Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
23 ARALIK 1985 Ozetle HABERLER CUMHURİYET/7 DSP sandık çevresi örgütlenmesi Emekli olmadan öl diyorlar DYP Genel Başkanı'nın yurt gezisi sürüyor. Cindoruk dün, "Özal, Ataîürk döneminin reformlanm, Menderes devrini ve Demirel'in hizmetlerini ve hizmet ufkunu bir kalemde inkâr etmektedir" dedi. HAKAN KARA BALIKESİR Hükümetin emeklilik yaşını yükseltmesine karşı çıkan DYP Genel Başkanı Hüsamettin Cindornk, "Emekli olmadan öl diyorlar. Türk işçilerine belki cenaze masrafmı veririer" dedi. Cindoruk Yüksek Hakem Kumlu'nu da "Hakemliği bıralup gol atmaya çalışmakla" suçlayarak hakemin görevinin gol atmak değı] maçı idare etmek olduğunu söyledi. 15. yurt gezisinin üçüncü gününde Bahkesir, Sındırgı, Bigadiç ve Edremit'te yaptığı konuşmalarda Ozal'ı "siyasi inkârcı" ilan eden Cindoruk, "Özal, Ataturk döneminin refonnlannı, Menderes devrini ve Demirel'in hizmetlerini ve hizmet ufkunu bir kalemde inkâr etmektedir" biçiminde konuştu. Cindoruk "milletin ıstırap ve çilesinin şahitliğinin" Türk basınına düştüğünu söyledi. Türkiye'de bir "majeste iktidan ve majeste muhalefetinin" varhğından söz eden DYP Genel Başkanı Cindoruk şunları söyledi: "Demokrasilerde ve cumhuriyetimizde majestenin iktidan ve mnhalefeti olamaz. Milletin iktidan ve muhalefeti olur. Onnn için bu iktidar iktidara benzemiyor. Muhalefet de munalefete benzemiyor. Millet siyasette yalnız degildir. Alışüğı güvendiği kadroiu hareket crtaya çıkmışür. Millet olarak yeniden huzunınuza çıktık. Yedi canlı olduğumuzu göstermek için huzurunuzdayız. Milli takım kurarken nasd oyuncular arasında en iyilerini seçmeye çalışıyorsanız, siyasi milli (akımı da en iyileri ile kuralım." Bu arada önceki gün Kırkağaç'ta kalabalık bir yurttaş topluluğu tarafından karşılanan DYP Genel Başkanı Cindoruk, yaptığı konuşmada özal'ı "desteksiz atıcılıkta" yılın sporcusu ilan etti. Dinleyicilerin "Özal'ı yalan makinesine bağlayalım" isteğine karşı çıkan Cindoruk, özal'ın son ithal edilen yalan makinelerine bağlanamayacağım belirterek, "Çünkü o yalan makinesmi de paüaur" karşüığını verdi. Cindoruk'un gezisi sırasında DYP yöneticilerinin ANAP'ın il ve ilçe yöneticilerini ziyaretleri de sürdü. DYP Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Dülger Somada ANAP ilçe örgütünü ziyaret ederken yönetim kurulu üyesi Vedat Altay'a "Eğer Demirel DYP'nin başına geçse DYP'ye gelir misin?" diye sordu. ANAP'h Altay da "Sadece biz degil, çok sayıda insan gelir" karşılığını verdi. Cindoruk önceki gece Manisa Ticaret Odası'nda partililerle yemek yedi. Bu arada yemek salonuna gelen ve gazeteciler tarafından Cindoruk'un yaruna gönderilen Milli Piyango satıası Adnaa Özemin, Cindoruk'a "sflper piyango" bileti satmava kalkıştı. Cindoruk ise "Bu bileti almam. Ama özal piyangocu şapkasını giyer satmaya kalkarsa o zaman alınm" dedi. Araya giren gazeteciler "O zaman alraadığınızı ifade eden bir hareket yapın, fotoğrafınızı çekettm" deyince Cindoruk altı kez arka arkaya ellerini havaya kaldırdı. "Bileti almam" dedi. Ancak MKYK üyesi Nezihe Sönmez Milli Piyango biletini almayı yeğleyince hemen gazetecilerin dikkatüıi çekti. Sönmez, "Parayı kazanırsam partime bağışlayacağım" derken MKYK üyesi Kemal Kestelli, kendisinden bilet numarasını söylemesini istedi. Cindoruk, emeklilik yaşı tasarısını değerlendirdi: ANKARA'dan Demokratik Sol Parti'nin yübaşından itibaren "sandık çevresi'" örgütienmesine başlayacağı büdirildi. DSP Genel Merkez yetkililerinden edinilen biigiye göre, 82 bin 702 sandık çevresinde yapüacak bu örgütlenmede, her sandık için bir başkan üe çoğunluğu isçi, emekli, ev kadan ve estaf olan 11 üye seçümesi öngörülüyor. Başka nve üyeler, o sandık ta oy kuüanacak seçmen sayısını dikkate alarak, ev ve mahalle çaaşması yapacak, partinin ilke ve politikalanm anlatacaklar. Daha sonra da partiye üye yazjmı yapüacak. Sandık sorumlulan seçimlerde de "katıhmm " artmasmı sağlamakla görevli olacaklar. Hayatta Kalma Umudunu Töıpülemek! Çalışan kesim öfkeli. Çalışan kesim sırtına yeni bir yük vurulduğu inancıyla kızgın. Bu tepkisini son birkaç gündür her fırsatta dile getiriyor. Emeklilik yaşının yükseltiimesi, çalışanlan bir anda yeniden Özal iktidarıyla karşı karşıya getirdi. Öfke, geç emeklilikle birlikie gelen yukten kaynaklanmıyor sadece. İşin bir de "Ozal'a duyulan sürekli kızgınlıktan" ileri gelen yanı var. Çalışan kesimde yıllann yarattığı birikim var. En azından 24 Ocak Kararları'ndan bu yana zaman zaman yükselen, zaman zaman su altında kalan birikim. Çeşiili ekonomik kararların yanı sıra, böylesine bir birikimin patladığı ilk yasa, galiba Polis Yasası oldu. Şimdi çalışanların geleceğe yönelik umutlannı bir anda hasır altı eden gerı bırakılmış bir emekliliğin yaratttğı öfke, önümüzdeki günlerde ciddi gerginliğin tohumlannı taşıyor. Örnegin, bugün Türkİş'ten bazı yöneticilerin TBMM'de kızgınlıklarını dile getirmeleri ve bunun da ötesinde, tasarının geri bırakılması için girişimlerde bulunmaları bekleniyor'. Türkİş'ten ne beklenir?.. Türkİş'in atıp tutmasına, çalışanlar çoktan alıştı. Başkanlar Divam'mn sürekli toplantı halinde kalması ya da benzer tehdit savurmalannın, uygulaması ve sonuçları çok görüldüğü için, Türkİş'i ciddiye alan pek yok. Ancak, tasarının ciddiye alınacak yanları çok. Bunlar içinde belki de en önemlisi, "hayatta kalmak umuduna" yönelik doğal isteklerin sanki bir anda törpülendiği inancına dayanıyor. Kimi istatistiklere göre, Türkiye'de ortalama ömür 53 yaş ile birlikte noktalanıyor. Kimi istatistiklere göre de, "hayatta kalmak umudu" daha 51 'ine varmadan toprağa karışıyor. Yani Türkiye'de insanlar erken ölüyor. Ölmeden önce "emekliliğin ^ ^ ^ ^ ^ ^ keyflni çtkarmak" Klml Isîatlstiklere isteyenlerin sayısı hayli fazla. İşte, tep göre TürklyB'de ki buradan doğuortalama ömür 53 yor. "çalısırken ne yaş //e blhlkte gördük ki, emeknoktalanıyor. Klml llyken ne göreceistatlstlklere göre Iz" kuşkusuna, bu "hayatta kalmak kuşkunun yarattığı umudu" daha boşluğa rağmen, 51'İne varmadan insanlar yine de duğu inancı, Ozal hOkümetinde çok fazla benimsenen bir yargı. özal, "devtetln yavss yavaş her Içten ellnl eteğlnl çekmeslne" yönelik bir politika izliyor. Haklı olduğu alanlar olabilir. Ama asıl haklılığı ne zaman geçerli olabilir? Sistemin tüm çalışanlanmn ve çaltşmayanlannın ve de calıştıktan sonra emekli olanlann yaşamlannı garann ettiğinde, böyie bir haklılığa kimse ses çıkaramaz. Şimdiki durum bu mu? Bırakın emeklileri, halen çalışanlann bile, izlenen ekonomik politikalar karşısındaki haktannı ne ölçüde aldıklan ortada. Geri btrakılacak bir emekliltge karşı, özal iktidannın ilk anda geçerli görünen bir başka gerekçesi var "insanlar TürMye'de erken emekli oluyor, en vertmll çağlannda da evtertne çekllryor. Çesttll hfemettor bu yuzden aksıyor. O halde erken emekllllğe paydos." özal yönetiminin mantığı bu. Ustelik doğru bir marttık. 20 yaşlannda baslayan çahşma yaşamı 40'larda emeklilikle sonuçlanabiliyor. Emeklilik aylığı bir yandan, emeklilik dışında edinilen işler öte yandan, bir ya da iki aylık alarak geçinenler var. Doğru ama, bunlann toplumdaki sayısı ne kadar? İşsiziiğin 45 milyonu geride bıraktığı bir ülkede, yeni iş alanlannın beklendiği bir ülkede kaç kişi emekli olduktan sonra başka iş buluyor da ek aylık sağlamış oluyor? Şu anda doğru olan bu gerekçeye sanlıp emekliliği ileri kaydırmak yerine, artık şu "buyOme «onmunu" Türkiye bir gündemine alsa, ondan sonra getireceği bu tür tasarılara gösterilen tepkiler acaba böylesine yüksek tansiyon taşır mı, taşryabilir mi? Yeni iş olanaklan ve buna paralel yeni eğitim olanaklannın bulunduğu bir ülkede bu tür tasanlar tepki çekmezken, Türkiye'de neden bir anda böylesi bir öfkeye yol açryor? Yol açıyor. Çünkü özal, sistemin üst yapı kurumlannda düzettmelere gidiyor. Temeldeki değişimleri serbest piyasaya bırakıyor. Üst yapıdaki değişiklikleri de kendisi "devlet olarak" müdahaleyle çözmeye uğraşryor. Üstelik bu tür mudahaleler çalışanlann lehine degil, aleyhine oluyor. Serbest piyasada işleyen mekanizma, zaten çalışanlann aleyhine bir durum yaratıyor. Sistemin üst yapısındaki mudahaleler de, yine çalışanlann aleyhine işletilince, çalışanlardan istenen özveri katlanarak artryor. Tepki buradan doğuyor. Oysa, bu karara serin kanlı yaklaşınca, OzaK ın haklı olduğu noktalar belki de var. Genç insanlann, yetişmiş insanların en verimli çağlannda emekli olmalannı önlemek çok da mantıksız degil. Geleceğe dönük değertendirildiğinde olumlu yanları belki daha da ağır basıyor. Ama ister çalısırken, ister emekli olunca, özveri hep çalışan kesime yükleniyor. Konunun bir de "çok kısa vadell" bir yönü var. O da, şu andaki fryat artışlarının dizginlenmesine yönelik. özal 1986 yılında ciddi bir enflasyon baskısıyla karşı karşıya kalacak. Fıyatlann 1986 yılında en az 1985'teki ölçülerde artabileceği hesaplanıyor. Bu baskının, "tek bir unsurunu" bile ölçmek durumunda özal. Bu baskılardan biri de, 1986 yılında emekli olacakların elde edecekleri ikramiyejere dönük. Emekli ikramiyeleri piyasada yeni bir talep yaratacak. Hükumet ve ekonomik birimler bundan kaygı duyuyor. Öylesine kaygı duyuyor ki, yıW lardır ocak ya da şubat aylarında olağan olarak ikramiye dağıtan kurumlar bile, uzun süreden beri ilk kez önümüzdeki ocak ve şubat aylarında ikramiye ödemekten vazgecti. Yoğun ekonomik konulann arka arkaya ele alındtğı toplantılardan böyle bir tasannın çıkması, işin kısa vadeli yönünü açıklamaya yetmiyor mu? YALÇIN DOGAN Anavatan Partisi tarafmdan düzenlenen kıs dönemi üçüncü eğitim seminerinin 27 aralıkta yapüacağını büdirdi. THA muhablrtnin aldığı biigiye göre, parti merkez ve örgüt ilişküerini dücenlemek, örgüte bilgi vermek amaayia düzenlenmekte olan seminerlerin üçüncüsü, 27 aralık cuma günü yapüacak. tstanbul, Edirne, Tekirdağ, Kırklartli, Bursa, Kocaeli, Çanakkale, Bahkesir, Sakarya ve çevre iüerin parti teşkilatlannm katılacağı toplantıda örgüt sorunlannm da eie aanabüeceği öğrenildi. San Tiyatrosu 'nda gerçekleştirilecek eğitim seminerine ANAP Genel Sekreteri Bülent Akarcah, tçişleri Bakanı Yıldınm Akbulut üe tstanbul miUetvekülerinin katılması bekleniyor. (THA) ANAP eğitim semineri Miuiyetçi Çahşma Partisi ü başkanları, Genel Başkan AU Koç büfkanlığında dün parti genel merkezinde toplandı. AU Koç, toplantıda yaptığı konuşmada, özal hükümetinin söz verdiklerinin hiçbirini yerine getiremedifini, özeüikle hayat pahahhğı ve enflasyon konulannda, iş bansvun sağlanmasında etkin tedbirier alınamadığım öne sürdü. Koç, şöyle konuştu: "Seçimlerde söz verdiklerini yerine getiremeyen Özal hükümetinin iktidarda kalamayacağtnı biUyoruz. Biz kendimizi iktidara en yakın aday olarak görüyoruz. Teşküatımızı tamamladıktan sonra poütikada aktif olarak yerimizi alacağız." MÇP il başkanları toplantısı Demirel: 12 Mart'ta halk mağdur ohnuştur Süleyman Demirel, "12 Mart muhtırasıyla 1912'deki Halaskâr Zabıtan Beyannamesinin farkı yoktur. Sistemin savunmasım yapıyorum ben. 12 Mart'ın mağduru ben değilim. Mağdur olan millettir" dedi. tSTANBUL, (THA) Eski Basbakanlardan Süleyman Demirel, "12 Mart'ın magduru ben degilira. mağdur olan millettir. Binaenaleyh 12 Mart hakkında yazılanlar. çizilenler, onu haklı çıkarmaya matnf değil" dedi. "Siyasetin içinde olan insan her akşam ölür, her sabah dirilir" diyen Demirel, mevcut 133 barajdan yüzde 80'inde mühendis, idareci ve siyasetçi olarak rolü olduğunu söyledi. Süleyman Demirel, Erkekçe dergisinin son sayısında yer alan söylesisinde, 12 Mart muhtırasının bir anayasa ihlali olduğunu ve birçok kere 12 Mart'ın Türkiye'ye ne kadar zararlı olduğunu, hiçbir meseleyi halletmediğini söylediğini belirterek şöyle dedi: "Bugün yazıup çizilenler, herkesin kendi penceresinden gördiığü şeylerdir. Türkiye. keşke 1973e kadar gidebüsejdi. halkm reyleriyle hükumet değişseydi. Türkiye, kendi içinden çıkardıklannı kendisi değiştirebils*, bir defa rejimin kaideleri islese, buna bir sabır gösterebilsek, hadiseler karşısında deniz tutmuş gibi olmasak, Türkiye çok şey kazanırdı. 12 Mart'la ilgili yazdanlar, elbette ilginç, ancak hepsi hadisenin bir yüzünü gösteriyor. Ve neticede benim koyduğum teşhis degişmiyor. Kanaatlerimi teyit etme etmeme önemli degil. Seçilmiş bir parlemento var, bir hükumet var, sonra birtakım ünif ormalı kimseler bir araya geliyor, ordunun nüfuzunu siyasete alet etmek gibi bir işin içine giriyorlar. Memleketi kurtarmaya kalkıyorlar. Kurtaracagız derken daha çok sıkıntıya sokuyorlar. 12 Mart muhtırasıyla 1912'deki Halâskar Zabitan Beyannamesinin farkı yoktur. Sistemin savunmasım yapıyorum ben. Kurtarıcılara inanmıyorum. Alınteridir her şey. 12 Mart'ın mağduru ben değilim. Mağdur olan millettir. Binaenaleyh 12 Mart hakkında yazılanlar çizilenler onu haklı çıkarmaya matuf degü." GÜNDE 150 MtSAFtR Demirel, günlük yaşantısıyla ilgili sorulan yanıtlarken, günde 150 kadar misafiri geldiğini, randevulu misafırlerini 15.00 ile 17.00 saatleri arasında, randevusuz misafirlerini ise 17.00 ile 20.00 saatleri arasında kabul ettiğini söyledi. Demirel, 24 saatini şöyle anlattı: "Sekiz buçukta gazete okumaya başlanm. Çok daha önce kalkar giyinirim. Saat dokuzda çalışma büroraa inerim. Bir süredir sabahlan misafir kabul etmryorum. Birkaç arkadaşımla mazide bıraktığımız birtakım şeyleri toplamak için çalışıyonım. Aşağı yukan öğlen ikiye kadar sürer bu. Bundan sonra misaflrlerimi kabul ediyorum. Akşam yemegi saat sekizde yenir bizde. Bizde eşim >apar yemegi. Yine aşçımız falan yok yani. Haftanın beş günü gece yansına kadar misafirimiz olur. O da saatlidir, ama hepsi bittikten sonra kitap oknnım. Ondan sonra da istirahate çekilirim. On beş saatin on ikisini çahşarak geçiriyorum." TürkTabipler Birliği davası başlıyor ANKARA (Cumhuriyet Büroso) Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyelerinin, idam cezasına karşı çıkarak görevleri dışına çıktıklan gerekçesiyle birlik yönetimindeki görevlerine son verilmesine Uişkin davaya bugün Ankara 3'üncü Asliye Hukuk Mahkemesi'nde başlanacak. Adalet Bakanı Necat Eldem'in suç duyurusu ile haklannda kovuşturma açılan Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyeleri Prof. Nusret Fişek, Prof. Atalay Yörükoğlu, Doç. Haluk Özbay, Doç. Nevzat Eren, Doç. Ragıp Cam ve Dr. Hüsnü Çuhadar bugün idam cezasına karşı çıkan bildiri yayımladıklan gerekçesiyle "görevlerinden alınma" istemiyle mahkemede yargılanacaklar. Türk Tabipler Birliği Merkez Konseyi üyelerinin, aynı bildiride siyaset yaptıkları gerekcesiyle Ankara 3'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde açılan davanın ilk duruşması ise şubat ayında yapüacak. İdam cezasına karşı bildiri nedeniyle Titiz, çarşamba günü Irariu gidiyor Devlet Bakanı Tınaz Titiz, 25 arahk çarşamba günü tran 'a gidecek. Titiz, Iran'da bulunduğu süre içinde iki ülke arasmdaki ekonomik kurul çalısmalannı sonuçlandıracak. Âhnan kararlar, bir protokol haline getirilerek 3 Aralık 1986 tarihinde lran"a gidecek olan Başbakan Turgut özal'ın imzasına hazır haline getirilecek. Devlet Bakanı Tınaz Titiz 'in 4 gün sürecek olan Iran ziyaretine, Hazine ve Dıs Ticaret Müsteşarlığı üe Dışişleri Bakanlığı yetküüeri ve Ağn Valisi Kutlu Aktaş da katüacak. Yani Türkiye'de görme" ve ondan İnsanlar erken sonra ölmek istiyorlar. ölüyor. ölmeden Oysa, yeni gelen önce "emekliliğin tasarı, milyonlarca keyflni çıkarmak" insanda bu umudu İsteyenlerin sayısı silip götürüyor. İki hayll fazla. İşte gün önce içişleri "geç emeklilik" 'Bakanlığı Müstesar tasansına tepki Yardımcısı, düzenburadan doğuyor. lediği basın toplantısında emeklilik yaşlarını kararlaştırırken, Batı ülkelerinin • gelişmiş ülkelerin emeklilik yaşlannı veriyor. Ama bilinçli bir biçimde ana noktayı ihmal ediyor. Gelişmiş ülkelerde emeklilik yaşı 60 ve hatta 65'e doğru tırmanıyor olabilir. Ne var ki, örnek verilen bu ülkelerdeki "hayatta kalmak umuduna" ilişkin, aynı müstesar yardımcısı tek satır laf etmiyor. Çünkü çok net bir biçimde biliyor ki, gelişmiş ülkelerdeki ortalama ömür 70'i asıyor, 75'leri geride bırakıyor. O zaman da, insanların "emekliliğin keyfinl çıkarma" istekleri rahatlıkla yerine geliyor. Türkiye gibi geri kalmış bir ülkede, sosyal amaçlı masrafların devlete getirdiği yükü kimse yadsımıyor. Emeklilik ikramiyesi ile birlikte emeklilik aylığının da "bu yüklerden biri" ol "emekllllklerlnl toprağa kanşıyor. Emekli Subaylar Derneği seçimleri Türkiye Emekli Subaylar Derneği'nin 2. olağan Genel Kurul toplantısı dün sona erdi. Toplantıda Dernek Başkanhğı 'na emekli General Fahri Çetiker yeniden seçildi. Yönetim Kurulu üyeliklerine şu kişüer getirtldUer: Basri Yücel, Naci Dizdaroğlu, Necati Çınar, Cahit Sencer, Sebahattin Bayhan, Kemal Ülkütan, hkender Yeğin, tbrahim Saraç, Muzaffer Barçm, Seyfettin Kan, Omer Karakulak, Vedat Atamer, Ertuğrul Öztürklevent, tsmet Akova, Abdurrahman Doruk, Sami özarmağan, Ömer Ustagü, Fevzi Ayalp, Fevzi Erdenözer, Cemal Ülman, Ümit Avsar özen, Ragıp Bilsen, Fethi Seçkin ve Vahit Gürkan (a.a.) Balçova'daki teleferiğin çaasmaması nedeniyle tepenin üst kısmında bulunan lokanta, kafeterya, pastane, diskotek benzeri yerleri işletenler, zor durumda kaldüar. Aynca bu isyerlermde çauşan 60 kisi işsiz kaldı. Balçova'daki teleferiğe Ege Universitesi çaüşamaz raporu verdi. (HÜSEYÎN ERCİYAS) Izmirde kiralık teleferik Taşıyıa halailanna yıldınm düştüğü için yaklaşık bir yıldır çalışamayan Balçova'daki turistik teleferiğe "müşteri" aranıyor. Ozfatura: "Teleferik zarar ediyor. O enti püften yerde 12 kişi çalışıyor. Müşteri bulursam kiralayacağım." İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Anakent Belediye Başkanı Burhan Ozfatura, taşıyıcı halatlarına yıldınm düştuğu için yaklaşık bir yıldır çalışamayan Balço\a'dakı turistik teleferiğe "müşteri" arıyor. Ozfatura Once Suudi işadamı Al Rajhi'nin, ardından Kıbnslı işadamı Asü Nadir'in talip olduğu teleferiğin zarar ettiğini belirterek, "O enti püften yerde 12 kişi çalışıyor. Ben önce gecekondulan duşünuyorurn, tcleferiği o kadar düşünmüvorum. Müşteri bulursam kiralayacağım" dedi. bir anlaşmayla Suudi işadamı Al Rajhi'ye verilmişti. Rajhi'nin teleferiği de işletmesi gündeme gelırken daha sonra bundan ses ;ıkmadı. Bu kez Kıbrıslı işadamı Asil Nadir'in teleferikle ilgilendiği bildirildi. Anakent Belediye Başkanı Burhan Ozfatura teleferikle ilgili şikâyetleri çok fazla ciddiye almadığını belirterek şunları söyledi: "Teleferik zarar ediyor. O enti püften teleferikte 12 kişi çalışı>or. Yıldınm düştu, ne yapalım? Herhalde yıldınm başkanlığın izoiyle düşmedi. Maddi imkânlarımızın çok ustünde bir onarıın masrafı gereki>or. Halatlann değişmesi için 4 milyar lira gerekiyor. Yine de bir Alman finnası>la irtibata geçildi. İthal edilecek. En iyimser tahmirde 1986 yılının şubat ayında açılır." Burhan Ozfatura onceliği gecekondu sorununa verdiğini, te Ogrenci affı yaruı TBMMde ANKARA (ANKA) Üniversiteler ile bunlara bağlı fakülte, ytlksekokul ve bölümlerden tek ya da üç dersten atılma nedeniyle ilîşigi kesilen öğrencilere, yeni bir sınav hakkı tanınmasma ilişkin yasa tasansının Mecliste yarın ele alınması bekleniyor. Yüks'k ÖŞretim Kurulu'nun (YÖK) önerüeri doğrultusanda hükümetce hazırlanan ve komisyonda "ara sınıflara tek ders affı ve birind sınıfta yıl kaybetmeksizin seçme koşulunu iki yAa" çıkaran yasa tasansının kapsamının genel kurulda genisletilmesi bekleniyor. Hükümetin de onayladığı kapsam genişletme gerçekleşirse birinci sınıfta tek, ara suuflarda 3 dersten kalan öğrencüere "bir defaya mah$us olmak özere yeni bir SUUT bakkı verilecek." Bu amaçla ANAP'lüann hazırladıkları bir öncrgeyi, tasanrun genel kurulda görüşülmesi sırasında verecekleri öğrenildi. Bu arada, SHP'nin de üniversitelerden ilişiği kesilen tum öğrencilere ders sayıana ve atılış nedenine bakılmaksıan "bir defaya mahsaa" olarak, sınav hakk; sağlanması için bir önerge vereceği bildiriliyor. Genel Kurulda komisyondan çıkmış halde görüsülecek ve ek önergelerle genişletilecek tasanyla aynca öğrencilere şu haklar tanmacak: • Ögrenciler, yasada tanınan süreler ve ek süreler içinde bir dersten 6 defa smava girecekler. • 4 yıl süreli lisans seviyesinde eğitimöğretim yapan kurumlarda 2 yıl, 5 veya 6 yıllık eğitim veren kurumlarda 3 yü ek sure tanınacak. Bu süreler sonunda son sınıf ve ara sınıflar dahil toplam en çok 3 dersten başansız olanlara bu detslerden başanlı olabilmelerini sağlamak amaayia 2 yan yıl daha ek süre verilecek. • Mezun olmak üzere izlediği eğitinıoğretim programııun biri hariç diğer derslenni basanlı olarak tamamlayanlar ise, başarılı olamadvklan tek ders için vlç yıl süreyle açılacak yanyıl sonu sınavlanna girebilecekler. Bu dersin uygulamalı olması halinde ise ögrenciler, her seferinde yalmzca bu uygulamalara devam etmek zorunda kalacaklar. Konutburlik Genel Başkanı Oğuz Soydan, kooperatiflere olan güveni sarstığı gerekçesiyle Pamukbank'ı, Konutbirlik olarak protesto ettiklerini belirterek, "Bankalar arasmda süren rekabete kooperatifçiliğin alet edümesini şiddetle kınıyoruz" dedi. Konutbirlik Marmara Bölgesi Yapı Kooperatifleri Birliği Genel Başkanı Oğuz Soydan, Konutbirlik'e bağh hiçbir kooperatifin, kredi konusunda Pamukbank 'a basvurmayacağını da sözlerine ekledi. (THA) 'Kooperatifçilik alet edilmemetiydi' AYBAY VE TEKİNAY tstanbul Barosu seçimleri öncesinde iki aday Prof. Aydm Aybay (solda) üe Prof. Selahattin Sulhi Tekinay seçim öncesinde birbirlerine şans düedüer. Prof. Aybay, seçim sonrast, Teküıay'ı kutladu (Fotoğraf: ŞENOL KONUKÇU) • (Baştarafi 1. Sayfada) bakımındao baoa büyıik bir ümit vermektedir" şeklinde konuştu. Prof. Aydın Aybay da "Tam demokratik, mükemmel bir seçim olmııstur. Baromuza yaluşır bir seçim soDUcunda yönetün görevine gelenleri kutlar ve başanlar dilerim" dedi. lstanbul Barosu Yönetim Kurulu uyeliklerine de Prof. Tekinay'ın listesinde yer alan; Sahir Talat Akev, Aydın Kazana, Hkret Armagan, FadU Altop, Aloay Sanoglu, Bem Besler, Safi Pakel, Yusuf Çiftçi, Süha BarckİD ve Mehmet Çalurca seçıldücr. ANKARA BAROSU Ankara Barosu Genel Kurulu da dün yapüan seçimlerle sona erdi. Baro başkanhğı için yapılan seçimi bin 234 oy alan "Çatdaş HukukçuUr Grubu" adayı Mahir Can Ilıcak kazanırken, sağ kanat "Hık Onur Gnıbu" adayı Ali Kayıiar 665 oy topladı. Sol kanattan seçime giren diğer adaylardan Erdal Merdol 236, Yabya ZabıiDoglu 212, Tevfık Kavnncu da 51 oy aldılar. Ankara Barosu Yönetim Kurulu üyelikleri için yapılan seçimleri de Mahir Can Ilıcak "ın listesi kazandı. Yeni Yönetim Kurulu üyeleri söyle: HUmi Haluk l nsal, Zeki Tavşancü, tnsal Toker, Hakkı Suha Okay, IstanbuTda Tekinay, Ankara'da Hıcak ıvtuuı uajnutaroglu, Kenan Babayigit, Mabmat Emin Varol, Raif Çakır, Şevket Şahap lnce ve Rıftt Erdem. Secimler sonucunda Baro E>enetleme Kurulu uyeliklerine ise Yılmaz Onay, Kerem Barun ve Mehmet Ozsuca getirildiler. Baronun, Odalar Birliği'ne göndereceği delegeler ise su isimlerden oluştu: Atila Sav, Aytaan Erol, özbey lmamoglu, Makir Can Ilıcak, Teoman Evren, Halit Çelenk, Önder Sav, Bekir Ekind, Hiıseyin Avni Ferah, Turan Aslan, Naci Isık Morova, Ersan Şansal, Tayyar Seicuk ve Nerot Helvaa. Ankara Barosu Baskaıüığı'na seçilen Mahir Can Ilıcak, gazetecilerin sorulannı cevaplandınrken, "1982 Anayasas'nın degişdTflmesi gereken çok yeri var" dedi. Af konusunda da görüşlerini açıklayan Ilıcak, toplumsal banşı arayan geniş kapsamlı bir af istediklerini belirtirken, "Terör eylemleriDe kablmamç, tMmmüden adam öMürroemiş siyasi suçlulan da kapsayas genel aftan yanayu" şeklinde konuştu. ÖTEKİ BAROLAR Rize Barosu'nun da dün yapılan Genel Kurulu'nda AİMttin Yılmaz yeniden başkanuğa seçilirken, Ordu Barosu Başkanlığı'na Çetin Çebi getirildi. Tekinay kimdir? Prof. Selahattin Sulhi Tekinay, 1923 yılında Antalya'dadoğdu. 1945'te lstanbul Universitesi Hukuk Fakültesi'ni bitirdi. 1948'de avukatlığa başlayan Tekinay, 1957'de doçent, 64'te profesör oldu. Halen medeni hukuk dalında öğretim üyeliği yapan Tekinay evli iki çocuk babası. tngilizce, Fransızca ve Almanca bilir. Medeni, Borçlar ve Esya Hukuku konulannda çeşitli kitaplan var. Medeni Hukuk Tadil Komisyonu'nda 7yıl görev yaptı. Yurt dışında kongre ve seminerlerde bulundu. Yolls Başkanlar Kurulu 19 ocak gunu yük taşıyıcı halatına yıldınm düşen teleferik bugunedek çalıştırılmadı. Yapılan inceleme sonunda Ege Universitesi Makine Mühendisliği Fakültesi, teleferiğe "çahşamaz" raporu verdi. Teleferiğin taşı\ıcı halatının değiştirilmesi kararlaş*tırılınca halatın ithal edilmesi Türkiye Yoltş Sendikası'nın için ihale açıldı, ancak bugüne Genişletümiş Başkanlar Kurulu dek herhangi bir gelişme olmabugün toplanıyor. Saat 10.00'da dı. Tepenin ust kısmında buluTürklş toplantı salonunda baş nan lokanta, kafeterya, pastane, layacak Başkanlar Kurulu top diskotek ve benzeri işyerlerini iş'antısmda çahşma yaşamındaki Ietenler ulaşım genellikle telefegelişmeler üe 50 bin işçi adına rikle sağlandığından zor durumKöy Hizmetleri Genel Müdürlü da kaldılar. Balçova Esnaf ve Sağü üe sürdürülen toplu iş sö'zleş natkârlar Demeği Başkanı En>er mesi görüşmeleri değerİendirüe Kesici teleferiğin çalıştırılamaeek. 3 gün sürecek toplantıya ması nedeniyle 11 işyerinde çalıYollşSendikası'ndan 200 dola şan 60 kişinin işsiz kaldığını söyytnda sendikacı üe Türklş yöne ledi. Teleferiğin hemen karşısınticüerinin de katılması bekleni da yer alan belediyeye aıt turistik otelin tamamlanması, yapılan yor. (ANKA) Burhan Ozfatura. leferik benzeri konulann daha sonraki sıralarda yer aldıgını vurgulayarak sozlerini şöyle surdurdü: "Teleferik ve üstunde heyula gibi duran gazino nasıl yapılmış anlamıyonım. Bir müşteri bulursam kiralayacağım. Asıl oncelik gecekondu sorunlarında. Teleferiği o kadar duşünmuyorum. Aklıma gelmez. Şikâyetler oradaki birkaç dükkândan gelir. Onlara da üzülürüm ama biraz geç üzülürüm." Taşar: Kardeşimin aldığı krediyle ilgim yok ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) ANAP Genel Sekreteri Mustafa Taşar, usulsüz kredi alınmasında kardeşi Faruk Taşar ile kendisinin verdiği bilgiler arasında çelişki bulunduğunun anımsatılması üzerine "Defalarca soyledim. Benim, kardeşimin aldığı kredilerle hiçbir ilgim yok" dedi. Taşar bu konuda şöyle konuştu :• Ben.agustos ayında gelen ihbaı iar üzerine bir araştırma yapunı ve o zaınan 40 milyon liralık kredi alındığını belirledim. Kardeşim, 270 milyon alındı diyorsa, doğrudur. Benim, onun kredileriyle hiçbir ilgim yok. Ne kadar kredi alındığından bilgim de yok." Ilıcak kimdir? Ankara Baro Başkanhğı'na seçilen Ilıcak, 1936 yılında Konya Akşehir'de doğdu. 1959 yılında Ankara Hukuk Fakültesi'nden mezun olan Ilıcak, 196870 yıllan arasmda Ankara Barosu Yönetim Kurulu uyeliğinde ve Türkiye Barolar Birliği'nde dört yıl denetçilik ycptı. Ilıcak, aday olduğu sırada Türkiye Barolar Birliği Disipiin Kurulu üyesiydi.