02 Haziran 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet KÜLTÜR BAKANI TAŞÇIOĞLU: Sahıbi Cumhuri>el Maıbaacıhk ve Gazetecılik Turk Anonım Şırkeıı adına Nadir \adi. # Genel Ya\m Muduru Hasan C'emal. Mııoseso Muduru' t.minf Işaklıgil. Yazı lşlerı Muduru Oka\ Gonensin. 0 Haber Merke/ı Muduru Valçın Ba>er. Savfa Duzenı Voneımenı. Ali Acar. • Temsılcıler ANKARA YalçınDogan.l7MIR Hikmel Çelinka\a. ADANA. Mehıml Menan. Servıs Şeflerv Islanbul Haberleri: Reha Öz, Dış Haberler Krjun Bakı, Ekonomi: Osman l lagi). Kultur Aydın Kmeç. Maga/in: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdiılkadir Yucelmıın. Duzeltme Refik Durba^, Araştırma Şahin \lpa>, Ij Sendika Şukran Keıend, 9 koordınaıor Atımel korulsan. # Mah l;!eı Krol Krkul. llan. /iya Krçfne. Halkla llışkıler Gulderen ko>ar. Idare Huve\in Gurer, l>lcıme Sadun Sonme/. Basan ve Yavan: Cumhuriytt Maıbaacıhk ve Gazetecılık T.A.Ş. Turk Ocağı Cad 39/4! Cağaloğlu Istanbul. PK 246İstanbul, Tel: 526 10 00 (9 hat), Tdex: 22246 • Burolar Ankara: Zi>a Gokalp Bulvarı İnkılap Sokak No: 19'4 Tel: 33 li 414'', Telex: 42344 • İzmir: Halıl Zi>a Bulvarı No 64' 3. Tel 25 47 0913 12 30 Telex. 52359 • Adana: Çakmak Cad No: 134 Kaı 3. Tel: 145SO!9">31 Telex: 62155. TAKVİM: 12 Ağustos 1985 tmsak: 4.24 Güneş: 6.03 öğle: 13.14 Ikindi: 17.05 Akşara: 20.14 Yatsı: 21.47 "Allaha şüktir gerici damgası yemedim" MLültür ve Turizm Bakanı, Istanbul Festivali dışında hiçbir festivali organize etmediklerini, tstanbul'u becerikli ellere teslim ettiklerini söyledi. Mükerrem Taşçıoğlu, "Her gün konuşuyorsunuz. Bir cümleyle yersiniz. Bunlann hiçbirine meydan vermedik. Hata yapmamaya gayret ediyoruz" dedi. ANKARA, (UBA) Kültür ve Turizm Bakanı Miikerrem Taşçıoglu, kültürde politika yapılamayacağını, Kültür BakanlığYnda politik düşüncelerle hareket edilmesi halinde çok büyük hatalar yapabileceklerini belirterek, "Ben sokmadım bu kaptdan içeri bu işL Birbuçuk senedir vazife başındayun. Allaha şiikiir gerici damgası vemedim. En kolayı da burasıdır. Bir cümleyle yersiniz çıinkii her gün konuşuyorsunuz. Bunlann hiçbirine meydan vermedik. Hata yapmamaya gayret ediyonız" dedi. Festivallerin dış turizme hizmet etmediğini, Istanbul festivali dışında hiçbir festivali de organize etmediklerini, tstanbul'u becerikli ellere teslim ettiklerini acıklayan Miikerrem Taşçıoğlu, haftalık Yankı dergisinin sorulannı yanıtlarken, Istanbul Festivali'nin yüzde 80 bütçesinin bakanlığa ait olduğunu kaydetti. Istanbul festivalleri dışındaki festivallerin ulusal planda olduğunu da vurgulayan Taşçıoğlu, bunlann içinde uluslararası kınntılar olduğunu bildirerek, Bursa Festivali'nde büe 78 yabancı folklor ekibinin bulunduğuna dikkat çekti. Domates festivali, pestil festivali, kiraz, karpuz festivali gibi eğlenmek isteyen herkesin, her yörenin festival düzenlediğini, bunlann sayısmm 800'leri bulduğunu kaydeden Bakan Taşçıoğlu, "Hayır. vapma demenin" akıllanndan geçmediğini söyledi. Yeşil reçete uygulamasına eyiülden sonra geçüecek Tiirk Eczaalar Odası Başkanı Çubukçu: Kırm.zı reçete, uygulamada büyük bir değişiklik getirmiyor. Mürkiye Eczaalar Birliği 2. Başkanı îstanbullu: "Eczacılarımızın, kırmızı ve yeşil reçete uygulamasında bakanlığa yardıma olacaklarma inanıyoruz." ANKARA, (a.a.) Sağlık ve Sosyal Yardım Bakanı Mehmet Aydın, renkli reçetelerin hekime yazış açısından kolaylık getirdiğini bildirdi. Mehmet Aydın, koçanlı reçetelerin istenen duzeyde denetlenemediğini söyledi. Aydın, psikotrop ilaçlan kapsayacak yeşil reçete uygulamasına ne zaman geçileceğine ilişkin soruyu şöyle yanıtladı: "Yeşil reçeteler bakanlıgımızca bastınldı. Ancak bu reçetelere yazılacak ilaçlann kesin olarak saptanması gerekiyor. Ülkemizde bazı psikotrop ilaçlann suiistimali fazla, bazılarının ise azdır. İlaç danışma kunılu eylül ayında toplanacak ve bu reçetelere vazılacak ilaçlann kesin listesini belirleyecektir. Basılmış olan reçetelerin valiliklere dagıtılmasından sonra uygulamaya geçilecektir." Tiırk Eczacılar Odası Başkanı Akın Çubukçu, yeşil reçete uygulamasına bir an önce geçilmesini istedi. Çubukçu, şunları söyledi: "Kırmızı reçete, uygulamada büyük bir değişiklik getirmiyor. En önemli yeniliği, doktorun, hastanın, eczanenin merkezi bir yerden denetiminin sağlanmasıdır.Bakanlığın listeye koyduğu 23 kalem ilaçtan, piyasada en çok 5 ya da 6'sı kullanılmaktadır. Kendi eczanemde bunlardan sadece 4'u bulunmaktadır. Üstelik yaygın kullanımı da yoktur. Üç senedir 10 lane uyuşturucu recetesi vaptığımız göz öniine alınırsa, reçeteli uyuşturucu kullanımının zaten son derece dikkatli ve titizlikle uygulandıgı gorülebilir." Türkive Eczacılar Birliği 2. Başkanı tsmail Îstanbullu, uygulamaya ilişkin soruya şu yanıtı verdi: "Llkemizin sağlık sorunlarının çözümiinde daima etkin rol almış eczacılanmızın, kırmızı ve yeşil reçete uygulamalannda Bakanlığa yardımcı olacaklarma inanıyoruz. Bu tip denetime yönelik uygulamaları destekleyeceğimizi belirtiriz." Türkİş Araştırma Merkezi: Türkiye, dünyada gelir dağılımı en bozuk ülkeleriıı arasında RAPOR'DAN Saltık görevini Oztorım'a devrediyor ANKARA, "(a.a.) Kara Kuvvetleri Komutam Orgeneral Haydar Salnk, bugün düzenlenecek törenle görevini Orgeneral Necdet Öztorun 'a devredecek. Kara Kuvvetleri Komutanhğı karargâhında bugün saat 16.30'da yapılacak devirteslim törenine Genelkurmay Başkanı Orgeneral Necdet Üruğ, öteki kuvvet komutanları ve yüksek rütbeli subaylar katılacaklar. Öztorun daha önce genelkurmay ikinci başkanlığı görevini yürütüyordu. tSlkede toplanan vergilerin yaklaşık yarısım ücretliler ödüyor. Bu kesimin milli gelirden aldığı pay 1983 'te yüzde 22'de kaldı. Asgari geçim indiriminin düşük gelir gruplarımn lehine ayarlanması ücret vergisi paymda önemli bir düşüş sağlamış olacaktır. İhtiyaç maddelerinin vasıtalı vergilerden en hafıf ölçüde etkilenmeleri ve hatta hiç etkilenmemelerinin sağlanmasına büyük özen gösterilmelidir. Vergi indirimi ile işçi ücretlerinde bir artış sağlanmasına ilişkin hükümet açıklamaları gerçekte bir aldatmacadır. lşSendika Servisi Verşı adaletsizliğine ilişkin TürkIş araştırma merkezince yapılan bir çalışmada, ülkede toplanan vergilerin yaklaşık yarısının ücretliler tarafından ödendiği belirtildi. Vergilerin yansını üstlenen ücret li kesimin milli gelirden aldığı payın ise 1983'te ^o 22 oranında İcaldığı anımsatıldı. Raporda: "Böytece vergilendirmenin temel ilkelerinden olan ve (az kazanandan az, çok kazanandan çok) diye ifade edilen, gelir arttıkça verginin de artmasını öngören anla>ış tersine dönmüş olmaktadır" denildi. tzlenen olumsuz vergi politikasında ülkemizin ekonomik, siyasal ve sosyal yapısının payı bulunduğu vurgulanarak, vergilendirmede temel ilkenin bireyin ödeme gücü olması gerektiği anımsatıldı. En az geçim indiriminin gelirlerde vergi dışı bırakılması gerektiği savunuldu. GELİR DAĞILIMI Türklş'in vergi adaletsizliği derlemesinde Türkiye'nin en alt ve en üst nufus kesimleri arasındaki 16 kat farkla, dünyada gelir dağılımı en bozuk ülkeler arasında yer aldığı belirtildi. Adaletli gelir dağılımında olumlu işlev yapması gereken vergilendirmenin, tersine bir gelişme ile adeta ücretlilerin vergilendirilmesine dönüştüğü anımsatıldı. Toplam gelir vergisinin yaklaşık ^o 70'inin ücretliler tarafından ödenmekte olduğuna işaret edilerek özetle şu öneriler dile getirildi: "Ücret vergisinin gelir vergisi içindeki pavımn düşürülmesine büyük önem verilmelidir. Buradan hareketle asgari geçim indiriminin düşuk gdir gnıplannın lehine ayarianması ucret vergisi paymda önemli bir düşüş sağlamış olacaktır. Diger bir ifade ile asgari ücret vergi dışı bırakılmalıdır. Öte yandan düşük gelir gnıplannın geçim indeksi içinde yer alan ihtiyaç maddelerinin vasıtalı vergilerden en hafif ölçüde etkilenmeleri ve hatta hiç etkilenmemelerinin sağlanmasına büyük özen gösterilmelidir. Kuşkusuz ülkemizde huzunın sağlanması, her alanda oidugu gibi vergide de adaletin gerçekleştirilmesi yolunda atılacak adımlarla mümkün olacaktır." * 12EVCÜL OHCSSÎNE Ml VERGİ İNDİRİMİ ALDATMACASI Türklş çalışmasında vergi indirimi ile işçi ücretlerinde bir artış sağlanmasına ilişkin hükümet açıklamalannın gerçekte bir aldatmaca olduğu da savunuldu. Öğretim görevlisi Mete Töriiner'in 1980'den 1984'e kadar gunluk brüt ve net ücret akışı ile ilgili yaptığı çalışmaya yer verildi. Söz konusu dönemde gelir vergisi oranlannda gerçekleştirilen düşuşlere rağmen, ele geçen ücretlerde oransal olarak bir farklılık bulunmadığının ortaya çıktığına rakamlarla işaret edildi. Gelir vergisi oranlannda yapılan indirimin, hükümet ve Başbakan tarafından çalışanlara verilen ücret zammının bir parçası olarak değerlendirildiği anımsatılarak, bu aldatmacaya ilişkin şöyle denildi: "Dunım böyle olunca, sanayide işçilik maliyetlerinin daha da düşmesi söz konusu olmttştur. Böylece de alınan yıllarda yüriitülmekte olan ekonomik politikanın temel ilkesi olan ucuz eraek kullanımı ile ihracata yönelik sanayilere fîyat kolayhklan sağlanması yonünde önemli bir adım atılraıştır. Oysa bu alanda atılacak olumlu adım en az geçim indiriminin asgari ücret seviyesine çıkanlması olmalıdır." Araştırmada toplam vergilerin yıllara göre gayri safi milli gelire oranına da yer veriliyor. On yılda vergi yükünün artma yerine % 15.3'ten % 14'e düştüğü vurgı narak, bu sonucun ülkemizdt önemli boyutlarda vergi kaçınldığını ve büyük bir gelirin de vergi dışı kaldığını gösterdiği bildirildi. Maliye ve Gümrük Bakanlığı yetkililerince incelenen vergi beyannamelerinde farkın % 85 dolayında saptanmış olmasının da bu durumun çok açık bir kanıtı olduğu vurgulandı. Araştırmada gelir vergisinin ortalama ücrete oranımn ülkeler karşılaştınlmalı tablosuna da yer verildi, Türkiye'nin ücretlerden en yüksek oranlı vergi alan ülkeler arasında olduğu belirtildi. Gelir vergisi kesintisinin ücrete oranı Türkiye'de °/o 35.2 iken, ABD'de % 23, lngiltere'de °7o 22.4, Almanya'da % 17.1, Fransa'da °7o 7.1 "İşçiler haklarını ammah" ANKARA, (THA) Türk Harblş Sendikası Genel Başkanı Kenan Durukan, Türklş yönetimiyle aralarında çelişkiler olduğunu belirterek, "Isçiler elierine pankart almatı, haklarını aramahdır" dedi. Yankı dergisinin sorulannı yanıt layan Durukan, eylem yöntemini ilk kez kendisinin önerdiğini hatırlattı ve şunları söyledi: "Eylemi, milleti devleti, hiçe sayan davranışlar olarak ele almayın. Eylem bir harekettir, demokratik bir protestodur. Bu tur demokratik protestolar dünyamn hiçbir yerinde yadırganmazken bizde vatan hainliği olarak algılanır. Bütün toplumsal protestolar tümüyle demokrasinin ürünüdür ve bize, işçilere gerekli olan da demokrasidir; işçiler elierine pankart almalı, haklarını aramalıdır, bunlara da Türklş önculük etmelidir. eğer bunu yapamıyorsak Türkiye'de demokrası yok demektir." 258 îşçî umudunu iflasa bağladı Sungurlar Kazan Fabrikası'nda çalışan işçilere ödenen ücret ve sosyal haklarda 3 yıldır aksamalar oluyor. Otomobilİş şube yöneticileri alacaklann iflas yolu ile alınmasına çalışmaktan başka yol kalmadığım bildirdiler. İşSendika Servisi Üç yıldır ucretleri ve sosyal hak alacakları önemli bir bölümü ile ödenmeyen Sungurlar Kazan Fabrikasının 258 işçisi umutlarını iflas masasına bağladı. Yetkili sendika Otomobillş'in şube yöneticileri, Sungurlar'da 3 yıldır ücret ve sosyal hak ödemelerinde sürekli önemli aksamalar olduğunu ve işçi başına biriken alacaklann birkaç yuzbin lirayı bulduğunu açıkladılar. İcra İflas Yasası hükümlerine göre yasal işlemleri tamamladıklarını, alacaklann iflas yolu ile alınmasına çalışılmaktan başka yol kalmadığım bildirdiler. Davanın bakıldığı 1. Asliye Ticaret Mahkemesi'nin işverene borcun ödenmesi konusunda lanıdıgı son 7 gunlük surenin de dolduğunu ve icra iflas yasasına göre tüm işlemlerin tamamlanmış işverenin de buna bir itirazı olmadığını belirttiler. Ancak nöbetçi mahkemenin zorunlu olarak iflas kararı vermesi gerekirken duruşmayı 13 kasıma ertelemesinin işçilerin mağduriyetinde aylarla buyüyen bir katlanmayı getireceğini one sürduler. MAAŞ ALAMIYORLAR Sıvas Koy Hizmetleri ll Müdürlüğü'nde çalışan 110 geçici işçi 3 aydan bu yana maaşlannı alamadı. Mayıs ayında sezonun açılması ile işe alınan işçiler ramazan bayramı öncesi avans olarak aldıkları ödemeler dışında bugüne kadar hiçbir ucret alamadılar. Yetkililer bir protokol sorunu olduğunu en kısa zamanda ödeme yapmak için bakanlık duzeyinde girişimlerin sürdurülduğünu bildirdiler. Ödeme yapılmaması nedeni ile çok guç durumda kalan işçiler, sorunlarına bir an önce çözum beklediklerini söylediler. ROYAL'DE İ Ş 0 ÇIKARMASI Adapazarı, Royal fabrikasında iki ay içinde 280 işçi işten çıkarıldı. 1400 işçinin çalıştığı fabrikada doğan huzursuzluk nedeni ile 15 işçinin de işlerinden istifa ettiği bildirildi. Royal'de işçi çıkarmasının para darlığı nedeni ile yapıldığı, Petroltş, işveren ve Sakar>'a milletvekilleri arasında yapılan görüşmeler sonunda da, işverenin çıkarmalarının devam etmeyeceği yolunda güvence verdiği açıklandı. YABANCILAR YARDIM İSTEDİ Türkiye'de 10 ay gemilerinde açlık ve susuzlukla mücadele ederek esir kalan Pakistan ve Bangladeşli gemicilerin kurtanlması, uluslararası ün yarattı. Yunan işverenlerin Liberya bandralı olarak Romanya'da aynı şekilde terk ettikleri gemide 8 aydır esir bekleyen işçileri Türkiye Denizciler Sendikası'ndan yardım istediler. Aynı şekilde geminin alacaklar karşılığı tedbir karan ile durdurulmasından sonra işverenin kaçtığı ve 8 aydır ucretsiz gemide bekleyen 20 Yunanlı gemicinin imdat çağnsına Denizciler Sendikası Türkiye'den olumlu bir yanıt veremedi. Durum uluslararası Taşıt tşleri Sendikası ITF'ye bildirildi. Dayanışma aidatı ANKARA, (UBA) Yargıtay, sendikasız işçiler için dayanışma aidatı kesilmesinin zorunlu olmadığına karar verdi. Sendikasız işçilerin de dayanışma aidatı ödemelerini kararlaştıran mahkeme kararına karşı işverenin itirazını gorüşen Yargıtay Dokuzuncu Hukuk Dairesi verdiği bozma kararında bu işçiler için dayanışma aidatı kesilmesinin zorunlu olmadığını bildirdi. Devlet memuru sınavları Aı\KARA, (Cumhuriyet Bürosu) Devlet kuruluşlarıntn memur almak için açtığı sınavların sonuçlarmm sadece o devlet kuruluşu için geçerli olacağı bildirildi. Devlet Bakanı Abdullah Tenekeci dun yaptığı açıklamada, devlet memurluğuna girış için açılan sınavlarda sadece bir beyannamenin yeterli gorüleceğini.diğer belgelerin ise sınavı kazanacaklardan isteneceğini belirtti. TARİHSEL DEMOKRASİ TARTIŞMALARI UM DİTÂŞ'taıı yük alamadı DİTAŞ açtığı son ihalede 130 bin ton koşulunu getirince UM Denizcilik'in 115 bin tonluk "Murat M" tankeri boşta kaldı Haber Merkezi Eski Devlet Bakanı tsmail Özdağlar hakkındaki "riişve!" iddiasından sonra UM Denizcilik'in "yıldız"ı sönmeye başladı. Ugur Mengenecioğİu'nun sahibi olduğu şirket, 1985 petrol taşımacılığı ihalesini aldıktan sonra tankerlerin sigorta primlerini ödemediği gerekçesi ile tüm mal varlığına ihtiyati haciz konmuş ve UM'un DlTAŞ'ı suçladığı bu olay, haczin kaldırılması ile sonuçlanmıştı. Bu kez, eylül ayından sonra yıl sonuna kadar tran'dan alınacak petrol için DİTAŞ'ın açtığı ihalede en az 130 bin tonluk tanker koşulu getirmesi ile UM Denizcilik, açıkta kaldı. UM Denizcilik yetkilileri, Türkiye'de 130 bin tonluk tanker bulunmadığını.ihalenin yabancı bayraklı gemilere verileceğini öne sürerken, ihale koşullannın değiştirilip tonajın düşünilmesini istediler. UM yetkilileri, 115 bin tonluk "Murat M " tankeri ile ihaleye girmek isterken, halen taşımacılık yapan 150 bin tonluk " Z a f e r " tankeriyle birlikte 130'ar bin tonluk partileri tamamlayabileceklerini bildirdiler. DlTAŞ yetkilileri ise, îran'dan alınacak petrol tonajının keyfı olarak belirlenmediğini, taşımanın TÜPRAŞ programına göre düzenlendiğini söylediler. DİTAŞ yetküileri, "TÜPRAŞ 130 bin ton petrol istiyorsa, biz onlara 115 bin ton olsun diyemeyiz. lran'dan çekilecek petrol miktan iki ülke arasmdaki anlaşmalarta belirlenir" dediler. DİTAŞ yetkilileri Türkiye'de 130 bin tonluk tanker bulunmadığını da bildirerek, "Dognıdan diinya piyasasına çıkmadık. Ola ki 12 ay içinde istedigimiz tonajda gemi alan armatör çıkar diye ihaleyi Tiirk bayraklı gemiler için açtık" şeklinde konujtular. Trafiğin 6 ayhk bilançosu: 3 bin ölü, 30 bin yarah tstanbul'da dün ve önceki gün meydana gelen trafık kazalarında 3 kişi hayatım kaybetti, 14 kişi de yaralandı. tstanbul Haber Servisi Trafik kazalan can almaya artarak devam ediyor. Şehiriçi ve şehirlerarası yollarda bu yılın ilk altı ayı içerisinde toplam 3 bin seksen altı kişi hayatını kaybetti. Geçen yılın ilk altı ayına göre yüzde 50 artış görülen ölümlü trafik kazalarında yaralanarak hastaneye kaldınlanların sayısı da 30 bine ulaştı. Yetkililer "ölüm maratonu"na dönüşen kazalann özellikle yaz aylarında artış gösterdiğini belirterek bu konuda alınan önlemlerin yetersiz kaldığını, asıl dikkatli olması gereken sürücülerin, küçük hatalarının büyük facialara yol açtığını belirtiyorlar. Daha önceki yıllarda "ölüm yolu" haline gelen E5 karayolu dahil olmak üzere genel bir yayılma ve artış gorülen trafik .kazalarında geçen yılın ilk altı ayı içerisinde 2 bin uç yüza altmışaltı kişi hayatını kaybetmis. 25 bin iki yuz otuz bir kişi yaralanmıştı. Şehirlerarası yollarda genellikle uykusuzluk, aşırı hız ve hatalı sollamadan dolayı kaza olurken şehir içlerinde de içkili araç kullanmak ve yayaların dikkatsizliği yuzunden ölenlerin sayısı gunden gune artıyor. Istanbul'da trafik kazalarında dün ve önceki gun toplam 3 kişi öldü, 14 kişi de yaralanarak tedaviye alındılar. Beşiktaş, Ortaköy caddesi üzerinde dün sabah saat 10 sıralannda ehliyetsiz bir surucünün kullandığı kamyonet bir yaya ile direğe çarptıktan sonra bir kırtasiye dükkânının vitrinini parçalayarak durabildi. Aptulİah Tanrıkulu adlı ehliyetsiz olduğu öğrenilen sürucünün ustü kavun yuklu kamyonetle gezmek istemesi kazaya neden oldu. Yalı sokaktan süratle çıkan kamyonet ilk olarak adı belirlenemeyen bir yayaya çarpıp ardından elektrik direğine vurdu. Şans eseri bir facianın olmadığı olayda 34 DU 730 plakalı kamyonet daha sonra Maket Kırtasiye dukkânına girerek durabildi. Öte yandan Kemerburgaz Bent mevkiinde sabah saat 9 sıralarında meydana gelen kazada Ahmet Albayrak yonetimindeki 67 AR 433 plakalı kömür kamyonu ile Sedat Odabaşı yonetimindeki A DA 473 plakalı otomobil çarpıştı. Kazada otomobilde bulunan Sedat Odabaşı ve Feyzi Öz olay yerinde oldu. Ramazan Ay, Adil Ay ve Şevket Sözen ağır yaralandılar. Atakoy, sahil yolunda Zeki Şengül yonetimindeki 34 ZN 918 plakalı otomobilin çarptığı Sevim Galçın (50) oldü. Üç yangında 1500 dekar orman yandı İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Bergama ve Kemalpaşa ilçeleri ile Muğla 'da çıkan orman yangınlannda toplam 1500 dekar orman alanınm yandığı bildirildi. tzmir Orman Başmüdürlüğü yetkilileri, Bergama'daki yangının kontrol altına alındığını, Kemalpaşa'nın Armutlu yöresindeki yangının stirdüğünü belirttiler. Muğla'ya bağlı Karahisar yöresindeki yangının da daha çok genişlemeden kontrol altına alındığı bildirildi. Emekliyv borç için çalışmalar ANKARA, (THA) Emekli Sandığı Genel Müdürü Ateş Amiklioğlu memurlara olduğu gıbı emeklilere de borç para verilmesi için çalışmalar yaptıklarını söyledi. Amiklioğlu, konunun maddi bir konu olduğunu hatırlatarak şunları söyledi: "Sandık memurlara borçlanma imkânı tanımaktadır. Emekli olanlar da bu borçlanmadan yararlanmak için sandığımıza sık sık başvurmaktadırlar. Fakat konu maddi bir konudur. Bu nedende iyi hesaplama yaparak bir karar vermemiz gerekmektedir. Emeklilerin de borçlanması için maddi imkânlan zorluyaca VİTRİNE GİRDİ Beşiktaş'ta dün sabah ehliyetsiz bir sürucünün kullandığı kamyonet, bir yaya ile direğe çarptıktan sonra, vitrini parçalayarak durabildi. (Fotoğraf: ERDOĞAN KOSEOĞLU) Tatilinizi nasıl bedavaya getirebîlîrsiniz? J%.lman yasalarına göre, DENİZ SOM geziye çıkan bir turistin Almanya'da vayımlanan kitabın adı kendisine vaai edilen "Reiserecht", Türkçesi '"Seyahat Hakkı". Kitabın Almanlar arasındaki adı ise, hizmetleri bulamaması "tatilinizi nasıl bedavava getirebilirsidurumunda tazminat hakkı niz". var. Kimi Almanlar, Harald Bartl adında bir avukatın 1979 tazminat alıp tatillerini yılında yazdığı ve üçuncü baskısını yapan bedavaya getirmek için 297 sayfalık bu kitap, bir Alman turistin küçük bahanelerle şikâyetçi sahip olduğu hakları ilgili yasalara gore oluyorlar ve bunlann bir açıkhyor. kısmı Türkiye'yi iyi bir Özellikle seyahat acenteleri aracılığı ile "iş" alanı olarak görüyor. geziye çıkan turistleri ılgılendiren ilgili yaM%.endi ısteğî ile motel odası yerine bungalovda kalıp, sonra "Beni barakada yatırdılar" diyerek Quick dergisine açıklama yapanlara karşı bizim yaptığımız ise sadece güleryüz göstermek. sa maddelerine gore, Almanların kendilerine vaat edilen ancak sunulmavan hizmetler için tazminat alma hakları \ar. döndukten sonra mahkemeye başvurarak ödediği gezi ücretıni yuzde 5'ten yuzde 100'e kadar geri alabiliyor. Alman yasalarına göre, turistik tesisteki sportif faaliyetlerde bir eksiklik varsa, örneğin tanıtıcı broşurde tenis oynama olanağından söz ediliyorsa ve kort kapalıysa turistin acenteye ödediği ücretin yuzde 510'unu geri alma hakkı doğuyor. L'laşım sırasında gecikmeler oluyor, uçak zamanında kalkmıyorsa Alman turist, acenteden paranın yüzde 1525'ini geri alabiliyor. Yemek konusundaki aksaklıklarda, ücretin yuzde 1530'u iade ediliyor. Örneğin; kirli tabakcatal, yetersiz servis, aşırı bekleme. Odanın kırli olması, \arsa klima, radyo, televızyon ve telefonun çalışmaması, oda servisinın kötuluğu ödenen ucreti vuzde 1530 geri getiriyor. Tur liderınin ılgisızliği durumunda turist parasını yuzde 10 ve daha fazlasıyia geri isteyebiliyor. Tatil yoresınde duzenlenen gezilerin aksaması, iptal edilmesi isc aceıueye odenen paranın yüzde 5'inin iadesini gerektiriyor. Çevredeki aşırı gürültü, duvarların izole edilmemesi nedeniyle yan odanın gurültüsü, kopek havalamaları, tur rehberinin havaalanında karşılamaması, rezervasyon yapılan otelden başka bir otelde kalma zorunluluğu gibi durumlarda turist tatilini yarıda kesip tum masrafları acenteye ait olmak üzere ulkesine geri dönmek ve ödediği ucreti geri almak hakkına da sahip. Kitapta verilen örneklere gore, Rodos'tan dönuşte uçak 1 saat geciktiği için, Kanarya Adaları'nda yuzme havuzu küçuk olduğu için, İspanya'da plaj kum yerine taşlı olduğu için, Bali Adaları'nda kumsalda keskin midye kabukları bulunduğu için, Kenya'da sabah 6'dan oğle 12'ye kadar su ve elektrik kesildiği için, Macaristan'da odada örümcek olduğu için, Avusturya'da somyalar rahat olmadığı için seyahat acentelerini mahkemeye veren Almanlar odedikleri ücretin belli bir kısmını geri almışlar. Antalya yoresınde giderek artan Alman turistlerle birlikte tatillerini bedavaya getirmek isteyenlerin sayısı da bu yıl artış gösteriyor. Antalya'da Talya Oteli'nin asansörunden çıkarken eşiğe takıhp düşen Alman turistin çıkarttığı olay ve Fransız mutfağında " k o n s o m e " olarak bilinen et suyunu, "Çorba diye su içiriyorsunuz" diyerek elinde tabakla İncekum Motel'in resepsiyonuna inen turistin yaptıkları yörede anlatılıyor. Bir de haklı olarak, Alantur'da yer ayırttıkları halde sokakta kalan Avusturyalıların TV'deki programı var tabii... Almanya'da tatil, doğal bir hak olarak kabul edildiği için bu hak yasalarla guvence altına alınmış, ancak " b i t arayıcılar " olarak nitelenen turistler de türemiş. Kendi ı^ıcği ile motel odası yerine bungalovda kalıp sonra, "Beni barakada yatırdıiar" diyerek Quick dergisine açıklama yapan Avusturyalı Elfriede Höld gibilerine karşı bizim yaptığımız ise sadece güleryüz göstermek... Gürültü ömrü kısaltıyor İSTANBÛL, (UBA) Gurültülü ortamda çalışan kişilerde fıziksel yüzde 30, zihinsel olarak yüzde 60 oramnda bir verim düşüklüğü saptamrken uykusuzluk ve hazımsızlık gibi yan etkilerinin de olduğu belirtildi. Türkiye Yeşilay Cemiyeti'nin yayın organı "Yeşilay" dergisinde yer alan araştırmada ses şiddetinin ölçümünde desıbel birim kullamlırken bir insan kulağının en fazla 55 desibele dayanıklı olduğu, 80 desibel üzehndeki şehir gürültüsünun insanm butün organları tarafından hissedildiği açıklandı. Bu aşırı gurültünün ise insan ömründen yaklaşık 10 yıl çaldığı kaydedildi. Ve Aiman turisıler arasında "Kruirer" dergisinin "bit aravıcıları" olarak nitelediği turistliği meslek haline getirmiş olanlar giderek çoğalıyor ve bunlann bir kısmı da Türkiye'yi iyi bir " i ş " alanı olarak goruyor. Tatilini geçırdiği ulkedeki şikâyetini tur rehberine onaylatan Alman, ulkesine
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear