23 Aralık 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
23 OCAK 1985 HABERLER CUMHURİYET/7 Ozetle toplantısmda "Uzlaştırmacı Grup" bildirisine imza atanlardan Turan Beyazıt, Genel Başkan Necdet Calp *in durgunluk, suskunhık ve küskünlüğü bırakmasını isteyerek, "Calp, huzursuzluk duyduğuna inandığım bir grubun başı olmaktan aynlmalıdır" dedi. Üçe bölünmüş Türk solunun HP'de birleşmesini isteyen Beyazıt, bu arada güç birliği çağnsvun menfaat hesaplanndan arınarak bir araya gelmeyi amaçlayan bir başlangıç olduğunu söyledi. "Calp küskünlüğü "Laıp m bırahsıti' HP Meclis Grubu'nun dünkü MDP'de ildnci muhtıra Genel Başkan Sunalp'e verilen 32 imzalı ikinci muhtırada Atalay, Akın ve Altunakar'ın görevlerinden alınmaları, ayrıca 26 ocakta tüm Merkez Karar ve Yönetim Kurulu için seçim yapılması istendi. Muhtırayı değerlendiren Sunalp, "Doğrudan doğruya bulanık su hikâyesi" dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) MDP'Ii 32 milletvekili, Genel Başkan Turgut Sunalp'e dün ikinci bir muhtıra verdiler. Muhtırada, "MDP silinen bir parti imajına biiründürülmüştür" denildi. Muhtırayı değerlendiren Sunalp, "Doğrudan doğruya bulanık su hikâyesi" dedi. Muhtırada, Genel Başkan Vekilleri Arif Atalay ve Vecitai Akın ile muhasip üye Mahmut Altunakar'ın görevden alınması ya da istifa etmelerinin sağlanması isteniyor. Daha önce verilen 26 imzah ilk muhtıranın takipçisi olacaklannı belirten yeni muhtıracılar, 26 ocakta yapılacak Kurucular Kurulu toplantısında 6 boş uye için değil, tüm MKYK için bir seçim yapılması gerektiğini savunuyorlar. Bir siyasi partinin genel merkezinin, TBMM Grubu'nun ve teşkilatıyla birlik ve beraberliğinin sağlanmasının Genel Başkan'ın ve Genel İdare Kurulu'nun görevi olduğuna dikkat çekilen muhtırada, ülkenin ana meselelerinde Genel Başkan'ın ve Genel İdare Kurulu'nun görüşlerinin oğrenilemediği, teşkilatın yuzüstü bırakıldığı one sürüldü. Partinin propaganda hizmetlerinin yüzüstü bırakıldığını, HP'nin bile TRT bültenlerinde her gun sesini duyururken, MDP'nin sesini nadiren duyuran "MDR, siUnen bir parti imajına büründürüldü" DUYDVK/GORDUK YALÇM PEKŞEN Tomas Fasulyacıyan'dan günümüze "Basın yayın organlan ile diyalog koparılmış, balkla ilişkiler tamamen ortadan kaldınlmışür. MDP kamuo>u önünde silinen bir parti imajına büründürülmüştür. Bütün bunların üzerine ANAP iktidannın, vatandaşı demokrasiden soğutan uygulamaları karşısında güçlu bir muhalefet yapılamamıştır. MDP vatandaşın gözü ve gönlünde hakkı olan yere oturtulamamıştır." tMZASI BULUNAN MtLLETVEKİLLERt Feyzullah Yıldınr, Doğan Kasaroğlu, Abdurrahman Dernirtaş, Mural Sökmenoğlu, Sabri Keskin, Naci Mimaroğlu, Sadettin Ağacık, Fevzi Erdinç, İhsan Kırımlı, Musa Öğun, Bahri Karakeçili, Ahmet Sarp, Ebubekir Akay, Işıla> Saygın, Yılmaz Erdem, Memduh Yaşa. Necdet Erdinç, Mükerrem Hiç, Erdal Durukan. tsmet Tavgaç, Süleyman Çelebi, Aziz Kaygısız, Ayhan Çetin, Faik Tanmcioğlu, Yılmaz Hocaoğlu, Fevzi Fırat, Namık Kemal Şentürk, Galip Deniz, Mehmet Kocabaşı, Emin Alpkaya, Sedat Turan, Mehmet Yaşar. Muhtıra Turgut Sunalp'e dun saat 13.45'te Grup Başkanvekili Sabri Keskin tarafından TBMM'deki çalışma odasında verildi. Sunalp, 45 dakika süren görüşmeden sonra, mektubu aldığını, nazik bir dille yazıldığını belirterek şunları söyledi: "Mektubun metninde herhangi bir şahsın ismi yoktur. Mektup 4 kurucu ve 26 milletvekili tarafından imzalanmış. Ben partinin Genel Başkanıyım. Cereyan eden mesekleri ciddiyetle takip ediyorum. Bir mektup geliyor. tcabı neyse onu yapacağım. Mektubun içeriğini size tam anlamıyla açıklama yetkisine sahip degilim." Sunalp, muhtırayı almadan önce ANKA Ajansı'na yaptığı açıklamada, "Beni istemeyenler varmış, daima liderler hakkında böyle şeyler çıkarırlar. Tüzükte yeri olan her şeyi mukaddes görüyorum. Bir zamanlar 35'ler olayı vardı. Onlara o zaman suda traravayla gidemezsiniz, vapurla gidersiniz demiştim. Şimdi onlardan bir iki kişi kaldı" dedi. "Tiyatromuz, iki kalas bir heves" Haldun Taner'in yazdığı "Sersem Kocanın Kurnaz Karısı" adlı tiyatro oyununda eski tiyatroculardan Tomas Fasuiyacıyan şöyle konuşur: "Tiyatro iki kalas bir heves''tir. Tiyatromuzun öncülerini karikatürize eden Tomas Fasulyacıyan'ın sözleri aslında bir gerçeğı yansıtıyor ve bugün bile hâlâ geçerti... Konuştuğumuz tiyatrocular İstanbul'da Kenterler dışında elverişü bir salonu olan tiyatro olmadığını belirtiyorlar. Nejat Uygur'un uzun süre bir hangarda çalıştığını, Devekuşu KabareTiyatrosu'nun göçebe hayatı yaşadığınt, Küçük Sahne'de arka geçişi olmadığı için oyuncuların arkadaki sokağı kulıs gibi kullandıklarını ve geçışleri buradan yaptıklannı belirtiyorlar. Kısacası durum hâlâ Tomas Fasulyacıyan'ın dediği gibi "iki kalas bir heves" şeklinde yürüyor. Tiyatrocuların ikinci sorunu bilet fiyatları... Belediye İktisat Müdürlüğü tarafından saptanan ve encümen tarafından onaylanan fiyat politikası yüzünden birkaçı hariç, hemen hemen tüm tiyatrolar müziklı oyun oynuyorlar. Müziklı oyunda ses de gerekli, ama sesi olan oyuncu pek gerekli değil. "Do" sesini "mi" sesinkal?.. Hemen hemen her sorunun altında yatan neden burada da geçerli; ekonomik neden? Çünkü belediyelerin müzikli oyuna verdikleri tarife yaktaşık dörtte bir oranında daha yüksek. Tiyatrolar konusunda başka bir gerçek de televizyonun katkısı. Önceleri tiyatroların işini engellediği sanılan TV, aslında tiyatronun gelişmesine katkıda bulunmuş durumda. Televizyona çıkan ve bir programda görünen oyuncular, hemen özel tiyatrolarını kurarak büyük iş yapmaya başlıyorlar. TV sayesinde üne kayuşanlar arasında Tuncay Özinel, Ferhan Şensoy, Levent Kırca ve Enis Fosforoğlu gösterilıyor. Tiyatroların içine düştükleri kriz, içinde tiyatro hevesi taşıyan ve alkışın tadmı almış oyuncuları pek etkilemedi, ama tiyatro teknisyeni denîlen uzman kişilerin ortadan kaybolmasına yol açtı. Oekor, kostüm, ışık gibi işleri yüklenen bu teknisyenler giderek azalıyor, hatta yok otuyorlar. Örneğın tiyatroya özgü elektrikçilerin tamamen ortadan kaybolması ve onların yerine rastgele elektrikçilerin alınması yüzünden sahnede telefonlar, açıldıktan sonra çalmaya başlıyor. HR, 2 yasanın iptalini Utiyor HP Grubu, Kıyı Yasası 'yla Devletleştirme Yasası 'nın iptali için Anayasa Mahkemesi'ne başvurubnastnı kararlaştırdı. HP Kahramanmaraş Milletvekili Turan Beyazıt'm bu konuda hazırladığı öneri, HP Grubu 'nun dünkü toplannsında oy birliğiyle kabul edildi. Liderlerin açikoturunıu Meclis 'te temsil ediien üç parti tiderlerinin katılacağı televizyondaki açıkoturumun çekimi TRT'nin Ankara'daki Orkut Stüdyosu 'nda yapılacak. Gazeteci yazar Metimeı Barlas'ın yöneteceği açıkoturum yarın akşam ekranlara gelecek. Bir önerge de Atasoyh ANKARA (Cumhuriyet Biirosu) HP'Hİer Ulaştırma Bakanı Veysel Atasoy hakkında, "nüfuz suiistimali suretiyle partililerine şahsi menfaat temin ettiği" gerekçesiyle Meclis soruşturması açılması istendi. Bu arada Başbakan ve Enerji Bakanı'na çeşitli konularda sözlü soru önergeleri yöneltildi. HP Sıvas Milletvekili Ruşen Işın ve arkadaşlannca TBMM Başkanhğına verilen önergede, Atasoy'un bakanhk yetkisini kötüye kullanarak, partisıne kayıth kişilerin saıın aldıkl&n "Basel Madencilik LTD. ŞTİ.'ne ait Sıvas'taki bir arsayı PTT Genel Müdurlüğü'ne rayiç bedellerin çok ustünde sattığı öne sürülüyor. önergede, söz konusu arsanın vergi kayıt değerinîn 12 milyon 50 bin lira olarak görüldüğü, buna karşılık PTT Genel Müdurlüğü'ne 116 milyon 46 bin 900 liraya satıldığı kaydedilerek, "İlgili gayrimenkul belediye şehir imar planında. resmi daireler sahasında kalmasına rağmen istimlfik edilmeyerek, pazarlık usulü satın alınması da olaydaki suiistimali açık olarak ortaya koymaktadır" deniliyor. bulunulmasına rağmen, gerek PTT Genel Müdürlüğü'nün, gerekse bakanlığın hiçbir işlem yapmadığı da ifade ediliyor. Anayasa uyarınca, TBMM Genel Kurulu Meclis soruşturması açılmasına ilişkin bu önergeyi en geç bir ay içinde görüşerek karara bağlayacak. ATASOY KIZDI Atasoy, HP'lilerin önergesini öfkeyle karşıladı ve "Bu konuyu şahsıma hakaret sayıyorum. Sayın milletvekilleri muhalefet ödevini değil milletvekili görevini de yapamamıştır. Vatandaşın bizzat şahsıma volladığı ihbarın her tiirlü işlemi değerlendirilmiştir" dedi. Atasoy, UBA muhabiri ile konuşurken, "Erken seçime ilk oy verecek benim" dedi. HP'li Ayhan Fırat, Yatağan, Yeniköy ve Kemerköy'de kurulması planlanan santraller için kömür rezervinin yetersiz olduğunu hatırlatarak, bu üç santrala kömürün nereden temin edileceğini sordu. Fırat, Enerji Bakanına yönelttiği soruda, "Kemerköy santralımn ihalesi hangi yerli ve yabancı flrmalara yapdmıştır. Bölgede zeminin çiirük olduğu iddiaları doğru mudur? Santralın \apimmdan vazgeçilmesi düşünülmekte midir?" dedi. MDP Bitlis Milletvekili Faik Tarımcıoğlu, Bulgaristan'da baskıların, 40 Türk'ün öldürüldüğü haberlerinin doğru olup olmadığını sordu. Tarımcıoğlu, Başbakan'a yönelttiği sözlü soru önergesinde, "Konunun önemine binaen TBMM Genel Kurulu'nda bir gizli oturumda bilgi verilmesi diişunulmekte midir. Silah ve uyuşturucu kaçakçılığı ile Türkiye'de yaratılan terör hareketleriyle de yakından ilişki olduğu resmen tescil ediien bu kiiçıik komşumuzun bu kabil faşist baskı ve yıldırma politikası karşısında, dış politikamızda uzun vadeli çözümler diişunulmekte midir?" dedi. AMERİKAN ŞİRKETt Muhafazakâr Parti Genel Baskanı Ali Koç, Başbakan Özal'dan, "Amerikan General Eiektrik şirketine ne gibi imtiyazlar verildiğini" açıklamasım istedi. Ali Koç yaptığı yazılı açıklamada, "Amerikan General Elektrik firması ile Türk tnşaş Motor Sanayi A.Ş. arasında F16 C/D uçak fabrikası kurulması konusunda anlaşma vapıldıgını" belirterek şoyle devam etti: "Amerikan General Elektrik şirketine ne gibi imtiyazlar verilmişür. Karşılığında neler alınmıştır? Ortaklığın iştirakçileri arasında hangi Türk ozel ve tüzel kişiler vardır? Pazaıiama, satış mumessilleri \eya başbayi kimdir? Aralannda hukümete yakın kişiler var mıdır? Sayın Başbakan Özal bu ve buna benzer soruların cevaplarını yüce milletimizc açıklamak mecburiyetindedir." bir parti haline geldiğine dikkat çekilen muhtırada, UBA'ya göre daha sonra su görüşlere yer verildi: yerine getirilmesine ilişkin Başbakanlık tezkeresi dün TBMM Başkanhğına sunuldu. Doğan ve Özdemir'e ilişkin Başbakanhk Tezkeresi Adalet Komisyonu'nda incelendikten sonra TBMM Genel Kurulu 'nda ele ahnacak. HP'lilerin Meclis araştırması istemiyle verdikleri önergede, Ulaştırma Bakam'nın nüfuz suiistimali sureüyle partililere şahsi menfaat temin ettiği öne sürüldü. Sıvas'ta 2 idam dosyusı bir şirketin 12,5 milyona aldığı arsa PTT'ye 116 milyona TBMMde satılmış. Atasoy, önergeyi duyunca "Bu konuyu şahsıma Kenan Doğan ve Mustafa Özdehakaret sayıyorum" dedi. mir hakkındaki ölüm cezalanmn den ayıramayanlar bile alıyor eline mikrofonu ve gümbür gümbür şarkıya başlıyorlar. Doğal olarak buna pek alıyor eline mikrofonu da denemiyor. Çünkü bu iş çok önceden yapılıyor. Oyuncunun sesi yumurtalar ve çeşitli içeceklerle iyice açıldıktan sonra, bir eşref saatinde banda okuyuveriyor şarkılarını. Sonra sahnede sırası geldiğince ses bandının düğmesine basılıyor ve oluyor size müzikal oyun. Peki, bu kadar yeteneksiz şarkıcı ve bu kadar yetenekli oyuncu varken, neden müzi Üruğ 1. Ordu'yu denetliyor Genelkurmây Başkanı Orgeneral Necdet Üruğ, 1. Ordu KomutanUğı bölgesindeki kara ve hava birliklerinde denetleme ve incelemeler yapıyor. Genelkurmây Baskanı Orgeneral Üruğ'un bu inceleme ve denetlemekrine, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Haydar Saltık ile Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Halil Sözer de katılıyor. Kutlar, Ongören ve Ergüder beraat etti İstanbul Haber Servisi İstanbul Sıkıyönetim Komutanüğı (1) Numaralı Askeri Mahkemesi'nde sıkıyönetim yasasına aykın davrandıkları savıyla yargılanan vazarlar Onat Kutlar ve Mahmut Tali Ongören ile aylık VideoSinema Dergisi Sorumlu Yazı Işleri Müdurü Jülide Ergüder, suçun manevi unsurları oluşmadığı gerekçesiyle beraat ettiler. Tercüman Gazetesi yazarlanndan Nazh Ilıcak ile sorumlu Yazı İşleri Müdurü Yüksel Baştunç'un "Konsey'de demokrasi tartışması" başlıkh yazı nedeniyle yargılanmalarına dün devam edildi, İstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 2 Numaralı Askeri Mahkeme'de yapılan duruşmada sorgusu yapılan Ibcak ve Baştunç suçlamaları reddettiler. 19 Mayıs 1984 günü Taksim Anıtı'na çeienk koyarak toplantı ve gösteri yürüyüşleri yasasına aykırı davrandıklan savıyla yargılanan 12 tutuklu yakınının dün DGM'deki duruşmasmda sanıkları yakalayan güvenlik kuvvetleri tanık olarak dinlendiler. Tanıklar, yargıcm soruları üzerine sanıkları teşhis ettiler. 1 tDAM, 2 MÜEBBET Yurt dışına esrar kaçırmak suçundan yargılanan Mehmet Bulgur Edirne 1. Ağır Ceza Mahkemesi'nde gıyabında idam cezasına çarptınldı. Bulgur'a 191 kilo esran getirirken, Avusturya'nın Salzburg smır kapısmda yakalanan şebeke elemanı üç sanıktan Hüseyin Yıldınm ve Hüseyin Koçyiğit ise omur boyu hapis cezasına mahkum oldu. İNCİRALTI OLAYLARI Askeri Yargıtay'ca bozulan 5 sanıklı "İnciralO olaylan" davası Ege Ordu ve Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nce ikinci kez karara bağlandı. Askeri Mahkeme eski karannda ısrar ederek sanıkları 4 yıl 2 ay ile 5'er yıl arasında değişen hapis cezalarına çarptırdı. 8 MİLİTAN YAKALANDI Yasadışı bir bölücü çete adına 12 Eylül öncesi Ankara'da çeşitli eylemlerde bulunmak ve karşıt görüşlü iki kişiyi öldürmek suçundan aranan 8 kişinin yakalandığı açıklandı. Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde yasadışı THKPC Kurtuluş Örgütüne üye olmak suçundan yargılanan Jale Karadag 4 yıl 2 ay, Öner Şimşek ve Ayla Nazh Diner 5'er yıl hapis cezasına çarptırıldı. • Nüfus hüviyet cüzdanunı kaybettiın. Hükümsüzdür. ERDAL YATMAZ İSTANBUL Mühendislik Fakültesi Kımya Mühendıslıği bölümünde okutulmakta oian Organik Kimya kitabının önsözü, kitabın yayımlanmasından kısa bir süre sonra yasaklandı. Bu yasaklamanın nedeni kitabın yazarı Prof. Reşat Ün'ün yazdıklanydı. Ûn iki sayialık önsözde YÖK ve Rektörlük hakkındaki düşüncelerini açıkça dile getirmişti. Kitabın yayımlanmasından sonra dekan, yayınevine telefon ederek önsözlerin kıtaptan çıkartıtmasını istedi. Yasaklanan önsöz ALİMLER VE KİTABLAR Tuetann fereli kasasında, alimln feref) de kitablarındadır. Kadınlsra go e ise, kıtablar zarartı kumalardan baska bir şey de^ildirter." Nılekım. alımlenn leşhısıne gore. cahıliere bir sıkıntı dokunur dokun naz aktllarına ilk gelen şev. onları (kıtabları) evden çıkarıp satmak olur Zeımkşeri der k, Zararlı kuma: Kitap ISLAMİ düşünce ve anlayışa göre düzenlenen hicret takviminin 11 Ocak 1985 günlü sayfası, kitapları "zararlı kumalar" olarak niteliyor. Takvimin ön sayfasında "yaprakların okunduktan sonra muhafazası mümkün değilse ayak altına gitmemeleri için yakılmaları" isteniyor. Arka sayiasında ise şu satırlan okumak olası: "Zemahşeri der ki: Tüccarın şerefi kasasında, âlimin şerefi de kitaplanndadır. Kadınlara göre ise kitaplar zararlı kumalardan başka bir şey değildirler." "Nitekim âlimlerin teşhisine göre, cahillere bir sıkıntı dokunur dokunmaz akıllarına gelen ilk şey, onları (kitapları) evden çıkarıp satmak olur. Âlimlere göre ise kitaplar kardeştir, yardımcıdır. Onlara bir darlık isabet ederse açlığa, çıplakhğa ve fakirliğe dayanırlar da kitaplarından ayrılmaya ve onları evlerinden çıkarmaya sabredemezler. Fakat ülkemızde son asırlarda kitap düşmanlığı öyle yaygınlık kazanmış ki, yıllarca dini ve İslamı eserler yakılmış, satılmış, imha edilmıştir. Batılıların gösterdiği değen, kendi eser yazanların çocukları ondan daha az bir değer vermiş, her şeyde olduğu gibi ilim hazinesi olan kütüphanelerı, Hitier'e öncü olacak şekilde yağma etmişlerdir. XX. Yüzyılın ilk çeyreğinden sonra heba ediien ilmi eserlerin yekunu meycutların ve kötüphanelerde bulunanların yüzde altmışından fazladır. Çünkü şeref paye paraya verilmiştir..." Zaman zaman kitabı över gibi görünen bu satırların arasını da okumaya çalışırsanız, kitaptan murad edilenin dini ve İslamı eserler olduğu an'.aşılacaktır. İstanbul ve Floransa kardeş şehir oldu Önergede, söz konusu satış işleviyle PTT'nin zarara sokulduğu yolunda çok sayıda ihbarda Şehit polisin cenazesi Dünyanın iki ünlü kenti İstanbul ve Floransa dün Floransa 'da yapılan bir törenle kardeş kent oldular. "Kardeşlik Protokolü" dün İstanbul Belediye Baskanı Bedrettin Dalan ile Floransa Belediye Baskanı Lando Conti arasında imzalandı. Törende Başbakan Turgut Özal'ın eşi Semra Özal da bulundu. (a.a.) Emniyet Müdürlüğü 'nde bir örgüt elemanıyla güvenlik mensuplan arasında çıkan boğuşma sırasmda şehit olan polis memuru Ertuğrul An 'nın (29) cenazesi dün Fatih Camii'nde kılınan öğle namazından sonra memleketi olan Konya'ya gönderildi. Kitapçı elinde kalan kitapların önsözlerinı topladı ve yaktı. Fakat bazı öğrenciler çabuk davranmış, kitabı satın almışlardı. Dekan bu kez öğrencilerden önsözlerin kendisine getirilmesini istedi. Bu çağrıya bazı öğrenciler uydu ama getirilen önsözler bekienen sayıda değildı. Bunun üzerine dekan başka bir taktik uyguladı; Bir gün kendi dersi olan ölçü ayar teknolojisi dersi nde eğitimi yarıda keserek, öğrencilerden organik kimya kitaplarını sıraların üzerine çıkarmalarını istedi. Dekanın asistanlanndan yardımcı doçent Ahmet Aydın ve asistan Umur Dıramur tarafından geniş bir kontrol yapıldı, ele geçinlen yasak önsözler hemen oracıkta yırtılarak imha edildi. Deniz Astsubayı eşini vurdu Levent, Deniz Lojmanlarında oturan Kasımpaşa Deniz Hastanesi'nde görevli Deniz Astsubay Erdoğan VuraL dün akşam saat 18.30 sıralarında aralannda çıkan bir tartışma sonucunda 2.5 yüiık eşi Setnra VuraVı beylik tabancasıyla vurarak öldürdü. Olaydan sonra silahıyla birlikte yakalanan Astsubay VuraU bir an kendisini kaybettiğini söyledi. Genç//k yılında gençliğe masal Ve kendinden kumandalı Bir robottu her veziri. Gerçi Tanrı lutfetmişti (!) Halk'ı için ol nezir'i (!) O'nu, tatlı muhalefet Okşar iken kızdırırdı. Öte yandan kimi dostu Bol bol ödün sızdınrdı. Sofrasında yârânıyle 'Nuş" ederdi su ve ayran. Arabesk'ten dem vuranı Dinler idi hayran hayran. Yapay petek arıları Göz dikse de yurt malına Dul bâkire gibi çok kez Baktırmazdı el falına. Kimi zaman bir ceride El atmışsa "zülfü yâre Onu dahî evelâhır Dönüştürür idi Kâr'e. Tüm "beytülmâl ve de mülkler Pazarlanır idi sık sık. O dönemin gençliğinde Ses yoktu ki çıksın kısık. Nezihi Gülcüoğlu Çaidaş bflincin Arimleri.. ye'de Fiat marka Rimto modelmetalik kavuniçirenklibir oto carpıyor ve hastanelik ediyor. Bu sayede iki de koltuk değneğine sahip olan Topçu arabayı anyor ve Levent'te bir pastanenin önünde buluyor. Gerçi Topçu arabanın plakasını bilemiyor, ama tstinye karakoluna çektirilen 06 VC 466 plakalı Fiat Rimto oto Başbakanhğa ait otalardan biri çıkıyor. İstinye karakolu yetkilileri otonun Başbakanhğa ait olduğunu ve dün kullananın koruma polislerinden Nuri Özdoğru olduğunu doğruluyorlar ama benzeri yüzlerce otunun olduğunu, çarpan aracın bu olup olmadığının bilinemeyeceğini bildiriyorlar. Seyfi Topcu ise kendisine çarpan aracın bu araç olduğunda ısrar ediyor ve "Sonuna kadar hakkımt arayacağım, bu işin peşini bırakmayacağım" diye konuşuyor. (Fotoğraf: YALÇIN ÇAKIR) Başbakanhk otosu zan a l t ı n d a ^ Kızıtayhn yardımı Üst düzeyde Sümbül kavgası' Sabancı, "Genelev patronu Sümbül, birçok işadamından fazla vergi veriyor" demişti. ÎSO Meclis Baskanı Bodur, "Mensuplarımızı sadece Gelir Vergisi mükellefi gibi gösterip şüphe uycndırmak, kamu yararma olmaz" dedi. Ekonomi Servisi İstanbul Sanayi Odası Meclis Başkanı İbrahim Bodur, Sakıp Sabancı'nın, "Genelev patronu Sümbül, birçok işadamından fazla vergi veriyor" yolundaki sözlerini yanıtladı. Bodur, yazıh açıklamasında, "Kanaatimce burada Kurumlar Vergisi ile Gelır Vergisı karıştırılmaktadır. Çogu, Kurumlar Vergisi mükellefi olan mensuplarımızı sadece Gelir Vergisi mükellefiymiş gibi gostererek kamuoyunda şüphe u>andırmak, kanımca kamu yaranna olmayacaktır" dedi. Işadamı Sakıp Sabancı, geçen hafta >apılan istanbul Sanayi Odası olağan Meclis toplantısında söz alarak vergi konusuna değinmiş ve "Genelev patronu dışında da, vergi listelerinde Sümbül hanımın altında yer alan pek çok unlü işadammın Sabancı'nın sözlerini tepki ve uzüntuyle karşıladıkları belirtildî. Sümbül, 39 milyon lira ile vergi İstanbul Sanayi Odası Meclis cetvellerinde yer alırken, ondan Başkanı İbrahim Bodur'un ko daha çok kazanan ünlü insanlar nuyla ilgili olarak dün yaptığı bunun çok gerisinde vergi beyan yazılı açıklama şöyle: edebiliyorlar" demişti. Sabancı "Son gunlerde bazı sanayicikonuşmasında, "Yeşilköy'den lerimi/in beklenenden daha az Mercedesleriyle Sarıyer'e kadar vergi odediğine dair haberler, gelip, kilosu beş bin liraya kari basınımızda >er almaktadır. des alanları vergi listelerinde göKanaatimce, burada Kurumrememenin uzuntüsünü" de di lar Vergisi ile Gelir Vergisi kale getirmişti. nştırılmaktadır. Sabancı'nın bu sozleri, İstanDiğer \andan Oda'mıı, vergibul Sanayi Odası Meclisi'nde ve nin gerekliligini savunmuş ve genel olarak iş dunyasında önce vergi kaybına daima karşı çıkgulumseme, sonra tepkiyle kar mıştır. Bu sebeple çoğu Kurumşılandı. Meclis toplantısından çı lar Vergisi mükellefi olan menkan uyelerin tepkilerini araların suplarımızı, sadece Gelir Vergida tartışarak dile getirdikleri ve si mükellefi> miş gibi gostererek bunu ifade etmesi için Meclis kamuoyunda şüphe u>andırBaşkanı Bodur'a telkinde bulun mak, kanımca kamu >aranna oldukları oğrenildi. İSO Meclisi mayacaktır." 4 OZAN1MIZ Nezihi Gülcüoğlu bu kez "gençlik yıh"nı ele aldı ve "gelecek gençliğe masal "adı altında dörtlüklerini sıraladı. Hep birlikte okuyalım: Sükutiler ülkesinde Dört tuğlu bir padişahtı. Zamkarabî ile ancak Dik dururdu karton tahtı. Eyleminde sert olsa da Görünürde yumuşaktı. iyalini saran kolu Sanki göksel bir kuşaktı. Tozkoparan 'da çddırda yaşayan 110 aileye Kızılay Küçükçekmece Şubesi'nceyiyecek ve giyecek dağmldı, çadırda yaşayan yurttaşlar devletin yardım elini uzatmasını ve prefabrik ev verilmesini istiyorlar. Interteks Uluslararası Fuarcıhk tarafmdan düzenlenen 3. Uluslararası Hastane Donammı ve Tıp Cihazları Fuan bugün açılıyor. Fuar 27 ocak pazar gününe kadar açık kaiacak. Tıp Cihazları Fuarı İBERİA seferleri IBERIA, (Ispanya Havayollan), uzun zamandan beri planlanan Madrid Barcelona İstanbul uçak seferlerine, haftada 2 gün olmak üzere 15.5.1985'te başlayacak. DİYARBAKIR Valisi İhsan Dede'nin "babaltğı" yavrulannı üzdü. Diyarbakır'dan aldığımız mektuplar bunu gösteriyor. Vali Dede ne yaptı? Bunu bir gazetenın spor saytasından hep birlikte okuyalım; "Diyarbakırspor'un acil olarak ıhtıyaç duyduğu 10 milyon lira Vali İhsan Dede'nin araya gırmesıyle sağlandı... Yapılan konuşmalardan sonra kulübün mali durumu ve alınması gereken önlemter görüşüldü. Yöneticilerin ısrarı üzerine kentteki 30 bin dolayındaki işçi ve memurdan her ay 100'er lira bağı§ alınması kararlaştınldı." Işte Vali Dede'nin babalığı" buydu. İşçi ve memurlardan 100'er lira keserek Diyarbakırspor'u kurtarmak.. Gelelim Diyarbakırlı vatandaşlann düşüncelerine: "Şimdi mutemetler buna göre işlem yapıyor. Geçmiş yıllarda da buna benzer örnekier görüldü. Yurdumuzda meydana gelen doğal afet ve iş kazalannda da bizlerden para kesildi. Ama bu paraiann nerelere grttiği açıklanmadı. Şimdi de Diyarbakırspor'a para yardımı yapacağız. En ucuz maç bileti 400500 lira. Her maçta 510 bin seyirci toplansa dünyanın parası eder. Maaş aldığımız mutemede yaptığtmız ıtırazlar ge Vali Dedenin babalığı ) Vali Dede, D.Bakırspor'a do ' bobalık yaptı ! 1 pYeşılKırmızılılann acil ola»k gereksınım duyduju 10 milyon lira, Valı'nın araya gırmesı ile bulundu ijSubai ayıodan ıtıbaren kenl W<ı ı»çı ve memurlaıdan 100'erItrabafl^aalınrnaaı ka^ örTâjtTnldı DtYARBAKlR,OZEL DıymHMİonpar'un Kil oltnk ıhtiyıç bjrdu|u 10 mOyan Sra Vıb l h u n Dvk mn »rt>t p b &tb D Mb«lı cersiz bulundu. Mutemet "Benım de elimden gelen bir şey yok. Kesin diyorlar kesiyoruz" diyor. Bizim bikjiğimiz yardım gönüllü olur. Ayrıca Diyarbakırspor'u kalkındıracak o kadar çok zengin var ki saymakla bitmez. Zaten hayat pahalılığına karşı çaresiz savaşım veren biz ücretlılenn. bir de spora yardım, toplu konutayardım,şehid edilenlere yardım diye ücretlerinı kuşa döndürmesinler. Bize yardım edecek yok mu?" Ne dersiniz Vali Dede... Diyarbakırspor'u kurtardıkîan sonra bir de Diyarbakırlı işçi ve memurları kurtarsanız...
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear