Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
Cumhuriyef Sahibi: Cumhariyet Matbaacılık ve Gazetecüik Turk Anonim Şirketi adına Nadir Nadi, 0 Genel Yayın Muduru: Hasan Cemal, Muessese Mudüru: Emine Uşaklıgil.Yazı Işlerı Muduru: Okay Gonensin, • Haber Merkezı Muduru: Yalçın Bayer, Sayfa Düzeni Yönetmenı: Ali Acar. TAKVİM 23 EKİM 1984 Temstlctler ANKARA: Yalçın Dogan, İZMİR: Hiknut Çetinkaya, ADANA: Mehmet Mercan, • Servıs Şeflen: Istanbul Haberleri: Reha Öz, Dış Haberler: Ergun Bakı, Ekononu: Osman Ulagay. Kultur: Aydın Emef, Magazın: Yalçın Pekşen, Spor Danışmanı: Abdiilkadir Yucelman, Düzeltme: Refik Durbaş, Araştırma: Şahin Alpay, tşSendika: Şukran Ketenci. Burolar: • Ankara: Ziya Gokalp Bulvan, Inkılap Sokak No: 19/4 Tel: 33114147, • İzmir: Halit Ziya Bulvan No: 65/3, Tel: 254709131230 • Adana: Çakmak Cad. No: 134 Kat 3, Tel: 1455019731 • Basan ve Yayan: Cumhuriyct Matbaacıük ve Gazetecilik T.A.Ş. Türk Ocağı Cad. 39/41, Cağaloğlu, İst. PK: 246lst. Tel: 526 10 00 (9 hal) Telex: 22246 Imsak: 5.52 Scığhklı yaşam için sarmısak ABD'de yapılan bir araştırmada sarmısak yağının kandaki pıhtılaşmayı engellediği ortaya çıkanldı. Çin ve Japonya, yıllardır yüksek kan basıncmın tedavisinde bu bitkiyi kullanıyor. Ayrıca sarmısağın kandaki şeker oranını düşürduğü ve ensülin oranını arttırdığı öne sürülüyor. Tıbbın babası Hipokrat, sarmısağı müshil ve idrar söktürucü olarak kullandı. Aristo, kuduz tedavisinde çok işe yaradığını söyledi. Sarmısak uzun süre ve hafif ateşte pişirilirse yumuşak ve tatlı hale gelir. Dış Haberler Servisi Son zamanlarda yapılan araştırmalar sannısağın kalp Fıastalıklarına, kansere ve şeker hastalığına iyi geldiğini gösteriyor. Sarmısağın bu özelliği binlerce yıldır tıpla ilgilenenlerin dikkatini çekiyor. Milattan önce 1550 civarlannda yazüan bir Mısır papirüsünde zayıflıktan ve baş ağrısından gırtlak tilmörlerine kadar uzanan birçok olayda sarnusaktan hareketle hazırlanan ilaçlann kullanılması tavsiye ediliyor. Romaü doğa bilimci Yaşlı Plini, ses kısıklığıve basurdan sara ve vereme kadar uzanan 61 hastalığın tedavisinde sarmısağın kullanıldığmdan söz ediyor. Tıbbın babası Hipokrat, sarmısağı müshil ve idrar söktürucü olarak kullandı. Aristo, onun kuduz tedavisinde çok işe yaradığıru söyledi. Hz. Muhammed, yılan sokmalannda sarmısağı kullandı. 18. yüzyılda ölmekte olan veba kurbanlanna yaklaşan Fransız papazlar sarmısak yedikleri için hastahğa yakalanmadı. Oysa kokusu nedeniyle sarmısak yemeyen tngiliz papazlan vebaya yakalandılar. 1. Dünya Savaşı'nda tngilizler sarmısağı vücuttaki enfeksiyonun yayılmasını önlemek için kullanırken, Alman askerler yaralannın kangrenleşmesini engellemekte kullandılar. Ayrıca halk arasında, sarmısağın ishali kesmek ve tedavi etmekte yaygın olarak kullanıldığı biliniyor. 1969 yıiında yapılan bir araştırmada sarmısağın ishale neden olan bakteriyi öldürdüğü açığa çıktı. yağının içinde bulunan "aUUn" adlı bir aminoasitten kaynaklamyor. Alliin'in özel bir kokusu yok, ancak bir sarmısak dişi ezildiğinde veya parçalandığında hücre zarının yırtılması alliin'in bir enzimle temasa gecmesine yol açıyor. Bu reaksiyon alliin'in "aMicin"e dönüşmesine yol açınca bildiğimiz sarmısak kokusunu duyuyoruz. Yemek pişirirken sarmısağı kesişinize göre üretilecek allicin miktannı kontrol altında tutabilirsiniz. Eğer sarmısak dişinin kabuğunu soymaz veya çok hafîfçe soyarsanız çok az miktarda allicin açığa çıkar veya hiç çıkmaz. Dişi dilim dilim keser veya azıcık ezerseniz, biraz "allicin" üretilir. Diş çok küçük parcalara bölünür veya iyice ezilirse maksimum miktarda allicin açığa çıkmış olur. Uzun süre ve hafif ateşte pişerse allicin yok edilebilir. 20 ya da 40 diş sarmısakla hanrlanan bazı çorba ve yahnilerin yenebilir olmasının nedeni budur. örneğin 40 sarmısak dişinin atıldığı bir yemek bir buçuk saat boyunca pişirilirse tüm dişler hem yumuşak hem de tatlı bir hale gelirler. Ancak sarmısak çiğ veya çok az pişmiş olarak yenilirse insanın sadece nefesi değil, vücudunun tüm gözenekleri kokar. Güneş: 7.17 Ögle: 12.53 Ikindi: 15.50 Akşam: 18.20 Yatsı: 19.40 Şeytandan koruyor Batıl inançlara göre sarmısak insanı şeytana karşı koruyor. Ortaçağ'da şeytanm yeni doğan bebeği kaçırmasını engellemek için beşiklere sarmısak asılırdı. Günümüzde bazı Çinli, Yunan ve Yahudi aileler yeni doğan bebekleri "şeytanın gözünden" kaçırmak için hâlâ sarmısaktan yararlamyorlar. Aynca sarmısak, vampirlere karşı güçlü bir konıyucu olarak kullanılıyor. Çok eski çağlardan beri sarmısak Çin'de yetiştiriliyor. Dünyanın Uk yazılı dillerinden biri olan Sanskritce ile kaleme alınmış bir metinde, Sümer mutfağında sarmısağın hammadde olarak kullanıldığı belirtiliyor. Piramitleri inşa eden Mısırlı köleler her gün sarmısak yerlerdi ve Firavun TnUnkbamen'in mezarında sarmısak bulundu. Sarmısağın kokusu, sarmısak tlk sığınaktan, sanat Kalp hastalıklanna iyi geliyor Sarmısak yemenin birincil yararı kalp hastalıklanna iyi gelmesi. Sarmısağın düzenli olarak yendiği ülkelerde kalp hastalıklanna yakalanma oranı hayli düşük. Yapılan arastırmalar bu gözlemin rastlantısal olmadığım gösteriyor. Sarmısak, kandaki kolesterolün düşük seviyede tutulmasına yanyor. Kolesterol, koroner hastalıklannın nedenleri arasında birinci sırayı tutuyor. Hindistan'da yapılan bir araştırma, sarmısağın kolesterol ve trigliserid oranlannı düşürdüğünü gösterdi. Aynca sarmısağın kandaki konıyucu madde yüksek yoğunluklu lipoproteinlerin (HDLs) artışına, kalp hastalıklanna neden olan düşük yoğunluklu lipoproteinlerin (LDLs) azalmasına neden olduğu göruldü. ABD'de yapılan bir araştırma ise sarmısak yağının kanda pıhtılaşmayı engelleyebildiğini kaydediyor. Çin ve Japonya, yıllardır yuksek kan basıncının tedavisinde bu bitkiyi kullanıyor. Aynca başka araştırmalar da sarmısağın kandaki şeker oranını düşürduğü ve ensülin oranını arttırdığım kanıtlıyor. Sarmısağın içinde "allinase" enziminin "germanyum" ve "setenyum" metallerinin bulunması, sarmısağın kanser tedavisinde de olumlu sonuçlar verebileceğini gösteriyor. çöküs süred baslanuşn. Aüeier semü terk ediyor, uyuşturucu kaçakçüan ve onlarm teröre dayanan egemenHği Ltnver East Side\ sanyordu. Binaiar, bloklar, hatta bazj sokaklar ım üniü Manhattan'ında bir semt, Lower East Side, "yeni bir hayat" özkmiyie ABDye bütünüyU harabe haane gebnistL Şbndüerde, bu özgün semt, sanatçtlann akıruna uğramış durumda yeniden. Semti cantandama giripmleri çeşitti koBardan yürüyor. Atölyegöçenlerin Uk stğaıağı otmustu. Gökdderuerin en yoğun buhınduğu kestmin orta yerinde, kuçücük odalarla dolu 45 kath apartmanlanyia bu semt, birbirleriyle kaynaşmaya ler, gaJerüer oçıhr, metro istasyonlannm duvariama çtdkn rtsbnlerin benzerkri 'idbar" hiç çahşmayan, hepsi burada kendi izJerini bırakan Polonyaalan, Rumenleri, Macarian, galerüerde satümaya başlantr, 200 dolarük kiralar bin dolara yükseUrken, konut speküSJovaklan, Ukraynahlan, Doğu Avrupah Yahudüeri, Irlandahktn, Yunanalan, Abnan lasyonculan da ucuza yer kapatmaya çabauyor. Semt şimdiden New York htn üçüncü sau lan, Italyanfan barmdomısü. n. Dünya Savaşı sonrasmda, Porto Rikoiuiarm ağırhkta nat merkezi durumuna geldL Kendine özgü New Wzve" havastyla. Düzene, yerleşik kuolduğu yeni bir göç dalgası,Lower East Side'ın yüzyti dönümündeki çehresba butünüy rumlara ve yargüara karşı pek çok sanatçı, protestocu çizgUeriyle icrayı sanat ederken, le değiştirirken, müâsyenkr, yauviar, ressatnkmkm oiuşan "bohem" bir topkıhtk bu sante semtin üginç lokaüeri, meyhaneieri, duvarian "korsan tabhYTarla süsbt sokaklan bu haaktt. Ama içlerinde çok ucuz kiralarla oturulan eski binalara gereken ügiyi göstermek, vayı pekisttriyor. New York'un bu sanünde şimdi,"kibar" sanat saaaian, konut spekükonut sahiplerine hesapb gebnediği için, semtin başka birçok kentte de benzeri görüien lasyonculan ve semtin gerçek sahipleri mucadek içinde. 5 bin kapasiteli 9 yeni yurt açılacak YurtKur Genel Müdürü'nün açıklamasına göre yeni yurtlar Ankara, Sıvas, Manisa, Burdur, Denizli, Konya, Bursa, Şanlıurfa ve Antalya kentlerinde açılacak ANKARA (ANKA) Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürü Şahap Ar, 50 güne kadar mevcut yurtlara ek olarak 5 bin 560 yatak kapasiteli, toplam 9 yeni yurdun daha hizmete sokuiacağını bildirdi. YurtKur Genel Müdürü Şahap Ar, ANKA Ajansı'na verdiği demeçte, mevcut yurt sorunu için ivedi çözüm olarak prefabrik yurtlar yaptınlmakta olduğunu, bunların da 10 Arahk 1984 tarihine kadar hizmete gireceğini söyledi. Şahap Ar şöyle dedi: "Ögrencilerimizin bannma sorunlannı kurnm olarak yakından takip etmekteyiz. 19841985 ögretim yılındaki başvnrnlann hepsini yerine getirmek tek isteğimizdir. Halen kurumumuza bağlı yurtlarda 51 bin dolayında öğrenci bannmaktadır. Ancak bizim de imkânlanmız bellidir. Bu amaçla yaptırmakta olduğumuz 9 yeni yurdu, 10 aralığa kadar hizmete sokarak 5 bin 560 öğrencimize daha bannma imkânı yaratmıs olacağız." YurtKur Genel Müdürü Şahap Ar'ın verdiği bilgiye göre, 10 aralığa kadar açılacak yurtlar ve kapasiteleri şöyle: 960 yataklı Hacı Ömer Sabancı Kız Yurdu (Ankara) 500 kız, 600 erkek ögrencilik, toplam 1.100 yataklı Sıvas Yurdu (Sıvas) 300 yataklı Demirci Erkek Yurdu (ManisaDemirci) 200 kız, 300 erkek öğrencilik toplam 500 yataklı Burdur Yurdu (Burdur) '200 kız, 300 erkek öğrendlik toplam 500 yataklı Denizli Yurdu (Denizli) 4 0 0 yataklı Erkek Yurda (Konya) 400 kız, 600 erkek öğrencilik toplam 1000 yataklı Bursa Yurdu (Bursa) 200 erkek, 200 kız öğrencilik toplam 400 yataklı Şanlıurfa Yurdu (Şanlıurfa) 400 yataklı Erkek Yurdu (Antalya) YurtKur Genel Müdürü Ar, her ikisi de prefabrik olan Edirne ve Diyarbakır yurtlarının da 1985 yılı içerisinde hizmete sokulacağını söyledi. Ar, Edirne öğrenci Yurdu'nun 400 kız, 600 erkek öğrenci olmak üzere toplam 1000, Diyarbakır Yurdu'nun da 400 kız, 800 de erkek öğrenci olmak üzere toplam 1200 öğrenciyi banndırabilecek kapasitede olacağını beürtti. YurtRur'dan müjdeli haber lfetersiz beslenme, mîde kanserine neden oluyor ERZURUM, (a^.) Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastro Entroloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ahmet Yıldız, "bakır ve çinko gibi elementlerden yoksun topraklarda yetişen gıda maddelerinin mide ve yemek borusu kanserine yol açtığını" öne sürdü. Doç. Dr. Yıldız, yetersiz beslenmenin mide kanserine neden olduğunu da söyledi. Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Gastro Entroloji Anabilim Dah BaşkanhğYnca Doğu Anadolu bölgesinde yapılan araştırma sonucu, mide ve yemek borusu kanserinin diğer bölgelere oranla Doğu Anadolu bölgesinde daha fazla göruldüğü belirlendi. Bölgede mide ve barsak kanserine yakalanan erkek sayısının kadınlara oranla yüzde 50 daha fazla olduğuna işaret eden Doç. Dr. Yıldız, bunun nedeninin erkeklerdeki stres ile dışarıda yedikleri gıda maddelerinden kaynaklandığını kaydetti. YUNAN FRANSI2 BULGAR PATATESİ PEYNİRLERİ B. PEYNİRI AVUSTRALYA KU2USU ARJANTİN DANA BİFTEK ÇİKİTA MUZ BREZİLYA ANANASI WASfflNGTON'dan UFUK GÜLDEMİR NATO VE DOĞUBAT1 İLJŞKİLERİ KONFERANSI "Bir Işık" Ne taş yapının fume camları sonbaharda yangın yerine dönen başkent ağaçlannın bulanık renklerini, nüansının hakkını vererek aksettıriyor, ne de 19. caddeye bakan köşesindeki kilisenın bu sonbahar güneşinden payını almasına izin veriyor. Büyük taş yapının karşısında, yanında birçok küçuk büyük bina var, ama sanki kasten ve ısrarla gölgelemek istediği tek yapı Presbiteryan Kilisesi. Belki de buna hakkı var. Büyük taş binanın yapıldığı yıllarda kendisine ve yapılış felsefesine karşı direnen tek yapı 1855 yılında inşa edilmiş bu küçük kilise olmuş Cemaatı, teklif edilen milyonlarca dolara karşın kilisenin yıkılarak arsasının büyük taş binaya satılmasına karşı çıktığı için büyük taş bina, bugünkü komik şekliyle inşa edilmiş. Tıpkı kare şeklındeki bir tepsi suböreğinin bir köşesi,nin evin "leyli meWeöe" gönderilmeyi bekleyen çocuğu tarafından ısırılması gibi. Dünyayı yöneten bu büyük taş bina, bugünkü bir köşesi ısırılmış izlenimi veren komik mimarisi ile sonuçlanan olayı elli kişilik kilisenin inatçı cemaatine borçlu. Küçük kilise de komşusu büyük binada "uluslararası memur" statüsünde çalışan seçkin ekonomistlerin kendisine "isyankâr kilise" adını takmasına... Büyük taş binanın ana girişinde, kapının üzerinde iki tane metai küre var. Kürenin birtanesinde Amerika kıtası hariç tüm dünya, diğerinde de tüm dünya hariç Amerika var. Küçük kilisenin Joseph Conrad'dan alıntı mottosu da maun kapıstnın üzerinde asılı: "LJJX Lucet in Tenebris" (karanlıkta parlayan ışık). Ülkelerinin ekonomilerini düzeltmek için alacakları kredilere "yeşil ışık" yakılmasını bekleyen binlerce teknisyen, heryıl büyük taş binayı en azından bir kere tavaf ediyor. Dünyanın dört bucağından gelip din, dil, ırk aynmı yapılmayan bu binada günlerce kapı aşındıran çoğu iyi niyetli binlerce teknisyen, mottosu, "yeşil ıştk" olan bu yeni Kâbeden sonra mottosu "karanlıkta parlayan ışık" olan küçük tarihi kiliseyi de ziyaret ediyorlar. Belki de çoğu, ziyaret ettikleri kilisenin kapısında "karanlıkta parlayan ışık" yazdığını farketmiyor, belki de hiçbiri küçük kilisenin neler uğruna ayakta kaldığını bilmiyor. Ama hepsi biliyor ki yaşamalan için, ister yeşil, ister mavi, ama mutlaka ve ısrarla "bir ışık" gerek. Üçüncü Dünya teknisyenleri ile büyük taş binanın bahçesindeki on sekiz ağaç arasındaki benzehik de bu. Işığa gereksinme duymaları. Ağaçlar sürekli gölgede yaşamak zorunda olup, zaten az olan ışığı bir de gövdelerine kullanıp cılızlaşmamalan için yere bağlanmış, gövdelerinin en altındaki dallarının aralarından geçirilen çelik teller çaprazlama olarak yerdeki beton kolonlara vidalı. Teller ağacın buyümesine engel oluyor, ama fotosentez yapmasına, yaşamasına değil. Ustelik çelik tellerin dallarla temas eden bölümleri hortum kaplı olduğu için ağacı kesmıyor. Büyük taş binanın bahçesindeki ağaçlar yere tellerle bağlı olmalarına karşın, bundan önceki baharlarda çiçek açmıştı. Bundan sonraki baharlarda da açacak, ama şimdi VVashington'da sonbahar. Bütün ağaçlar önce yangın yerine dönecek, sonra yaprak dökecek. Utuslararası Para Fonu (IMF) binasının güneş görmeyen ufkundaki on sekizi bile... Ek sınav, yılan hikâyesi gibi Cniversitelilere ek smav hakkı konusunda yapılması beklenen "dörtlü zirve" gerçekleşmedi. öneri sahibi ANAP Milletvekili özdemir, "önerimi geri almam " dedi. ANKARA, (Cumhuriyet Bürosu) "Ek sınav hakkı" konusunda Başbakan Turgut Özal, YÖK Başkanı Prof. İhsan Dogramacı, öneri sahibi Milletvekili Mehmet Özdemir ve Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Kemal Or arasında yapılması beklenen "zirve" dün gerçekleşmezken, yasa önerisi sahibi Özdemir, "Önergemi geri almayacağım. Komisyon kararını bekleyeceğim" dedi. Mehmet Özdemir, dün toplanması beklenen zirve konusunda ise, kendisine herhangi bir çağrı yapılmadığını, ancak bugünkü grup toplantısından sonra, bir görüşmenin olabileceğini söyledi. Milli Eğitim Komisyonu Başkanı Kemal Or, Özdemir'in yasa önerisinin Grup Yönetim Kunılu'ndan geçirilmeden komisyon gündemine alınmayacağını söyledi. ANAP Elazığ Milletvekili Mehmet Özdemir'in 198384 öğretim yılında başansız olan öğrencilere ek sınav hakkı tamnmasını öngören yasa önerisinin kaderi ANAP grubunun karanna kaldı. Yasa önerisi sahibi Özdemir, önerisinin halen sahibi olduğunu ve geri almasının söz konusu olmadığını söyledi. Özdemir, konuyla ilgili komisyon karanru bekleyeceğini ifade ederek şöyle konuştu: "Yasa önerimi sonuna kadar savunacagım. Konu bugünkü grup toplantısına geldiği takdirde de konuşma yapacagım. Önerimi geri almam söz konusu değildir. Ben ek sınav hakkını doğru buldufum için öneri yaptım. Milli Eğitim Komisyonu'nun kanuinı bekleyeceğini." TürkiyeNATO itişküerinde 2 ayn senaryo J Türkiye, ABD Acil Müdahale Gücü için üs verir ve bundan dolayı Sovyetler'le tehlikeli bir biçimde karşılaşırsa, NA TO buna müdahale edemez. 2 TürkYunan uyuşmazlığı konusunda NATO'nun yapabileceği bir şey yoktur. Bu sorunu iki ülke kendi aralarında çözebilirler. ERGUN BALCI "NATO ve DoğuBatı Dişkileri" konusunda Kutlutaş Şirketler Grubu tarafından düzenlenen konferansta konuşan NATO Siyasi Işler Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Fredo Dannenbring, NATO'nun sadece sorumluluk alanı içinde faaliyet gösterebileceğini, bu sınırlann dışrna çıkmasmın söz konusu olamayacağını söyledi. Ortadoğu'daki kaynaşma konusunda NATO'nun ne gibi bir faaliyette bulunabileceği yolundaki bir soruyu yanıtlayan Dr. Dannenbring, NATO'nun sorumluluk alanınm dışındaki gelişmeleri, ancak görüşebileceğini, ama faaliyet sahasını bu bölgelere genişletemeyeceğini söyledi. Dr. Dannenbring şöyle dedi: "Eğer bir NATO iilkesi, NATO'nun sınırlan dısında faab'yet gösterirse, bu NATO örgütünü doğrudan etkilemez. Eğer bn ülke bir askeri harekâta girişirse, o zaman NATO bu ülkenin birliklerinin hareketi için bazı kolayhklar sağlayıp sağlamama konusunu görüşiır. Eğer bu ülke askeri harekfit için, NATO ya bağlı kuvvetlerini çekmişse, boşalan yere başka askeri birlik gönderip göndennevecegimizi de göriişttrüz." Tartışma sırasında Dr. Dannenbring'e şöyle bir soru yöneltildi: "Söz gelisi, Türkiye ABD'nin Acil Müdahale Gücüne üs sağlar ve bu yüzden Sovyetler Birliği ile çok tehlikeli biçimde karsı karşıya kalırsa, NATO ne yapabilir?" Dr. Dannenbring, bu soruyu şöyle yanıtladı: "ABD'nin Acil Müdahale Gücü için üs veren bir ülkenin böyle bir olayın doğurabileceği sonuçlan önceden düşünmüş olması gerekir. Çünkü bu karar o ülkenin aldığı milli bir karardır. Bu bakımdan NATO'nun yapabileceği bir şey yoktur. Ancak bu tehlikeli karşılaşma bir çarpışmaya dönüşür ve Sovyet ordusu Türkiye'ye girerse o zaman NATO, ortak güvenlik ilkesi uyarınca duruma müdahale eder.'" Dr. Fredo Dannenbring, Türk Yunan uyuşmazlığı konusunda da, NATO'nun yapabileceği bir şeyin olmadığım, bu sorunun, ancak iki ülke arasında çözümlenebileceğini söyledi. FEDERAL ALMANYA YARDIMI A R T T D I A C A K Türkiye'ye NA TO çerçevesinde yapılan yardımı yeterli görüp görmediği konusundaki bir soNA TO Siyasi Işler Genel Sekreter Yardımcısı Dr. Fredo Dannenbring. ruyu ise Dannenbring şöyle yanıtladı: "Türkiye'nin kişi başına düşen gelir bakımından, NATO'ya en buvuk katkıda bulunan ülke olduğunun biüncindeyiz. Ancak unutmamalı ki, Türkiye'ye yapılan yardım NATO ulkelerinin milli kararian Ue saptanmaktadır. Yardımı, NATO değil, ilgili ülkelerle yapılan ikili temaslar şekillendirir. Bu konuda önde gelen ulkeler, ABD ile Federal Almanya'dır. Bu iki ülke de Türkiye'ye yardımı arttırmaya karar verdiler." TÜRKİYE'NİN ÖNEMİ Dr. Dannenbring, Türkiye'nin NATO için öneminden söz ederken de, silahlı kuvvetlerinin gücü ve stratejik öneminin yanı sıra Türkiye'nin "Müslüman, laik ve demokratik" bir ülke olmasının önemini de vurguladı. Dr. Dannenbring, aynca Türkiye'nin bölgede Israil ile ilişkisi olan tek ulke olduğuna da işaret etti. Dr. Dannenbring, "Türkiye bu nitelikleri ile Ortadoğu'da bir istikrar unsunıdur ve NATO, o>nadığı bu roJden otürü Türkiye'ye minnettardır" dedi Açıköğretime de kredi verüecek ANKARA, (ANKA) Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu'ndan kredi almak için başvurular dun başladı. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu, Anadolu Üniversitesi Açık Öğretim Fakültesi Açık Bölüm öğrencilerine bu yü da kredi vermeyi kararlaştırdı. Kredi almak isteyen açık öğretim Öğrencilerinin hazırlayacaklan taahhüt ve kefalet senetlerini 16 kasıma kadar Açık öğretim Fakültesi Dekanlığı'na vermeleri gerekiyor. öte yandan kredi isteğinde bulunacak öğrencilerin, klavuz içinde bulunan kredi istemi dilekçesi ve durum bildirgesini okullanna onaylattıktan sonra noterlikçe tanzim ettirdikleri taahhüt ve kefalet senedini en geç 23 kasım günü mesai saati bitimine kadar YurtKur'a Uetmeleri gerekiyor. öğrenciler, belgelerini YurtKur'un bölge müdürlüklerine de tesUm edebilecekler. 198485 öğretim yıhnda kredi almak için başvuran öğrencilerin ilk çekleri ise ocak 1985'de ilgili banka şubelerine gönderilecek. Ayrıca, kredi almaya hak kazananların listesi okullannda ilan edilecek. Atatürk Üniversitesi'nde öğrenci sayısı 16 bine yükseldi Haber Merkezi Atatürk Üniversitesi'ne bağlı fakülte ve yüksek okullarda öğrenim gören öğrenci sayısı 16 bin 83'e ulaştı. a.a.'nın haberine göre, dokuz fakulte ve beş yuksekokulun yer aldığı Atatürk Üniversitesi'nde profesör, doçent ve yardıma doçent sayısı da 266'ya ulaştı. Üniversiteye bu yıl dört bin 189 öğrenci yeni kayıt yaptırdı. öte yandan, Dokuz Eylül Üniversitesi Idari Bilimler Fakültesi'ne bağlı Maliye Muhasebe Yüksek Okulu ile Buca Eğitim Fakültesi'ne bağlı Beden Eğitimi ve Spor Bölümü yeni öğretim yılına yetersiz binalarda başladı. THA muhabirinin aldığı bilgiye göre, 274 kız, 784 erkek olmak üzere toplam bin 61 öğrencinin eğitim gördüğü Maliye Muhasebe Yüksek Okulu'nda öğretim, ortaokul olarak yapılan geçici binada sürdürülecek.