Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
NASIR VE SEDAT'LA 7 YIL Ankara'dan gelen mesajda savaşın ortasında kalaıı bir Türk şilebini bulmam isteniyordu Büyükelçi SEMÎH GÜNVER Savaşın ilk gilnü öğle vakti ltalya Büyükelçisi Catalonu'yu gidip gördüm. ltalya Büyükelçiliği Nil'in doğu kıyısındadır. Oraya gitmek için, Üniversite köprüsünü geçmek, Gezirayı kat'etmek, Hilton'un karşısındaki ikinci köprüyü aşarak, doğu sahiline ulaşmak gerekir. Otomobilin sağ tarafında Türk bayrağı dalgalanmaktaydı. Sokaklarda otomobil sayısı azdı. Ancak resmi arabalara izin veriliyordu. Halk, tekrar sokağa dökülmüştü. Bayrağımızı gorenler duruyor ve alkışlıyordu. ABD ve Ingiltere Büyükelçileri yakın dostlarımızdı. Telefonda, bana, sokağa çıkmayı mahzurlu gördüklerini söylemişlerdi. Halk, Türkiye'yi "dost ülke" olarak değerlendiriyordu. Catalonu şunlan anlattı: "Roma'dan aldığım (alimat üzerine biraz önce Dışişleri Bakanı Riad ile görüştüm. Muhasamatın kesilmesi tavsiyesinde bulundum. Riad sakindi. Taarruzun kendileri için tam bir sürpriz oldugunu, olayı sabah saat 9'da ögrendlklerini, halbuki saat 9.15'de fsrail Delegesinin Güvenlik Konsey'ine miiracaatını yapmış oldugunu, Ne» York'taki BAC Başdelegesini evinde saat onda uyandırdıklarını. BAC için, YVashington ile diyalogu temine çalıştıkları, Mahmut Riad ile, Zekeriya Muhittin'in \Vashingtona hareket edecekleri sırada savaşı başlatmasının esasen manası olmayacagını, tsrail tecavüzüniin kendilerini hazırlıksız yakaladığını, cephelerde durumun miiphem olduğunu, radyo biiltenlerindeki haberlere itimat edjlmemesi gerektiğini, BAC'nin hava ve kara çarpışmalannda savunma durumunda olduğunu, Güvenlik Konseyi'nin alacagı kararı beklemekten başka yapılacak siyasî hareket mevcut olmadıgını" anlattı. Fransa Büyükelçisi Jacques Roux da, Riad'ı gördüğünü ve Italyana söylenenleri kendisine de anlatmış olduğunu bildirdi. bir sulhun tesisidir. Ben ve hükümetim. bu gayenin saglanması için elimizden gelen her gayreti sarfedeceğimiz hususunu Zatı Devletlerine temin etmek isterim. Saygılanmla. Suleyman Demirel Başbakan Bu mesaj benim için de bir sürpriz oldu. Ankara'ya, bu konuda her hangi bir telkinde bulunmamıştım. Hükumet içinde, Ortadoğu buhranı hususunda mevcut tereddütleri biliyordum. Başbakanın bu jestinin, Nasır tarafından, takdirle karşılanacağından emindim. Mısır'ın, tarihinin en ağır hezimetlerine uğradığı gün gece yarısından sonra gönderilen böyle bir tesanüd ve müzaharet mesajı senelerce, karşı cephelerde, birbirlerine sırt çevirmiş iki ülke arasında yeni bir dostluk devresini yaratacak nitelikteydi. Hem teknik, hem politik bakımdan, ertesi sabahı beklemenin hatah olacağını düşündüm. CUMHURİYET/8 31 OCAK 1984 POLnİKA VE OTESİ MEHMED KEMAL Bitkilerin gizli yaşamı Jnsanlarm olduğu gibi bitkilerin de bir açık, bir de gizli yaşamı vardır. Peter Topkins ve Christopher Bird adlı iki yazar oturmuşlar bitkilerin gizli yaşamını incelemişler. Her iki yazar da öyle kolayca yabana atılır türden değil. On parmaklarında on beceri var. Bilim adamı, yazar, araştırmacı ve gazeteci. Peter Topkins, 1919 yılında Georgia'nın Athens kentinde doğmuş. Harvard ve Colombia Üniversitelerinde ve Sorbon'da öğrenim görmüş. Avrupa ve Afrika'da savaş muhabirliği yaptıktan sonra, bu da yetmemiş istihbarat görevlerinde bulunmuş. Piramitlerin Gizleri adlı kitabı ile ün kazanmış. ; Christopher Bird ise biyolog ve antropolog'tur. Harvard Üniversitesi'nde öğrenımgördükten sonra askerlik görevindeistih barat servisinde çalışmış. Ardından gazetecilik yapmış. Havai'ye gıtmiş antropoloji okumuş. Ardından Time dergisinin yabancı ülkeler muhabirliğini üstlenmiş. Bundan sonra da her iki yazar oturmuşlar 'Bitkilerin Gizli V&şa/n/'m yazmışlar. Sulhi Dölek'in usta kalemiyle dilimize çevrilen 'Bitkilerin Gizli Yaşamı'ru Sungur Kitabevi yayımlamıştır. Sungur Kitabevinin bir özelliği var, az kitap yayımlar ama, hep ilgi çeken kitaplar yayımlarSayıları beşe ulaşan kitapları şöyle sıralayabiliriz. Suzanne Bröger'in Bizi Aşktan Koru' adlı kitabı için Vedat Gürvyol üstadımız, "Gide'den, Rousseau'dan Jean Genet'den bu yana yazılmış yapıtlann en cesuru, en yılgısızı ve en namuslusudur" diyor. Gerçekten bir gazeteci bayan türlü ülkelere yaptığı gezilerde çevresinde dolanan cinsel serüvenlerin en açık saçıkolanını yazıyor. Daha neyapsın!... Herman Kesten'in "Gernikalı Çocuklar"\ ispanyol içsavaşından bir kesrttir. Bir el kitabı olan "Doktorunuz" için Prof. Selçuk Erez, "Bu eserin sadece sağlığına önem veren okuyuculara değil, aynı zamanda hekimlerimiz için de yarartı olacağına inanıyorum." diyor. Şuramda, buramda azıcık bir sızı duysam hemen baş vuruyorum. Dr. Erdal Atabek'in kitabı bir, bu iki, sağlıksal vehimlerimi alıp gidiyorlar. Gelelim, 'Gecelerin Veziri'ne ...Müslümanlığı baştacı ettiklerini sandığımız dinsel liderterin gizli yaşam öyküleri dile gelmektedir. Engin Noyan diyor ki: "Büyük Doğu Necip Fazıl'ın Büyük Doğu'su değil kültürünün o binbir gece masallan geleneğinde. eşsiz bir duyariık ve coşkuyla işleyerek Harunür Reşit ile gözdesi Caferel Bermeki'nin akıl almaz serüvenlerini anlatmış..." Eşcinsel iki erkeğin tarih içinde gerçekliğini koruduğu bir serüvenin dile getirilmesi azıcık yadırganır ama, nidelim islam imparatorluğunun gerçekleri arasında bu serüvenler de vardır. Bu sözlerimize kızacaklar çıkacaktır, bize değil tarihin içinde böyle gerçeklerin neden bulunduğuna kızsınlar! 'Bitkilerin Gizli Yaşamı'mda gözlerimizle gördüğümüz bitkilerin dünyası değil de, onun ardından. göremediğimiz, gizlenmiş, öğrendiğimizde bizi şaşırtan, "Aaa, böyle şeyler de olur muymuş?"öed\ğ\m'\z bir dünya var. Bilmediğimiz, görmediğimiz bu alem doğada daha insan eli değmemiş nice keşiflerin yattığını sergiliyor. Kitabı her eline alıp okuyan, önce bunların gerçek olup olmadığına şaşıyor. Sonra her sayfada şaşırdıklanmızın bir açıklaması yapıldığında da inanıyoruz ki, böyle şeyler vardır. Kitapta, Doğu'da, Batı'da yapılan her türlü araştırmalar yer almış. Kitap yayımlandığında Doğu'nun da, Batı'nın da ilgisini çekmiş. Bazı özet alıntılar yaptığımızda şunlan görüyoruz: Pravda gazetesi kitaba tanıtımda yer verirken, "Bitkilerkonuşuyor... Evet, çığlıkat/yoriar..." diyor. Bakıyoruz bir Japon aile bildiğimiz kaktüse sayı saymasını, ve karşılıklı konuşmayı oğretmiş. Rock müziğinin gürültü ve çılgınlığından kaçan, hastalanan bitkiler görüyoruz. Bitkiler dünyasındaki öğrendiğimiz bulgular bütün insanlığın malıdır. Dil, din, ırk, ülke ayrımı gözetmeksizin bilgin, meraklı, bulgucu herkes bilinenlere bilinmeyen bir şeyleri eklemiştir. Bunun sonucundadır ki, bitkiler dünyasını bilebildiğimiz kadarıyla öğreniyoruz. Bulgular çoğaldıkça, bunların meraklıları arasında alış verişler oluyor. Teknik çok ilerlemiştir. Tekniğin ilerlemesikarşısındabualandauygulamalar da çoğalmıştır. Kitabın yazarlan diyorlar ki: ".. İnsan yaşamının gerçek döl yatağı, dünya anayı örten yeşil çimenlerdir. Bitkiler olmaksızın ne soluk alabilir, ne de kamımızı doyurabilirdik. Her yaprağın alt yüzündeki milyonlarca kıpır kıpır dudak, karbondioksit yutup oksijen çıkarmaktadır." Ya, işte böyle... ZEYYAT VE CATALANO tLE BÎRLtKTE Mısır Dışişleri Bakan Yardımcısı Dr. Hasan El Zeyyat (solda gözlöklü) bcn ve ttalya Büyük dçisi Catalano Türk sefaretinde sohbet ediyonız. Catalano ile sık sık biraraya gelip fikir alışverişinde bulunurduk. dim. Mısırlı meslekdaşımın kafası karmakanşıktı. "Hava hiicumlan devam ediyor. Kanal bombalanıyor. İrtibatımız kesik. Geminizi arattırmaga çaiışınz." diyebildi. Aynı akşam saat 20'de tekrar BAC Dışişlerine gittim. Ankara, Nadir gemisinin akıbetini öğrenmem için ikinci bir telgraf yollamıştı. Kendisinden randevu istemediğim halde beni Bakan Yardımcısı Hasan el Feki kabul etti. Soğukkanlı ve her zamanki gibi çok dosttu: "Süveyş Kanalı'ndaki çarpışmalara ragmen, Kanalda seyrii sefer devam ediyor. Pazar günü, konvoyla, Kanala giren Nadir gemisinin muhtemelen Kızıldeniz'e geçmiş olabileceğini, bulerinin Kanala doğru ilerlemeye çalıstıklarını açıkladı. "Halbuki dün akşam saat 18.30'da, Fransa Hükumeti ile mutabakata varmıştık. General De Gaulle'ün teşebbüsü ile New York'taki Fransa Daimi Temsilciliği, Güvenlik Konseyi'ne, uzlaştıncı bir teklifte bulunacaktı. Biz, hazırladığımız bir karar tasarısını, dün akşam, Kahire'deki Fransa Büyükelçisine vermiştik. Taarruz aklımızdan bile geçmiyordu. Şu anda, Güvenlik Konseyi'nde ABD, Sovyetler Birligi ve Hindistan tasarılan çarpışma halindeler. Biz, Sovvet ve Hindistan tasanlannı tercih ediyonız. Sadece muhasamatın kesilmesini talep eden Amerikan projesine karşmz." bilerek taamıza geçmiştir. Bu ta idarî memuru alıkoydum ve ben arruz, Mısır'ı hazırlıksız yakalade soyunmadan yukarıdaki mıştır. Mısır hava kuvvetlerini odamda haberleri radyodan dinyerde berteraf eden tsrail, Sina lemeye devam ettim. cephesinde zırhlı birlikleri ile hucuma geçmiştir. Hudut geriDemirerin mesajı lerinde mevzilenmiş olan BAC Saat 3,5'a doğru odamın kaesas kuvvetleri ile tsrail Birlikleri Mısır toprakları üzerinde karşı .pısı vuruldu. İdarî memur arkadaşım Kemal Başbuoğlu, elindelaşmışlardır. Savaş halen devam ki "yıldmm süreh"' bir telgrafı etmektedir. Güvenlik Konseyi'bana uzattı. Kemal'in esmer, nde, ABD Heyetinin, >alnız toplu ve daima haklı olarak yor"Ateşkes" formülü üzerinde direnmesinin sebebi, İsrail'i, Mı gun yüzünün sabitleşmiş ifadesır toprakları üzerindeki yeni ile sinden ne düşündüğünü, ne hisri mevzilerde tutabilmek ve böy settiğini anlamaya imkân yoktur. Fakat, bu defa bana önemlece, bu kuvvetlerin 5 haziran li bir mesaj getirdiğini hissettim. hudutlarına çekilmesini, Nasır'Dışişleri Bakanlığı, Başbakan ın, Tiran Bogazını açması şartına baglayacak müstakbel mıiza Suleyman Demirel'in Başkan kere zeminini hazırlayabilmek Cemal Abdül Nasır'a ozel bir ABD Büyükelçüiği kabuguna çekilmişti Mısır'ın gafil avlandığı ve hava kuvvetlerini kaybettiği, Sina'dâki zırhlı birliklerin hava şemsiyesinden mahrum kaldıklan anlaşılıyordu. Durumu Ankara'ya derhal bildirdim. Kahire'deki ABD Buyükelçiliği kabuğuna çekiltniş gibiydi. Kendilerine sorduğumuz sualleri, hiçbir şey bilmedikleri yolunda cevaplandınyorlardı. Akşam üzeri bakanhktan aldığım bir talimatta, Nadir isminde bir Türk şilebinin savaş başladığı sırada Süveyş Kanalına Akdeniz'den gelerek girmiş olduğu bildirilmekte ve bu şilebin bulunmasını ve Kanaldan geçmesine müsaade edilmesini Mısır Dışişleri Bakanhğından istemem emrediliyordu. Verilen bilgileri bir not halinde hazırlattım. Dışişleri Bakanlığı ana baba günüydu: Koridorlarda koşuşan memurlar, ytiksek sesle konuşmalar, tam bir şaşkınlık ve panik havası. Türkiye işlerine bakan Daire müdürünün yanına gittim, talebimizi söyle nunla beraber, ertesi güne kadar gemiyi buldurmayı ümit ettigini" bildirdi. Nitekim gemi bulundu ve Kızıldeniz'de seyrine devam etti. Çağlayangil'in Kanal bölgesini gezmiş olması her halde bütün bu olaylarda, hükümete, yetki ile bilgi vermesini mümkün kılmıştı. Bütün gün çeşitli ülkeler Buyukelçileri ile telefonla konuşmuş ve durumun gerçek tablosunu tesbite çalışmıştım. İlk intibalarım Gece saat 22'de bakanlığa şu ilk intibalarımı, gunün birbirleri ile çelişki halinde olan bin bir haber ve karışık askerî olaylarını salim kafayla değerlendirmeye çalışarak, bildirdim: "Akabe Körfezi ablukasını, Nasır'a siyasî baskı >olu ile kaldırtmaya imkân olmadıgını anla>an ve Washington ile Londra'nın "Denizci Ülkeler Beyannamesi"nin taraftar toplayamayacagını gören tsrail, bu sabah ilk vesiieyi niınet Tecavüz İsrail'den geldi FJ Feki, konu>oı değiştirdi, savaş durumu hakkında izahat verdi. Teca\üzün tsrail'den geldiğini, üslerinde ve açıkta bekleyen Mısır uçaklarının yerde tahrip edildiklerini, Israil birlik Dışişlerine telefon ettim. Bakan Yardımcısı Hasan el Feki'yi makamında nöbette buldum. Acele bir mesaj aldığımı, kendisine bu metni Başkan Nasır'a göndermesi için sunmak istediğimi söyledim. "Gelebilirseniz, memnun olurum" dedi. Mesaj metnini, resmî bir kâğıda temize çektirdim. Telsizci arkadaşım Nihal Altan'a arabasını hazırlamasını söyledim. BAC Dışişleri Bakanlığı, Büyükelçilik binasından birkaç yüz metre güneyde ve aynı Nil kornişinin üzerindedir. Dışarda karartma vardı. Göz gözü görmüyordu. Uzaklarda bir iki projektör semayı tarıyordu. Otomobilin lambalarını yakmadan ağır ağır ilerledik. Dışişleri binasının önünde El Feki'nin Türk asılh özel kalem müdürü, Savaşın ilk günü Italyan Büyükelçiliği'ne gidiyor elinde, ışık veren yeri mavi kredum. Makam arabamın sağ tarafında Türk bayra pon kağıdı ile kapatılmış elektrik ğı dalgalamyordu. ilk şaşkınlığı üzerinden atan halkİambası ile bekliyordu. El sokaklara dökülmüştü. Bayrağımızı gören duruyor1 palto Feki odasında, üzerinde bir hissedilir şekilde titreyerek ve alkışlamaya başlıyorlardı. Mısır halkı Türkiye oturuyordu. Saat sabahın 4.30'u idi. Sinirleri bozulmuştu. Hafif yi dost ülke olarak değerlendiriyordu. grip geçiriyordu. Mesajı verdim. Okudu. Sanki inanamıyordu. Geceyarısı yıldırım telgrafla Demirel'in Nasır'a gönGözlüklerini taktı, bir daha okuderdiği mesaj geldi. Acele iletmem belirtilen mesaj du. Duygulanmıştı. "Biliyor da şunlar yazıyordu: "Bu mukadderat saatinde Türk musun Büyükelçi. Bu ziyaretinihükumeti ve Türk milletinin Arap kardeşlerinin ya zi hiç beklemiyordum. Nasır'a, ilk dostluk ve anlayış mesajını nında olduklarını belirtmek isterim. Temennimiz en siz getirdiniz. Bu kardeşlik jeskısa zamanda Arap ülkeleri için haklı ve adil bir tinizi unutmayacagız." Gözleri yaşarmıştı. Tekrar tekrar teşeksulhun tesisidir." kür etti. Mesajı derhal Başkan Nasır'a ulaştıracağını söyledi ve mesajını gönderiyor ve bu mesaolsa gerektir. Nasır, 1948 ve özel Kalem Müdürünu çağırajm derhal "Yüksek Muhatabı1956 acı hatıralarından sonra rak metni teleksle karargâhta na" tevdiini ve "Neticenin iş'a bulunan Nasır'a göndermesini üçüncü defa bu emrivaki oyunurım" istiyordu. Mesleğimizde, na gelme>i kabul elmeyecek'ir. istedi. "Bu müşkül anlanmızda, yıldırım süreli telgrafta istenilen BAC, Güvenlik Konseyi'nde "5 Türkiye'yi yanımızda hissetmek hususların derhal yapılıp, sonuhaziran sabahı durumuna avbize büyük kuvvet oluyor" decunun bir iki saat içinde bildirildet" şarlı ile "Ateşkes" formümekten kendisini alamadı. mesi usuldendir. lünü oylalmaya sonuna kadar Büyükelçiliğe döndüm. Doçalışacaktır." kuz satırlık kısa bir telgrafla taIngilizce mesaj hatırladığım limatın hangi şartlar içinde yeriBu tahminimde, bir bakıma kadarı ile şu mealdeydi : ne getirildiğini ve mesajın yaratyanılmadığımı, Güvenlik Konse"Ekselans Cemal Abdül Nasır tığı ilk olumlu havayı anlattım, yi'nin, buyük mücadeleler soBAC Cumhurbaşkanı ve görevimi yerine getirmemin nunda bir kaç ay sonra kabul etBu mukadderat saatinde, verdiği huzur içinde nihayet tiği Ortadoğu bunalımına dair Türk Hükumeti ve Türk milleuyuyabildim. 242 sayılı kararı teyid etti. tinin Arap kardeşlerinin yanınSavaşın ilk günü askerî ataşe YARIN: Sokaklara dökülen ve meslek memuru arkadaşla da olduklannı belirtmek isterim. halk: "Nasır gitme. bırakma Temennimiz, en kısa zamanda nmla gece yarısına kadar Sefabizi" diye ağlaşıyordu. Arap ülkeleri için haklı ve adil rette kaldık. O saatten sonra, iki Her taraf karanlık ve sessizdi tLAN SSK GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN Kunımumuz Sağhk Tesisleri ihtiyacı 10 adet Ultrasonografi, 1 adet Vitrectomi, 13 adet küçük tip protable monitür (Fetal kalp dinleme) cihazlanmn, akreditifı kurumumuzca açılmak kaydıyla ithai edilmek suretiyle ihalesi yapılacaktır. Buna dair ihale dosyası Ankara Mithatpaşa Cad. No: 7'deki SSK Genel Müdürlüğu 2 Nolu Satınalma Komisyonu'nda görillebilir. Isteklilerin ihale dosyasında mevcut şartnameler dogrultusunda haarlayacakları teklif mektuplannı, 6.3.1984 tarihi mesai saati bitimine kadar SSK Genel Müdürlüğu Malzeme Dairesi Başkanlığı evrak servisine vermeieri veya bu saatte Komisyon Başkanlığı'nda bulunacak şekilde iadelitaahhütlü olarak postalamaları lazımdır. Postada vaki gecikmeler kabul edilmez. Kurum, ihaleyi yapıp yapmamakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. Basın: 10503 DAVALAR... SORUŞTURMALAR... ÇAY İŞLETMELERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜNDEN 14 KALEM TEKNtK MALZEME SATIN ALINACAKTIR 1 Genel Müdürlüğflmüz ihtiyacı olarak 14 kalem muhtelif teknik malzeme teklif alma usulü ile satın almacaktır. 2 Bu işe ait şartnameler: a) Çay tşletmeleri Genel Müdürlüğu, Satınalma Müdürlüğu / Rize. b) Çay Paketleme Fabrikası Müdürlüğu, Arnavutköy Kunı çeşme / İSTANBUL, c) Bölge Stok ve Satış Müdürlüğü, Gümrük ve Tekel Bakanlığı E binası 7. kat, Opera ANKARA adreslerinden ücretsiz temin edilebilir. 3 thaleye iştirak etmek isteyerüerin şartname esaslan dahilinde hazırlayacakları teklif mektuplarını en geç 13.2.1984 günü saat 17.30'a kadar Çay Işletmeleri Genel Müdurlüğü, Satmalma Müdürlüğü / RİZE adresinde bulunacak şekilde iadelitaahhütlü olarak göndermeleri veya elden vermeleri gerekmektedir. 4 Postada oluşacak gecikmeler ve telgrafla müracaatlar kabul edilmez. 5 Kunımumuz 2886 sayılı yasaya bağlı olmayıp, ihaleyi yapıp yapmamakta, kısmen veya dilediğine yapmakta serbesttir. Basın: 10550 Gönensin ve Kemal sıkıyönetimde yargılandı tstanbul Haber Servisi Gazetemiz Yazı İşleri Müdürü Okay Gönensin ile yazar Mehmed Kemal'in "Meclisin ve hükümetin manevi şahsiyetini alenen tahkir etmek, MGK'nın 70 sa>ılı kararına aykırı davranmak" savıyia yargılandıkları tstanbul Sıkıyönetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde bilirkişi raporu okundu. Raporda iddia edilen suçların oluşmadığının bildirildiği açıklandı. 9 eylül 1982 tarihinde gazetemizde Mehmed Kemal imzasıyla yayınlanan "Pabucun Tersi" başİıklı yazı nedeniyle dava açılmıştı. Kemal ve Gönensin için "Meclisin ve hükümetin manevi şahsiyetini alenen tahkir etmek, MGK'nın 70 sayılı karanna aykırı davranmak" suçlanndan TCK'nın 159/1 maddesi uyarınca 4 yıla kadar hapis cezası ısteniyor. Dünkü oturumaa Prof. Dr. Tahsin YUcel, Doç. Dr. Köksal Bayraktar ve Recep Bilginer'den oluşan bilirkişi raporu okundu. Mahkeme bilirkişi raporunda, yazının içeriğinde TCK'nın 159. maddesine ve MGK'nın 70 sayılı karanna aykırılık bulunmadığı • nın bildirildiğini açıkladı. Yazıda, Anayasa'nın kabulü yönünden halkın kullanacağı oyu olumlu ya da olumsuz yönde etkileyecek açık bir beyanın bulunmadığı bildirilen bilirkişi raporunda özetle şöyle denildi. " Basın, toplumda cereyan etmekte olan olayları toplar ve bunlan topluma aktanr, açıklar, aynı zamanda bu faaliyetinde olayları belirli bir açıdan yorumlar, degerlendirir ve hatta eleştirir. Anayasa taslağı gibi, bir toplumun ve devletin hayatında Anayasanın yorumu, değerlendirilmesi. eleştirisi serbestçe yapılmıştır. Yazıda aynca. doğrudan dogruya Anayasa taslagı degil, buna dayanılarak girişilmiş bazı yanlış eylem ve işlemler eleştirilmektedir." Durusma savcının esas hakkında gorüşunü bildirmesi için 5 marta ertelendı. Ibralıiiîi Çiftçi: Hayata yeniden başlayacağım Avukat Can Özpay'la basın toplantısıyapan Çiftçi, "Adaletin yaşadığı ortaya çıktı" dedi. ANKARA (Cumhuriyel Bürosu) Ankara Cumhuriyet Savcı Yardımcısı Dogan Öz'u 24 mart 1978'de öldürmek suçundan 4 kez idam cezasına çarptınlan, ancak Askeri Yargıtay Daireler Kurulu'nun son bozma kararı üzerine tahliyesine karar verilen sağ göruşlü İbrahim Çiftçi, "Adaletin yaşadığı ortaya çıktı." dedi. Avukatı Can Özbay'ın Maltepe'deki bürosunda annesi ile birlikte bir basın toplantısı duzenleyen Çiftçi, "4 kez idamdan dönmiış bir kişi olarak duygulann nedir?" şeklindeki soru uzerınc, "Bir surii haksızlık yapılmasına ragmen adaletin gerçekleşeceğine inaımordum. Mücadelelerle elde edilen hürriyetin değeri daha başkadır. Şu anda sevinçliyim. Hayata yeniden başlayacağım." dedi. Çiftçi okuluna devam etmek istediğini söyledi, olum cezalan konusunda göruşünu soran bir gazeteciye "Bu konuda haksızlık yapmamak lazım. Dikkatli davranmak gerekir." yanıtını verdi. A\ukatı Özbay bu konuşmaya müdahale ederek, "Yaradılışın sırn insandır. Biz idam cezalannı insan haysiyetine uygan bulmayan görüşe sahibiz. İdam cezalarının kaldırılmasından yanayız. Ölüm cezalan sosyal alanda da bir fayda saglamaz." dedi. Çiftçi'nin 1964'lülerle birlikte Kulu'da askere alınacağını belirten Özbay, bu nedenle serbest bırakıldığını söyledi. Ozba>, İbrahim Çiftçi'nın okuldan kaydının silindiğini, tekrar kayıt konusunun Gazi Üniversitesi Mesleki Eğitim Fakültesi Yönetim Kurulu'nda göruşuleceğini bildirdi. tbrahim Çiftçi'nin annesi Şemsi Çiftçi ise oğlunun idam kararının okunmasından sçara nekr hissettiği sorusuna "Cenabı Allah varken. kaygı yoklur. Allaha emanel olsun dedim. Zaten mahkemenin yanındayım, bir kaygım yoklu" dedi. Elazığ'da Ozgürlük Yolu ve TKSP üyesi 11 militan yakalandı ELAZIĞ (Cumhuriyet) 8. Kolordu ve Elazığ, Bingöl, Tunceli, Muş, Bitlis Tlleri Sıkıyönetim Komutanlığı, güvenlik kuvvetlerince düzenlenen operasyon .sonucu yasa dışı Ozgürlük Yolu 5»ile Türkiye Kürdistan Sosyalist " Partisi Örgütü'ne mensup 11 militanın yakalandığı bildirildi. »1 Açıklamada, Ümit Sönmez, »rDiyadin Özen, Mehmet Sait STSöylemez. Adnan Özen, Nasır ^Söylemez, Ali Cihan Lnlü, Şe^rafettin Özen, Kamuran Çelik, CMaşuk Kırtaş, Ahmet Söylemez ^ve Suleyman Birdal adlı sanıkla^rın üzerlerinde 4 adet muhtelif £>cins ve çapta tabanca, 6 mermi Sile 2 dürbün ele geçirildiği kaydedildi. AvukatDeğer arandı Dev Yol davası: Fahriye Bayrak Trafik kazası sonucu 2 kişinin ölümüne neden olduğu iddiası ileyargılanan Fahriye Bayrak'ın 4yıllık mahkumiyeti, hafıfletici nedenlerle 1 yıla indihlerek para cezasma çevrildi. Istanbul Haber Servisi Dikkaısizlik veönlemsizlik sonucu trafik kazasında iki kişinin ölümune neden olduğu savıyia yargılanan Fahriye Ba\nık 4 yıl hapis cezasına çarptınldı Eski Parlamenterlerden ve Sancak Tul Fabnkası sahibı Mural Bayrak1 ın kızı olan Fahriye Bayrak (18)'ın 4 yıllık hapis cezası hafîfletici nedenlerle önce 1 yıla indirildi, daha sonra da 36 bin 500 lira para cezasına çevrildi. iki yıl once Florya'da sanık Fahriye Bayrak'ın kullandığı 34 ZN 955 plakalı özel otomobil ile 34 F 6014 plakalı otomobilin çarpışması sonucu ikinci otoda bulunan yuksck miihendis Abmet Hamdi Mocan (69) ile eşi Cemaliyefer Mocan (63) hayatlarını kaybetmişti. Bakırköy 3. Asliye Ceza Mahkemesi'nde goruimekte olan dava ile ilgili bilirkişi raporunda kazada her iki otonun da hatalı olduğu belirtiimişti. Sanığın hapis cezasının para cezasına çevrilmesi uzerine dünku duruşmada hazır bulunan ölen karıkocanın kızları Banu Polat sinir knzi geçirdi. Abisi Osman Mocan da duruşma sonucunda, "Anne ve babam once Fahriye'nin sonra da bilirkişi raporunun kurbanı oldu," şeklinde konuştu. Müdahiller karan temyiz edeceklerini söylediler. Murat Bayrak'ın kızının cezası belirlendî: 36 bin lira ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) THKPC DEVYOL davasında avukatlardan Emin Deger, duruşma salonunun dışına çıkanlarak arandı. Savunma avukatı Emin Deger, "Dışarı çıkarılmamız ve aranmamızın savunma makamına, savunma esenligine zarar verecek bir tutumu içerdiginin de bilinmesini istiyoruz" dedi. Ankara Sıkıyonetim Komutanlığı 1 Numaralı Askeri Mahkemesi'nde dün yapılan duruşmada, sanıklardan Ömer Tezcan'ın sorgusu yapıldı. Bu sırada duruşma salonunda görevli bir asteğmen, salonda bulunan savunma avukatı Emin Deger'in yanına giderek."Salonun dışında arama yapmak istediğini" söyledi. Daha sonra Emin Deger duruşma salonunun dışına çıkarılarak arandı. Salona donen Emin Deger, "Bu olayın, savunma makamına karşı güvensiz ve haksız bir tutumun yansıması ve savunmaya bu yolla karışma olması nedeniyle, tulanaklara geçirilmesini istiyorum" biçiminde konuştu. ÇAY tŞLETMELERİ GENEL MUDÜRLÜĞÜNDEN I Genel Müdürlüğümüz Işletmelerinin ihtiyaa asağıda cins ve miktarlan yazılı 5 kalem malzeme teklif alma usulü ile satın almacaktır. S.No: Malzemenin cinsi Miktan: 30.000 Metre Jüt bezi 120.000 Metre Naylon tasıma bezi 230.000 Adet Büyük süpürge 34Küçük süpürge 10.000 Adet 15.000 Adet Disli kürek 52 Bu ihaleye ait şartnameler: a) Çay Işletmeleri Genel Müdürlüğü, Satınalma Müdürlüğü RlZE b) Çay Paketleme Fabrikası Müdürlüğü KuruçeşmeArnavutköy/tSTANBUL c) Ankara Bölge Stok ve Satış Müdürlüğü, Vakıflar tshanı, Opera/ANKARA adreslerinden ücretsiz temin edilebilir. 3 thaleye katılmak isteyen firmaların şartname esaslan dahilinde hazırlıyacaklan teklif mektuplarını en geç 8.2.1984 Çarşamba günü saat I7.30'a kadar Çay tşletmeleri Genel Müdürlüğü, Satınalma Müdürlüğü RlZE adresinde bulunacak şekilde iadelitaahhütlü olarak göndermeleri veya belirtilen tarihe kadar elden vermeleri gerekmektedir. 4 Postada meydana gelen gecikmeler ve telgrafla müracaatlar kabul edilmez. 5 Genel Mudürluğümuz 2886 sayılı yasaya tabi olmayıp ihaleyi yapıp yapmamakta, bolerek kalem kalem yapmakta veya dilediğine yapmakta serbesttir. Basın: 10551