Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET/8 HABERLERİN DEVAMI 21 OCAK 1985 Kıbrıs'ta Çözüme Daha Çook Var... (Baştarafı t. Sayfada) aklı sıra Bır dahakı sefere de ybnı tavızler ıstevecek. Bız de herhangı bır şey almadan ha babam vereceğız Ben bu kadar saf mıyım " Karşılığrnda bır şey almadan ha babam vermek Sayın Denktas'ın, Cengız'e yakındığı nokta ıste burada duğumlenıyordu. Nevv York'a gelmeden önce Denktaş, BM Genel Sekreterı de Cuellar'ın anlaşma taslağını benımsedığmı açıklamış, boylece kendını bır bakıma bağlamıştı Buna karşılık Rum tarafında boyle bır açıklık yoktu Zırvenın New York'ta açılmasıyla bırlıkte Kıpnyanu, kendi tutumlarını şöyle belırledı 1 Zırveye temel olusturan de Cuellar'ın belgesı bır anlaşma taslağından çok bır mü* zakere gündemıdır 2 Bu nedenle bız New York'a bu belgeyı onaylamaya değıl, önce muzakere etmeye geldık. Ustelık bugune kadar da bu belgeyı New York'ta onaylayacağımıza ıtışkın herhangı bır taahhutte bulunmadık Nıtekım Kıprıyanu'nun sozcusu, dun toplantılar surerken BM'de yaptığı açıklamada şöyle dıyordu "Denktaş, ortaya anlaşma taslağı adtnı verdığı bır hayalet belge çıkararak zırveyı çıkmaza sokmuştur Denktaş, sureklı olarak ımzalanacak bır anlaşmadan söz edıyor Bızı bunu ımzalamamakla suç/uyor Ortada boyle bır anlaşma yoktur " Rum tarafının bu yaklaşımına karşılık Turk tarafının tutumu Denktaş'ın ağzından şoyle özetlenebılır "Genel Sekreterın ıkı taraf ıle yapmış olduğu temaslar netıcesınde ortaya koyduğu taslak anlaşma, ıkı tarafın da Genel Sekretere olan ıtımadının bır ünınüdur Bız bu belgenın tartışılamayacağını, hatta vırgulünun bıle değıştırılmeyeceğını bılerek ve boyle bır temınat altında son tavız/erı verdik Ve son bır hatta gelmıs olduk Şımdı Rum tarafı her seyı yenıden muzakereye açmak ıstıyorsa, tabıatıyla bız bu fedakârlık hattımızda kalmayız, yanı bu belge ortadan kalkmış olur" Bır başka deyışle Denktaş, de Cuellar belgesı New York'ta onaylanmadığı takdırde Turk taratının ongörduğu butun ödunlerın ortadan kalkmıs olacağını vurgulamaktadır Nıtekım Denktaş, bu goruşunu dun akşamustu BM'de bır kez daha şöyle açıklıyordu. "Kıprıyanu ıle bır tek şartla yenıden muzakere yapanm Sıl baştan yaparız Verdığım butun tavızlen gerı alırım Eger yenıden goruşeceksem, bılsın kı şımdıye kadar verılmıs olan tavızler ortadan kalkmıştır, göruşmeye sıfırdan başlanm " • « Kolayca göruleceğı gıbı ıkı tarafın yaklasımında buyuk ayrılıklar vardır O kadar kı, bu durum ınsanın aklına, "BM Genel Sekreterı de Cuellar, sırf Denktas'la Kıpnyanu'yu bırmasaya oturtatnlmek tçın ıkı tarafla farklı dılde mı konuştu acaba"sorusunu bıle akla getırebılmektedır Bu gıbı spekulasyonları bır yana bırakalım Şımdılık gorunen odur kı, dort gunluk zırve, taraflann yaklaşımında herhangı bır yakınlaşmaya yol acmamıştır Fakat buna rağmen her ıkı taraf da zırveyı başarısızlığa suruklemış, oyunbozan taraf gıbı gozukmekten sakınmaya çalısmıstır Washıngton'un da Kıbns'ta dıyalogdan yana tum ağıriığını koymuş olması bu konuda buyuk rol oynamıştır Bu bakımdan zırvenın başarısızlıkla sonuclanmadığı ızlenımını verecek bır havayia Nevv York'ta perdenın ındırılmesı yolunda yoğun çaba sarfedılmıştır Nıtektm BM Genel Sekreterı de Cuellar'ın TSI gece yansından sonra yaptığı açıklama, zırvenın başanlı sonuçlandığı ızlenımını yaratmaya dönüktü ve Denktaş ıle Kıprıyanu1 nun şubat ayına değın yenıden bır araya gelebıleceklerı umudunu tasıyordu Ne var kı, Denktaş, aynı sıralarda yaptığı açıklamada, BM Genel Sekreten'nın bu lyımserlığını paylaşamayacağını dıle getırıyordu Gelışmeler nasıl özetlenebılır'' Gerçekte en ust duzeyde dıyalog kapısının bır nebze olsun aralanabılmış olması olumlu bır gelışme sayılabılır Ayrıca bağımsızlık kararı gerı alınmadıkça, dıyalog olmaz dıyen Kıprıyanu'nun Denktas'la el sıkışıp masaya oturması en azından fıılı bır tanıma anlamına gelır kı, bunun sağlanmış olması da Turk tarafı açısından bır basarıdır Fakat bu arada akla gelen başka bazı sorular da vardır. Acaba artık Türk tarafı oyunbozan, uzlaşmaz taraf damgasını yemekten kurtulabılecek mıdır'? Amerıkan Kongresı dahıl, uluslararası kımı odaklarda Turkıye'ye donuk baskılar artık yonunu değıştınp daha çok Rum ve Yunan tarafına yönelmeye başlayacak mıdır'' De Cuellar belgesı onaylanmadığına gore, Turk tarafının odunlerı, Denktaş'ın daha once bırçok kez yınelemıs olduğu gıbı gerçekten artık ortadan kalkmış sayılacak mıdır?. Yoksa, Rum tarafı bu odunlerı cebıne şoyle bır yerleştırıp yenılerı ıçın pazarlık ve baskı surecını çalıştırmaya koyulacak mıdır7 Gece yansından sonra aklıma takılan bu ve benzer soruların karşılıklarını onumuzdekı gunlerde aramak uzere şımdılık sunu rahatlıkla söyleyebılırız Kıbrıs'ta çozume daha cook var. (Bastarafı 1. Sayfada) ın dıkkatını çeker olmuş Lıse ve unıversıtenın ılk yıllannda son derece başanlı olan Guna> unı\ersıtedekı takıntısıran dışında "şanssız hakemdı" Hakem klasman sınavı sonucundakı sıralamada, sıra ona geldığınde kontenjan dolmuştu. Guna>, cumartesı gunu televızyondan Dunya Salon Atletızm Şampıyonasını ızledı Sonra Gunav "Biraz uzanacağım" dıye odasına çekılmış. Baba >emeğım yemış, anne ve kardeşler yemek ıçın Guna>'ı beklemışler. Bır sure sonra anne Nurten Er banyonun ışığımn yandığını gormuş, "Gunaj di>e seslendim. Cevap alamayınca kapıyı açıp baktım. Takun>alar \ardı. Başka bir şe) gormedim. Sonra odasına baktım. Orada da >oktu. Kızlann odasında da goremeyince tekrar ban>o>a baktım, oğlum asılı sallanıyordu" dıvor Baba Sınan Er, ablası Gulay "Kardeşimizin olumunden YOK sorumlu. Vizelere gırmekten sinirli olmuştu. Kitaplar kitaplar, sabah 7'de evden çıkıp akşam 7.5'te eve geli>ordu. Okulu bitirememe kaygısı onu çok uzu>ordu. Başka hiçbir sorunu >oktu" dı>orlar Gunay'ın odası kuçuk bır yer Yattığı dıvan ıle >atak ve yorganların vığılı olduğu yenn arasından ıkı kışı zor geçebılıyor Duvarlarında posterler ve sporculann fotoğraflan duruyor. Kapıdan gınşte ise bır kıtaplık var Raflan kıtap dolu Kitaplar duzenlı bır şekılde sığmadığı ıçın gelışıguzel ust uste konmuş Bu kıtaplık, Gunay, vatağma >attığı zaman tam İcarşısına gelıyor Gunduz kıtaplarla boğuştuktan sonra akşam yattığında da kıtapları goruyor Daha doğrusu, duşunde goruvordu Beşıktaş Genç ve Demırspor'da futbol oynayan Gunay, Hollandalı futbolcu Cruff ve babası ıle bırlıkte çektırdığı fotoğrafı buyutup oturma odasının duvanna asmış Fotoğraf yıne orada Vole>bol hakemı olan ablası Gula> Er 20 gün once futbol hakemı ve ITU 4 sınıf oğrencısı Levent Saçıkara ıle evlenmışü Hakemin Lefkoşe'de Türk Rum Dostluk Anıtı havaya uçunıldu LEFKOŞE (a.a.) Lefkoşe kentı varoşlanndan eğlence koyu meydanındakı "TurkRum Dostluk Anıtı" oncekı sabah erken saatlerde bılınmeyen kışıler tarafından havaya uçuruldu Patlamada olen ya da yaralanan olmadı, çevredekı bınaların camları kırıldı Komunıst Akel Partısı'nın onculuğu Ue bır sure önce dıkılen anıt, TurkRum dostluğuna karşı Rumların tepkısme neden olmuştu. Anıtın dıkılmesıne en şıddetlı tepkı ise, Kıbrıs'ta Turklere karşı gırışılen sılahlı saldınlann önculuğunu yapan sosyalıst Edek Partısı'nden gelmıştı. Lefkoşe'de yayımlanan Rumca gazeteler şıddetlı patlamanın Rum toplumunda panık varattığını, halkın sokaklara dokulduğunu bıldırdı • (Bastarafı 1. Sayfada) Başbakan Ozal tarafından karşılanan Musavı ıle Başbakan Özal bır sure şeref salonunda sohbet ettıler. Ozal, Musavı ıle bır kez daha goruşmekten buyuk mutluluk duyduğunu belırterek, "Bu kez her şey yolunda gidecek" şeklınde konuştu Musavı de, kendısını "Ankara'da evinde hissettiğini" belırterek Özal ıle aynı duşunceler ıçmde olduğunu soyledı Musavı'mn Ankara'ya gelışınden önce Devlet Bakanı Mustafa Tınaz Titiz ve Iran Ağır Sanayı Bakanı Behzat Nabavi arasında surdurulen goruşmelerde, her ıkı ulke arasındakı tıcaret hacmının 3 mılyar dolara çıkarılması konusunda anlaşmaya varıldı Turklran Karma Ekonomık Komısyonu'nda anlaşma sağlanması uzerıne konu başbakanlar duzeyınde ele alındıktan sonra bugun ımzalanacak Karma Ekonomı Komısyon toplantılarında ayrıca, 1984 yılında Turkıye'nın lran'dan 500 mılyon dolarlık fazladan petrol aldığı, bu açığın bu yıl mal vererek kapatılması konusunda fıkır birhğıne varıldı Yetkılı çevreler, ımzalanacak ekonomık anlaşma uyarınca, Turkıye bu yıl, geçen yıl İran'a yapılan ıhracatın çok ustunde bır ıhracat duzevıne ulaşacak Goruşmelerde, Turkıye'nın İran'a Otomotıv Sanayıınde katkıda bulunması, traktör ve otomobıl ıhraç etmesı de kararlaştırıldı Anlaşma gereğı Turkıve İran'a toplam 1,5 mılyar dolar dolayında ıhracat yapacak Iran Başbakanı Mır Husevın Musavı ıle Başbakan Ozal arasındakı ılk göruşme dun saat 19 00'da Başbakanhkta yapıldı Başbakan Ozal dun akşam Musavı'nın onuruna Baş'oakanlık konutunda bır yemek verdı Her ıkı ulke heyetlerı arasındakı resmı göruşmelere ise bu sabah başlanacak tran Başbakanı Musavı bugun ayrıca Cumhurbaşkanı Kenan Evren tarafından kabul edılecek Zirve başarısızlıkla bitti (Bastarafı 1. Sayfada) 02'de Nevv York'tan avrılacak olması nedenıyle akşam uzerıne doğru son sanıyeye dek uzlaştırma formullerı uzerınde çalışıldı Ancak elde edılebılecek en olumsuz sonuç ortava çıktı Zırveye taraf olan uç unsur uç ayn açıklama yaparak zırveyı kapattılar Zırvenın sabah oturumundan once Rum tarafının bır uzlaşma formulu Turk tarafınca reddedılmış olarak ılk oturuma gırıldı Denktaş, TSI 16 30"datoplantıya gırmeden once kapıda bekleşen gazetecılere uzun bır demeç verdı. Denktaş demecınde, Kıpnyanu'nun takındığı tutumu suladı Kıbrıs Rum lıderının BM Genel Sekreterı Perez de Cuellar'ı uç gun boyunca Kıbrıs sorununun her cephesını yenıden muzakere edılmeve ıkna çabasıyla geçırdığını bıldırdı Kendısının Nevv York'a daha once muzakere edımış konulan ele almavı değıl, muzakereler sonucunda ortaya çıkmış olan anlaşma taslağını ımzalamaya geldığını soyledı Denktaş, Nevv York toplantısı oncesmdekı noktaya kendısının verdığı tavızler sayesınde gelındığını belırterek, Kıprıyanu'nun hâlâ her konuvu muzakereye açmak ıstedığını ve anlaşmava ulaşılmasını bozmaya çalışmakla eleştırdt Denktaş şoyle devam ettı "kıpri>anu ıle tek bir şartla >enıden goruşunım. Sil baştan yapanz, verdıgım butun tavizleri geri alırım. Eger >enıden goruşeceksem bilsin ki, şımdiye kadar verilmiş olan tavizler ortadan kalkmıştır. göruşmeye sıfırdan başlavacagız." Toplantı devam ederken TSİ 18'de Kıbrıs Rum Sözcusu Andreas Hristofides, sınırlı bır şekılde dışarı çıktı ve gazetecılere "Denktaş, centilmen anlaşmasını bozdu. Zirvenin başansızlığının sorumlusu biz olmavacagız. Sommlu Denktaşür. Ortaya anlaşma taslağı adını verdigi bir hayalet belge çıkararak zirveyi çıkmaza sokmuştur. Denktaş surekli ımzalanacak bir anlaşmadan soz edıvor. Bizi bunu ımzalamamakla suçluyor. Ortada boyle bir anlaşma yoktur" dedı Hnstofıdes bır gazetecının "Ama Genel Sekreter kendisine sorduğumuzda bir anlaşma taslağından soz etü. Siz ne diyorsunuz?" sorusuna, "Genel Sekreter yalnızca taslaktan soz etti, anlaşmadan değil. Biz buraya Genel Sekreterin de ifade ettiği gibi uç tur suren dolaylı goruşmelerden elde edilen sonuçlan göruşmeye geldik. Oysa Denktaş'ın dediği gibi, uzerinde mutabakata varılmış bir anlaşma taslağını tekrar muzakereye açmaya değil. Denktaş'ın tutumu uzerine zirve çıkmaza girmiştir. Bİz şu sırada zirveyi bu çıkmazdan kurtannaya çauşryonız" yanıtını verdı. Denktaş, TSI 18 30'da, Kıpriyanu da TSI 19.30'da toplanüdan aynldılar Toplantı, Denktaş ayrılana dek dolayh goruşmeler bıçımınde surdu BM Genel Sekreterı, her ıkı heyete gıdıp gelerek uzerınde çalışılan formullerı ılettı Rauf Denktaş, topun artık kesınhkle Kıprıyanu'nun ehnde olduğunu bıldırerek, BM Genel Merkezı'nde beklemesıne gerek olmadığını bıldırdı ve BM Genel Merkez bınasının tam karşısında yer alan KKTC temsılcılığıne gıttı Yerıne Nail Atalay'ı bıraktı ve Atalay'ın kendısıne getıreceğı teklıflen ınceleyerek yanıtının ne olacağını, BM Genel Merkezı'ne donup dönmeyeceğını kararlaştıracağını ıfade ettı. Denktaş'tan bır saat sonra BM Genel Merkezı'nden ayrılan Kıpnyanu ise, TSİ 21.3022 00 arasında gerı doneceğını açıklamakla yetındı Denktaş ve Kıpnyanu, TSİ 21 30'da yenıden BM Genel Merkezı'ne gelerek goruşmelerım surdurduler Bu zaman aralığında Rum taratının bır formulu Denktaş tarafından reddedılmıştı Formulde, Rum tarafı muzakereler sozcuğunu tavız nıtelığınde temaslara devam sozcuğuyle değıştırerek ve on anlaşma taslağından "belge" olarak soz ederek şu formulu one atmıştı "Belgeyı daha ilerde devam edecek temaslara bir temel olarak kabul ediyoruz." Rauf Denktaş, bu formulu hâlâ on anlaşma taslağını ımzalamaktan kaçmak \e "muzakereler" sozcuğunu devam edecek temaslar sozcuğuvle değıştınp bır kelıme ovıınu vaparak avnı zıhnıvetı surdurmek olarak vorumladı \e reddettı Zırvenın en son oturumuna bu ortam ıçmde gırıldı Oturumdan bır ortak açıklamamn çıkması, mucıze gıbı gorunuyordu Nıtekım, bu mucıze gerçekleş medı TSÎ 23 30'da zirve toplantısının uç unsurunun arka arkava basın toplantıları vaparak ortaya çıkan durumu belgeleyeceklerı bıldınldı Ilk basın toplannsını BM Genel Sekreterı Perez de Cuellar duzenledı Genel Sekreter, açıklamasının gırış bolumunde zirve toplantısının \ew '"lork'ta 1984 EylulEkım ve KasımAralık aylarında yapılan dolaylı goruşmelerden çıkan bır belge uzerınde çalışma olduğunu ıfade ederek, Turk goruşune vatkın bır eğım gostermış oldu \ e gırış bolumunden sonra şoyle dedı "Her iki taraf, >ukarda sozu geçen belgeden hareket etmişlerdir. Kıbrıs Turk tarafı, Genel Sekreter'e 'anlaşma taslağını tumuvle kabul ettığım' bildırmiştir. Kıbns Rum tarafı, Genel Sekreter'e açıkça anladığı bivimde Genel Sekreter tarafından sunulan belgevı kıbrıs sorununa kapsamlı bır çozum bulmak amacıvla bağımlı olarak muzakereler ıçın bır temel olarak kabul ettığıni ve zirve toplantısına vapıct v e anlamlı muzakereler v apmak goruşu ıle tam bır ıvı nıvetle geldığını" bildirmiştir. Perez de Cuellar acıklamasını şövle tamamladı "Kıbns »orununa bır çozum arayışında goruş farkının hiç bu kadar daralmamış oldugu ınancındavım. Çozum aravışı çabalarına devam gerekmektedir. Dolavısıvla taraflar Genel Sekretere verilmiş ivi nıyet işlevinin çerçevesi içinde dogrudan lemasları surdurmeve hazır olduklanna gore, mumkun oldugu takdırde şubat ayının sonundan once her iki tarafın >enı bir zirve toplantısında bır ara\a gelmelen içın temas halinde olacagım." DENKT4Ş SAHNEDE Perez de Luellar'ın ardından Denktaş, gazetecılerın onune geldı Bu arada Kıbrıs Turk heyetı, Turk tarafının goruşlennı ve zırve çahşmalarına ıhşkın değerlendırmesını ıçeren 6 say fahjc lngılızce bır metnı gazetecılere dağıttı Denktaş, basın toplantısının gınşınde Genel Sekreter'e gavretlerınden oıuru teşekkur ettı ve Turk tarafının her zaman dogrudan goruşmelerden vana olduğunu bıldırerek, Kıprıyanu ıle Kıbns'ta sık sık temasta bulunmavı \e goruşmeyı umduğunu belırttı Rauf Denktaş, "Kendisine sovledim. \ramızda >anm mil mesafe var. Herhangi bir durum oldugu zaman açalım telefonu, olmazsa bır araya gelelim, goruşelım, dedım. Kıbrıs'la ilgili her konınu goruşmek ıçin ikıde bır \ew \ ork'a gelme\e ne gerek \ar" dıye konuştu Denktaş, Genel Sekreter'ın açıklamasında şubat sonundan once (bu tarıhin 12 şubat olarak saptandığı oğrenıldı) yeni bır nrve toplantısı davetinı "şaşkınlıkla" karşıladığmı vurgulayarak, "Kendimi hiçbir tarihte yeni bir zirveye katılmak için bağlı hissetmivorum" dedı. Denktaş, zırvenın bu şekılde dağılmasıyla ortaya yepyenı bır sıyası durumun çıktığını ve bu siyası durumu ulkesıne dönup yenıden değerlendırmeye tabı tutmadan, kendısını hıçbır yukumluluk altında saymadığını açıkladı KKTC Cumhurbaşkanı, bır gazetecının sorusu uzenne, "Kıbns'ta parlamentoda yeni sivasi durumun tartışılacağını ve vapılacak değerlendırmeye gore seçimlere de anayasa referandumuna da gidilmesinın soz konusu olduğunu" belırttı Rauf Denktaş, on anlaşma taslağındakı Turk tarafınca verılen tavızlerın bundan boyle geçerlı olup olmadığı sorusunu ise, "Parlamentom ve halkım bu tavizlerı yenıden onaylamazsa şim* dıden ıtibaren bu tavizler geçerligını kaybetmiştir" yanıtıyla karşıladı. Bır gazetecı, Kıbrıs Turk lıderıne Kıprıyanu'nun zırvenın başarı^ız sonuçlanmasına neden >ol açmış olabıleceğını sordu Denktaş, bu soruva şu yanıtı \erdı "Bana Genel Sekreter, on anlaşma laslagının hıçbır şekılde degişmeyecegıne guvence verdigi ıçın buraya geldım. Ama Kiprıvanu'nun New York'taki tutum degışıklığirün arkasında Papandreu var." Gazetecı mudahale ederek, '•nıçın" devınce, Denktaş şoyle devam ettı "Çunku. Kıbrıs sorununun çozumu. Papandreu'nun işine gelmivor. Bu sorun çozumsuz kaldıkça. \unan lobısı harekete geçirilerek \merikan Kongresi'nde Turkıye cezalandırılmak istenıyor. Papandreu, bu sorunu çozumsuz lutarak. \BD'\i Turkne uzerınde baskıva ıtmek istıvor." Son soru "Sizce bu zirve başarısızlık mıdır?" bıçımındevdı Denkta>, "Bu durumun başka birtanımı var mı?" vanıtını verdı i»lR\ KİPRIV \ \ L DA Kıbrıs Rum lıderı Kıprıyanu, açıMamalarma Genel Sekreter'ın her gırışımını tumuvle destekleyeteğı \e kendısıvle ışbırlığı haİınde olacağını vurgulamakla başladı " enı bır zır\ e dav etı koV nuiunda ise. "Bu daveti şimdi burada kabul ediyorum" dedı Kıprıvanu, Genel Sekreter'ın kendısını Ne« \ ork'a çağırma amaa ıle ılgılı olarak Denkta>'tan tarklı bır dıl kullandı Perez de Cuellar'ın 19 Aralık 1984 ta rıhlı bır demecını ornek gostererek. B\l Genel Sekreterf ntn bu zır\e toplannsını "sadece bir formalıte" olarak gormedığını. \apiı.ı bır tartışma amacıyla zır\e\ı duzenledığını soyledığını hatırlattı Spıros kıprıyanu, yenıden muzakere dıve bır şeyın soz konıibU olmadığını, ^oz konusu olanın muzakere olduğunu ısrarla tekrarlavarak, on anlaşma taslağında ı^erılen valışma gruplarının oluşturulmasını niı,ın bu zır\ede kararlaşnrmava yana?madığını su nedenlere baSladı 1 Turk askerlerinin Kıbrıs'tan çekilmelerının takvimının saptanması. 2 Toprak »orunu, 3 Ozgurluk (serbest dolaşun. verleşme ve mulk edınme) konusunun belırlenmesi, 4 Garantiler sorunu. kıprıvanu, bu dort noktada muzakere vapılıp bır karara \arılmadıkva çalışma gruplarının kurulmasının mumkun olamavacağını soyledı kıbrib Rum lıderı, Nevv \ ork'a gelmeden once Genel Sekreıer'ın kendısınden asla herhangı bır je\ı ımzalaması şartını ortava atmadığını one surdu Bır gazeteeının kendısıne "Rauf Denktaş, yeni bir zirveye katılmak konusunda kendisinı Mikumlu saymıyor. ^ımdı ne olacak" borusu uzenne, "Lmarım savın Denktaş, bu tulumunu veniden gozden geçirir." dedı Bır ba^ka soru uzerıne venı bır zır\e olması halinde ise, bu zır\ede uzerınde tartışılan belgenın mı soz konusu olacağı voksa bu belgenın artık ortadan kalkmış mı •»avılacağı bılmecesine "Herhangı bir yeni belge talep etmıyorum" dedı kıprıvanu, "Zirvenın tam bır başariMzlıkla »onuçlandıgı so>lenebilır mi?" sorusuna ise, "Hayır tam bir başarısızlık degıldir. Bu yoruma ve niyete baglıdır" vanıtını verdı Sonuı, olarak dort gun suren kıbns Zırvesı ba^ladığı nokta dan daha karmaşık bır durum \aratarak sonuçlandı Bundar sonra kıbrıs borunu ıle ılgılı turr gehîmeler her seçeneğe açık Ta rafların ıfadelerıne bakılırsa Ge nel Sekreterın gınsımlerı sonun da venı bır zırve toplanabılır de Denktaş'ın tutumunu değıştır memesı durumunda toplanma vabılırde Denkıaş'ın tutumun değıştırmesı, Kıprıyanu'nun tı tumunu değıştırmesıne bağh o duğuna gore bundan sonra Ne ^ork'un yanı sıra Vı'ashıngtoı Londra. Ankara, Atına, Lefkı >e ve belkı de Moskova, Parıs E bı başkentlerde dıplomatık k libler havlı hareketlı gunl gevırecek Iran Yakınım Ismail, ve çocuklanm da Roman asılmış \e bır patlama olmuş Ivan olmuş Kanm (Bastarafı 1. Sayfada) Zehra Türkkan Babamdan aldığım son mektupta, 'Kızım ariık bıze ne AUah, ne de sızyardımcı olabdırsınız' dıyordu Çok ışkence goruyorlarmış 1974'lerde Turkıye've gelırken de babamı 'kızını nasıl bırakırsın' dıye dört gun hapsetmışler, ışkence vapmışlar Se>il Ahmel Keskin Bızım amacımız dayakla, çeşıtlı ezıyetlerle Bulgarlaştırılmanın durdurulması Baskınm kaldmlması Mttrvet A l t u e l Yuzyıl öncesıne kadar olan nufus kutuklerı tahrıp edılıyor Olulenn, dırılerın, Turkıye'ye goç etmıslerm tumunun adlan değıştırılıyor Bır tarıh sılmıyor R e w p Gfcre (Bıryakınının kendısıne gonderdığı rnektubu okudu) "Adunı Mutko Bojinof olarak değıstirdiler. Aileminki ise Zeynep, Zlatka Angelova oldu. Kızımın Kristina, Oğlumun biri Andirey, lsmaiVinki ise han oldu. Anneminki Zlatka tvanova, babamınki de Boljin Mitkof tvanof oldu. Bizi Bulgarlaştırdüar diye mi mektup yazmıyorsunuz. Biz sanki kendiğilimizden mi bu adlan seçtik". Oysa 8 mektup gonderdık, demek kı ellerme ulaşmıyor Hidavet \demof Ben turıst olarak geldım, donmedım ya uzerınden kaçacaklardı Ancak Romanya 'ya gırış yaparken yakalandılar Kanm bır yıl hapısyattı, 22 Kasım 1984'te tahlıye oldu. Şımdı hıç haber alamıyorum. Ismı değışmış. Bulgaristan (Bastarafı 1. Sayfada) tan'dan son gelen haberlerı anlatan goçmenler, "Bulgaristan, soydaşlanmıza baskı \e işkenceye son vermeli", "Turkler Turk kalacaktır", "Kardeşlerimiz, ba, cılarımız olduruluvor, Turk hukumeti hâlâ susacak mı?", "tsmailler İvan, Muslimler Mirço olamaz", "Batı Trakya Turküne sahip çıkıldıgı gibi Bulgaristan'daki Turklere de sahip çıkümah" gıbı ıfadeler kullandılar. Grup arasında bulunanlar, vılbaşından ben yakınlarından mektup alamadıklarını bıldırdıler Bazı goçmenler de, yakınlarının ancak buyuk kentlerden, o da Bulgar adıyla telefon açabıldıklennı soyledıler. Edırne'de PTT'de gorevlı bır goçmen, yılbaşından ben Bulganstan'dan mektup gelımının durdurulduğunu, gonderilen mektuplarda Turk ısımlen yer aldığından da yerıne ulaşmadığını söyledı. Tabıı bunları Turkleryaptı dıye buttin köylert toplamışlar Son gelen bılgılerde de Kırcalı yöresmde 10 bın kışı ıçerdeymış, 180 olu varmış. Hnsnü Cesar 1978'de Kırcalı 'nın Karaağlar koyunden Tamer Gvler Cumarte geldım Gelen mektupta, 50 yıl sı gunu kız kardeşım (Nerıman) Bulgar adıyla telefon açtı 'îsım once ölen dedemın Behruz olan lerımız değıştı, yakında mektup ısmı Boris yapılmış. Yakında da alamazsamz, merak etmeyın' de anamın adı (Fehime) Fıdanka, Kardeşım hmet'm adı lliya, dı Muslim 'ın adı da Mirço olmus R a h i n R e c e p Ben da Hasan Başaran Fılıbe'ha önce Turkıye'ye göç ettım nın bır koyunde oturan halam, Ikı ay once de turıst olarak gıt ıkı hafta once telefonda hıçkırıktım. Baktım benım adımın bıle larla ğlayarak, "îşımız bıttı arkutukte (Davıt) olduğunu gor tık. Her ısım Bulgar oldu Enışdüm. Komunıst Partı Sekreterı ten Mahmut ıle bır grup genç, Karaçov 'Bu sancakta Turk esen ısım değıştırmemek ıçın ormana bırakmayacagız' demış Onun kaçıılar Bu yuzden her gece ıçın de bızzat kendısı camılenn Bulgarlar koyumuzu basıyor " temelım dınamıtleterek havaya (Bunları anlatırken araya gıren uçurmuş. Mezar taşlarını kırmış Bulgar santral gorevlısı "Butür Bulgarların provokasyon yaptık konuşmalar yasaktır, bır daha larını da öğrendık Bır gun Kır bağlamam. Aldığımız emır cali'mn Benkovskı (Kırıh) buca böyle" dedı ve hattı kestı.) ğtndakı kıliseye Türk bayrağı (Bastarafı 1. Sayfada) reyonunda kesılmış kuzulan gorunce, erken kuzu kesımının ulke ekonomısıne zarar vereceğını belırttı Cumhurbaşkanı, açılış nedenıyle çıçeklenn çok olması uzerıne, "Bunlar verilen paralarla Turk Eğitim Vakfı'na bağış yapılsaydı, birçok oğrenciye yıllık burs temin edılebilirdi" dedı Evren daha sonra Tandoğan'dakı MSB"ye aıt erkek ve kız öğrencı yurdunda ıncelemelerde bulundu Cumhurbaşkanı 12 Eylul'den sonra sağlanan sukunet nedenıyle aılelerın şımdı çocuklarını yurtlarda barındırmayı tercıh ettıklerını soyledı Evren, yurdun kutuphanesını gezerken, bır oğrencıye, okuduğu okuldakı sınıfta kaç oğrencının bulunduğnu sordu. Hasan Boydak adh oğrencı ODTU hazırhk sınıfmda okuduğunu ve sınıfta 22 oğrencının ders gorduğunu bıldırmesı uzerıne, "Geçenlerde bir oğretim uyesiyle goruştum. ODTL'de bir sınıfta 40 kişinin lisan eğitimi yaptığını soyledı. Demek kı kimseve inanmava gelmiyor" dedı. Evren Gozeteciler Cemiyeti KDV manzaraları (Bastarafı 1. Sayfada) duğuna gore bu kadar KDV'lı malım var demektır. Iş böyle bıraz karışık goruluyor Yalnız şunu behrıeyım, bırçok muşterı bu KDV'yı ıstemıyor Bılhassa fotoğrafçı muşterıler Fatura kesersen sana ış vermem dıyorlar. HİDA YET SARAÇ (yalburiye) Bız dukkândan çıka/ı butun mala yuzde 10 KD V koyuyoruz Şımdıye kadar muşterı ıle bır anlaşmazlığımız olmadı. Itıraz edenler oluyor ama azınhkta. Fatura ıstemem dıyenler de oluyor, ama mecbur olduğumuz ıçın kesıyoruz Musterı l mılyon lıralık faturasız tnal alacağım dese de bız bu satışı yapmayız İnşaat mevsımı olu dönemınde olduğu ıçın KDV'den etkılendık dıyemevız RUH1 GARZA* (Kuyumcu) Sattığımız bır malda, altının bedelını duşuyoruz, ışçılık ve kârdan KDV alınıyor. Eskıden yuzde 3 ışletme vergısıne tabı ıdık Bu oran mal bedelının tamamına uygulanıyordu. Bu durumda KDV'lı satışlarda muşterı daha kârlı çıkıyor Ama bunu muşterıye anlatamıyoruz. Psıkolojık bır etkılenme var Herkes fıyatlar arttı dıyor, ama kuyumcularda tersı oldu Orneğın 8500 lıra olan bır alyans yuzukten eskıden yuzde uç ışletme vergısı olarak 255 lıra alınırken, şımdı KDV'lı uygulamada 7 bın lıra altının fıyatı duşuldukten sonra gerıye kalan 300 lıra ışçtlık, 1200 lıra kârdan KDValıyoruz Bu da 150 lıra tutuyor Bazı muşteı ıler fatura almak ıstemıyorlar. Bu yuzden kavga ettığımız muşterıler oluyor 2. BASIN MATBAACILIK Baskı Malzemeleri,Teknolojik\ enilikleri îhtîsas Fuan SERİGRAFİ FUARl FUARCIUK MODA GÖSTERİLERİ ORGANİZASYON HİZMETLERİ TİCA.Ş? DAHLE DAINIPPON Screen Mfg Co Itd DAVIDSON Comp inc DELTAGRAF1C DISAN A Ş DURAN OFSET A Ş EFHA KOHINOOR EKFO EHLERMANN ELEK ELSI ELEKTRONIK ESKOFOT A/S FAG FIAR FIMA S p A FINCANCIOĞLU Koll Ştı FOKTAŞ GEORGE VVHILEY and Sons Itd GLUNZ e JENSEN A/S GRAFIK KIMYA GRAPHO Kem S.p A GUNAYDIN VIDEO GAZETE HAMADA Prm Press Mfg Co Itd HANSA METAL HASTECH INC. HESMAK HOHNER HONSEL HOPE COMPUTER CORP HUSS LABORTECHNIK GmbH IFF SpA INTERCOP ISABERG AB KENT KAĞITÇILIK KIMOTO MICROGRAN MUIRHEAD DATA COMM Idt NEBIOLO Macch S p A NUARC COMP INC. NUOVA ALLOPRESS OCE HELIOPRINT AS OFSAN Itd OĞUL Matbaacilik Ltd Ştı OPTELMA GRAFICA A.G. ORDIBEL PAKO CORP. POLICROM SpA POLYCHROME GmbH. RANDEKAL REPROGRAFIK A.Ş. REPROSET A Ş ROCKWELL INTER GOSS RODOSLU RYOBI Itd SAATI SAFA1 SpA SAKURAI Mach Trad. Co.ltd CFC1GORJ ABDICK AGFA GEVAEHT N V ALBERT FRANKENTHAL A G ALİSAN A Ş AM INTERNATIONAL INCS ANITEC Image Corp ARKAOAŞ Mak Kım. ARKOM ATAMS Srl BASF Kast und Ehınger BRUYN2EEL BUICK CANON CAPRIOLO Srl. CHEMCO Inc COFOMEGRA SpA. COLUMBUS COMEXI FLEXO COMPUGRAPHIC CORPORATION COMERTLER CRODA CRAPHIC SUPPLIES Itd CROSFIELD ELECTRON1C SERISOL SCAN GRAPHIC SCRIPTOMATIC SERIMAK Itd STEINEMANN GRAPHIC TECAPRINT TEKNOFAT TELATEKNIK TRODAT TURKIYE YAYIN GRUBU UUANO VZW GmbH VVAGNER and Cıe VVAKKISS WESTERN Lıtho Plate WIKOLIN POLIMER WITCO WOHLENB£RG YILKA YILPAR KOENING UND BAUER A G KOLIPAK KOK TEMSILCIUK LEIBINGER MACBETH MARMARA AJANS VIDEO METAPLAST MATHIAS BAEUERLE METRO A.Ş Pamukbank' ın katkılarıyla