25 Kasım 2024 Pazartesi Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURİYET/8 HABERLERİN DEVAMI 6 EKİM 1984 Terör silahı bazen geri (Baştarafı 1. sayfada) ğı konuşmada, uluslararası terorizme karşı uluslararası işbirliği isterken, "Milletler birbirleriyle terörle müeadele konusunda işbirliği yapmazlarsa, bunun yavaş yavaş kendi ülkelerinde de ortaya çıktıgını görürler," dedi. Cumburbaşkanı Evren, dün sabah helikopterle Kars'tan Digor ilçesine geldi. Kaymakamdan ilçenin sorunlan hakkında bilgi alan Cumhurbaşkam, daha sonra halka hitaben bir konuşma yaptı. Kan davası ve başlık parası konulanna değinen Cumhurbaşkanı, kan davasının kötü bir alışkanlık olduğunu vurgulayarak devletin yargı organlannın bulunduğunu söyledi ve sorunların çözümünde yargı organlarının kararlarına itibar edilerek kan davasından vazgeçilmesini istedi. Yörede yaygın bir uygulama olan başlık parasını "kız satma" olarak niteleyen Cumhurbaşkam bundan da vazgeçilmesini onerdi ve, "Başlık parası yerine evlenen gençlere eşya alın" dedi. Cumhurbaşkanı'nın bu sözleri, kendisini dinleyenlerin ve özellikle gençlerin sevgi gösterileri ile karşılandı. Cumhurbaşkam Evren, "Kızı para ile satmak dinimizde yok. L'stelik ölçii de kaçırılmıştır. Bundan vazgeçelim" şeklinde konuştu. Yurttaşların ellerindeki, köylere elektrik ve su isteyen pankartlar üzerine Cumhurbaş.kanı, "Eskiden daha çok yol istenirdi. Yol sorununuzu biiyük ölçiide çözmüş oldnğumuz şu sırada, şimdi su ve elektrik isteniyor. YU sonınunuz çözüldügü gibi, önümiizdeki yıllarda bu sorunlar da mutlaka çözülecekür" dedi. Cumhurbaşkam Evren, Digor'dan Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri Tahsin Şahinkaya ve Nejat Tttmer, Bayındırhk ve tskân Bakanı Safa Giray ile birlikte Kağızman'a geçti. Kağızman Kaymakamı'ndan da ilçenin sorunlarına ilişkin bilgi alan Cumhurbaşkam Evren, buradaki konuşmasında da kan davası konusu üzerinde durdu. Kağızman'ın bir köyunde kan davası sonucu tüm erkeklerin hapiste olması nedeniyle, konudan özellikle söz eden Cumhurbaşkam Kenan Evren, daha sonra anarşi konusuna değindi ve uluslararası terorizme karşı devletleri işbirliği yapmaya çağırdı. Cumhurbaşkam Evren, anarşi ve terörü önlemek için işbirliğine yanaşmayan ülkelerin bu bela ile karşılaştıklannı ve karşılaşacaklarım belirterek, "Bazen silah geriye teper, ters teper. İşte böyle anarşi ve teröre arka çıkan ülkeler, şimdi yavaş yavaş cezasını çekmeye başladılar. Daha da çekeceklerdir" şeklinde konuştu. Güneydoğu ve Doğu bölgelerindeki beş günlük gezisini Kağızman'da tamamlayan Cumhurbaşkam Kenan Evren, helikopterle Erzurum'a geçti ve öğleden sonra uçakla Ankara'ya döndü. Tersane grevleri Sendika mahkemeye gidiyor İşSendika Servisi Yeni dönemin ilk grevleri ile birlikte bir yandan üretimin de devam ettiği Desan ve Yıldırım tersanelerinde, yasaya aykın olarak grev kırıcı işçi çahştırıldığı iddiası ile sendika mahkemeye gidiyor. Dok Gemiİş Sendikası grev kararı uygulaması sonrası, yasanın açık hükmüne rağmen yeni işçi alınarak grevdeki işçilerin yerine çalıştınldığını one sürüyor. MUSTAFA EKMEKÇİ ANKARA NOTLARI İlginç Bir Toplantı... TürkIş (Baştarafı 1. sayfada) sözleşmelerinde Kamu Koordinasyon Kurulu'nun ilke kararlan ile sürekli karşı karşıya gelindiğini belirterek, bu ilke kararları karşısında Türktş'in saptadığı ilkeler ile hukümetin toplumsal anlaşmaya davet edihnesini önerdiler. Kamu Koordinasyon Kurulu'nun ilke kararlarının uygulanmasında kamu işverenlerinin katı tutum içerisinde olduğu kurulda tartışıldı ve TürkIş üst yönetiminin işçilerin ilkelerini dikkate alarak, hükümet ile bir anlaşma zemini aranması karar altına alındı. MTA SÖZLEŞMESt MTA'da 7000 işçiyi kapsayan toplu sözleşme pazarlığında dün arabulucuya tanınan yasal süre içinde de taraflar anlaşmaya varamadı. Son dakikaya kadar anlaşmak için her çareye baş vurduklarını bildiren Genel Madenlş yöneticileri grev kararı almaktan başka çareleri olmadığını söylediler. Bu hafta Ankara'da, UNESCO'nun düzenlediği bir toplantı yapıldı. Toplantımn konusu, "Osmanlı Devletiile Araplar ve Afrika iliskileri"y<i\. Arap İslam ülkelerinden uzmanlar gelmişlerdi. Aralannda Gana, Senegal, Cezayir, Tunus, Libya, Kuveyt, Ürdün'den, Moritanya'dan gelenler vardı. Başkanlığı, YOK Yönetim Kurulu'ndan Prof. Neşet Çağatay yapryordu. Toplantıya, Türk bilim adamları, eğitimcileri de katıldılar. UNESCO, dünya tarihini yazdırıyordu, yapılan toplantılar bir anlamda, dünya tarihine ışık tutarken, Türklerin tarihinin de doğru yazılmasına katkıda bulunmayı amaçlamaktaydı. Şimdiye dek, yazımlara Türkler katılmamışlar, örneğin Romanyalı tarihçi Kunduraki ite BukjarTodorov'un, Türkler aleyhine yazdıkları, doğrusu Türk bilim adamlannı pek üzmüştü. Toplantı 3 gün sürdü. Ciddi, bilimsel konuşmalar yapıldı. UNESCO'nun gerçekleştirmeyi tasarladığı "insanlığın bilimsel ve kültürel gelişiminin yazımı"na katkıda bulunulacaktı gerçekte. Bu arada yersiz diyebileceğim bir iki konuşma da olmadı değil. Örneğin Arap ülkelerinden gelen biri şöyle konuştu: Siz İslam Birliği'ne 1972'de girdiniz. Ama, laik bir ülkesiniz. Laiklikle de bir yere dek geldiniz. Ama, sonra... Laiklik ise dini terk etmek demektir. Bundan sonraki işbirliğine laiklik engeldir. Vatandaşlarınız ise hacca gidiyorlar, bir yandan da laiklik var. Arapçayı da öğrenmek, yaymak lazım... Konuşanhafıfçe kambur biriydi.Vaktiyle, Nasır'ın Kürtür Bakanlığı'nı yapmıştı, ancak Mısır'da oturmuyordu. Öteki konuşan Moritanyalıydı, "Benim çocukluğumda halife vardı," diye konuşmasına başladı, "Türkçe bilmiyorum, ama halife gitti..." diye ekledi. İkisi de, dillerinin altındaki baklayı çıkarmamaya çalışıyoriardı, satır arasında söylemek istedikleri, "Bu Ataturk de, bu laikliği nereden çıkardı? Halifeliği neden ortadan kaldırdı?"dan başkası değikji. Ama, böytesine açık söylemiyorlardı doğrusu. İkide bir araya bir "halife" sözcügü yerleştirıverıyorlardı... Dışişleri Bakanlığı toplantı salonundaydı çahşmalar. Toplantıya katılanlardan iki kişi, bu konuşmalara pek içeıiediler. Bunlardan biri, Prof. Şerafettin Turan'dı. özetle şunları söyledi: Türkiye laik bir ülkedir. Herkesin buna saygı göstermesi gerekir. Biz altmış yıldır laikiz. Ne yapalım yani, halifeyi getirip buyruğunamı girelim?Burada da mı kitap yakacaksınız? Hacca gitmekten söz edildi, halifelerin tümü çok zengin olduklan halde, hiçbiri hacca gitmemiştir. Arapça ögrenelim diyorsunuz, siz Osmanlı Halifeleri döneminde, neden Türkçe öğrenmediniz? (Moritanyalıya dönerek) O kadar merakhysanız, alın halifeliği siz! Niye almıyorsunuz? Şerafettin Turan'ın sert yanıtından başka, UNESCO Türkiye Milli Komisyonu üyesi, eğitimci Rauf Inan da konuştu. Rauf İnan, öylesine öfkelenmişti ki, bağırarak konuşuyordu. O da özetle şöyle dedi: Laiklik gelişigüzel bir şey değildir. Bu gelişmenin doğasından gelen bir sonuçtur. Yüzyıllardır Doğuda her şey durmuştu. Kürtür durmuştu. Laiklikle bu engeller kalktı ve insanlık ilerlemeye başladı. Birçok hurafeler de doğmuştu. Kendim gittim, gördüm, Almanya'da Meins kentınde Gütenberg'in Basımevi, orada gördüm haritada, 1494'te İstanbul'da basımevi olduğu belirtiliyor. 1496'da Selanik'te var. Halbuki bizde basımevi 1727yada 1729'daaçılmıştır. Şaştım, sonra öğrendim ki, İspanya'dan gelen Yahudiler açmışlar Selanik'te. Sonra Ermeniler açmışlar, sonra Rumlar. Türkler ancak basımevini 1727'de açmışlar. İşte, bu laikliğin olmamasından ileri gelmiştir. Sonra, ben burada laikliği kabul etmış olaniarı görüyorum; hiçbirinizin başında fes yok, hepınizin başı açık. Ama, laiklik olmadan önce, bu günah sayılırdı. Pantolon giyiliyor, ceket giyiliyor; sonra Fas'tan Endonezya'ya dek, kadınlar açık. Kurtulmuşlar. Türkiye iki amaçla laik olmuştur, biri: Bir kez İslam mezhepleri arasında çatışmalar oluyordu, örneğin bizde, tertemiz iki Müslüman mezhepte olan Alevilerle, Sünniler birbirlerlne düşmandı. Büyük kan davaları oluyordu. Laiklik bunu kaldırdı. ikincisi de laiklik, insan haklannı getirdi. Bakın burada kadınlar oturuyor, kadınlann insanlık haklannı veren laikliktir. Avrupa, Birinci Haçlı Seferi'yle başlar İslam'a saldırıya. Eğer Türkler Anadolu'ya gelmiş olmasaydılar, 400 yıl sonra, Amerika yerlilerinin başlarına gelen felaketler, Asyalıların, Afrikalıların başlarına gelecekti. Ama, Avrupalı şimdi bunun yolunu biliyor, işte, "İslam âlemini birbirinden kopannm, birbirine düşman yaparım, istediğimisağlanm"diyor. "Parçalanmayın yok olursunuz" Kuran'ın asıl gerekli yanları üzerinde durmuyorsunuz. Laikliği ileri sürerek, bizi İslam âleminden uzaklaştırmaya çalışıyorlar. Türkiye'de 850 yılda Anadolu'da yapılan cami sayısı ne kadarsa, son altmış yılda yapılan cami sayısı onun tam on katıdır. Halife, halife deniyor, Kuran'da, "inatçı zorbalar" diye geçer. Onu okuduğu zaman, Emevi Halifesi der ki Arapça, "Sen beni inatçı zorba ile mi bir tutuyorsun? İşte o, inatçı zorba benim. Eğer, yann mahşerde Allahına kavuşursan de ki; o bana hakaret etti." İşte halife bu. Bu, Arap Halifesi. Osmanlılarda, halife "yeryüzünde Allahın gölgesi" sayılırdı. Bu İslama tümüyle aykırıdır. Böyle halifelik mi olur? İstanbul'dan gelen Prof. Tank Zafer Tunaya, "Meşnjtiyet döneminde Arap milliyetçiliği" konusunu Işledi. Sözleri arasında, o da "laiklik" üzerinde durdu, şöyle dedi Tunaya, özetle: Türkiye laiklik üzerine kunılmuştur. Hiçbir zaman laiklik ilkesinden vazgeçemez. Ve bunun için de hiç kimse, bizi eleştiremez. Biz de sizi eleştiremeyiz. Şunu söylemekte büyük yarar var: Bu gibi ilişkiler, petrolden çok daha değeriidir. Dün ile bugün arasında çok büyük farklar vardır, dünün Osmanlı İmparatoriuğu yok, ama dünün Arap ülkeleri de yok. Şimdi, laik Türkiye Cumhuriyeti var ve bir de Arap devletleri var. Zannediyorum ki böyle bir durumda, geleceğe çok büyük şeyler bırakabiliriz. Biz, dünküler için yanndık, fakat artık bizden sonrakiler için dün oluyoruz. Ve tarih içindeki yerimizi bilerek ona göre hareket etmemiz ve geleceğe bırakacağırnız çok şeyler olduğunu bilmemiz gerekir... Prof. Tank Zafer Tunaya, biraz rahatsız olduğu için Ankara'da çok kalamadı, İstanbul'a döndü. Prof. Emel Doğramacı, konuklar onuruna bir kokteyl verdi. Johnny Logan IstanbuVda reyle tstanbuVda konser vermek üzere USCfirması ile anlaştı. Logan 'ın konserinde Nilüfer ile birlikte Mazhar, Fuat, Özkan üçlüsü de yer alacak. 12 ekim cuma günü Şan Tiyatrosu 'nda başlayacak olan gösterikrin yönetmenliğini Haldun Dormen üstlendi. (Fotoğraf: MEHMET AKtF) ^ ^ ^ ^ Calp muhalefeti az farkla yendî (Baştarafı 1. Sayfada) eleştirdi: "Partide zamansız ve yersiz bir genel başkanlık mücadelesi başlatmışlar. Herkes aday olabilir, ancak üzerinde mali ve idari yetki bulunan bir kişinin o miicadeleye girebilmesi için önce yetkilerinden soyunması gerekir. Ayrıca HP'yi başka bir partiye tezelden yamama gayretierini açık ya da kapalı biçimde göriiyor ve tanık oluyoruz. Bir kısım çevrekr HP'yi pazarlama gayretlerinden vazgeçmelidirier." Daha sonra Calp'in basın mensuplannın toplantı salonundan çıkanlması isteği görüşüldü. Sinop Milletvekili Banş Can'ın karşı önergesine rağmen, Calp ekibinin oylarıyla basın mensuplan salondan çıkanldı. Ordu Milletvekili Bahriye Üçok, gazeteciler salondan çıkarken, "Basına malzeme mi verecegiz? Gilsinler ANAP'ı yazsınlar ' dedi. Kurulda bundan sonra Calp'in isteği iizerine tüzüğün "Genişletilmiş Kurucular Kurulu'nda seçim yapılamaz" ibaresi yer alan 47. ve 79. maddeleri oylanarak iptal edildi. Bunun ardından toplantıda, MKYK tarafından oluşturulan ancak Cumhuriyet BaşsavcılığYnın, seçimin yasal olmadığı gerekçesiyle Disiplin Kurulu oylaraasının iptali isteği, savcıhğın ikazı doğrultusunda kabul edildi. Calp, bu oylamadan sonra yasal olmayan Disiplin Kurulu üyelerinin oy kullanma haklannın bulunmadığı gerekçesiyle toplantı salonunu terk etmelerini istedi. Bağrışma ve tartışmaların ardından Disiplin Kurulu üyeleri salonu sinirli bir şekilde terk ettiler. Toplantımn bundan sonraki bölümünde aralarında DM kökenli Özer Gürbiiz, tsa Vardar ve Ayhan Fırat gibi "merkezci" 59 üye Başkanlık Divanı'na, Merkez Yönetimine karşı bir güvensizlik önergesi verdiler. önergede Genel Sekreter Gürkan ve arkadaşlan ağır bir dille suçlanarak, bu ekibin Biilent Ecevit'e bir "lider gözüyte" baktıklan ve Aydın Güven Gürkan'ın "Ecevit'le görüşmesinin ters olduğu" kaydedildi. Bunun iizerine söz alan Gürkan, bütün bunlardan Genel Başkan Calp'in soruralu olduğunu, kendisinin Bülent Ecevit'le, Necdet Calp'in onayı üzerine görüştüğünıi açıkladı. Gürkan, HP'nin, kapatılan CHP'nin bugün politika dışı gibi gözüken bir "hizip başı" tarafından ele geçirilmeye çahşıldığını öne sürerek, "Yann görev başında olmayabilirim. Siz bizi görevden aldıktan sonra bu hizip kurultayda yönetime girme hazırlığına başlayacaktır" dedi. Toplantıya girerken, "Mücadelenin, partinin ber türlü dış miidahaleden kurtanlıp kurtanlmamasından" kaynaİdandığını ve "Çok canlı ve bilinçli il genel kurullanndan gelen sesin boğulmak istendiğini" söyleyen Gürkan, toplantıdaki konuşmasına şöyle devam etti: "HP Kongreteri SODEP'ten birkaç kat canlıdır. Ve kalabalık il kongrelerimiz, kapatılan CHP'nin kongrelerinden bile önde gitmektedir. Daha önce hanginizin içinde kongreleri yapamayacagımız endişesi yoktu? Oysa bugün gelişmeyi engellemek, halka yapılacak en biiyük haksızlık olacaktır." Gürkan bu konuşmasından sonra uzun süre alkışlandı. Konuşmalann ardından 59 üyenin Başkanlık Dîvanı'na Merkez Yönetimi'ne karşı verdiği güvensizlik önergesi oylandı. Oylamada MKYK 50 guvenoyuna karşıhk 56 güvensizlik oyuyla duştü. 59 üyenin verdiği güvensizlik önergesi Uzerindeki görüşmeler devam ederken, Merkez Disiplin Kurulu için yapılan seçimler sona erdi. Merkez Disiplin Kurulu'na seçilen 9 yeni üyenin isimleri şöyle: Fahrettin Uluç, tlhan Dinçel, Rıza Önen Çakan, Hayri Osmanuoglıı, Mehmet Güner, Fahri Özdilek, tsmet Şahin, Hayrettin Ozansoy, Ali Toprak. Calp ve Gürkan arasındaki bu karşı lıklı eleştirel konuşmalar arasında söz alan MKYK üyesi Abduüab Kütküt, Calp'in de parti kuruluşunda elinde kır çiçekleriyle Ecevit'e gittiğini hatırlattı. Güvensizlik önergesiyle ilgüi konuşmalardan sonra yapılan oylamada, 59 üyenin başkanlık divanını, merkez yönetimine karşı verdiği güvensizlik önergesi oylandı. Oylamada 50 güvenoyuna karşı 56 güvensizlik oyu veildi ve Gürkan ekibi yönetimden düştü. Yeni MKYK seçimine geçilmeden önce verilen yemek arasında Calp ve Gürkan ekiplerinin listeleri dağıtıldı. Verilen bu ara sona ererken 47 kişiden oluşan Gürkan ve arkadaşlan salonu terkederek seçime katılmadılar. 127 kişi olarak başlandığı kayıtlara geçen toplantıda, Gürkan ve ekibinin salonu terketmesinden sonra 59 kişinin oy kullandığı belirlendi. Seçim sürerken, Başkanlık Divanı üyesi 1brahim Taşdemir, çoğunluğun bulunmadıgmı, oylamada 64 kişinin bulunması gerektiğini ileri sürerek Başkanlık Divanı'ndan istifa etti. 59 kişinin oy kullandığı seçim sonucunda Calp ekibi yeniden yönetime geldi. HP'nin yeni Merkez Yönetimi şu isimlerden oluştu: Idris Gürpınar, Şevki Taştan, Kemal Gökçora, Hüsamettin Kontıksever, Edip Özgenç, Yılmaz Hastürk, Bilal Şiştnan, Kemal Aydar, Günseli Özkaya, Abdullah Çakırefe, lbrahim L'ral, Özer Gürbüz, tsa Vardal, Yaşar Aysev, Selahattin Taflıoglu, Cemal Özdemir, Ayhan Fırat, Kâzım tpek, Reşit Ülker, Rahmi Tuncagil. Cemal Saltık, Arif Toprak, Mehmet Kafkashgil, Nuri Uzel, Veysel Varol, Hüseyin Aydemir, Sait Erol, Yılmaz Önen, Vehbi Batuman, thsan Gürbüz, Erol Ağagil, Fenıdun Şakir Ögiinç ve Seyfi Oktay. Toplantımn sona ermesinden sonra "mahkemeye başvuracaklan" yolunda çıkan haberleri yalanlayan Gürkan, "Cumhuriyet" muhabirine bugün bir basın toplantısı yapacağını açıkladı. Yeni seçilen listede yer alan Yılmaz Önen ile Seyfi Oktay istifa ettiler. Yılmaz Önen'in yerine, aday olmadığı halde ismi üyeler tarafından elle yazılan Aydın Güven Gürkan, MKYK listesine girdi. Ancak bu durumu öğrenen Gürkan da istifasını verdi. Onun yerine getirilen Yüksel İşbilen de Gürkan'ın ardından istifa etti. Ozal:Arı gibi SODEP tstanbul II Yönetim Kurulu'nun düzenlediği "yenianakent yönetim modeli, ilk 6 ayın değerlendirilmesi konulu partel bugün saat 10.30 'da Pera Palas Oteli salonlarında yapılacak. tl Başkanı Korel Göymen 'in yöneteceği panelde Genel Başkan Erdal İnönü, Genel Başkan Yardımcısı Cezmi Kartay, Yerel Yönetim Birimi Başkanı Yiğit Gülöksüz de birer konuşma yapacaklar. Panele ayrıca Tevfik Çavdar, Vedat Dalokay, Ahmet Isvan ve Erol Köse de katılacaklar. SODEP'in paneli bugün yapılacak Ozetle Hk raımt Clap'in (Baştarafı 1. Sayfada) basın mensupları Bulvar Oteli'nin şömineli salonunun tüm pencerelerini işgal ederek toplantıdaki konuşmalan tüm aynnlısı ile izlediler. Toplantı salonunda ilk tartışma kapıda başladı. Calp tarafından hazırlanan 134 kişilık üye listesi yerine 121 kişilik mühürsüz ve elle yazılı liste tartışmalara yolaçtı. Bu listede "sol" ekipte yer alan MKYK üyeleri Yüksel Içbilen, Aytekin Yıldıı ve Abduttah Kütküt bile unutulmuştu. Tartışma sonunda liste 127'ye ulaştı. Çok çekişmeli ve elektrikli geçmesi beklenen toplantıda her ne pahasına olursa olsun kurultaya ulaşmak amacında olan sol ekibin esnek davranması elektrikli havaya engel oldu. Ancak daha sonra yapılan sert konuşmalar ve laf atmalar saman alevi gibi tartışmalara yol açtıysa da bitti. Konuşmacılardan Vecihi Ataklı konuşmasında 59 imzalı güvensizlik önergesi için "Bunu imzalamak için vicdan lazım" deyince Mehmet Kafkashgil Vecihi A taklı 'nın üzerine yürüdü. Konuşmacılann sık sık partinin neferi olduğunu açıklaması, basın mensupları tarafından espri konusu yapıldı. Bir gazeteci "Bunlann arasında hiç komutan yok. Tartışma da o yuıden çıkıyor" dedi. Akşam yemeğinden sonra seçime katılmama kararı alan Gürkan ve arkadaşlan seçimin tartışmaiı olacağını ileri sürerken, sol ekipten Yüksel tçbilen, Yılmaz Hastürk ve Özer Gürbüz 'e "Biraz haysiyetli ve şerefli olun" diye bağırdı. Salonu terkeden Gürkan, "Sizin yerinize Turhan Feyzioğlu gelecekmiş" sorusuna "Ben de duydum, ama ayrıntısaabilmiyorum"yamtını verirken, Calp aynı soruya "tlk kez duyduğu" cevabmı verdi. 127 kişiden ancak 59'unun oy kullandığı seçimden, önceKenan Nehrozoğlu, salonda "Siz demokrat değüsiniz, halkın hareketini boğmak istiyorsunuz, boğdunuz... Dış müdahalelerin esiri oldu parti" diye bağırdı. Yapılan seçimler sonucu Gürkan ekibinin yerine Merkez Karar ve Yönetim Kurulu'na tek liste katıldığından 33 aday da seçimi kazanmış oldu. Calp'in listesinde daha önce Genel Sekreter Yardımcıhğmdan düşen Yılmaz Hastürk, Kemal Aydar, Genel Başkan Yardımcılığından düşen Günseli Özkaya, Genel Sekreterlikten düşen Özer Gürbüz, Genel Başkan Yardımcılığından düşen Yaşar Aysev ve Ayhan Fırat, Genel Sekreter Yardımcılığmdan düşen Cemal Salnk ile muhasiplikten düşen Rahmi Tunçağ yeniden seçildiler. Listede partinin muhafazakâr eğilimli milletvekillerinin de çoğunlukta olduğu gözlendi. Kısaca dün HP Genel Başkanı Calp Kurultay'da Gürkan ekibine doğru yönelen havayı erken görerek müdahalesini yapmış oldu. Ve kurultay yetkisinde Genişletılmiş Kurucular Kurulu'nda tartışmalı da olsa istediği sonucu alarak, Genel Sekreter Aydın Gürkan 'ın başını çektiği sol ekibi tasfıyede başarılı oldu. Ancak HP'de bir süre önce başlayan tartışmanın bundan sonra giderek yükselmesi güçlü bir olasılık olarak gözüküyor. Eminönü Belediye Başkanı Tahir Aktaş hakkında "Adliyenin manevi şahsiyetini alenen tahkir ve tezyifsuçunu " işlediği savıyla suç duyurusunda bulunuldu. SODEP Eminönü tlçe Başkanüğı 'nca Cumhuriyet Savcıhğı 'na verilen dilekçede Aktaş'ın "Haliç operasyonu sırasmda Eminönü ilçe sınırlan içinde yasal prosedüre uygun davranmadığı işyerlerinin baskın biçiminde yıkıldığt" ve "mahkemekararlarının dikkate alınmadığını" öne sürdü. Başkan Âktaş için suç duyurusu İstanbuVda önceki gün ölen tanınmış romancı Muazzez Tahsin Berkand dün Şişli CamiVnde kılınan öğle namazmdan sonra Zincirlikuyu Mezarhğı 'nda toprağa verildi. Berkand toprağa verildi ŞişlVde ruhsat harçları Şişli Belediye Meclisi kaçak yapılan konut işyeri ve fabrika inşaatlanntn ruhsata bağlanması sırasmda alınacak harçların taksite bağlanmasım kararlaştırdı. • Erzincan Çayırlı'dan aldığım nüfus kâğıdımı ve SSK'dan aldığım sigorta kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. ALİ ÖZCAN • Nüfus kâğıdımı, S.S.K. kartımı, I.T.Ü. hüviyet kartımı kaybettim. Hükümsüzdür. FATİN SALTIK • Nüfus cüzdanını kaybettim. Hükümsüzdür. EBRV GÖKTEKE (Baştarafı 1. Sayfada) ret etti. Balkonundan dışanda toplanmış yaklaşık 2 bin kişiye hitaben bir konuşma yapan özal, ANAP iktidara geldiğinden bu yana hızlı bir tempoyla çalıştıklannı belirterek şunları söyledi: "Konut meselesine ayn bir önem verdik. Konut yapanlara ve kooperatiflere 25 milyar lira para verdik. Türkiye bugün baştan aşagı bir inşa halindedir. Birçok tesisin temeli atılmaktadır. Güçleniyoruz. Daha kuvvetli oluyoruz. Güçlendiğirniz için de bizi çekemeyenler olacaktır. Ama şundan emin olmanızı özellikle istirham ediyorum. Biz iş(Baştarafı 1. Sayfada) lerin sahibiyiz. Bu memleketin bütün meselelerini biliyor ve lerde yanyana düşen küskünler, bunları çözmek için an gibi çaevlerini değiştirmek istemişler. lışıyoruz." Aslında başlangıçta daha başka bir şey duşünülmüş; yıkılan Özal konuşmasının bu bölüköyler birleştirilmek istenmiş, münde kendisini dinleyenlere, ancak köylüler yine karşı çıkmış: "İktidara geldiğimizden bu tara"Biz onlarla anlaşamıyoruz. Bu fa artık Türkiye'de eskisi gibi nedenle birlikte oturamayız." elektrik sıkıntısı kaldı mı?" diKöyler ister istemez yine ayrı ye sordu. Yurttaşlardan "yok" ayrı yerlerde ve dağınık biçimde yanıtını alınca da sozlerini "Hickuruldu. bir yerde yok. Bundan sonra da Depreme uğrayanlar, geçen inşallah olmayacak. Hatta bir kışı Tortum ve Horasan 'da ge şey daha söyleyeyim. Bundan çirdiler. Deprem onlara sanki az sonra çocuklannızı kış günü ergeldi, göç az geldi sanki. Depken okula gönderme mecburiyeti remden sonra kışın bir de ekin de olmayacak. Yani saatleri geleri doluya uğradı. Ama çocukri almayacağız" diye sürdürdü. lar yine okula gitti. Arta kalan Özal konuşmasından sonra hayvanlar, yine merada oıladı. ANAP Afyon il merkezini ziyatnsan işte! Yaşam yine normale ret etti, cuma namazını Imaret dönmeye başladı. Camii'nde kıldıktan sonra kenMuratbağı ki, depremden en tin 20 kilometre ilerisinde özel çok zarar gören yerdi. Ekıne en sektöre ait Hortaş Maden Suyu çok dolu vurmuş yerdi. Muhta tesislerinin açılışım yaptı. Öğle n, önceki gün sohbet ederken yemeğini Hortaş'ta yiyen Özal'yeni bir güçlükten söz etti: "Ta ın yolu Uşak'a giderken sık sık nmsal kredi için söz verdiler ama kesildi. Programa göre 14.30'da şimdi vermiyorlar beyim" diye Uşakta olması gerekirken, kenözetledi derdini. "Gel derdini te 17.30'da girebildi. Özal, yetkililere birlikte aktaralım" Uşak'taki konuşmasında da kodedik. Cumhurbaşkam değil nut sorununa, Turkiye'nin dışaama yörenin en yetkililerinden nda artan itibanna, pahalıhğa ve birisinin karşısına birlikte gitti işsizliğe değindi, "Hayat pahağimizde, derdini nasıl aktaracak lıiıgı meselesinin kontrolıi elimizdiye beklerken, muhtar, "Der dedir, artık fiyatlar eskiden oldim yok, şükran sunmaya gel duğu gibi hızla artmamaktadır" dim" dedi, el öptü ve işin için dedi. Hukümetin 9 aylık faaliden sıyrıldı. yetlerine değinirken de Özal, Muhtarın acı ile kıvranan yü "Bu süre içinde iyi işler zü, gözlerini sabitleştirdi, ya da yapıldığım" belirterek, "Ama bize öyle geldi. Geri geri yürü biz satmasını bilmiyoruz" diye dü, halkın arasında "muhtar ol konuştu. 740 yurttaşa tapu duğu için"yine ön saftayerini dağıttı, bir memba suyu tesisi ile aldı, başı önünde. Anadolu lisesini öğretime açtı. Malzemesi Batı ya da Kuzey Daha sonra Ankara'ya dönen Anadolu'dan geldiği için, 33,5 Özal, yann başlayacak ve 3 gün milyon liraya mal olan evleri ge sürecek olan doğu gezisini 2 gün ride bırakıyoruz. Kolay değil. uzattı. Türkiye Cumhuriyeti tarihinde, bir depremden sonra bu kadar kısa bir zaman içinde yeni evlerine kavuşmuş bir yöreyi ne kadar anlatsak azdır. Helikopterler yeniden havalanıyor, tozu dumanı birbirine katarak. Helikopterin pervanesinANKARA/AFYON (Cumhuden çıkan rüzgâr, samanla tozu riyet) Başbakan Yardımcısı birlikte bir o yana, bir bu yana Kaya Erdem ve İçişleri Bakanı savuruyor. Hava mevsime göre, Ali Tannyar, dun Maliye ve bu yöre için oldukça sıcak. Gümrük Bakanı Vural Ankan'ı Bu atmosferde, beş günlük gemakamında ziyaret ederek üç sazinin şu kadar il ve ilçesinde, Cumhurbaşkam Evren, her ay at süren bir görüşme yaptılar. rıntı ile ilgili. Valilere ve kaymaBaşbakan Özal, dün Afyon kamlara yönelttiği sorularda zaValiliğindeyken, Bakan Vural man zaman bir noktaya dikkat Arıkan'ı aradı. Arıkan'ın yamnçekiyor. Örneğin, "198084 arası da bulunan Tannyar'la konubu yörede okuma yazma oranı şurken doğu bölgesine yapacağı ne kadar arttı?"ya da "198084 gezisine Milli Savunma Bakanı arası burada kaç köye elektrik Zeki Yavuztürk'u de alarak ulaştı?" gibi vurgulamalarda bumutlaka katılmasını istedi. Tanlunuyor. rıyar'dan sonra Vural Arıkan'ı isteyen Özal, hatırını sorduktan Devletle ilgili her bilgi kendisine anında iletiliyor. Bazen, ge sonra, "Vural, Emniyetin araba konusu vardı. Devlet Malzeme çen akşam Tatvan 'da olduğu giOfisi yetkilileriyle ve fabrikalaria bi, bizzat Başbakan saat konuşun. Bono ile alalım. Geçen 23.00'de telefon ederek Şemdinli'de biryüzbaşı, bir astsubay ve gün tstanbul'da benden 300400 bir erin şehit edilmesi ile ilgili ge araba istediler. Sıkınhiarı var. Diğer yerlerde de sıkıntılar var. lişmeleri aktarıyor. Bazen de Onları halledelim" dedi. kendisine bilgiler askeri kanallardan ulaşıyor. Bu arada Başbakanlıkta önceBeş günlük gezinin vurgulanki akşam yapılan toplantıda ması gereken bir gözlemi daha Özal ile Arıkan bir araya geldivar; son derece iyi düzenlenmiş, ler. Toplantıdan sonra Arıkan her yerde Cumhurbaşkam ile ile kolkola cıkan Özal, bir gazebirlikte geziye katılanların tümü tecinin, "Özal'ın Ankan'ın istine gösterilen ilgi, onlann her tür fasını istediği, onun da ben istilü ihtiyaçlarınm sağlanması için fa etmem, azlet" dediği biçimingösterilen özen, bu arada gaze deki gazete haberlerini hatırlatatecilerin olayları rahatça izleye rak sorduğu soruya şu yanıtı verbilmesi amacıyla, Cumhurbaş di""Bu haberler doğru değil. kanlığı Basın Danışmam Ali Ba Yanlış şeyler yazıyorsunuz. înranseVin çabası övgüye değer. san bu gibi şeyleri yazmadan önBeş günlük gezide bir başka ce Mr sorar. Vural beyle yaptısoluk aldık. Turkiye'nin bin bir gım ikili görüşme sırasında böyle sorunu içinde farklı boyutları bir konuşma geçmedi, ama magözledik. Beş gun içinde belli bir alesef yazıyorlar. Ne yapalım? bölge, herhalde ancak bu kadar Bir de basın hürriyeti yok diyoriyi öğrenilebilirdi. lar." 5 gün için Erdem ve Tanrıyar, Arıkan'la 3 saat görüştü (Baştarafı 1. sayfada) Kıbns'ıa KKTC üzerinde toplumlararası görüşmelerin etkilenmemesi ve Türklerin Maraş bölgesine yerieştirilmemesi konusunda çaba gösterdigi doğrultusunda Başkan Reagan'ın Kongre'ye güvence vermesini" öngörüyor. Buna göre Başkan Reagan, Türkiye'nin Kıbns'ta uzlaşmak için etkinliğini kullandığı yolunda güvence vermezse yardım verilmeyecek. Ancak Türk diplomatlar ile ABD Dışişleri Bakanlığı temsilcileri, Başkan Reagan'ın güvence vermemesi gibi bir olasılığın bulunmadığını belirtiyorlar. Kabul edilen ikinci şartta ise Senatonun 278 sayılı kararına Türkiye'nin uymak için çaba harcadığı yolunda Reagan'ın yine Kongreye guvence vermesi gerekiyor. 278 sayılı karar KKTC'nin bağımsızük karannı kınıyor. Dünya ülkelerini bu kararı tanımamaya çağırıyor ve Türkiye'nin Kıbns Türk Cumhuriyeti'ni tanıma karannı geri almasını istiyor. YÖNETİM MEMNUN Kongre çevreleri Türkiye'ye yapılacak yardımın koşula bağlanmasının aslında Türkiye için bir şey değiştirmeyeceğini vurguluyor. Bir Türk diplomat sorularımızı yanıtlarken, "Bu koşullar aslında Türkiye'ye değil, Başkan Reagan'adır" derken, ABD yönetimini temsilen konferans komitesi üyelerini etkilemeye çahşan dışişleri mensupları (aralarında bakan yardımcıları da var) karardan çok memnun olduklarını belirtiyorlar. DURUM NEDtR? Dün belirlenen dış yardım miktarlan genel devamlılık kararı bütçesine eklenerek önümüzdeki salı günü Temsilciler Meclisi ve Senato Genel Kurullarında ayrı ayrı oylandı ktan sonra Reagan'ın onayına gönderilecek. Reagan bundan sonra "Türkiye'nin olumlu tutumu" konusunda Kongreye güvence verecek ve yardım yürürlüğe girecek. YUNANİSTAN'A YARDIM Yunanistan'a yapılan askeri yardım ise 500 milyon dolar olarak aynen benimsendi. Uzlaştırma Komitesi'nin Temsilciler Meclisi'nden gelen üyelerinden Cumhuriyetçi Silvio Conte, "Türkiye'ye sağlanacak yardımda az bir indirim yapılarak, Türkiye ve Yunanistan'a yapılan askeri yardımlardaki geleneksel 7'ye 10 oranı korunmuş oldu" dedi. ABD Uzlaştırma Komitesi, yardım paketini geçen yüdan 300 milyon dolar fazla kabul ederek 14.3 milyon dolar olmasını kararlaştırdı. Pakette en fazla yardımı Israil ve Mısır alıyor. Uzlaşürma Şehü askerler toprağa verildi Haber Merkezi Şemdinli'de ayrılıkçı sol teröristler tarafmdan şehit edilen bir subay, bir astsubay ve bir er, dün memleketlerinde düzenlenen törenlerle toprağa verildiler. Aydın'm Kuyucak ilçesinin Çubukbağ bucağmda toprağa verilen Jandarma Komando Yüzbaşı Bilal Soybilgiç için düzenlenen törende konuşan Aydın Valisi Aykut Ozan, "Bir avuç eşkiya, bu tip saldırıları ile bizi sindiremeyecek. Güvenlik güçlerimizden gereken dersi alacaktır ve almaktadır" dedi. Şehit Astsubay Kıdemli Başçavuş Ali Kaya için Sıvas'ın Divriği ilçesinde bir tören düzenlendi. Kaya'mn cenazesi daha sonra Tortum koyünde toprağa verildi. Şehit jandarma eri lsmail Şeremet de Bolu'nun Dürlük köyünde düzenlenen törenle toprağa verildi. BRİÇ Ş1AR YALÇIN (Baştarafı 4 Sayfada) Açtık problemimizin adını koyabiliriz: "GÜZEL BtR DEBLOKAJ". Unutmayın ki karo valesinin Batıda olması ihtimali % 50, karolann 43 değil de 34 olması ihtimali ise sadece %31'dir. (Pik singltonu bu olasılığı daha da azaltır). (Baştarafı 1. sayfada) J Schwarz ise, Yeşiller'in bu iddiasının bir "utanmazlıktan öteye gitmedigini" bildirdi. Partisinin Türkiye konuları uzmanı olan Schwarz, 12 Eylül Harekâtı'ndan önce Türkiye'de aralarında çocuk ve kadınlann da yer aldığı binlerce kişinin teröre kurban gittiğini hatırlattı ve bu durumun bir daha yaşanmaması için Türk hükümetinin aldığı tedbirleri özetledi. Konuşmalardan sonra yapılan oylamada, SDP ve Yeşiller'in önergeleri reddedildi ve F.A1manya'nın Türkiye'ye sağladığı askeri yardımın aynen sürdurülmesi kararlaştırıldı. Federal Alman askeri yardımı, 18 aylık dilimler halinde veriliyor. 130 milyon marklık yeni yardım, 1 Ocak 1985'ten itibaren geçerli olacak. F.Almanya 211 Değişik bir oyunsonu OAD10 •654 Batı 4 PİK kontratına karşı kör ruasını çıkar, Doğu uyar. Her savıınmaya ve her dağılıma karşı kontratmızı yapmak için nasıl oynamanız gerekir?
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear