Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHVRIYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER peptıd olduğunu tanımlamıştır Bu pepndın kımyasal yapısını kısa zamanda avdınlatmış ve ad babaıığuıı da yaparak "BRADIK1NIN" dem'ıştır Rocha e Sılva, bu organızmaya ozgu (has) maddevı bulduğunu 1948 yılında ılgınç \e olumsuz vavınlan ıle bılım dunvasma duyurmuştur Bu ılgınç maddenın ne denlı onemlı olduğunu, gunumuze kadar vapılmış ve halen yapılması surdurulen \uz bıne yakın uluslararası makale, vuzlerce cılt kıtap, monografı \b yayınlarkanıtlamaktadır Bu maddenın or ganızmada çok ufak mıktarda oluşabıldığı, bazı organların ışlevlerınde, fonksrvonlarında zorunlu bır aracı olduğu gosterıl mıştır Vladde, çok yuksek duzeylerde oluştuğunda (cıngıraklı vılan sokmasında olduğu gıbı) derhal olume neden olmaktadır Bobreğın duzenlı çalışmasında bu maddenın çok ufak mıktarlarına gereksınım (ıhtıyaç) vardır \e esasen bobrek bunu oluşturabılecek etkenlığe sahıptır Rocha e Sılva'nın oğrencısı halen ABD'de yerleşmış olan Dr Carretero, bobreğın bu maddeyı yapamaması halınde hıpenansıyon gelıştığını ve Amerıkalı zencılerın sık gorulen hıpertansıyonlanndakı esas nedenın bu maddenın bobrekte vapılamaması olduğunu gostermıştır Kuşkusuz bu onemlı buluş, hastalığın tedavısı ıçın başanlı ılerlemelerın sağlanmasına neden olmuştur Rocha e Sıha'nın bır başka oğrencısı Dr S H Ferreıra aynı yılan zehırınden bradıkının'ın etkısını arttıran başka bır peptıd ızole etmış ve kımyasal vapısını gostermıştır Bu peptıd, ınsanda hıpertansı>on oluşumuna neden olan başka bır peptıdın oluşumunu durdurmaktadır Bu keşıf 1970'h vıllarda Ingıltere'de bır sure bırhkte çalıştığı Prof Vane'ın laboratuvarında yıne, Ferreıra tarafından gosterılmış tır Ferreıra'nın hocası Rocha e SıUa'nın telkınlerıyle, çıngıraklı vılan zehırınden avırdığı bu onemh peptıd, gunumuzde hıpertansıvon hastalığının tedavısınde çok başanlı bır şekılde kullanılan eıken ılaçların bulunmasına (keşfıne) ona>ak olmuştur Çıngırakh yılan zehırı organızmava ozgu bradıkının maddesı bu maddenın aracı olduğu bır çok fızvolojık olavlar aynı maddenın aracı olduğu pek çok patolojık durumlar bu patolojık durumlann tedavısıne getırılen venıhkler hıpertansıvon ve bu hastalığın tedavısındekı aşamalar vuzleree uluslararası >a>ın Işte Brezılvah Rocha e Sılva'mn yaşamoykusu Rocha e SıKa sadece Ferreıra, Carretero ve daha bır çok Latın Amenkalıya değıl, dunvanın her yerınde çalışan pek çok araştırıcıva da hocalık etmıştır Bu satırların vazarı da bılımsel çalışmalannda olumsuz yayınları ıle kendısıne yol gostermış Rocha e Sıl\a'\ı daıma mınnet ve şukranla anacak ve kendısınden sonra gelecek oğrencılerıne adını ve katkılarını aktaracaktır ULKENİN YARATTIĞI HUZLR Rocha e Sılva'nın vaşamovkuiU ana hatları ıle budur Bu ov ku bılım ve bılım adamının evrensellığını gosteren en çarpıcı orneklerden bındır Buo>kub\lımsel araştırmalarda devamlılık kuralının ne denlı geçerlı olduğunu ve araştırıcilann kendı yerlennı alacak yenı kuşaklan yetıştırmezler ıse gorevlerını hakkıyla başarmış sayılama\acağını kanıtlamaktadır Brezılya, ekonomık ve sıyasal badırelerden geçrruş belkı de geçmekte olan bır Latın Amerıka ulkesıdır Ne var kı bu karnavallar ve (utbol hastası ınsanlann dolu olduğu koca ulke, Rocha e Sılva gıbı buyuk ınsanlann yetışmelerıne, huzur ıçınde çalışmalarına ve ulkelerını her şeyın ustunde sevmelerıne neden olacak ortamı yaratabılmıştır Bu ınsanlar, efsanevı tutbolcu Pele gıbı Rocha e Sılva'yı da devleştırmesını bılmışlerdır Kalkınmakta olan ulkeler geç de olsa, bılımsel ara^tırmaların geleceklerı ıçın ne denlı onemlı olduğunu kavramaya başlamışlardır Yıne. kalkınmakta olan ulkelerde kısa zamanda şan, şohret, san edınme ve zengın olma yanlış ınancı geçerlılığını korumaktadır Ne var kı "bilim ve araştırma", para kazanma gıbı kolav elde edılır bır nesne değıldır Sabır ıster. ozverı ıster ve her şeyınustunde araştırıcı aıt olduğu toplumdan \e yonetıcılennden sevgı ve anlayış bekler Bu ornek oykude gorulduğu gıbı Brezılyah Rocha e Sılva'nın araştırıcılık merakı ve tutkusu 1933 yılında başlamış ve ellı yıllık sabır, ozverı ve artan bır ozençle devam etmış, her şeyın uzerınde halkının sevgı ve saygısı, ıdarecılerının devamlı destek \e teşvıkı ıle doruk noktasına erışmıştır Olduğu zaman da sadece kendı ulkesınde değıl, ama butun bılım dunyasında yerını alacak beyınler yetıştırmıştır Gunumuzde bu oykuden alacağımız pek çok ders vardır 16 OCAK 1985 Profesör Mauricio Rocha e Silva unutulmaz bir bilim adamı ve Rocha e Sılva, Brezılya'nın yetışiırdıği Prof. Dr. R.KÂZIM TÜRKER AÜ Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Latın Amerıka, \uz\.ılımıza damgasını vurmuş dev sanatçılann ve bılım adamlarının > etıştığı bır anakara (kıta)dır Ekonomık ve sıyasal yonden bır turlu ıkı yakası bıraraya gelme\en bu anakarada, kendıne ozgu koşulları ıçınde yetışmış buyuk bı lım adamı \e sanatçıların ulkelerıne kazandırdıkları saygınlık ve buluşları ıle ınsanlığa sunduk ları bu>uk hızmetler her turlu takdırın uzerındedır Tam bır yıl once bu dun>adan goçen Brezıl>a'nın Sao Paulo kentinde Rjbeırâo Preto Tıp Fakultesı Farmakoloji Enstıtusu Başkanı "Prof M Rocha e Sılva" bu saygın bılım adamlarından bırıydı Gerek bılıme olan katkılan gerekse yaşam felsefesı bakımından ılgınç bır kışılığe sahıptı. Daha asıstanlık yıllanm da adını sık sık du>duğum \e bı lımsel kıtaplarda okuduğum bu bılım adamı ıle ABD Phıladelphıa Unıversıtesı'nın bır sempozyumunda, 1%5 >ıhndataruşmış tım Bılımsel temaslanmız karşılıkh yazışmalarla yakın zamana değın sürdu Çahşmalarını bütun bılım dunyasının vakından bıldığı Rocha e Sılva, bu sempozyumdakı konuşmasında bazı ılgınç araştırmalannın sonuçlannı sergılemış, konuşmasırun sonunda Latın Amerıkalılara ozgu bır hevecanla "Her şey Brezılya ıçm" dıverek kendı uğraşı alanında vurtseverlığın en anlamlı sozlennı kullanmıştı O sırada buvuk Fransız araştırıcısı L Pasteur'un genç bılım adamlanna seslenırken "Laboratuvarların özgur atmosferinde >aşa>ınız ve her şejden once ulkeniz ve ınsanlık ıçin neler japtığınızı duşununuz" sözlennı ıçeren tarıhsel soyle\ ını anımsadım Rocha e Sılva 1933 yılında Sao Pauio UnıverMtesı Tıp FakulteMnı bıtırmıştır Tıp fakultesınde oğrencı ıken >azarlığa ozenmış, bırara tıyatro denemelen de olmuştur Yakınları, onun tıp doktoru olduktan sonra serbest hekımlık >apacağını beklerken anı bır kararla tarmakolojı ve fizyolojıde daha derınleşmek gereğını duymuş ve gunumuzde bılım dun>asındakı ölumsuz ısımler arasına gırışıne neden olan meslek yaşamı bu şekılde başlamıştır Asıstanlık >ıllarında, dönemın çok sa>ılı bılım adamlarının laboratuvarlarına kısa surelı zıyaretlerı olmuş, bu bılım adamlarından ozellıkle lngıltere'de 1936 Nobel Fız>olojı ve Tıp Odulu'nun sahıbı Sır Henry H Dale'ın çalışmalanndan çok etkılenmıştır Dale'ın fazla karmaşık olmayan \ontemlerle fizvolojı bılım dalına armağan ettığı katkıları, aynı yöntemlerle bılmmeyen pek çok şeyın kendı ulkesınde de yapılabıleceğıne olan ınancını pekıştırmış ve kesın kararını vererek ulkesıne donmuştur Bundan sonrakı çahşmaları ve ılgınç buluşlannı ıçe ren yayınlan ıle bılım dunyasının dıkkatını çeken Rocha e Sılva, başta ABD olmak uzere pek çok gelışmış ulkeden çok daha el\erışlı yaşam koşulları sağlanarak davetler almış olmasına karşın ulkesmden olunceye değın kesınlıkle aynlmamıştır Bununla beraber onun laboratuvan, dış ulkelerden gelen genç araştıncıların ıstılasına uğramış ve uğramakta devam etmektedır BUYUK BİLGİNİN BİR BLLUŞU Bu bu>uk bılgın. asıstanlık yıUannda Amerıka anakarasına özgu bır yılan zehırı ıle uğraşmış ve bılıme en köklu katkılarını bu uğraşısı ıle sağlamıştır Çıngıraklı yılan (Bothrops Jararaca) butun canlılar ıçın son derece tehUkelı bır zehır taşır Soktuktan sonra kısa bır sure ıçınde koca bır beygırın acılar ıçınde kıvranarak olumune neden olur Rocha e Sılva bu zehrın etkı mekanızmasını ıncelemış ve ölume neden olan maddenın, zehrın etkısı ıle canlının kanında oluşan bır PENCERE Bir Adam, Bir İnsan... Masamın ustunde bır kıtap duruyor Adı 100 Soruda Para ve Para Poiıtıkası Yazarı Profesor Sadun Aren Gercek Yayınevı nın çıkardığı bu kıtabın onsozunde Sadun Aren dıyor kı "Para ve para sorunları, cağımızda ekonomık ve toplumsal yasamımızın ayrılmaz parcaları durumuna gelmışlerdır Gercek olaylar karşımıza parasal ortulere burunmuş olarak cıkmaktadırlar Bu nedenle ıçınde yaşamakta olduğumuz olayları doğru bıcımde anlayabılmek ıçın, para ve parasal konularda bazı temel bılgılere sahıp olmanın buyük yaran vardır Işte bu kıtap okuyuculara bu konuda yardımcı olmak amacıyla hazırlanmıştır Bugünku koşullarda ınsanlann okumaya ayırabıleceklen zamanın darlığını dusunerek kıtabı olabıldığınce kısa tutmaya çalıştım " IMF recetesmı benımsemış hükumetlerın ılerı sürduklerine gore enflasyonu önlemek ıçın ulkemızde "sıkı para poiıtıkası" uygulanıyor Parasal onlemlerın hukumet sıyasetlerıne dönuşmesı ve IMF (Uluslararası Para Fonu) reçetesının dış denetımle bırlıkte gündeme gırmesı Türkıye'de her yurttaşın azçok bu konuya merak sarmasına yol açtı Sadun Aren'ın kıtabı herkesın anlayabıleceğı bır açıklık ve dılle yazıldığından yaran buyuktur Ulkemızde 24 Ocak 1980'den once bır Amerıkan Doları 47 lıraydı, bugun 470 lıraya (10 katına) ulaşmak uzeredır Demek kı Türk Lırası'nın değerı 5 yılda 10 kat duşmuştur Ancak buyuk savasların yıkımlarında gorulebılecek bır olay, butun ağırlığıyla yaşanmaktadır Dış ekonomık ılıskılerın devlet elıyle pompalandığı bır donemde, urettığımızı gıderek daha ucuza satmak, yabancının urettığını daha pahalıya almak gıbı bır kıskacın ıçınde bunalıyoruz Bılıncle uygulanan bu sıyasetın puf noktaları ancak para kavramının ne olduğunu oğrenmek ve parasal yontemlerın mekanızmalarını bılmekle anlaşılır Ne var kı bugun Sadun Aren'ın kıtabından değıl, kendısınden soz açmak ıstıyorum Sadun Aren sakın bır ınsandır, gosterışı sevmez, gıyımı kuşamı da goze batmaz Bunca yıldır kendısını tanırım, Aren'ın ustunde 'ben de varım" dıye bağıran bır kravat, gömlek, ceket, yelek gormedım Ingılızın dedığı gıbı ' öyle gıyıneceksm kı gıysılenn değıl, sen goruneceksın " Ancak Aren'ın gıyım konusunu onemsedığını sanmıyorum, kendılığınden oluşmuş bır tutumdur bu, kışılığının uzantısıdır Çunku Sadun Aren'ın kendısı de toplum ıçınde, kalabalık bır yerde toplantıda dostlar arasında, rakı sofrasında "ben de varım" dıye bağıran turden değıldır Alçakgönulludur, ınsanlarla butunlesen, ama kısılığını duyuran varlığı guven verıcıdır Nıce mahkemelerden gecmış, mahpushanelerde yatmıştır da bır gun yakındığını duymadım yaşadıklarını kımseye ödetmek eğılımınde değıldır, tuttuğu doğru yolun doğal ceremesı dıye yorumlar berseyı Bızım Turkıyemızde bır kımse toplumun hangı katmanından gelırse gelsın, yuksek okulu bıtırdı mı, profesor oldu mu, sınıf atlar Ister koylu, ıster ısçı, ıster kuçuk memur çocuğu ol, adının başına profesorluğu yazdın mı kapılar sana açılır Çıkar duzenının gereklermı de yerıne getırdın mı ohoooo Kamu yonetım kurulu arpalıklarında mı ıstersın, holdınglerm çatısı altında mı ıstersın, senın gıbı adama neler vermezler1 Hele para polıtıkasından da anlıyorsan, kıtabını yazabılıyorsan, bırak yetkınlığı, yeteneksız bıle olsan profesörtüğün yeter Pekı, nasıl oluyor da Sadun Aren gun geçtıkçe kırlenen bu toplumda emekçının yanında durabılıyor9 Çunkü o bır adam Bır ınsan Sadun Aren'e baktıkca Turkıye'nın yarınına ınanıyorum, bu ınanc ıçın kımı zaman bır tek ınsanın varlığı yeter. araştırıcıdır. Yaşamoykusu, bılımın ve bılım adamının evrensellığıni gosteren çarpıcı bır ornektır. Brezılya gıbı b\r ulke, bılım adamlanna gereken huzur ortamım verebümıştır. EVET/HAYIR OKTM AKBAL OGRETMEN/OGRENCI YONETEN MUAMMER TUNCER Parulı öğretim ve ögrencilerin durıımu Ozetle İ.T.U. oğrencısi Hasan Can, bu >ıl universitelerde oğrenim harcı adı altında alınan odentiyle paralı ogretime geçılmesinin sakıncalan uzennde durarak şojle >azı>or: "Her İ.T.U. oğrencısinden 35.000 TL. eğer 5. >ıhnı okuvorsa ° o O fazlasıyla, T5 52.500 TL. alınacaklır. Ailelerimiz okuyabilmemiz için gerekli parayı, kendı yaşamlanndan buyuk ozverilerde bulunarak ancak gonderebilmektedırler. Bununla kıt kanaat kendimızi idare etmeye çalışıvoruz. Zaten ailelerimizden gelen paranın buyuk bolumu ev ya da pansivon kırasına gidıyor. Harç adı altında bizlerden para alınması ogrenımımizi nerdeyse olanaksız hale getirmekledır. Geçenlerde, bu konuda tele>ızyonda duzenlenen bir açıkolurumda Sayın Rektor Buyukerşcn'ın "zaten harcın bir taksıdını bırçok oğrencı bır gunde eğlence verlerınde harcıyor" demesi bizleri çok uzdu. Demek yoneticılerımiz gerçeklere gozierini kapamakta direniyorlar. Gençlık sorunlannın konuşulduğu açıkoturumlarda bizler de yer almalıyız. Vonetıcilerimızin durumumuzu toz pembe gormeleri hıç kımseye yarar saglamaz." * tstanbul Milli Eğitim Gençlik ve Spor Mudurluğu 'nde memur, şef yardımcısı ve şef kadrolannda çalışan gorevlilerden bır kesimine oznel bır değerlendtrmey * İstanbul Universıtesı Hukuk Fakültesi ogrencileri, bir sure le, "fazla mesaı" adı altında 4700'er lira gerçekleştirildıği, once ek sınav verilmesı ısteğiyle boylece bir kesım memurlann dekanlığa yazılı olarak başvurhaksızltğa uğratıldığı belırtiliyor.muşlardı. Yaklaşık 150 kişinin "Fazla mesaı" ucretımn kımle bu başvurusu uzerine, dekanlık re, nasıl venleceği kesın hukum başvuranlar hakkında soruşturlere bağlanmıstır. Yuzlerce me ma açtı. Oğrencı disiplin yonetrnuru tedirgin eden bu konu ts mehgine gore, toplu dilekçe vetanbul MEGS Muduru Sayın rerek huzur bozucu hareketlerAyhan Doğan 'ın ilgisinı gerek de bulunduklan savıyla soruşturulan bu oğrencilere çağrı işlemtiriyor. * Sıvas Cumhunyeı Unıversıte leri mektup ya da ilan yoluyla sı nden bır oğrencı, aynı unner yapılması gerekirken bazı ögrensiteye bağlı MYO Isletme Muha cilerin adları sınıf tahtalarına, sebe sınıfında yabancı dil (Ing.) kapılara yazılmışlır. Ayrıca, vimenı V . \ ıldan AKSAN'ın ter sınavmdan kalan oğrencilerden zelerın yapıldıgı gun ve saatlerfı durumu duzeltılmiş olup, yalnızca beşine, tek dersleri ol de ogrencılenn savunma yapma18 12 1984 tarıh ve 195217 sayı duğu ıçin, uçuncu bir sınav ya larının islenmesı uzucu bir duıle ılgılı Valılığe gonderılmıştır pıldığını belırterek şoyle sont rum yaratmaktadır. Bır oğretım uyesının 2., 3. ve 4. sınıflarda Bılgılennızı rıca eder, saygılar yor: "Aynı sınıfta ve aynı durumda olan obur oğrencılere ne başvuru sahibı oğrencıler aleyhisunanm ne yaptıgı suçlayıcı konuşmalar den boyle bır hak tanmmadı?" * Atalurk Oğrencı Yurdu'ndan da uzuntuyle kar^ılanmıştır. DiS I R L \ U TLNA (Isıanbu!) bır grup oğrencı, lekçe vermenın ilgilı makama Basın ve Halkla İlışkiler Muşavıri J984I98* oğretım yılında okui saygısızlık olacağı >e disiplin suların paralı olmasının yanı sıra, çu oluşturacagı ısrarla soylenbaşka zorlukların da ortaya çı mektedır. karıldığmı anlattıktan sonra şu B.LIku Ihcaiı Fatıh Mnıtlarda) çocukların duzevıerı orneğı veri)orlar: "Yurt yatak ne, mufredat programına uygun ucretlerımiz yuzde 200 zam go* Izmır Bolge Idare Mahkeev ode\len \erılebıhr Ancak ta rerek 1800 TL'\eçıkanldı. Yemesı'nın bunun benzerı bır ko tıllerde ev odevı verılmemesı ge mekhane ışletmecisi de, zarar et nu ıle ılgılı olarak ıkı ayrı kara rekır Bakanlığın oğretım vılı dı tığını one surerek \emeklere zam rı, IU Hukuk Fakultesı vetkılı rektıfınde bu konuda şoyle bır yapmakta gecıkmedı. Yurttan lerının vanlış bır uvgulama ıçınaçıklamavar "Oğrencılere tatıl atılırız korkusuyla dertlerimızi de bulunduklan kanısını uvanlerde dınlenme eğlenme fırsatı du \ uramıy oruz.'' dınvor vermek, oğrencılerın tatıldekı za manlarını ılgı, ıstek ve eğılımle rı doğrultusunda serttest değerlendırmelerıne, eğnım ve oğretı me dınlenmış ve ısteklı olarak katılmalarına ımkân sağlamak ıçın bayram ve tatıl gunlerınde hıçbır şekılde ev odevı verılmevecektır" Solda Birliği Kurmak... Solda bırlık kurulması, ıç polıtıka sorunlarımızın basında gelıyor Sağda belırlı zamanlarda sağlam bırlıkler kuruluyor Belırlı amaçlar, çıkarlar cevresınde bırlesebılıyor sağcı partıler ve polrtıkacılar Oysa solda, ne kadar kısı, ne kadar aydın, ne kadar kuruluş varsa o kadar bolunme var demektır1 Bunca deneyımden geçtık, bunca acılar cektık daha da cekeceğız, bır turlü tutumun yanlışlığını goremedık, anlayamadık1 Önce 'sol' ya da sağ' derken bu sozcuklerın ulkemızın koşullarına gore anlam kazandığını söylemek ıstenm Fransa1 nın, Italya'nın, yanı NATO uyesı ulkelerın 'sol' ya da 'sağ'ı ıle epeyce ılgısız, epey uzaktır bızım 'sol'umuz ya da 'sağ'ımız, solcu ya da sağcılarımızi Oyle 'sol' dusuncelıler var kı, Ingıltere'nın Jiberallerı, hatta tutucu partı uyelerı cok daha solda kalırlar b^Vnı!'ilerın yanında Batı ulkelerının 'sağcı'ları ıle bızım sa$ ', arasındakı ayrım da o denlı buyuktur Bızımkıler cağın £ nda, onlarınkı ıçındedır, en basta gelen aynm bu Neyse, bu konu uzayıp gıder Benım, sık sık yazılarımda belırtmek ıstedığım 'demokratık sol' sosyal demokrat', 'sosyal demokrası yanlısı', 'halkçı, halktan yana' 'toplumcu' gıbı tanımlaria bırbırınden aynlanların gerçekte pek de buyuk bır ayrım ıçınde olmadıklarıdır Ne var kı, bu tur topluluklarda yer alarak sıyasa yasamına atılanlar onlerde yer almak tyı gorevlere seçılmek yarışındadırlar O toplulukta yer alırsak bızım ıcın daha ıyı" Bu toplulukta yer alırsak onlerı başkaları kapmış, bıze yer yok1 Falanca topluluğu bız herkesten once kurduk mu gelecek secımde adaylık ceptedır Bu tur kısısel hesaplar ne yazık kı etkın oluyor, kendı kendılerını solcu' dıye tanımlayan bırtakım kışılere ve çevrelere Erken bır seçım gunden gune kacınılmaz bır zorunluluk olarak ortaya çıkıyor Gercı bugun Meclıs'te uye olan kımseler böyle bır erken secım ıçın oy kullanmazlar Nedenı de, Meclıste yeralan 400 uyenın en az ucte ıkısı, bır daha secılme olanağı bulamayacaktır Nıye yenı secım ıstesınler, onlerınde en azından ıkı buçuk yıllık bır sure varken1 Ama öyle durumlar belırır kı erken seçıme gıtmek kacınılmaz olur Sanırım 6 kasım seçımlerınde meydanın boş oluşundan yararlanarak secımlerde üstun çıkanlar ıster ıstemez boyle bır durumla karşılaşacaklardır Kamuoyunun, olayların baskısı, daha baska etkenler erken bır seçımı ergec gundeme getırecektır Işte bu yuzden solda (yanı Turkıye olcusunde bır soldur soz konusu olan) uc dort partı ıle halkın karsısına çıkacak yerde, ınanılır kışılenn yonetımınde bır tek sıyasal guc olarak cıkmak ustunluk kazandırabılır Nasıl 1973 te, 1977'de Turk secmenlerının yuzde kırka yakını tam bır bılınclenmeyle oylarını bır tek partıde topladılar ve o orgute ustunluk kazandırdılar, ılk yapılacak seçımde de eğer ınantltr, guvenıltr tek bır orgut oluşturulabılırse aynı ustunluk sağlanabılır Ama şu andakı gıbı, bır yanda HR bır yanda SODEP, bır yanda DSP belkı daha baska bır partı ıle secıme gıdılırse ozlenen sonuc kesınlıkle elde edılemeyecektır Bu gerceğı bır takım kısıler ve partıler nasıl goremıyorlar anlamak guc1 Pek cok mektup alıyorum SODEP'lıler kurulması tasarlanan DSP'lıler, bu arada HP'lıler neler neler yazmıyorlar kı1 Varsa yoksa kendı partılerı, kendı goruslen, kendı lıderlerı kendı yarariarı, çıkarları1 Gorus' dedığınız sey de pek yok ortada1 Seçımlerde kendılerıne ya da tuttuklan kışılere bır yer sağlamak başta gelen dusunce' Bu gıdısle, bu tutumla meydanda gorülen ya da görulecek olan uç sıyasal kurulustan hıcbırının belırlı bır ustunluk kazanamayacağını şımdıden yazmak hıc de zor değıl' Bugunlerde bır kıtap okudum, Dr Turhan Temuçın'ın "Partı mı, Martı rm?'sı Halkcı Partı'nın nasıl kurulduğunu, nasıl gelıştığını bır roman akıcılığıyla anlatıyor Boyle partı kurulur m u ' Bu denlı gulunç bu denlı acınası durumlar ıçınde ortaya cıkan bır partı nasıl olmuş da 117 sandalye kazanmış1 Demek, halkımız solda tutunacak bır guc, Meclıs'te kendısını temsıl edecek guvenılır bır orgutu özluyor Her seye karsın bu denlı yapay bır kurulusa bıle oy verıyor Ama bır kez olur bu1 Şımdı takkeyı önumuze koyup dusunmelıyız Sol dedığımız yanda yonde, tek bır örgut' cevresınde bırlesmenın bulusmanın yengının bırıcık yolu yöntemı olduğunu anlamakta geç kalmamalıyız İU Hukuk'ta yutıhş bir uygulama MESG Bakanlığı'nınaçıklaması Cumhuriyet Gazetesi Yazı Işleri Mudurluğune 12 12 1984 tarıhlı gazetenızın 2 sayfa 3 sutununda yer alan "Terfı Durumumuzla Kım Ilgılenecek''" başlıklı >azı ıncelenmıştır Terfısının gecıktığını beyan eden Reşadıye Ortaokulu ÖğretKızım ilkokulun 4. sınıfında. Gecen yıllarda hiç ev odevı verilmiyordu. 19841985 ogretımyılı başından itibaren çocugumuzun e>de odevden başını kaldıramadıgını goruyoruz. Bakanın ev odevı verilmevecegı dogrultusunda konuşmaları var. tlkokul ogrencılcrine ne zaman, nasıl odev verılecegı konusunda bilgı verır misiniz? Y. SOZER1ZMIR Ilkokullar Yonetmelığı'nın "6 madde^ıne gore, ılkokulların bırıncı de\resınde(l, 2, 3 sınıflar da) oğrencılere kesınlıkle e\ odevı venlmez Ikıncı devrede (4 ve 5 Ev ödevleri ne zaman rerilir? VEFAT ve BAŞSAĞUGI Numan Hamevıoğlu'nun eşı Fendun, Nurettm, Faruk, Feryal Incı, Osman ve Guler'm annelerı DİŞ HEKİMİNİN VE PROTEZ TEKNİSYENİNİN EL KİTABI AĞIZ PROTEZLERİNDE LABORATUVAR Eski Beyoğlu Simdi Catı'da Yaşıyor Yemeği , içku>ı , muziğiyle. Geniş salunu.çiçekler icınde guzelım terası ile.Çatı sızındır NADİRE HAMEVİOĞLU 11 Ocak 1985 gunu vefat etmıştır Tanrı'dan rahmet dıler, kederlı aılesının acısını paylaşırız FEHİME YILDIRIM ve ÇOCUKLARI K.alıp maddelen ve ol v u maddelerı kıvmetlı ve ınoksı kıvmetsız metaller ıle alaşımları Korozvon ve elekîrolıtık ışlenıler. total pro tezler, bolumlu aknlık protezler, metal ıskeletlev \epres\z\on altaşmanlar, robazaj ve astarlama îilemlerı ful kuronlar ve venır kuronlar normal aknlıkler \e vapraz bağlantılı sen akrılıMer, porselen jaket kuronlar ve metal desıeklı porselen venır kuronlar, çıfl par(,a estam pe kuronlar, mufla kuronlar, ı,akma kuronlar ve kopruler En ba sıtınden en ılerı duzeve kadar tum laboraıuvar teknolojısı Av\kla ma ve sıpans i v ın başvuru TONGLÇ GORKER Şışlı Etfal Hastanesı DışhekımıIstanbul • Sovoş Bagcan Yemek ve dans mıiziği Pazar hariç her akşam ÇATI RESTAURANT CAFE BAR Ltıklal Cad Pıremecı Sok Baro Han No 20 Kat 7 Tel 145 16 56 Tunel İSTANBUL Gösteıi GENÇLİK YILINDA GENÇLERI ÖDÜLEÇAĞIRIYORUZ 5AJ>JK 1982 YIU FÜZYON BİLAJNÇOSU Duran TL. 2 ' 288 934 61,19 181 000 000 47 079 891 262 41 28 453 ""00 000 n 24^ 330 000 26 162 811 420.26 1 629 236 207,40) 218 944 SOO 12 237 "86 284,04 S4 269 156 408.6S 1 095 202 702 61 9 150 471 s p 22 H 210 370 000 24 513 575 212 86 \AB VvAYN TOPLAMl G) Esas serma>e H) Yenıden değerleme artışı 1) Yedekler J) Karşıhklar 75 8^2 818 780,16 2< 245 5 n 461 29 101118 332 24165 90 000 000 000 434 547 627,85 16 873 225 260 66 AKTİF \ \ R L I K L A R (A J) \) ka*a ve Bankalar B) Hısse sent tah haz ve tasarrut bonolan Roporleı banka plas kab kred C) Alacaklar D) Venlen avanslar E) Stoklar F) Muessese \e ışt ser pavl Serma>e vukuml bor^lar G) Vladdı duran varlıklar Bırıkmış amortısmanlar (Maddı duran varl 9 334 831 251 Lırava sıgortah dır H) Maddı olmavan duran varlıklar Bınkmış amorliMnanlar I) Özel tukenmeve labı varlıklar Bınkmış amortısmanlar J) Dığer varlıklar Varlıklar Toplamı K) Odenmemış sermaye Ll Zararlar 1 Oevmıı> vıllar 7ararları 2 Donem karı ( ) Donen TL. 23 288 934 "61,19 17 944 5C0 12 23^ ^86 284 04 7 189 26S 146,24 1 &)<< 202 702 61 9 150 471 517,22 Toplam TL. PASİF \ABANClkAYNAKLAR(A F) A) Alınan kred veıahv veıak Mevduat B) Borçlar C) Alınan avanslar D) Vergı, resım harç ve kes E) Gıder tahakkuklan F) Dığer vab kaynaklar Kısa Sureli TL. Lzun SureliTL. Toplam TL. 11 000 247 607,22 32 756 180 308,93 26 729 891 940 27 384 884 4%,31 1 707 ^91 631,M 3 252 450 189,91 41 570 402,16 19 046 972 080 32 10 047 219 687,54 2 114 813 380,33 34 870 993 689,26 4 083 728 000,64 30 813 621940,91 384 884 498,31 1 707 591 633,54 3 252 450 389,93 41570 402,16 TEŞEKKUR Ankara AKIŞ Hastanesı'nde geçırmı^ olduğum ameh>atla benı sağlığtma kavuşturan Prof Dr Saym ALTAN TÜZÜNAR'a Prof Dr ayrıntılı bilgi ocak sayısında INGILIZCE DERS Amerıka oğrenımlı uzmandan ozel Ingılızce dersle rı (Kuruluşlara toplu olabılır) Tel 526 10 00 475 Aysun Sayın FİLİZ TÜZÜNAR'a benı acılı gunumde >almz bırakmavan Mer5ın A\:5<\ Genel Muduru 5 717 07S 14? 13 58 716 680 056 43 201 702 6 2 2 , ^ (71 291 ^18 61) 2 008 027 0^3,83 (812 298 536) 77 650 521,1» 88 406 624 418,13 128 408 883 94 1 195 728 537 81 5 794 725 664 ll 14"1 121 304 4^4 <6 5"1 314 506 782 1 S 3 968 293 873 45 1 Ozel karşılıklar 2 Aktıfle dgılı kar^ılıklar 1< 0 " 190 101 12 1 838 035 157 54 Sayın F. BORA YORULMAZ'a ve Senato eskı başkan\ekıllerınden, Ankara Senatoru Sayın CENGIZHAN YORUl MAZ'a en ıçten teşekkurlerımı bor<, bılırım S. NECMETTİN AKBA\RAK 4 077 " 1 099 İS 109 0"^ 225,70 • Nufus kağıdımı kavbettırr Geçer^zdır AKIF TIMOÇL\ • Hazıne bonolarınu tahvıllerınız alınır 161 49 66 GENFI TOPLAM N ^ Z I M Hf SAPLAR 208 426 10* 110 16 181 650 120 494 4b GENtL TOPLAM NAZ1M H h S A P L ^ R 208 426 105 130,16 181 650 120 494,48 Basın 1 0378