23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
9 TEMMUZ 1985 * * * * HABERLERİN DEVAMI CUMHURtYET/U OLAYLARIN Gürkan'ı beldiyorum SODEP'ten şikâyetçiyiz Italyan J 1. Sayfada) oldngunu, özgnr ve demokratik ARDINDAKI (Baştarafı 1. Sayfada) ve be şımı geçerli. Kişilerin kendini (Baştarafıverilmemesini protesto (Baştarafı 1. Sayfada) bunlara uydurması gerekir. ya ginnek, gerilemek olur bir ülkede her şeyin önce parlattalya'ya GERCEK (Baştarafı 1. Sayfada) Başkanı da bu satışı kotanyor; sonra kanun değiştiriJiyor. Bir ömek daha: Milli Eğitim Bakanı Vehbi Dinçerler, "Ktiap yazma seferberttği" toplantısındaki bir olay nedeniyle iki bakanlık tfettişini açığa almıştır. Öfkeli uakan gazetecüere demeç veriyon "Beş müfettiş olayın incelenutsini yapıyor. Bu kadar kişinin gözünün önünde yapüan bir olay hakkında eğer kanunun gereği yapüamıyorsa, yeterü değttse, kanunun değiştirümesi için gereken çabayı göstereceğim." Sayın Dinçerler, Bakanlığın iki müfettişine kızmış olabilir. Haklı oiup oltnadığı kovuşturma ile anlaşılacaktır. Peki, bununla yetinilmeyip kanunlar mı değiştirilecek? Sayın Dinçerler'in öfkesini yatıştırmak için Cumhuriyet Devletinin yasaian ile oynamak doğru bir iş olur mu? Milli Eğitim Bakanı bu olaya Uişkin konuşmasında basına tuhaj şeyier soylemiş: uBiz bu yoia ötiim gömleği giyerek çtkük" demiş. Bu sözlerin anlamı ne? Sayın Bakan hangiyola ne biçim ölüm gömleği giyerek çıkmış? ANAP yönetimi devlet yaşamını karamamderle birbirine kattı; kanunlarla dilediği gibi oynamayıdabir marifet sayıyor. Oysa, bu siyasetin bedelini yalnız ANAP ödemez. devlet ve millet öder. nim buna hakkım yok. Basın aracmgıyla tarüşmam mı demek istiyorsnnaz? tNÖNÜ Hayır. Şunu söylemek istiyorum. O aşamayı geçtik. Onu yapmak demek, karşıbklı görüşemiyoruz, anlamına gelir. Halbuki böyle bir şey yok. Biz görüşme isteğimızi açıkça bildirdik. O zaman ben kendim HP Genel Başkanı'na gittim 'Kurultay'dan karar aldıktan sonra Körüşebiliriz' demişlerdi. Şimdi kumltayian karar aldı, dolayısıyla bizimle görüşmeleri gerekir. Doğrusu budur. Bunu yapmadan, basın aracılığıyla tartışmaya girmek bizim o zaraanki girişimimizi unutmak, yeni baştan işe baslamak olur ki, benim buna hakkım yok. Basını küçük görüyormuşum gibi anlaşılmasın. Her şeyin bir sırası vardır. Biz şimdi karşılıklı konuşma safhasındayız. Onu yapmadan başka şeylere girişmek yanhş olur. Bu ttvır, 'Onlar bize gelsinler' gibi bir kompleksi yansıtmıyor mu? bir şey yok. ÇUnkü biz onu aştık. Bir kere ben kendim gittim önce. O zaman, kün gidecek tereddütü vardı. Kim gelecek meselesi vardı. Ben ona aldırmadım, hatta o zaman ben Genel Başkan seçilmiştim. Protokol bakımından beni tebrik etmelerini bekleyebilirdim. Bunlann hepsini bir kenara buaktım, gittim. (Kurultay bize görev verdi. Bütünleşmek için üzerinize düseni yapın) dedi. Şimdi onlan unutup da (Bize gelmelerini bekliyorlar ya da yüksekten alıyorıar' gibi düşünmek yanlış olur. Çünkü bugün başiamıyor bu iş. O zaman başladı. Dolayısıyla şimdi en tabii davranış bu ziyareti iade etmeleridir. Yetki aldıklanna göre ne duşundüklerini bize söylemelidirler. Söyleyecekler. Görüşmeler başlayacaJc ve ilerleyecek. Normal yol bu.. Bunu yapmamayı ben kabul edemem. Biz uzerimize düşeni yaptık. Şimdi onlann cevabını beklemek en tabii hakkımız. tNÖ^rt) Yok hayır. öyle 67 Uin valisu aşı kampanyası için toplandı ANKARA, (Cnnüınriyet Börosu) 11 evlül günü başlayacak "hızlandınlmış ası kampanyasının" başarılı sonuçlanmasısağlamak amacıyla, tçişleri •>akanlığı'nca 67 Uin valileri ve konuyta ilgili kuruluşlann yetkililerinin katddığı bir toplantı yapıldı. Toplantıda, lçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut, kampanyanın illerde valilerin, ilçelerde ise kaymakamlann desteğiyle başanya ulasacağını bildirdi. YOK Başkanı Prof. thsan Dogramacı da, konuşmasında, çocuk sağlığı konusunda ülkede her beş yılda bir bilimsel araştırmalar yapıldığını ve bu çalışmalann genellikle Birleşmiş Milletler örgütü'nün konuyla ilgili kuruluşlanyla ortaklaşa yürütüldüğünü bildirdi. Doğramaa, ülkemizde her gün beş yaşın altında 500 çocuğun öldüğünü vurgulayarak, "Yılda Türkiye'de ortolama bir buçuk milyon çocak doguyor ve banlann 133 bini, bir yaşua gdmeden ölüyor" dedi. Kampanyada tüm bakanhklar, Genel Kurmay Başkanbğı ve ilgili kuruluşlar, araç, gereç ve personel olarak görev alacaklar. PARTt KURULMASINA KATKI DSP olgusu üzerinde özdHkle susmayı yeğliyorsunnz. Bnnun nedeni nedir? tNÖNÜ Kurulmamış bir parti için bir şey söylemek sadece o partinin kurulmasına katkı olur. Ona da ben, partinin genel başkanı olarak kendimde öyle bir hak görmüyorum. Bizim partimizin tabanı var, programı var, üyesi var. Biz şimdi kendi partimizi geliştirmekle uğraşmahyız. Başka parti kurmak isteyen arkadaşlanmız da var. Onlar bizi eieştiriyorlar. Bizim onlara cevap vermemiz, onlann gayretlerine katkı yapmak olur. Ona hakkım yok. Sevdiğün insanlar bu işi yapmak istiyorlar. Nihayet ben de basanlar diliyorum. Ama SODEP'e yöndik afır saçlamalar var. tNÖNÜ Olsun. O, bizim parti olarak gelişmemizi saglamakla ilgili bir şey değil. Onlar bir kere kurulmamış, o nedenle bir şey söylemeye hakkım yok diye düşünüyorum. Aynca da sosyal demokrat olduklanna eminim. Sosyal demokratlar arasında tartışmalara devam etmek suçlanmış bile olsak yanhştır. Cevap versek onlara söz haklu do|ar. Bu tartışma da iktidann işme yarar. Bu suçlamalan kabul etmiyonız, ama herkes istediğini düşünebilir tabii. En iyisi bu tartışmayı başlatmayahm. Çünkü ne söylersem tartışma olacak. Bunu bilerek yapıyonım. Ama olsun. Belki bir gün dayanamaz hale geliriz. Ama umanm gehneyiz. Ve o noktaya gelmeden bu sorun çözülür. Gürkan'ın size resmi cevap vermesinden ne kastediyorsnnuz? tNÖNÜ Sayın Gürkan'ın bize gelıp 'Karar aldık. üörüşmeye başlayabiiiriz. Ne zaman başlayahm' diye bir şey söylemesi lazım gelir. Resmı cevaptan bunu anlıyorum. Inönü dün Tonya SODEP'li Belediye Başkanı AH Koç'u ziyaret etti. Belediye hoparlöründen HP ile aranızda bir nzak halka hitaben bir konuşma yalaşma oldugu görüşüne kaülmı parak, partisinin her geçen büyorsonuz. HP'nin bu tutnmo ne yüdüğünü söyledi. Inönü daha reden kaynaklanıyor? sonra ucakla Ankara'ya döndü. tNÖNÜ Bunu aslında SaInönü bugün saat O9.3O'da yın Gürkan kendisi söyledi. Söz HP Genel Merkezine bir nezaket cüleri eleştirmek dogru değil. O ziyareti yaparak Genel Başkan zaman tartışmanın sonu gelmi Aydın Güven Gürkan ve öteki yor. Halbuki fikir bakımından yöneticileri kutlayacak. Ziyaret tam tersine HP şimdi bize daha strasında sosyal demokrat hareyakın. Ama siyasette kişisel gö ketin birliği, HP ve SODEP'in rünumler bir süre etkin oluyor. yakınlaşması konulannın ele alıYanlış bir izlenim yaratıyor. Dü nacağı belirtiliyor. tnönü şünttrseniz bu yanlış izJenimin HP'den sonra RP Genel Merketemel dayanağı yok. Dolayısıy zi'ni de ziyaret edecek. la geçerli olamaz. Bunlan unutup birleşmeye adım atmak gerekir. Gürkan: HP, (Baştarafı 1. Sayfada) DEMOKRASİYE SAHtP ÇIKMA Yanlış izfentan yaratüıyor derken, bu eleştirilerinize DYP'yi de katıyor musunnz? İNONÜ Işte bunlara girmek istemiyonım. öyle bir şey yok. Partilerin birleşmesini kolaylaştıracak şey, fıkirlerindeki, 9 davranışlanndaki benzerliktir. örneğin demokrasiye sahip çıkmayı ben ilk defa bir HP Genel Başkanı'nın ağzından duyuyorum. O halde birieşme yolunda somut adım atılmamaanın nedeninedir? ANKARA, (Cumhurivet Bürosn) Maliye ve Gümrük BaİNÖNt) Şüphesiz, kişisel kanlıgYnda Gümrük Yasası'nın yaklaşım tarklıüklan var, dedi değiştirilmesi yolundaki falışrnakodular var, duygusal yaklaşımlar hızlandı. 100*e yakın kamu ve lar var. Ama serinkanlılıkla düözel nitelikli kunıluştan görüş şünülurse bunlann geçerliliği oltoplayan Bakanlık uzmanlan maz. Serinkaıüı düşünüldügünBakanlar Kurulu'na sevk edilecek de dayanılacak temeller, somut yeni bir taslağm hazırlığuu yürüfikirler ve halkın eğilimleri olatttyor. caktır. HP'nin veni yönetiminin bu fıkirleri açıklıkla söylemesi "Yasakvm iktidanann ekonobu eğilimin halkta da olduğunu n i potitikalanndan bagımsu, sada gönnelerindendir. Biz de ayde ve basit bir dil taşunası" genı şeyleri söylüyoruz. Ama kişirektiğini savunan Maliye ve sel olarak halka uzaktan korkulu Gümrük Bakanlığı üst düzey yetgörünmüş olabiliriz. Ya da ne kilisi, sözlerini şöyle sürdürdü: "Y»saiar yapüır, bunlan siyasi flt bileyim, bizden korkmuş olabiÜdarlann direktifleri ile bürok lirler. Bunlann bir önemi yok tan t b r yürütür. Rejimi Hbere et bii. Aynca korkulacak bir taranek isteyen bir Utttdann karşıs fımız da yok. Bunlara aldırmına da, daha kapalı bir rejim is yorum. Bunlar geçmişten kalan teyen sosyal demokrat hükümet duygusal yaklaşımlardır. Bunlarla bir yere varümaz. Önemli lerin karşısına da gümrük meraatı dikilir. Asiında gü« olan bugünkü gereksinmeler, fıkirler ve eğilimlerdir. Onlara barük yasasuun ideaH, dış bcaret kınca yaklaşma olduğunu görürfstemitde olduğu gibi Bakaolar yonız. Sadece geçmişe bakarak Knnüu karanyia yürütiileıdJr. Aıctk bona imkin bnlabiür mi değerlendirme yapüsa o zaman, ancak tarih yazıhr. Başka bir yiz bUemiyonım." şey yapılamaz. Hiçbir eyleme de Bakaniıklar dahil olmak üze gidüemez. 'O, vaktiyle onunla re, 100*6 yakın kamu ve özel niiyi geçinmezdi, tekrar bir araya telikli kunıluştan Gümrük Yasa nasıl gelirler' gibi şeyleri aşmak sı'nda öngörülen değişikliğe Uişgerekir. Çünkü bunlar uluslann kin görüş toplayan Maliye ve hayaünda uzun vadede önemli Gümrük Bakanlığı uzmanlan, 10 olan şeyler değildir. Hisler geçigünden bu yana aynm işlemi ya ci, fikirler kalıcı, halkın yaklapıyor. Gümrük lhsası nda değişiklik hazırhğı inandıncı ve güven verici bir poliüka iislubu benimseyecek ve ymygınlaştıracaktır. Putimizde sosyal demokrat hareketin ana gövdesi olan sosyal katmanlann etkin olması yol ve yöntemleri denenecektir. Partimiz, sade vatandaşın partisi olmaya cauşacakür. Parti politikalanmızın egemen güçlerin mantıiannın ya da gnıpcuklann denetimine gbmemesi için direnç gösterilecektir. Sayın Ecevit, iyi dilekleriniz için teşekkür eder, arkadaşlarun ve ben de kuruluş hazıriıklan Oeriemis bulunan DSP'nin halkımızııı esenligi yolunda önemli kaüolar Mglaması umudu ile size ve ylifma arlıadgclanniTg b*sanlar duerim. Eşinlz Sayın Bülent Ecevit'e de en derin saygüanmızı Uetmenizi ria edeıim." Pişmanlık (Baştarafı 1. Sayfada) metin yayımladığı bildiride, yasanın 11 Haziran 1985'te yürürlüğe girdiği belirtildi ve şöyle denildi: "Bu kanundan ftydalanabilecek olanlar aşagıda gösterilmistir: 1 Siyasi ve ideoiojik raaksatla suç islemek için Türk Ceza Kannnu'nun 313. maddesüıe göre kurulmuş teşekkül mensuplan, 2 Aynı kanunun devletin şahsyetine karşı cürümler başugı altında yer alan 125,131,141,142 ve 146'dan 163. maddelere kadar suçlan işlemek için vücuda getirümiş silühlı çete ve cemiyet mensnplan, 3 Bu teşekkül, çete ve cemiyetlerin işledikleri suçlara fiilen iştirak etmiş olanlar. Yukanda sayılan suçlan işlemiş obuılann, kanunda gösterilen şekilde itirafta bulunmalan nalinde, durumlanna göre cezalanndan beüi oranda indirim yapılacagı gibi, icabında hiç ceza da verümeyecektir. Davalan devam edenler ile haklanndaki mahkumiyet hiiknmleri kesinleşmiş olanlann bu kanundan faydalanabilmeleri için, kendileri bakımından son müracaat tarihi olan 11 Eylül 1985 tarihine kadar tnutUka yetkili merdlere başvurarak, itirazda bulunmalan gerekmektedir. 11 Eylül 1985 tarihinden sonra yapacaklan itiraflar sebebiyle bu kanunun uygulanması mUmkün değildir. Başvunılacak yetkili merciler, hükmü veren veya davaya bakmakta olan mahkeme ve savcıkkiar ile zabıta makamfaundır. tlgililere duyurulur." GORUŞ HENCAL ULUÇ 'Hastarafı 10. Sayfada) Bu karan hangi toplantıda aldınız? Böyle bir karar almadı iseniz, sizin almadığımz bir kararın Resim Gazete'de yayımlanmasına nasıi ses çıkarmadınız ve bugüne dek susup oturdunuz?. Dün Cumhuriyet'te Çetin Çeki "Ben sporcu olsam, idari dava açardım" diyor. Türkiye Cumhuriyeti'nde onurlu, kişiliğinin bilirtcine sahip bir tek sporcu yok mu, böylesine bir haksızlık ve usulsüzlük karşısında dava açıp, hakkım arayacak.. Adam Osmanlı'nın veziri.. Apıa helal olsun.. Onu vezir yapan bizleriz.. "Oyarım o Talim Terbiye'yi' der. Koca Eğitim Camiasından çıt çıkmaz.. İki müfettişi, hakaretlerle toplantıdan kovar, toplantıdaki öteki müfettişler süt dökmüş kedi gibi otururlar. Koskoca devletin Genel Müdür Vekili, devleti temsil ettiğini unutur, emir kulu olur. Kaderi ile oynanan sporcu ağzını açıp itiraz bile etmez. Babı Ali desen, Ü2erine ölü topragı serpilmiş, kış uykusu içindedir Dehşetin farkında bile değildir. Onun için oazetectlik ilyas ile Zeynep'tir. Veziri Salis ne kelime.. Adam "Enel Hak" dese yeridir!. Yemekte, basın mensuplannın ettiğini söyledi. sorulanm yamtlayan Cindonık, Ağca, mektubunda, "Bunun, SODEP'e Uişkin bir sonıyu, Bulgar ve Türk hükümetinin si "Biz, SODEP'ten şikfiyetciviz. yasal bir oyunu" olduğunu iddia Çünkü SODEP, demokratik reetti. Ağca, "1983 haziranında jim için gerekli agırbgıaı koymubenimle takas edilmek iızere ka yor. Bn konuda sadece bizi descınlan Emanuela Orlandi'yi kur teklemiş olması yetmez. Vatantannak için para ve BM Genel daşı daha aktif alana sokmak, Sekreteri De Cuellar devreye gi politika ortamı içine itmek rerse, gerçeklerin anlatmadığım gerekir" yanıtını verdi. Cindoruk, Başbakan özal'ın kızı Zeykısnunı söyleyebilirim" dedi. Ağca mektubunda, Papaya nep Özal'ın etkinliklerine Uişkin ateş eden ikinci adam olarak bir sonıya karsüık, "Allah uiak aranan Oral Çelik'in, Nikara etsin" dedi. Cindonık, "Bizim gua'da "Uluslararası Tugay ne itarm»", ne itiTnniT, kimsenin lar"da faaliyette bulunduğunu ağzmda değil, veremeyecegimiz hesap da yok. Biz Yassıada'dm, öne sürdü. Zincirbozan'da hesabınuzı verROMA MAHKEMESt dik de geliyoruz" biçiminde koTÜRKtYE'YE GELECEK Haber Merkezimizin haberine nuştu. Türkiye'de serbest piyagöre hukukçular, Anayasa, Ce sa ekonomisi değil, perişan bir za Yasası ve uluslararası antlaş piyasa ekonomisi hüküm sürdümalara göre Bekir Çelenk'in ğünü de kaydeden Cindonık, ttalya'ya iadesinin söz konusu ANAP'ın sağ parti olarak gösolamayacağını belirttiler. "Teba terilmemesi gerektiği yolundaki iade edilmez" kuvah gereğince görüşünü de yineledi. Çelenk'in sorgusunun yapılabil MEHTERMARŞI mesi için Roma Ağır Ceza MahDYP'nin "SÜVMİ" adı verilen kemesi'nin heyet olarak Türkiye'ye gelip sorgu yapması bek otobüsünde günde yaklaşık 100 kez çalman mehter marşı nedeleniyor. Roma mahkemesi, bu karan ni ile, mehter marşı, basın menSava Marini'nin istemi uzerine suplannın rüyalanna girmeye aldı. Marini, Türkiye'nin bu is başladı. Gece geç saatlerde yataklanna giren gazetecüerin kutemi geri çevirmesi halinde, Çelaklannda mehter marşı uğuldalenk'in tanık olarak dinlenmesi maya devam ediyor. Dün sabah ni, ya da mahkeme heyetinin Çe kalktıklannda mehter marşını lenk'in ifadesini almak için tek konu yapan gazeteciler, baTürkiye'ye gitmesini önerdi. şarabilirlerşe bugün otobüsteki Marini, duruşmada verilen ara ses düzenini bozacaklar. Gezüen da da gazetecüere, "Paoa'ya su ilçelerde uzun dualar eşliginde ikast olaymda gerçegin açıga çık kurban kesilmesi, yemeklerden nusı isteniyorsa uluslararası is sonra toplu halde uzun dualar buiigi kurmak şarttır", dedi. okunması, DYP'yi izleyen gazeMarini, dava sanıklarından iki tecüerin arasında ilgiyle izlenen sinin Bulgaristan'da bulunduğu bir başka konu oluyor. Konuşnu, diğer tanıklann da Fransa, ma öncesinde Cindonık, "MenAvusturya, tsviçre ve Türkiye' deresimizin avukatı, gerçek gede polis gözetiminde tutuldukla nel başkanımıan vekili" olarak, nnı hatırlatarak, "Gerçek bir is emekli Sıkıyönetim Savcısı Babirligi nıhu oluştnruldugu tak ki T n | ise, "Türk ordussnun dirde sonıştunnanın gereğince milüyetçi hftkimi" olarak tanıtısonuçlanması için bir yol lıyor. Kafileye katılan bazı arabalunabiir" biçiminde konuştu. balarda ise kapatılan AP'nin larath bayraklan ilgi çekiyor. BekRoma mahkeme heyetinden lenenden öte cesur ıconuşmaıar önce Sava Marini'nin Türkiye'ye gelerek Çelenk'in ifadesini al yapan Cindoruk'un, politikadan ması bekleniyor. Italyan ANSA uzak gözüken vatandaş topluluHaber Ajansı'nm dün bu konu ğu içinde önemli bir canhhk yarattığı da dikkat çekiyor. daki haberinde aynca, Savcı Marini'nin, geçen 14 mayısta dolu bir silahla yakalanan Samet Dün, Arakh, Of, Rize, Pazar, Aslan hakkında bilgi toplamak Fındıkb ve Arhavi'ye önemli saüzere iki kez Hollanda'ya gidip yüabilecek sayıda bir konvoy eşgeldigjni haber verdi. liğinde giren Cindonık, canlı kaPROF. ALACAKAPTAN labalıklara yaptığı konuşmada, Bekir Çelenk'in iade edilip "özgüriükçü demokrasinin en edilmemesi konusunda görüşü önemli kurumunan pariamento nü sorduğumuz Ceza Profesörü Dr. Ugur Alacakaptan, şunları söyledi: "Roma Ağır Ceza Mahkeme(Baştarafı l. Sayfada) si, Bekir Çelenk'in ttalya'ya iadesini isteyebilir. Ancak gönde TürkiyeAET üişkileri, kültürel rilmez. Çünkü ilgili Anayasa alanda ikili işbirliği ve Federal maddesine ve Ceza Yasası'nın 9. Almanya'daki Türk işcileriyle ilmaddesine iade istemi ay kındır. gili sorunlann ön planda ele alınacağım söyledi. Aynca suçlulann iadesine dair Ost avnca. Kohl'un Türkiye'Avrupa Sözleşmesi'nin 6. madye yapacağı bu ziyaretin iki üldesinin 1/a bendinde 'Her akit ke arasındaki geleneksel dostlutaraf tebasını iade etraek hakkığun yeni bir ifadesi olduğunu da na baiz olacaktır' denir. Buna vurguladı. göre 18.11.1959 tarih ve 7376 saKohl'un Türkiye gezisi, 12 Eyyı ile kabul edilen bu sözleşmelül'den sonra soğuyan Türkiyeye de, iade etmek aykırıdır." AET ilişkileri açısından da önemli "simgesel" bir değer taşıyor. O tarihten bu yana Türkiye'ye giden ilk Batılı Başbakan (Baştarafı 1. Sayfada) olan Kohl'un, bu ziyareti ile Çelenk hakkında Ankara SıkıBonn, iyi ilişkilere ve Türkiye'yönetim Komutanlığı Askeri ye verdiği önemi de vurguluyor. Savcıhğı'nca uyuşturucu, silah ve gümrük kaçakçılığı iddiasıy Ziyaretin ardından Almanya'nın la yürütülen soruşturma dolayı Türkiye için öteki AET ulkeleri sıyla gıyabi tutuklama karan bu nezdindeki girişimlerinde çekinlunuyor. Çelenk'in bu nedenie genliği bırakması ve daha ısrarhakkındaki karann vicahiye çev h olması bekleniyor. Demokrasi ve insan haklan rilmesi için Ankara'ya gönderilmesi bekleniyor. Çelenk, hak açısından Türkiye'deki durumkındaki "yurda dön" çağnsına la ilgili görtiş aynlıklanmn getiruymadığmdan 1402 sayılı Sıkı diği politik soğukluk dışında yönetim Yasası'na ayİcırı dav AET ile Türkiye arasında önümüzdeki aylarda halledilmesi geranmaktan da yargılanacak. reken başka bir sorun da, Türk tstihbarat yetkilileri, Çelenk'işçilerinin Avnıpa'da serbest doin "ansızın" geunesi üzerine halaşımı. Türk yurttaşlanna 1986 zırlıksız yakalandılar. Çelenk ydından itibaren AET içinde taiçin eski dosyalar yeniden açıldı runması gereken serbest dolaşım ve geniş bir araştırmaya geçildi. hakkı konusunda Bonn yine İlk önce Interpol'ün yayımladıanahtar ülke. Serbest dolaşımın ğı "lornuzı bülten"ler ile ttalya'Öuümüzdeki yıl yürürlüğe girmedan gelen yazılar incelemeye sine AET içinde en çok Federal alındı. Almanya karşı çıkıyor. tki milBir yetkili, sorgusu sırasında yonu aşan işsizle zor durumda tbraUm Tdemen'in 1971'deki olan Alman iş piyasasırun yeni ifadesinde Bekir Çelenk'in adı Türk işçi akımyla daha da zormn geçmesinin, soruşturmayı lanacağı kaygısı giderek artıyor. daha derinlere kadar götüreceği Bonn hükümeti, serbest dolaşıni söyledi. Aynı yetküi, "Her se mın Ankara ile Brüksel arasınyi araşönyoruz. Bugüne kadar da görüşülmesi gerektiğini savukarara bağlanan ve sürmekte nuyor. olan kaçakçdık davalannda saöte yandan Almanya'nın annıklann verdigi ifadeler tek tek laşmayı değiştirme yönünde ısgözden gecirDerek bu olaylarda rarda bulunması beklenmiyor. herhangi bir ilişkisinin olup ol Türkiye'nin serbest dolaşımı bir madığı araşbnlıyor. Bulgaris süre askıya alması, bunun yanı tan'daki, Almanya'daki, Lond sıra Bonn hükümetince önerilen ra'dald ve Atina'dald ikameti ve Türk işçilerinin geri dönüşünü iş ilişkileri de soruşturma konu teşvik önlemlerine olumlu yamt su. Aynca, Barselona Askeri vermesi yeterü. Almanya üİkesiSavcdıiı'nın Benil gemisi ile il ne dönen Türk iscilerinin uvugili açtığı dava ile Trento'da munu ve işyeri açmaya yonelik açılan, Venedik'te sürdürülen ve ekonomik desteği sağlamaya ha"asrın davası" olarak nitelendi zır görülüyor. rilen uyuşturucu madde ve kaBaşbakan Kohl'un, Ankara'çakçdık davası da çok yönlii ele da görüşeceği açıklanan kültürel alınıyor" dedi. işbirliğinin önemli bölümü, keBekir Çelenk'in eşi Nilüfer sin dönüş yapan işçi çocuklan Çelenk, Kalamış'taki evinde ko için öğrenim olanaklan, Alman casından haber bekliyor. Nilüfer öğretmenler ve öğrenci değiş toÇelenk gazetecüere, "Kocamın kuşunu içeriyor. Ekonomik tek suçu, bana göre Sıkıyönetim alanda da Alman iş çevrelerinin Komutanlığı'nın yurda dön çagTürkiye'de yatınmlara özendirilrısı yaptığı zaman bu emre uymesi, Alman bankalanndaki yamamasıdır. Eşimin TC. vatanpı tasarruf hesaplanndan doğan daşltğından çıkanldığı şeklindeki konut kredisi haklannın işçilere açıklamalar da doğru değil. EşiTürkiye'de kullandırılması, işçi min en kısa zamanda kurtulacaşirketlerinin desteklenmesi ve gını biliyorum. İşte o zaman çoöteki ekonomik yardımlar, cukiuğumdan beri düşlediğim Bonnjıükümeti tarafından Türk bir çiftliğimiz olacak. Burada işçilefuıin dönüşünü teşvik çerinekleriraiz, tavuklanmız ve gür çevesinde değerlendiriliyor. yeleli atlarımızla ilgilenecegiz" Bonn, bu önlemleri iç kamuoyudedi. na da bu gerekçeyle açıklıyor. mentoHnn oraşun biçimine ve çahşmasına baglı oktnğunu, bngünkü parlamentonnn iki kanadının da rahatsu oldugunn" öne sürdü. Cindonık, iktidar kanadının güçsüz ve beceriksiz, buhranı çözecek, sıkıntılan asacak takatte olmadığıru; muhalefet kanadınm ise siyasi iübannı, seçmenin güvenini yitirdiğini vurgulayarak, ı ürkıye'nın siyasi gündeminin bir numaralı sorununun "pariamento olduğunu" vurguladı. HUkümetin parlamentoya önem vermediğini, parlamentodan kaçıp televizyona sığındığını, TRT'nin buna alet olduğunu ifade eden DYP Genel Başkanı, parlamentonun tatilde olduğunu, mületin de perişan olduğunu söyledi. "MAHALLE ÇOCUĞU" Cindonık DYP'nin Demokrat Parti ve Adalet Partisi'nin Türk siyaset hayatında bıraktığı boşluklan doldurmak üzere kurulduğunu söyledi. özal'ı "Tnrist Başbakan"dan sonra şimdi de "mahalle çocnfu ve tiyatro artisti'ne benzetti. Özal Yunanistan ve Bulgmristan soranlannı haUedemedigi gibi bir de kalkıp '70 milyon olnrsak size gösteririz' diyor. Tıpkı bir mahalle cocngu gibi. Ayda bir de tiyatro arüsti gibi TV'deki tcraaün tçinden programmda etindeld kalemi gözümüzün içine batırs batıra konnşuyor" dedi. "KoDveci ve taklitçi Özal hükümetinin, Türkiye'nin gerçeklerine uyup aymayacagını dflşnnmeden birtakım yasalar çıkardıgını" belirterek, Trafik Yasası'nı örnek gösterdi. Hükümetin köylüyü uygarhk yanşında devre dışı bırakmak, köylüyü ezmek, üzmek ve yağma etmek dışında başka bir duşüncesi olmadı&nı ileri sordu. Geceyi Hopa'da geçuen Cindonık, bugün Artvin ve ilçekrinde konuşacak. SODEP Genel Başkanı Erdal tnönü, DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk'a, Trabzondan yamt verdi. tnönü, "Bizim yakamız Türidyedir. Türkiye bizim sesimizi duyuvor. Her yigidin Dir yoğurt yiyişi vardn" dedi. tnönü, Hüsamettin Cindoruk'un, "Tanı demokrasi için birlik" çağnsım kendilerinin de sürekli yaptıklannı hatırlattı ve çağnya katıldıklannı söyledi. (Baştarafı 1. Sayfada) leri için "Cahilce, komikçe raporlar yazıyorlar" diye konuşuyor, ardından da "Sayın Bakanım onurkırıcı, aşağılayıcı konuşmalar oluyor" diye kendisini ve arkadaşlarını savunan müfettiş Kemal Onur'u "Çıkın dışarı" diye kovuyor. Bununla da yetinmiyor. Gözü, gazetemiz yazarı Oktay Akbal'ın eşi müfettiş Ayla Akbal'a takılıyor. Akbal'a "Siz bu konuyu biliyor musunuz?" diye soruyor. Bayan Akbal da arkadaşlarını ve kişiliğini savunma düşüncesiyie, "Biliyorum efendim, ancak ben de yanıtlamayacağım" diye karşılık veriyor. Bunun üzerine Bakan, Kemal Onur ve Ayla Akbal'dan toplantı salonunu terk etmelerini istiyor. Sonra da bu iki müfettişi açığa alıp, haklarında soruşturma açtırıyor... Bakanın öfkesi yine dinmiyor. Dinçerler, "Bu yola ölüm gömleği giyerek çıktığını" söyleyip, müfettiş Kemal Onur'un yıllar önce verdiği gizli olması gereken raporları basına açıklayıveriyor. Böyiesi görülmemiştir.. Bir bakan, basına açık bir toplantıda kendi memurlarını böyle uluorta azarlayamaz. Yasalar, hiçbir bakana böyle bir yetki vermez. Hiçbir bakan, basının gözü önünde kendi memurlarını aşağıiayamaz. Kendi bakanlığına saygılı hiçbir bakan memurlarına karşı, bir Şii militanı tavrı ile "Bu yola ölüm gömleği giyerek girdik" diye meydan okuyamaz. Hiçbir bakan devletin gizli raporlannı basına böyle açıklayamaz. Bakan Vehbi Bey'in önce bu gibi meslek içi toplantıların basına açık yapılmayacağını öğrenmesi gerekir. Bu gibi toplantılar, Anavatan Partisi Gaziantep il Kongresi'ne benzemez. Bakan müfettişlerle toplantı yapacaksa, bu bakanlık içi bir çalışmadır. Gerekirse, toplantının sonucu basına açıklanır. Yoksa o bakanla, bakanlık görevlileri arasındaki meslek içi toplantı basının önünde yapılmaz. Kamu görevlileri, basın önünde açıkça suçlanıp kapı dışarı edilemezler. Çünkü o kamu görevlilerinin onurları, o bakanlığın onuru demektir. Eğer bu müfettişler suç işlemişlerse, yasalar gereğince gereken soruşturma açılır ve ceza verilir. Müfettişlerin sorgulanıp suçlanacakları yerler basına açık toplantılar değildir. Devlet yönetmenin, bakanlık yapmanın, o bakanlık koltuğunda oturmanın, bu koltuğu doldurmanın yazılı ve daha önemlisi yazısız kuralları vardır. Anlaşılıyor ki, Bakan Vehbi Bey bu toplantıyı, "ölüm gömleği giyerek çıktığı" bir siyasal gösteriye dönüştürme çabasındaydı. Bu yüzden, hiç gereği yokken, Atatürkçü yazıları ile tanınan yazarımız Oktay Akbal'ın eşine de seslenerek siyasal gösteriyi sürdürmek istemiştir. Bakan Vehbi Bey'in gücü yeterse Bayan Akbal'la değil, Oktay Akbal'la uğraşmalıdır. Ama nerede o cesaret? Karşısına güvencesiz saydığı devlet memurlarını alıp, devlete, Milli Eğitim Bakanlığı'na bunca yıl, dağ taş gezerek hizmet etmiş görevlilerine, "çık dışarı" diye bağırmak, bir Atatürkçü yazarın eşini de bakanlık gücüne dayanarak ezmeye çalışmak ve hamamda türkü söylercesine "Biz by yola ölüm gömleği giyerek çıktık" gibi konuşmalar yapmak çok, ama çok kolaydır. Ancak, bütün bunlann sorumluluklarına katlanmak sanıldığı kadar kolay değildir. Vehbi Bey, yaşamında hiç siyasal dava sanığı olup tutuklandı mı? Hayır. Hiç bıleklerıne kelepçe takılıp idamlık suçların sanığı olarak hücrelere atıldı mı? Yine hayır. Hiçbir siyasetçiyi böylesine koşullar içinde görmek istemeyiz. "Siyasal suç" kavramını, Başbakanlara karşın, ceza yasalanndan söküp atmaya çahşınz. Burası Türkiye, belli olmaz. Yarın öbür gün Vehbi Bey de bir siyasal suç sanığı olabilir. Evet burası Türkiye. Başbakanların, bakanların ipe çekildiği, Cumhurbaşkanlannın idam sehpalarından geri döndüğü, parti liderlerinın, bakanlık yapmış siyasetçilerin, genelkurmay başkanlarının, orgenerallerin yargılandıklan bir ülkedir burası. Bunlann arasında çok azı mahkeme önünde yiğitlik gösterebilmiş, devlet koltuklarında akıllarına estiği gibi söyledikleri sözlere mahkeme önünde sahip çıkabilmiştir. Umarız Sayın Bakan ileride hiç böyle davalarla ve güç koşullarla karşılaşmaz. Karşılaşsa bile bizler, kendisine "Buyola ölüm gömleği giyerek çıktık" sözünü anımsatmak bile istemez, yalnızca "Geçmiş olsun" deriz. Vehbi Bey'e "Ölüm Gömleği"ri\ bir yana bırakıp "Bakanlık gömleği"r\\ giymesini salık veririz. Gömlek bu; yakaları ve kolları kirlenır! UGUR MUMCU GOZLEM Pahah ziyaret Kohl hükümeti işbaşma geldiği günden itibaren, sayılan kabank Türk işçilerinin varuğmı ve bunalım döneminde buradan kaynaklanan sosyal sorunlan, iç politikamn çözüm bekleyen başlıca konulanndan biri olarak görüyor. Ancak koalisyonun CDU ve FDP kanadı CSU'lu lçişleri Bakanı Zimmermann'ın aksine, yabancı işçi sayısım sert önlemlerle azaltmak yanlısı değil. Amacı, Türkiye'den yeni işgücü akınını önlemek, buradaki isçilerin de bir kısnunı özendirici önlemler alarak dönmelerini sağlamak. 4 Çelenk'in Batının kapısı aralanıyor (Baştarafı 1. Sayfada) 2 Serbest dobşun: Ziyaretin sahne olacağı en kritik pazarlığı ise Alman tarafının büyük bir hassasiyetle üzerinde durduğu serbest dolaşım konusu oluşturacak. Türkiye ile AET arasındaki anlaşmalara göre Türk işçilerinin serbest dolaşımının 1 Aralık 1986 tarihinde başlaması gerekiyor. Almanya uzun bir süredir Avrupa'daki en kalabalık Türk işgücünü banndıran ülke olarak bu uygulamanın ertelenmesi yollanru araştınyor. Ancak serbest dolaşım Türkiye ile AET arasındaki anlaşmalarla düzenlenmiş bir konu olduğu için soruna bir çözüm bulunması ancak Türkiye ile Topluluk arasındaki anlaşmanın çalıştırümasıyla mümkün olacak. Dolayısıyla Almanya Türkiye'yi bu haktan vazgeçirmeye çalışırken, karşısında TürkiyeAET dosyasını buluyor. 3 Almanya Ue ilişkiler: Kohl'un Almanya'nın Türkiye ile ilişkilenn normalleşmesi için Topluluk içinde çaba harcamaya devam edeceğini belirtmesi beklenirken, bu ilişkilerdeki tıkanıklıklan giderebilecek yeni bir gelişmenin de ortaya çıkmakta olduğu gözleniyor. Bu gelişme geçenlerde Müano'da yapılan AET zirvesinde AET ülkelerinin ilk kez oybirliği ilkesinden vazgeçerek çoğunluk ilkesine göre karar almalanyla ortaya çıktı. Bu yöntemin önümüzdeki dönemde AET karar alma sürecinde kurumsallasması halinde TürkiyeAET ilişkilerinin normalleşmesi için bir çıkış yolu açılabilecek. 4 Konut kredileri: Kohlözal görüşmelerinde Türkiye'nin serbest dolaşım hakkının ertelenmesi halinde, bunun ne şekilde telafi edilebilecegine ilişkin pazarlık konulanmn da gündeme gelmesi bekleniyor. Kohl'un bu alanda beraberinde bazı somut önerilerle geleceği belirtiliyor. Bunlar içinde en önemlisi Almanya'daki Türk işçilerinin yurda kesin dönüşlerinde konut kredilerinin Türkiye'ye aktarılması geliyor. Henüz aynntılan belirlenmemiş olan bu konudaki tasanlann somutlaşması halinde 4 milyar marka yakın bir kaynağm Türkiye'ye aktanlmasının mümkün olabileceği bildiriliyor. Bunun yam sıra Alman Başbakanı'nın Yabancılar Yasası'nın yumuşatılmasını öngören yeni bir tasarı hakkında da özal'a ilk ağızdan bilgi vermesi bekleniyor. Bonn kaynakh haberlere göre yeni tasanda Almanya'ya getirilecek Türk isçi çocuklanmn yaş sınınnm 16'dan 6'ya indirUmesi gibi iyileştirmeler yer ahyor. 5 Ekonomik ilişkiler özalKohl görüşmelerinde iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin ve ekonomik işbirliğinin geliştirümesi konulan da gözden geçirilecek. Bu alanda özal'ın Alman yatınmcıların Türkiye'ye ve özellikle kurulacak serbest bölgelere çekilmesini amaayla bazı yeni önerilerde bulunması bekleniyor. Bu yolda ilk adım, özal'ın geçen mayıs ayındaki Almanya gezisi sırasında imzalanan ve Alman yatıruncılann hem ulkeleri hem de Türkiye'de çift vergi ödemelerinin önüne geçen anlaşmayla atılmıştı. Bu arada, Almanya'da çalışan Türk işçüerinin yurda dönüşlerinde kendi işlerinin sahibi olmalanm öngören TürkAlman özel Fonu'nun kaynaklannın arttınlması da bekleniyor. Fondan zor durumda bulunan Türk çok ortaklı işçi şirketleri yararlandınlacak. 6 Savunma sanayii: Görüşmeler sırasında iki ülke arasında savunma sanayii alanında işbirliği projeleri de ele alınacak. Kohl'un bugün başlayacak görüşmelerde Türk hükümetinin önüne bir proje paketi ile gelmesi bekleniyor. Bu pakette Türkiye'nin bir süredir ilgilendiği Almanlngilizltalyan ortak yapunı Tornado uçaklanmn üretimine Türkiye'nin de katüması önerisi bulunuyor. öneriler arasında aynca BO105 tipi helikopterler ve savaş gemisi ortak yapımı da yer alıyor. Türk tarafının Üzerinde durduğu, ancak Alman tarafının üçüncü ülkelere satış izni vermediği için finansmanında eüclükler bulunan I.eopard tanklarmın ortak yapımı projesinde ilerleme sağlamp sağlanmayacağı görüşmeler sırasında belli olacak. Kohl, aynca Alman askeri yardımlannın 130 milyon marktan 180 milyon j marka yükseltilmesi yolundaki] hazırlıklardan da söz edecek. 7 Haberleşme uydusu: Kohl'un Ankara'daki görüşmeleri sırasında Türkiye'de bütün j dünya televizyonlannın izlenme ] sini sağlayacak bir haberleşme' uydusunu pazarlayacağı da bildirüiyor. Federal Alman Mees i cershmitt Bolkow Blohm firması tarafından gerçekleştirümek istenen projenin maliyetinin 2601 milyon marka çıkacağı bu firma| ilgililerince açıklanmıştı. 8 Ulusiararası ilişkiler: ] ÖzalKohl görüşmelerinde] DoğuBatı ilişkileri, çeşitli bölî gesel gelişmeler ve bu arada Kıb| ns sonınuyla TürkYunan iliskij lerinin de ele alınması ve Til tarafının bu konudaki gö rini Alman Başbakanı'na iletme1 şi bekleniyor. Kohl'un bugün öğle saatienoj de özel bir ucakla Ankara'y gelmesi bekleniyor. tstanbul Haber Servisi Baş| bakan Turgut Özal'ın kızı Zeynep Özal ve ses sanatçısı Yül Uzel'in bir gazeteciyle tartıştıg ve olayın karakola yansıdığı I dirildi. Olay Bodrum Festivali'ne I tılan Zeynep Özal'ın dün saba İzmir'den lstanbul'a dönüşü s rasında meydana geldi. Iddiay göre uçak havadayken gazete Mehmet Şehirii ile Özal ve Uz arasında bir haberden dolayı tar^ tışma çıktı. Tartışmanın Ye köy Havaalanı'nda da surdüj bildirildi. Bu arada gaze Mehmet Şehirii havaalanı ka koluna başvurarak Uzel'in Er| meni asıllı sevgilisi olduğu bilı rilen Atik Berberoglu'nun ke disine hakaret ettiğini, davul< Asım Ekrem'in de tehditler vurduğunu öne sürdü. Olay ı ha sonra savcılığa intikal etti.] Zeynep Özal ve Yüksel Uzel bir gazeteciyle karakolliık oldu]
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear