25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
ARAL1K 1985 CUMHURİYET/U Erkek öğrenci, cahil kız komşulan ayartır 2 ğrencıye ev yok. Bu butun kentlerde ev sahıplenrun benımsedığı tavır, elbette Sıvas'ta da geçerlıbğını surduruyordu. Oğrencı>e özelhkle de erkek oğrencıye ev yoktu Ama barınma sorununa bırkaç arkadaş bır arada ev tutarak çözum getırmeye çahşan Cumhunyet Unıversıtesı öğrencılerı, dığer kentlerdekılerden farklı tepkılerle karşıiaşnuyor da değıllerdı Tıp fakultesı öğrencüen anlatmayı sürdurüyor. MIJTİT Eğer bır aıle>semz ve ev anyorsanız Sıvas'ta ev bulmak kolay. öğrencıysen yandın Ev vermezler. Verenler de ıkı mıslı para ıster. Öğrencıyız falan desek de durumumuzu anlayacak kışı nerde? ABDULLAH Ben sıze bır ola> anlatayım, ev bulmakla ılgüı Bır buçuk yıl yurtta kaldırn. îkıncı sınıfın ikmcı dönemınde uç arkadaş eve çıkma>a karar verdık Burada kale v ar O cıvarda bır ev bulduk. Bodrura. Güneş falan görmuyor Kar yağdığuıda pencerelerın karla kapanacağı kesın Neyse her şeye razıyız. Evı, yaşlı bir karı kocadan kıralayacağız, anlaştık kaparo verdık Hafta sonu perde asmaya gelmiştık kı, yaşh karı koca da geldı "Evi size vermekten vaıgeçtik" dedıler " N i y e " dıye sorduğumuzda, "Konu komşu istemiyor, cahilleri vannış" dedüer Bırşeyanlamamıştık Cahıl lum, n e 0 Sonra anlattılar, kızları varmış, bız onlan kandınrız dıye eve taşınmamızı ıstemedıler Yapacak bir şey yok, tersyüz dönduk, yıne başladık ev aramaya EMEL Ben burada k\z arkadaşlanmla e\ tutamadım. Mumkun değildi Ankara'da oturan aılenu getirdım yanıma, ancak onlarla bırhkte olunca ev verdiler bana Aılem bır dızı fedakârlık yapıp benım ıçın buraya taşındı. Ev sahibi evini kiraya vermekten son anda vazgeçiyor. Gerekçe şu: Öğrenciler anlatıyor Abdullah: kalıyorduk. Üç arkadaş bir eve çıkmaya karar verdık. Burada bir kale var. O civarda bir ev bulduk. Bodrum, guneş falan görmuyor. Kar yağınca pencerelerın karla kapanacağı kesin. Neyse her şeye * razıyız. Evi yaşlı bir karı kocadan kiralayacağız. Anlaştık, kaparo verdik. Hafta sonu perde asmaya gelmiştık ki, yaşlı karı koca, "Evi size vermekten vazgeçtık" dedüer. "Niye" diye sorduğumuzda, "Konu komşu istemiyor, cahilleri varmış" dedüer. Sonra anlattılar, kızları varmış, biz onlan kandınrız diye eve taşınmamızı istemedüer. ^^^^^^ Aziz ©kay Yurtta dar ızledık Ama bır daha da gıtmedık. Zaten gidılecek doğru durust fılm de gelmıyor kı.." II O ANADOLLJ'DA ÜNİVERSİTELİ OLMAK S1VASTA ÖĞRENCİ YAŞAMI RÖPORTAJ NEYYtRE ÖZKAN Kuşkusuz sorun, sınemaya gıdıp gıtmeme değıidı Durmadan gozaltında tutulan, çoğu davranışlan "ahlaksızlık" olarak yonımlanan universıtelı gencın vaşamının bu surecınde nelerı nasıl yapabıldığı, yasamını nereye kadar kendısınin düzenleyebıldığıydı Bu anlatılanlar unıversıteye ilişkın duşuncelerın, kurulan hayallerın, yapılan tasarımlann tam tersının kanıtıydı Kendısı de Anadolu'nun bır başka kentınde lıseyı okuyan Naci Yıldız, "Beklentilerim, şu anda yaşadıklanmdan farklı>dı. Burada sokağa çıkıp şoyle bir dolaşıp rihnini dinlendinnek gibi çok basit şeyteri büe yapamıyorsun! dıyordu Mufıt triz, aynı duygusunu "Evet bir Anadolu universitesine geliyordum, ama burada da bir universite yasamı duşunuvordum. Ders saatleri dışında da arkadaşlarla birlikte olabilmek, birlikte bir verlere gidebilmek. 4. sınıftayım, bu ozlemleri duyuyorum hâlâ. Içimde dujuyorum, jaşayamıyorum." Arkadaşlarla bırhkte gıdılebilen, ama yalnızca erkek arkadaşlarla bırhkte gıdılebilen tek yer ıse kahvelerdı. Sıvas'ta, "ders saati dışında ne yapıyorsunuz?" sorusunun aldığı yarut hemen hepsınde aynıydı "Kahveye gideriz, çunku yapacak başka bir şey, gidecek başka bir yer yok." Kahveye gıttıklerını söyleyen öğrencılenn konuştuklanm hıçbırı daha öncekı yaşamlannda kahveye gıtmemışlerdı Ama Sıvas'ta onlann kültürel gelişımlennı sağlayabılecek tek uğraş ya yurtta ya da kaldıkları evde kendı kendılerıne kıtap okumaktı. Surekh de kıtap okunmuyordu. Insan bıraz olsun başka şevler de yapmak ıstıyordu. Üstelık kıtap okuma alışkanlığı da çok azında vardı. Ders saatlennın vorgunluğunu atmanın tek yen ne yazık kı kahveler oluyordu Çunkü bu kentte konser, tıyatro vb etkınlıkler, ancak turne aylarında o da kısa surelerde vardı Turne zamanlanysa tatıle denk gelıyordu çoğunluk. İşte bu noktada Mufit'ın kısaca ozetledığı unıversıtelı gencın duyduğu özlem, son derece basıt olan o özlem ortaya çıkıyordu. Kampusun ıçınde kız ve erkek öğrencilerin birlikte oturup sohbet edebıleceklerı kantin, kafeterya gıbı ortak kullanıma açık tek bır mekânın dahı olmadığı böylesı bır universite ortamında başka sorunlar da yaratarak gehşıyordu bu özlem "îçki içmek yok' Barınma sorunu ev bulmakla çözumlenmiş olmuyordu. Ev verme eğıhrrunde olan ev sahıplerınin pck çok talebı oluyordu öğrencıden. Cumhunyet Üniversıtesi 5 sınıf öğrencılerınden Aziı Oka> Tabuk, "Oğrenciye e> \ermeme tavn var. Verecek olanlar da belli şartlar getiriyor" dıyerek kendi yaşadığı örneğı anlatıyor: "Evi tutacağız, ev sahibi 'vuksek sesk muzik dinlemek yok, e>e kız arkadaş getirmek >ok' dedi. Ve bir de içki içmek de yok dedi. Niçin içki diye siz de merak edeceksiniz. Çunku Sıvaslılar, gençler falan içki içince naralar atarlar sokaklarda, bağınr çağınrlar. İçki içilince bo>le olur di>e duşunduklerinden olsa gerek, bu şartı kojuyordu ev sahibimiz." Bu anlatılanlar, sorunu çevrenın bu bakış açısmda Sıvas'ta unıvrrsıtelı genç yasamını nasıl duzenhyorsa, doğru getınyordu örneğın ders dışındakı zamanlannı nasıl geçın>ordu unıversitehler? Bu sorunun yanıtını verenler ıçerısınde benı en çok şaşırtan, sosyolojı bölumu son sınıf öğrencısi Ziynet Bataadır oıuyor. Sıvaslı oldu|u içın dığer kentlerden gelen arkadaşları gıbı kentın geleneklenne uyum sağlamzr çelışiası yaşamarrnştr. Ancak ders dışında ne yapıyor 1 sorunuza verdığı yanıt şöyle "Evde aileme >ardım ederim. AJelâde konular uzerine arkadaslanmla konuşurum. Hiçbir sos k ^S^^H Tabuk: Evi f ^ P ^ P ^ M tutacağız, ev sahibi yüksek sesle, "Müzik dinlemek yok, eve kız arkadaş getirmek yok" dedi ve bir de "İçki içmek de yok" dedi. Niçin içki diye siz de merak edeceksiniz. Çıinku Sıvaslılar, gençler falan ıçkı içince, naralar atarlar sokaklarda, bağırırlar çağınrlar. îçki içilince bö'yle böyle olur diye duşunduklerinden olsa gerek, bu şartı koyuyordu ev sahibimiz. >al etkinliğe katılmıyonım. Burada sinemalar kızlann gideeegi bir >er degil. Ailem de o ortama gitmemi istemez. Sanınm son gittigim sinemadan bu yana 10 jıl geçli..." Ziynet, Sıvaslıydı ve kızların gideceği smema olmadığını kabullenmıştı. Ovsa dığer kentlerden Sıvas'a gelen oğrencıler ıçın sınema ders dışında Kızerkek ilişkisi Arkadaşlan>la bır >erlere bırhkte gidebilmek... Birlikte gezıp dolasabılmek Özelhkle de ıkı farkh cms arasında unıversıte arkadaşhğının bıle yadırgandığı bu çevrede kadınerkek arasında oluşabılecek yakınlığı yaşayabılmek Yıne aynı sorunun genelde de yaşandığını behrtmek ıstıyorum, Ama Istanbul gıbı, Ankara gıbı >a da Izmır gıbı kemlere oranla Sıv as gıbı Anadolu geleneklerının tıpık özellıklenrun yaşandığı, aynı geleneklenn değer yargılarının egemen olduğu ve çok daha dar bır çevrede böylesı sorunlara çıkış yolları bulabılmek çok daha zordu. Hatta çıkış yolu bıle bulunamıyordu Yazının devamında yine kendilen anlatıyorlar bu açmazlan. . BOŞ ZAMA.\ BULABtLtRSETıp fakultesi oğrencileri kampustakilerden biraz daha şanslı. Onların bir arada oturabilecekleri bir kantin var universite hastanesinde. Tabiı boş zaman bulabildikçe... gıdılebılecek en doğal eğlenme ve dınlenme yerıydı. Oyle duşunduklerinden kızlı erkeklı gıttıler Bırer kez Sonra gıdemedıler. Yıne onlar anlatsın. MÜFÎT Sosval yaşamıruzı anlatın dıyorsunuz, ama once anlatılacak bır şey var mı yok mu onu sorun Olmayan bır şeyı nasıl anlatalım Burada 45 sınema var da, gıdebıleceğımız tek bır tane yok llk geldığımız yıl 30 kışı toplandık gıttık sınemaya. Nasıl olay oldu bilsenız. Gişedekı bıletçı cın çarpmışa döndü HANDAN llk geldığım yıl bır deneme yaptık ' arkadaşlarla. Burada bayanlar sınemaya gıtmıyorlardı Butun bır sınıf topluca gıttık. Salona gırdık, herkes bıze bakıyor. O bakışlar altında, durmadan kopan, goruntusu gıden fılmı sonuna ka YARIN: "Bakkal enL>te% demeye basşladı" Çumhuriyet Üniversitesi'nin tek sosyal bilim bölümü olan sosyolojinin başkanı Doç. Dr. Halil Çiyi, " Türkiyenin hiçbir sosyolojı bölümünde bizirnki kadar eğitim görevlisi yoktur. Ancak bu görünürde bir iyiliktir" diyordu. Biz şehıi eğitemeyiZyöğrenci eğitilmeli uçuk bir Anadolu kentir.de urmersite \ ıllarını geçiren öğrencilerin çektiği sancıları universıtenin Sosyoloji Bilim Dalı Başkanı Doç. Halil Çivi'den degerlendirmesini ıstedigımizde buyuk bır ilgivle anlaı.tı. "Bızım bölumun öğrencüen, en fazla sosval adaptasyon gosıeren oğrenalerdır Ünıversuemızde her sıntfa bır oğrencı danışmanı gorevlendırıhr. Bızım bolumde bu gore\ ı bızzat oğretım gorevlısı arkadaşlar \apar Gelen oğrencileri uç gruba ayırabıhnz. K 1. Sıvas'ı buyuk kent olarak gorenler. 2. Buyuk kentlerden gelenler ki, bunlann Sıvas atmosferine altşmaları zor, kabullenemiyorlar. 3. Sıvaslı oğrencıler ki, bunlann yalnızca universiteye uyum sorunu soz konusu. Universıtenin açıldığı vıldan bu yana, Sıvaslıların tutumu ıvılesn. llk vıllar Sıvaslı unnersıte kulîurune çok yabancıvdı Ben şu duşuncedevım Bız sehrı eğıtemeyız. Bu konuda oğrencı eğıtılmeh ve bılınçlendmlmelı Bıhmsel ve sosyal açıdan doğru bıldığı davranıştan \ızgeçmesı demek değıl bu, halka daha yumuşak yaklaşım sağlanması anlamında Oğrencıye gosterılen tepkıyı bıreysel duşunmemelerım soylenz sureklı Ve gençhğın \erdığı hevecanlı davranışlardan kaçınmalarınt Klasık toplumun değer vargıları bellıdır Geçış donemlerınde toplumun oğrenLilere ve genç kusağa rehberhk edecek değer yargıları kesın olmadığı ıçın, klasık toplum yargılan ıle gelışen toptumun vargıları çehşıyor. Bu sorunların toplumsal çalkantı \e geçış donemı sorunları olarak ele almarak oğretım uvesınm vapıcı tavrıyla bıraz daha çozum yoluna gırebıleceğı duşuncesındeyım Bunda da temel çıkış nokıası oğrencıye rağmen eğıtım değıl, oğrencıyle birlikte eğttım olmah Eğer oğrencı bılgı uretım surecme katılıyorsa soz konusu uyum grafîğı de bırıncı sınıf'an dorduncu sınıf a doğru olumlu gelışme gosterıyor " Öğrencilerin şıkâvetçı olduğu sosyal yoksunlukların Sıvas'ta yaşayan oğretım uvelerı ıçın de geçerlı olduğunu vurgulayan Doç Dr ÇIM, "Ben sık sık şehir esnafına sorarım,'universıteyi nasıl değerlendirnorsunuz' diye. 'Ahlakımızı bozdu, edep namus kalmadı, gelmez olsalardı' diyenler olduğu gibı, 'Lnhersite bize medeniyet getirdi. Esnaflık oğretti' diyenı de var. Tabii ilk gelinen yıldan bu yana gelişme yok denemez" dıyerek, şehrın unıversıteye bakışını bır kez de kendısı orneklıyor Aynı soruna, Yardımcı Doçent Faruk Kocacık, "...Ayrıca doğal çe\re, eğitim kurumu kır ya da kent yaşamı gence değişik davranış bıçimlert \e tutumları kazandınr. Sıvas'taki gençler de bu çerçe\ede değerlendirildığinde, buyuk kentlerdeki gençlere oranla sosyal yaşantı açısından şanssız olabitirler" dıyordu Yardımcı Doçent Faruk Kocacık, unıversıtelermdekı oğrencıye yardımcı olabilmek amacıvla 1982 yılında kurduklan rehberhk \e psıkolojık danışma merkezmın hâlâ açık olduğunu, ancak oğrencıler açısından yeterlı katılım , sağlayamadıklannı da sozlenne eklıyordu. ÇUMHURİYET' TES OKVRLARA... OK.4Y Eskı gazetesı olan Vatan'ın sahibi Ahmet Emın Yalman ıle lyı ılıskıler ıcındeyaı ve Yalman her Ankara ya gelısınde uğrardı Gazetecılıkte rekabet kadar dayanısmanın da gereklı olduğunu Kemaı Aydardan oğrendık Tıtız bır gazetecıydı Coğu kez bu yuzden zorlanırdık Ancak bu zorlamanın urunlerını daha sonrakı yıllarda aldık Kema! Aydar ıle basınımız ornek bır temsılcısını sıyaset âlerrumiz deneylı ve ılkelerı olan bır ınsanın yıtırdı Uzuntumuz buyuk bız eskı Cumhjr yet calts'anları olarak değerlı bır ağabey mızı ustamızı kaybettık 1966 yılında Cumhunyet Ankara Burosu nda baslayan dostluğumuz gecen mayıs ay nda tedavı ıcın yurt dısına gıdısıne değın kesıntısız aynı karsılıkh sevgı ve saygıyla surdu Beraber çalıştığım yıllar ıcınüe gazetecılığın doğru namuslu durust gazetecılığın ne olduğunu ondan oğrendım Cumhunyet nasıl bu tur gazetecılığın 6O'ı aşan yıl suredır okulu olmussa Kemal Aydar da iıc kuşkusuz bu okulun en degertı ve saygın oğretmenler nden bnsı olmuştur Bır baba gıbı sevecen ve otorıter bır ağabey gıbı koruyucu ve kollayıcı ıdı Cırağının en lyı yetışmesını ısteyen bır ustaydı r Erdenlı ınsandı Yığıtt korkusuzdu Bunları bızlerde de a ardı Hatıras na olan sonsuz saygımızla nerede ve hangı sartla'da olursa olsun bellettığı yolda yurjmeye devam eaecegız Ruhu sadolsun U m İ t G Ü r t U n a : Kemal agabeyı bundan yaklasık bır ay once Amerıkadakı (George To^n'ı Hastanesı nden telefcnla arayarak sâğ'ık durumunu oğrenmek ıstedım Hastane yetkı'ılen r du umunun lyı olduğunu ve sureklı denetım ıcın b>r ay daha orada ^ıralanan bır evde komrol altında tutjlacag nı soylem slerdı Kemal ağabeyın saglık durumunun lyı olduguna COK sevınmıştım Kendısını sağlıklı bır sekıtde havaaiannda karsılamak ıcın hazırlandığım öır donemde cenazes nı karsılamak durjmunda olmanın soku ve uzuntusu ıcındey m Kema agaüeyle Aikara burosjnda en uzun sure cansan gazetecıleraen bın de bendırr O nedenle kendısını çok yaKindan 'anımak olanagını buldum En buv.uk ozeilıgı zaman zaman yuksek duzeye ulasan dısıplın anlayışıydı Sert gıbı gorunen ancak yamndakıler aynı oranda koruyan ve onların basarılar nda kend basarısını bulan bır ka'akterı vardı U/durma haber r Turk basınındakı dusmanlannın basında gelırdı Bu tutumuyla da Cumhunyet m Ankara Burosu bır atolye nıtelığı kazanmıstı Halâ o gelenegın acık ızlerını sımdık. buroda da gormek Kemal ağabeyın en buyuk mutluluklarından bırıydı On yıla yakın Kemal Aydar ın atolyesı nde calısrramn zevkını tatmıs bır gazetecı olarak gercekten ama gercekten yerı zor doldurulacak bır gazetecıhk ustası nın erken gocusunun onulmaz acısıyla doluyum su an l l i r S n I İ Q 3 Z ! Capsız cekememezlıklerın anlamsız kıskanclıklann benctl hesapların yanı akıl erdıremedıgı daha dogrusu akıl erdırmeyı kucukluk saydıgı bır alay zaafın dısıMa ve uzennde onurdan ve erdemden dOKuduğu kısılığıyle hat rlayacağım Kemal agabeyı hep Gazetecılığın meslek olmaktan once bır yasama bıcımı olduğunu yanırda yetısrne mutluluğunu tatmıs olan bızler ondan oğrendık Bıze ısımızın ozven >ie yorgunluklarla dıkbaslılıkla onurla ve erdemlılıkle yasamak oldugunj o oğretti Soylev vermeden Kendmı cne cıkaran meslek anıtanna gırmeden Davranısları yonlendırmelerı yol gostermelerıyle Acısını kolav kolay hazmedemeyeceğım Cunku basının bugunku pensanhğında meslekten ayn'mıs da olsa onun capındakı bır gazetecınm varlıgı bence yıne de bır guvenceydı Kala kala onunla calısmıs olmanın onun tarafından yetıstınlmıs olmanın kıvancı kaldı tesellı olarak İ Ş I K K . 3 D S l i ! 1978 hazıranı Cumhunyet te ılk gunum Ataturk Bulvarı nın coskusu Cumhunyet Burosu'nun pencerelerınde Kalın bır ses Gunaydın' dıyor calışanlara Me raba cocuklar Mera ba Kemal Ağabey Yuregım pır pır Ellerı cebınde catık kaslı bu ınsana bakıyorum kacamak Gazetecılığın yılları sınmıs ustune Pek ılgılenmıyor gozukuyor Aylar gecıyor Gazetecıye gazetecıhge saygıyı ogrenıyorum ondan Hem de kendısıyle hıc konusmadan Sonra bır gun kucuk bır soru Is k su haber ne oldu' lc m ısıyor gazetecı olacağım galıba Kema' agaoey Dara habenmı sordu Aradan 7 yıl gectı Istanbuldan Demz Som sordu Kemal ağabeyın durumu nasıl' Haoer yasıyor Kemai Ağabey (Baştarafı2. Sayfada) Y l l m a Z G Ü m Ü Ş b a Ş I Turk basını onurlu bır uyesını ı Acık soyluyorum can derdıne duştuk Martın 11 ınde Londraya gıdıyorum Bır par/amenfo heyetı ıte Bundan yararlanarak oraöa bazı doktoriara muayene olacağım Gerekırse hastaneye yatarak genıs bır ınceleme de orada yapttracağım Bobrek degıstırmey kacınılmaz gorurlerse sanınm kaiıp onu da goze aiacağım Aksı nalde dondukten sonra ABD ye gıdıp bu ışı orada halletme Kararındayım Taou bun,ar TBMM nın yardımı ıle oluyor Kader ne Fikret Otyam: s»gın ^«r ıse o olur dıyor ona gore yola cıkıyorum Duam esırgeme O nedenle benı bızı cok duygulandıran ıcten cağrına ne yazık kı su kosullar altında evef dıyemıyor ve cok da uzuluyorum Insallah sağlıklı bır ınsan olarak donmeyı başarabılırsem ılk ışım sızlere gelmektır Bunu cok arzuluyorum ve sevınerek yerıne getırecegım Hoşcakal sevgılı dostum Gozlennızden hep birlikte openz AHahaısmarıadık " Bu mektubun sahibi 1962 ıle 1979 yıllar arasında benım ıcın Cumhunyet Ankara Burosu calısanları ve nıcelen ıcın "Kemal Ağabey ılk kez verdığı bır sozde duramadı Cunku o guzetım yureğı duruverdı Aynı gun aynı ay aynı yıl bırhkte ıse başladık Cumhurıyet'te ve yıne aynı gun aynı ay ve aynı yıl bu guzel ocaktan ıcmız buruk acıyla ayrılmıstık Bırer guzel mektupla emeklı edıverdık kendımızı Olenlerın ardından ovgu yazılır hep bır ulu kısınm 'OMen hayırta yadedınız buyrugunu yerıne getirmek ıcın Ama ben bu buyruk gereğı değıl hayırla yadedılmeyı hakeflığı ıcın Kemal Aydar ı hayırla yadedeceğım sevgı ıle saygı ıle daha şımdıden özlemle oralara gıdene dek Otuz yıllık gazetecılığımın onsekız yılı onun yanında geçtı çok sey oğrendım, ınsanlık onurunu meslek onurunu gazeteye gazetecılığe yalansız dolansız ve de elbette cıkars z bağlılığı ıs cıddıyetını arkadaslığı dostluğu vefayı ınsan ılıskıleını ve daha nıce guzellıklerı bır kez daha perc nlemıstır yuregıme yureklenmıze tabıı algılayanlara Cag zaman değısıyor Kemaı Aydar ıle bır baska tıp bır baska guzel gazetecı orneğı daha yıtıp gıttı dunyamızdan ustelık salt yonetıcı olarak değıl bır erbabı katem olarak da Onurlu br meslek yasamı damgasm casarak basın tarıhıne gazete koleksıyonlarma Johnsonın o asagılayıcı mekubuna rahmetlı Inonu nun verdığı onurlu yamtı ,lqılılerın elınden korkunc mucadelelerle sokup alan da kı ou yaiıt elbette Cumhur yet e yarasırdı yayımlanmak babında habere ımzasını koydurabilmek ıcın ılk kez suratına tevazundan baslatma dıye haykırdığımı buna karsm yıne atmaması uzer ne bızzat ımzasın koyup teleksle Istanbul a gectıg.mı bır tahaf duyguyla anımsıyorum Bu bır gonul yucel.gı ad mza tokluguaa Ceyrek asırlık meslek yoldaslıgı hep kars IIKII saygı sevgı ınanmısl k guvenmıslık dostljk arkadaslık vefa yanı ınsanı ınsan eden seylerle gectı yazılsa cıltler tu*ar Ve ılk kez kotuluk ettı olmekle Bu yıl ardı ardına yıtırdıgım nıce guzel dostlara Kemal Aydar da kat Idı o da oenden bırseyler alıp goturerek Hey koca Kemal Avaar Tabutun basında buUnmak bana verdıgm en acı gorev oldu son meıctubLnu saldıgın Ankara da bunu da yerıne get recegım Sofll u ğ i i ; B r Kemal Aydar vardı Sert gorunumu ardında ınsancıf sevecen korjyucu Bır Kemal aydar vardı Yeteneklı bır ogretmen bır usta Cevresıne gazetecılık nedır gorev bılıncı neöır bılfııl' gosteren aniatan Bır Kemal Aydar vardı Yetıstırdığı kusağa yalnız kuru gazetecılığı değıl, gazetecılığın onurunu haysıyetım, erdemını asılayan, yerlestıren Bır Kemal Aydar vardı Gazetesını koruyan arkadaslarını koruyan, meslek saygısmı koruyan hıcbır bıcımde odun vermeden Bır Kemal Aydar vardı Gerçek bır basın erı Yerı, kolay kolay doldurulamayacak olan durust, namuslu ve de yureklı Bır Kemal Aydar vardı Ankara burosundakı 17 yıllık hızmetının 11 yılında bırhkte calısmak onuruna erdığ'm arkadaslığını, dostluğunu kazandtğım Bır Kemal Aydar vardı Turk basınında koca bır cınar gıbı goçüp gıden Ama arkasında yurekler sımsıcak meslek erdemı hiçbir zaman yıtınlmeyecek gazeteclık onu'u ıle dopdolu genc bır kuşak bırakarak Evet tvr Kemal ağabey vardı ardından ağlanacak l a l S a y Ç l l i : Çumhuriyet calısanları, Kemal Agabeylerını Turkoasını onurlu bır uyesını yıtırdı 18 yıl birlikte calışma onuruna erıştığım ustam Kemal Ağabey dısıplınlı otorıter olmasına karsın onurlu ınsan sevgısıyle dopdolu, merttı Birlikte calıstığı arkadaslarının daıma yukseimesı ıcın çaba harcayan gazetecılık meslegının durust yazım ıle yuceleceğını, bızlere her fırsatta asılamaya calısan buyuk bır ustaydı Haberlerının doğruluk derecesını saptamak ıcın bırkac yerden cek etmeden telekse vermez, en ufak bır haber ıcın saatlerce caba harcardı Bu buyuk ustadan o donemlerde birlikte çalışttğım yaşıtlanm ve genc arkadaslarım, cok sey oğrendık Meslek onurunu, doğru habercılığın nasıl yapıldığını ıs cıddıyetını, dostluğu arkadaslığı ve dısıplınlı calısmayı Cumhurıyet'ten ayrıldıktan sonra bırhkte olduğumuz anlarda hakkımdakı sozlerı, ustamın ıstedığı gıbı bır çırak yetıstırmenın mutluluğunu yansıtırdı Hatırasına olan saygtmızla bızlere oğrettığı yolda yurumeye devam edeceğız Ruhun şad olsun Gazetemızın ofsete gecısmde en ağır teknık sorumluluğu tasımış olan Sadun Sonmez arkadasımız yeteneklerını daha ozgurce kullanmak amacıyla aramızdan ayrıldı Gazetemızın lijletme Mudurluğü'nu de ıdare bolumunde yıllardır sorumluluk ustlenmış olan Onder Çelık arkadasımız yürutecek Karacan Yay nları nda uzun süredır başarılı dergı calışmalannı yurutmüs olan Alı Lutfu Tınç da Cumhunyet aılesıne katıldı Tınc yenı bır ek projesını ustlenecek Bu ekie ılgılı genıs bılgıyt daha sonra duyuracağız KALBİNIZİ KORUYUN Turk Kalp Vakfı Muayene ve Kontrol ıçın Tel: 148 58 66
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear