25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
4 ARALIK 1984 HABERLER CUMHURÎYET/7 Ozetle Idare MahkemesL, öğretim elemanları için karar verdi: Yüksek lisans öğrencüerinden stnava girme hakkınt elde edemeyen ya da smava girip de tam notun yüzde 65'inden asağı not aianlara bir yan yıl ek süre tanınacak. Lisansüstü öğretim Yönetmeliği'nin bazı maddelen değiştirHdi. Resmi Gazete'de yayımlanan değişiklik yönetmeUğı uyannca kendisine bir yan yü ek süre tanınan öğrenci bu süre sonunda da basanh olamazsa üniversite ile iÛsiği kesilecek. Ote yandan, ders yükünü 4 yan yıl içinde basart ile tamamlayamayan öğrenciye ilgili enstitü yönetim kurulu karan ile bir yanyti ek süre tanınabilecek. Bu süre sonunda da basanh olamayan öğrencinin üniversite ile üiskisi kesilecek. (ANKA) Yüksek lisans öğrencilerine ek süre Görev stiresi bitenleri atamamak hukuka aykırı İzmir 1. Idare Mahkemesi, Ege Üniversitesi'nin öğretim elemanlarının görevine son verilmesi işlemlerini "hukuka uygun" bulmadı. Mahkeme, yasanın "Atama süresi bitiminde görevleri kendiliğinden sona erer" şeklindeki hükmünün "aleyhte yorumlanamayacağı" görüşüne vardı. ANKARA (Comhariyet Bürosu) İzmir 1. ldare Mahkemesi, üniversitelerin öğretim elemanlanmn görevine son verme işlemlerini "hukuka uygun" bulmadı. Mahkeme, üniversitelerin 2547 sayısı yasanın 2880 sayılı yasayla değişik 33. maddesinin getirdiği "Hiçbir neden göstermeden yeniden atama yapdamayabilecefi" şeklindeki hükmün "aleyhte yorumtanmasının yanlış olduğu" kararına vardı. İzmir 1. ldare Mahkemesi 1983/1015 esas ve 1984/559 nolu karannda, Ege Üniversitesi aleyhine açılan davayı "haklı" buldu ve dava konusu işlemin "iptalini" öngördü. Mahkeme kararında, 2547 sayıh yasanın 2880 sayılı yasayla değişik 33. maddesinin (a) fıkrasında belirtilen, araştırma görevlilerine ilişkin, "Atama süresi sonunda gorevleri kendiliğinden sona erer" şeklindeki hukmün "hukuka aygun" yorumlanmadığı vurgulandı. Kararda şöyle dendi: "(Atama süresi sonunda görevleri kendiliğinden sona erer). hükmü, görev süresi sona eren karan görevlisinin, hiçbir neden gösterilmeden yeniden atanmasının yapılamayabilecegi biçiminde yorumlanamaz. Aksine bir düşünce. idari işlemlerin, yetki, şekil, sebep, konu ve maksat yönlerinden hukuka uygunluk mJYDVK/GÖBBVK PEKŞE1V denetimine tabi tutulacağı yolundaki İdari Yargılama l'sulü Kanunu'nun 2. maddesinin hiikmune ve idare bukuku ilkelerine aykın duser." Mahkeme karannda ayrıca, söz konusu davada davacımn yeniden göreve atanması için gerekli koşulların varlığı konusunda doktora yönetici ve eski yeni bölüm başkanlannın olumlu raporlannın bulunmasına karşın, davacımn yeniden atanmama nedeni olarak "hiçbir objektif olay" beiirtilmediğine de dikkat çekilerek, bu nedenlede, "hukuka uyaıiık bulunmadıgı" görüşüne yer verildi. Öğrenci seçme ve yerleştirme anavı için basvurular cuma günü bitiyor. ÖSYM Başkanı Prof. Altan Günalp, ANKA ajansına yaptığı acıklamada, adaylann klavuzlan dikkatle okumalan gerektiğini belinerek "Okuduklannı anlasınlar" dedi. Prof. Günalp, adaylann kafalannda tereddütlere yolaçan sorulann yanulannın klavuzlarda yeraldığmı da söyledi. (ANKA). Üniversite başvuruları BEYSUN GOKÇIN Doğmmacı: Üniversiteden ayrdan öğretim üyeleri kayıp sayıhnaz Prof. Doğramaa, ABD gezisi sırasında verdiği konferanslarda YÖK sistemini anlattığını ve oradaki bilim adamlannca bu sistemin "hayranlıkla" karşüandığını söyledi. ANKARA (Cumhuriyet Bürosn) Yüksek öğretim Kurulu (YÖK) Başkanı Prof. Dr. !hsan Dogramacı, üniversiteden aynlan öğretim elemanlarının "kayıp" sayılmayacağını soyledi. Prof. Doğramaa, "Aynlan ögretim üyeleri memleket sanayiine yardım ediyorlar" biçiminde konuştu. YÖK Başkanı Prof. Ihsan Dogramacı, ABD'deki gezisi sırasında verdiği konferanslarda YÖK sistemini anlattığını, oradaki bilim adamlannca bu sistemin "hayranlıkla karsılandıgım" söyledi. Geçtiğimiz ay Atina'da yapılan rektörler toplantısına da aynı ilginin gösterildiğini öne süren YÖK Başkanı, şöyle konuştu: "Dışanya giden öğretim elemaniarı özel geçici izinlerie gilmişlerdir. Bu her 6 ayda olur. Içeride üniversiteden aynlarek çeşitli sektörlerde çalışan öğretim elemanJan da bir kayıp sayılmaz. Çiinkü, memleket sanayiine yardımcı olmaktadırlar." Prof. Doğramacı özel üniversite kurma gırişimlerinde bulunduğu belirtilen Sabancı Holding için de henüz kendisine "resmi bir başvuru" yapılmadığını, ancak girişimlerden bilgisi olduğunu söyledi. Edinilen bilgiye göre, kurulacak özel üniversite için Sabancı Holding halen ABD'deki özel üniversiteler üzerinde incelemelerini sürdürüyor. Prof. Dogramacı, Turkiye'de, Amerikan özel universiteleri tipinde bir üniversite kurmanın söz konusu olmadığını, vakıf üniversitelerinin çıkanlan yönetmelik doğrultusunda etkinlik göstereceğini belirtti. "Heavyarabesk" gösterlsi VAKKORAMA giyim kuruluşu her hafta gençlik için bir gösteri düzenlemeye karar verdi. İlk gösteri geçtiğimiz günlerde Çetin Cengiz Dans Grubu ve 1984 Disko Dans Yarışmasında birinci olarak ülkemizi Londra'da temsil etmeye hak kazanan Ayhan Güner'in dansları ile başladı. Fakat gösteriyi izleyenler bu olaya ne ad takılması gerektiğini bilemedıler. Sonunda Ferhan Şensoy'un değişıyle "heavy arabesk" bir olay olduğu üzerinde göaış birliğine varıldı. Çünkü Çetin Cengiz Dans Grubu'nun bir erkek ve 5 genç kızdan oluşan ekibi "heavy metal" müziği eşliğinde bol bol göbek artılar. Bu arada "Mastika" müziği eşliğinde de çingene dansları yapıldı. Ardından Ayhan Güner sahneye geldi. Güner'in gösterisini izleyenler, Türk ulusu olarak uzaya gidememenin üzüntüsünü üstlerinden attılar. Çünkü Ayhan Güner uzay giysileri içinde bir astronotun ay yüastranot giysileri zeyindeki ağır çekim hareketlerinı aynen taklit edebildi ve ve uzaya insan veya araç gönbüyük alkış topladı. Ayhan Güner kısa bir süre dermiş ulusların fertlerine, bisonra Londra'da Dünya Disko zim de çok iyi "uzay dansı" Dans Yanşmasına katılacak yaptığımızı kanıtlayacak... Emekli öğretmenlere kimlik kartı Mim Eğitim Gençlik ve Spor Bakanhğı merkez ve taşra örgütünden emekliye aynlan öğretmenler ile diğer personele "Emeklilik Kimlik Kartı" 1 ocaktan ttibaren geçerli olacak şekilde dağınlacağı açıklandı. Kimlik kartlannın, emeklüerin bakanüğa bağlı sosyal tesislerden yararlandınlmalan amacma yönelik olduğu kaydediliyor. Kadın haklarının 50. Yıh defilesi Türk kadmma seçme ve seçilme hakkının verilisinin 50. ytldönümü nedeniyle, Milli Eğitim Gençlik ve Spor Bakanlığı Kız Teknik öğretim Genel Müdürlüğü bugün devlet protokolü için "Tarih boyunca Türk kadımmn giysileri ve başhkUm" konulu bir defile düzentiyor. Defîie 7 aralıkta bakanlık protokolü için tekrarlanacak. VURAL ARKAN'CN YAZISI Ekonomide geçiş dönemi özal hükümetinden azledilen Maliye ve Gümrük eski Bakam ve ANAP milletvekili Vural Ankan, Dünya gazetesinde yazı yazamaya başladı. Ankan'm Dunya'da bugün yayınlanan yazısını sunuyoruz: VURAL ARIKAN 24 Ocak 1980 kararlannın alındığı tarihte içinde bulunduğumuz ekonomik durumu hatırlamaya, tekrar etmeye gerek yok. Hepimiz yaşadık biliyoruz. Buhranlı ekonotniden çıkış için neler yapıldı? 1 Bir dizi yönetim düzenlemelerinden sonra 1930'lu yıllardan 1978 yüına kadar % 3 ilâ <• 9 ? arasında değisen faiz hadleri yükseltildi ve reel hale getirildi. 2 Sabit kur politikasından vazgeçilerek zaman zaman devalüasyon yapılacak yerde günlük kur ayarlamalarına geçildi. Kanımca en etkili iki önlera bunlardı. 3 lhracatın teşviki yanı sıra yeterli para politikası, iş adamlanmn deyimiyle sıkı para politikası uygulandı. Sonuç ne oldu? Vo 100'ü aşan enflasyon % 30Mara çekildi. 1976 1979 yıllan arasında 2 milyar dolar seviyesinde tıkanmış olan ihracatımız 7 rnilyar dolar mertebesine eristi, ihracaiın yapısı değişti, yapı içinde sanayi ürünleri ağırhklı yerini almaya başladı. Handikapları yok muydu? Elbette ki vardı. Birincisi banker kesimine akan mevduatın, paranın sınai işletmelere kanalize olabilmesi için niali tedbirlerin alınmamasıdır. Diğeri, Türk Lirasımn dolar karşısmda giderek değer kaybetmesi dolayısıyle maliyet enflasyonunun asağı çekilememesi ve yaünmlann pahalı hale gelmesidir. Bu durumlarda dış ticaret muamelelerinden alınmakta olan vergi ve benzeri >ükümlülükler üzerinde durulmak gereğini o tarihlerde yaptığımız bir söyleşide Prof. F. Neumark da ifade etmişlerdi. Nitekim yatınmlann pahalılığı güncelliğini halen korumaktadır. Nihayet demokratik sürece gırildi. Bu süreç içersinde seçimler yapıldı ve ANAP iktidarı oluştu. Iktidann getirdiği önlemler de biliniyor. Kısaca beürtilecek olursa; ithalat ihracat rejimleri değiştirildi, kambiyo tahditleri 54 yılhk uygulamadan sonra çok sınırlı hale indirgendi. Dış ticaret muameleierinden alınmakta olan gümrük vergisi, istihsal vergisi, fonlar dinamik yapıya kavuşturuldu. Türk ekonomisinin handikaplanndan önemli biri olduğu daha 1947 yıhnda CHP Kunaltayında dile getirilen kamu iktisadi teşebbüslerinin özel sektöre devrini sağlamak üzere "hisse senedi" satışlarına, "işletme hakkı"nın devrine hukuki imkân tanındı. Yine alt yapı yatınmlarının hızlan NA TO Savunma Kolej Komutanı Korgeneral Ühle Wettler başkanlığında bir heyet dün sabah Ankara 'ya geldi. Genelkurmay 2. Başkanvekili Orgeneral Cemit Çuha tarafından kabul edilen konuk heyete daha sonra Genelkurmay Baskanhğı 'nda bir brifing verildi. Heyet öğleden sonra TBMM'yi ziyaret etti, daha sonra tstanbul'a geçti. NATO heyeti TBMM'yi ziyaret etti Şirketlere yapılacak desteklemelerin serbest piyasa kurallarına ters düşeceği düşünülmemeli. Serbest piyasa sistemi zaman zaman büyük kararlar almmasma engel deği/dir. dınlması için "gelir ortaklığı" senedi ihdas edilerek uygulanmasına da başlandı. Kuşkusuz bütün bu düzenlemelerdeki ana hedef, rekabeıe dayalı serbest piyasa ekonomisini işler hale getirmektir. Öngörulen ve gerçekleştirilmeye çaJışılan modelin 1930 ile 1980 yıllan arasında benimsenen ve uygulanan ekonomik model ve politikalardan esash bir biçimde farklı olduğunda kuşku yoktur. Ne var ki, ekonomik model değişikliklerinde, özellikle ağırhklı sabit yatırımı bulunan sınai işletmelerin yeni modele ujiımu bakımından geçiş döneminin kabulü ve buna uygun düzenlemelerin yapılması gerekir. Hem de, firma ya da olay bazında değil, objektif ve genel kurallannı tespit etmek suretiyle. Kanımca bu düzenleme yeteri kadar ele alınmış değildir. Kur farklan borçları yüzünden çahşamayan; özsermaye borç dengesinin bozukluğu nedeniyle üretimden çıkan; ithal ikamesi amacı ile kurulmuş ve fakat ihracata adapte olabilmek üzere gerekli yatırımı yapamadıkları için eksik veya atıl kapasite ile çalışan; işletme sermayesini kredi faizlerinin yüksekliği nedeniyle sağlayamadıklanndan terk edilen işletmeler bunların örneklerini oluşturur. Işçi şirketleri de dahil bu tip işletmeler küçümsenecek sayıda değildir. Bu nedenle, kur riski ve banka borçlannm dondurularak konsolide edilmesinde, çalışır hale gelebilmeleri için "teşvik kredileri" ihdas olunarak verilmesinde; makro hedefler, özellikle istihdam ve üretim açısından yarar vardır. Yapılacak desteklemelerin "işletme kurtarma" niteliğinde görülerek serbest piyasa kurallarına ters düşeceği de düşünulmemelidir. Zira, serbest piyasa sistemi, zaman zaman tüketici, ihracatçı, sanayici ve hizmet müesseseleri hakkında karar alınmasına engel değildir. Aksine bu kararlar, serbest piyasa ekonomisinin müessesevi oluşunun bir sonucudur. Türkân Arıkan, ANAP'tan lyıl süreyle ihraç edildi ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) ANAP ortak Disıplin Kurulu Edirne milletvekili Türkân Arıkan'ın partiden 1 yıl süreyle geçici ihracını kararlaştırdı. Ankara milletvekili Kamil Tugrul CoşkunogJu başkanlığında toplanan Ortak Disiplin Kurulu, Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'nun Türkân Arıkan'ın partiden bir yıl süreyle ihraç edilmesi isteminı benimsedi. Disiplin Kurulu'nun bu kararına Tokat milletvekili Selim Kocaker muhalif kaldı. Coşkunoğlu, Türkân Ankan'ın geçici ihraç kararını açıkladıktan sonra Arıkan'ın grup ve parti çalışmalanna katılamayacağını söyledi. Coşkunoğlu, Ankan'm grup kararlanna karşın davranamayacağını belirterek, Türkân Arıkan'ın Genel Kurul'da ANAP sıralarında oturacağını ve Plan Bütçe Komisyonu'nun çalışmalanna bağımsız milletvekili gibi katılacağını açıkladı. Arıkan'ın parti ve grup kararlanna karşı yönde davranması halinde yeniden cezalandınlabileceğini de ifade eden Coşkunoğlu, Arıkan'ın grup kararlanna uyma zorunda olduğunu bildirdi. Coşkunoğlu, Türkân Ankan'ın parti program ve tuzüğüne aykırı hareket ettiği gerekçesiyle parti tuzüğüne aykın hareket ettiği gerekçesiyle parti tüzuğünün 63. maddesı, üçüncu fıkrası ( 0 bendi gereğince cezalandınldığını sözlerine ekledi. Türkân Ankan, karar üzerine "Bunlar demokrasinin gereğidir" dedi. Ankan, ihraç kararının açıklanmasından sonra gazetecilerin sorusu üzerine kadın haklan çahşmalanyla uğraştığını belirterek, "Sadece hayırlı olsun diyorum" şeklinde konuştu. Ankan, partiden istifasının söz konusu olup olmayacağının sorulması üzerine, "Yonım yok, biliyorsunuz kadın haklarıyla ugraşıyorum. Çok meşgulüm" yanıtını verdi. DEVAMSIZLARA CEZA ANAP Grup Yönetim Kurulu dün akşam yaptığı toplantıda grup iç yönetmeüği değişikliği üzerinde çalıştı. Grup Yönetirn Kurulu'nun, ilk yönetmelik değişikliği ile gruba devam etmeyen milletvekillerine verilecek cezalann arttınimasımn istediği öğrenildi. HP'DE İHRAÇ İSTEMLERİ GÖRÜŞÜLDÜ HP eski Genel Sekreteri Aydın Güven Gürkan ile 4 eski y öneticisinin partiden geçici ihraç istemleri dün toplanan HP Disiplin Kurulu'nda görüşüldü. Disiplin Kurulu Başkanı Fahrettin Uluç, "Cumhuriyet" muhabirinin sorusu üzerine, Disiplin Kurulu'nun ilk toplantısında iddialann ele alındığını belirterek, suçlanan 5 eski yönetici hakkında savunma isteneceğini söyledi. Konserde politik şakalar İSTANBUL Anakent Belediye Başkanı Bedrettin Dalan'ın belediye çalışanlarına yönelik olarak Spor ve Sergi Sarayı'nda düzenlediğı parasız konser, Ateş Böceği Ercan'ın esprıleri ile neşelendi. Ercan, seyircılere, "Buraya gelmekle iyi ettinız, ama tefevizyonda haberleri izleyemediniz" dedikten sonra şunları söyledi: "Ama ben sizin yerinize izledım. Erdal İnönü çıktı. Minti.. minti.. Erkek güzeli.. Boynu da kiraz çopü.. Sonra Turgut Özal çıktı. O da pınti pinti idi. Futboldan da anlıyor Milli Takıma taktik bile veriyor." Ateş Böceği Ercan, daha sonra sözü ithal mallara getirdi. "Yumurtada ithal edilsin" dedi. Nedenini şöyle açıkladı: "Evimde 5 tavuğum var. Tabii bir de horozum. Sabah kahvaltısında baktım yumurta yok. Akşam baktım yıne yok. Acaba dedim. suç horozda mı, yoksa tavukta mı? Sonra anladık ki horoz MDP'ye kaydolmuş... Onun için yumurtlamıyormuş.." MP Genel Başkanı: Istifa etmedim CUMA günü bu köşede yayımlanan "Bir Opera Serüveni..." başlıklı haberimiz opera cevrelennde büyük bir ilgi ve tepkiyle karşılandı. Bu vesileyle operacılarımız, sadece çok güzel şarkı söylediklerıni değil, aynı zamanda çok güzel küfür ettiklerini de kanıtladılar (özellikle adlarını vermeyenler), Bu arada doğru yaklaşımı istanbul Devlet Opera ve Balesi Basın ve Halkla ilışkiler Müdürü Bn. Sümeray Anman yaptı. Arıman'ın söyledikleri şunlar: "Opera oyunlanmızda genç rollerine çıkan sanatçılarımız sizin de yazdığınız gibı maalesef biraz kilolu ve rolün gerekiirdiği yaşın üzerinde bulunuyorlar. Fakat bunun bir açıklaması var. Bazı parçaları çıkarabilmek için sanatçının belirli bir olgunluğa. bir gırtlak yapısına ve şarkı söyleme tekniğıne ulaşması gerek. Bu ise genç yaşlarda elde edilemiyor. Türkçe sözlerin anlaşılmamasına gelince... Bu da doğrudur. Aslında operada diksiyona çok önem verilmesi gerek. Faka diksiyon dersleri öğretim kurumlarında en az önem verılen dersler oluyor. Zaten bir de tartışma var. Operadî müzik mi önde gelir, yoksa söz mü dıye. Macbeth Operasının konusu Şhakespeare'den alındığı için, konunun bilineceği varsayılıyor ve sözlerin üzerinde fazla durulmuyor. Aslında operanın çok anlaşılır bir dille soylenmesi ideal bir durumdur. ama müzik ön plana alındığından sözlerin anlaşılamaması tehlikesı doğuyor. Son olarak biliyorsunuz opera bizlere ait bir konu değil. Bizim kökenimizde opera geleneği yok. Ancak bunu yaygınlaştırmaya çalışıyoruz. Opera sanatçılarımız zaten hafif müzikte daha çok para olduğu için o tarafa kayn.iVtadırlar. Elimizdeki olanaklarla yapılabilecek olan da budur... İyi yapamıyoruz diye kapatalım mı?" Biz de sayın Anman'a kimsenin operanın kapatılmasını düşünmediğıni, ancak "iyi yapılamayan" bir olayın eleştirılmesının doğal karşılanması gerektiğini söyledik. Opera serüveni sürüyor Kadıköylülerden özür diliyoruz KADIKÖYLÜLERDEN özür dtlememiz gerek... Çünkü vaktiyle bizı uyardılar. Biz ise rasgele vatandaşlann bir uzmanlık konusunu, işin uzmanlarından daha iyi bilemeyeceklerini söytedik. Fakat zaman bizi haksız çıkardı. Şimdi gelelim bu bilmece gibi sözlerin anlamına... Bir yıl kadar önce Kadıköylü bir grup gazetemize gelerek bir uyanda bulundular. Söyledikleri şöyte şeylerdi: "Beyoğlu caddesinin kayıplara kanşmasından sonra kentin tek yaAkşamları da Kadıköy Bostancı yönünde... Ortada tretuvar olmadtğı için araçlar rahatça karşı şeridin de bir bölümünü kullanarak sıkışıkhğı hafifletirler. Oysa şimdi ortaya tretuvar yapılınca sabahları Kadıköy Bostancı şeridi, akşamları da BostancıKadıköy şeridi bomboş kalacak, buna karşılık ters şeritler daha da sıkışacaktır..." Biz de kendilerine şunu dedik: "Bunlar böyle farazıye ile olmaz. Bu işı yapanlar uzman kişilerdir. Herhalde bir bildikyol alıyorlardı. Arapsaçı gibi karmaşık yolları iyi tanımayanlar ise zaten kayıpti. Erenköy civarında yollarını bulanlar şanslı sayıhyordu. Bulamayanlar (bizım gibi) soluğu Suadiye'de alıyorlardı. Buna karşılık, Bostancı'dan Kadıköy'e dönerken yol hemen hemen bomboş duruyordu. Çünkü bu saatte bu yönde yol alan araç yok denecek kadar azdı. Olanlara ise bir tek şerit yeterliydi. Fakat aradaki tretuvar yüzünden karşı yöndeki araçların giremediği yolda otolar, boş arazide araba kullanmanın zevkinı çıkarıyorlardı. Aynı yollara bir de sabah çıktık. Bu kez her şey tersine dönmüştü. Bostancı'dan Kadıköy yönüne gıden araçlar üçdört sıra halinde tek şeritte sıkışmışlardı. Boş arazide araba kullanmanın zevkini ise bu kez karşı şeritte yol alanlar (Kadıköy'den Bostancı'ya gidenler) çıkarıyordu. Bir sürü trafik polisi gereksiz yere ortalığa dökülmüş, araçları istemedikleri yönlere.sevketmeye çalışıyorlardı. Örneğin gidiş yönünün tıkanması üzerine araçlar Selamiçeşme'den Fenerbahçe yönüne saptırılıyor ve buradan Kızıltoprak'a çıkmaları sağlanıyordu. Ustgeçitlere gelince, betondan ve demirden çirkinlık anıtları gibi yükseliyor, üstünde trafiğin sıkışıklığım havadan seyretme zevkini tatmakta olan birkaç meraklıdan başka kimse bulunmuyordu. Yayalar yine bildikleri gibi at oynatıyor ve hemen hemen durmuş araçların arasından geçiş yapıyorlardı. Göztepe'deki geçidin yanında uzun süre durarak, bir vatandaşın geçmesini bekledik. Eğer geçen birisini yakalasaydık, "hangi amaçla (örneğin oyunbozanlık amacıyla mı) geçtiğini" soracaktık. Ne yazık ki kimse geçmedi. Fakat okuyucularımıza söz veriyoruz. Orada yıne bekleyeceğiz. Üstgeçitten geçen bir vatandaşı yakalayabilirsek, kendisine yukardaki soruyu soracağız. Yanıtını da bu sütünlarda yayımlayacağız. Muhafazakâr Parti Genel Başkanı IsmailHakkı Yılanlıoğlu'nun istifa ettiğine ü'ıskin mühürlü bir bildirinin, "Anadolu 4jansı"na verilmesi partiyi kaştırdı. lsmail Hakkı Yılanhoğlu, Genel Baskanlıktan istifa etmediğini, mühürüi bildiriyi ajansa verenlar hakkında soruşturma yaptıklanm açıkladı. ABD Dışişleri Bakanhğı Ubıslararası Narkotik Sorunlan Müstesan John Thomas, dün Anka'ra'ya geldi. Dışişleri Müsteşar Yardımcısı Ecmel Barutçu ve Toprak Mahsulleri Oflsi yetkilileri ile göriiştü. Thomas, bugün de Emniyet Genel Müdürü Saffet Ankan Bedük ve Jandarma Genel Komutanı Mehmet Buyruk ile ayn ayn görüşecek. ABDİİ narkotikci Ankara'da ANAP'ta toplantı ANAP Baskanhk Divanı bugün toplanıyor. ANAP Genel Başkan Yardımcısı Halil Şıvgm, toplanttda kongrelerle ilgili değerlendirmeler yapüacağuıı belirterek, 380 ilçede kongrelerin tamamlandığmı söyledi. DSP programında ekonomik politika açıklandı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosn) Kuruluş çahşmalannı sürdüren Demokratik Sol Partinin program taslağında yer alan ekonomik politika açıklandı. Acıklamada gelişmenin köylüden başlatılacağı, ekonomik gücünü siyasi güce dönüştürmeye çahşmayan özel sektör girişimcilerine geniş özgürlük tanmacağı belirtildi. DSP'nın ekonomik politikası şu noktalarda özetleniyor: • Baskıcı ve antidemokratik sınırlamalar getiren çalışma yasamı yerine, ozgürlükçü, katdıma demokratik yaşama agııiık verilecek. • Üretkenlik baskıyla ve emeğ^n sömürusüyle değil, demokratik halk katılımıyla sağlanacak. • Ekonomide halk sektöriinün agırlıklı yeri olacak. • Gelişme köylüden başlayacak. Köykentler oluşturulacak. • Kooperatifleşen köylüden tanmsal gelir vergisi bir süre için aiınmayacak. • Isçüenn toplu sozlesme grev ve sendikacılık haklan üzerindeki demokrasiyle bağdaşmayan sınırlar kaldırılırken, işçilerin iş Karageçit köyüne yardım Bir sure önce bölücü çete mensuplannın saldınsına uğrayan Siirt'in Şvmak ilçesine bağlı Karageçit köyündeki vatandaşlara dün yardım malzemesi dağıtıldı. 7. Kolordu Komutanı Korgeneral Kaya Yazgan, Karageçit köyünde düzenlenen törende, devletin her zaman vatandaşın vanında olduğunu söyledi. "Getişme köylüden başlayucak" yerlerinde sorumluluğa ve yonetime katılmaları, kârdan pay almalan sağlanacak. • Kendi çıkarlannı toplum çıkarlanyla bağdastıran ve ekonomik guçtenni siyasal güce dönoştürmeye çahşmayan özel sektör girişimcilerine geniş özgürlük tanınacak. • Ekonomik işlevli KlT'lerin yönetim ve yatırımlanna siyasal iktidarlar karışmayacak, öncü ve doğurgan işletmeier devletçe kurulacak. • Enflasyon denetim altına alınırken, talep sınırlandırması yerine uretım ve sununun arttınlmasına özen gösterilecek. • Toplam vergi gelirlerinde ücreth!erin payı azaltılacak. DSP'nin program taslağının diğer bölumlerinin de peyderpey açıklanacağı belirtildi. 280 bin ton kömür tahsisi tstanbul'a bu kıs döneminde 245 bin ton linyit, 20 bin ton kok, 5 bin ton da taşkömürü olmak üzere toplam 290 bin ton kömür tahsisi yaptidı. tstanbuVda aile basma 1 ton kok, 2 ton da linyit kömürü veriliyor. "Adaleıun, ınsanlıkıan yana her aydının okuması gereken bir kitap" Okıay Akbal. Muamncr Tunccr'in Turkçesıyle vıkıı 2. baiim. 350 TL. DREYFUS OLAYI YALÇIN YAYINLARI SahaMan Bajtot CadiaırrtataH.. KM t*an..K«şı y6n ise bMRbcş bddryoc (Foto^raf: mn AldF) ya gezinti yeri sayılabilecek leri vardır. Bırakın uygulasınBağdat Caddesi tehlike için lar." deydi. Hemen hemen her 500 İşte yanılgımız ve özür dilemetrede bir üstgeçrtler kurulu memizin nedeni bu. Çünkü bir yor, bu yetmezmiş gibi Kızıl hafta kadar önce aynı grup yetoprak'tan itibaren cadde, ya niden geldi. "Siz, dediler danm metre yüksekliğinde dar ha önceki durumu gördünüz, bir tretuvaria ikiye bölünüyor gelin bir de şimdiki durumu du. (Allah'tan bu işlem Gözte görün. Bakalım kim haklıype'de durdurulduj Yukardaki mış?" önlemler sabah ve akşam saBir akşamüstü Kadıköy'den atlerinde biraz sıkışan Bağdat Bostancı'ya doğru arabayla Caddesi trafiğini düzeltmek yola çıktık ve şunları gördük: adına yapıhyordu ama doğma Araçlar Kızıltoprak'a ulaştıbüyüme Kadıköylülerin inancı ğında yol kesilmişti. Bağdat na göre, yeni uygulama trafi Cadaesi'ne sadece Boğaz ği daha da sıkıştıracaktı. Şun Köprüsü'nden geten araçlar ları iddia ediyordu Kadıköylü bırakılıyordu. Kadıköy'den geler: "Üstgeçitler hiçbir ise ya lenler trafik polislerince sağa ramayacak göreceksiniz. Tra saptırılıyordu. Yolları iyi bilen fik sıkışıklığına gelince, Bağ araç sahipleri ya daracık yoldat Caddesi trafiği sabah ve lardan gene Bağdat Caddesi 'akşam saatlennde biraz sıkı ne çıkmanın yollarını araştınşır ama hiçbir zaman içinden yor veya küçük bir Asya turuçıkılamaz bir sıkıştklık değildir. na çıkıyoriardı. Birçok araç hiç Çünkü trafik yükü sabahları istemediklerı yöreleri ziyaret BostancıKadıköy yönündedir. edip, kilometrelerce gereksiz
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear