Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURİYET/8 DAVALAR... SORUŞTURMALAR... HABERLERİN DEVAMI MHP davası Yeniden 1 Numaralı Mahkeme'de başlanılan Halkevleri davasmda Genel Başkan Ahmet Yıldız, "Suçlamadaki haksızlığı, mahkemenin 'değerlendireceğini umuyorum" dedi. Istanbul 3 Numaralı Askeri Mahkemesi'nin görevsizlik kararı verdiği "Unkapam çatışması" sivil mahkemeye gönderildi. Haber Merkezi Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numarah Askeri Mahkemesi'nde görülen MHP ve yan kuruluşları davasının dunku duruşmasında, çeşitli ilçelerde hâkimlik yaparken Türkeş'e yazdığı mektuplar konusunda göruşü alınan Ali Koç, uç mektuptan ikisinin kendisine ait olduğunu belırterek, "MHP'ye duydugum yakmlığın altında ozel işlerimi hallettirmek yatıyordu" dedi. Denizli'nin Kale, Rıze'nin Çamhhemşin ve Van'ın Çatak ilçelerinden Türkeş'e gönderdiği üç mektup Ali Koç'a gösterilerek, bu mektuplann kendisıne ait olup olmadığı sorulduğunda, Koç, Kale ve Çatak ilçelerinden gönderilen mektuplann kendısine ait olduğunu söyledi. Ali Koç yazdığı mektupların ıçerığı hakkında verdiği bılgıde "MHP'je duydugum yakınlıgın altında özel işlerimi yaptırmak gayesi vardı" dedi. Sanık avukatlarırun, "Mektupta Turkeş'ten alınan emir" deyiminin hangi anlama geldiği yolundaki sorusunu ise Koç, "Tiirkeş Bey bana bir emir vermemiştir. Bu, astın üste karşı bir nezakel usliıbudur" şeklinde yanıtladı. HALKEVLERİ DAVASI Ankara Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde devam edılen Halkevleri davasında, Ankara 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde beraatle sonuçlanan Halkevleri davasının ardından, Askeri Yargıtay'ın beraat kararını bozduğu üç sanıktan biri olan Genel Başkan Ahmet Yddız, "Platform dağıldığı için orada bile goruşiilmeyen goruşleri onermenin suçlanmasındaki açık aykınlığın, haksızlığın sayın mahkemece çok iyi değeriendirilebileceğini umuyorum" dedi. Suçlamaya dayanak olan yazısının Halkevleri tuzel kişiliğını bağlamayacağını kaydeden Ahmet Yıldız, kişisel bir eylem olduğunun yargısal bir kesinlik kazandığını vur Tanık Koç: MHP'ye duydıığum yakınîık özel îşlerim içindi Ozetle Milli Güvenük Kurulıt toplandı Milli Güvenlik Kurulu, dun yaptığı aylık olağan toplantıda, son bir aylık donem içinde iç ve dış olaylarda meydana gelen gelişmeleri gözden geçirdi ve değerlendirdi. Cumhurbaşkanı Kenan Evren'in başkanlığında yapılan toplantıya, Konsey uyeleri Surettin Ersin, Tahsin Şahinkaya, Nejat Tümer, Başbakan Tiırgut Özal, Milli Savunma, İç ve Dışişleri Bakanlan ile kuvvet komutanlan katıldılar. Devlet himayesindeki şirketler küçük firmaları yutuyor İZMİRLİ İŞADAMLARI: ANKARA.^ANKA... MU^ERREF HEKİMOĞLU 28 ARALIK 1984 Izmir Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Soyer: Türkiye'de yatırımlar durmuştur. Yeni ekonomik önlemler alınmazsa 1985'te de duracaktır. İZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) Buyuk ıhracatçıların Ozal'a başkaldırmalarının hemen ardından Izmır Ticaret Odası meclis uyeleri de hukumete eleştın yağdırdılar. Yonetım Kurulu Başkanı Dundar Soyer, hukumetin bırkaç sermaye şirketini hımayesi altına aldığını one sürerek kuçuk fırmaların guç duruma duşürulduğunu one surdü. Meclis uyesı Altay Ergezer ıse "thracat rakamlarını yanlış degeriendiren hükumet 'ihracatta artış var' dijor ama havali ihracatı unutujor" dedi. Cumhur Kendir de devletle ış yapan ınsaat muteahhitleri arasında ayncalık yapıldığını savunarak, "Bir sayın bakanın köyünun yolunun >apılması için hukumet bu işi alan muleahhile hemen nakit odeme >apı>or" biçiminde konuştu 1984 yılının son mechs toplantısını yapan Izmir Ticaret Odası 1985 yılı butçesini goruşurken uyeler hukumet polıtikasını eleştirdıler. 642 milyon 11 liraya bağlanan 1985 yılı butçesini ve yönetim kurulunun çalışmasını eleştırmek uzere söz alan Şahin Özbek, oda yöneticılerını Turkıv e Odalar Birlığı (TOB) Başkanı Mehmet Yazar ile ışbırliğı yapmakla suçladı. Özbek, TOB'un tavırları doğrultusunda yönetim kurulunun hukumete tavir aldığını one surerek, "TOB iküdaria ters duştugu zaman >onetim kurulu başkanımız Dundar Soyer, onlarla birlikte hareket etmekte ve anlaşabildiğini söylemektedir. Hukumetle çelişkiye duşmek, sevimsiz bir ortam yaratmak yanlıştır" dedi. Özbek'ın sozleri meclis uyeleri arasında tepki ile karşılandı. Şahin Özbek'e yanıt vermek uzere kürsuye gelen Yönetim Kurulu Başkanı Diindar Soyer, konuşmasmda hukumetin sorunlara bakış açısını sert bir dille eleştırdi. Soyer, "Sorunlan yalnız ekonomik olarak ortava ko>mak eşyanın tabiatına aykırıdır" dedi. Soyer konuşmasını şoyle sürdurdu: "Meclis uyesi arkadaşımız sa>ın Ozbek adela bir sitasi gorıişu ifade eder, korur şekilde konuştu. Ekonomi ile politikanın sınırlan \ardır. Ama bunun vanında bir de ekonomi politika kavramı vardır. \nlam bakımından tarttşmalar çıkabilir ama sorunlan >alnız ekonomik olarak ortava koymak eşyanın tabiatına aykırıdır. Ekonomiyi sağlıklı yollara goturmenin çaresi iyi donelere sahip olmakla olur. Turkiye'de yatırımlar durmuştur. Yeni ekonomik önlemler alınmazsa 1985'te de duracaktır. Gelişme birkaç sermaye şirketi ile olmaz. Hukumet bu sermaye sirketlerini devlet himavesinde tutmak istiyor. Kuçuk firmalar bu yüzden giiç durumdadır. Japonya'da, Guney Kore'de de sermaye şirketleri korunmakta Yılın adamı Evren htanbul'da Ingilizce Turkçe olarak yayımlanan aylık "New Mıddle East" dergisi Cumhurbaşkanı Kenan Evreni "Yıün adamı" seçti. Suudi Arabistan, Libya, Kuveyt ve BAE'de de dağıtılan dergi, Evren'in Cumhurbaşkanlığı dönemini "En yuce makamda 730 guru. Ülkeye huzur getiren hizmet dolu yıl" olarak nitelendiriyor. Aynı kent mahkemelerinin birbirlerine talimat yazmaları önleniyor ANKARA (THA) Aynı anakent sınırları içindeki mahkemeler, tanık ifadelerini alabilmek içın birbirlerine talimat yazamayacaklar. Yargıçlann, hukuki konularda bılirkişi raporuna başvurmaları da önleniyor. Adalet Bakanlığı tarafından hazırlanan ve önumuzdeki gunlerde TBMM'ye sunulması beklenen ceza yargılamaları usul yasası değişiklik tasarısı, yasalaştığı takdirde, aynı anakent sınırlan içindeki mahkemeler, ıfadelerine başvurmak istedikleri tanıkları bizzat çağırarak dinleyecekler. Tasanya gore, yargıçlar, hukuki konularda bilirkişi tayin edemeyecekler. Tasarı a>ııen yasalaşırsa, yargıçlar, sadece genel ve hukuki bilgi ile çozumlenmesi mümkun olmayan konularda bilirkişi raporuna başvurabılecekler. CREDIT LYONNAIS recherche Secretaire standardiste steno dactylo ayant experience telex Pour rendez • vous tel 5 160 08 45 161 24 00 1 gulayarak, "Halkevleri ttizel kişiligi ile ilgisi kabul edilmeyen \e bunun varsa biricik sorumlusu ben olduğumdan, o >azı nedeniyle benim için bir kişisel suç işlemiş olup olmamamın dışında hiçbir sonın soz konusn olamaz" dedi. Halkevleri davası, Ankara 2 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde beraatle sonuçlanmış ancak savcıhğın itirazı üzerine Askerı Yargıtay tarafından Ahmet Yıldız, Ferhat Aslantaş ve Erol Saraçoglu'nun beraat kararları bozulmuştu. Balat Bahariye Caddesi'ndeki 2 UNKAPANI ÇATIŞMASI numaralı eve dun saat 15 sıralaUnkapanı 'nda çıkan çatışma nnda gelen iki kişi evde oturan sonunda 2 polis memurunu öl Fatma Gezgin'e (18) postacıyız diyerek kapıyı açttnp soygun dürdukleri, bir polis memurunu yaraladıkları savıyla yargılanan yaptüar. Silahh iki soyguncunun 1 bir yuzbaşı, iki er hakkında, Is daha önce de Eyup Silahtarağa tanbul Sıkıyönetim Komutanlı da bir evi soydukları anlaşıldL ğı 3 Numaralı Asken Mahkemesi görevsizlik karan vererek, dosyayı Istanbul Ağır Ceza Mahkemesı'ne gönderdı. Cibali Tutun Fabrikası işcilerini taşıyan Emniyet mensuplarmın aileleri3 kişıden, komiser muavini Mu ne yardım ve burs temini için kurat Geçer, polis memurlan Bur rulan TEYEV vakfı, 1984 nakti yardtmlannm dağıtımma başlıhan Şengül ve Halis Yılmaz'ın ayda 50 bin lira rüşvet istemele yor. Bu nedenle yann Baltalimanı Polis Moral Eğitim Merkezi1 ri üzerine, Sahil Askeri tnzibat ve Trafîk Taburuna ihbarda bu nde bir tören yapılacak. lunulmuştu. Tabur komutanı Binbaşı Zeki Toprakçı da, rüşvet olayının saptanması için Işadamı Ferit Samukoğlu ölen Yuzbaşı Cengiz Siner ile erler kardeşi Cevdet Samukoğlu adtMustafa Beldek ve Hasan Ak na Şişli Samık Kemal Hköğretim baş'ı görevlendırmişti. Iddiaya Okuİununyanmda inşa edilecek göre, 26 Temmuz 1981 tarihın10 derslikli ilkokul için Istanbul de Unkapanı'nda görevli askerMilli Eğitim Mudurluğu'ne 30 ler, ruşvet ıstedıkleri ıleri süru milyon lira bağışladu Bağış çelen ve ekip otosundaki polislere kini alan Istanbul Valisi Nevzat dur ıhtannda bulunmuşlar, ekıp Ayaz, Samukoğlu'na "Hayırlı otosunun durmaması üzerine si olsun" dedi. lahlı çatışma çıkmış ve komıser muavini Murat Geçer ile polis memuru Burhan Şengul ölmüş, Titzla 'da kurulu iki tersanede uyHalis Yılmaz yaralanmıştı. gulanan "Yeni serbest pazarhk ÜÇ KAÇAKÇI MAHÛM diizeni"nin ilk grevlerinden DeOLDU san Tersanesi grevi Istanbul 8. Iş Kayseri yöresinde 197880 yıl mahkemesince "Yasa dışı grev" lan arasında silah ve mermı ka olarak saptandı ve bu sebeple çakçılığı yapmak suçundan An kaldınlmasma karar verildL kara Sıkıyönetim Komutanlığı 4 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde yargılanan Adem Ruhbaş, 10 yıl 6 a> ağır hapis, 54 bin 166 hra para cezasına mahkum oldu. Zeytinburnu Kazlıçeşme'de AhRuhbaş, aynca gözaltına alındığı met Narin'e ait sunger atölyesinsırada komıser yardımcısı Meh de dun saat 15 sıralarında belirmet Deveci'ye serbest bıraküma lenemeyen bir nedenle çıkan sı ıçın 6 milyon lira rüşvet teklif yangmda Mesut Karaca adlı işçi etmek suçundan da 4 ay hapis öldu. Ali Gündoğdu ve Nurettin cezasına çarptınldı. Sanıİdardan adlı işçiler de yaralanarak hastaAli Demirayak, Kerim Karabo neye kaldırüdılar. ğada silah kaçakçıhğına adları kanştıklanndan bırer yıl 2'şer ay hapse çarptınldılar. Dığer sanıklardan ilhami Saglamer, Sefer Bezal, Ali Uğuriu, Ahmet Sağlam, Aziz Turgut ıse delil yetersizhğinden beraat etti. Sanık Ra htanbul'da geçirdği bir rahatsızmazan Dokmeci hakkındaki da ak sonucu olen Erzurum eski va tekerrur olduğundan redde miüetvekiUerinden ve Tiirk Ticaret Bankası eski Genel Mudürdildı. | lerinden Sait Hamit Başak dun TKP DAVASI j Bebek Camii'nde kılınan öğle Ankara Sıkıyönetim Komunamaztndan sonra Aşiyan Metanlığı 1 Numaralı Askeri Mahzarlığj'nda toprağa verildL kemesi'nde görulen 287 sanıklı yasadışı Türkiye Komunist Partisi (TKP) davasmda da karar aşamasına gelındı. Dunku duruşmada, sanık avukatları eks Küçükçekmece Gölü 'nün denizpertiz raporlarına itirazda bulu le birleştiği kesimde dün Hamdi narak, incelemenin adli tıp tara Keskin (42) isimli bir işçinin cefından yapılmasını istediler. sedi bulundu. Se zaman ve nasıl olduğıi araştınlan Keskin'in uzerinde çıkan pasaporttan yurt dışmda işçi olarak çahşnğı un'uı19841985 oğretım yılı şıldı. oğrencı ucretlerı, gunduzlu yıllık 125.000 TL. yatılı yılük 165.000 TL. olarak belirlenmıştir. Postncıyız diye girdikleri evi soydular Teyev yardıma başlıyor Milli Eğitime bağış dır ama Türkiye'deki gibi deİil" TÜRK PARASIMN DEĞERİ 1980 yıhndan bu yana uygulanan ekonomi politika ile Türk Lirası'nın değerinin yuzde 900 düşurulduğunü one suren Soyer, "Turk Lirası'nın degerinden fazla düşurulduğunü hukumet yetkilileri de ifade etmektedirler. Şimdi Turkiye'yi idare edenler TL'nin değerini belirlemede yeni yollar aradıklannı söylüyorlar" bıçımınde konuştu. Daha sonra soz alan meclis uyesi Altay Ergezer hukumet politikasını eleştirırken, "Ekonomik konularda göruşlerimiz açıkca ortava kondugunda Sayın Başbakan 'Politika >apıyorlar" diyor. O zaman ekonomik verilerle hiç mi konuşmayatım. Bu politika değildir, hukumetin ciddiyetsizliğidir" dedi. Ergezer, ıhracatta gelişme olduğunun one surulduğunu anımsatarak, eleştirisini şoyle ozetledi"Bu yıl ihracat 6 mihardan 7 milyara çıkacak diyorlar. Artış yuzde 30 olmuştur divorlar. İlkokul çocuğuna sorsanız artışın \uzde 20 olduğunu hemen hesaplar. Bir de 680 milvon liralık hayali ihracatı unutuyoriar. Bn da yuzde 12 tutmaktadır. Artış yuzde 8 dolayındadır. Hükumet rakamlan saptırarak kandırmacaya yöneliy or." Devlet ile iş yapan ınşaat muteahhitlerınin de hukumetçe a>ncalığa tabı tutulduğunu one suren Cumhur Kendir ise, "Aylarca istihkâkını alamayan muteahhitler dururken bir sayın bakanın köyunun >olunun yapılması için işi alan muteahhide peşin nakit odeme yapılıyor. Bu u>gulama devlet anlayışına aykırıdır" biçiminde göruşlerını açıkladı. Yılmaz: Devlet denetimî (Baştarafı 1. Sayfada) lannı alabildiğine genişlettiği, iktisaden guçsuz kitlelerin ise alabildiğine ezildiği bir yıl olmuştur" bıçımınde konuştu Yılmaz, sendikalarda surdurulen devlet denetımının bir siyası baskı aracına donuştürulduğunu de bildırdı. TurkIş Genel Başkanı Şevket Yılmaz sendikalan suskun ve etkisız toplumlann, demokrasi ile ıdare edıldiğinı iddia etmenın mumkun olmadığını kavdettığı konuşmasmda, gerçek ucretlerde son beş yıl içinde me\ dana gelen yuzde 55 oranındaki gerılemeyı onaracak gerçekçı onlemlerin alınmadığını ifade etti. Yılmaz 1984 yılını şöyle değerlendirdi: "1984, iktisaden güçlu durumdaki azınlığın imkânlannı alabildiğine genişlettiği, iktisaden guçsuz kitlelerin ise alabildiğine ezildiği bir yıl olmuştur. Toplu iş hukuku alanında sendikalar ile toplu iş sozleşmesi, gre> ve lokavt yasalarmdan kaşnaklanatı sorunlar tiım ağııiıgıyla devam ederken, işçi çıkarma yasağının kaldırılması ve kıdem tazminatı kurumu uzerinde ısrarla surdurulen tartışma ile bireysel iş hukuku alanında da kaygı duyulan gelişmelere tanık olunmuştur. Hukumetin izlediği ekonomik politikanın. ozellikle enflasyonla mucadelc adına alınan onlemlerin, iktisaden guçsuz durumdaki kitlelerin yararına sonuçlar \ermediği ortadadır. Bir yandan fiyatlar tırmanmaya devam ederken, işçinin toplu iş sozleşmeleriyle sağlayacağı uçbeş lirayı budamanın yollarını arayan bir hukumet mudahalesini anlayabilmek mumkun değildir. Enflasyonun 1984 te yuzde 25 olacağını soyleyen ve ekonomide deha olduklarını sananlar, yuzde yuz bir yanılgıya diışerken, 1984 başında en az yuzde 43 oranında ucret zantmı gerektiğini soyleyen ve onlara gore ekonomiden anlamayan işçilerin tahminindeki isabet ortadadır." Sendjkalara yapılan de\ let denetıminin bir siyası baskı aracı halıne sokulduğunu anlatan Yılmaz, "Genel kurulların tanıdığı yetki içinde yapılan harcamalar çok kere suç sayılmış ve gizli kalması gereken denetim raporlan basına sızdırılarak sendikacılar bu vesile ile de karalanmaya başlanmıştır. Beraat eden sendikalanmız, atılan camurun izlerini silmekte guçlük çekmekledir" dedi. Yılmaz, Başbakan ile yaptığı goruşme konusunda da bilgi verırken şunları söyledi: "Sayın Başbakanla bir araya gelerek, sonınlarımızı bir kez daha anlatma fırsatı buldum. 5 ay onceki zirve toplantısından bu yana sorunlarımızın azalma yerine artış gosterdiğini belirttim. Bazı hukumet uyelerinin sorumsuz beyanları ile işçi kesiminin tedirgin edildiğini, bu da\ranışlara son verilmesini istedim. Sayın Başbakan'dan çalışma barışının sağlıklı surdurulebilmesi için hukumetten beklenen yaklaşımın daha fazla geciktirilmemesini talep ettim, Ocak 1985'in ilk yarısında yeni bir zirve toplantısı yapılmasında yarar olacağı goruşuyk ayrüdık. 5 ay onceki zirve ve sonuçları bilinirken, 1985 başında yeni bir zirve toplantısından fazla bir şey beklemenin hayalcilik olacağını soylemek mumkundur. Ancak sonuca ulaşmak için her çareyi aramak, her goruşmeye katılmak, dertleri tekrar tekrar ortaya koymak zorundayız. Zihniyet değişmedikçe, takvimin değişmesi, yeni yeni toplantılar yapılması anlam taşımaz." Yılmaz, konuşmasından sonra sendika başkanlarına tek tek soz verdı. Harbİş Sendıkası Genel Başkanı Kenan Durukan, Turklş'in artık ne yapması gerektığini belirlemesi zamanının geldiğinı belirterek, işçi hak ve özgurluklerine karşı olanlann dikkatıni çekmek için çeşıtlı ıllerde mitingler yapılmasını istedı. PetrolIş Sendikası Genel Başkanı Cevdet Selvi, iktidarın işçilere bakış açısının artık belli olduğunu söyledi ve sessiz yuruyuş yapılmasından yana olduğunu ifade etti. TesIş Genel Başkanı Orhan Erçelik, 15 ocak tarihine kadar yapılması beklenen Turkİş hukumet zırvesinde, TurkIş yonetıcilerının Başbakan Turgut Özal'a tavrının ne olduğunu açık açık sorması gerektiğını, OzalL ın vereceği yamta gore, TurkIş'ın bir tavır belirlemesı gerektiğinı söyledi. Yasadışı grev Yangın: Bir ölü iki yaralı (Baştarafı 1. Sayfada) belırlendi. Mavi kart bedelı 200 lıra, aylık mavı kart kupon ucretı sivillere 4500 lira, öğrenci ve erlere 2500 lıra oldu. Tünel jeton ucretı sivillere 50, öğrenci \e erlere 30 olarak saptandı. Ekspres hatlarda ve sayfiye yerlerıne duzenlenen seferlerde, otobuslerde adı geçen hatların tabelelan bulunması kaydıyla yolcular iki abonman bileti, mavi kart sahıpleri de mavi kart kuponuna ek olarak bir abonman bileti daha kullanacaklar. Eski abonman bıletlerinin yenileriyle değiştirılmesıne, bugun başlanacak. Isteyenler eski abonman biletlerınden iki tane atarak kullanabılecekler. (Baştarafı 1. Sayfada) Otoyolda araçlar 120 kilometre hızla seyredebılecekler Çıkışlarda ise, TÜB1TAK Marmara Araştırma Enstitusunce yaptırılan elektronık kuleler aracılığı ile geçiş ucrerlerı tahsd edilecek. Ye~ nı otoyolun açılmasıyla Istanbul Izmit arası 45 dakikada alınabilecek. Istanbul'daki Karayolları 1 Bölge Mudurluğu'nden \erilen bilgiye gore oto yoldan Gebze Izmit arasında geçiş yapacak iki veya daha çok dingillı yan romork çeken ıkı dingillı cekıcı ve benzeri araçlardan 3.000 lira, alınacak. Dingıl sayısı 2'den fazla kamyon ve yan römork çekicisıyle benzeri araçlar için 1.500, otobus ve benzeri araçlar için 1.000, otomobıl, pikap, motosıklet, mınibus ve benzeri araçlar ıçın de 500 lıra ucret alınacak. Otobüse Paralı Eski milletvekili Başak toprağa verildi ... Cumhurbaşkanı Evren, geçende bır sergıde kadın milletvekillerının portrelerinı seyrediyor ve portrelerın ressamı genç ÇaA //'ya soruyor; Biraz erken değil mi? Bana çok anlamlı geldi bu soru, aynca gerçekçi. Çünkü özellikle politikayla uğraşanların portrelerini zaman çiziyor, ressamlar değil. Bugün parlamentoda bulunan kadın milletvekillerinın gerçek çızgilerini de zamanın fırçasında seyredeceğız bir gün. Kalıcı bır renk, bir ız bırakabilecekler mı bakalım? Hele bu dönem, demokrasıye geçiş sürecınde bır milletvekilının çızdiği resım, portresınden daha önemlı. Demokrasi tablosunu renklendırıyor mu, solduruyor mu, daha doğrusu o tablonun oluşmasına bır katkıda bulunuyor mu, tarih yargılayacak bir gün. Salı akşamı İnönu Vakfı'nın duzenledığı resim sergısınde de aynı şeyı duşundüm. Devlet Resım ve Heykel Müzesı'nde doksan yapıt sergılenıyor. Ama asıl İnönu 'yu seyredıyoruz o sergide. Ölümünün onbırinci yılında doğumunun sevincini duyarak selamlıyoruz Inönü'yü. Toplumlann yaşamında dogumu kutlanacak kişılerın de bulunması mutlu bir olay. Yıldızların yenkjen parladığını hıssediyor ınsan, karanlığı aşmak gücüne ulaşıyor yeniden Bu sergı nedeniyle İnönu Vakfı'nı kutlamak ıstıyorum. Yüzüncü yıldönümünü bir yılı kapsayan bır programla yaşryoruz. Sanatsal yarışmalar düzenlenıyor. Bır resım, bir de müzık yarışması, resım ve müzıkle uğraşanları özendıren, ödüllendıren yarışmalar. Bence bır devlet buyüğune, Türkiye'nın tarıhinı yazanlardan bırıne, Atatürk'ün yakın silah ve ideal arkadaşına saygı içinde hazırlanmış bır program bu Sanat olaylarına ağırlık verıimesı de çok dogal. İnönü, sanatsever bir devlet adamı. Ataturk'un Turk toplumunu çağdaş Batı uygarlığı düzeyine ulaştırmak amacını iyi degeriendiren, hısseden bır kışı. Sergının açış konuşmasını, Kultür ve Tunzm Bakanı Mükerrem Taşçıoğlu yaptı. İçten ve uygar bir konuşma. Tarihımizin ortak bır degerıne saygı içinde, İnönü'nün satıata verdiği önemi olaylarla belirterek, bilınmeyen yanlarını da vurguladı Taşçıoğlu. Ben son yirmi dört yılı Ankara'da yaşayan bır kişıyim. Daha önce öğrencilik yıllanmda da biliyorum İnönü'nün sanatseveriığinı. Önce konservatuvarda, sonra şımdı sergisi açılan eski halkevınde tüm konserlerı ızledığıni. Devlet konser salonunda birçok konserı İnönü ile birlikte dinledim. Mevhıbe İnönu ıle el ele oturarak ızlerdi konserı, sanatçılan içtenlıkle kutlardı. Tiyatro, opera, bale galalarına mutlaka gelir, perde kapanınca sevgisını, ılgısını belırtırdi her zaman Genç kuşaklar bu anıları masal gıbı dinlıyor şımdı, sanat olaylarına böylesıne ılgı duyulmasını ınanılmaz bır olay dıye düşünüyorlar. Çünku böyle olaylar çok az yaşanıyor artık. Devlet adamlan ve eşlerı başka tur olaylara daha çok ılgi gösterıyor değil mi? Sergıde hayal gibi oturan Mevhibe inönü'yü seyrederken, bu gerçeğı daha çok hissettim. Bayan İnönü, Paşa'sının simgesı gıbı, sabah Anıtkabır'de saygı duruşunda, öğleden sonra Pembe Köşk'te mevlit okutup duaiarla uzanıyor Paşa'ya, akşam üstü de onun adına duzenlenen bir sergıde kimbılir hangi anıiarla. . Hammefend' Paşa'sız yıllarda bir mum gibi eriyor ama Paşa'ya gülümseyişıni yitırmiyor hıç. Tüm görevlerinı onurlu bıçimde yerıne getırıyor. Bence İnonü'ye eş olmanın bellı koşullarından ve bırıkımınden kaynaklanıyor bu. Yarışmada kazanan sanatçıların odullerı dağıtılırken guzel bır protokol uygulandı. Birıncı ödülu Meclis Başkanı Karaduman, ikıncı odulü Kültur ve Turızm Bakanı Taşçıoğlu, üçuncü ödülü eski Cumhurbaşkanlarından FahriKorutürk'un eşi Emel Korutürk verdi. Mansıyonları ıse Omer İnönu ve Erdal İnönü. Bır sanatçı. hastalığt nedenıyte gelemediği için açılış törenine katılmadı. Emei Korutürk, çocukluğundan ben resimle uğraşan bır kışı, Türkiye'nın 1 numaralı kadını olunca Çankaya Köşkü'nde başka bır rüzgâr estırdı. Köşkün kapılarını sanatçtlara açtı, ressamlığına, sanatseverlığine yaraşır bır gelenek kurdu. Köşkün duvarlarına en güzel tabloları astı, ama asıl başkent Ankara'nın çağdaş bır resim ve heykel müzesine kavuşması ıçın çaba gosterdı. O muzenın galerisınde duzenlenen bır ödül torenınde Bayan Korutürk'u de anımsamak bence çok geçerli ye zarıf bır protokol anlayışı değil mı?.. İnonü Vakfı'nın açtığı yarışmaya ıkı yüze yakın tablo yollanıyor. Secici kurul bu yapıtlardan üçünü ödüllendırıyor, üçüne mansıyon veriyor, aynca doksan tabloyu da sergılemeye değer buluyor. Odul alan yapıtlarda ilerıye dönük, çağdaş bır çaba var Secıcı kurul, çağdaş bir yaklaşımla oy kullanıyor. Yapıtları yaratanları tanımıyor, adını sanını bılmıyoruz. Bu tür bir ödüllenmeyle yaratıcı güçlerı daha çok gelışır belkı. Aynca İnönü'nün kışılığıne daha çok yaraşıyor bu yaklaşım • • * Dündar Elbruz'un bir yontu sergısını rahmetlı Paşa'yla gezmıştık yıllarca önce. Erdal İnönü ıle birlikte geldı Paşa. O çok soyut demır yontuları uzun uzun ınceledı. Ara sıra soruyordu. Bu nedir? Bu bir ağaç Paşam, bulvardafd akasya ağaçlanndan biri ve dallannda kuşlar... Paşa bir çocuk gibi merakla açıyor gözlerim. Demek bu ağaç, bunlar da kuş, dıyor. Yontunun soyut çizgilerini tanımaya çaiışıyor. Bence bu tur anılar da derlenmeli, yayımlanmalı bir gün Paşanın ölmezlığı, yaşama gücü sevınci daha iyi anlaşılır o zaman. Ama asıl Türkiye Cumhurıyeti'ni kuranların sanata bakış açısını görür genç kuşaklar. Mükerrem Taşçıoğlu, güzel vurguladı. Ikıncı Dünya Savaşı donemınde Anadolu ıllerine yollanıyor ressamlarımız. resım dalında bır yedıveren gülü açıyor o zaman. Bozkırda bır bahar yaşanıyor, devlet sergıleri ve yarışmalarıyla taşı, toprağı, ınsanı, sorunlarıyla bır Anadolu mozaiği oluşuyor. Biz o dönemlerı yaşayan bir kuşaK olarak cok mutluyuz doğrusu. İnönü Vakfı'nın duzenlediğı yarışma o döneme bır çağrışım. o dönemden bır uzantı, bır tohumun fışkırması gibi geldi bana. Sergının kafabalığı da güzel bir mozaıktı doğrusu. O mozaikte TRT ekıbı geç yer aldı yalnız. Saat 18.30'da başlayan bir törene saat 19.00'da gelebildi. Törenı, konuşmaları ve kımı sahnelerı saptayamadı Gerekcesı nedır bılmıyorum, ama TRT ekıbınin oraya zamanında gelmesı gerekırdı. Kamuoyuna yansıtmak ıçın bundan güzel haber, bundan güzel olay var mı? Boyle bır tören TRT arşivi için de gereklı bir belge değil mi? Bu gecıkmenin de Tunca Toskay'üan kaynaklandığı söylenemez, ama TRT'nın habercılıği ıçın bir yorum yapılabılır belkı. Oysa onbeş dakıkalık gecıkmenin faturası olayın kamuoyuna yansımaması. Benı çok üzdü bu olay, Çünkü o sergıde çok güzel, çok boyutlu görüntüier vardı Orneğin, ben çok ilginç resımler çektim gözlerimle. İnönü Ödülleri Küçükçekmece Gölu'nde bir ceset MKE kapsül (Baştarafı 1. Sayfada) 21 işçinin çalıştığı atölyede bin ağır 6 yaralı işçinin isimleri şoyle: Bayram Özçakır, Kenan Yavuz, Şevket Ayhan, Şaban Akpınar, Ihsan Melik, Mehmet Yakup, Erhan Demirci. SSK Dışkapı ve Ankara Tıp Fakultesi Hastanelerf ne kaldınlan işçilerde yanık olduğu, kesin yaralanan işçi sayısının belırlenmesi için bir sağlık ekıbınin hastanelerde tespıt yaptığı oğrenildı. DUYURU Amiral Bristol Sağlık Meslek Lisesi • Gardiyan kimliğimi kaybettim. Hukumsuzdur. KENAN DALBUDAK • Lise diplomamı ve evlenme cüzdanımı kaybettim. Geçersizdir. SEVİL KARACIK Semih Günver: TürkMısır dostluk derneği kurulmalı VAKKO SANAT GALERİLERİ SUNAR: 5 31 Aralık 1984 Vakka/Beyoğlu Yunus Tonkuş Heykel Sergısı Vakko/Ankara Verena ve Fahrı Kaplan Ufleme Cam Sergısı İSTANBUL (a.a.) Istanbul'da devam eden "TurkiyeMısır semineri"ne bir bildiri sunan emeklı buyukelçı Semih Gunver, iki ulke halkını bırbirıne yaklaştıracak ortak çalışma yapılmasını önerdi. Gunver ıkı ulke halkını birbırine tanıtacak \ e daha da yaklaştıracak onerilerini şoyle sıraladı: • Kahıre'de başanlı çalışmalar yapan TürkMısır Dostluk Derneğı'mn eşı Turkiye'de de kurulmahdır. • Ünıversiteler arasında işbirliği sağlanmalı, Mısır'da din eğıtımi gören 100 kadar öğrenci (kaçak) olarak yorumlanmamalı, oğrencilere fakultelerde doktora ve staj hakkı tanınmahdır. • Karşılıklı tarıhı eserler sergisi duzenlenmelıdır. • Turk ve Mısır edebıyatının çeşıtlı turleri karşılıklı olarak tanıtılmalıdır. • Sinema haftaları duzenlenmeli, ortak filmler yapılmalı, sinema sanatçılarının, rejisor ve senarıstlerının değişimı sağlanmalıdır. • Karşılıklı konserler verilmelı, folklor gösterılerı \apı!malıdır. • Spor temasları anınlmalıdır. Lıönü: Biliııısel özerklik yoktıır! (Baştarafı 1. Sayfada) Ünıversitelerde bılimsel ozerkliğin olmadığına ıiışkin dunku açıklamasmdan sonra Cumhuriyet muhabırinin sorulannı >anıttayan SODEP Genel Başkanı Inonu şöyle dedi: "Üniversitelerimizde bilimsel özerklik yoktur. Çunku YÖK. ders programlanndan araştırma konulanna kadar birçok alanda universitelere karışmaktadır. Özellikle sosyal bilim alanında ve oteki alanlarda gorev yapan oğretim demanlan, gerek sozleşmeleri yenilenmeyerek, gerekse 1402 sayılı yasa uyannca, işlerinden uzaklaştırılmışlardır ve bunlann gerekçe.'i açıklanmamıştır. Bu konuda yıygın kanı, yerleri doldurulamayacak bu arkadaşlanmızın, bu bilim adamlannın fikirlerinden ve yaptıkları araştırmalardan dolayı gorevlerinden uzaklaştırıldıklandır. Bu ve benzeri nedenlerin toplamı üniversitelerimizde bilimsel ozerkliğin olmadıgının bir gostergesidir. Inonu, bilimsel özerklığin ayrılmaz bır parçasının "özgiin araştırma olduğunu" vurgulayarak "Turk universitelerinde bilimsel ozerkliğin olup olmadıgının yapılacak bir araştırma ile ortaya çıkarılabileceğini" soyledı Inonü, şoyîe dedi: "Bu araştırma, tarafsız bilim adamlannca yapılmalıdır. larafsız derken üniversitelerimizde gorev yapan oğretim iıye ve elemanlarının mutlaka bir taraf adına duşunduğunu söylemek istemiyonun. Universiteierinuzde, şimdiki yönetimden uzak ve YÖK'te gorev almanuş, bilim adamlığı vasıfları ön planda olanlarca yapılacak bir araştırma, universitelerimizin bilimsel özerklikten yoksun olduğunu gdstermeye yetecektir." İnonu, "YÖK yetkililerinin yanlış bilgi vermeleri" konusundaki açıklamasının ne anlama 'geldığine ilişkın soruya ise, "Anlatmaya çalıştığım bilimsel özerkliği ortadan kaldıran nedenlerin olmadığını soyleyerek yanlıŞ bilgi veriyorlar. Bu iddialar yalnız bizim iddialanmız değil. Konunun içinde olan, bilimsel ozerkliğin olmadığını bizzat yaşayan oğretim uyeleri ne direkt olarak sorulur da. O arkadaşlanmız da VÖK'un uygulamalanndan çekinmeden yanıt verebilirlerse gerçek durum butun açıklığı ile ortaya çıkar" yanıtını verdi. SODEP hderı Inonü, YOK konusundaki açmazları sergılemeye devam edeceğini soyleyerek, ıddialarının kanıtlarının Türkiye'deki tum universitelerde her gun yaşandığını söyledi. İnonü, "Dunya bilim çevrelerinin de Turk universitelerinde bilimsel ozerkliğin olmadığını ifade ettiklerini" sozlerine ekledı. SODEP Genel Başkanı "YÖK yetkililerinin hangi oyun ve engellemeler içinde olduklarına" ilişkin bir başka soruya, "Yanlış bilgi vermek, hem oyun, hem de bir engelleme değil midir?" karşılığını \erdı. ÜÇUNCÜ ŞAHISLARA DUYURU Osmaniye Birincı Noter 20.8.984 tarih ve 12561 numarası ıle Oto Şaşmaz Şerafettın Şaşmaz ve Ortaklan Kollektif Şirketini temsıl ve ilzam yetkisi verilen 1SMAİL ATASU'yu: Bu defa gorduğumuz luzum üzerine Istanbul 4. Noterlığinın 24.12.1984 tanh ve 36200 yevmiye numaralı azılnamesı ıle azletmış bulunmaktayız. Bu tarihten ıtibaren anılan kışinin şırketimizi bağlayıcı hıçbır yetkisi kalmadığı uçuncu şahıslara duyurulur. OTO ŞAŞMAZ ŞERAFETTIN ŞAŞMAZ VE ORTAKLARI KOLLEKTİF ŞİRKETİ Vakko/tzmir Yıl sonu Karma Resım Sergısı TÜRKİYE'DE SİYASAL PARTİLER Cilt 1: İkinci Meşrutiyet Dönemi Ederi: 2500 lira Hurriyet Vakfı Yayınları Prof. ür. farık Zafer Tunaya Bugun Akademı Kıtabevi'nde saat 1519 arasında kitaplarını imzalayacak. HASAN PULUR İSİM TASHtHt İmza Günü ATAKOY'DE Her yanı denız manzaralı lıiks daire, sahibinden satılıktır. Tel. 356 75 18 • Sofia ÖCAL olan ısmimi Beykoz Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 984/455 karar ve 25.10.1984 karar tarihi ile Selma ÖCAL olarak değışmiştir. SELMA ÖCAL