Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
15 AĞUSTOS 1985 HABERLER CUMHURÎYET/7 Demokratik memleketler topluluğundan uzaklaşıyoruz ANKARA, (Cmnhurfyet Bürosu) Dış sorunlan yakından izleyip irdeleyen Bitlis MiIIetvekili Kâmran Inan, "Cnmhuriyef'e verdiği demeçte hükümetin dış politika gelişmeleriyle ilgili uygulamalannı, dış sorunlara bakış açısını eleştirdi. Dış politikada ana tercihlerimizin kaybolmaya, milletlerarası ilişkilerimizin gevşemeye başladığını söyledi. "Çok yöolii olma aşın nevesiyle yön kaybcdflmesiaden" korktuğunu bclirten Inan, bugünkü Türk dış politikasını "renksh" diye niteledi. Daha önce Cumburiyet'te yayımlanan Dışişleri Bakanı Vahit Halefoghı'nun demecini ele alıp kimi yargüara, sonuçlara varan Kâmran Inan, sorulannuzı şöyle yanıtladı: Dış ilişltiler ve önemli milletlerarası geiişmeler hakkında DtşişJeri Bakanı'mn Cumhuriyet'te çıkan görtiş ve deferiendirmelerini herhalde okndunoz. Hükttmetin dış poütikasuu nasıl goriiyorsanuz? İNAN llginize ve tanıdığımz imkâna teşekkür ederim. Sayın Dışişleri Bakanı'mn Cumhuriyet'te çıkan beyanlannı dikkatle okudum. Kendüerinin dış ilişkilerimiz hakkında çizdikleri pembe tabloya kaülmayı, gerçeklerin böyle olmasını isterdim. Dış politikayı iktidar mahalefet ilişkileri açısından değü, milü karakterde ve devlet meselesi olarak gördüğümden, daima başarüı olmasını temenni etmiş ve bu yolda çalışmışımdır. Ancak bugünkü gidişin başarüı olduğunu söylemek zor ve yanıltıcı olur. Aksine endişe veren ve ciddi tcdbirler alınmasını gerektiren geiişmeler bulunmaktadır. Dış politikada ana tercihlerimiz kaybolmaya, milletlerarası kuruluşlarla ilişkilerimiz gevşemeye başlamjştır. Demokratik memleketler topluluğundan uzaklaşıyoruz. Olaylara yön veren, etkileyenler arasında değil, olaylardan etkiienerüer arasında bulunuyoruz. Büyük devlet politikası gereklerine uyulmamakta, kısa vadeli merkantil düşünceler hâkim olmaktadır. Çok yönlü olma aşın hevesiyle yön kaydedilmesinden korkanm. Bugünkü dış politikaya, yakın gecmişimizin siyasi bir terimi ile renksiz denebilir. Inan'a göre bugünkü dış politika "renksiz" ANKARA'mn tasına bak Fuar vecizeleri ÖNÜMÜZDEKİ hafta açılacak 54. Uluslararası izmir Fuan'nın hazıriıkları hızla sürüyor. Fuarı Meydan Larousse, "belli zamanlarda belli yerlerde mal sergilemek için açılan pazar " olarak tanımlıyor. patmaya çalışıyorlar. Ancak buna da karşı çıkanlar yok değil. Örneğin Güngör Bayrak adlı "vücut sanatçımızın" İzmir Fuan'nda şergilemeye katılma istegi, izmir Belediye Başkanı tarafından yasaklanıyor. Bunların yanı sıra fuarı gerçek bir "pazar" olarak gören sanatçılanmızın gecelik ücretleri 100 bin lira 1 milyon 750 bin lira arasında degişiyor. Bu sanatçılanmızın fuarla ilgili değerlendirmeleri ise şöyle: Ahu Tuğba: İzmir'de yükümü tutmaya gidiyorum. Çünkü paraya çok ihtiyacım var. Nazan Şoray: Izmirli çapkınlar beni beklesin... Geliyorum. Burçin Orhon: Fuar kısa bir süre için bana Johnny'i unutturur. * Nükhet Duru: Fuarda aiacağımız para, tüm sanatçılar gibi bana da ilaç gibi gelecek. İNCİLERİYLE ünlü, Başbakan özal'ın "teknik damşmanı" Erkal Zenger son gezide de inci serpmeye devam etti. Trabzon tanjant yolunun temel atma töreninde Başbakan 'dan önce kursüye çıkan Zenger, Trabzon'un tarih içindeki yerini Trabzonlulara uzun uzun anlatarak "Trabzon'u fetheden Fatih Sultan Mehmel'ın oğlu Yavuz Sultan Selim" deyince kcnuşmayı dinleyen Devlet Bakanı Ahmet Karaevll ve Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy kendilerini tutamayıp bol bol güldüler. Teknik Danışman'ın Türk tarihi üzerindeki teknik yanlışlığım düzeltmek Başbakan Turgut özal'a düştü. özal açılış için kürsüye çıktığında, üstüne basa basa "Fatih Sultan Mehmet'in torunu Yavuz SuKan Selim" demek durumunda kakjı. Teknik bir tarihi hata ABD: 7'ye 10 oranını tescil etmekle Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı oluşturduğu savunma stratejisini destekliyor. AET: îlişkilerimiz ciddi bir darboğaza girmiş, seçimlerden önceki durumun gerisine düşmüş bulunmaktadır. NATO: Etkinliğimizin zayıflamakta olduğunu gösteren belirtiler var. Ülkemizin NA TO içinde oynadığı rol ve gördüğü yardım dengeli değildir. Batt Avrupa: tlişkiler muhtevasından çok kaybetmiş, sıkıntılara boğulmuştur. Ingiltere dışında pürüzsüz ilişki sürdürdüğümüz memleket bulmak zor. Ortudoğu: Bütün gayretlere rağmen lehte değişen nedir? Müslüman devletlerden kaçı KKTC'yi tammıştır? gesi hasım taraflar arasında gözetilir Yunanistan'ın Türkiye'ye karşı oluşturduğu savunma stratejisini desteklemektedir. Bu, ciddi ve düşündürücü bir dururadur. Aynca Washington'daki Arlington milli mezarlığma Türkiye'yi hedef alan ve rahatsız eden bir plaket konmuş, kurulacak 35 milyon dolarlık Holocaust müzesinde (soykmm müzesi) Enneni iddialanna yer verilmiş, 5 milyon dolarlık yardım yapılmıştır. Baskanlığı zamanında üzerimizden uçarak Tahran'a geçen, bu kere bizi ziyaret etmek nezaketinde bulunan Carter tstanbul'da Rum kilisesi yetkilileri ile görüşmüş, ancak Yunanistan'da bulunduğu sırada Batı Trakya'daki Türklerin durumu ve insan haklan ile ilgilenmemiştir. Amerika, Türkiye ile ilişkilerinde, kendi milli menfaatleri icabının ötesine giderek Rum ve Ermeni lobilerini tatmin yoUanru aramaktadır. Bu şekilde sıhhatli ilişkiler yürütmek kolay olmayacaktır. Avnıpa Ekonomik Topluluğu ile ilişkilerimiz ciddi bir darboğaza girmiş, seter seviyede, bir ölçüde, düzelme gösterirken hükümetto seviyesinde bozulmaktadır. önce sayın bakan, dönem başkanlığı sebebiyle, Bakaniar Komitesi'nden çekilmiş, daha sonra sayın büyükelçi daimi delegeler komitesinden çektirilmiştir. Burda da derinleştirilmesi gereken hususlar var. Bu tabloyu başanlı bir diplomasi Orneği olarak göstermek zordur. Frangı kredi anlaşmasının sadece 4 milyon dolar ifade ettiği gerçeği ile dövizle dolup taştığı söylenen Merkez Bankası edebiyatını bağdaştırmak, "Bir vakitler sadece bir milyon dolar için Lüxembourg'a gidiliyordu" iddialan ile yan yana getirmek zor olmaktadır. Ortadoğu'da kaç ülke KKTC'yi tanıdı? Kendi bölgemize, Ortadoğu'ya gelindiğinde menfiler daha da artmaktadır. Yapılan bütün gayretlere, seyahatlere, karşılıkiı ziyaretlere rağmen gercekleşen, lehte değişen nedir? Bu Müslüman ve kardeş devletlerden kacı Kuzey Kıbns Türk Cumhuriyeti'ni tanımıştır? Bunlardan kaçı milletlerarası davalarda yamnuzda yer aimaktadır? Türkiye'ye yapüan önemii bir kredi yardımı veya yatınm varmıdır? Maalesef yoktur. Libya'da Türk işadamlanna çıkanlan zorluklardan başka Türk işçilerinin çektikleri sıkıntılar, uğradıklan haksızlıklar da bilinmektedir. Ayrıca bu "dost" memleketin Türkiye'ye karşı bazı yıkıcı hareketleri desteklediği yolunda çıkan haberler de tekzip edilmiş değildir. Güneyimizde Suriye, Hatay hayah' peşinde koşmaktan vazgeçmediği gibi memlekemize yönelik terorizme de kaynak ve destek olmaya devam etmektedir. Iran ve Irak ile gelişen dış ticaretimiz savaş ve coğrafi şartların doğurduğu istisnai bir dunımdur. Her ikisi de memleketircize yönelik yıkıcı faaliyetlerin önlenmesi konusunda işbirliginden kaçınmaktadıriar. Bulgaristan'daki bir milyonu aşkın Türk Kültür ve benlik soykınmına tabi tutulmaktadır. Bu komşu ve Batı Avrupa ile ulaşımın kilit noktasındaki memleket ile ilişkilerimiz bozulmakta, gerginlik kazanmakta, bu arada Türklerin asimilasyonu devam etmektedir Yunanistan kendi husumeti, Batıyı Türkiye aleyhine kullanması yetmiyormuş gibi, bölgede Türkiye'ye karşı ittifaklar oluşturmaya çalışmakta, bu maksatla Bulgaristan, Suriye ve hatta Libya ile ilişki ve temaslanm artırmış bulunmaktadır. Türkiye'ye karşı başlattığı yeni 10 milyar dolarlık silahlanma yarışını süratle uygulamakta, ordusunu modern silahlarla donatmaktadır. Devletimizin milletlerarası hukuki senedi mahiyetindeki Lozan Antlaşması'm delmekte, güvenliğimizi tehdit edecek şekilde, açıkça ihlal etmektedir. Türkiye'ye karşı bir "kıskaç" oluşturmaya çalışmakta ve Türkiye aleyhindeki bütün yıkıa kuvvetlerin öncülük ve işbirliğini yapmaktadır. Amacı "mal sergilemek" olan izmir Fuarı'na, yabancı ülkelerin ilgileri giderek azalıyor. "Mal sergileme" açtğını ise yerli sanatçılanmız, yetenekleri ve olanaklan ölçüsünde ka bir aslan NATO yardımı dengesiz NATO içinde de etkinliğimizin zayıflamakta olduğunu gösteren belirtiler var. Varşova Paktı ile mevcut kara hudutlannın üçte birini (1.920 km). savunan Türkiye'nin ittifak içinde oynadığı rol ve gördüğü yardım dengeli değildir. NATO içinde müttefik bulunduğumuz Batı Avrupa memleketlerinden, AET ve Avrupa Konseyi içinde, bazı hallerle ilgili olarak gördüğümüz muamele ittifak nıhu ile bağdaşmaz. Bunu ortaya koymanan zamanı gelmiştir. Avrupa teknolojik işbirliği, Eureka ABD ile ilişkiler sıhhatsiz Bn genel degerlendinneyi binu daha açar, somut ömekler verebüir misiniz? tNAN Dış ilişkilerimizin bazı önemli alanlanna yakından, gerçekçi ve objektif bir gözle bakıldığında düşündürücü bazı çizgiler ortaya çıkmaktadır. Bunlardan müttefikimiz Amerika Birleşik devletleri ile mevcut ilişkileri ele alalım: Bütün söylenenlere, karşılıklı ziyaret ve temaslara rağmen gerçek nedir? Son kabul edilen ve 1 Ekim 1985'ten itibaren yürürlüğe girecek olan 1986 yardım programı kısıla kısıla geçen yılki aynı rakama indirilmiş, Yunanistan ile 7/10 dengesi itina ile muhafaza edümiştir. 9.5 milyonluk nüfusu ve 162 bin kişilik ordusu bulunan Yunanistan'ın ortak savunma emrine verilmiş tek neferi yoktur. Varşova Paktı'na karşı savunmayı öngören NATO stratejisini reddetmiş, bütün kuvvetlerini diğer bir NATO üyesi olan Türkiye'ye karşı mevzilendirmek karan almıştır. Bağlantısızlarla ve Balkanlar'da Varşova Paktı üyesi bazı memleketlerle Batı savunma menfaatlerine karşı cephe almıştır. NATO güneydoğu kanadmı kırmış, bütün askeri manevralan durdurmuştur. Amerikaya karşı hasmane sayüabilecek bir tutum içinde bulunmaktadır. Bütün bunlara rağmen 500 milyon dolar, yani Türkiye'ye nazaran fert başma üç misli fazla yardım almaktadır. 7/10 dengesi ile Amerika Türkiye ile Yunanistan'ı hasım olarak tescil etmekte zira kuvvet den Dış politikada,endişe veren ve ciddi tedbirler ahnmasım gerektiren geiişmeler var. Ana tercihlerimiz kaybolmaya, milletlerarası kuruluşlarla ilişkilerimiz gevşemeye başlamıştır. Çok yönlü olma aşın hevesiyle yön kaybedilmesinden korkanm. çimlerden önceki durumun gerisine düşmüş bulunmaktadır. Ortaklık ilişkilerimiz adeta dondumlmuş, Ankara anlaşmasının öngördüğü ortaklık organlan devre dışı bırakılmış bulunmaktadır. Hükümetin, ortaklık ilişkilerini normalleştirmek yolunda ciddi bir teşebbüsü olmadığı gibi, gerçek niyeti de tereddütler uyandırmaktadır. Portekiz ve lspanya'nın katılmalarından sonra dahi hükümet bir değerlendinne yapmış, tavır takmmış değildir. Türk el emeğinin AET memleketlerinde serbest dolaşımını öngören ve taraflarca onaylanmış 1970 tarihli katma protokol 36. maddesinin 1 Ocak 1986 tarihinden itibaren yürürlüğe girmesi gerekirken henüz bu konuda ciddi bir çalışma yapümamış, hükümet bazı tereddütleriyle karşı tarafa adeta zaaf işaretleri vermiştir. Türkiye'nin bu en önemli ve öncelikli dış konusu ortada kalmaktadır. Avrupa Konseyi ile ilişkiler parlamen \ ANAVATAN Partisi Bingöl lerden birisi, "Adam git, kendi MiIIetvekili İsmall Hakkı Ar şehrinle ikjilen" diye bağmvertukaslan, Başbakan Özal'ın di. Aynı şekilde Trabzon'da gezisinin en renkli kişilerin "Bölgemden epey uzaktaki Laz hemşehrilerime hitap etdendi. Artukaslan Erzurum'da katıt mek benim için güç olacak" dığı geziyi Trabzon'a kadar surdürdü. "Derin" tarih bilgisi ve "yuksek" hitabet gücüyle kendisini gösteren Artukaslan mikrofonların degişmez adamı oldu. Artukaslan, bir ara mikrofona öylesine hâkim oldu ki, Erkal Zenger'in üstlendiği, bakanları halka takdim işini bile ele geçirdi. Ancak Devlet Bakanı Ahmet Karaevli'yi Ahmet Karavelı diye takdim edince bu işi elınden geri kaptırdı. Fakat halka hitap etme sevdasını bir türlü dizginleyemedi. "Acil durumlarda yedek konuşmacı" olarak kullanılan Bingol MiIIetvekili Artukaslan, Başbakan'ın geç kaldığı her yerde, yaptığı konuşmalarla diye söze başlayan Artukasvatandaşı "oyaladı." Ancak lan'a "Laz hemsehrilerinden arada seyrek de olsa oyalan biri" şöyle bağırdı: maktan hoşlanmayan vatan"Ula, sen de bizum teniz daşlar da çıktı. Artukaslan görmeyen taifesindensin herAğn'da konuşurken dinleyici halde..." Turistik PTT BAŞBAKAN Turgut Özal'ın gezisine katılanlar arasında PTT Genel Müdürü Servet Bilgi de vardı. Bilgi Paşa Başbakan Özal ile biriikte "çok sayıda" PTT binasının açılışını yaptı. Son olarak açılışı yapılan tam 10 bin hat kapasrteye sahip Çorum PTT binası idı. Bina 3J5 milyar Türk Urası'na ma! olmuş. Servet Bilgi açılışta yaptığı konuşmada Çorum PTT'sini "Dünyanın en büyük PTT'si" olarak tanıttı. Bilgi Paşa açılışı yaparken vatandaşlara verdiği bilgide Çorumluların artık bir turistik tesise daha kavuştuğunu belirterek "Turistlere artık yeni PTT binanızı da turistik tesis olarak gösterebilirsiniz, sıze turistik otekjen sonra turistik PTT yaptık" dedi. Olayların gerisinde kalınıyor Ana hatlannı belirtmeye çalıştığımız bu tablo karşısında huzur duymak, bunu başarı olarak göstermek mümkün müdür? Aynı zamanda beliren ve gelişen gerginliklerin bir ortak sebebi, kaynağı bulunduğu düşünülemez mi? Türkiye'yi yalnızlığa sürüklemek isteyen, tecrit etmeye calışanlann aldığı mesafeyi zamanında görmek daha ihtiyatlı oimaz mı? Olaylann hep gerisinde kalmak, başkalarmın öncülük ve inisiyatiflerine mevzu olmak durumuna son vermenin zamanı gelmedi mi? Dış ilişkilerimizi tehdit eden diğer bir gelişme de, Dışişleri Bakanlığımızın, tecrübeli ve üstün vasıflı kadrolanyla devre dışı bırakılmakta olmasıdır. Türkiye'nin dış ilişkileri halen parsellenmiş, herkes her işle uğraşır olmuştur. Çok garip durumlar ortaya çıkmakta, acemiliklerin faturası pahalı obnakta, yabancılar muhatap bulmakta zorluk çekmektedir. Dış politikanın çok hassas bir ihtisas sahası olduğu unutulmamalıdır. Kulakları çınlasın AŞAĞIDAKİ sözler Hacettepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr Yüksel Bozer'in Uluslararası Gençlik Yıh'nı açış konuşmasından alındı. Bozer, bu sözlerle gençlere sesleniyor. Ancak devlet büyüklerimizin ve öârenci gençlıöınm babası YOK Başkanı İnsan Doğramacı'nın da bu "seslenişten" kulaklarının alacağı pay olmalı: "İnsan neslinin, insanlara yaraşır şekilde devam etmesi, toplam huzurunun ve uluslararası lyi ilişkilerin sağlanması ile mümkündür. Bunun temelinde de insan sevgi ve saygısı yatar. Bilgisayar kullanırken edebi eserler ve şiir okumayı da ihmal etmeyin. Ancak bu suretle tekniği öğrenirken duygularınızı da geliştirebilir ve yön verebilirsiniz. Atatürk ilkelerine sahip çıkın. Bu hususta sizin en büyük yardımcınız, ışığınız, aklınız, vatan sevgisi ve Atatürk ilkeleridir. Yurtta sulh ve huzur, ancak böyle sağlanır. Unut projesine katılmada hükümet geç davranmıştır. Bizden sonra müracaat eden Finlandiya'mn davet edilip bizim dışarda bırakılmamız ciddiye ahnması gereken bir mesaj taşımaktadır. Bu neticeyi de, başanlı olduğu ifade edilen Batı politikası ile bağdaştırmak mümkün değildir. Kasım ayında Bonn'da yapılacak ikinci toplantıya katüabilmemiz için her şey yapılmalıdır. Batı ile ilişkiler Batı Avrupa memleketleri ile ikili ilişkiler de muhtevasından çok kaybetmiş, sıkıntılara boğulmuştur. Ingiltere dışında pürüzsüz ilişki sürdürdıiğümüz memleket bulmak zor. Federal Almanya'nın bile yakınlığı azalmış, desteği zayıflamıştır. Ekonomimize güven nisanesi şeklinde gösterilip Belçika sayın Dışişleri Bakanı ile imzaJanan 250 mîlyon Belçika kurma hazı ANKARA, (Cumburiyet Biirosu) Sağda yeni bir parti girişimi, profesör ve işadamian tarafından ortaklaşa başlatıldı. Ulusal demokratlar ya da milliyetçi demokratlar adını alacak parti kurma çalışmalannı Prof. Profi Gürso Okumuş Holding eski damşmanı Prof. Gürsoy'un profesörler ve işadamlarından oluşturacağı partiye "Ulusal Demokrat" ya da "Milliyetçi Demokrat" adını vereceği öne sürülüyor. Necmerün Gürsoy yurütüyor. Siyasi partilerimiz arasına sağ kanatta, ANAP, MDP, DYP, RP ve MP gibi kurulu 5 sağ parti ile eski Maiiye Bakanı Vural AnItan'ın kuruluş çaJışmalarmı yürüttüğü sağ parti dışında yeni bir sağ partinin katıhş çalışmalan başlatıldı. Daha önce Okumuş Holding'de danışmanlığı sırasında adı duyulan ekonomi profesörü Necmettin Gürsoy tarafmdan kuruluş çalışmalan yürütülen partinin kurucu üyelerinden 25'inin şimdiden belirlendiğı öğrenildi. Halen Meşrutiyet Caddesi'nde bir büroda kuruluş çalışmalan yürütülen ve "ulusal demokratlar" ya da "milliyetçi demokratlar" adı verilecek partinin kuruculan arasmda 2'si ordinaryüs olmak üzere 11 profesör ile bazı işadamlan ve holding temsilcileri bulunuyor. Ekim ya da kasım 1985 tarihinde kuruluşu açıklanması beklenen partinin kuruluş çalışmalarının çok gizlı yürütüldüğü ve basmdan saklandığı, partinin harcamalannın ise Elazığh bir ihracatçı tarafından karşılandığı ifade ediliyor. AJVAP'A ALTERNATtF Kurucu saptaması çalışmalan yürütülen partinin, kuruluştan sonra bugün uygulanan ekonomik programa alternatif bir ekonomik programla ortaya çıkacağı ve kendilerini "hükümetin alternatifi" olarak sunacağı öğrenildi. Yeni partinin aynca "enflasyona önlemek, yatınmlan hulandtrarak işsizligi çözmek" sloganmı kullanacağı belirlendi. mayınız ki bugünkü hareketleriniz sizin ve ülkenin geleceğini belirleyecektir. O halde o gelecekte ya mutlu ve özgür veya esir ve mutsuz yaşayacaksınız." BAŞBAKAN özal yurt gezisi sırasmda Amasya'nın Taşova ilçesinde domates üreticilenne seslendi. özal konuşmasında domates üreticilerine kaygılanmala/'inın yers'ız olduğunu belirterek, domates ihracatını arttıracaklarını müjdeledi. Bu müjdeyi can kulağıyla dinleyen bir domates üreticisi dayanamayıp bağırdı "Ben domatesi döktükten sonra sen istediğin kadar ıhraç et." Ancak Özal aldırmayıp devam etti: "Domates ihracı için bir şart var: Ürettiğiniz domateslerin ihraç edilmesini istıyorsanız ithal tohumlar kullartmalısımz. Ancak böyle yuvarlak düzgün domatesler yetiştırebıiirsintz. Domatesini dökmüş olan üretici yine dayanamadı: "Haklısınız, benim döktüğüm domateslerin yarısı üçgendi, yarısı da altıgen." Üçgen domatesler Arckaıı: Bizaııs oyıınuna tenezzül etmeyeceğiz Eylül ayı içinde 67 ilden 120 kurucu ile yeni partiyi kuracağız. ANAP milletvekilleri ile temasımız yok. ANKARA, (a.a.) Bir süreden beri yeni bir parti kurmak için çalışmalannı sürdüren İzmir Bağımsız MiIIetvekili Vural Ankan, "Kuracagınuz parti eski Bizans oyunlanna tenezzül edecek bir parti olmayacaktır" dedi. Ankan, kurulacak yeni partiyle ilgili olarak hiçbir ANAP milletvekiliyle temas etmediğini, bundan sonra da etmeyeceğini bildirdi. Vural Ankan, "Sadece programunızı ilan edeceğiz. Beğenen miBervekili arkadaşlanmız katılabilirler" diye konuştu. Anavatan Partisi'nin kuruculan arasında yer alan, daha sonra istifa eden Ankan, muhtemelen eylül ayı içerisinde 67 ilden 120 civannda kurucuyla yeni partiyi kuracaklannı beürtti. Ankan, kuracağı partinin milletvekili transferiyle hükumete geleceği yolundaki haberlerle ilgili olarak şunları söyledi: "Parti kurmak başka şey, hükümet kurmak başka şey. Biz anayasal hakkımızı kullanarak parti kunıyoruz. Kuracagınuz parti eski Bizans oyunlanna tenezzül edecek bir parti olmayacaktır. Buna benim yapım da, arkadaşlanmın yapısı da müsait değildir. Bizi parti kunnaya iten busns vatandaşlann sıkmtdannın ve ülke sorunlannın giderek büyük boyutlara ulaşmasıdır. Biz acık politikayı tercih ediyoruz." Yeni parti ile ilgili eleştirileri yanıtladı v»v^ri»> » » v ı » J'**' »•»•»v»v»» Sökmenoğlu, Güneydoğu olayları için soru önergesi verdi ANKARA, (Cumnuriyet Bürosn) Hatay bağımsız milletvekili Murat Sökmenoglu, Güneydoğu Anadolu olaylanmn patlak vermesinin birinci yılmda, Içişleri Bakanı Yıldmm Akbnhıt'un TBMM'ye alınan önlemlerle ilgili aynntıh bilgi vermesi isteğiyle soru önergesi verdi. Sökmenoğhı'nun, Akbulut'un yamtlaması isteğiyle verdiği önergesinde şu sorular bulunuyor: 15 Ağustos 1984'ten beri süren, zaman zaman da vahşete varan katliamlar, sırasmda kaç tane güvenlik kuvvetlerinden ve sivil halktan şehit verilmiştir? Eşkıyanın yeniden ülkemize sızmaması için ne gibi tedbirler alınmıştır? Savaş taktiği uygulayan eşkiyanın son durumu nedir? Silahlı propaganda yapmaya çalısan eşkıyanın desteği hangi yabancı ülkeden kaynaklanmaktadır? A Evren Hürriyet'i gezdi Cumhurbaşkanı Evren kendisini izleyen gazetecilere "Bir gazete nasıl baskıya girer, nasıl baskıdan çıkar, merak ettim"dedi. tstanbul Haber Servisi Cumhurbaşkanı Kenan Evren, Hürriyet Gazetesi merkez binası ile baskı tesislerini gezdi. Gazete yöneticileriyle gazete sahibi Erol Simavi'nin odasında bir süre görüşen Evren, kendisini izleyen gazetecilere dönerek, "Buraya niye geldiğimi merak ediyorsunuzdur. >i>e diger gazetelere degil de buraya.. Bir gazete nasıl baskıya girer, nasıl baskıdan çıkar, bunlan merak ertim" dedi. Evren, Hürriyet'e ziyaretinin Gazeteciler Cemiyeti tarafından belirlendigini de açıkladı. "Başka gazeteler alınmasuı, başka zaman da onlan görürüz. Şimdi en moderaini göriiyonun, başka zaman en kötüsnnn ve ortadakine de gideriz" seklinde konuştu. Cumhurbaşkanlığı Basın Müşaviri Ali Baransel'in Cumhurbaşkanına "Bu mestekteki teknoioji öyle gdişiyor ki, Sayın Simavi bile bu gelişmeyi izleyemedigini belirtiyor" demesi üzerine Evren, eskiden tak tuk diye calışan baskı makinelerinden çı ki, Devlet Bakanı Kâzım Oksay ve Diyanet Işleri Başkatu Tbyyar Alnkulaç tarafından diin saat 10'da Florya Köşkünde Cumhurbaşkanı Kenan Evren'e verildL 1985 yüı devlet bütçesinden Afrika için 450 milyon liralık bir ödenek aynldığını beiirten Oksay, yardım alan ülkelertn kabul etmesi halinde, malzemelerin Kıulay tarafından dağıtüacağmı betirttl Evren de çeki ahrken Türk miüetine teşekkür etti ve "Dünyanın kalkınmtş birçok zengin ülkesi dururken, bizim gibi kalkınma çabasındaki bir ülke halkıntn kendi arzusuyla bu kadar büyük bir meblağ toplaması Türk milletinın bu hasletini ortaya koyar" dedi. Türkiye'nin hlam ülkeleri Konferansından 10 milyon dolarlık yardımı taahhüt ettiğini kaydeden Evren, bu yardunın bir kısmınm gıda maddesi olarak yapüması halinde, Türkiye'nin sorunun çözümünde az da olsa katkısı buhtnabileceğtni söyledi (Fotoğraf: YALÇIN ÇAKIR) j ^ fiika ^ 'da af'lk Çekenler için Diyaneı îşteri Başp y ğ ş ç SODEP DIŞİŞLERİNE MEKTUP GÖNDERDt Fişek: Hatayhlann vize sorunu sürüyor ANKARA, (Cumburiyet Bürosn) SODEP Genel Sekreteri Hicri Fişek, SODEP Küçük Kongresi'nde alınan dışişleri ile ilgili bazı kararlan Başbakan ve Dışişleri Bakam'na bir mektupla iletti. Hicri Fişek, dün yaptığı açıklamada hükümetin geçici ekonomik çıkarlar sağlamak umuduyla verdiği ödünlerin devletin saygınlığını sağlamaya ve korumaya yetmediğini belirterek, "Suudi Arabistan hükümeti tarafından Hatay dogumlu Türk vatandaşlanna uygulanan vize sornnonun sıirüp gitmesi, yapddıgı söylenen girişimlerin yetersizligini göstermektedir" dedi. SODEP Genel Sekreteri Fişek, bir devletin vatandaşlanmızı gruplara bölüp farklı işlemlere tabi tutmasının ne var olduğu iddia edilen dostlukla, ne uluslararası eğilimleri ne de devletlerin birbirlerine göstermeleri gereken saygı ile bağdaşmayacağını söyledi. Bu tür bir karann, vatandaşlanna, iktidannızca karşılıklı işlem şartı aranmaksızm ülkemizde taşmmaz mal edinme olanağmın tamnmış bir devlet tarafından alınmış olmasını kaygıyla karşıladıklannı vurgulayan Fişek, "Riyad'ın vatandaşlarınuza farkh islem yapılmayacagı yolunda verdiği sövlenen giıvenceye karşın, söz konusu saygjsız uygulamanın surup gitmesi durumunda bu konuda alınacak hukuka uygun onurlu önlenüer vardır ve bunların Dışişleri Bakanlığımızın değerli mensuplannca bilindiginden kuşku duyulmaz" dedi. Hicri Fişek, aynca Suriye Devlet Bakanı ve Genelkurmay Başkam'nın Hatay 'Ia ilgili beyanlannı da kaygıyla karşıladıklannı belirtti. kan gazetelerin şimdi bir kumaş ve su gibi aktığını söyledi. Cumhurbaşkanı Evren, daha sonra merkez binasından çıkıp yürüyerek karşı sokaktaki matbaa binasına giderek ofset tekniği hakkında bilgi aldı, Hürriyet'in taşra baskısını inceledi. Evren daha önce Büyükdere Orman Fidanlığı ve Pratik Bahçıvan Yetiştirme Yurdu'nda incelemeler yaptı. Okulun yatakhane ve yemekhanesini denetledi. Çiçek serasında "sıkas" adIı çiçeğin 500 bin lira değerinde olduğunu öğrenince, "Bu.para olsa bankada saklanır. Görüybnım ki, burada bundan 5 adet var. O zaman bunlan dikkaüi konıyabm" dedi. ORHAN TÜZÜN Levent, Güvercin Duragı. Gazeteciler Yapı Kooperatifî C/3 Blok, Daire 7. Saat: 913 Tel.: 164 57 25 Randevu alınması rica olunur. DtŞ TABİBİ GÖZ HASTAL1KLARI Dr. tNCİ DARUGA Tel.: 166 54 21 Mecidiye Cad. Derelioğlu Han Adıgüzel Çarşısı No. 4 Kat 2/4 Mecidiyeköy/İSTANBUL MÜTEHASSIS1