22 Kasım 2024 Cuma Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
Cumhuriyet Nah b C umhurı>el Maıbaauhk ve Gazeıeulık Turk Anomm Şırkelı adına Nadır \adı • Cıenel V,a\ın Muduru HasjnCemal MUCSM.^ Muduru t m ı ne l ^aklıgıl Vazı ]>]<rı Mjjuru Oka» GonenMn, 0 Haber \le r ke/ı M J Juru >alçın Bj\er Sa\ta Du/enı \onetmeni Alı \car, # Tenmuıler AN Valçın Dogan I7MIR Hıkmel (etmkava. \D/vNA Mehmel Mercan SWWÎ Şeflerı Islanbul Haberlın Reha O/, Uıs Haberler t rgun Bala, Ekonomı Osman l laga\. kullur A\dıntmev Magazın Yalçın Pek>en, Spor Daru>manı Abdulkadır Vucelman Du/eltme Rrfık Durtaş, Aravıırma ijahın \lpa>, h Sendıka ^jukran kelencı, # koordınaıor \hmel korulsan # Malı Ijier lrol trkul, llan /ı\a trger»e. Halkia l];şktltT dulderen kosar Idart llustvm durer. I>letmı. Sadun Sonme/ Basun le Vuıu/r C umhurnel Matbaaulık leGa/fte ıhkTAÎj furk Ckagı Cad 19 41 Cagaloglu Istanbu Pk 246Kıanbııl Ttl <26 10 00 (9 hat) Telex 22246 • Burolar \nkara 7>>a C.okalp BuKarı Ink lap Sokak No 19 4 Tel 13 II 41 4^ Tek\ 42344 • Izmır Halıı Zı\a Bulvan No 64 3 Tel 2^ 47 09 13 12 30Telex ^ 2 ^ 9 • Adana QakmakCad No 134 kaı 3, Te! I4S10 19^31 Tele\ 62155 TAKVIM 26 Şubat 1985 Imsak < 12 Guneş 6 3" 1 Ogle 12 22 Ikındı 15 25 Akşam 17 57 Yatsı 19 16 Bulgaristaırdan Güney Afrika'ya bir gemi dolusu silah Bulgarıstan Devlet Başkanı Jıvkov'un damadı Slavkov'un araalık yaptığı sılah tıcaretı, Turk polısının 1978 yılında bır Dammarka gemısını aramasıyla ortaya çıktı Sofya'dakı "Kıntex" fırmasınm sattığı süahlar arasmda 10500 Kaleşnıkof tufek, 324 bazuka, 30200 top mermısı, 65 bın el bombası ve 10 bın mayın var HADİ ULUENGİN BRÜKSEL Bulgarıstan'ın ırkçı Güney Afrıka rejımıne çok sayıda sılah sattığı Danımarka televızyonu tarafından ortaya çıkartıldı Bulgarıstan Devlet Başkanı Todor Jivkov'un damadı Ivan Slavkov'un da aracılık yapığı sılah tıcaretınde ılk ıpucu Turk polısının 1978 yılında bır Danımarka şılebını Boğazlar'da durdurmasıyla elde edıldı Sılah trafiğını yurüten ıse Bulgarıstan'ın ünlü "Kintex" firması Fransa'da yayımlanan "Le Matin" gazetesının verdığı bır habere gore, Danımarka Televızyonu'nun ıkı muhabırı uzun bır araştırma sonucunda Bulgarıs tan'ın ırkçı Guney Afrıka rejımıne sılah sattığını butun delıllerıvle ıspatladılar Olayın gelışmesı şu şekılde oldu Turk polısı, 7 Eylul 1978 tarıhınde Bulgarıstan'ın Burgaz Lımanı ıle Yunanıstan'ın Pıre Lı manı arasında şuphelı gıdış gelışler yapan, Danımarka bandıralı "Sarah Poulsen" şılebını Boğazlar'da durdurdu Istanbul'dakı Danımarka Konsolosu'nun da hazır bulunduğu aramada açılan sandıklardan askerı malzerae çıktı Ancak gemı 1 dokumanları sılahların Burgaz dan Nıjerya'ya göturulduğunu belırttığınden Turk polısı gemıyı serbest bıraktı Danımarka Konsolosu ıse olayı Kopenhag'a bır telgrafla bıldırdı. Ancak şılep Nıjerya >enne Guney Afnka'nın Durban Lımanı'na gıttı 10 bın 500 kaleşnıkof tufek, 324 bazuka, 30 bın 200 top mermısı, 65 bın el bombası ve 10 bın mayın Guney Afrıka hukumetıne teslım edıldı Danimarka televızyonunun araştırmasına göre, bu sılahlar Mozambık \e Angola'da merkezı hukumete kar şı savaşan ve Guney Afrıka'nın da destekledığa RNM ve UNITA genllalan ıçın Pretona hukumetı tarafından satın alındı Sılah tıcaretı ıse şu şekılde gerçekleştı Once Guney Afnkalı bır dıplomat Danımarka şılebının Boğazlar ve Cebelıtarık'tan şüphe çekmeden geçebılmesı ıçın 475 bın dolar karşılığında sahte ıhracat belgelerını satın aldı Aynı dıplomat ve Gune> Afrıka'nın sılah firması Armorg, Peter Mulack adındakı Alman vatandaşı bır sılah tuccan ıle anlaştılar Mulack, Vıyana'dakı bır ajan vasıtasıyla Sofya'da yaşayan V era Klemer ıle ılışkı kurdu Klemer ıse Bulgarıstan Devlet Başkanı Todor Jıvkov'un damadı İvan Slavkov'un metresı ıdı Ivan Slavkov o dönemde Bulgarıstan Radyo ve Televızyon Kurumu'nun başındaydı Şımdı ıse Bulgarıstan Ohmpıyat Komıtesı'nın yönetıcısı Vı>ana'dakı aracıya gore, Jıvkov'un damadı Bulgar gızlı haber alma örgutunün çok tanınmış bır ajanı ve sureklı olarak Batı ulkelenne gıdıp gelmekte Slavkov, 200 bın dolar karşılığında "Kintex" firmasının yönetıcısı Dinef'ı Guney Afnka hesabına çalışan Mulack ıle tanıştırdı 7 mılyon dolar tutarındakı sılah kontratı da "Kintex" firmasıyla bu Alman arasında ımzalandı Slahlar da daha sonra Danımarka şılebı tarafından Guney Afnka'ya taşındı "Le Matin" gazetesının bıldırdığıne göre, randevu ıstedıkten, ancak 6 ay sonra Kopenhag'takı Bulgar Elçıhğı ıle göruşebılen ıkı gazetecı, "Bulgar hukumetınin Birleşmiş Milletler'in 1 Eylul 1980 tarihli karanna u>dugu" yanıtım aldılar Bu karar hıçbır ulkenın ırkçı Guney Afrıka rejımıne sılah satmamasını öngöruyor STRES Edıp Emıl Öymen w ucuttaki pek hassas biokimyasal denge ve mekanızmalar farkında olmamıza imkân bırakmadan çalışır. Ta kı, bu dengelerde normal dışı bır dalgalanma olana kadar. Denge bozukluğu normal sınırları aşarsa, o zaman bılinç duzeyıne çıkar. Bır de bakarsınız kı, "şakaklarımız zonklamaya başlamış..." Boyalı sarı saçlı bır sınema oyuncumuz, Cumhurıyet'ın tncır Çekırdeğı'ne, "Çok guzel film. gerçekten stres oldum" sozlerıvle gırıyor \ a Hızlı Gazetecı'' Afet/lffet'ın oykusune "Aslında her şe> o stress dolu gunlerde başlavıverdi" dıyerek 24 kasım 1984 tarıhlı gazetelerde başbakanın stresının olçulduğu ve rengının de mavı çıktığı yazılı Deneyımlı bır gazetecı, geçırdığı enfarktusu ayrıntıları ıle tefrıkaya başlarken, "Birtakım çok bilmiş, kendını çok dınleven monden kışılerin stres stres dediklen şevlerden hayli uzaklaştığımız sırada..." dıyor ve enfarktusune stresın nasıl vol açamayacağını kanıtlamaya calışı yor Sadece bu dort ornek dahı stresın nezle gıbı "olunacak" veşıllı, mavıh, alacalı renkte, ancak monden (sosyetık) kışılere musallat olup babavanılere es geçen bır "şe>" olduğunu duşundurmuvor mu 9 Ama gerçekten oyle mı11 Stres, kavram olarak da sozcuk olarak da Turkçe değıl Do layısıvla kullanımında kargaşa olması, yabancı dıyarlardan ıthal edılışınden Turkçede "baskı, zorlama, zorlanma" gıbı soz cuklerle karşılanmay a çalışılıyor Bazıları stresı, Batı dıllerındekı "guç, kuvvet" anlamına gelen sozcuklere karşılık olarak da kullanıyor Aslında stres sozcu ğu etrafında Batı dıllerınde de kargaşa vok değıl Onun ıçın Turkçedekını mazur gormek gerek Her tanıtma yazısı, tanıtılacak kavramı once bır tıre ıçıne alır, ve yanına "Nedir?" sorusunu katar Bız de oyle yapahm Stres n e d i r ? çağın illeti ÎTFAİYEC 1\1\ STRESİ EUmiz deyansa, bir konuda hayal kmklığına da uğrasak bır tepkide bulunuyoruz. Bu tepkinin bir kısmı bılinçli, bir kısmı da bilinçsiz meydana geliyor. Elimizı aniden çekmemiz, hayal kınklığı karşısında elem duymamız buyuk olçude bilinçsiz bir tepki. Yanan elimize merhem surmemız, hayal kınklığı karşısında dusunmeye başlamamız. Işte butun bu tur bilmçlı ve bilinçsiz tepkiler yumağma "stres durum" dıyoruz. Strese bîlinçcdtı harar verir Butun değerlendirmeler, beynin çeşitli bırimlerınde henüz bilınç duzeyıne çıkmadan bıiyıik bir hızla yapılır. Ve katar bir anda bilinç duzeyıne çıkar. Uyarıayı "fark eden" kişı de bilinç duzeyinde sorunu nasıl halledeceğının hesabına başlar. Bu arada, vucutta stres tepkısı bılınçten bağımsız olarak surmektedır... Sadece adlannı verıp geçtığımız bu çok karmaşık vapıların yanı sıra. retikuler formasyon adı verılen ve ense kokune raslavan oluşum da kodlama faalıyetıne katılmaktadır Anatomı ve fızyolojı kıtaplarında yuzlerce sayfada anlatılan bu bolgede ve vapılardan bazılannın görev ve vararları henuz tam olarak anlaşılabılmış değıl Çok kısaca ozetlemek gerekırse, alınan mesajın "vorum ve değerlendırmesı" "neokorteks"te yapıldıktan sonra, "limbik sıstem"de mevcut bılgı ve krıterler ıle de karşılaştınlır Bızım ıçın onemli olan da ışte bu noktada olup bıtenler Doğantn kurduğu duzen, hâlâ taş devrı ozelliklerını yansıtıyor. Vücut da hâlâ o zamandan kalma sıstemle çalışıyor. O donemde, "dınazorlar gelıyor" uyansına karşı hazırlanan ınsan, bugun de "bu maaşla nasıl geçineceğız?" gıbı pek farklı bır uyarıcı karşısında yıne aynı biokimyasal tepkiyı gosterıyor. neğın, kortızol) stres surecı sırasında kan ve dolaşım sıstemıne salgılanıp bırçok etkıtepkıye yol açan duzınelerle maddenın en onde gelenlerı Fransız sineması örnekleri şimdilik en başarıh olanlar Bu yılki Berlin Fılm Şenlığı'nın surprızı Fransızlar oldu. Ozellikle JeanLuc Godard, Marguerıte Duras ve Mıchel Devılle'ın fılmlerı ilgiyle ıziendı. Yazar Marguerıte Duras'ın "Çocuklar" fılmıyle bir odul alması surprız olmayacak. ATİLLA DORSAY BERLtN Genel bır bakışla, bu yıl Berhn Fılm Şenlığı'nde sosyalıst ulkeler Batıya oranla daha "ciddi" sınema orneklerı verıyorlar Macar fılmı "Ruya Çiçekleri", 1849'da Avusturyalılara karşı ulusal ısyanı anlatıyor Doğu Almanya'dan gelen ve Rainer Simon ımzasını taşıyan "Kadın ve \abancı" ıse, 1 Dunya Savaşı'nda geçen ÇOK ngınç bır öyku Esır kampında dost olan ıkı Almandan bın, öburune sureklı gerıde bıraktığı karısından, Anna'dan soz eder Kocanın arkadaşı kamptan kaçar. îlk ışı, gıdıp Anna'yı bulmak, ne yapıp edıp onun vaşamına gırmek olur Bu arada arkadaşının bır Turkle yolladığı haber gelır Koca sağdır ve yakında donecektır Nıtekım doner, ama karısı, onca özledığı, duşlerını kurduğu Anna, artık başka bır erkeğın kadınıdır Bu öyku. Simonun elınde son derece yalın, duyarlı bır fılm halıne gelıyor ve sosyalıst ulkelenn son yıllarda bıraz gerılerde kalmış olan sınemaları ıçın onemli bir çıkış oluşturuyor Fransızlar, Berlın'de bır ozgurluk ruzgân estırdıler, sınemasal anlamda kuşkusuz Ust uste gosterılen 3 Fransız fılmı buyuk ılgı gördu, tartışma uyandırdı Michel Deville'ın "E^dekı Tehlike" fılmı, bunların arasında en az ılgını, olanı\dı karma karışık bır pohsıyepsıkolojık entrıkayı çok ozenlı bır dılle anlatan bu film, kendını genç kızının gıtar hocasına pervasızca sunan zengın ve olgun bır kadının goruntulenyle yuklu ılk yarım saatıyle çok şaşırtıcı ve etkıleyıcıydı Ama Deville, aynı etkıyı fılmın sonuna dek surduremedı Bır tur "antisinema" yapmakla tanınan ıkı "entekktuel" Fransız yonetmenı ıse çok daha başka yerdeydıler JeanLuc Godard'ın Fransa'da buyuk yankılar uyandıran \e "dinsel inançlara saldırmakla" suçlanıp yasaklanması bıle ıstenen son fılmı "Mervem ve YusufJe Vous Salue Marie", Meryem'ın Isa'yı doğurmadan öncekı hıkâyesıne ve \ usuf'la ıhşkılenne çağdas bır pencereden bakan curetlı, modern, zekı bır sınema orneğıydı Çağımız Isvıçresı'nde ıkı gencın Marıe ve Josefın ılışkısını Hırıstıvan ınançlan çerçevesınde yenıden ele alan Godard, "Meryem'le Yusuf gunumuzde yaşasalar nasıl davranırlar, neler konuşurlardı?" sorusuna sankı yanıt aramıştı Taksı şoforu Josef ıle duygusal bır ılışkı ıçındeyken kımseyle yatmadığı halde gebe kalan bu modern Merjem'ın oykusunde Godard, genç oyuncusu Myriem Roussel'ın çıplaklığı kadar yenı bır bağlam ıçınde ele alman ve "bazen beklenmedik bır mizaha kayan" dinsel tarıhın unlu devışlerıyle de haylı curetlı bır fılm yapmış Sınemanın kurallarını, olanaklannı kımılevın ınsanı urkutecek, gıderek kızdıracak kadar sılkeleyen Godard, bır kere daha kışkırtıcı bır tavır ıçıne gırıvor ve bunca yıl sonra hâlâ onemli bır sınemacı olduğunu kanıtlıvor şunur ve "ilk guldurusu" olarak nıtelenen "Çocuklar"ın Berlın'den bır ödulle donmesı, şaşırtıcı olmayacak 4BD sinenıasının temsilcileri Yığınlara en sevımlı gelen sınemavı vapmayı ıse yıne Amenkalılar becermış Hafıf, sevrı hoj, buyuk bır ustalıkla çevrılmı^, gerek yonetmen, gerekse oyuncu açısından yenı veteneklere alabıldığıne fırsat tanıvan fılmler bunlar Ama çoğu, seyrettıkten sonra hemen unutulan, ınsanda pek ız bırakmayan yapıtlar. Bobby Roth'un ıkıncı fılmı olan "Yurek YakanlarHeartbreakers"da Los Angeles'ın sanatçı çevresınde vaşayan, bın ressam otekı baba parası yıven ıkı arkadaşın meslek ve kadın sorunlan uzerınde donen oy kulerını anlatırken, son derece keyıfle ızlenen, esprılerın bırbırı ardına patladığı genç ışı bır fılm ortaya kovmuş Ama film Roth'un oykusune kattığı ozyaşamsal nıtelıklerden çok, Peter Coyote ve Nick Mancusco adlı zıkı uyancılardan doğabılır Gurultu, sıcak, nem, sarsıntı gıbı Aynı şekılde tamamen ruhısosyal uyancılardan da doğabılır Başarısızlık, munakaşa, sevınç, haz, trafık sıkışıklığı gıbı Bırbırınden çok farklı gorunen butun bu uvarıcılar vucutta hemen hemen aynı bıokımvasal değışıklıklere vol açıyor Fakat, herkesın davranışının aynı olması gerekmıyor Çunku herkesın yapısı, kışılığı, dunyayı goruşu farklı Fızıkı uyancılar konumuz değıl Onları bır kenara bırakırsak, ruhı sosval uyarıcılar ıçın herkesın farklı tepkı göstermesı "stres, adamına goredır" sozunu doğrular mahıyette gorunuyor V'ucudumuzun bellı bır bozukluğu yoksa, nasıl çalıştığından haberımız de olmaz Bu da sağlıklı olduğumuzu gosterır Dışımız ağrısa, bır gaz sancısı tutsa, bır yerımız tutulsa dıkkatımız oraya gıder, rahatsızhk geçene kadar da aklımız orada kalır \ ucuttaki pek hassas bıo kımyasal denge ve mekamzmalar ıse farkında olmamıza ımkân bırakmadan çalışır Ta kı bu dengelerde normal dışı bır dal galanma olana kadar Denge bo Davranış repertuarı Fızvolojık psıkolojı ve davra nışsal bıokımya alanlarında yapılan çalışmalar şunu gosterıyor Alınan mesaj, butun mevcut bılgı ve verılerle karşılaştırılıp de ğerlendırılırken krıter, kışının "davranış repertuanna" bır tehdıdın olup olmadığıdır Yanı kışının repertuarı, uyarıcı ıle başa çıkacak vapıda, yetenekte, tecrubede, donammda ve durumda m\n "Tehdit" bu bakımdan vok gorecelı bır kavram Çunku re Marguerite Duras'ın başarısı Kadın vazar (son romanı "L'amantSevgili" ıle bu yıl Goncourt Odulu aldı) ve sınemacı Marguerıte Duras'nın fılmlerını »on yıllarda pek ızleyememıştık Bu açıdan Berlın'dekı fıl mı "ÇocuklarLes Enfants", bızı gerçekten şaşırttı, hayran bı okımyasal etkıtepkı zıncınnın akıl almaz hızı değıl, dıkkat çek mek ıstedığımız husus Ozellikle ruhısosyal uyarıcılann kışıde stres durumu yaratmasında bellı başlı ogenın, kışının beynınde kı "degerlendırme mekanızması" olduğu ortaya çıkıyor Bız bu na kolav anlaşılsın dıve reper tuar dedık Degerlendırme me kanızması hem fızvolojık ko şullara bağlı (orneğın, sağlık lı ışleven bır sınır sıstemıne) hem de "bılışsel" (kognıtıf) de nen ve henuz somut olarak fız volojık bnokımvasal ana tomık karşılığı gösterılemeven ama davranış duzeyinde gozlenebılen ogelere bağlı (orneğın, algı, genel olarak tum zıhınsel faalıyetler, duşunme, vorum ve teneğı gıbı) Aslında beynin çeşıtlı merkez ve bırımlerı, değer lendırmeve katılıyor Son tahlılde, kışının algisi, de ğerlendırmesı, yorumu, ortava stres tepkısını ya çıkanvor, ya dc çıkarmıyor Hatta bazı bılım adamları, ru hı sosyal uyarıcılar dıye bır şe yın varlığını dahı kabul etmıyor Onlara gore kışı, çevresıne, ta mamen kendısıne ozgu yorumu, yaklaşımı, anlayışı ve kışılığı ıle Yukandan gelen emir k GEJ\Ç MERYEM Jean Luc Godard, Berlın'deyarışmalı bolume katılan sonfllmiyle ılgı gordu. Meryem Ana rolundekı genç \î\rıem Roussel, çıplaklığı kadar lyı oyunculuğuyla da dıkkatı çektı. raktı Duras, bu çağdaş masalınçok ıyı ıkı baş oyuncusundan da, çocukları okula gıtmek ıstealdığı guçle ayakta duruyor meyen bır ana babanın oykusu•\vustralyah kadın yonetmen nuanlatıyor 7 vaşmdakı oğlan, Gillian Armstrong'un ABD'de "Okula gıtmek islemıyorum. yaptıgı 'Bayan Soffel" fılmıv Çunku orada bana bılmedıgım se, vuzyıl başlarında Pıttsburgh şeyler ogretıyorlar" gerekçesıv kentınde gerçekten olmuş bır oy kuyu anlatıyor Cezaevı mudule e\e donuvor Ardından kızrunun "dıni butun" karısı, mokardeşı de aynı şevı vapıyor Işın ral vermek ıçın zıvaret ettığı huıen ılgınç yanı, 7 yaşmdakı bu relerden bırınde yatan ıdam "çocukları" filmde 30"unu çokmahkumuna aşık oluvor Kaçtan gerıde bırakmış oyunculann malarına vardım ettığı adam ve o\naması Fılm, çağdaş eğıtımın kardeşivle bırlıkte o da kaçıyor anlamsızlığı ve gereksızlığı ustune benzersız bır alav bıçımınde *Çok ılgınç bır aşk ovkusu olarak başlayan fılm, sonralan bır tur sonaenyor Modern toplumlar"Bonnıe ve Clvde" olayına doda eğıtımden bılıme, felsefeden nuşerek ınandıncılığını bır olçutanrı dusurce^ıne bırvok ^oru de yıtınyor ve haylı trajık bır nun ulaştığı nokta ustune sorular getıren, anababaçocuk ve sonla noktalanıvor Dıane Keaton ve Mel Gibson'un fılmdekı oğretmenoğrencı ılışkılerını ovunları son derete profesvonel alavlı bır bakışla venıden ele alan Anlatımı ve leknığı neredevse tılm yer yer kendıne ozgu bır kusursuz olan bu fılmler, vıne de gulmece dozuna ulaşan ılgınç bır sınemavı venılevecek buyuk bır metafordu \ azar ve vonetrnen buluktan, hevecandan voksun Duras, kuşkusuz çağdaş bır du Stres, "Vucudun bazı fonksıyon ve sistemlennde bir denge ve duzen bozukluğu sonucunda ortaya çıkan biokimyasal ve davzukluğu normal sınırlan aşarsa, ranışsal bır tepkı" dır Tıp ve psıkolojı araştırmala o zaman bilinç duzevıne çıkar Bır de bakarız kı, "Şakaklanmız rının ozellikle son on yılda uze/onklamaya başlamış, uzerımırınde uç aşağı beş yukarı fıkır ze bır sıcaklık basmış, kulaklarbırlığı ıçınde olduğu bu çok ge da bır ugultu, tuhaf bır bunaltı nel tanımda onemli noktalar var hissi". Ya da tam tersıne, "Uze• Denge bozukluğu derken rımize bir durgunluk çokmuş, gundelık dılde "hastalık, rahatbır leslımıyet gelmiş, kolumuzu sızlık, sinir bozukluğu" gıbı du kaldıracak halımız, ıstegımız rumlan kastetmıyoruz Home kalmamış". ostasıs denen "genel denge"den soz edıyoruz >tre»iıı k a r a r o r « a ı ı ı • Tepkının bır "sure" aldığı, stresın başlama, gelışme, bıtı> Stres bır sureçtır demıştık Ya şeklınde bır sureç ızledığı hesa nı başlar, gelışır, bıter Şımdı bu ba katılmalı Stres, şıddetı, su surecı bıokımvasal ve tızvolojık resı. etkınlığı kışıden kışıve deduzeyinde kaba hatlarıyla ızleyeğışen bır olgu lım. • Stres sadece psıkolojık bır Beş duyumuz yolu ıle sınır MNdurum da değı! Tam aksıne temıne ulaşan uyarıcı bır mesaj Ozellikle ve oncelıkle biokimyahalınde beyıne ıletılır Bu ıletımsal ve fızyolojık bır tepkı Bu de "proslaglandin" adı verılen tepkının "davranış duzeyıne" kımyasal maddelerın rolunun ol çıkması ancak daha sonra mumduğuna ınanılıyor Mesaj, beyı kun oluyor nın ılgılı merkezıne ulaşınta hem Bu nasıl boyle oluyor 1 Orneorada, hem de ılışkılı dığer merğın ehmız de yansa, bır konukez ve bırımlerde bır kodlama da hayal kmklığına da uğrasak faalıyetı başlar Fızıkı bır uvarıcı bır tepkide bulunuvoruz Bu tep ıçın vapılan kodlama ıle ruhı kının bır kısmı bılınçlı, bır kıssosyal ıçerıklı bır uyarıcı ıçın vamı bilinçsiz mevdana gelıvor pılan kodlama bırbırınden tark Elımızı aniden vekmemız haval lıdır Zaten bızı de ılgılendıren, kınklığı karşısında aniden elem ruhısosyal uyarıcılar Bunlar, hıssetmemız buvuk olçude bıkışının çevresıne ve dığer ınsan lınçsız bır tepkı Yanan elımıze lar ıle ıhşkılenne aıt uyarıcılar merhem surmemız, haval kırık Doğurduklan mesajlar, bevının lığı karşısında du>unmeye başla hem neokorteks hem de ıçlerın mamız \ahut Uvellı aramamız ue bılın^lı bır tepkı Işte butun de ver alan limbik sıslem adı \e rılen halen esran tam çozuleme bu tur bılınçlı ve bilinçsiz tepkimış bolgesınde kodlanır Bu ko ler vumağına "stres durumu" nuda, on yıl oncesıne bakışla elı dıyoruz mızde daha çok verı var bugun Buna gore stres tamamen tı Stres psıkolojık bır durum değil, tam tersıne ozellikle ve oncelıkle biokimyasal ve fizyolojik bir tepkı. Bu tepkının "davranış duzeyıne" çıkması, ancak daha sonra mumkun oluyor. pertuarda bazı uv arıcılara v e durumlara karşı bılgı olabılır, bazılarına olmavabılır Y ahut eskıden vokken şımdı artık vardır Bu yuzden "tehdit" zaman ıçınde "tehdit" olmaktan pekâlâ çı kabılır Butun bu değerlendirmeler, beynin çeşıtlı bırimlerınde henuz bilinç duzeyıne çıkmadan çok buvuk bır hızla yapılır >e " k a r a r " bır anda bilinç duzevıne çıkar Degerlendırme sonucunda, ortada bır tehdit soz konusu ıse, biokimyasal sureç başlamıştır bı le Uyancıvı "farkeden" kışı de bilinç duzevınde, sorunu nasıl halledeceğının hesabına başlar Bu arada vucutta stres tepkısı bılınçten bağımsız olarak surmektedır kışı bılınçlı bır degerlendırme ıle duruma hâkım olabıleceğıne kanaat getınrse, bu gerııletım (feedback) ıle bıokım vasal surecı yavaşlatabılır, bovlece genel denge normale doner Ama aksı olursa, vanı kışı, bılınçlı bır degerlendırme sonucun da, ortada gerçekten bır tehdit olduğuna kanaat getınrse o za man stres durumu surer, hatta şıddet ı artar Butun bunlardan, stresın ozellikle ve oncelıkle biokimyasal ve fızvolojık bır olav olduğu goru luvor Bu nedenle bu olavı ozet lemek, ;>tresın vucutta ne gıbı de ğışıklıklere vol açtığını anlamak ıı,ın şart Ama once duralım ve bır noktava dıkkatınızı çekelım Sanıyenın alt bırımlerı îvinde <e reyan eden bu cok karmaşık bı katekolamınler, bobreklerın uzerınde bulunan adrenal salgıbezının ıç bolumunden (yanı medullasından) salgılanır, kana karışır Ancak bunun olabılmesı ıçın "vukandan" emır gelmesı gerek "Yukarısı" da bıraz on^e bahsettığımız neokorteks, limbik sıstem. retikuler formasyon başta olmak uzere beyın ve merkezı sınır sıstemının bazı merkez ve bırımlerı ortada bır "tehdit" varsa, limbik sıstemın bırımlerınden amıgdala, vucutta "genel bır uvarılma durumu" (arousal) varatır Buna bır çeşıt teyakkuz durumu dıvebıhrız Bu şekılde adrenal medulla da uvarılmış olur ve katekolamın salgısı artar Steroıd hormonlara gelınce Tehdit durumu aşırı ıse ve ışın ıçıne repertuarda hıç olmayan, asla karşılanamavacak gıbı gorunen durumlar çırıyorsa o zaman vıne limbik sıstem bırımlerınden hıpokampus ışe karışır Beyındekı hıpofız salgı bezının araulığı ıle adrenal salgı bezının "kabugu" sayılan korteks kısmmdan kortızol başta olmak uzere bazı çok onemli steroıd hormonlar salgılanır Aslında butun bu kımyasal maddeler, kışıvı teyakkuz durumuna geçırmek ıçındır \ a n ı dıkkatını uvanıkhğını arttırmak tetık durmasını sağlamak ıçın Bu durum "sa\aş >a da kaç" dıve bılınır Bundan maksat ınsana, henuz havvan olduğu mılvonlarca vıl oncesınden mıras kalan bır savunma mekanızmasını harekete geçırmek Ortada madem bır tehdit var, o halde ınsan va kaçacak ya da savaşacak Taş devrınde başkaca seçeneğı vokmuş O devırde de savaş, taşla, balta ıle sopa ıle olurmuş Her ne kadar bugun tepkıde bulunur "Dunya, sız ınsanlararası ılışkılerde "savaş" nasıl yorumluyorsanız oyledır" konuşma ıle, vazı ıle, medenı sozu buradan kavnaklanıvor gorgu kurallan çerçevesınde ne"Yagmur yağacak" dıvene, zaket ıçınde oluyorsa da doğanın "Bana kaz dedin" dıve »ıtem kurduğu duzen hâlâ taş devrı eden de vıne bu ılkeve uvgun ozelliklerını vansıtıvor \ ucut da davranmış olmuvor mu° 41ın hâlâ o zamandan kalma sıstemgan bır kışının algısı da yorumu le çalışıyor O donemde "dinada kendıne gore Ornek çoğaltı zorlar geliyor" uvansına kar>ı labılır "Hıçbır şe\e aldırmıvohazırlanan m,an bugun de "Bu rum, herşey vızgelıyor" dıvebımaaşla nasıl geçineceğız?" gıbı lenler ıle "Elımde değil, ne yapek tarklı bır uyarıcı karşısında payım. sinirlenıyorum, ılrıt vıne aynı bıokımvasal tepkıvı oluyorum" dıvenler de vıne bu gosterıvor algı degerlendırme mekanızmakatekolamınlerın ve steroıd sına (hem de hıç farkında olmahormonların (hıç sozunu etmedan) ışaret edıyor kalp hastala dığımız dığer kımyasal madderına doktorlar " \ r t ı k hıçbır şelerle bırlıkte) salgılanması ıle kı>ı >e uzulmeveceksınız" dıye talıstres surecmın ıçındedır artık Bu mat verırken, acaba kışılığın tesurecın, vucudun normal çalışmel taşını oluşturan bu algıma duzenı ıle ılgısı voktur Tehdeğerlendırme mekanızmasının dıı. savunmavı gerekıırmektedır, hop dıve değışıvermeveLeğının onlemler alınmaktadır Tehdit farkında değıller mı'' savuşturulunca normal duzene kısaca "algı" dıverek tek başgerı donule<.ektır Bilinç duzelık altında topladığımız butun vınde ıse kışmın kendısını, "Sıdegerlendırme ve vorumlama ışlemlerı sırasında uyarıcının kışı cak basmış, şakaklan zonklama>a başlamış, bır tahammulsuzve bır tehdit oluşturrnadıgı heluk. bir sınir hali, ofke. can sısaplanırsa sorun vok Sıres dukıntısı, lalmınsızlık ıçınde hısselrumu olmayaı.ak \ma bır tehdit soz konusu ıse o zaman bır mesi, patlayacak gıbı olması" va da tam tersıne "Içının çekilmedızı biokimyasal etkı tepkı orta si, gozlerının kararması. nefes ya çıkatak demektır Şımdı bun darlıgı. ellerının buz kesmesı. sırları ozetlevelım tından aşagı buz gıbı bır ter indıgını farketmesı" bosuna değıl Strrsin aııalıtariiirı: dıı ElbetteherstreN durumu bu Hornıoıılar kadar a^ıksevik olmaz Ama geIK1 tab o\u ^ızıvoruz katekolanunlcr olaıak tanınan uç madde adrenahn, noradrena 1 VKI>: \/ı Karar. lın ıle dopanun ve bunlardan avÇogu /arar rı olarak steroıd hormonlar (or
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear