23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURtYET/6 Özal'dcm sorulara yanıtlar Özal'dan notlar # ÖzaVdan dış politika Işkence yapan cezasız kalmaz Bizim kendi hükümetimiz döneminde hiçbir şekilde sistemli, hazırlıklı bir işkence bahis konusu değildir. Yani programlı yapümış bir işkence bahis konusu değildir. Olan, sadece bu sorgulamalarda sorgulamayı yaşayanlarm meseleyi teknik olarak bilmediklerinden, istemeyerek aşınhklar yapmalandır. Bunlar da her seferinde incelenmiştir. Karakollarda şimdi güleryüz programlan vatandaşla polis karşıtıklı göruşüyorlar. yapüıyor, Anayasada bazı kayıtlar var. Bu şartlarda af getirmek belki de dengesizlikler olabilir. AJfı bir kere daha Bakanlar Kurulu'nda ve Meclis grubumuzda görüştükten sonra yolumuzu çizeceğiz. Muhalefet teklifıni bir getirsin bakalım. ANKARA (Cumhurivet Börosu) Başbakan özal, eski siyasi lıderle Başbakan lurgat Özal, hükümerin birbiıienyle görüşmelenne ve yurt tın ışbaşına gelmesinden önce "bogezileriDe çıkmalanna ilişkın bir soynk sorgulamalar" yapıldığını ve ruya "Bn konoda yorum bunlann sonunda "boyuk organizasyapmayacagtm" karşılığını vcrdı. yontau"ın ortaya çıkanldığını ve bu PTT Genel Müdürü Serret Bilgji sorgulamalarda bazı "işkeoce nin görevden alınmasına ilışkm bir olayUn" olabileceğini söyledi. özal, soruya Özal, "Bu kono benim önu"Bu iktidar sevgJden, boşgöridcn bahsederken, kalkıp işkeaee n e gelmedi. Ama kimse yerinde bayapbramaz" dedi. özal, şımdilik aski degüdir. Ben de bu görevde baki kerlık süresinı kısaltmayı düşünmedegilim" vanıtuıı verdı dıklerinı belırterek, af konusunu bakanlar kurulu ve ANAP Meclis Grubu'nda bir kere daha görüştükten sonra görüslenni tam olarak saptayacaklanıu kaydetti. Başbakan özal, düzenjediği basın toplantısında gazetecilenn sorulannı da yanılladı. Bir gazetecının, "tşkence iddiaianmo üzeriııe nasıl gMiyorsunuz? tnsan haklan kontmuda ANKARA (Cumnuriyet Bâne vaat ediyorsunuz? lnsan, karakolros») Başbakan Turgnt özal, larda ne zaman dayak yemeyecek, işgekcck yıl hamıleJer ve bebekler kence gonneyecek?" sorusunu sdyiçin ayrı bir bcslenme kampanie yanıtladı. yası başiatılacağını belırterek, "Memieketimiz çok önemH Hr döfakiriere ve dıişkünlere >ardım nemden gelmiştir. Beş binden fada çahşmasj için kaynak ohıştunna insanın oldugu, çok sayıda insanın çabası içinde olduklannı kaydethapısbanelere dnştügu dösemdeıı ti. gelmiştir. Banu unutmamak laznnözal, basın toplantısında millı dır. Birdenbire sıçramalar ya da ineğitim konusuna değinırken, meler olmaz. Boyle bir donemden kalknunada öncelikii yörelerdc gelmişiz. Gayet tabü buyuk sorgulanüfusu 100*0 aşan dığer bölgemalar vapılmıştjr. Terör organizaslerdt ise 25O'yi aşan yerleşrae bivonian meydana çıkarümış. Teror orrimkrinin tarnanunın ilkokula ganizasyonlannın sorgulamalannda kavuştuğunu beiinerek, öğrencisizin sovlediginiz manada hadiseler leri "IszBjBsaz Jeferruattan ve oimuş olabilir. Kabul etmek lazım ki. ezbefdtflites" kurtarmak atnao organizasyonlan kuranlar, bu sorcryla •kiUp şsataA $eferberlig1". gulamalara mukâvim şekilde de yeni başlattıklaruu belirtü ve şöyte tiştirilmişlerdir. Buralardan bazı iddedi. diaUr geimiştir. Kabul elmek lazım ki, bizim guvenlik teşkilatunn diger "ÖBSanideki dönera, medeulkderde, Ueri ulkelcrde oldugu gibi ki t0Öm refornans gerçekleştimodern vaata ve tekniklert daha yeni rec^faaiz ddnem otocakür. Egiyeni sahip olmaya başlanusbr. Bu bir t W , BMdeki v« (ekaik sahaya egitim meselesidir. kayArafak, okaBarda bflgisayw ve y«twBCi dfl prognmiuı uygnAma şunu açıkca soylerim, bizim taranüı, gentai&ade yurt dişınkeodi bukumelimiz doneminde hiçdaa ö ^ e b o c a de gettaterek, mobir şekilde sistemli, bazırtıklı bir işkence bahis konusu değildir. Vani programlı yapılmış bir işkence >oktur. Olan sadece bu sorgulamalarda sorgulamayı yaşayanlann meseleyi teknik olarak bumediklerinden, istemeyerek aşınhklar yapmalandır. Bualar da her seferinde inceienmiştir. Bir de meselenin karşı larafı var. Bazen de bu meseleler o şekilde abarblryor ki, olmayan bir konuda bayuk bir işkence varmış gibi gosteriiyor. Şebinkarahisar hadiseleri raporlanna bakbm. Polisin. kendisnK göre bir eski leror grubunu çıkarma çahşması var. 24 saat gozaltına almışlar. Sava izin ve sureyi uzatmamış, doktordan işkence gonnediğine dair rapor alımp serbest bırakılıyor. Aradan bir iki gun geçtiklen sonra o şahıs savcıya muracaat ediyor. Baska doktora gonderiliyor. Raponı okudum. Yani yanm sanlimlik bir şiş izi. bir çizik; banlar sorgulamadan sonra da olabilir. Bu buyuk bir işkence izi de degil. Nasıl yapüdığı da beUi değil. Polisi itham edijonız, sen ağır işkence yaptın, dije. Abnan hapishanelerinde Bader Mainbof çetesi asıldığı zaman kimse bir şey demedi. Kendilerini mi oldurduler? Batıdan hiç ses çıkmaınışur. Ama bUde bir şey oldnğu zaman buyuk gurultu çıkıyor. Karakollarda şimdi guleryuz programlan yapüıvor. Vitandaşla polis karşılıklı gonışayorlar. KarakoUara balkın ısınması temin ediliyor. Bunlan yapmaya mecburuz. Ama hukumetuniz kimseye kızarmk biçbır şekilde bir işkence) i mudafaa edemeyiz. Böyle bir işkence varsa alınz, soranz, araştınnz. Hakikaten işkence varsa gerekli cezayı da veririz. Bu iktidar sevgiden, hoşgoruden bahsederken kalkıp işkence yapürmaz." Bir gazetecının "Eski siyasi liderlerin siyasi konuşmalannı serbest bırakmayi duşunuyorsunuz. Bu üderlerin, siyaset yapamazken, siyasi konuşmalar yapabilmeleri bir çelişkj değil midir?" sorusunu yanıtlarken Başbakan Ozal, 2969 sayılı yasanın (d) fıkrasının kaldınlması önerisinin TBMM'de göruşuleeeğin] ve bu yasadaki süre sınınnın anayasanın geçici 4. maddesindekı sure sının ile benzer hale getırileceğinı söyledi. özal, "Maddenin yaabş biçimine bakarsaraz, bu Uderierin Turkiye'nin siyasi gidişini bozacak, engelleyecek beyanJarda bulunamayacaklan kaydedilijor. Bunu tayin etmek fevkalade zordur. Turkiye'nin ic ve dış siyasetini bozacak bir konuşmamn tarifini yapmak zordur. Bunu kaldınyoruz. Öbur konu, . nayasa meselesidir" biçıminde konuştu. özal, Avnıpa Konseyı însan Haklan Komisyonu'na af sözü verildiğı haberlennin doğru olmadığını söyledi. Af konusunda buçok problem olduğunu vurguiayan özal, çok sayıda kişıye uygulanacak affın, cezalann caydırıcılığjnı ortadan kaldıracağını söyledi. özal, "Anayasada bazı kayıtlar var. Bu şartlarda af getirmek belki de dengesizlikler olabilir. Affı bir kere daha bakanlar kurulunda ve Meclis gniDuıttuzda goruştukten sonra yolumuzu tam manasıyla çizeceğiz" dedı. Muhaiefetm, affı Meclıs'e getirme konusundakı sözlerinı bir türlü yerine getirmedığını söyleyen özal, "Bir getirsinler de, ne duşundüklerini gorelim" şeklınde konuştu. özal, fakirlere yardım yapılması konusunda kaynakların henüz saptanmadığını belirttikten sonra, "Devlet olarak yspmayacağtz. tnsanlanmızın yardımını leşvik edip, mabaJli idareleri bu konuya yonlendirecegiz. İslami anlatışımızdan gelen sistemle yardun etmek kafi değildir. Mahalü idareierin elini daha fazla uzatmas» lazım. Bu iş için >eni bir organizasyon kurmayacagız" bıçınunde konuştu. ASKERLIGİN KISALTILMASI Askerlik süresınin kısaltılması konusundakı bir soruyıı yanıtlarken, Başbakan özal, "Şündilik askerlik snresini azaltmayı dnşunmuvonız. Askerlik çağına gelen insanlann sayısını azaltmak için bedelli askerlik gibi imkaniar vardır. Bu irakinlar çahşmazsa, ilerde iteri manada degişiklikier yapanz" dedı. Özal, halen 16 ay olan askerlik sUresininraodernsilahlann kullanılmasını öğretmeye yetmedığını kaydederek, "Belki de Silahh Kurvetlerdeki profesyonel asker sayisını. uzman çavuş, erbaş gibi imkânlaria arttınnz" biçıminde konuş Güleryilz reklanu FARUK BtLDİRİCt ANKARA Hüktimetini "GüUryüzlü, cesur, hofgörülu, sabtrü" diye niteleyen Başbakan Türgut özal'ı, "Fakir ve düşkünlert yardun çahftnalarmtn kaynagı da yeni zamlardan mı sağkmacak? Zam yapümamış mal kaldı mı?" sorusu güldürdu. Başbakan Tiırgut özal'ın 9'uncu basın toplantısı için, 150'yi aşkın gazeteciyeni başbakanlık bınası konferans salonunda saat 930'dan itibaren yerlerini almaya başladı. Daha önceki basın toplantılanmn tersine, bütçe görtişmeleri nedemyle olsa gerek, bu kez sadece Millı Eğitim Gençlık ve Spor Bakanı Mettn Emiroğlu basın toplantısını izledı Salonun sağ tarafında oturan 30 kadar bürokrat arasında Ankara Valisi Cahit Bayar, ANAP Genel Başkan Yardımcıları Mehmet Keçeciler ve Bülent Akarcaü, Başbakanlık Başdanışmanı Adnan Kahved'mn de bulunduğu görüldü. SHP basın muşavırleen de toplantıyı izledL Başbakan özal, saat tam 10.00'da salona gırdı. Yerine oturmadan önce kursunün sağ ve sol tarafına yerleştirilen dokümanlan ınceleyen özal, beş dakika kadar foto muhabırlertnin fotoğraf çekmelerini bekledl Foto muhabirlen 10 dakika sonra guvenlik görevlilen tarafmdan salondan çıkarıldtlar. Oysa daha önceki basın toplantılannda foto muhabirlen toplantıyı sonuna kadar izleyebiliyorlardı. 5lerle anlaşma demok ANKARA, (Cumhuriyet Burosn) Başbakan Turgut özal, dünkü basın toplantısının dış pohtıka konulanna ayırdıgı bölümunde, dış pobtıka alanındakı meselelerin büyük bir bolümünün 'iceadlerindcn önceki donemin sartlanndan" kaynaklandığınj belırttı. Buna karşılık, geçen ikı yıl içinde Batı Avrupa üe ilişkilerde önemli mesafe alındıgun, siyasi ilişkilerin gdıştiğini bıldırdı. Özal, "Bfcsierle varthğmm dostane çönun, hnlrametimbta Baft demoknsOeri De paylaştıgı ortak deferlere bathhgıaın ifade«ini teşkil etmektedlr ve Batı Ue İUşküerimizin canlandınlmasna katkı saglayacakür" dedi. özal, dış polıukada şu konulara değinerek görüşlerini açıkladı: Genel bakış: Dış politikaya, meselelere tepkilerden ıbaret bir "beklegör" sıyaseti ile yaklaşroadık. Geleneksel dış polıtikanuzın ana hatlan dognıltusunda aktıf ve dınamik bir siyaset takıp ettık. Eskıden dış polıtikada bırkaç konunun agırlıgı vardı . Bu konulann problem nıtebğı yıne devam eunektedır Ama dış sıyasetımızdekı agırbklan artmıştır. BATI: Baü üe Uişkilenmizi normalleştirmekte dnemli tnesafe kaydettık Batı 01keleriyle siyasi ıhşküennuzı gelışurdik. Ekonomik ve ticari ilişkılennuzi güçlendirdik. Batı ile karşıhklı ayaretler, hükümetimiz döneminde canlılık kazandı. Bau ile üışkılerimızi karşılıklıroenfaarJerehizroet edecek bir ışbırhgi çerçevesınde düşünüyoruz. Zıra Turkive ile her aianda ilişkileri gehştirmek Batı'nın da yarannadır. ABD l e Uşkier. ABD ile ilişkilerde dikkat çekici gehşroeler oldu. Başkan Reagan'la çok yararlı görüşmeler yaptım. Temaslar sürdürüldo. 'raonmlan teşvık amacıyla bir anlaşma yaptık. Aynca işadamlan arasında ışbırlığı konseyi kuruldu. ABD asken yardımının ıse, miktar ve şanlar ıtibanyle henüz yeterb seviyede olmamakla birlikte hükUmetımız döneminde hibe ve duşuk faızlı kısmı önemlı ölçüde arttınJdj. Bu muspet sonuçlara rağroen bugünkü yardım miktan NATO ıçındekı taahhatlerimizın yenne getırümesı ıçın gerekli olan seviyenin altmda kalmaktadır Savunma Işbırlığı Anlaşması'nın gözden geçınlmcsıni teklif ettık. Müzakerelerde geuşme sajlanacaguu kuvvetle umuyoruz. Avnıpa Konseyi: Avrupa Konseyi üe üişküenmizde de devTaldığınıız meselelen bırer birer çözume kavıışturuyoruz. Konscy Ue ilişkilerde elde ettiğimiz en önemli netıcilerden bın de ,beş ülke tarafmdan Avrupa Insan Haklan Komisyonu'na vapılan müracaatın birkaç gün önce gen alınması olrnuştur Bu netice, hiç şOphesız deraokrasi ve temel hak ve hürriyetler alanında kaydetugınuz gelışmelenn müracaaı sahibı ülkelerce de ıdrak edılmış olması anlamına gelmektedır Anlaşmada, Avrupa Insan Haklan Sözleşmesi kapsamı dışmda bir yükümlulük üstlenmedık. Bu çözüm, Batı demokrasilen ile paylaştığımız ortak değerlere hükumetımızin baglüıgının ifadesını teşkil etmektedır ve Batı ile inşkilenmızın çan|^nfiıpim^<ına katkı sağlayacaktır. AET. AET ile ılişkılerimızi gelişürme konusundakı kararlılığımızı muhafaza edıyoruz. tleride atacagınuz adımlann muhtevasıru ve zamanlamasını degerlendirme çaJışmaian yapmaktayız. Batı ile ilişkilerimizi normalieştirmede önemli mesafeler kaydettik. Batı ülkeleriyle siyasi ilişkilerimizi geliştirdik, ekonomik ve ticari ilişilerimizi güçlendirdik. Beşlerle yapılan anlaşma, hiç şüphesiz demokrasi ve temel hak ve hürriyetler alamnda kaydettiğimiz gelişmelerin muracaat sahibi ülkelerce de idrak edilmiş olması anlamına gelmektedir. Günumuzde dış politikayla ekonomik ilışkıler arasında çok yakın bağlar mevcuttur. Ekonomimiz guçlendikçe, dış politika meselelerimizi daha kolaylıkla çozume kavuşturabileceğımize inanıyoruz. Dıınya kamuoyunda uyanan hassasıyetın ve tepkilerin, Bulgaristan hukumetim bu meseleye adıl bir çözum bulmaya sevketmesini beklıyoruzİslam âlemi: HükUmetımız lslam âlemiyle ilişkilerimizi geliştirmeye büyük önem vermektedır Bölge ülkelenne, büyük bir kısmı ük kez olmak üzere zıyaretler yapılmıştır. Ortadoğu ülkderi ile iktı ÖzaVdan vaat dern ve ileri Turkrye'nin şartlanna ıngun miHi eğidm hedefîmize mutlaka ulaşacağtz. OkuUanmızdd yabancı dü egitimi konusunda sıkıntısı çekiiea teknik imkânlar, odiovizüe âstrnı, yani renkli lelevizyon monJtörteri ve videoleyp cihazJan ile gerekli video programlar, Türkiye çapında bufün ukullara bn fon yardımıyla ternin edttecek. Boylece yabancı <til eğitimiae v« mesleki eğitıme buyuk hız kazandınlacaiftır." Fakir ve duşkunlere yardım çalışmasını gerçekleştirrnek için bir kaynak oluştunna girişimi içinde olduklannı kaydeden Ozal, "Bn kaynak. guçsiue, fakire yardım etmek ve sosyal raeseiekri daba gerçekçi temeUere oturtmak için kullânılacaktır. Teşkil eimeyi daşnndügumüz kaynak. mahaii idareler ve diger sosyal muesseseler vasr(ası>la, bakiki guçsiue, ısrafı asgaride tatarak ve toplumun da jardımlarını birieştirerek bizoıet götorecektir" dedi. Bir gazetecinin, işkence konusundakı sorulara çok kızdığmı bildiğini hatırlatarak sorusunu yöneltmesi üzerine, özal bu konudaki görüşünü uzun uzun anlattı. özal, 10.05'te "Muhterem basın mensuplan bu sağ tarafta gördüğünüz kitaplar 1985 ytb mevzuatı, bu tarafta da daha evveiki mevzuat" dedı. Böylece özal 1984 yıiı mevzuatı kıtap yığmın 1985'e göre daha az olduğuna ışaret ettı. özal, 36 sayfalık konuşma metninibav bölıimleri atlayarak tam bir saatte okudu. Metnı basılı kitapçık yerine kiiçıik kartlardan okumayı yeğleyen özal'ın, basılı metındeyer alan Bulgaristan ve Ermenıler konusundakı bölümleri es geçtıği dikkatı çektl özal, metni hiç duraklamadan hızla okurken, yabancı gazeteciler için konuşmayı Ingılızceye çevıren Dışişlen Bakanlığı sözcusü Yalan Eralp'in sesi salonu kaplıyordu. Eralp, yermden kalkıp kapıyı kapatamadtğı için toplantı boyunca gazeteciler biryandan özal'ın Türkçesini, biryandan da Eralp'in Ingilizcesıni dinlemek zorunda kaldılar. İşkence konusundakı sorunun "Gerçi bu tur sorulara kızıyorsunuz, ama ben sizi kııdırmak istemiyorum" diye yöneltilmesi üzerine özal, işkence konusundakı görüşünü şimdiye değın hiç görülmeyen bir bıçimde uzun uzun anlattı. Bir gazeteci, pamuk satış fıyatımn 160 lira olduğunu belırterek, ÖzaVdan çiftçilerin durumunu "hakikatlere yakın" bir şekilde açıklamasını istedL özal, TARİŞ'ın pamuğu 230 liradan aldığını belirtmesi üzerine gazeteci yerinden "160 lira " diye ıtiraz etti. Ancak Özal, bu itirazı kabul etmeyerek sözünti stirdürdu. ÖZAL Başbakan, basın toplantısınd sadı ve ticari ilişkilerımizde memnunıyet venci neucder alınmaktadır. lslam âlerruyle siyasi, ekonomik, tican ilışkılen gelişen ve önemi gittıkçe daha çok arüaşüan Turkiye'nin, Batı dünyasında da ajiırlıJSı artar. Fakirler beslenecek Özal'ın Batı Avrupa'ya bı SEDAT ERGİN ANKARA Başbakan frrpa Ozal, dünkii basın toplattitsııtda, dıs politika akmrnda iyimser bir tabh gizdi Bu tabhya batoidiğmda, Tiirklye dts ilifkiiennde hakimdk gOrüntü y&üzsüı'Vtt. toniar y*mbe")>dL Emprayonat nssatnler tarafından yapüan tabtoter, i y ç g 14ı ymattK. Oysa, labkıya konu ohifturtmmantamnın md oiaı gerçekliği bir/otoğrqfçtnm objtkttfbtden çok tslam Dunyaa Ue OtfkUer: daka dtgifik atgılanabMr. Bazen "ttkmok' ve bö/Umunu dınieyenler tran'k •teMtatft" hatıa "irkaSce" okrbtlıyor. dazeydekı "sogukiuk"tan, h TOrktye'mfi dtf MfkUeriruie son ikı ytldır karştlastığı ünitMkterden, Surtye ile tö, nnuUar ve girdiğı darboğazior hatıriandtğıruia, Özal' 'dan tabtı kı haberdar olamozı uı çizdiği teblodekı pembe rtnklerin yeruu koruyabiUyttier Bırlığı ile ılıskıkr konu ctğiıu sOykmek zor. bakan, "SovyttUr BtrUitiit, Itk olarak öaıl'm dış poltlıka konusundakı açıklamalanmn anolizıne gtrmtden Onct, ginste yapnğı gemasında, ilıskihrin nd septamaya dtimefm: özaL ikı yUhk dif politika Ifcavma getınlen yosaklama, â» AMft'tajr gemtl bir mukasebestni yaptıgı konufmasıntofkmm" tddtalm nınüsttiıki O. g Ermenı ıddutUm doğrultusun aWcm çtkti özoi »B* mutkHrtn bir kmm bizden artiflar, yddız savaşhm proja* SmtkUmmnln jwrtııwfıw ıfııjııj<»ııw~ıfı.ıı 11 i. Tiirk yarattığı rohatsızlık.. Ozal'a iye'niH bnguıt dış ilifkikrdehsomnktnmn bellı bir bo O"d iemüt^m içleta rtfm sonadmrmdan kaynakkmdtğuu kaOLVMLU PUANLAR buiknmif oldu. Başbakan'ın basın loptaruu TUrkiye'nin dts ihfkikrmm içmdt butundutu duruotduğunu soykmek de bir bt lbirfikiklteittiayaaimtkiçm. mbndaöad'm ıttfın özal'tn Batı Avntpa'y* kbfftikte "ıtfjİMMutthıirf" de gCattrmek gertkıyor Bır ikı baflıkta bu ABD 00 Uifkiitn özal, Ai ortaya çıkan 'tfartogcz'fe dtf söyleyebıldığı gOriifmelerin st "tmua'iu. Daha da onemM.« Amenkan ttışkılennı bır aniam meni soykırvnt" tasanstna te medı Ama, unzalanan "yaant ve tfadamları arasında "ifbt* vurgulayarak anlattı. Bugün mutlaka Paşabahçe alacağım!" "Evde ne çok eksik var. Çay bardakları azalmış, su bardakları derseniz; kimi bu takımdan, kimi o takımdan. Misafiri bırakın; önce kendimiz için gerekli. Çünkü, sofra 'zevk' işi bence. Mutfakta onca emekten sonra derme çatma sofraya tahammülüm yok. Niçin olsun? Paşabahçe'nin yeni çeşitlerini duydum. Artık ihmâl yok:" "Bugün mutlaka Paşabahçe alacağım" SeveceSinJz bir mutlaka vardır
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear