23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
11 NİSAN 1986 *••• HABERLERİN DEVAMI CUMHURİYET/15 mesi olmayan ekonominin hem gerçekleştirflemeyeceğinin, hem de böyle bir düzenin sonunda piyasa ekonomisinin temel erdemi olan rekabelin yok olacagının bilincindeyiz" dedı. AET uyeliği ve yabancı sermaye konulanna değınen Gürkan, şunlan soyledi: "Türkiye ye yabancı sermıyenin bir vurkaç ahra>rti>le ve özel ve kurai dışı buyuk odunlerie değil de. doğal bir işbiıiiği ve doğal \arar bölusümu zihniyetiyle gelebilmesi için üç ön koşul vardır. Saglıklı işleyen ve kalıcılığından kuşku duyulmayan demokrasi birinci koşuldur. Eğer özel sektör vabancı sermaye ile geniş boyutlu bir işbolumu istiyorsa, boyle bir demokrasi için elindeki tum olanaklarla katkıda buiunmalıdır. Kapalı kapılar ardından verilen gu\encelerin ya da orduyu demokrasinin güvencesi olarak gostermenin, >a da özel imtiyazlar ve guvenceler vaat etmenin bir anlamı yoktur. Yabancı sermayenin Türkiye've gdebilmesinin vazgeçilmez ikinci koşulu, Turk sosyal demokratlannı da iktidarda gorebilmeleridir. Uçuncu koşul ise, Türkive'nin AET'ye tam uyeliği konusundaki kararlılıgı ve bu konudaki ciddi ve inandıncı tavndır." SHP Genel Başkanı Gurkan, konuşmasının sonunda KtT'lere değinerek, •"1970li yıllarda dilimizde KİT'ler vardı. Bunlar, kalitesiz ve pahalı uretiyordu" dedı. "Sattım. satıyonım" çağrışlarının da bir şey kazandırmadığını ifade eden Gurkan, sozlerinı şoyle tamamladı: "Eskiden pahalı ürelilen mallar. ucuza satılıyordu. Şimdilerde ise yine pahalı) a uretiliyor. ama bu kez çok daha pahalı satılıyor. Bu değişikliği ozle \e \apı>la ilgili bir dtğişiklik sa>mak mumkun degildir. Asıl ekonomik sorun olan; asıl katnak tüketici sorun olan KİT'lerin tekntk ve yonelsel nedenlerle pahalıya uretmeleri sorunu bugun, dune gore daha da buyumuşlur." SENDtKACHARLA GÖRÜŞME (Bastarafı 1. Sayfada) (Bastarafı 14. Sayfada) lıştıran işyerlerine tesis yaptırma uygulanması olanaksız teknık ve zorunlugu"nun işlerlik kazanaBeraberinde Erdal İnönu olduğıı teorik hatalarla dolu olarak ni madığını. yeni tasarıyla getirilen halde dun saat 14.30'da Istanbul'a gelen Aydın Guven Gurkan, Turk teleyen Ünlü, söz konusu spor müeyyidelere karşın yine de (Bastarafı 14. Savfada) Sanayici ve İşadamlan Derneği TÜyasa tasarısında en önemli yan amaca ulaşamayacağını savunan Orta sahanın üçüncü adamı Erdal o4malı.. Bu üstün top tekniğıni, SİAD'ı ziyaret etti. Gazetecıler binalışlığın gerekçe bölümünde oldu Ünlu, bu konuda da şunları soysolaçık bölgesınde bir kasap gibi oynayan sağbekın önünde zıyan etğunu belirterek, "Burada yer ve ledi: "Bugün iilkemizde bu mad ya sokulmadı, toplantı öncesınde mekten vazgeçmeli Galatasaray ve Erdal'ı 90 dakika boyu yararlı olayalnızca fotoğraf çekmelerme izin rildiği gibi Atatürk'un 'Sağlam de kapsamına giren 290 isyeri bileceğı, hem oynayıp hem oynatacağı yere çekmelı.. Coşkun mılli taverildi. TÜSIAD Başkanı Sakıp Sakafa sağlam vucutta bulunur' di vardır. Bunlardan 95 tanesi de İs bancı yaptığı açıklamada, "Yalnızkımda yaptı, fena mı yaptı?. Ustelık Erdal'ın kendisi de bu alanda oynamak için can atıyor. öyieyse.. ye bir özdeyişi yoktur. Bu sozfin tanbul'dadır. Takdir edileceği gi ca hoşgcldiniz diyecegiz. Başka bir aslı 'Dileyelim ki sağlam kafalar bi anakentlerin gobeğinde kalmış Orta sahayı da Arif, Erhan, Erdal diye kurardık biz.. şey >ok" diye konuştu. sağlam vücutlarda bulunsun' İlerde artık oynayacaklar belli. Solaçıkta Cevat. Ortada Cüneyt, bu merkezlerde tesis yaptırmaıun Basına kapalı olarak dağıulan kohemen az sağında gereğınde ıkinci santrfof, gereğinde sağda boşlukiar şeklindedir ve Romalı bir filozo olanağı yoktur. Çunku boş arsa nuşmasında SHP Genel Başkanı arayacak Hasan. fa aittir. Atatürk'un asü soylediği kalmamıştır. Bizim bazırladığı Gurkan, işadamlarma emeğin değe* * • şudur: 'Zekâ ve kavrayışı kısa mız tasarıda bu maddeye işlerlik rini ve önemini anlattı, tam demokDikkaı edersenız "Bu hasta birazcık ölmuş" dediğimiz takımdan, olan kuvvetler zekâ ve kavrayışı kazandınlmıştır. İşletmeler arsa rasinin gerçekleşmesi ıçın katkı istebir tek Bülent'i çıkarıp yerine Hasan'ı koyduk. Gen kalan 10 kışı aynı.. yerinde olan, daha az kuvvetlerle bulamadıklan takdirde BTGM' di. SHP'nın iş çevreleriyle olan iiişAma Dervvall'in takımı ile bu takım arasında, tanınmayacak kadar fark başa çıkamazlar! Göriildügü gi nin göstereceği ilçe veya kasaba kilennin, loplumsal diyaloğun en önemli parçası olduğuna işaret eden ar. bi Atatürk'un bu özdeyişi, iddia larda tesis yapacaklardır." Gurkan, farklı değer \e görüşlen saişte Galatasaray'ı büyük yapan unsurlardan biri bu.. Kadroda öyle edilen sözle çelişmektedir. BöyBAKAN EMİROGLU vunanların bırlikte ve kesintisız bir adamlar var ki, istediğin taktığe göre, ıstediğin gibi oyna, istedığın yerde le bir larihi yanılgıdan hareket GÖRÜŞMELER YAPACAK barış içinde yaşayabılmeleri için kalsahaya çıkar onları.. ederek Türkiye Cumhuriyeti'nin kı istedi. SHP'nin iş çevreleriyle olan Milli Eğitim, Gençlik ve Spor Santrforunu sağbeke al, oynar. Solbekini sağaçığa çıkar oyrtar. Hatilişkılennin, toplumsal diyaloğun en spor politikasını oluşturmak bi Bakanı Metin Emiroğlu ta kalecısinı santrfor yap, gene oynar. önemli parçası olduğuna işaret eden raz yakışıksız kalıyor..." ANAP'ın yasa tasarısı için, Jupp Derwall ve Mustafa Denızlı, Galatasaray gen dörtlusündeki geGurkan, farklı değer ve görüşlen saANAP tarafından hazırlanan Meclisteki "sporcu diklerı tıkayacak, orta sahadakl boşlukları doiduracak önlemlerı, kadvunanlann birlikte ve kesintisız bir spor yasa tasansındaki en önemli milletvekilleri" ile görüşeceğini royu fazla değıstirmeden alabilırler banş ıçmde yaşayabilmeleri için, dedeğişikliğin fonlar sistemi oldu soyledi. Almalılar da.. mokratık uzlaşma formulu bulmalan ğunu vurgulayan Fikret Ünlü, Metin Emiroğlu, gazetecilerin gerektiğmi belirtü. Çünkü kaza, bu kez '•geliyorum" diye diye geliyor.. "Bu ANAP'ın genel politikasına sorularını yanıtlarken, tasannın SHP lideri, Turkiye'de Avrupa tida uygundur. Devletin yargı or bir an önce yasalaşması için ge pi demokrasi istediklerini, bunu uyganlarının hükumet çalışmalan rekli çalışmalara başladığını be gulamamak için öne surulen gerekttstündeki mali denetimini en aza lirterek, "Öncelikle sporda isim çelerin hiçbirisini kabul etmediklerini (Bastarafı 14. Sayfada) (Bastarafı 14. Savfada) indirmek için bu sistem savunu yapmış milletvekilleriyle parti bildirerek, demokrasi çok ender, çok ğini diğerine verecek. "Yugoslavya, kendi içerisinluyor" dedı. "Bunun adına da iş farkı gözetmeksizin bir araya ge kaliteli Fransız konyağı, ya da Isvıçre Karatavuk, Dayıoğlu tarafına den iyi bir milli takım çıkarabi uçtu. Attı. Düştü. Çırpınıyor. bitirmek diyorlar" şeklinde koleceğiz ve tasarıda duzeltilmesi çikolatası değil ki, ancak mukellef bir ziyafetın arkasından leceği gibi, dısanda oynayan fut Toprağı bol olsun, Teyzeoğlu: nuşan Ünlu, daha sonra şoyie gereken yönler varsa onları hal edilebilsin" di>e konuştu. ıkram bolculan da, rahatlıkla ikinci bir devam etti: "Bir iş keyfi ve acele ledecegiz" dedi. Dayıoğlu! Canlı düştü, ver Konuşmasında bir dizi eleştiri ve milli takım oluştunır. yapılınca adına ya iş bitiricilik, ya Bakan Emiroğlu, daha sonra tüfeği! oneri getiren Gurkan, kapalı ekonoda iş bitirmek deniyor." kuliste bulunan SHP Mijletveki miyle tekelleşmiş ekonominin kayBurada bir milli takım çalıştınDayıoğlu sessiz. Gitti. Kuşu İktıdarın hazırladığı spor yali, eski Bakan Yılmaz Önen ile nak israfı doğuracağına dikkatı çecısı ild iiç maç basansız olsa. he yerden aldı. Boğazını sıktı, sıksa tasarısında, halen yürürlükte de konuşup, Önen'e "Sizden men görevden alınryor, o>sa Yu tı. Hızla yere vurdu. kerek, "Ancak hiç devlet yoniendirbulunan 3530 sayılı yasada da yardım bekliyorum. Tasanyı bir goslavya'da bir kişi başa getiril Bak cansız işte... yer alan "500'den fazla işçi çaan önce çıkaralım" dedi." raişse, alınan sonuçlar ne olurBiraz sonra yine debelenmesa olsun, uzun süre görevde ka ye başlamaz mı kuş.. Iır. tşte tüm bu sebepierden BASKETBOL 2. LİGt İşte Dayıoğlu, canlı ya!.. (Bastarafı 16 Sayfada) ötüriı, Yugoslavya gerek Turki Canlı, canlı, ama ölu canTamamen masa başında geçen ve ye'deki maçta, gerekse kendi satıcarı gemilerin mesaj teatisını haberbasında yapacağı maçta Turk lı!.. leşme olanaklan \e liman etkınlikleri Kim kazanmış?.. Milli Takımı'nı rahatlıkla yenekonulannın denendığı manevralar, Bu yazının politika ve politikaSilecek bir ekip." bu yıl NATO Genel Komutanlığı taHAKEMLER: Memduh öget (7), cıyla ilgisi yoktur. Kimse üstüne HAKEMLER: Kerım Sargm (7), Ke rafından ikiye bolundu. Bunlardan Cevat Prekazi ise Turkiye'nin Mahmuı Renklibay (7). nan Tinar (7). birincisi, Atlantik'te gerçekleştirılırson yaptığı maçlarda iyi oyunlar alınmasın!.. Rasgele. . PERTEVNİYAL: Ruşen (4) 6, Ce ODTÜ: Serdar (7) 24, R Serdar (6) ken ikincisi de 7 nısanda Akdeniz'çıkardığını, ama oturmuş bir mal (7) 16, Ertunga (7) 19, Mehmet 13, Hakan (6) 16, Kubilay (6) 13, öz başladı. Söz konusu masa başı tatde milli takıma sahip olmadığı için (4), Nejat (8) 19, Haluk (5) 4, Alpay bil (4) 3, Levenı (4) 4. bıkaüarının genel komutanhğı, NaYugoslavya karşısında şansının (5) 4, Muammer (5) 4. poli'deki NATO karagâhına aittir. çok az olduğunu soyledi. Yugos (Bastarafı 14. Sayfada) GÜNEY SANAYİ: Orhan (4) 2, Ancak uye ülkelenn limanlarında bulavya'nın son zamanlarda Avru ta davet ediyoruz. Yasal yollarla ANADOLU HİSARI: Şukru 13) 2, Uğur (7) 18, Mehmet Alı (7) 19. Ra lundukları farz edilen gemilerin pa klasmanında gerilere doğru hakkımızı arayacağız. Biz. Yeşil Cem (3) 5, Omer (4) 15, Sinan (4) 12,sim (6) 11, Hasan (6) 10, Mehmet (7) kontrolu ise, bu uye ülkelenn komuduştüğünü bdirten Prekazi ise direk ile tarafsız bir sahada 10 Hakkı (3) 6, Alper (4) 14, Ahmet (3) 21. tanlıklanna bağlı bulunmaktadır. Ya2. şunları soyledi: tLK YARI: 4433 Güney Sanayi ni Pire"dekı bir şılep, Yunan komukez karşılaşsak farklı yenebilecek tLK YARI: 3630 Anadolu Hisarı tanlığına bılgı verirken Mersin'dekı lehine. "Yugoslavya birkaç yıl önce güçteyiz. Hiç bir zaman kampa önde. bir yuk gemisı de Turk komutanlıAvrupa'da beşinci, altıncı sıra alınmayan Yeşildirek'in Çorlu MEHMET ZEYTİNCİ Pertevniyat lıgde kalmayı garantiledı. ğına bılgi vermektedır. Bundan dada iken bugun yerini hızla kay maçı öncesi kampa alınraası ve KONYA Türkiye 2. Basketbol Ligi finallerinde Nasaş'ı 8074 yenen ha normal bir şey olamaz \ e N \TO bediyor, ama yine de Türkiye ile futbolcu başına Ver milyon lira yukumlulükten de bunu gerektirbaşedebilecek güçte. Yugoslav prim verilmesini kamuoyunun O. Renault, şampiyonluk yolunda büyük bir engeli geride bıraktı. Günun mektedır. Bu \uzden Yunan basınınya'nın en biiyuk şansı, kemikleş takdirine bırakıyoruz. Geçen se öteki maçlarında ise Taçspor, Z.Fakültesi'nı 7776, Beslenspor da Şekerda çıkan ve komutanlığın Yunanismiş bir milli takıma sahip olma zon 72 gol atan Çorluspor niçin spor'u 7653, Güney Sanayi de ODTÜ'yü 8173 mağlup ettiler. tan'a verildiğine daır haberlerin gerBasketbol 2. lig şampiyonasına bugün yapılacak maçlarla devam edileşike olayına kanştınlıyor." çekle bir ilgisi yoktur. cek. GÖRÜS ANAP'ın Spor lfosası Gürkan TUSIAD'dan PENCERE H1NCALULUÇ (Bastarafı 2. Sayfada) Çark dönüyor. Emperyalizmin bir çarkı mı bu? Çoğu ilerici aydınımıza göre "emperyallzm" sözcüğünün artık modası geçmiştir; "uluslararası işbiriiği" geçerlidir. Peki nasıl bir işbitiiği bu? 1979'da 13 milyar dolar olan dış borçlanmız, aradan geçen sürede 13 milyar dolar ödediğimiz halde iki katına (26 milyar dolara) tırmanıyor, Türkiye 5 yılda yüzde 30 yoksullaşryor, ulusal gelir, 70 milyar dolardan 50 milyar dolara düşüyor, kişi başına ulusal gelir 1300 dolardan 1000 doların altına kayıyor, bir Amerikan Dolan 47 liradan 700 liraya çıkıyor, Türk Lirası 14 misli değer yitiriyor... Yugoslavya RASGELE Ege'deki Pertevniyul: 76 ODTÜ: 73 Anadolu Hisarı: 56 Güney Sanayi: 81 100'hk Gurkan, dün sabah Ankara'da Demiryollş, Likattş ve ÇimseIş sendikalarını zıyareı etti. Gürkan. sendika yonetıcileriyle göruşurken yaptığı konuşmalarda iktidar oldukİarında Turkiye'yi sendikalaıla yonetmek kararında olduklannı bildirdi. Gurkan'ın Çimsetş Sendıkası Başkanı Tamer Eralan'la görüşmesi soğuk bir hava içinde geçti. Eralan, "Avrupa gezınizde Cevdet Selvi'nin Turklş Başkam olmasını olumlu karşıladıgınıa söylemişsinız" deyince, Gurkan, "Hükumetın Odalar Birliği'ni işgal etmeye çalıştığını, Turklş'in başına da kendisine vakın bir kişinin seçilmesini istediğini belirterek, sözlerimze başlasaydınız, daha doğru olurdu. Biz, Turklş'in iç işlerine karışmayız" diye konuş (Bastarafı 2. Sayfada) orada kal" anlamına alınmış ise, gülünç otmak bir yana harcanan emeklere de yazık olacak demektir. Bilindiği gibi, anayasanın 13. maddesi, 'Temel hak ve hurriyetlerie ilgili genel ve özel sınıriamalar, demokratik toplum düzeninin gereklerine aykırı olamaz ve öngördükleri amaç dıştnda kullanılamaz" kuralını kcymuş ve 27. maddesi ile de "herkesin bilim ve sanatı serbestçe öğrenme ve öğretme, açıklama, yayma ve bu alanlarda her türtü araştırma yapma" hakkına sahip olduğu ilkesini benimsemiştir. O halde, kendilerinde gazete, kitap yasaklama yetkisi görenler, en azından bu anayasal kurallara saygılı olmak durumundadıriar. Denebilir ki, cezaevine alınmış bir kişinin, bir bölüm özgurlüklerden yoksun bırakılması, ceza yaptırımının yapısı gereğidir. Ne var ki, cezaların yerine getirilmesi süresince hükümlülerin yaşam biçimleri ve davranışlan yasa ve tüzüklerte düzenlenmiştir. Cezalann yerine getirilmesinde yürürlükte bulunan yasa ve tüzüklerde, kitap okuma özgürlüğünün sınırianmasını öngören bir kural yoktur. Tersine, Ceza ve İnfaz Kurumları ile Tevkif Evlerinin Yönetimine ve Cezaların İnfazına Dair Tüzük1 te, cezaevierinde tutuklu ve hükümlülerin yararfanması için kitaplık kurulması zorunluluğunu getiren maddeler vardır. Gerçekten, anılan tüzüğün 110. maddesinde, "hükümlülerin, bilimsel düşünceye, geniş bir dünya görüşüne sahip, insan haklarına ve onuruna saygılı, yapıcı, yaratıcı ve verimli kişiler olarak yetiştirmek ve bilgi, yetenek ve beceri ve davranışlarını geliştirmek" amacı ile yöneticilerin çaba harcaması öngörülmüştür. 77. maddesi ile de "tahliyelerinden sonra hayatlarını kazanmak için sosyal bilgilerini arttırmak..." görevini cezaevleri yöneticilerine yüklemiştir. Şimdi sormak gerekir, bir kişi bilimsel düşünceye, geniş bir dünya görüşüne nasıl sahip olabilir? Tahliyeden sonra yaşamını kazanmak için sosyal bilgilerini nasıl arttıracaktır? Alfabeyi öğrenip birkaç namaz suresi ezberlemekle istenen beceri ve yetenekleri kazanmasına, bilimsel düşünceye sahip olmasına, insan haklarına saygılı bir davranış içinde bulunmasına olanak var mıdır? Ve hele eğer, hükümlü, bir yazar, sanatçı, bilim adamı ya da düşünür ise, okurnaktan başka bir seçeneği de yoktur. Ancak ve ancak okumakla bu niteliklere sahip olunabilir. Gerek Evrensel İnsan Hakları Bildirisi'nde, gerekse Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nde "özgürlükleri yok etme özgürlüğü yoktur" ilkesi yer almıştır Devlet yetkilileri, çoğu kez bu ilkeye dayanarak bu özgürlükleri sınıriama çabasına girerter. Oysa bilinmelidir ki, bu ilke aslında, iktidartara karşı bir uyarıdır. Cezaevi yetkilileri kitap yasaklarken, okuma özgürlüğünü sınırlarken, bu ilke ve kurallara özen göstermek zorundadırlar. Alıntı yaptığımız tüzüğün 189. maddesi, yurda sokulması, dağıtılması yasaklanmış, mahkemece toptatılmış, zoralımına karar verilmiş olmadıkça her türlü basılı yayının cezaevi kitaplığına alınması ve hükümlülere verilmesini öngörmüştür. Sayın llhan Selçuk'un PENCERE'sinden yakınan hükümlünün, bu yakınmasına neden olan, anılan tüzüğün 189. maddesinin son fıkrası olması gerekir. Gerçekten bu fıkra "Yasaklanmış olmamakla birlikte Atatürk ilkeleri dışındakı ıdeolojik yaymlarla, müstehcen görülenlerin kuruma sokulmasına izin venlmez" hukmünü koymuştur. Oysa bılinmektedir kı, müstehcen yaymlarla Atatürk ilkelerine ters düşen yayınlar, aslında mahkeme kararları ile yasaklanmaktadır. Mahkernelerin bile birkaç kez bilirkişi incelemesi yaptırdıkları halde saptayamadığı sakıncalı yayınları, cezaevleri dısiplin kurullarının inceleyıp yasaklama kararı almaları, insan haklarına ters düşen bir tutumdur. Tüzüğün 56. maddesine göre dısiplin kurulları, kurum müdürünün başkanlığında, doktor, psikososyal servis bölümünden müdürün seçeceği bir üye ile öğretmen ve başgardiyandan oluşmaktadır. Yargıç ve uzman bilirkışilerın saptamakta güçlük çektikleri sakıncalı yayın olgusunu, bir hukukçu, bir düşün ya da bilim adamı olarak tek üyesi dahi bulunmayan disiplin kurullarının saptaması hayli düşündürucüdür. Kitap yasaklama konusunda cezaevlerinin çelişik karar alması, disiplin kurullarının bu yapısından kaynaklanmaktadır. Unutmamalı kı, yararlı ideolojiyi savunabilmek için zararlının ne olduğunu bilmek zorunludur. Düşmanı bilmeden yapılan savaş yenilgi ile sonuçlanır. ARADABIR BİLSAK'TA BUGÜN Açıklamalı Klasik Gitar: 19.00 Misak TOROS •TÜRK BESTECİLERİ" CazCenter: 21.00 OLCAYTOLEVENTÇAMZE (folkpop) Lokanta: 20.00 BulentAkınSumru (gitar) BİLSAK KÜLTÜR GEZİLERİ Külıur dunyamızın önde gelen mimar, sanat taribçısi, araşurmacı, sosyolog ve arkeologlannın rehberlığinde şehir içi geziler suruyor. Yer ayırtmak ıçın: 143 28 79143 28 99 BİLSAK Sıraselviler, Soğancı Sok. 7 uması Altınyıldız olan gıyım luıulur. Gençler! ALKOL ve SİGARA gibi dostunuz varsa, başka düşmana lüzum yoktur. YEŞİLA\
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear