Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
3 ARALIK 1985 KÜLTÜRYAŞAM CUMHURİYET/5 LONDRA MEKTUBU HAYVANLAR İSMAİL GILGEÇ Bu rağbet, Stradivarius achna Londra'nın ünlü Sotheby's müzayede salonunda ilk kez çok sayıda keman, çello, viyoia satışa çıkanldı. Amati, Stradivarius, Guarneri, Guadagnini, Gagliano ve Testore gibi imzalar taşıyan bu kemanları satın alacak kişinin bir milyon tngiliz Lirası'm (yaklaşık 825 milyon Türk Lirası) gözden çıkarması gerekiyor. FİLtZ ALt Bir zamanlar, "Eskiye rağbct olsa bitpazanna rahmet yağardı" derdi buyuklerimiz. Ama eski var, eski var. Diş fırçasının, ayakkabının eskisine rağbet edilmez tabii, ama gelin göriin ki dünyamızda başka turlü eskilerin değeri günden güne artıyor. Ve eskiye artık enikonu rağbet var. Londra'nın unlü Sotheby's Galerileri 1744 yıluıda kurulmuş bir mezat evi. Burada eski el yazmalarından, değerli tablolara kadar her turlu sanat eseri açık arttırmayla alınır, satılır yüzyıllardan beri. Kasım ayının en önemli mezatı, aylardır basına konu olan Stradivarius kemanları mezatıydı. Sotheby's'de ilk kez bu kadar çok sayıda değerli keman satışa çıkanlıyordu. Üç Stradivarius keman, bir çello, aynca Amati, Guarneri, Guadagnini, Gagliano ve Testore gibi çok ünlü İtalyan ustalarının 17. ve 18. yüzyıUarda yaptıkları keman ve viyolalar, yüksek fiyatlarla alıcı bekliyordu. Kasım ayının ilk cuması, Sotheby's'de Stradivarius yapısı üç kemanla bir çelloyu Medici Yayh Çalgılar Dörtlüsü sanatçıları ufak bir konserle basına tanıttılar. Bu sanat çılann hıçbiri ne yazık ki çaldıklan sazları satın alamayacaklar. Çünku bugün artık bu sazları almaya gucu yetecek kişinin en az 1 milyor İngiliz lirasını verebilecek durumda olması gerekiyor. Nitekim kasımın 14'ünde yapılan mezatta koleksiyoncular bile bu kadar parayı bir araya getiremediler. "Lady Blunt" adıyla tarunan 1721 yapısı Stradivarius, istenen taban fiyatı veren çıkmadığı için mezattan geri çekildı. r uAG J "(3 PIKNIK PİY4LE MADR 4 O N E ? GECE lSl SO\CAKTA TEK B Ş BİP ppENSES SB/DIM, OESUO. . Bl'B PCENSE9.' Sulara kapılan keman Pek çok kemancının ağanı sulandıran bu çalgıların çoğu yuzyıllar boyunca eski eser koleksıyoncularının elinde saklı kalmış. "Lady Blunt Stradivarius'u" diye adlandınlan kemanın, çok iyi durumda olması, tam yüz yıl kutusundan hiç çıkarılmamasma bağlanıyor. Oysa "Kırmızı Pırianta" diye adlandınlan ve bu mezatta alıcı bulan bir başka Stradivarius, Los Angeles Filarmoni Orkestrası'nın, o zamanki başkemancısı Sacha Jacobsen'le birlikte sel sulanna kapılıp denize surükleniyor. Jacobsen, kendi canının derdine düştuğünden kemanı kurtaramıyor. Yıl 1953. Fakat sular çekildiğinde büyük bir şans eseri keman kıyıya vuruyor. Uzun suren onanmdan sonra eski güzelliğine kavuşan "Kırmızı Pırianta" için şimdi Sotheby's'de istenen fiyat 300, 400 bin İngiliz lirası arasmda. (*) Bizım sanatçılarımızdan Ayla Erduran 'm sazı Stradivarius, Suna Kan 'ınki ise Gagliano imzası taşıyor. ÇIZGILIK KAMİL MASARACI TA7E ^İTTİ j 1721 YAPIM1 Yukarıdaki keman, Londra'nın Sothepy'sgalerilerinde satışa çıkarılan müzik aletlerinden biriydi. Antonia Strodiveri tarafından 1721 yılmda İtalya'nın Cremona kentinde yapılmıştı. özellikle keman eskidikçe daha değerli sayıhyordu? Ve neden Stradivarius keman denince herkesin gözü faltaşı gibi açılıyordu. Çünkü, keman ve genellikle yayh çalgılar, yıllandıkça tahtası ve cilasıyla bir çeşit organik yapıya kavuşuyordu. Sesi yumuşuyor, tınısı tatlılaşıyordu. Stradivarius, 17. yüzyıldaCremona'da yaşamış, keman yapırrum hocası Nicolo Amati'den öğrenmiş ve bu zanaatı bir daha kimsenin yaklaşamadığı kusursuzluğa ulaştırmış bir ustaydı. Kullandığı tahtayı işleyişi, saza verdiği biçimin incehği ve en önemlisi, sırrı bugun bile çözülemeyen özel cilası nedeniyle, yaptığı kemanlarının sesi daima başka kemanlardan daha guçlü ve tatlıydı. i AĞAÇ Y4ŞKEN EGILIR KEMAL GÖKHAS Amati 'nin öğrencisi Neydi bu çalgılara bunca değer kazandıran? Neden keman, Ozetle Fakir Baykurt'a Almanya'da ödül Fakır Baykurt, "Gece Vardıyası" adlı romanıyla Federal Almanya'da Sanayi Birligi'nin 10 bin marklık Edebiyat Odülü'nü kazandL Beşyıldır Federal Almanyatıın Duisburg kentinde yaşayan Baykurt, halen aynı kentin Yabancı Çocuk ve Gençlerin Teşviki ve Bölgesel Çahşma Kurumu 'nda görev yapıyor. Baykurt, ülkemizde de 1958'de "Yılanların öcü " lle gazetemiıin Yunus Nadi Roman Armağanı'm, "Tırpan" ile 1970te TRT Ödülü'nü, 197Vde Türk DüKurumu Roman Ödülü'nü, "CanParası" ile 1974te Sait Faik Hikâye Armağanı'nı ve "Kara Ahmet Destam" ile 1978'de Orhan KemalRoman Armağanı'ru kazanmıştı. (a.a.) tyicffden Thrcan yorumu ÜNER BtRKAN Bır senfonık orkestrantn üst üste ıkı hafta sonu konserinde, demek yalmzca yedi günlük bir ara ile, birbirine bütün bütüne karşıt iki kalitede ses verebileceğini doğrusu hiç düşünemezdim. 2223 kastm hafta sonu, genç Alman yönetmen Andrea» Weiss'in elinde bir kez daha güzelce derlenip toplarlanan, Johannes Brahms'ın "Birinci Senfonisi"n de ciddi, başı sonu belli, entonasyonu duzgun, soloları tertemiz, dengeli bir yorum çıkaran lzmir Devlet Senfoni Orkestrası, geçen 29 kasım akşamı bir başka Bratams senfonisinde, inarulmaz biçimde, tam bir "taşra bandosu" gibi tınladı. O konseri yönetmek uzere Istanbul'dan gelen Bay Ottavio Ziino'yu bundan önceleri hep opera yönetmeni olarak görmüş, dinlemiştim: Serafinlerin, Ferrara'ların ulkesinden gelen, ne de olsa o büyük ustalarla a>nı atmosfer içinde soluk almış, oldukça yaşlı ve deneyimli, orkestra çukumnda sözunü dinleten, görevini düzenlice, sessiz sakin yürüten, prototip bir "maestro"... Nitekim, konsere çok tanınmış bir uverturle (Rossini: "Cezayir'de Bir ttalyan Kızı"> başlaması. kendi alanında oynamanın rahatlığını sezdirdi; obua uyesi Seyhan Güngör'den, flüt uyesi Şiikrü Elbi'den oldukça temiz sololar dinlememizi sağladı. Ama bir senfonik konser yönetmenin yuklediği ağır, değişik sorumluluk hele kunıluşunun henüz onuncu yıhnda bir orkestraya bir Brahms partisyonu ("Re Majör Ikinci Senfoni") boyunca söz dinletme, orketranın (çoğu genç) üyelerini bu dar kalıba sokma, eğitme sorunu, bambaşka bir ortama ahp göturur yönetmeni. Bu yüzden, iki yıl once, o zamanki sorumlu yönetmenleri Michel Rochaf'nın yonetıminde "tanıdıklan" Brahms'ın duyarlı, üzunçlü yaratılışuıı olanca saflığıyle yansıtan bu arıduru senfoni, kırk dakika boyunca, Bay Ziino'nun değneğinin altında ezildi, ufalandı, neresinden tutsanız dökulecek hale geldi. Kendi hesabıma, deneyimli "maestro"yu bundan böyle de opera sahneİerinin önünde izlemeyi yeğ tutuyorum. TARİHTE BUGUN MLMTAZ ARIKA.S 'TfM$AH"DENİZ4LTI &MİSH. 17t9'PA BUGÜN, HALİÇ'T£ Bİft PENİZ/ILTt 6EMİSİ DENEHOİ VE BAŞARlU OU>üf. "LALS OEVGİ"IÇİNPE, PAOİŞAU JH AHMET'ıN OSUUARfMAI SUNNEr PÜĞUAJÜ YAPfLOlĞfNCH, İUS/NÇ E6LENCE VE GÖSTB&ILER DÜZ£NL£UM'ŞTİ.SÜNNETİN ONPÖRPÜNCU Ö Ş SAfJE MlMAHBAŞIGf I&RAHIK4 EFENPt 'NıN OLAM VE "r'MSAti'API VERİLEN ARAÇ, VUZUYOR,A62tNI AÇIP KAP/YOgDU PAHA £OHRA DENİZ£ PAU? yAPAN VE BlR SAA7E YAKJN SURE, SUAlTtNPA KALAN "TIMSAH", PEfJlZ YÜ~ Z£YfHE ÇıKTlĞtNPA, AĞZIHOAN glZKAÇ ZÖÇBK FIIZLA YfP SHCT7NPA £AK£E7MıŞri. İLM PENIZALTf SAY(LAN"nJETL£"fN YAPIMINPM S7YIL ONC£fPİİ Bir başka önemli görev 29 kasım akşamı, Otta\io Ziino'nun ve lzmir Devlet Senfoni Orkestrası'nın bir başka önemli gorevleri vardı: Istanbullu kemancı Nuri bicil'e Bülent Tarcan'ın 1973 yılında Alman kemancı Llf Hoelscher içm bestelediği "Konçerto"da eşlik gorevi Dr. Tarcan'ın, seçkin kişiliğiyle, sağlam kulturüyle, geçerli sentezlere ulaşma gucuyle her zaman övgu ile anmaktan mutluluk duyduğumuz bu oncu bestecimizin keman ve bü\uk orkestra için bestelediği yapıt, "Neo romantik" keman konçertolarının belli başlı çekıci, renkli ozelliklerini taşıyor, soliste parmak ve yay hunerlerini bol bol sergileme olanağını venyor. Ozenle yerleştırilmiş bir istif içinde, sağlam bir işçiliği, geniş soluklu bir sürukleyiciliği, ama bunların yanı sıra, bu çağa ozgü anlayışın ve anlatımın oldukça uzağında kalan, geleneğe sıkıca bağlı bir içeriği var. Kemancı Nuri tyicil'in, bu bağlama uygun, vapıtın kurgusunu, anlatım ozelliklerini dikkatle gozeten yorumu, kendisini destekleyen orkestra eşliği ile birleşince, beğenilen bir vapı çıktı ortaya. Siyuh Kalem tıpkıbasımları Bugunden baslayarak, Beyoğlu Vakko ve An kara Vakko Sanat Galerileri Sanat Butik bölümlerinde ve lzmir Vakko Sanat GalerisVnde yalnn Türk sanat tarihi değil, dünya sanat tarihi içinde "çözülmemiş bir olay" diye nitelenen Siyah Kalem adıyla bilinen ve Topkapı Sarayı Müzesi'nde bulunan resimlerin tümünün tıpkıbasımları sergüenecek. EUi iki değişik resmin tıpkıbastmlannın yaru sıra sergide Prof. Mazhar Ş. İpşiroğlu 'nun "Bozkır Ruzgân " adlı kitabı da satışa sunulacak. İpşiroğlu, Siyah Kalem resimleri üzerinde 25 yıldan fatla çahşmıs ve incelemesini ölümünden kısa birsüre önce tamamlamıstu 50 YIL ONCE Cumhuriyet Ekmek 12 kuruş on para Hükumetin müdahalesiyle Valinin başkanlığı altında evvelce Tıcaret Borsasında ve Belediyede yapılan toplantılarda verilen kararın ilk tatbıkatı perşembe gunünden beri borsada sertin 7.33, yumuşağın 7.6'dan fazla satılmaması suretile yapılmakta idı. Ikmci kısım tatbikata da pazar gunünden itibaren geçilmış ve sert unun 3 Aralık 1935 salonunda büyuk bir tören yapılmıştır. îstiklal Marştndan sonra buyük yurdsever için bir dakika ayakta sükut edildi. Daha sonra sırasile Adnan Cahıd, AIı Ekrem, Şevket Sureyva, Peyamı Safa, Ruknettm Fetki ve îsmail Habib heyecanlı konuşmalar yaptılar. Namık Kemal ihtifali şımdiye kadar yapılmış olanlann üstunde olmuş ve bütün gençlik bu memleket içm çalışanları her zaman kalbinde yaşatacağma canlı 1935/1985 bir ornek daha vermiştir. Namık Kemalı biz de bu sutunlarda saygı ile anarken kadırşinas Türk gençlığini tebrik ederiz. bir çuvalı 795, yumuşak unun da 825 kuruştan aşağı satılmamağa başlanmıştır. Dün de kararın Uçuncu kısım tatbikatına başlanmış, bırınci nevi ekmek 12 kuruş 10 paraya satılmağa başlanmıştır. Samık Kemal ihtifali Edebiyat Fakultesı talebe kurumu tarafından dün büyuk Turk şaır ve vatanperveri Namık Kemalin olümunün 47 nci dönum yılı munasebetıle universite konferans 32 yıldan beri, DAKTİLO ve MUHASEBE kuriarımızı bitiren Orta ve İlkokul mezunlarına bile I Ş ÇOK \ ELEIVIAN Y O K . Ozan Philip Larkin öldü Günümuz Ingiliz şürinin en tanınmış ozanlanndan Philip Larkın, dün Londra'da öldü. 63 yaşında olan Larkin, 29 kasım günü solunum yetersizliği nedeniyle yoğun bakıma alınmıştu Larkin, 9 Ağustos 1922'de Coventry'de doğdu. Sokaktaki sıradan insanların şiirini yazan Larkin'in ilk şüri 1940ta bir dergide yayımlandu Larkin, yaşamınm son döneminde yüda nerdeyse yalmzca iki şiir yazmasına karşın, özellikle öteki ozanlarça İngiltere'nin en iyi ozanı olarak kabuledildi. 1984te boşalan Saray Şairliği'ne hemen herkes tarafmdan aday gösterildiyse de, Larkin son 10 yıldır şiir yayımlamadığmı sbyleyerek görevi reddetti. LİSE MEZUNLARI! Aylar, yıllar geçiyor; Siz hâlâ BOŞ MU BEKLİYORSUNUZ ? SEYİRCİSİM ARAYAN SANAT Taner Barlas, hareketin dilinin konuşmanın dilinden çok daha etkili, çok daha kitlesel olduğu inancında. Ama mim sanatının Türkiye'de özellikle kentlerde henüz seyircisini bulamamış bir sanat dalı olduğunu belirtiyor. (Fotoğraf: MEHMET AKİF) Hiç olmazsa BİLGİSAYAR ÖGRENİN . B İ L G İ S A Y A R L I M U H A S E B E ÖGRENİN. Taner Barlas Mim Tiyatrosu'nda bir oyun: "Sanat Uzun, Hayat Kısa" Kültür Servisi Taner Barlas Mim Tiyatrosu perdelerini Şan Tiyatrosu'nda "Sanat Uzun Hayat Kısa"yla açtı. John Arden'in oyununu Metin Deniz uyarladı ve yönetti. Oyunun müziklerini Atilla Özdemiroğlu, sahne düzenlemesi ve giysilerini Naz Erayda ile Ali Cem Koroğlu hazırladı. "Sanat Uzun Hayat Kısa"da yaş ortalaması 2023 arasında değişen Alev Aykent, Elif Ataöv, Şule Gıirbuz, Yasernin Esen, Aysun Aydın, Aytül Özkan, Zuhal Gençer, Nitaal Dogan, Zeynep Gümiış, Nuray Gok, Figen Öztürk, Sedat Küçükay, Özcan Alpar, Ümit Aksoylu, Hakan Öztop, Hakan Boviker, Serhal Uygur, Yaşar Eyiiboğlu. Konuralp Sunal'ın yanı sıra Taner Barlas ve konuk sanatçı olarak da Deniz Türkali rol alıyor. Taner Barias'la konuşmamıza Taner Barlas Mim Tiyatrosu'nun kuruluş amaçlarını sorarak başlıyoruz: "Mim Türkiye'de henuz seyircisini bulamamış bir sanat dalı. Özellikle de kentlerde. Çünkü köylerde bugun hâlâ sözsüz geleneksel oyunlar güncellliğini koruyor. Ben 1973'te bir Mim Tiyatrosu kurmuştum, ama bir yıl yaşayabildi. Daha önce Oguz Aral, Erdinç Dinçer, Ergin Kolbek de çeşitli çalışmalar yapmışlardı, onlar da sürekliliği koruyamadı. Ben hareketin dilinin konuşmanın dilinden çok daha etkili, çok daha kitlesel olduğuna inanıyorum. Seyirciyi bu sanat dalına yaklaştırmak gerek. Bunu salt mim göstenleri yaparak sağlayamayız. Başka bır yöntemi olmalı diye duşündum. İçinde dans, şarkı, koregrafi olan hareket ağırlıklı bir tiyatro kurarak izleyiciye yaklaşmayı amaçladık!' "Sanat Uzun Hayat Kısa" ile ilgili sorumuzu da, oyunu uyarlayan ve yoneten Metin Deniz şöyle yanıtlıyor: "Oyunu 196768 yıllarındalstanbul Milli Talebe Federasyonu'nun düzenlediği bir festivalde bir tngiliz topluluğu oynamıştı. Biz o zamanlar metni getirterek sahnelemeyi duşündük, ama çok kısa olduğu için profesyonel tiyatrolardan ilgi gormedi. Daha sonra Devlet Opera ve Balesi'nde baleye uyarladım, provalarına da başladık ama yine olmadı, sahnelenemedi. Taner Barlas'ın böyle bir grup oluşturduğunu bğrenince onlara onerdim. Onlar da 'gel yonet' deyince oyun benım ustume kaldı. Öğrencıler, başoğretmen, oğretmen, subav ve karısı arasında geçen, savaşa ve silahlanmaya karşı mesajı olan bir oyun. Bır ekleme ya da uzatma söz konusu değil, ancak bu valın, basit anlatıma biraz daha hareketlilık getirmeye çaLştıkV ELEKTRONİK DAKTİLOGRAFİ ÖGRENİN. İŞSİZ KALMAYIN ÖZEL DAKTİLO SEKRETER VE BİLGİSAYAR KURSLARI Merkezi : Beyazıt. Mıthat Paşa Cad., 14/1 Beyoğlu Şubesi : Istıklal Cad , Yonca Han, 87/7 Kadıköy Şubesi : Altıyol. Kuşdılı Caddesı, 6/3 Tel 527 55 25 527 49 03 522 21 06 Tel 149 79 9 3 1 4 9 8106144 9011 Tel 338 08 42 336 11 50 Açıklamalı müzik dinletileri BİLSAKta bugün saat 19.00'da düzenlenecek açıklamalı müzik dinletisinde Murat Belge "Cumhuriyet Döneminin Müzik Seruveni"ni sunacak. Murat Belge, cumhuriyetten bu yana halkın dinlediği, gazelden kantoya, müziğin seruvenini taşplak koleksiyonlanndan yaptığı kayıtlardan örnekleriyle anlatacak. 6 aralık cuma gunü saat 19.00'da ise "Plaklarla Klasik Batı Müzıği" dinletisi sunulacak. Dinletilecek plaklarda piyanist Vladimır Horovritz, Haydn, Scriabin ve Mussorgsky'nin yapıtlarmı seslendirivor. KARTALKAYA KARTAL OTEL "SICAK YUVANir YUZME HAVUZU DİSKO LÜKS ODALAR SAUNA Har Nrfta sonu 1 ki*i 1*m p a n s t v a n ^ I I \ n'RbAS A IUOI wdr. 1611074161822616122813361660 000TL*KDV ortur