Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyet İCAMPAIGN Sahıbı: Cumhuriyet Matbaacılık ve Gazetecilık Turk Anonım Şirketi adına Nadir Nadi, • Genel Yayın Muduru Hasan Cemal, Muessese Muduru: Emine Uşakbgil.Yazı Işlerı Muduru: Okay Gonensin, • Haber Merkezı Muduru Yalçın Ba>er, Sayfa Duzenı Yonetmenı. AIi Acar. TAKVİM 29 EKIM 1984 tmsak 5.58 Guneş: 7.23 Temsılaler ANKARA: YaJçın Dogan, İZMIR: Hikmet Çetinkaya, ADANA: Mehmet Mercan, • Servıs Şeflerı. lstanbul Haberlen. Reha Öz, Dış Haberlcr Ergun Balci, Ekonomı: Osman Ulagay, Kultur: Ajdın Emeç, Magazın Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdalkadir Yıictlman, Duzeltme Refik Durbaş, Araştırma. Şahin Alpa>, IşSendika: Şukran Ketenci. Burolar • Aıtkara: Zıya Gökalp Bulvarı, lnkılap Sokak Ncr 19/4 Teh 33114147, • jzmir: Halit Ziya Bulvarı No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Çakmak Cad No. 134 Kat 3, Tel. 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyet Matbaacılık \e Gazetecilık T A.Ş. Turk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, Ist PK: 246Ist. Tel: 526 10 00 (9 hat) Telex: 22246 Ögle 12 53 Ikindi: 15.44 Akşam: 18.12 Yatsı: 19.32 J\.merika'da seçim kazanmak isteyenlerin mutlaka başarmak zorunda olduğu işleme "Gökkuşağı Harekâtı" deniliyor. Bu harekât, kırk bir çeşit milletten meydana gelmiş Amerikalılann renklerine, cinslerine, ırklanna göre ayrı ayrı gönüllerini almayı amaçlvyor. Buna.göre başta Museviler olmak üzere siyah Amenkalıların, Ispanyol, Yunan kökenlilerin, kadınların, eşcinsellerin, Kızılderililerin oylannı birleştiremeyenlerin iktidara gelmeleri düşünülemiyor. %3nendaga kabilesinin HderlerindenRay Fougnier: Küçükken Tanrının beni Kızılderili olarak yaratarak cezalandırdığını düşünürdüm. Her ne kadar beyazlar, hâlâ günlerini bizon öküzü kovalamakla geçiren ilkel yaratıklar olduğumuzu düşünüyorlarsa da, Kızılderili olduğum için gurur duyuyorum. ww ashington Post gazetesinde yayınlanan bir ilarv Ben bir Museviyim. 'tsrail ne yaparsa yapsın, iyi ediyor' demiyorum ama İsrail'in yaptıklarına karşın yaşamasına inanıyorum. 6 kasım seçimlerinde oyumu İsrail'in yaşaması gerektiğine inanan Cumhuriyetçi Parti'ye vereceğim. ABD Seçime Doğru UFUK GÜLDEMİR Her lobiye elma şekeri, Kızılderililere keçiboynuzu 2 Musevı ve Yunan lobisinin Amerika politikalanndaki etkisini Türkiye'de bilmeyen kalmadı. Bu yüzden biz hiç bilinmeyeni, Kızılderilileri incelemeye karar verdik. Bu amaçla önce koruma bölgesinde sıradan bir Kızılderili evı görmek, sonra bir Kızılderili lideri ile konuşmak, daha sonra da bir antropoloğa verileri yorumlatmak için yola çıktık. flk karşılaştığımız ilginç gözlem, her geri kalmış topluluk gibi Kızılderililerin de birbirleriyle uğraşmaktan, başkalanyla uğraşmaya vakti kalmadığını görmek oldu. örneğin Kızılderili kultüru uzerindeki araştırmaları derinleştirmek için kazı yapan beyaz arkeologlar, kabile içi düşmanhklar nedeniyle eski eser değil, bela buluyordu. Onendaga kabilesinin liderlerinden Ra> Fougnier (adı Fransızca, çunkü bu kabile sömurge döneminde Fransız bölgesindeydi) ile Cornell Universitesi Kızılderili Araştırmalan Merkezi'' ndeki odasmda konuştuk. Ray'ın kitaplığında Kızılderili yazarlann "Bizonlar Gidince" ve " T a n n Güneştir" kıtapları vardı, ama bu kitaplar Ingilizce dilindeydi. Ray ana dili olan Onaydaca'yı bılmiyordu. Zaten yeterliliğinden kuşkulu olduğu Onaydaca ile bilimsel çalışma yapabileceğine de inanmıyordu. Ray, salt Kızılderili olması nedeniyle aşağılandığını hissedip hissetmediğini irdeleyen sorumuza şu yanıtı verdi: "Ailera Onendaga rezervasyonundan ben kuçukken aynlmış. Yerleştiğimiz beyaz bolgesindeki tek Kızılderili aile bizdik. Bu ytizden çocukiuğum zor anlarla dolu. Bugünku bireyciliğimi ve gücıimü bu zor anlara borçlu olmam gerek diye sık sık duşunürum. Kuçukken Tanrı'nın beni Kızılderili olarak yaratarak cezalandırdığını duşunurdum. Her ne kadar beyazlar, hâlâ günlerini bizon ökuzü kovalamakla geçiren ilkel yaratıklar olduğumuzu duşunuyorsa da Kızılderili olduğum için gurur duyuyorum."> KtMLİK KRİZİ Ray'in anlattıklarına bakılırsa, 'gökkuşağı harekâtındaki etkinlıklerınin azlığının nedeni henuz bir "kimlik krizi" yaşamalarıydı. Son 10 yılda " J o h n " , " M i k e " gıbi adlan değiştirerek Kızılderili dillerindeki adlarını kullanmaya başlamışlardı. Bizim "eskimo" (et yiyen adam) dediğimız Kızılderili ırkı ıse kendilerine "et yiyen adam" adı takan beyazlara karşı giriştikleri savaşım sonucunda BM tutanaklarına adlannı "tnvit" olarak geçirmeyi başarmışlardı. 16 milkare büyukluğundeki Onendaga rezervasyonunun öğretmeni Denise Waterman da aynı nedenle adını reddederek "Tsawdegohdee" adını almıştı. "Bilinçlenme donemi" adını verdıklerı son 10 yıl içinde doğan çocukların bir tek Onaydaca dilinde adlan vardı. Orneğin Denise'in oğlunun (8) adı Hienyawgaywaws'di (gokleri süpuren). Biz nasıl ki bu rezervasyona ayağını atmış belki de ilk Türk gazeteciydik; Denise de üzerinde " t ş bu pasaport Onendaga milleti genel sekreterligi tarafından verümiştir" yazan Kızılderili pasaportu ile İstanbul'a gitmeyi başanp, Mevlevi tekkesinde kendi deyimiyle, "derviş gibi danseden" ilk Kızılderiliydi. "İstanbul gumruğunde pasaportumu verdiğim polis nereli olduğumu sonınca, (American İndian) dedim. Bunun uzerine pasaportumda Hindistan elçiliğinizin (İngilizce'de Kızılderililer ve Hindistanlılar için aynı sözciik kullanılıyor) vizesini aramaya başladı. Derdimi anlatana kadar bir saat geçti. Sonunda bir ba>an polis Hintli değil de Kızılderili olduğumu anlayınca ortalık bayram yerine dondu. Butun polisler gelip beni tebrik ettiler. Bazıları Western filmlerindeki kovboyKızılderili kavgasına atıfta bulunarak kovboy gibi tabancalarını çekiyorlardı. Çok korktum. Sonra beni karakola götürdüler. Çay ikram ettiler. Mehmel (belki de Mahmut) diye bir tanesi ile hâlâ mektuplaşıyorum." Peki ABD pasaportu vermiyorlar mıydı? Denis'e bakılırsa, "Deli gibi vermek istiyorlardı." Dışişleri Bakanlığı ABD pasaportu kullanmak isteyen Kızılderililere 3 dakika içinde pasaport veriyordu. Ama Denise "Kızılderili kimliğini korumak istiyordu." Kızılderili kimliğini korumak istedikleri, Milli Savunma Bakanlığı'nın "yerli okulunda" 4 sene leyli öğrencilik yapmış annesinin arka bahçede gördüğü kartal nedeniyle çığhk çığlığa bağırmasından da belliydi: Kartal.. kartal.. kartal.. Kartal "en yuksek uçan kuş" goklere en yakın varlık olduğu için Kızılderililer için kutsaldı. Her baharda reservasyonda yaptıkları törensel nitelikli dıni toplantılarda Onendaga kabilesinin savaşçıları kartal tüylerinin etrafında dans ediyordu. Peki 20. yuzyılda savaşçıları nereden buluyorlardı? Denise yanıtladı: Vietnam'da, Kore'de savaşmış olanlar dansediyor. Sokaklannda "Walkman'lerle Jogging yapan" Kızılderililerle selamlaşarak Onendaga rezervasyonunun "Kızılderili kimliğini korumak" amacıyla işlettiği bizon çiftliğine gittik. 25'Iik alaym surü başı bir dişi bizondu. Geçen yıl çiftliğin çitlerini yararak atalarının yaptığı gibi "uçsuz bucaksız meralarda gok giiriiltiisü yaratarak koşmak" istemişlerdı. Gubreli lahana bostanlan bunu yapmalanna ızin vermediği için fazla uzağa gidememişlerdi.. Kızılderilı buyuk konseyi tarafından 1988 seçimleri için ABD Kongresi adaylığına karar verildiği için seçilmesine kesin gözuyle bakılan Denise'in, öğrenciliği döneminde New York Üniversitesi'nde ders olarak okuduğu tarih kitabını inceledik. Kızılderililer konusunda Amerikalılar kendilerini acımasızca eleştiri Reagan'ın seçim yaklaşırken Kıulderililere sevgisi artıyor. DENİSE VE OĞL U Denise adını değistirmiş. Yeni adını anadilinden seçmiş:'' Tsawdegohdet.'' * yasındaki oğlunun adı da: ' 'Gökleri Süpüren." Evlerinin arka bahçesinde çitlere dayanmış, otlayanözgür bizonlan seyrediyorlar. WASHINGTON Aşağıdaki ilan pazar sayısı 26 kiloya ulaşan Washington Post gazetesinin 61. sayfasında yayınlandı: "Ben bir Museviyim. tsrail ne yaparsa yapsın iyi ediyor deraiyonım, ama İsrail'in yaptıklanna karşın yaşaması gerektiğine inanıyorum. 6 Kasım seçiraJerinde oyumu İsrail'in yaşaması gerektiğine inanan Cumhuriyetçi Parti'ye vereceğim." Amerıka'da seçim kazanmak isteyenlerin mutlaka başarmak zorunda olduğu işleme "gökkuşağı harekâtı" deniliyor. Bu harekât kırk bir çeşit milletten meydana gelmiş Amerikalılar'ın renklerine, cinslerine, ırklanna göre ayn ayrı gönüllerini almayı amaçlıyor. Buna göre başta Museviler olmak uzere siyah Amerikalılar'ın, Ispanyol kökenlilenn, Yunan kökenlilerin, kadınların, eşcinsellerin ve Kızılderililerin oylarını birleştiremeyenlerin iktidara gelmesi düşünülemiyor. yorlardı. Salt Kızılderililer konusunda değil, Arjantinli yazar Cortazar'a, Fransız şarkıcı Yves Montand'a, Kolombiyalı yazar Marquez'e vize vermeyi reddettikleri, ya da VVashington Post'un genel yayın yönetmeni Benjamin Bradley, yazar James Baldvtin ve ekonomist John Salbraith'e pasaport ambargosu uyguladıklarına ilişkın bir resmi dokuman nedeniyle de kıyamet koparıyorlardı. Kendisini bu kadar rahatsız eden bir toplumu Halkçı Parti'nin "ABD'de Kızılderililere yapılan zuliim" konusunda verdiği gensoru önergesinin rahatsız etmesı mumkün muydü? Yarın: Jön Türkler K.ış tarifesinde Madrid'e seferler başlıyor. Kuzey Kıbrıs Hava Yolları Lefkoşe'den lstanbul, Ankara, İzmir ve Adana 'ya seferler yapacak. ANKARA, (ANKA) Türk Hava Yolllan'nın 198485 kış tarifesi uygulamasına dun geçildi. THY yetkilileri, tarifenin genel yapı olarak ihtiyaç duyulan noktalara daha fazla koltuk kapasitesi ile hizmet götürme amacıyla hazırlandığını bildirdiler. Yetkililer, Ankaralstanbul seferlerinin yeniden düzenlendiğinı, hergun karşılıkb olarak yapılan 1011 sefere ek olarak iç hatlarda yeni bir uygulamaya geçileceğini, bağlantılı uçuş beklemeyen tstanbulAnkarafstanbul arası mekik seferler düzenlendiğini açıkladılar. Bu seferler Istanbul'dan Ankara'ya 08.30, 10.30, 18.00 vel9.15'tehareket edecek aynca İzmir ve Adana havaalanlarına kargo sevkı paralelinde yolcu talebini de karşılamak üzere haftada bir gün 343 yolcu, geniş kargo kapasiteli DC10 tipi uçak sefer yapacak. Yeni pistin tamamlanması halinde AnkaraTrabzon arası nda hergün Boing 727 uçağı seferi yapılacak. Kış tarifesinde Madrid'e seferler başlıyor. Köln, Hamburg, Zürih. Atina, Londra, Roma, Kahire kış tarifesi uçuşlan da seferleri arttırılan hatlar arasında bulunuyor. Ankara'dan direkt olarak Amsterdam, Cidde, Amman, Dahran ve Tahran'a, Izmir'den Zürih, Frankfurt, Münih, Atına ve Adana'ya Adana'dan direkt Cidde'ye seferler yapılacak aynca Adana, Izmir ve Ankara bağlantılı olarak tstanbul'dan 29 dış noktaya seferler düzenlendi. tstanbul'dan Ankara ve tzmir bağlantılı olarak Federal Almanya'mn dört noktasına yapılacak charter seferlerine ilaveten Ankara ve Izmir'den de Federal Almanya'nın iki kentine işçi seferleri düzenlendi. Kuzey Kıbrıs Hava Yollan da Lefkoşe'den lstanbul, Ankara tzmır ve Adana'ya sefer yapacak. THY'nin • IstanbulAnkara 64 mekik seferleri" başladı Kriz geçiren eroinci Narkotik Şube'nin 8. katından atladı Belçika'da iki yıl önce 4 kilo eroinle yakalamp bu suçunun cezasını çeken Salih Bayrak, önceki gün Türkiye'ye iade edilmişti. HÜSEYİN AVUÇ Belçika polisince önceki akşam İstanbul polisine teslim edilen Salih Bayrak (32), sorgulamasının yapıldığı Narkotik Şube Mudürlüğu binasının 8. katından atlayarak intihar etti. Narkotik Şube Müdürlüğu'nün Mecidiyeköy'deki binasından dün saat 12.30 sıralarında atlayarak feci şekilde can veren Salih Bayrak, 5 Ağustos 1982 günü işçi olarak çalıştığı Belçika'nm Liege şehrinde 4 kilo 200 gram eroinle yakalanmış, cezasım çektikten sonra sınır dışı edilerek önceki gun Yeşilköy'de İstanbul polisine teslim edilmişti. Kayseri'nin Karahöyük nüfusuna kayıtlı olan 1952 doğumlu Bayrak, dün sorgusu sırasında sinir krizi geçirerek camlan kır Belçika'dan iade edilmişti NEW YORK'tan TANJU AKERSON Hawai, Kıbrıs5! Seviyor Televızyon'da az rastlanan ilginç programlardan biri İkıncı Dünya Savaşı'nda Amerikan ordusu saflannda dövüşen Japonları anlatıyor... Okyanus Adalan'nda Japonlar, Amerikalılarta kh yasıya savaşırken, bazı Japonlar sırtlarında Amerikan uniforması, Avrupa'da Japonya'nın müttefiki Almanlara kurşun sıkh yor. Bunlar Amerika'da doğup büyümüş Japonlar... Pearl Harbour baskınından sonra Kaliforniya ve dolaylarındaki 120 bin Japon, Amerikan yurttaşı olmalarına rağmen toplama kamplanna sokulurken, binlerce genç Japon da gönüllü olarak askere yazılmış... Bu Japon Amerikalılann oiuşturduğu alay, kişi başına en çok kahramanlık madalyası alan birtik olmuş... Anne babaları, kardeşleri "beşinci kol" muamelesi görürken, bu Japonlar, ne kadar Amerikalı olduklaıını kanrtlamak için olacak, Fransa ve İtalya cephelerinde binlerce ölü ve yaralı vermişler... Özellikle Almaniar, karşılarında çekik gozlü Japonları görünce çok şaşırmışlar... Tutsak düşen Japon Amerıkalıların sorgusunu daha iyi yapmak için Japonya'dan subay getirtmişler... Japon subay, Avrupa'da düşman saflannda dövüşen Japonlarla yüz yüze gelince Almanlardan daha da çok saşırmış... Birieşmiş Milletler koridoriarında bir avuç Türk ve Yunan gazetecisinın haber çıkarmak için didındiği Kıbrıs sorunu günlerdir sürüklenıp duruyor... Genel Sekreter Perez de Cuellar'ın dönüp dolaşıp benzer çerçevede taraflara ilettığı önerıler, •gerek Denktaş'ın gerek Kıprıyanu'nun gerekse Türkıye ve Yunanistan'ın temel yaklaşımları bılındığınden belirli bir bezginiikle ızlenıyor. Bu arada asıl can alıcı nokta, deneyimli muhabirlerın gözünden kaçmamakta: Türkiye'ye Amerikan askerı yardımının Kıbrıs sorunu ile ilintisi hâlâ Ankara VVashington Atina üçgeninin ortasındaduruyor... Yardım, Kongre'den miktar olarak fazla hırpalanmadan çıktı. Kıbrıs koşulu, ABD Başkanı'nın yetki alanına bırakıldığından eskı deyımle, "kıymeti harbiyesi" olmayan bir kısıtlama olarak değerlendiriliyor. İlk bakışta, bu yaklaşım doğru gözükmekte, ama Türkiye'ye askeri yardımı gerçekten Kıorıs koşuluna bağlayan biröneri. Senato'da ancak beş oy farkla reddedıldi. Kabul edilen bıçimıyle lafta kalır dahı olsa Türkiye'ye yardım bölümüne eklenen maddeler Kıbns bağlantısını daha cılalanmış hale getırmiş bulunuyor... Şu anda Türkiye'ye askeri yardım üzerinde duran etkili, etkisiz Kıbrıs koşulunun miman, beklentilerin aksine Yunan asıllı bir senatör yerine, İkinci Dünya Savaşı'nda Avrupa'da Almanları şaşırtan Japonlardan biri... Hawai Senatörü Daniel inouye. İtalya cephesinde iyi tahkim edilmiş bir Alman mevziinin üzerine Kamikaze türü bir saldınya geçmiş... İki makineli tüfek yuvasını susturan İnouye, el bombasının patlaması sonucu bir kolunu kaybetmesine karşın komuta ettiği mangasının başından çatışma sonuna kadar ayrılmamış... Üstün hizmet madalyasıyla ödüllendirılen İnouye, savaş sonrası San Fransisco'da beklemediği bir olayta karşılaşmtş... Kazandığı tüm madalyaları göğsüne takan ve boş ceket kolunu cebıne sıkıştıran İnouye, büyük bir gururla saçını kestirmeye berbere gitmiş... Saçını kesmeyı reddeden berberden şu yanıtı almış "Burada Japonlara servis yok..." Genelde dış dünyaya fazla açık olmayan Amerikalı politikacılar arasında Havvai gibi bir yerin Japon asıllı senatörünün Kıbns sorunu ile ılgilenmesi garip bir rastlantı. Nedenini sorduğumda "Çok basif' diyorlar. "İnouye adalı... Kıbns da bir ada okJuğundan ilgileniyor.. Dünyada her adalı, başka adalara özel ilgi duyar..." Büyük bir haber ajansının fotoğrafçısı Kıbrıs görüşmelerinden duyduğu bıkkınlığı, "Kıpriyanu'nun artık çekeceğim hiç değişıkaçısı kalmadı" biçimınde dıle getirıyor... Kendisıne şu önerıde bulunuluyor: "Kiprtyanu'yu öyle bir çek ki, arka pıanda Denktaş da gözüksün. Böyle bir fotoğraf en azından Hawai gazeteterine tepeden girer..." Salih Bayrak hn kendisini boşluğa bıraktığı pencere. (Daire içerisinde) Salih Bayrak dı. Elindeki kelepçenin bir UCL kalorifer radyatörüne bağlı olar samk, daha sonra Narkotik Şube'nin bir başka odasına konuldu. Bayrak, bu odanın oldukça dar olan pencere camını parçalayarak kendisini 8. kattan aşağıya attı ve beyni parçalanarak can verdi. Olaya savcılık el koydu ve Salih Bayrak'ın cesedi otopsi yapılmak üzere Adli Tıp morguna kaldırıldı.llgililer, yapılan doktor muayenesi sonucunda ceset üzerinde herhangi bir darp izine rastlanmadığını bildirdiler. Sanığın üzerinden 850 lira ve bir kol saati çıktı. Bir gün once İstanbul'a getirilen Bayrak hakkında aynı suçtan Urfa Cumhuriyet Savahğı'nca gıyabi tutuklama kararı buIunduğu oğrenıldi. BÜYÜK REtS NOBETTEKızdderüilerin elinde artık ne ok var ne de yay var. Onlann yerini dürbünlü tufek almış. Ama onu da kullandıklan yok. Sadece fotoğrafçüara poz veriyorlar. Savaş çığlıkları da atmıyorlar. Çünkü topraklannı geri alma umutlanm da yitirmişler. U Safkan Kizdderüli sayısı azaldı Ünlü Cornell Üniversitesi'nm Alman kokenli antropoloğu Prof. Beme Lambert, Kızılderililerin Gökkuşağı Harekâtı 'ndakı yerını ve sorunlarını ana başhklarıyla şoyle özetledL 1) Kızılderili koruma bolgesi (rezervasyon) nedir? Geçtığimız yuzyıllarda Beyaz Amerikalılann katliamından kurtulabilen Kızılderililerin üzerinde yaşamaları zorunlu hale getirilmiş toprak parçalanna rezervasyon denir. Bütun ABD yasaları, rezervasyon toprakları üzerinde de geçerlidir, ama 20. yuzyılda gelişen hoşgöruyle birlikte rezervasyonlarda bir tur otonomi yönetimi ortaya çıkmıştır. Ömeğin bugun bir Kızılderili bir suç işledıkten sonra rezervasyona sığınırsa polis genellıkle ilişmez. 19. yuzyılda rezervasyonların yerı saptanırken, işe yaramayan verimsiz toprak parçaları seçilmesine özen gösterildı. 20. yuzyılda ise 19. yuzyılda varlığmdan haberdar olunmayan mineraller, bu topraklar üzerinde bulundu. Kızılderililer bugun madenlerın işleıılmesmden yukluce para alıyorlar. 2) Saf kan Kmlderili var mı? Var, ama gıttikçe azalarak gunümuze geldiler. Örneğin Kızılderililere verilen toprak haklarından yararlanmak isteyen bir surü beyaz, yuzyıl başında kendilerini Kızılderili olarak tescil ettirerek rezervasyon üzerinde yaşamaya başladılar. Bunlar Kızılderililerle karıştı. 3) Kızılderililer askere alınır mı? Elbette. Ben Ikincı Dunya Savaşı'nda askerken, teğmenımiz bir Kara Ayak Kızılderilısıydi. 4) Beyaz Amerikalılann gozünde siyahlar mı yoksa Kızılderililer mi üstün bir ırk? 1940'larda atalarmdan bırısımn siyah olması nasıl utanç verıciyse, atalarmdan birisimn Kızılderili olması da o kadar gurur vericıydi. Bugün bu sorunlar aşılmış dummda. 5) Kızılderililer arasında alkolizm neden yaygın? Once beyaz istılasıyla topraklannı, sonra da toprakları bir gun gen alabıleceklerine ilişkın umutlanm kaybettıler. Bu, onları alkolızme surukledi. Alkolle de 19. yuzyılda tanıştıklarından biz beyazlarda yuzyıllar sonucu oluşmuş olan genetik bağışıkhk, onlarda yoktu. Alkolizm, bence Kızılderılilerde bir sosyal protesto olarak ortaya çıktı. Kızılay Haftası başladı ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) Kızılay Haftası başladı. Cumhurbaşkanı Kenan Evren haftayı açış mesajında, vatandaşlann imkânları olçüsünde Kızılay'a katkıda bulunmaya devam edeceklenne inandığını belirtti. Kızılay Genel Başkanvekili Saim Bostancıoğlu datıafta dolayısıyla Ankara'da duzenlediği basın toplantısında, "Dunyamn neresinde olursa olsun hiçbir fark gözetmeksizin sakat ve yoksulun yanında olacaklannı ve onlann acılannı dindirmek için hizmet vermeye devam edeceklerini" behrtti.