini gormek için. Gençler, tüm yozlaşmaya karşın güzel olaylar yaşamak istiyor. Tiyatroda, balede. konserde gerçek bir sanatçıyı alkışlıyorlar. Başarısızlığa, eski ününe dayanarak sahneye çıkanlara ödün vermıyorlar hiç... Politikacılar için çok yararlı bir gözlem bu. Genç kuşakların beklentisine yanıt vermek zorunluluğu var. Sahnede giysi değiştirmek, makyaj tazelemek yetmiyor; yeni bir oyun, çağdaş bir yöntem bekleniyor. Bu açıdan bakınca siyasal sahnede yenilik yok doğrusu, kimi oyuncular hangi role çıkiıklannı bile bilmez görünüyor... • •• Geçen yazımda SHP'deki hiziplerin yapaylığına değindim. Güzel bir tepki geldi genç bir partiliden. "Bizim grubumuz yapay bir aynlıktan değil, parti programından kaynaklanıyor, 24 Ocak kararlarıyla ortaya çıkan, ANAP iktidarınca uygulanan serbest piyasa ekonomisinden, bizim deyimimizle holdingler ekonomisinden mı yanayız, yoksa emekçi halkımızın çıkarları doğrultusunda SHP olarak yeni bir ekonomik modelmi önermeliyız? Uygulayacağımız, ANAP'ın uygulamakta olduğu modelse SHP'ye ne gerek var? Sermayenin sol partisi oiamayız. Demokrasi savaşındaki anlayıs ve yöntem farklılığıda bir başka birgörüş aynlığı oluşturuyor. Orneğin "Gürkan, TÜSİAD'dan demokrasi için katkı istedi" gazete başlığı. Hepimiz bıliyoruz, TÜSİAD, MESS gibi sermaye çevrelerinin etkin ve güçlü bir kuruluşu. Nasıl olur da biz 1961 Anayasası'yla emekçi halkımıza verilen özgüriüklen ve demokrasiyi kısan TÜSİAD'dan ve MES& ten demokrasi için katkı ısterız? Toplumsai barış için görüşmeye evet, ancak katkı istemeye hayır Her şeyden önce TÜSİAD ya da MESS ile bizim demokrasi anlayışımız aynı mıdır? Bu, kendimizi ve bugüne değin halkımızın verdiği banş, özgürtük ve demokrasi savaşını reddetmek olmaz mı? Bunlan yazarsanız en azından bizim grubun yapay olmadığı ortaya çıkar" Işte yazdım, ayrıca düşündüm. Bu tepki 1982 Anayasası açısından da ilginç geldi bana. Önce toplumdakı beklentilere ters düşen yasalann kotay savunulamayacağını belirtiyor. Sonra nereden nereye geldiğimizı sergiliyor... tncîrlik'te Il34.113.765r i.375.4O8JI2r l.415.l79.22Sr 84.8J5.156r 102.802.934r (Baştarafı 1. Sayfada) oranla gelen giden ucak ve helikopterlerin ı>ayısı gelen 2 nakliye uçağı dışında kesildi. Bir anlamda, "hava trafiği" şimdiye kadar görülmemiş ölçüde durdu. Bu arada eğitim uçuşları da iptal edilirken, uçaklar hangarlara çekildi. İncirlik Hava Üssü'ne giriş çıkışlar da olağanüstu denetim altında. L's personeli işe girişlerinde çifl kontrolden geçiriliyor. Bu uygulajna Türk gorevlilerden başka Amerikahlara da uyguianıyor. 75.387 J59r 86.559.%3r 2O8.297.5O5r 297.25O.377r 3893.656.701r (Baştarafı 1. Savfada) lep de gelmemiştir" şeklinde konuştu. Milli Savunma Bakanı, Libya'nın muhtemel bir misillemesi karşısında Tttrkiye'deki ortak savunma tesislerinde güvenlik önlemlerinin arttınlıp artttnlmadığı yolundaki bir soru üzerine de şöyle konuştu: "Güvenlik önlemlerinin dereceleri vardır. Bu tip olajlann ıkabindc önlem dereresinin degişlirilmesi olmuşlur. Kontrollar sıklaşlınlmıştır, gelengiden daha bir kontrol altına alınmı^tır. Bunlsr rutin işlemlerdir. Bunlann dışında hernangi bir tedbir alınrnası soz konnsu degildir" ABD'nin TEŞEKKUR ve TEBRIK Bir iş gezisi sırasında Eskişehir'de geçirdigim rahatsızlığın tedavisi Anadolu Üniversitesi Tıp Faltültesi Egitim ve Uygulama Haslanesi'nde on gün kaJmamı gerektirdi. Bu beklenmedik misafırlik süresincc, hasta yatağından, içerden bakarak; insan canına verilen değerin dilencn düzeyde olmayışından sık sık ve yakınılarak söz edilen ulkemiz için benzersiz basarılı bir sağlık kurumunu keşfetme fırsatım oldu. Teşhistedavi ciddiyetinin yanı sıra, alabildiğine güleryüzlü ve insanî, sıcakhk dolu atmosferine çok şeyler borçlu oldugum bu çok güzide kurumun tüm görevlilerine ıçten teşekkürlerimi ve eski bir dispanserden bozma, yetersiz bir binada bir sağlık işletmeciliği mucizesi yaratan fakülte ve hastane sorumlularına tebriklerimi sunanm. ERHAN KARAESMEN