14 Kasım 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
8 ŞUBAT 1986 Ozetle DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 ABD Hava Kuvvetleri'ne bağlı bir jetle ülkesinden ayrılan Jean Claude Duvalier, Irak: "Bir deniz hedefini vurduk" beraberinde 23 Irak jetlerinin, dün sabah tran hanedan üyesi ile kıyılan açıklarmda bir deniz hedefini ve tran 'ın petrol dolum te Fransa'ya gitti. sislerinin bulunduğu Harg adasını vurduklan bildirildi. Bağ Fransa, dat'ta açıklama yapan askeri Duvalier'ye sözcü, Irak Hava Kuvvetleri'ne bağlı uçaklann, önemli bir deniz geçici siyasi hedefini vurduklanm ifade etti. sığınma hakkı Sözcü, yine Irak jetlerinin aynı saatlerde körfezin kuzey doğuvermeyi kabul sundaki Harg adasına da bir akın düzenlediklerini ve uçaklaetti. İktidarı bir nn eksiksiz üslerine döndüklerini öne sürdü. cunta devraldı. Bangladeşhe askeri yönetime muhalefet artıyor Bangladeş 'te Muhammed Erşad başkanlığındaki 4 yıllık askeri yönetime karşı muhalefetin gittikçe arttığı bildirildi. Bangladeş Haber Âjansı 'nın verdiği bilgiye göre, yaklaşık 10 bin avukat, mahkemeleri boykot etme karan aldı. Boykotçu avukatlann, başkent Dakka 'da protesto gösterileri düzenlendikleri belirtilen haberde, protestoculann askeri yönetim aleyhinde sloganlar attıklan bildirildi. Bangladeş'te birçok işyeri hafta başında muhalefet partilerinin oluşturduğu cepheler önderliğinde bir günlük genel greve gitmişlerdi. Dış Haberier Servisi Karayip ülkelerinden Haiti'de 29 yıllık Duvalier hanedanı son buldu. Diktatör Jean Claude Duvalier dün sabah 23 hanedan üyesi ile birlikte ABD Hava Kuvvetleri'ne bağlı bir uçakla ülkesinden ayrılarak geçici siyasi sığınma hakkı istediği Fransa'ya gitti. AP ajansının haberine göre, ABD Dışişleri Bakanhğı dün yaptığı açıklamada Duvalier'nin ülkesini terk ettiğini doğruladı. Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü Pete Martinez, "Duvalier artık Haiti'de ik«idarda degil. O artık sıradan bir vatandaş," dedi. Dışişleri Bakanlığı'nın is.eği üzerine ABD Hava Kuvvetleri'nin Haiti'ye bir jet yollayarak devlet başkanını ülke dışına çıkardığını açıkladı. Başkent PortauPrince'teki kaynaklara göre, Duvalier ve hanedan üyelerinin bazılarının ülkeden kaçmasının arduıdan, Haiti'de iktidarı bir cunta yönetimi devraldı. Haiti'de 28 yıllık Duvalier hanedanının son bulması için iki aydır süren protesto eylemleri ise diktatöriln ülkeden ayrılması ile birlikte yatıştı. Duvalier hanedanının çöküşü, Latin Amerika'da ABD desteğındeki diktatörlüklerden birinin daha sonunu simgeliyor. ABD'nin Körfez'deki jandaması durumundaki tran Şahı Rıza Pehlevi de, 1979 yılında benzer şekilde ülkesinden aynlmıştı. Haiti'de Duvalier diktatörlüğünün çöküşü halk tarafından Sovyetler Birliği, Amerika>New York Times ve Fransız Le Monde gazetelerine, Sovyet lideri Gorbaçov'un 15 ocakta yaptığı ve 2000 yılına dek nükleer silahlanrt kaldınlmasıru amaçlayan önerisini, tam metin halinde ilan olarakyayımlattı. fVashington'daki Sovyetler Birtiği Büyükelçisi Yuri Subbotin, ülkesinin Amerikan gazetelerinde sık sık ilan verdiğini belirterek, bu ilanm Amerikahlardan gelen yoğun istek üzerine verildiğini belirtti. Sovyetler'in barış ilanı Haiti'de 28 yıllık diktatörlük yıkıldı ABD Duvalier'yi kaçırdı POLTITKADA SORIHNLAR ERGUN BALQ TürkSovyet İlişkileri TürkSovyet ilişkilerinde son zamanlarda "şekerrenk" bir hava seziliyor. Bu hava Moskova'nın 21 ocakta açıkladığı Kıbrıs planı ile daha da belirgin nıteliğe kavuştu. Halen TürkSovyet ilişkilerinde en pürüzlü noktalar olarak kalkan balığı, doğal gaz boru hattı aniaşmazlığı ve Moskova'nın Kıbrıs planı görülüyor. Bunların yanı sıra, FIR (Flight Information Region) hattı konusundaki anlaşmazlık ve Ermenistan Cumhuriyeti'nin yıldönümündeki kutlama törenlerinde Moskova'daki basın merkezinde soykınmdan söz edilmesinin Ankara'da yarattığı oJumsuz etkiyi de belirtmek gerekir. Basınımızda özellikle, kalkan balığı, doğal gaz boru hattı ve Kıbrıs konuları üzerinde durulmakta ve bu üç konunun Türkiye ile Sovyetler Birliği arasında gerginlik odaklannı oluşturduğu izlenimi doğmaktadır. Kalkan balığı konusunda olduğu gibi, zaman zaman biraz sansasyona kaçan haberier ve heyecanlı başlıklar ise, sorunların kamuoyuna gerçek boyutlarından daha değişik bir nitelikte yansımasına neden olmaktadır. Örneğin, Sovyetler'in Kıbrıs konusunda eskiden beri savundukları görüşleri içeren, ancak Akdeniz'deki son gelişmeler ve Kıbns'ta statükonun dondurulmakta olduğuna ilişkin kaygılarının yoğunlaşması nedenı ilk kez resmi biçimde ortaya attıkları plan, basınımızda biraz abartılmış bir öfke ve panikle karşılandı. Sovyet önerisi, bazı çevrelerce Moskova'nın Türkiye^ ye karşı tutumunda temel değişiklik olduğu, Sovyetler Birliğinin tavrını sertleştirdiğı şeklinde yorumlandı. Oysa, Mısır ve Urdün'den, Suudi Arabistan ve Umman'a kadar tüm bölge ülkeleri ile ilişkilerini geliştirmeye çalışan Moskova'nın Türkiye ile ilişkilerini bozr.ıası, kendi politikasına ters düşerdi Biz Sovyetler Birliği'nin böyle bir niyeti olduğunu sanmıyoruz. Kremlin, son çıkışı ile, stratejik açıdan kendisi için son derece önemli olan Kıbrıs konusundaki kaygılannı açıklamıstır. Ama bu görüşlerini uluslararası platformlarda zorlayacağına ilişkin hiçbir imada da bulunmamış, tehditkâr bir tavır takınmamıştır. Sayın Bülent Ecevit'in Sovyet planına ilişkin yorumu, kamuoyunda yaratılan biraz abartılmış heyecanı yatıştırmak bakımından çok yararlı olmuştur. TürkSovyet ilişkilerinde basınımızda zaman zaman abartıldığı görülen bir sorun da kalkan balığı konusudur. Sovyetlerin Karadeniz'de kalkan avı yasağı koymasının, yöredeki Türk balıkçılarını güç durumda bıraktığı ve Türk halkının kalkan balığı tüketimini etkilediği bir gerçek. Ama bu olgudan ötürü Moskova'yı suclamak ve kötü niyetli olduğunu ileri sürmek de doğru olmaz. Kalkan balığı sorunu, ekonomik bölge ile ilişkilidir. Sovyetler Birliği, 1983 yılında Uluslararası Deniz Hukuku sözleşmesinin kendine verdiği hakkı kullanarak, tüm kıyılarından itibaren 200 millik ekonomik bölge uygulamasını başlattı. Bir devlet, ekonomik bölgesinde denizde yaşayan tüm canlı varlıkları avlama ve kullanma hakkına sahip olduğu gibi, başka ülkeler de o denizlere avlanmak için giremezler. Sovyetler Birliği, Türkiye'nin de kendi ekonomik bölgesini ilan edebileceğini, bu takdirde karşılıklı bölgelerin sınırını, kıta sahanhğında olduğu gibi, Karadeniz'in ortasından geçen hattın (Median line) oluşturacağını bildirdi. Türkiye Deniz Hukuku sözleşmesini imzalamadığına göre eğer ekonorpik bölge ilan etmezse; Sovyetler Birliği yine kıta sahanlığı hattına (Median lıne) sadık kalacağını bildirdi. Oysa, Türkiye ekonomik böige ilan etmezse, Sovyet ekonomik bölgesi daha ileriye genışlemektedir. Çünkü karşısında onu sınırlayan Türk ekonomik bölgesi yoktur. Yani Sovyetler Birliği bir iyi niyet jestinde bulunmuş ve her durumda orta hatta (Median line) saygı göstereceğini belirtmiştir. Türkiye, Deniz Hukuku Sözleşmesi'ni imzalamadığı hatde ekonomik bölge ilan etme hakkına sahiptir. Ama Ankara bu hakkını kullanmamıştır. Şimdi gelelim kalkan balığına. Kalkan balığı Karadeniz'in kuzey i nde Sovyet sahillerıne yakın yerlerde yaşıyor. Kalkan balığı avlamaya en uygun yer, Sovyetler Birliği'nin Gerç Boğazı açıklannda 12 millik karasularının dışındaki bölge. Yani Sovyet ekonomik bölgesi. Kalkan, Karadeniz'in kuzeyinde, hamsi ise güneyinde bulunuyor. Uluslararası hukuka göre, Sovyetler kendi ekonomik bölgelerınde yabancıların avlanmasını yasaklayabılirler. Eğer Türkiye ekonomik bölge ilan etse idi, biz de Sovyet balıkçılarımn Karadeniz'in güneyinde hamsi avlamalarını yasaklayabilirdık. Moskova da buna ses çıkartamazdı. Kaldı ki, Sovyetler Birliği, kalkan neslini kurtarmak için 10 yıl süre ile herkesin avlanmasını yasaklamıştır. Ama bazı iddialara göre, Sovyet balıkçıları avlanıyorlarmış. Olabilir, adamların kendi bölgeleri. Doğal gaz boru hattı sorunu da sanırız yeterince açıklıkla yansımadı kamuoyuna. Bu anlaşmazhkta, sorumlu tarafın Tür kiye olduğunu kabul etmek gerekir. İki ülke arasında 1984'te imzalanan anlaşmaya göre, Türkiye, Sovyetler'den alacağı gazın bedelini dövızle ödeyecek. Sovyetler de bu dövizle Türkiye'den gereksınme duyduklan malları ithal edecekler. Anlaşmada Sovyetter'in Türkiye'den alacağı ürünlerin isimleri saptanmış. Bunlar arasında pamuk, buğday, et, nebati yağ, demir gibi ürünler var. Ancak Türkiye'nin dışanya satmakta hiç güçlük çekmediği pamuktan söz edilirken, dış piyasalarda büyük engellerle karşılasan, örneğin tekstii gibi ürünlerden söz edilmiyor. Anlaşmayı o zaman imzalayanların unuttukları nokta Türkiye'yi şimdi kaygılandırıyor. "V&, Sovyetlerbizim tekstilimizi almazsa? >fc bizden doğal gaza karşılık alacağı dövizin tümünü Türkiye'den ithalat yapmak için harcamazsa?" diye düşünülüyor. "Şu anlaşmayı yeniden görüşelım" deniyor. Yani anlaşmayı imzalayanların unuttukları noktalar, sonradan hatırlanmış. Biz bu konuyu Moskova'da iken sormuştuk. Bize anlaşmayı göstermişlerdi. Gerçi anlaşmada Sovyetler'in Türkiye'den ithal edeceği bazı ürünlerin adları var. Ama aynı maddenin sonunda "ve diğer ürünler" diye bir deyim bulunuyor. Sovyet yetkilileri bize şöyle demişlerdi: "Bu diğer ürünler, her yıl iki ülke arasında yapılacak düzenli toplantılarda saptanacak. Yani sizden tekstii de alabiliriz. Başka mal da. Kaygılanmaya gerek yok." Özetle Sovyetler anlaşmaya uyuyorlar. Ama biz bazı noktaları sağlama bağlamak için anlaşmayı yeniden görüşmek, bazı maddeleri değistirmek istıyoruz. Sovyetler bunu kabul eder mi, bilemeyiz. Ama doğal gaz konusundaki anlaşmazlıkta, gerçek sorumlulann 1984'te fazla düşünmeden anlaşmaya imza basanlar olduğunu akılda tutmakta yarar vardır. Sovyetler Birliği ile aramızda bazı sorunlar vardır. Bunlar iki ülke arasındaki komşuluk ilişkileri çerçevesinde çözümlenebilir. Yeterki, serinkanlılığımızı yitirip heyecanlanmayalım ve hemen karşı tarafı suçlamayalım. Haiti'de 28 yıllık Duvalier hanedanının çöküşü, halk taraftndan coşkulu sevinç gösterileri ile karşılandL Kendisini "Ümür boyu başkan" ilan eden Jean Claude Duvalier, 34 yaşında iktidarı bırakıp bir Amerikan jetiyle kaçtu Duvalier'nin yanında 23 hanedan üyesi de vardu coşkulu sevinç gösterileri ile kutlanıyor. Diktatörlük döneminde ülkeyi terk eden Haitili mültecilertn geri dönmeye başladıkları haber verüiyor. Bu arada Duvalier ve aile üyelerinin ABD askeri uçağı ile ülkeden aynhp Fransa'ya gitmelerinden kısa süre sonra Haiti ile telefon ve teleks bağlantısı kesildi. 34 yaşındaki Jean Claude Duvalier, Haiti'de 15 yıldan bu yana iktidardaydı.JeanClSude Duvalier, iktidan 1957 yılında başkanlık görevine gelen babası François Duvalier'den devralmıştı. Ancak " Ö m ü r bovu başkan" Duvalier'nin 20 yaşında devraldığı iktidarı 34 yaşında son buldu. ABD Dışişleri Bakanhğı tarafından yapılan açıklamada, Haiti'den ayrılan Duvalier'lere iki asker muhafızın da eşlik ettiği bildirildi. Dışişleri Bakanhğı Sözcüsü Gregory Lagana, Duvalier'leri Fransa'ya götüren askeri jetin dün sabah yerel saatle 3.45 sıralarında başkentteki François Duvalier Havaalam'ndan hareket ettiğini açıkladı. Washington'un, 6 bin Amerikan vatandaşının yaşadığı Haiti'ye asker göndermediği bildiriliyor. Ancak, Dışişleri Bakanhğı sözcüsü Lagana, "Işler kötüye giderse duruma bir göz atıp ne yapmak gerektiğine karar vereceğiz," şeklinde bir açıklamada bulundu. Fransa, Jean Claude Duvalier'ye geçici siyasi sığınma hakkı vermeyi kabul etti. Fransa Dışişleri Bakanhğı tarafından yapılan açıklamada, "Haiti halkının istediği demokratik geçiş dönemini kolaylaştırmak, ve ciddi sorunları onlemek amacıyla ABD ile işbirliği halinde Duvalier'nin bir başka iilkeye gitmek üzere Fransa'ya gelmesine izin verildiği," belirtildi. Ancak Duvalier'nin siyasi sığınma isteğini kabul edecek bir ülke henüz bulunamadı. Amerikan CBS televizyonu onceki gunku haberinde Jean Claude Duvalier'nin ülkeden aynlarak Fransa'ya, oradan da Fas veya bir başka ülkeye gideceğini duyurmuştu. CBS'nin Batılı istihbarat kaynaklarına dayanarak verdiği bu haber Fas hükümeti tarafından yalanlandı ve Duvalier'nin bu ülkeye gelmesınin söz konusu olamayacağı bildirildi. Dünyanın en yoksul ülkelerinden olan Haiti'de diktatorluğe karşı iki aydır süren protesto eylemlerinde 50'den fazla kişi öldü. Yüzde ellisi işsiz olan Haiti halkının yuzde 77'sinin yıUık geliri 150 dolardan az. Nüfusunun yüzde 9O'ı da okuma yazma bilmivor. ABDHaiti ilişkileri Dtş Haberier Servisi Eski bir Franaz sömvrgesi olan Haüi'yle ABD arasmdakigiiçlu İ3birüği 1915 yümda Washington tun bu ütkeye ifgal ordulan göndermesi ile başladı. ABD, iükeyi denetimi altma aUhktan sonra 1934 yümda birtiklertni geri çekti. 1957 ythnda "Baba Doc" olarak adlandmlan François Duvalier'nin iktidara gelmesinden sonra Haiti, tamamıyla fVashington'un denetimi altma girdi. 1971 yümda Baba Duvaher'nin ölümii üzerine iktidan devralan ve kendisini ömür boyu devlet başkanı ilan eden "Baby Doc" olarak adlandınlan Jean Claude Duvatieriseiktidannısurdürebümekiçut Washington'la ülkesi arasındaki ekonomik ilişkileri arttırdı. Haiti ile ABD arasındaki ticari iliskiler özelHkle son yıüarda büyük bir geaşme kaydetti. örneğin geçen yıl, Haiti 230 müyon dolaruk ihracatımn 130 milyonunu ABD'ye yaptı. Duvalier yönetiminin iç politikada izlediği baskı poütikaa ve insan haklan ihlaüeri, son aylarda tVashington yönetimini büyük ölçüde tedirgin ediyordu. Nitekim diktatör Duvalier aleyhindekiprotestolann artması üzerine, ABD Dışişleri Bakanhğı, Haiti 'ye bu yıl yapmayı planladığı 51 müyon dolarhk yardtmm 26 müyon dolannı, koşuttu olarak askıya aldı. Washington, Duvaaer'yi, Haiti vatandaşlarma iyi davranmaması halinde bu yardımı kesmekle tehdit etti. ABD yönetimi, Haiti'de Duvalier'nin yerine geçecek üımh bir iktidan kendi çıkarlan açısmdan daha uygun buluyor. Tüm dünya havayolu şirketlerinin, hava kazalarına karşı önlem ahnması amacıyla, ellerinde bulunan Jumbo tipi yolcu uçaklannı bakımdan ve genel bir teknik kontrolden geçirdikleri açıklandu Amerikan Havayollannca yapılan açıklamaya göre, hükümet karanyla, 747 tipi 160 Jumbo kontrole tabi tutuldu. Yapılan kontrolde, birkaç Jumbo'nun motorunda uçuşta tehlike doğurabilecek nitelikte teknik anza belirlendi. Jumbo'lar genel kontrolde KaddafVden misilleme emri ABD 6. Filosuna bağlı gemiler, Italya'daki üslerinden ayrılarak yeniden Sirte Körfezi'ne yöneldiler. Kaddafi, dün düzenlediği basın toplantısında Israilli teröristler olarak nitelediği Menahem Begin ve Ariel Şaron'u yakalamak için Libya Hava Kuvvetleri'ne, İsrail yolcu uçaklarının önünü kesmek ve arama yaf>mak üzere Libya üslerine inişe zorlamak emri verdiğini duyurdu. Dış Haberier Servisi Libya ile İsrail ve ABD arasındaki gerginlik yeniden tırmanışa geçti. îsrail'in hava korsanlığına misilleme olarak Libya'ıun İsrail uçaklannı, içinde terörist olup olmadığına bakmaksızın Libya hava alanlanna inişe zorlayacağını açıklamasından sonra, ABD 6. Filosu'na bağlı savaş gemilerinin yeniden Libya kıyılarına yöneldikleri bildiriliyor. Ajans haberlerine göre, Libya lideri Muammer Kaddafi, dün düzenlediği basın toplantısında, İsrail ve ABD'nin Akdeniz'de korsanhk yapmalanna seyirci kalmayacaklannı ve kendilerinin de İsrailli teröristleri yakalamak amacıyla hava kuvvetlerine bu ülkenin yolcu uçaklarını Libya üslerine inişe zoriama emri verdiğini duyurdu. Kaddafi, İsrail yolcu uçaklarının içlerinde Libya tarafından aranmakta olan teröristler bulunup bulunmadığına bakıldıktan sonra serbest bırakılacağını belirtti. Libya lideri, aradıkları İsrailli teröristlerin özellikle eski başbakanlardan Menahem Begin ve eski Savunma Bakanı, şimdiki Sanayi ve Ticaret Bakanı Ariel Şaron olduklarını söyledi. Kaddafi, bu uygulamayı İsrail'in benzeri eylemler düzenlemeye son vermesine dek sürdüreceklerini kaydetti. Bilindiği gibi, İsrail Başbakanı Şimon Peres, terorizmle mücadeleye kararlı olduklarını ve teröristleri yakalamak için bundan sonra da gerektikçe sivil yolcu uçaklarının önünü kesmekten ve inişe zorlamaktan kaçınmayacaklarını açıklamıştı. Anımsanacağı üzere, İsrail Hava Kuvvetlerine bağlı uçaklar, geçen salı günü Trablus'tan Şam'a uçmakta olan bir Libya uçağını, içinde teröristler olduğu gerekçesiyle bir İsrail üssüne inişe zorlamışlar, aradıklarını bulamayuıca serbest bırakmışlardı. Libya'nın İsrail yolcu uçaklarına misilleme karannın duyurulmasından sonra, Tel Aviv yetkili kaynaklarınca yapılan açıklamada, İsrail yolcu uçaklarına Libya hava sahasının olabildiğince uzağından geçmeleri için yeni uçuş rotalannın belirlendiği bildirildi. ABD 6. Filosu'na bağlı savaş gemilerinin ise, son gelişmeler üzerine yeniden Libya kıyılarına dümen kırdıkJan öğrenildi. Ocak ayının son haftası içinde Libya'nın Sirte Körfezi açıklarmda askeri manevralar gerçekleştiren 6. Filo'ya bağh gemi ve uçaklar, bu hafta başında îtalva'daki üslerine çekilmişlerdi. ABD yetkilileri, uçak gemileri ve öteki savaş gemilerinin yeniden denize açıhp Libya'ya yönelmeleri ile son gelişmeler arasında bir bağ olmadığını belirtmelerine rağmen, söz konusu gemilerin programlarında değişiklik yaparak Kaddafi'nin basın toplantısından birkaç saat sonra Trieste ve Napoli'deki üslerinden ayrıldıklarına dikkat çekiliyor. Libya lideri Kaddafi ise, dünkü basın toplantısında Amerikan 6. Filosu'nun Akdeniz'deki varlığına değinerek, ABD uçaklarının olası müdahalelerine aynı biçimde karşılık vereceklerini ve savaşmaktan çekinmediklerini vurguladı. Sirte Körfezi'nin kendilerine ait olduğunu tekrarlayan Libya lideri, Amerikan gemilerinin körfeze girmeye haklan olmadığını ve kendilerinin de zaten buna meydan vermeyeceklerini özellikle belirtti. AP Ajansına göre, ABD yönetimi, İsrail jetlerinin geçen salı günü Libya'ya ait bir yolcu uçağına havada müdahale etmesini kınayan Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi karannı veto t\ı.. Libya, İsrail uçaklarında terörist arayacağını açıkladı Dazlaklara tepki Federal Abnanya 'nın Hamburg eyaleti muhalefet lideri Hıristiyan Demokrat Partili Hartmut Perschau, "AUah'ıneksikzekâü yarattığı dazlaklar, kendi kabitiyetsizüklerini başkalanna yüklemek istiyorlar" dedi. Hamburg kentinde, son günlerde ırkçı Alman gençlerinin Türklere karşı yaptıkları saldırılar üzerine bir açıklama yapan Hartmut Perschau, Alman sanayiinin kalkmmasında Türklerin çok büyük katküan olduğunu belirtti. Yunanistan Zamanın kenarında Amerikaü bilim adamlan, uzay cisimlerini 14 milyar yıl önceki şekliyle görüntüleyebuecek bir araç üzerinde çahşmaya başladıklannt bildirdiler. Bir uzay teleskobuna yerleştirilecek "spektrograf" sayesinde, dünyadan milyonlarca kilometre uzakta bulunan yudızlar bu şekilde gözlemlenebilecek. "Colorado Uzay Sistemleri Merkezi" araştırmacıları, evrenin 14 milyar yıl önce oluştuğunun sanüdığını hatırlatarak bu sistemle ' 'zamanın kenanna'' yaklaşabileceklerini söylüyorlar. (a.a.) ABD Bakan Yardımcısı Ridgeway, AtinaVlan memnun ayrıldı ATtNA, (Cumburiyet) ABD Dışişleri Bakam'nın Avrupa işleriyle ilgili yardımcısı Rozanne Ridgeway, Atina'daki temaslarını tamamlayarak Washington'a döndü. Ridgeway, dun sabah Atinadan aynlmadan önce, Ankara 1 dan ayrılırken yaptığı "memnunluk" açıklamasını yineledi. Bayan Ridegway, Atina'daki temaslan sırasında Başbakan Papandreu ve üst düzey hükümet yetkilileriyle göruştü. Papandreu ve Ridgeway arasındaki görüşmede, Yunanistan'daki ABD üslerinin geleceğı, TurkYunan ilişkileri ve Ege konularının "derinlemesine" gözden geçirildiği belirtildi. Sosyalist Enternasyonal Başkar. Yardımcısı Carlos Andres Perez ve beraberindeki heyet, görüşmelerde bulunmak üzere Nikaragua 'nın başkenti Managua 'ya geldi. Andres Perez, Managua havaalanuıda gazetecilere yaptığı açıklamada. Sosyalist Enternasyonal'ın Orta Amerika'da barış sağlanabilmesi için, "Contadora" ülkelerinin sunduğu planı desteklediğini bildirdL Andres Perez, bölgedeki yabancı askerlerin bir an önce çekilmesi ve Nikaragua ile ABD arasındaki göruşmelerin başlatılması görüşünü benimsediklerini söyledi. (THA) Sosyalist Enternasyonal Heyeti Nikaragua'da Casus takası haftaya gerçekleşiyor Demokratik ve Federal Alman yetkililerin, bu hafta tarihin en büyük casus takasına ilişkin Berlin dışında bir görüşme yaptıkları açıklandı. Pazartesi veya salı günü gerçekleşmesi kararlaştırüan casus takası Sovyetler Birliği'ndeki rejim aleyhtarı Yahudi Anatoli Şaranski ve diğer 9 casusu kapsıyor. Dış Haberier Servisi Doğu ile Batı arasında Sovyet rejim aleyhtarı Yahudi Anatoli Şaranski'yi de kapsayan en büyük casus takasının önümüzdeki pazartesi veya salı günü gerçekleşeceği açıklandı. Batı Berlin'deki askeri kaynaklara göre, Berlin ile Potsdam arasında sınır oluşturan Glienicke Köpnisü'nde gerçekleşecek takas toplam 10 casusu kapsayacak. Federal Almanya'da yayımlanan Bild gazetesi, tarihin en bü Doğu ile Batı arasındaki en büyük casus değişiminin tarihi belli oldu Challenger faciası NASA yetkililerinin ifadesi alındı CAPE CANAVTRAN, (a.a.) Challenger uzay mekiğinin, fırlatılışmdan 59,8 saniye sonra sağ katı yakıt tankmdan bir alev sızıntısı meydana geldiği ve bunun mekik patlamadan birkaç "saniye" önce ana sıvı yakıt tankına ulaştığı bildirildi. Başkan Ronald Reagan'ın görevlendirdiği soruşturma komisyonu dun açık olarak yapılan ilk toplantısında NASA yetkililerinin ifadelerini aldı. Uzay mekiği programı yoneticisi Jesse Moore, alevin kaynağını ve patlamaya neden olup olmadığını henüz bilmediklerini söyledi. Johnson Uzay Merkezi mekik programı sorumlusu Arnold Aldridge de, mekiğin patlamasında sıcaklığın çok düşük olmasının rolü bulunabileceğini sanmadığını söyledi. AIDS el sıkma ile geçmiyor ABD 'de yapılan uzun vadeli bir araştırmanın sonuçlan, AIDS hastalığının el sıkma, yanaktan öpme gibi temaslar yoluyla geçmediğini ortaya çıkardı. Araştırmanın Başkanı Dr. Gerald Freidland, AIDS'e yakalanmış kişilerle ikiyü boyunca birlikte olan 68 çocuk ve 33 yetişkin arasından yalmzca 5 yaşmdaki bir kız çocuğunun hasta olduğunu bildirdi. Küçük kızın bu virüsü ana rahminde alması olasılığı bulunduğuna da dikkat çekildi. Araştırma sonuçlannda uzun dönemli temaslar da bile, cinsel ilişki kurulmazsa, hastahğm bulaşma riskinin çok küçuk olduğu hatta sıfıra yaklaştığı kaydedildi. GLtENtCKE KÖPRÜSÜ Doğu ile Batı arasında önümüzdeki pazartesi veya sau günü yapılacak tarihin en büyük casus takası, Berlin ile Potsdam arasındaki Glienicke Köprüsü 'nde gerçekleşecek. yük casus takası sırasında Falkland savaşında Ingiliz donanması hakkında Sovyetler'e bilgi vermek suçundan 1984 yılında ömür boyu hapis cezasına çarptırılan Sovyet eski deniz subayı Dieter Gerhandt ve eşinin de Dogu'ya iade edileceğini bildirdi. Bild gazetesi aynca, ABD Başkanı Ronald Reagan'ın Sovyet rejim ale>htarı bilim adamı Andrei Saharov'un Batıya gitmesine izin verilmesi konusunda Moskova ile göruşmelere başlamak üzere girişimde bulunduğunu yazdı. Saharov altı yıldır SSCB'nin Gorki kentinde sürgünde bulunuyor. Amerikan ve Federal Alman kaynaklı haberlere göre ise, casus takası konusunda Demokratik ve Federal Alman yetkililer arasında bu hafta gizli bir görüşme yapıldı. Doğu hesabına casusluk yaptığı gerekçesi ile Batıda tutuklu bulunan Polonyalı Jerzy Kaczmarek'in de takasa dahil olacağı belirtiliyor. ABD ve Federal Almanya kaynaklı haberlere göre, Doğu Alman avukat VVolfgang Vogel ve Federal Almanya'da iki Almanya ilişkilerinden sorumlu Devlet Bakanı Ludwig Rehlinger, bu hafta tarihin en büyuk casus takasına ilişkin, Berlin dışında gizli bir görüşme yaptılar. İki yetkili, görüşme sırasında casus takasının önümüzdeki hafta başında gerçekleştirilmesini kararlaştırdılar. AaKAYBIMIZ Istiklal Savaşı Gazisi, M.S. Bakanhğı Adalet ve Teftiş Işler i Başkanlanndan, Askeri Yargıtay üyelerinden ailemizin sevgili büyüğü, Nihal Erman'ın eşi, Ayten Zileli, Erdoğan Erman'ın babaları, Beyhan Erman, merhum Prof. Dr. Şeref Zileli'nin kayınpederi, Ahmet, Ayşe Zileli, Simin Gül, Serdar Erman'ın dedeleri. Emekli General A. FAİK ER3IAN 6/2/1986 tarihinde Hakkın rahmetine kavuşmuştur. Aziz naaşı Maltepe Camii'nden 8/2/1986 günü öğle namazını müteakip kaldırılacaktır. AİLESİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear