Catalog
Publication
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Years
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Our Subscribers Can Login And Read Original Page
I Want To Register And Read The Whole Archive
I Want To Buy The Page
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRtİŞLER grubu niteliğini kazanabilmiştir."( Kapani). 5 ağustos 1983 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan kanun gücünde 9 kararname ile Türkiye Barolar Birliği, Noterler Birliği, Türk Tabipler Birliği, Türk Eczacılar Birliği, Türkiye Odalar Birliği, Esnaf ve Sanatkârlar Konfederasyonu, Türkiye Ziraat Odalan Birliği, Türk Veteriner Hekimleri Birliği ve Türk Mühendis ve Mimar Odalan Birliği hakkmda yeni düzenlemeler getirilmiş, bu İcunüuşlann tümü çeşitli bakanlıkların denetim ve buyruğuna bağlanarak özerklikJen ellerinden ahrunış, baskı grubu olma nitelikleri kaldınlmak istenmiştir. Aynca tümüne "Siyaset yasağı" getirilmiş, politika yapmaları yasaklanmıştır. Hemen söyleyelim ki, kanun gücünde kararname ancak çok ivedi durumlarda düşünülmesi gereken bir yöntemdir. Söz konusu kararnamelerde böyle bir ivediliğin varlığı ileri sürülemez. Örneğin 1136 sayılı Avukathk Yasası'nın bazı maddelerini değiştiren ve 5 ağustos 1983 tarihinde yürürlüğe giren kararnamenin altında Adalet Bakanı Sayın Cevdet Menteş'in imzası vardır. Ve kararnamenin Bakanlar Kurulu'nca kabul ediliş tarihi 20 ocak 1983'tür. Oysa kararname 5 ağustos 1983'te yayımlanmıştır. Demek oluyor ki, kararname 7 ay sonra yürürlüğe girmiştir. Kuşkusuz bu bir çelişkidir. Bu çelişki karşısında ivedilikten söz etme durumu ortadan kalkmıştır. Kaldı ki baskı grubu niteliğinde olan bu 9 kuruluşun 31 ekim 1983 tarihine kadar seçimlerini yaparak organlannı yenileyebilmeleri de olanaksızdır. Kararname böyle bir zorunluluk getirmiştir. Aynca, "siyaset yasağı"mn ne olduğu anlaşılamamaktadır. Siyaset nedir, siyaset yasağı ne demektir? Siyaset, herşeyden önce bir iktidar savaşıdır. Bunun adına aktif politika, eylemli politika denir. Eylemli politika, iktidarda kalma ya da iktidara geçme uğraşısıdır. Baskı grupları ve meslek kuruluşlarının ise böyle bir amaçlan yoktur. Bu kuruluşlann iktidar savaşımına girmelerine öncelikle yasalar olanak tanımaz. Ancak politika üretmelerine de kimse karşı çıkamaz. Çünkü, kirn ne derse desüı, her kuruluşun, her sendikamn ve her derneğin karar ve davranışlannda bir politik yön bulunabilir. Demokrasilerde bu anlaşma politika yapmak nasıl her vatandaşın göreviyse, iktidar savaşımına ginneden politika üretmek ve politikacılara ışık tutmak da her kuruluşun yalniz bir hakkı değil, aynı zaman da bir görevidir. Böylesine bir davraruş çoğulcu demokrasinin bir gereğidir. Bunun tersi "Sandık Demokrasisi" demektir. Türk ulusu ise sandık demokrasisi uygulaması dönemini çok gerilerde bırakmıştır. StYASET YASAĞI VE GERÇEKLER Son kararnamelerle barolara da siyaset yasağı getirilmiştir. Ne var ki, Avukathk Yasası'nın 110. maddesi henüz yürürlüktedir ve değiştirilmemiştir. Bu maddeye göre Barolar ve Türkiye Barolar Birliği çeşitli konularda yasalar hazırlamak, yasalann değiştirümesini istemek, bu yönde düşüncelerini söylemek ve TBMM'ne öneriler götürmek hakkına sahiptir. Bu hak Baroların elinden alınmış değildir. Önerilecek yasa hiç kuşkusuz sosyal, kültürel, ekonomik nitelikte olabileceği gibi, politik nitelikte de olabilir. Barolar, Türk Ceza Yasası'nda, Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Yasası'nda Olağanüstü Hal Yasası'nda düşüncelerini rahatça söyleyebilirler. Üstelik de düşüncelerini siyasal iktidarlara kabul ettirebilmek için baskı grubu olma haklan vardır. 110. madde yürürlüktedir çünkü. Ama, böyle bir durum karşısında, önümüzdeki demokratik dönemde siyasal partiler iktidan kunılduğu zaman Adalet Bakanı yasayı ters yönde yonımlayarak, "Siyaset Yasağı" gerekçesiyle Baro sorumlularının görevlerini son verilmesi için Cumhuriyet Savcılığı yoluyla dava açabilecek midir? Bunun ne derece doğru olduğu tartışma konusudur. Başka bir önemli nokta da, siyasetin ne olduğu ve ne olmadığı tanımlanmadan (Politikanın kesin bir tarumı bugüne değin yapılabilmiş değildir), 9 meslek kuruluşuna siyaset yasağı getiren kararnamelerle, söz konusu kuruluşlar Adalet, Ticaret, Sağlık ve Sosyal Yardım, Tanm ve Orman Bakanlıgı gibi politik örgütlerin buyruğuna ve denetimine verümektedir. Bu düzenlemenin doğru olup olmadığını zaman gösterecektir. Ancak en içten dileğimiz, sakıncalan görülen bazı karar ve yasaları düzeltme olgunluğunu gösterebilen bugünkti iktidarın, seçimlerden önce bu konuyu bir kez daha gözden geçirebilme fırsatını bulabilmesidir. 13 EYLÜL 1983 Meslek Kuruluşları Siyaset, her şeyden önce bir iktidar savaşıdır. Buna aktif (eylemli) politika denir. Baskı grupları ya da meslek kuruluşlanmn iktidar amacı yoktur. Eylemli politikaya giremezler. Zaten buna yasalar izin vermez. Ama politika iiretmelerine de kimse karşı çıkamaz. Ülke sorunuyla ilgili bir yasanın oluşmasında kamuoyunu yasal yollardan etkileyebilirler. PENCERE Tevfik Ercan Haklı... Ercan Holding'in Yönetim Kurulu Başkanı Tevfik Ercan'ın 10 eylül 1983 günlü Günaydın'da bir demeci yayınlandı. TanınmK işadamı Ercan diyor ki: " Ülke kalkınmasında tasarrufun büyük önemi vardır. Yeni yatınmların gerçekleştirilmesi ve ekonomide sağjam adımların atılmasıbuna bağlıdır Ancakgörünenodurki Türkiye'dene tasarrufeden ne de bunu düşünen var. Özellikle son yıllarda aşırı harcamalann ve gösterişin arttığı gözleniyor. Bugüne kadar tasamıf yapan tek kesim ucretliler ise bugün artık eskiden yapabildikleh tasarrufu da gerçekleştiremez duruma geldiler. Ayda 20 bin lira ge/iri olan kişinin bugün artık para ayınp tasarrufyapmasının mümkün otmadığı açıktır. Bu konuda toplumun her hareketini dikkatte izlediği işadamlan, sanatçılar gibi kişilere büyük görev düşmektedir. Bu kişilerin gösterişli ve Iüks zevklerden feragat etmeleh ücretlilerin de tasarruf yolunda fedakârlıkta bulunmalarına yardımcı olacaktır. Aynca, gösteriş ve Iüks tüketim ve aşırı harcamalann toplumda kıskançlık yarattığı ve bu kJşiler hakkmda olumsuz düşüncelerin doğmasına neden olduğu da açıktır." Tevfik Ercan bir gerçeğe parmağını basıyor. Biriki yıl önce de Vehbi Koc unutulmayan bir öğüt vermişti: Yeni ayakkabı alacağınıza eski ayakkabınızın altını pençeletin." 24 Ocak kararlarının yandaşlan yüksek oranlı enflasyonu eleştirirken diyoriardı ki: Yüksek enflasyon orta sınıfı eritti, yok etti. Orta sınıfı yeniden yaratmak gerekir. Zenginler ve yoksullardan oluşan bir toplum tehlikeli bir dengesizlik meydana getirir. 24 Ocak kararlarının amacı orta sınıfları güçlendirmektir. Oysa toplumda orta sınıflann güçlenip olustuğunu kim söyleyebilir? Günaydın gazetesinin 10 eylül 1983 cjünlü sayısındaki Füsun Arsan'ın haberine göre fiyatı 500 bin lira olan altın musluklara istek öylesine artmış ki alıcılar sıraya giriyorlarmış. Yarım milyonluk altın musluk takımını üreten firma müşteriye yetiştiremiyormuş. 7 eylül günlü Günaydın'daki Ruzi Gökova'nın haberine bakılırsa gösterişli düğün modası gittikçe artıyormuş. Şatafatlı ya da cafcafiı düğünler Hilton'da 1982'de önceki yıla göre yüzde 20 artarken, 1983'ün ilk 8 ayında 1982'nin ilk sekiz ayına göre yüzde 62 oranında yükselmiş. Avrupa kökenli gelinlikler 600 bin liradan 1 milyona dek satılıyormuş. Toplumdaki gösteriş, cafcaf, şatafat modasını gazetelerin yar masına da gerek yok ki... Bugün otomobilin ancak Iüks ve pahalısı satılıyor. Tofaş ve Renault firmaları Iüks eğilimini saptadıklarından pazarlama politikalarını bu gerçeğe göre değeıiendirdiler. Konut satışları da öyle değil mi? 100 milyonluk apartman dairesi çabucak satılıyor da, 56 milyonluk daire alıcı bulamıyor. Holdingleşme (tekelleşme) süreci 24 Ocak kararlanyta füze hızına uiaştı; yüksek faiz politikası sayısı az bir kesimin elindeki parayı iki yılda üç katına çıkardı. Bu durumda toplumda cafcafa, afiye, gösterişe, şatafata kalkışanlara şaşılır mı? * İşadamı Tevfik Ercan'ın ya da Vehbi Koç'un öğütleriyle acaba gösteriş politikası durulur mu? Sanmıyorum. Bir ülkede "birikim" eski adıyla "tasarruf" iki biçimde olur: Gönüllü ve zorunlu. Zorunlu birikim devletin vergi yoluyla akjığıdır (ki bizdeki gösteriş tüketimini Batı'daki bir kapitalist ülkede yapan işadamının tepesine vergi memurları dikilir.) Gönüllü birikim yurttaşın isteğiyle olur (ki Sayın Tevfik Ercan'ın dediği gibi ayda 20 bin lira kazanan yurttaş nasıl para btriktirsin?) Bir ülke ekonomisinde birikimler yatırıma dönüşmeden eko^ nominin iyileşmesinden söz açabilmek de ancak düşlemleri güçlü olanlara özgüdür. M. İSKENDER ÖZTURANLI "Siyasi partiler demokrasinin vazgeçilmez öğeleridir." Gerek 1961 Anayasası, gerekse 1983 Anayasası bu yargıyı benimsemiş, siyasal partilerden vazgeçilemeyeceğini vurgulanuşür. Bu nedenle de normal demokratik düzene geçilirken siyasal partilerin yeniden örgütlenmesine izin verilmiştir. SiyasaJ partiler iktidar olmak için, iktidara geçmek için kurulurlar. Partiler arasındaki savaşım iktidara geçme ve iktidarda kalma savaşımından başka birşey değildir. Bütün siyasal partilerin ortaya çıkış ve kuruluş nedeni budur. Eğer bir siyasal parti iktidara geçtigj zaman yandaşlan arasında kendi kudretini bir hak durumuna getiremiyor ve kendisine güvenen, bağlanan kişilerde ve topluluklarda bir inanç duygusu yaratamıyorsa, istediği kadar güçlü olduğunu savunsun, o iktidar ya da o iktidar partisi yeterli derecede güçlü sayılamaz. Toplumla uyum sağlayamayan bir iktidar ne yaparsa yapsın, ne kadar güçlü olduğunu söylerse söylesin, toplumsal düzeni sağlayamaz, toplumun gönenliğini, mutluluğunu gerçekleştiremez. Bu yargı, kesinkes doğru olan bir yargıdır. Daha doğrusu toplumsal bir gerçektir. "Fizik biliminde enerji kavramı neyse, sosyal bilimlerde de iktidar kavramı odur." Enerjisiz fizik bilimi düşünülemeyeceği gibi, toplum katlanndan güç almayan bir iktidar da düşünülemez. Böyle bir iktidar politika alanında başanl] olamaz, topiuma dirük ve düzenlik getiremez. EYLEMSİZ FAKAT BASKILI Siyasal partiler, siyasal iktidarlar politika ortamında hiçbir zaman yalmz değildirler. Baskı gnıplan adı verilen kuruluşlar da politika genelinde etkin görevler yaparlar ve siyasal iktidarlara yön verirler. Baskı gnıplan toplumsal düşüncenin öncüleri, toplumsal bilincin simgeleridir. Çağdaş demokrasilerde bu kuruluşlann siyasal iktidarlann basarılannda ve kararlannda etkili olduklan yadsınamaz bir gerçektir. Çoğu zaman siyasal iktidarlar bu baskı gruplannın düşüncelerini alma zorunluluğunu büe duyarlar. Baskı grupları iktidar savaşımına katılmazlar, katılamazlar. Böylesine eylemli bir davranış dünyanın her yerinde yasaktır. Baskı grupları yalmz ve yalnız "İktidarlar üzerinde dışardan baskı yaparak siyasal kararlann kendi istedikleri yönde ahnmasım sağlamaya çalışırlar." Bu işlevleri de sürekli değildir. Zamanı geldiğinde ya da gerektiğinde düşüncelerini söz ve eylemle siyasal iktidarlara ve kamuoyuna açıklamaktan başka bir amaçlan yoktur. Broşürler çıkararak, yazılar yazarak, bildiriler yayımiayarak görüşlerini duyurmaya çalışırlar. Kimi zaman da ilân ve afiş yollarına başvururlar. Çağdaş devlet yapısında tşveren Sendikaları, lşçi Kuruluşlan (Sendikalar ve Konfederasyonlar), Tarım Kooperatifleri, Barolar, Tabip Odalan, Mimar ve Mühendis Odaları birer baskı grubudurlar. Baskı grupları günümüzde demokratik düzenin vazgeçilmez örgütleri durumuna gelmişlerdir. Örneğin Tttrkiye Barolan ve Türkiye Barolar Birliği, "Üyelerinin mesleksel ve ekonomik çıkarlan yönünde çaba harcayan bir kuruluş olmakla beraber, zaman zaman hukukun üstünlüğü ve hukuk devleti ilkelerinin savunulması yolunda etki yaratmaya çalışan bir baskı HESAPLAŞMA BURHAN ARPAD OKURLARDA1N Evlilik müessesesi ne olacak? Eşimin dört ytl önce Ankara 'nın bir köyüne tayini çıktt. Süresini tamamlayarak bu kez Adıyaman ili emrine verildi. Ben de bir yüdır eşimden ayn olarak Ordu'da öıel bir ifyerinde sigortah olarak çalifmaktayım. Bu konuda bilgi almak için başvurduğumuz yetküiler, 'Hşten ayrtun, eşinizin yantna gidin veya efiniz istifayı bassuı, yanuuza gelsbt" dediler. Bunu demek kolay. Biz zaten memur olarak iş bulamıyoruı, işçi olarak aüemize katkı sağlamaya çahftyoruz. Yeni çıkan yasaya göre, tayin isteyebilmek için eşin devlet memuru olması gerekiyor. Bizler için böyle bir olanak yok. Bu durumda bizlerin eflerinden ayn olarak emekli oluncaya kadar ayn yerlerde çalışması gerekiyor. Bu durum mümkün olamayacağtna göre evlilik müessesesi ne olacak? Eşlerin ayn kentlerde çahsmaması için ilgililer hâlâ önlem almayacak mı? GÜLSEREN BEKTAŞ^ORDU anlatacağmu bilemiyorum. T.C. Emekli Sandığı sayın genel müdürü, televizyondaki konuşmasmda iştirakçilerimiz en geç bir ay içersinde emeküük islemlerinin tamamlanacağını bizzat bildirmişlerdi. Sayın Genel Müdüre bu hususu gazetenizde hatırlatmanızı rica ediyorum. TEVFtK DOĞAN (27. 243. 015) Bakibey Sok. No: 4 Haseki / İSTANBUL farkh nitelikteydi. örneğin, C. Savcuığı belgesi istenmiyor da, kayıt islemlerini herhangi bir kişinin yaptırabileceği betirtiüyordu. tlanlarda öyle maddeler olmasına karşın uygulamada hem Cumhuriyet Savcılık belgesi isteniyor, hem de kayıt sırasında bizzat öğrencinin kendisinin bulunması isteniyor. Böyle bir işlemin nedeni sorulduğunda üniversitede ügilenen bile yoktu. Kayıt için gelen öğrenci ya da öğrenci velileri gerisin geriye dönmek, aileler bir kayıt için iki defa masraf yapmak zorunda kaiıyorlar. Bir üniversite daha bir kayıt olayını sağlıklı bir şekilde yerine getiremiyorsa üniversitenin yapacağı eğitim ve öğretimden insan elinde olmadan şüphe duymaması mümkün değil. K, GÖĞÜSGERENANKARA Podima'nın Kumları Kimi küçük haberler vardır, gazetelerin bir köşesinde sıkışıp kalmıştır. Çoğu okur başlığına bile bir gdz atmaz. Bol resimli ve renkli bir gazetede aylarca önce okuyup unutamadığım küçük bir haber gibi. O haberin başlığı ilginçti: "Libya'ya Kum Sattık." Kumluk düzlükler ülkesi ve Türkiye'ye binlerce kilometre uzak Libya, Türkiye'den.kum satın alıyordu. Tonu yedi bin liradan. Podima kumu. Haberde, Libya'da gemi altlarınm temizlenmesinde kullanılacak Podima kumlannm yıkanmış, kurutulmuş ve elenmiş olarak gönderileceği ve dış ülkelere kum satışının süreceği yazılıydı. Yeni adı Güzel Yalı olan Podima, Istanbul'a yüz kilometre uzaklıkta küçük bir kıyı köşesidir. Yerleşim kıyıya birkaç kilometre içerdedir. Kumu ve denizi güzeldir. Kumsaltn belirli bir yerinde yoğunlaşan çakıl taşları gerçekten eşsizdir. Dalgalar kıyıyı hafiften yaladığı anlarda su yüzeyine çıkıp kayboluveren renk renk çakıllar Binbirgece masallarının gizli hazineleri denli ışıttılıdır. Böylesine eşsiz görünümlü Podima çakıllannın Bizans döneminde mozaiklerde kullanıldığı söylenilir. Fakat ben bir başka şeyden söz açacağım. Tonu 7000 liradan Libya'ya satıldığı söz konusu edilen Podima kumları, yıllardır kaçak olarak denizden çekillp vapurtar dolusu taşınmakta ve iç pazarda satılmaktadır. Cam endüstrisinde, ya da yapılarda kullanılmak üzere. Podima'da kaldığım geceler uykumun ortasında uyanırdım. Bir gemi projektörünün sert ışığı odanın duvarını yalıyor, kıyıdan vinç ve zincir gürültüsü geliyordu. Nedenini sorduğum Podimalılar, İstanbul'un ünlü kumculannın kaçak kum çektiğini söylemişler, niçin engel olmuyorsunuz sorumu. gemide silahlı adamlar var, başa çıkamıyoruz, yollu cevaplamışlardı. Oysa, hemen kıyıda güvenlik güçleri vardı. Fakat Podima kumları vapurtar dolusu taranıyor, daracık kalmış kumsalın bitiminde toprak karışığı kumlar da kamyon kamyon taşınıyordu. Podima'nın kumlannı söz konusu etmem, gecenterde bir başka Karadeniz kıyısında patlayan fırtınada yedi kişinin boğulması olayı. Olayı inceleyen yetkili, Karadeniz kıyılarmda bu gibi kazalara rastlanabiieceğini söylüyor. Bu görüşü ileri sürenler, bir anda patlayan Karadeniz fırtınalannda sert dalgaların kumlarda büyük çukurlar açtığına ve bu yüzden insanlarm boğulabileceğini söylüyorlar. Son olayı inceleyen yetkili, Karadeniz kıyılannda yüzeceklerin çok dikkat etmelerini ögütlüyor. Yıllarca önce Agva'da bir süre denize girmiştim. Denizi ve kumsaJı pırıl pırıldı. Fakat kumsalda gittikçe derinleşen çukurlan görüp nedenini sorunca, Ağvahların söylediklerine şaşmıştım. Komşu köy kumları inşaatçılara satıyordu. Bu ömekler, benim rastlantılarla öğrendiğim kimi gerçekler. Son yirmi yılda İstanbul'da yüzbinlerce yapı yükseldiğine ve bu işler için binlerce ton kum gerektiğine göre, şehrin yakın uzak hemen bütün kumsallarının tarandığına kuşku yok. Söz konusu ettiğim yerlerde denize girmiş biri olarak kum kuyularının ölüm tehlikesi getirebileceğini biliyorum. Fakat bilemediğim, akıl erdiremediğim bir durum da var. Belediyeler ve yetkililerin umursamazlığı yüzündenşehir kıyılarının pis ve mikroplu oluşundan yüz kilometrelik yolculuğu göze alan İstanbullulann kum kuyulannda ölüme bırakılmaları. Kum ağalannın kaçak kum çekmesinden ötürü. Durumun sorumlusu sadece "Karadeniz'in doğa koşulları mı?" Son olayı inceleyen yetkililerin, basında yer alan sözleri böyle düşündürüyor. Olayı her yanıyla incelemesi gereken yetkili, söz konusu yerde yeterli sağlık ve koruma ekiplerinin ve tesislerinin bulunup bulunmadığını acaba inceledi mi? Birden patlayıveren fırtınanın neden olduğu ileri sürülen kum çukurlarımn sadece bir doğa koşulu olmayıp bunda yurt dışına bile satış yapan kum agaiarının da günah payı olabileceği hiç düşünüldü mü? Karadeniz plajlarında boğulanlar olayını otobüste konuşan yolculardan biri: "Allahın işi" diye kestirip atınca, bir başka yolcu: "Karadeniz kıyılarmda başka ülkelerin de plajları var. Orada neden olmuyor böyle seyler?" diye mırıldandı. Evet, Karadeniz'in doğa koşulları sadece bizim kıyılarda mı geçerli? Ne maaşım bağlandu ne de ikramiyemi aldım Denizcia'k Bankası Şehir Hatlannda 27 ytl çalışarak, yaklaşık 5 ay önce emekliye aynldım. Bugüne kadar ne emekli maaşımı ve ne de emekli ikramiyemi alamadım. Değişik tarihlerde Sosyal Güvenlik Bakanlıgı, T.C. Emekli Sandığı ve Başbakanlığa yaptığım başvurulardan da bir sonuç alamadan. Artık kime derdimi GazVde kayıt kargaşası Gazi Oniversitesi kayıtlar için gazetelere geniş kapsamh ilanlar verdi. Aynı ilan rektörluk kapısmda da asılıydı. Fakat açıklanan ilanlarla, kayıt islemleri sırasında uygulamalar oldukça YILDIZ ÜNİVERSİTESİ REKTÖRLÜĞÜNDEN YÜKSEK LİSANS VE DOKTORA ÖĞRENCtSİ ALINACAKTIR Üniversitemiz Fen ve Sosyal Bilimler Enstitülerine 19831984 öğretim yılında aşağıda yazılı programlara belirlenen sayıda yüksek !isans ve doktora öğrencisi alınacaktır. Başvuruların Lisansüslü Vönetmeliği'nde belirtilen sartlara haiz oimalan gerekir. FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ İÇİN: Programlar Yüksek Lisans Doklora Konlenjanı Konlenjanı Fizik . 1 Kimya 10 Matematik Müh. 10 . Uygulamalı Matematik 2 Mimarlık 1 Rölöve Restorasyon 15 3 2 V'apı 15 3 3 Yapı Fiziği 15 4 Mimari Tasarım 15 3 5 Bina Bilgisi 2 Bilgisayar Bilimleri Mühendisliği 5 Elektrik Mühendisliği 5 20 Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği 20 1 JeodeziFotogrametri Mühendisliji 15 5 İnşaat Mühendisliği: 1 Yapı 5 25 2 SuÇevre 3 15 3 Ulastırma 10 3 Kimya Mühendisliği 2 12 Endüstri Mühendisliği 15 1 Metalurji Mühendisliği 10 Makina Mühendisliği: I Enerji 10 5 2 Konstrüksiyon 1 10 3 IsıProses 15 10 4 Imal Usulleri 10 . 5 Mekanik (Mukavemet) 1 SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İÇİN: Programlar Y'üksck Lisans Doklora Konlenjanı Kontenjanı Peyzaj Planlama 12 Şehir Planlama 20 5 İşletme Yönetimi 30 Yüksek Lisans adaylannın bilim sınavı 30 Eyliil 1983 tarihinde Saat 10.00'da. Doktora adaylannın yabancı dil (İngüizce, Fransızca, Almanca) sınavlan 30 Eylül 1983 larihinde saat 10.00'da ve bu s.navlarda tam notun en az % 75'ini alan doklora adaylannın bilim sınavlan 5 Ekim 1983 larihinde saat 10.00'da Üniversitemizde yapılacaktır. Bilim sınavlan mezun olduklan lisans ve Yüksek Lisans programlannm genel konulanndan yapılaeaktır. Müracaatlarm gerekli belgelerle birlikte 21 ilâ 28 Eylül 1983 tarihleri arasında Enstitü Sekreterliklerine dilekçe ile yapılması duyurulur. GEREKLİ BELGELER: 1 Diploma veya çıkmanın tasdikli sureti. 2 Mezuniyette not ortalamasını gösteren bir belge. 3 İki adet (4,5x6) fotoğraf. 4 Mezun oldukları okuldan disiplin cezası almadıklannı belgeleyen bir yazj. Basın24349 CALERILER RESSAMLARINA AİT. «lll^lin 528 66 29 522 89 97 URART SANAT CALERİSİ Can Göknil I Resim Sergisi 1829 Eylül H C O İ M Kurtuluş Cad. 191 Al IMIR Kurtuiuş/isT Tel: 1 0 7 3 44 8 Yardımcı Grafiker En az üç yıl ajans deneyimli ilgililerin telefonla randevu aimalannı rica ederiz. AYA Reklam Hizmetleri Teletbn: 163 55 29163 74 54 7.500 KİLOGRAM SİLİSYUM KALSİYUM İTHAL EDİLECEKTİR Şannamesi bedehiz olarak aşağıdaki adreslerden alınabilır. 1 Iskenderun'da D.Ç. Fabıikalan Tedarik Ikmal Müdürlüğünden. 2 Istanbul'da Yalı Köşkü Cad. Yalı Köşku Han Kat: 45 Sirkeci'deki Mümessilliğimizden, 3 Ankara'da Buklüm Sok. No: 22 KüçUkesat'taki Genel Müdürlüğü'müzden. İsteklilerinşartnamemizesaslanna göre haarlıyacaklan kapalı teklif mektuplarını en geç 25 '£kim 1983 günü saal 14.30'a kadar müessesemiz Muhaberat ve Arşiv Müdürlüğü'nde bulundurmaları ilân olunur. Basın: 24315 KURBAN BAYRAMI 1625 Eylül ALAÂDD.İN OJEL / Alanya OMER TATIL KOYU / Kuşadası SEKETUR MOTEL / Fethiye ALP PTEL / Didim AKSAN VILLALARI / Datça 1620 Eylül •TURBAN ABANT OTELİ» •BOLU KORU OJELI« •VAKIF SAPANCA GÖL OTELİ» •BURSA CELİK PALAS» •URGUPGOREME TURU» Barbaros Bulvarı, 35/5 Beşiktaş Tel: 161 10 74 337 61 07 161 82 26 161 22 81 turizm sunar r ÇOK TEMİZ DENİZİ, KUM VE GÜNEŞIYLE, GÜRULTUDEN UZAK, ÇIÇEK DENİZİ IÇINDE ISTANBUL iytlii buhannt yaştyor ÖRSN KURBAN BAYRAMINI BOYLE BİR ORTAMDA, USTELIK c o 40'A VARAN BAYRAM INDIRIMIYLE DEĞERLENDIRMEK ISTER MISİNİZ' İl«ıviiiııı| Bayram gunleri yurdumurun her yerinde okuyabileceğiniz gazete ISTANBUL BAYRAM GAZETESİ'dir. İlân vererek yüksek rirajından yararlanabileceğiniz yegâne gazete, ofset baskılı İSTANBUL BAYRAM GAZETESİ'dir. Adres: Gazeteciler Cemiyeti Cağaloğlu ISTANBUL Tel: 5221222522 5408526 8046 GAZETESİ FRANSIZCA DUYGÖRKONUŞ Dönem: 22 Eylül 25 Ekim 1983 Kayıtlar başladı ve 16 Eylül'e kadar devam edecektir. FRANSIZ KÜLTÜR MERKEZİ Ziya Gökalp Cad. No: 15 Tel.: 31 14 58 Gefit) Örerie AMA DAHA ONCE TELEFON EDIN, YER AY1RTIN... VE BAYRAM INDIRIMINDEN YARARLANABILMEK İÇİN ONCEDEN YATIRIN TATIL BEDELLERINI. BALIKESIR IS BANKASI 4.000 NOLU HESABA YATIRIN. İLKOKUL4.v«5. SINIF OÖRENCİLERİNE DHJ<® KOLEJLERE HAZIRLAMA KAYITLAR SÜRÜYOR Istanbul Caddmi 47 572 214457263 53 EVLENDIK MUTLUYUZ Fitnat (Öngü) Hnseyin TUNÇ TESTÜ KADIKOY GOZTEPE'DE SATILIK APARTMAN DAİRESİ Kadıköy, Göztepe Istasyon Caddesinde dört oda bir salon çift tuvalet 140 M apanman dairesi satılıktır. Müracaat: 522 90 92 528 17 26 ffe />/ MMer geçmti 1 KISI TAM PANSIYON 2.000. TL 2 KISI TAM PANSIYON 3.800 TL 5 GÜN IÇIN 2 KISI YALNIZCA 19.000. TL KURSLARI Beyoğlu Evlendirme Dairesi 12 Eylül 1983 Saat 17.00 BAKIRKÖY^ • Basın kartııru, nüius cüzdanımı kaybettirn. Hükümsüzdür. NAİM YÜCELİ CUMHURİYET SEÇIM 83 Her pazartesi Cumhuriyet'le birlikte