23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyef Bu akşam başlayacak şenlikte Huston, Skolimowski, Lizzani, Varda, Pialat, Tanner gibi ustaların seçkin yapıtları yer alıyor. Şenliğin yanşmah bölümüne özgentürk'ün "Bekçi Murtaza"sı, yan bölümüne Olgaç 'ın ' 'Kaşık Düşmanı'' adlı filmi katılıyor. MEHMET BASUTÇU ~ VENEDİK Bu akşam açılışı yapılacak olan 42. Venedik Şenliği Türk sinemasına Uç yıldan bu yana kapılarını açık tutan önemli bir şenlik. Yanşmalı bölümde geçen güz Erden Kıralın filmi "Ayna" sunulmuştu. Bu yıl Ali Özgentürk'ün "Bekçi Murtaza"sı izlenecek. "Mostra" da, sanat ve deneme sinemasırun bellibaşlı adları buluşacak yine. Aralannda, Jsviçreli tanınmış yönelmen Alain Tanner de var. Yapıtı "No Man's Land", Batının sessizce başkaldıran insanlannın dramı üzerine başarılı bir çeşitleme... BASMAKALIP YÜCELTMELER Bazı kökleşmiş değer yargılan, yerleşmiş davranış biçimleri vardır. Bilinçli ya da çoğu kez bilinçsiz olarak güçlendirdiğimiz değerler, sürdürdüğümuz davranışlardır bunlar. Birtakım engelleri aşarak sesıni yurt dışına kadar duyurma "başansT'nı gösteren bir sanatçıyı, sporcuyu ya da bilim adamıru desteklemeyi nerdeyse ulusal bir görev katına çıkaran anlayışın altında, işte bu tür değer yargılanyla davranış biçimlerinden örülmüş bir temel buluııur. Yer yer şovenizm kokan ve ne yazık ki zamana karşı direnebilen bu anlayışa göre size düşen "görev" söz konusu kişiyi ya da yapıtı, tozlu satırlar arasından çekip çıkaracağınız basmakalıp cümlelerle yüceltmek, gerekirse "kulis yapmaya" çalışarak desteklemektir. Soğukkanlı bir değerlendirmede bulunmak ve düşündüğunüzu olduğu gibi söylemek her zaman hoşgörülmez... Bu tür anlayış ve alışkanlıklarla biçimlenmiş sağlıksız bir ortamda gerçeklerle uyuşmayan haberleri, "Paris Bilraem Kimi Bekliyor", "Falanca Londra'yı Ayağa Kaldırdı", "Filanca Amerika'yı Felhetti" gibi yorumlarla süslemek yanlış anlamalara nasıl yol açmasın? "Cumhu Sahıbı: Cumhuritel Matbaacılık ve Gazelecilık. I ıırk Anonim Şırkeıı adına Nadir Nadi, 0 Gene! Vayın Mudurtr Hasan temal. Muessese Muduru Emine l >aklıgil, Yazı Islerı Muduru Okaj Gonensin, 0 Haber Merkezı \1u Juru. \alçın Baver, Sa>fa Duzenı Yoneımenı Mi Acar. # Tenısıicıler: ANKARA: Yatcın Öogan.lZMİR: Hikmel Çeıinkaya, \DANA. Mehmet M« Servis Şejleri: Isıarıbul Haberleri: Reha Öz. L)ı> Haberler trgun Bala, Ekonomı: Oyman Llaga>, Kulıur: A>dın Emec. Magazin: Y'alçın Pekşen, Spor Danışmanı Abdulkadir Vucetman, Duzeltme Rrfik Durba>. Araştırma Şahin Alpa), IşSendıka: Şukran Kelenci, 0 koordınaıor: Ahmel Korulsan. 0 Malı Ijier: Krol Lrkul. Man Zi>a Krgeoe. Halkla llı^kikr. (iulderen Koşar. Idare. Huse>in Gurer, Işletme: Sadun Sonmez. Yavarv Cumhııriyel Maıbaacılık ve Gazelecilık T A.Ş Turk Ocağı Cad 39/41 Cağaloglu Isıanbul, PK: 246Istanbul, Tel: 526 IOOO(9hat). Telex: 22246 0 Burolar Ankan: Zıya Gokalp Bulvarı tnkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33 II 4147, Telex 42344 0 İzmir Haliı Zıya Bulvarı No: 64/3. Tel 25 47 0913 12 30 Telex. 52359 0 Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel I455OI9731 Telex: 62155. TAKVİM: 26 Ağustos 1985 lmsak: 4.44 Güneş: 6.17 öğle: 13.11 İkindi: 16.55 Akşam: 19.54 Yatsı: 21.21 Ustaların geçit töreni değil: Yanşmalı bölümde sunular. filmi "Hadduta Mısnya" beğenilmemişti. tlgi görmeyen basın topiantısından sonra yamna gittiğimizde, yönetmen büyük şenliklerin "Üçüncü Dünya Sineması"na yaklaşımını eleştirmişti. Bu yıl Cannes'da da "Bonaparte" ile yarışıyordu Şahin. Ve bir hayli zayıf olan bu yapıtı da yeni bir düşkınklığının kaynağı oldu. TANNER'İN DOKUZUNCU Venedik Şenliği'nde, yaratıcı sinemasından zengin örnekler sunulacak yine. Huston, Skolimowski, Lizzani, Varda ve Pialal gibi adlar yanında lsviçre sinemasının usta sanatçısı Alain Tanner, "No Man's Land" (tnsandan Anndınlmış Bölge) ile, kendini yenilemek iddiasınd.ı olmayan, ancak derinlikleri yakınlaştıran duruluğuyla etkıleyici ve güçlü bir yapıt sunuyor. Yönetmen bu dokuzuncu filminde de aym zengin temanın çevresinde dolaşmış: tçinde bulunduğu koşullar altında bunalan, başkaldıran ve yaşamını değiştirmeye çabalayan insanların, yalnızlıktan korktukça yalnızlık kaynağının kuyusuna düşen insanların dünyasını anlatıyor yine. Onların tepkilen, acıları, umutları ve umutsuzlukları, giderek iyimserliğini yitirdiğini sandığımız bir bakış açısıyla veriliyor. Sankı Tanner yaşlandıkça, kahramanları bir şeyler değiştirebileceklerine giderek daha az inanıyorlar. tleriye, ölüme doğru bir tür kaçış başhyor, başlıyor ama ölümün kara buyusu yaşam sevincinin ışığıyla dengeleniveriyor yine... Fransa'nın lsviçre sırurıyakınında yaşayan "çizgi arası" insanlar, toplum yapısının soluk aldırmayan sıkı dokusu, kâğıtlara ve yönetmeliklere insandan daha çok önem veren polis kafasının gülunçlüğü, insanlık onurunu hiçe sayan saçma kurallar, insanlığın temel sorunlarına yanıt getireme>'en bilimsel, toplumsal ve teknik gelişmenin anlamsızlığı, hepsi, gerçeklerin özüne dek inme çabasının getirdiği açık görüşlülükle, bilinçle ve duyarlvkla işlenmis... " N o Man's Laod" hüzünlü, güzel bir şiir. Bu yıl Türk sinemaşı açısından da önem taşıyan 'Mostra"yı izlemek üzere Âtilla Dorsay'ın da Venedik'e gelmesıyle, şenliğin zengin programından sizlere daha geniş biçimde söz edebilece 42. Venedik Film Şenliği başlarken KOCATEPE'DEN İZMİR'E Röportaj: Hikmet Çetinkaya 30 Ağustos Zaferine doğru Ince Memed filmi yasaklandı LONDRÂ (Cumhuriyet) Yaşar Kemal'ın romanmdan esinlenerek Yugoslavya 'da Peter Ustinov tarafından çekiten "tnce Memed" filmi Türkiye'de yasaklandı. Geçen hafta Londra'da bulunan filmin Türk prodüktöru Fuat Kavur, sansür heyetinin herhangi bir gerekçe göstermeksizin filmin gösterimini yasakladığmı bildirdi. Bu karara yapılan itirazın da oybirliğiyle reddedildiğini belirtti. Kavur, ' 'Observer'' gazetesine yaptığı açıklamada, "Filmin yasaklanması A tatürkçülük anlayışına tamamen aykırıdır. Sonuna kadar bu isı takip edeceğim" dedi. FtLMt Malazgirt Zajerı nın 914. yıh MALAZGİRT, (OM.) Malazgirt Zaferi'nin 914. yıldönümü bugün Muş'un Malazgirt ilçesintie törenlerle kutlanacak. İlk tören sabak saat 09.00'da Atatürk Anıtı önünde yapılacak. Anıta çelenkler konularak saygı duruşunda bulunulacak. HÜZÜNLÜ, CüZEL BİR ŞİİR Son yıllarda büyük aidım yapan tsviçre sinemasım, Venedik'te Alain Tanner'in "No Man's Land" adlı filmi temsil ediyor. "No Man's Land", açık görüşlüliikle, bilinçle ve duyarhkla işlenmis, hüzünlü, güzel bir şiir. riyet" gazetesinin, artniyet taşımayan görüşlerin ve kendini sınırlamayan gerçekçi düşüncelerin daha yapıcı ve yararlı olduğuna inanmış olması bir şanstır. YUSUF ŞAHtN'İN DÜŞ KIRIKLlCl 6 eylül gününe dek sürecek olan 42. "Mostra Inlernazionale del Cinema"nın programında iki Türk filmine yer verilmiş olması, ülkemiz sinemaşı açısından önemli bir olay: Ali Özgentückün yönettiği "Bekçi Murtaza" yanşmalı ana bölümde, Bilge Olgaç'ın "Kaşık Düşmanı" ise bir yan bölümde sunulacak. Türk sinemasını kuşkusuz onurla temsil edebilecek bir düzey tutturabilen bu iki filmi daha önce Fransa'da izlediğimizde, ne yazık ki yeterince güçlu bulamayarak, yukarıda gerekliliğini açıklamaya çalıştığımu özgür bir yaklaşımla eleştirmiştik. Yeniden bu konuya dönmek gereksiz. Gönül, Venedik gibi önemli bir şenlikte ödül listesinin Ust sıralarına aday olabileceğine inandığımız Türk filmleTİ izlemek isterdi... Polonyalı yönetmen Zanussi başkanlığındaki seçici kurulun bizden daha hoşgörülü olmasını dileriz. "Batı dünyası" dışında kalan ülkelerin sınemalanna Cannes ve Venedik gibi büyük şenliklerde nasıl bakıldığını, hangi yerin aynldığı konulanndaki tartışmaların, gözlemlerin vardığı nokta genelde olumlu değildir. Ancak, 1983'te Erden Kıral'ın 'Hakkâri'de Bir Mevam>*ini yarışma dışı, 1984'te ise "Ayna"sını yanşmalı bölümde sunan Venedik Şenliği yöneticisi Gian Luigi Rondi'nin yakın ilgisi, Türk sanat ve deneme sinemasım bir ölçude çizgi içine çekmiştir. Bu arada, Mısırlı Yusuf Şahin'in üç yıl once Venedik'te yaşadığı duşkınkhğını anımsamamak elde HÂLÂ İŞBAŞINDA Büyük Zafer'in kazanılmasında katkısı olanlardan hayatta kalanlann sayısı iki elin parmaklan kadar az. Onlar da sıkmtı içinde. Yasamlannı sürdürebilmek için ilerlemiş yaşlanna rağmen hâlâ zor koşullar altında çahşıyorlar. (Fotoğraf: ÜMİT OTANJ Izmir'de yorgun Türk savaşçısının ayak sesleri 3 30 Ağustos 1922... Artık bitmiştir Yunan ordusu için her şey. 15 Mayıs 1919'da Gazeteci Hasan Tahsin'in başlattığı "Kurtuluş Savaşı Destanı" 9 Eylul 1922'de Konak'ta tamamlanmış olacaktır. Yunan ordusu 3 yıl 4 ay sonra çıktıklan yerden denize dökülecektir. Mustafa Kemal işaretini vermiştir: "Ordular, ilk bedefiniz Akdeniz... tleri!.." Dudaklarda özgürlük türküleri, Ulubey'den Eşme'ye inmektedir. Ardından Alaşehir, Salihli, Manisa... Ve 9 Eylül 1922 Jzmir... Ve Mustafa Kemal, neşeli. Izmir'i seyrediyor Belkahve'den. Elini uzatsan deniz... Mustafa Kemal soruyor İsmet Paşa ile Fevzi Çakmak'a: "Bu geceyi iyi geçirmek için ne yapalım?" Sorunun arkasından hemen ekliyor: "Yapacak bir şey yok. Bir araya gelelim şarkı söyleyelim..." Gün ağarmak üzeredir. Insanın içini gıdıklayan bir eylül sabahı 2. Süvari Alayı'nın 4. Bölüğünden Teğmen Enver komutasında keşif kolu Sabuncu Belinden Bornova sırtlanna doğru iniyor. Teğmen Enver ilk emri veriyor: "Şehre girişte dikkatli bulunun. Düşman kuvvetleri pusu kurabilirler." Bomova'da evlerin çoğunda yabancı devlet bayraklannın dalgalandığı görülüyor. 2. Tümen 13. Alay Komutanı Binbaşı Atıf Esenbel düzgün Fransızca konuştuğundan, hemen Bornova'ya gönderiüyor. Tümen Mersinliİzmir arasındadır şimdi. Diğer bir kol ise Kadifekale yönündedir. Öncülüğünü Binbaşı Reşat komutasında 4. Alay yapmaktadır. dulan 14 gün zarfında büyük bir düşman ordusunu imha ettiler. 400 kilometrelik fasılasu bir takip yaptılar. Anadolu'daki bütün memaliki mustevliyemizi istirdat eylediler. Büyük eser senin zaferindir..." ANKARA (a.a.J Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Necdet Öztorun 'un kayınvalidesi Muzaffere Merdmekoğlu, geçirdiği bir rahatsızhk sonucu öldü. Ağır hasta olan Mercimekoğlu, askeri ambulansla tedavi edilmek uzere Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GA TAJ Hastanesine kaldırılırken yolda öldü. GA TA 'ya gitmekte olan askeri ambülans yolda bir minibüsle çarpıştı. Kapısı açılan ambülansta bulunan Orgeneral öztorun 'un eşi Mefaret Öztorun, görevli doktor Osman Balkaya ve hemşire ile cenaze araçıan dışarı fırladı. Öztorun 'un eşi ile doktor hafifsekilde varalandılar. Orgeneral Oztorun'un karınvalidesi ölâü Parlamento heyeti Kanada'da îzmir e gırış 9 Eylül gecesini Belkahve'de geçiren Gazi Mustafa Kemal Paşa, İsmet Paşa ve Fevzi Paşa 10 eylül sabahı lzmir'e girmişlerdir. Yolda Nurettin Paşa, henüz sağhklı rapor ahnmadığından söz etmekte, tzmir'e girmenin daha erken olduğunu belirtmektedir. Tam bu sırada bir araba görülür. Bir köylu delikanlısı arabayı sürmektedir. Araba durdurulur. Gazi sorar: "Nereden geliyorsun bemşehri?" "Izmir'den..." "Izmir'in içinden mi?" "Içinden" "Bizim askerlerden süvarilerden ne haber?" "Sabahtan beri Kordon'da, Kadifekale'deler." "Kendin gördün mü?" "Bana inanmıyorsun galiba..." Gazi Mustafa Kemal geceyi Uşaklı Muammer Bey'in evinde geçirir. İnönü ise karargâhta kalır. Gazi aym gece İsmet Paşa'ya haber salar ve konağa gelmesini ister. Konakta büyük konukseverlik görürler. Bütün işi evin kızı Latife Hanım yapmaktadır. Gazi Mustafa Kemal ilk kez burada tanır Latife Hanımı... : Erzurum Üniversitesi'nin 3 öğretim elemanının yazdığı "Evrim Teorisi Hakkmda Rapor Özeti" adlı kilapçıkta, "Hiç kimsenin kâinatın başlangıcını görmediğine, hiç kimsenin de maymunun insana dönüştüğüne şahit olmadığma" değiniliyor. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı, "Darwin kuramına" karşı görüşlerin ders kitaplarında "nasıl yer alacagı" hakkında fen bilgisi öğretmenlerinden tek tek görüş aldı. Bakanhğın emriyle, söz konusu rapora "katılıp katılmadıklannı" behrten öğretmenler, uygulamayı "Danvin fişlemesi" plarak nitelerlerken, Atatürk Üniversitesi öğretim elemanlan Prof. Münip Yeğin, Doç. Adera Tatlı ve Doç. Edip Keha tarafından yazılan "Darwin kuramı" aleyhindel'i görüşlere, öğretmenlerin gönderdikleri raporlar temelinde yeniden yazılan biyoloji kitaplarında yer verilecek. Milli Eğitim Gençlik ve Spor BakanhğYnın okul müdürlüklerine geçen nisan ayında gönderdiği "emir" şöyie: "Atatürk Üniversitesi ögretim üyelerinden Prof. Dr. Münip Yiegin, Doç. Adem Tatlı, Doç. Dr. Edip Keba tarafından hazırtanan ve bakanlığımızca bastınlıp okul mfidürlüklerine gönderilen (Evrim Teorisi Hakkında Rapor özeti) adlı kitapçık biyoloji ve fen bilgisi zümre oğretmenkri tarafından ele alınıp incelenecektir. Söz konusu dokümana konu teşkil eden teori ve karşı görüşlerin mufredat programlannca ve ders kitaplarında hangi ölçüde ve nasıl almması gerektiği husaslannın bir rapor halinde Talim Terbiye Kunılu Başkanlığına gonderilmesi gerekmektedir." Bakanlık biyoloji ve fen bilgisi öğretmenlerinin raporlarını geçen mayıs ayının ortalarına kadar göndermesini istemesinin ardından, bazı okul müdürlüklerinin "Darwin raporu"na "karşı olan" ve "yanında olan"'öğretmenleri bir cizelgede belirterek bakanhğa bildirdikleri öğrenildi. Erzurum Üniversitesi'nin 3 öğretim elemanının yazdığı "Evrim Teorisi Hakkında Rapor Özeti" adlı kitapçıkta, "Hiç kimsenin kâinatın başlangıcını görmedigi, hiç kimsenin de bir balığın kurbagaya, bir maymunun da insana döouştügone şahit olmadığına" değiniliyordu. Aynı öğretim elemanlarından Doç. Keha ile Doç. Tatlı daha sonra, ABD'de Hıristiyan bilim adamlannın kurduğu "Yaradılışı Araştırma Enstitüsü" Başkanı Prof. Gish'in "Yaradüış, Evrim ve Halk Egitimi" adlı makalesini bakanlık emriyle Türkçeye çevirmişler, bu makale basılarak öğretmenlere dağıtılmıştı. Dinçerler'in Daruin inack İSTANBUL, (a.a.) Parlamentolararası Birliğin 74. konferansına katılacak 11 kişilik TBMM heyeti dün sabah uçakla lstanbul'dan Kanada'ya gitti. Çeşitli siyasal ve ekonomik konularda dünya parlamenterlerinin işbirliğine ilişkin kararların alınacağı konferansta Türk heyetinin Bulgaristan'daki Türklere uygukman baskılan gündeme getireceği bildirildi. ANAP Ankara Milletvekili Barlas Doğu başkanlığındaki heyette, ANAP Adana Miletvekili Akgün Albayrak, ANAP Trabzon Milletvekili Fahrettin Kurt, ANAPAmasya Milletvekili Adnan Tutgun, HP İzmir Milletvekili Hüseyin Aydemir, HP Sıvas Milletvekili Şevki Taştan ve MDP Siirt Milletvekili Abdüirezzak Geylan bulunuyor. Jinaz Titiz İran'a gidiyor ANKARA, (OJL) Devlet Bakanı Mustafa Tinaz Titiz, 30 Ağustos cuma günü Iran'a gidecek. Titiz. tran'da bulunduğu süre içinde Iran Milli Fuarı'nın açılışına katılacak, Türkiye ile Iran arasındaki ikili ekonomik ilişkilerin aksayan yönlerinin giderilmesi amaayla görüşmelerde bulunacak. 63 yıl sonra 63 yıl sonra Belkahve'den bir kahve içimi îzmir'ı seyrediyoruz. O insanı kavuran Aslıhanlar Ovası'ndaki insanları düşünüyoruz. Yıldınm Kemal Köyü Muhtarı Zeki Kabak aradan geçen 63 yılın yörelerinde pek fazla değişiklik yapmadığını söylemiş ve şöyle konuşmuştu: Bir ilkokulumuz var yetersiz. Doktora on kilometre uzağa gidiyoruz. Sağlık ocağımız yok. Yanlızca bir ebemiz var. Şimdi 30 Ağustos'u kutlama çalışmaları var. Bu arada kötu o.an >olumuzu yaptırabilirsek ne mutlu bize. Yoksa yine geiecek 30 Ağustos'u bekleyecegiz. Savaş yıllarında 20 yaşında olan 83 yaşındaki Mehmet Özbek yaşını hiç göstermiyor. Geçen yıllar onu pek yıpratmamış. Tavamnda kuruması için asılmış çeşitli bitkilerin bulunduğu tahta odada bağdaş kurdu ve şöyle anlattı: Çok zor gunler geçirdik. Ben gençtim ve çiftçilik yapıyordum. Yıldınm Kemal'i şehit ettikleri günü bugün gibi hatırlıyorum. Yunan'ı kovduktan sonra >ine çiftçiliğe devam ettik. Şimdilerde geçimimizi zor karşılıyoruz. Kısaca güçlükle yaşıyoruz. 8 çocuğum vardı iki tane kaldı. Bizim muhtarın dediği gibi hâlâ bir doktor yüzü gordügümüz >ok. Torunlanm var. Korpe kuzucuklanm benim onlar. Hasta olduklan zaman yüreğim eriyor. On kilometreyi nasıl aşacagız diye. Büyük Aslıhanlı Köyu'nden Gazi Süleyman Koç'un oğlu Ali Koç şöyle diyordu: Tümümüz çiftçilikle uğraşıyornz. Arpa, buğday, pancar ekiyoruz. Prefabrik bir ilkokulumuz var. Bu da yetersiz kalıyor. Ortaokulumuz yok. Suyumuz yok. Yolumuz çok kötü. Ilkokulu bitiren çocuklanmızı Dumlupınar'a gönderiyoruz. Dumlupınar'da ev tutup çocuklanmızı okutuyoruz. Ekonomik durumu iyi olanlar yapıyor bunu elbette. Okuyanlann oranı yüzde 5'i geçmiyor. Rıza Kocatepe ve Şerif Yağ: Çok fakiriz. İşsizük nedeniyle köyümüzde göç oluyor. Kurtuluş Savaşf mıza altın harflerle kazman Afyon yöresinde yaşayanlar böyle konuşuyor. Uşak'ta Mustafa Kemal Paşa'nın dinlendiği evi gördük. Restore edilip müze haline dönüşturülmüş. "Paşa Mahallesi"nin adıysa bir yıl önce "Bozkurt Mahallesi" olarak değiştirilmiş. 63 yıl önceyi noktalarken son kez Konak Alanı'nı dolaştık. Simitçiler, midyeciler, tombalacılar ve gezgin satıcılar. Hasan Tahsin Anıtı önünde bir kez daha 63 yıl sonrasının lzmir'ini seyrettik. Yaşam bütun ağırlığıyla sürüyor, insanlar telaş içinde bu yaşama ayak uyduruyorlardı. 1 5 Mayıs 1919'da gazeteci Hasan Tahsin'in başlattığı 'Kurtuluş Savaşı Destanı" 9 Eylül 1922'de Konak'ta tamamlandı. Rıhtım'da gözyaşlarını tutamayan insanlar, kendilerini yorgun savaşçıların önüne atmaktaydı. Binbaşı Reşat Kadifekale'ye, Yüzbaşı Şeref Hükümet Konağı'na Türk bayrağını çekmekteydi. 2. Tümenin öncülüğünü Yuzbaşı Şerafettin komutasında iki bölük yapmaktadır ve destek kuvveti olarak alayın önünde gitmektedir. Bunların önlerinde ise yaya olarak yürüyen 8 er vardır elleri silahlı. Tam Halkapınar köprusü ilerisinde Tuzakoğlu fabrikası önünde yaylım ateşi açılır. Yaya olarak yurüyen 8 silahlı erden 4'ü şehit düşerler. Fabrika hemen sarılır ama hiç kimse ele geçmez. Şehit olan erler düştukleri yere gömülürler. Arkadan gelen tümen Mersinlfde 21 Yunan subayı ile bin kadar efsunu esir almıştır. Diğer bir alay Kemer Istasyonu'nda 700 efsunu esir almıştır. Artık nal sesleri ile inlemektedir İzmir... Güneş pınl pınldır. Rıhtımda insanlar vardır göz yaşlannı tutamayan, yorgun savaşçılann önüne kendini atan. Artık kurtulmuştur İzmir, destan bitmiştir. Pasaport Iskelesi'nde Ingiliz askerleri alkış tutmaktadırlar kahraman Mehmetçiğe. Yunanlılar Hükümet Konağını kapatmış ve kaçmışlardır. Şehir guvenliği için tedbir ahnmıştır, Kadifekale'de bayrağı çeken Binbaşı Reşattır. Yüzbaşı Şeref yaralı olmasına rağmen Hükümet Konağı'na Türk bayrağını çekmektedir. İzmir 734 gün sonra özgurlüğüne tekrar kavuşurken Başkumandan Gazi Mustafa Kemal, Türk ulusuna şu bildiriyi yayımlıyordu: "Ordularımız 9 Eylül 1922 sabahı İzmir'imizi yine 9 Eylül 1922 akşamı Bursa'mızı muzafferen tahlis ettiler. Akdeniz, askerlerimizin zafer teraneleri ile dalgalanıyor. Buyük Türk milleti ordularımızın kabiliyet ve kudreti düşmanlanmıza dehşet, dostlarımıza emniyet verecek bir kemal iletezahuretti. Millet or Bursa'da ynkalananlar DEĞİŞMEYEN ÇIZGİLERLE KURBAN !.. YORUMU Ağca maskara oldu Dış Haberler Senisi "Asnn davası" diye adlandırılan ve giderek önemini yitiren Papa'ya suikast davasında Ağca'mn tutarsız savunması ABD basınındaki yorumlann değişmesine yol açtı. 15 ağustos günü New York Times Gazetesi'nde yer alan başyazı, ABD basınındaki bu değişimi gösteren ilginç örneklerden biri. Aşağıda, New York Times Gazetesi'ndeki yorumu aynen yayımhyoruz: Roma'da geçen mayıs ayında "yüzyılın davası" olarak başlayan, Papa duruşması, Pirandello'nun saçmahklarına döndü. Davanın sona ermesine daha 8 ay var. Italyan yargıç Marini'yi Papa suikastının ardında Bulgar parmağı olduğuna inandırmaya çabşan Mehmet Ali Ağca, kendini maskara durumuna düşürdü. Ağca, kendisine inananlan hayal kınklığına uğraUoak ilah olduğunu ve mucizeleraferatabileceğini öne sürdü veOTkastgirişimiyle ilgili çelişen ifadeler verdi. Italyan savcı Martella, "Eğer kendi inanılırlığıru yıkmak istediyse, bunu çok iyi başardı" diyor. Ağca'nın Polonyalı Papa II. Jean Faul'u öldürmek için Sovyet ye Bulgar gizli polisi tarafından görevlendirildiği iddiası hiçbir bağımsız kaynak tarafından doğrulanmadı. Ağca, suikastın gerçekleştirildiği zaman, yer ve kişiler hakkındaki ifadelerini keyfine göre değiştiriyor ve ifadelerinin yarattığı kanşıklığı görmekten mutluluk duyuyor. Papa cinayetiyle ilgili olduğunu söyleyen bir başka Türk de yine fazla değeri olmayan ifadelerle ortaya çıktı. SUtKASTIN KAYNAĞI Ağca'ya hâlâ söz hakkı vermek, super gücun Papa'dan kurtulmak için bir Türkü alet olarak kullandığı yolundaki iddiasını araştırma amacını taşıyor. Ağca'nın ifadelerinin suikastın Bulgarlarla bağlantısını kanıtlayamaması, suikastın kaynağının Turkiye'de olduğu iddiasını güçlendirir. Ağca öğrenciliği sırasında Turkiye'nin laik demokrasisini yıkmayı amaçlayan Islami terör örgütü Bozkurtlar'a katıldı. 1979'da ıstanbul'da liberal bir gazeteciyi öldürmekten mahkum oldu, ancak her nasılsa askeri cezaevinden kaçtı. Bundan sonra kurbanımn gazetesine gönderdiği mektupta şunları yazıyordu: "Türkiye ile kardeş tslam ülkelerinin Ortadoğu'da siyasi, askeri ve ekonomik bir güç olmasından korkan Batılı emperj'alistler, bu nazik donemde Türkiye'ye dini lider kılığındaki Haçlı komutanı Papa'yı gönderiyorlar. Eğer ziyareti enelenmezse Papa'yı mutlaka öldüreceğim." Bu ateşli sözler Papa suikastının gerçek nedenıni mi açıklıvor? (Arkası 11. Süyfada) BURSA, (Cumhuriyet) Bursa'da son iki ay içerisinde gerçekleştirilen operasyonlar sonunda yıkıcı ve bölücü, aşırı sol örgütlere mensup ikisi kadın 20 kişi yakalandı. Bursa Emniyet Müdürlüğü'nden yapılan açıklamada yukalanan sanıklarm örgüt adına muhtelif tarihlerde çeşitli gasp, afışleme, bildiri dağıtma, Tunceli ili Çiçekli Jandarma Karakolu baskını olayına kanştıkları belirlendi. tstanbul ilinde arandıkları ve merkez komite üyesi olduklan belirlenen Veli Gürcan, Ali A ktürk, Jale Gökoğlu ve Giilden Pala 'ın yanı sıra, Ali Osman Yener, Osman Eryağcı, Hacı Kılıç, Yücel Sarpdere, Necip Faruk Panltan, thsan Karabulut, Ali Cam, Hüseyin Duman, Şinasi Akgün, Zabut Yetim, Hıdır Yetim, Ergun Eriş, Mustafa Gürbulak, Mehmet Emin Capkan ve Mustafa Çolak ile ilgili soruşturmaya devam ediliyor. Rock Hudson taburcu oldu LOS ANGELES (a*.) Ünlü aktör Rock Hudson öldürücü AİDS hastalığından 26 gündür tedavi görmekte olduğu Los Angeles'taki Ucla Tıp Merkezi'nden taburcu edildi. Tıp merkezinden bir sözcü, arkadaşları tarafından hastaneden alınan Hudson'ın, Los Angeles'ın batısmdaki Malibu'da yazlık evinde tedavisinin sürdürüleceğinı söyledi. BİTTİ
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear