24 Kasım 2024 Pazar Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
CUMHURÎYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER yapılan özel bir anlaşma gereğin açısından zorunludur. ce nominal ticari değerinin çok Bu konudaki önerilerimiz kıaltında işlem görmektedir. Oy saca şöyledir: sa aynı ahşap malzeme orman • Havzanın jeolojik ve geoürünleri endüstrisinde bu değe metrik karekteristiklerinin uyrin 34 katı kadar bir eder (fiyat) gun bulunduğu kesimlerde hidile pazarlanabilmektedir. rolik maden direkler kullanılmaÇELtK DESTEK: GÜVENLt lıdır. ö n kestirimlere göre halen VE EKONOMtK çahşılan üretim yerlerinin • % Karşılaştırma amacıyla mo 50% 60'ında hidrolik direk sisdern kömür üretim teknolojisi temi başarı ile uygulanabilir. Bu nin uygulandığı kimi kömür uygulamaya gidildiğinde, ağaç havzalarında ağaç tüketim bü maden direği tüketimi 20 dmVton düzeyine düşürülebilir. yüklükleri şöyledir: • Az çok Zonguldak Kömür Daha değişik bir ifade ile, ünite Havzasının jeolojik koşullarına ton üretilen kömür başına 15 benzeyen ve üretim yerlerinde dm' ahşap malzeme kazancı söz çelik desteklemenin uygulandığı konusu olup bunun parasal karBelçika Kömür Havzalarında or şılığı 6.6 milyon ton/yıl tüvenan talama ağaç direk tüketimi 2022 üretim için 1.485 milyar TL'sıdm'/ton civanndadır. Bu değer dır. Hesaplanan bu kazanç 4. plan dönemi tüm kömür (taş lendirmeye göre, Zonguldak Havzasında üretim yerlerinde çe kömür + linyit) madencilik seklik destek kullanılması duru törü yatırımlarının % 16.5'idir. munda şimdiki ağaçsal tüketim Söz konusu kazanç ormancırahathkla 3540 dmVton'dan lık sektörü açısından değerlendi2022 dmVton düzeyine rildiğinde, 99 bin mVyıllık bir indirilebilir. ürün artışı sağlanacaktır. Bu ise, • Jeolojik koşullar yönünden 1983 yılında öngörülen endüstri % mekanizasyona daha elverişli odunu gereksiniminin < kömür havzalannda, örneğin In 10'udur. giltere'de sözü geçen büyüklük • Damar kalınlığı 3 m'yi ge1981 yılı için 5 dmVton'dan da çen ve yatımı 35°'den büyük ha azdır. Bu düzeydeki ağaç olan damarlarda ağaç direk uymalzeme tüketiminde gözlenen gulaması zorunludur. Bu gibi çaöliımlü iş kazası sadece yılda • lışma yerlerinde ağaç direklerin 3'tür. Görüldüğü üzere çelik tekrar kazanılrnası için gerekli malzemesinden oluşturulan des mühendislik önlemleri alınmalı tekleme sistemlerinin kullanımı ve bunlann gerçekleştirilmesinnın iş kazalan uzerindeki olum de her turlü çaba gösterilmelidir. lu etkisi açıktır. • Destekleme sistemleri teknik Zonguldak Kömür Havzasın yönetmeliği birçok yönleriyle da ağaç direk tüketimini en aza yetersizdir. En önemli eksikliği, indirmek, gerek iş yerlerinde çok çalışma yerlerinin jeolojik ve daha güvenli çalışma koşulları jeomekanik koşullarını gözönın yaratılması gerekse ağaç nünde tutmamasıdır. Ve bu nemalzemenin endüstride daha denle halen havza ocaklarında rasyonel kullanımını sağlamak destekleme sisteminin tasarımı bilimsel bir şekilde yapılamamaktadır. Bu durum malzeme ekonomisi açısından da olumsuz sonuçlar doğurmaktadır. • Ardında klasik kazı yöntemi ile hidrolik maden direği uygulamasma geçildiğinde havza genelinde % 1015 seviyelerinde üretim artışı beklenebilir. Bir üretim yerinin hidrolik direklerle donatımı için gerekli yatırım miktannın 80 milyon TL. olduğu göz önünde tutulursa, 40 adet uygulanabilir üretim yeri sayısı için toplam yatırım miktarı 3.2 milyar TL.'sı kadar olacaktır. Sadece üretim artışının sağladığı parasal kazancın 6.6 milyar TL./yıl olduğu anımsatılırsa gerekli yatırım rahathkla finanse edilebilir.• Varolan galeri güçlendirme sistemi iyice pekiştirilmelidir. Böylece, galeri onarım ve bakım için tüketilen ağaç malzeme miktarı % 50 oranmda azaltılabilecek, bütün havza için 0.5 milyar TL.'sına karşı gelen kazanç elde edilecektir. Zonguldak Kömür Havzasında ağaç destekleme sisteminden hidrolik direk sistemine geçildiğinde, sağlanacak belirgin yararlar şöyle özetlenebilir: • Yılda ortalama 30 işçimizin yaşamına malolan iş kazalan çok önemli ölçüde azalabilecektir. Kaza istatistikleri bunu açıkça ortaya koymaktadır. • 2.5 milyar TL./yıl değerindeki milli servetin kesinkes göçük altında kalması önlenecektir. • Plansız üretim zorlamasına gidilmemeksizin, güvenli çalışma koşulları altında % 1015'lik üretim artışı gerçekleştirilebilecektir. 30 TEMMUZ 1983 Yeraltında Terkedilen Orman Ürünümüz Zonguldak kömür havzasında halen uygulanan ağaç direk sistemi, bir an önce terkedilerek çelik destek sistemine geçılmeli. Bu dttzenlemeyle yılda 30 işçimizin yaşamma malolan iş kazalan çok önemli ölçiide azalacak ve 2.5 milyar TL/YIL değerindeki ağaç direğin yer altında yok olması önlenecektir. PENCERE "Tarihin Nerede olduğunu şimdi anımsayamıyorum, bir yerde okudum, hoşuma gitti: ' Gazete tarihin ilk müsveddesidir" Bu tanımlama ilk bakışta hoşuma gitmekle birlikte "müsvedde" sözcüğünü yadırgadım; müsvedde" yerine "karalama" veya "taslak" denebilir; sanırım fikir o zamart yerli yerine daha iyi oturur. • Ne var ki düşündükçe ilk bakışta hoşuma giden tanımlamada bana ters gelen bir yan olduğunu da sezdim. Çünkü gazeteyi edilgin bir araç gibi hiç düşünmemiştim. Gerçekçi bir gazete, çagmın tanığıdır; ama geleceği yoğuran gazetelere az da olsa raslanabilir. Gazete yazarlığını bu bakımdan önemsiyorurn. 20'nci Yüzyılın bu vaktinde, Türkiye gibi gümbürtülü bir toplumda, yazarhk soluk kesici bir yaşamın tadını insana verebilir; yeter ki o insan işlevinin hakkını versin. Bir gazete yazarı 24 saat yeryüzünün tüm boyutlarında yaşayabilir. İranlı askerle Hacı Ümran önündedir gazete yazarı; Ankara'da bankacıların toplantısındadtr; Portekiz vurucu timiyle Lizbon'daki Türk Elçiliğindedir; Amerikan donanmasıyla Nikaragua'ya gövde gösterisi yapmaktadır; kamyon şoförleriyle Santiago'da protesto yürüyüşüne çıkmıştır; Sri Lanka'da ayrılıkçı çatışmaların silah seslerini duymaktadır; Batı Şeria'da yükselen gerilim içindedir; Londra Borsasında Amerikan dolarmın tıımanışını izler; Helsinki'de dünya atletizm şampiyonasına hazırianmaktadır; Çad çöllerinde gerilla savaşına katılır; Avam kamarasında idam cezasına ilişkin oylamada boy gösterir; Türkiye mahpushanelerinde bir yatakta yatan üç kişiden birisidir. • Cumhuriyetimizin kuruluşunda gazete yazarlığının kendine » • özgü bir yeri var. ,» Yunus Nadi, Falîtı Rıfkı, Ruşen Eşref, Yakup Kadri, Ali Kemal, Refik Halit, Refi Cevat, Ahmet Emin, Mehmet Zekeriya, Necmettin Sadak, Sadri Ertem, Aka Gündüz, Ali Naci, Vâlâ Nurettin, Abidin Daver, Peyami Safa ve benzerleri eski dönemlerin ünlü gazete yazaıiarı idiler; dünya görüşleri değişikti; değerleri ayrı ayrı tartılmalıdır; bunların arasında Ulusal Bağımsızlık Savaşına ters düşmek talihsizliğine uğramış olanlar da vardır A m a her biri kendine göre yazardı. Gazete ayrımlarında olduğu gibi gazete yazarlığında kullanılan klasik (belki de biraz kaba) ölçütler vardır. Yazarın kimi sosyalist, kimi kapitalist dünya görüşünü benimseyebilir; küçük burjuva, büyük burjuva, emekçi eğilimlerinde kalem sal ,,, layan yazarlar bulunabilir. Çok renkli, çok yanarsöner, çok çe , H şitli bir dünyada rotatifler uğulduyor; kuşkusuz çeşitli gazete m ve gazete yazarı olacak. {$\ Ne var ki Babıali'nin son yıllarında bütün bunlann dışında * akıl almaz bir dönüşüm izleniyor. Türkiye tarihinde gazete yazarının bütün moral ölçüleri ve ayıp duygulannı bir yana bırakarak para gücüne böytesine bağlandığı ve işadamının doğrudan doğruya hizmetine girdiği bir dönemi anımsamak olası değil. Holdingleşen boyalı basınımızda hiçbir kaygı duymadan, hiç utanmadan, çıkar ilişkilerine göre yazabilen kalemlerin sınır tanımazlığı uzaya fırlatılmış uyduların ivmesini aşıyor. Geceleri görgüsüzlüğün kulvarlarında istakoz yarıştırıp şampanya patlattıktan şonra ertesi sabah filanca patronun veya falanca noldingin çıkarını savunmak insartıh midesini bblârV^** dtrmaz mı, kendisine saygısını yok etmez rm? •••^ • Basın emekçileri (hatta patronları) bu sorunu düşünmek zorundadırlar. Açık konuşayım: Önemli köşelerdeki gazete yazarlarının birer birer holding yazarı kimliğine büründüğünü izledikçe mesteğimizi savunmaya ve yüceltmeye artık gönlüm elvermiyor. Biz Babıâli'de kendi içimizde moral değerlerimizi savunamazsak bu gidişle "tarihin müsveddesi" değil, "müsveddenin tarihi" olacağa benzeriz $ * * , Doç. Dr. Müh. ERGİN ARIOĞLU, İTÜ Maden Fak. Öğ. üyesi kazalanntn çok etkin bir şekilde azalması ancak çelik malzemenin kullanım yüzdesinin arttınlması ile açıklanabilir. YILDA 2,5 MtLYAR TL'LIK SERVET YOK OLUYOR 1978 yılı yurdumuz orman ürünleri istatistik değerlerine göre, maden direği tüketimi 600 bin m3>tür ve genel tüketim içinde °7o 1.85 ile 6. sırayı alır. Sadece E.K.l. müessesesinde ağaç maden direği tüketimi ise 245 bin m"tür. Başka bir deyişle toplam tüketimin % 41'i kadar maden direği Zonguldak kömür havzasında tüketilmektedir. Yurt düzeyinde ağaç maden direği tüketiminin azaltılması konusundaköklü bir teknik önlem paketi düşünülüyorsa E.K.l. müessesesine ait istatistiksel büyüklükleri yakından incelemek gerekir. Bu incelemenin sonuçlan şöyle sıralanabilir: • Tüketim 19591979 yılları arasmda • 5'lik artış hızı ile % doğrusal bir trend göstermiştir. Ne yazık ki, havzada ahşap maden direğinin daha az kullanımı konusunda hiç bir çaba gösterilmemiştir. Bu sonuç beraberinde giderek artan güvensiz ve ekonomik olmayan çalışma koşulunu getirmiştir. Üretim yerlerinde yitirdiğimiz işçi sayısının yılda 30 gibi çok yüksek düzeyde olması yoğun ağaç direk kullanımı ile ilgilidir. • Uretilen 1 ton kömür başına tüketilen ağaç malzeme miktan ortalama 30"tür. • Bu tüketimin yaklaşık % 70'i üretim yerlerinde (uzunayaklar) kullanılmaktadır. Bu miktann hemen hemen hepsi göçüğe terkedilmektedir. Başka bir deyişle 173 bin m"lük ağaç malzeme bir kez kullanıldıktan sonra taş bloklann arasında kalmaktadır. Amlan kaybın parasal karşılığı ise 2.57 milyar TL/yü'dır. Malzeme kullanım ekonomisi yönünden, bu kaybın boyutları çok acı ve düşündürücüdür. • Taban galerilerinde (kömür içinde açılan galeriler) (tamir + bakım) işleri için tüketilen ağaç malzeme miktarı 70 bin mVyıldır. Bu değer de taban galerilerinde halen kullanılan güçlendirme sistemlerinin yanlış seçimi ile doğrudan doğruya ilintilidir. • Ağaç maden direği Orman İşletmeleri ve E.K.t. arasında Ağaç rriaden direği madencilik tarihinin başlangıcından günümüze kadar kullanılagelmiş bir taşıyıcı malzemedir. Başka bir anlatımla, ahşap malzemesinin destekleme sisteminde kullanımı madencilik tarihi kadar eskidir. BugUnün madencilik teknolojisinde aşağıda belirtilen nedenlerden dolayı ağaç malzeme, yerini daha kullanışlı ve ekonomik destekleme malzemelerine bırakmıştır. • Amlan malzemenin artan Uretim derinliği ve kapasitelerinde istenen taşıyıcılık görevini yerine getirememesi • öbür malzemelerle karşılaştınldığında, işletme maliyetinin pahalı olması. özellikle, birinci neden yeraltı iş kazalan açısından yaşamsal bir önem taşımaktadır. Şöyle ki: 1973 yıhnda Ingiltere'de maden galerilerinde ahşap kullanım oranı • 50 düzeyindeyken % ölümle sonuçlanan iş kazası sayısı 8O'dir. Ağaç malzeme yerine çelik malzeme kullanımına geçildiğinde örneğin 1957 yılı için ölen işçi sayısı sadece 10'dur. Aynı yıl içinde ağaç malzeme ile desteklenen maden galerisi yüzdesi 15 düzeyindedir. İş ARADA BİR GÜNEY DtNÇ tzmir Barosu Başkanı Yakın tarihimizde, 19141923 yılları arasında, Osmanlılıktan Türkiye Cumhuriyeti'ne geçişi hazırlayan önemli değişimler yaşanmıştır. Birbirini izleyen sıcak savaşların yanısıra, uzlaşması olanaksız görüş ve önerilerden kaynaklanan siyasal çözüm tartışmalarının doruklaşması, bu inançlar doğrultusundaki eylemleri yoğunlaştırmıştır.Ulusal bağımsızltk yolundaki savaşımların cumhuriyetle noktalanması, Anadoiu Devrimi'nin önemli bir aşamasını geride bırakmış, yeni toplumun güncel sorunlarını birinci düzeye çıkarmışttr. Dış ve iç savaşlar, ülke insanlarını, ulaşılan sonuçla bağdaşmayan konumlarda bırakmıştı. Altı yüzyıllık Osmanlı egemenliğine boyun eğmek alışkanlığındaki kişiler için, ulusal etkinliği kavrayabilmek kolay değildi. Yeni devletin yanında yer almaları gerekirken, halkın bir bölümü, önemli sayıdaki asker ve sivil aydın, ulusal bütünleşme girişimlerinin dışında kalmışlardı. Oysa savaşlar utku ile sonuçlanmıştı. Dağılan toplum dokusunu süre yitirmeksizin onarmak, geçmişte kalan tartışmaların olumsuz izlerini silmek gerekiyordu. Bu amaçlarla, Cumhuriyet'in ilk Genel Af Yasaları yürürlüğe konulmuştur. 10 ocak 1924 gün ve 391 sayılı Affı Umumiye Kanunu, 29 ekim 1923 tarihine kadar işlenen suçları kapsamına alıyordu. Lozan Barış Antlaşması'nın izlerini taşıyan 16 nisan 1924 günlü ve 487 sayılı Genel Af Yasası ise, 1 ağustos 191420 ekim 1922 tarihleri arasındaki askeri ve siyasal nitelikteki tüm suçlar ile, bunlarta bağlantılı suçların affedilmesini öngörüyordu. Genel çizgilerine değindiğimiz 1924 Af Yasaları ile, tüm topluma bir barış çağrısı yöneltiliyor, kırgınlıkların ve küskünlüklerin aşılarak, yeni devletin ilkeleri doğrultusunda birlikteliğin sağlanması isteniyordu. Bu yasalar, Cumhuriyet yönetimini güçlendirmiştir. Türkiye'de sonraki yıllarda da, azımsanmayacak sayıda özel ve genel af yasaları çıkartılmıştır. Önemli siyasal ve toplumsal dönüşümleri izleyen günlerde yürürlüğe konulan 1946 (Yalnız basın suçları için), 1950, 1963, 1974 yılları aflarını, bunların başlıcaları arasında sayabiliriz. Suçluların affı, duygusal içerikli bir olay değildir. Devletin cezalandırma ve af yetkileri aynı toplumsal kaynaktan doğmaktadır. Hukuku nesnel temeller üzerine oturtan, suç biliminin verilerine göre gerekli önlemleri zamanında alan ve hele yapay suçlarla kişilerin adalet ınancını yıpratmayan ülkelerde, af sözcüğü hemen hemen unutulmuş gıbidir. Türkiye'de ise koşullar farklıdır. Belli dönemlerde bazı suçların yoğuntaşması durumunda, toplumsal içerikli önlemler alınacak yerde, cezaların arttırılması yoluna gidilmiştir. Oysa suçları azaltmak için, cezaların ağırlaştırılmasından başka yöntemler de vardır. 1 temmuz 1926 günü yürürlüğe giren Türk Ceza Yasası, anımsayabildiğimiz kadarıyla 47 yılda 29 kez, doğrudan değişim geçirmiştir. Önemli sayıdaki özel yasalarta, yeni suçlar ve cezalar oluşturulmuştur. Böylece, suçlar ve cezalar arasındaki denge büyük ölçüde bozulmuştur. Cezaevlerindeki olumsuz koşullar herkesçe bilinmektedir. Yirminci yüzyılın sonuna gelindiği ve yasası yürürlüğe girdiği halde, genç sanıkları yaşama kazandıracak olan Çocuk Mahkemeleri'ni kuramayan ülkeler arasında, Türkiye baş sıralarda yer almaktadır. Cezalannı tamamlayanlan koruyup gözetecek, onlara çalışma olanaklan sağlayacak kurumlar henüz oluşturulamamıştır. Bunlar, pek çok kişiyi, istemedikleri halde suç çizgisine kadar itebilen, önemli eksikliklerimizdir. Suçları genel toplum yapısından soyutlamaya olanak yoktur. Bu nedenle, af konusunu değerlendirirken, kuramsal kalınmamalı, ülke koşullarına uygun, gerçekçi yaklaşımlar izlenebilmelidir. Günümüzde, toplumsal yarar görüldüğü için, stok, vergi, servet, imar afları yürürlüğe konulmuştur. Bir dönemin silah edinme akışına kapılanlara, silahlarını teslim koşuluyla, bağışlanma olanağı verilmiştir. Yıllar yılı kaçak elektrik kullananlara, giderim ödetılerek, abonelik sağlanabilmektedir. Özellikle ekonomik içerikli bu afların ortak bir yönü vardır: Devletin geçmişteki boşluklarından ve denetim yetersizliklerinden kaynaklanan hukuka aykırı konum ve birikimlerin, yasalarla saptanan giderimler karşılığında hukuksallaştırılması. Günümüzde Anayasa ve buna bağlı olarak devletin kurumsal yapısı önemli değişimler geçirmektedir. Yeniden çoğulcu demokratik düzene geçiş koşulları oluşturulmaktadır. Ekonomik içerikli afları gerekli kılan toplumsal nedenlerden yola çıkılarak yeni bir genel affın ülkemizin gündemine geldiği söylenebilir mi? Kapanan bir dönemin bütün toplumu etkileyen olumsuzlukları giderilmek istenirken, aynı koşullar nedeniyle, cezaevlerini dolduranlar anımsanabilir mi? Türkiye'de, bu sorulann yanıtını bekleyenlerin de, azımsanmayacak sayılara ulaştıkları bilinen bir gerçektir. BtLİM/TEKNİK YÖNETEN ÖMER GÜZEL Af Yasaları Vücuda takılan ağrı giderici aygıt Bir fincan kahveyi ağzına götüremeyecek dunımdaki felçli bir hastaya takılan aygıtın ilk uygulamasmda başan sağlandı. Hasta birkaç dakika içerisinde ellerini kullanabildi. Vücudumuzun çeşitli kısımlarındaki sinirlere elektriksel uyarı iletilmesini sağlayan yeni bir aygıt geliştirildi. Bu aygıt yardımıyla şiddetli ağrılar önlenebiliyor ve sinir sistemi zarara uğramış hastalarda büyük gelişmeler sağlanabiliyor. "Doku Uyarıcısı" (Neuropacemaker) adı verilen sözkonusu yeni aygıt vücuda yerleştirilebilmekte ve elle kontrol ünitesi aracılığıyla hasta tarafından rahatlıkla kullanılabilmekte. Bir iskambil destesi büyüklüğünde olan aygıt, üniversitesanayi işbirliğiyle gerçekleştirildi. Cihazın güç kaynağmı, uzay araçlannda kullanılan nikelkadmiyum pilleri oluşturuyor. İlk uygulaması felcli bir hastanın göğsünde yapıldı. Aygıt takılmadan önce hasta bir fincan kahveyi ağzına götüremeyecek durumda idi. Aygıt tarafından beyne yöneltilen elektrik uyarılan bir kaç dakika içerisinde titremeleri ortadan kaldırdı ve hasta ellerini kullanabildi. Başka bir uygulama ise bir trafik kazası sonucunda kolunda geçmeyen ağrılar oluşan hastaya yapıldı. Aygıttan çıkan elektrik uyanlannın boyundaki sinirlere ulaşmasını sağlayan bir düzen kurulduğunda, hastanın tüm ağnlarının ortadan kalktığı görüldü. Aygıtın daha yaygın kullanım alanları bulabilmesi için yoğun araştırmalar surdurülüyor. Filmsiz röntgen tekniği ABD'nin Kaliforniya eyaletindeki Stanford Üniversitesi'nde geliştirilen yeni bir teknikle daha ucuz ve daha güvenli bir hastalık teşhis yöntemi bulundu. Bu yöntemin, alışılagelmiş biçimde vücudun Xışınları ile taranması ve görüntünün bir film üzerine kayıt edilmesi (Röntgen çekimi) yöntemi ile kıyaslandığında daha üstün olduğu savunuluyor. "Digital flouroscopy" olarak adlandırılan yeni yöntemle bilgisayar kullanılarak vücudun istenilen kısmının görüntusu ortaya çıkanlabilmekte. Görüntü bir video bandına kaydedilerek gerektiğinde TV ekranında tum aynntılarıyla incelenebiliyor. Yeni yöntemin ilk uygulama alanı kandamar hastalıklarının teşhisi oldu. Röntgen uzmanlan oldukça riskli ve tehlikeli bir yöntem olan kateterizasyonu (kan damarlarının görünebilir hale gelmelerini sağlayan özel boyalann, kalp ya da beyine yakın bir damardan hastaya verilmesi) kullanıyorlar. Bu tür uygulamalann kesinlikle hastane özel koşullarında ve uzman kişilerce yapılması gerekiyor. Gosterilecek tüm ozene karşın hastanın kalp krizi geçirebilme olasılığı da söz konusu olabilmekte. Yeni yöntemde ise normal bir damar iğnesi gibi hastanın kolundan enjeksiyon yapılıyor. Bilim adamları, hasta sağlığı açısından söz konusu olabilecek riskleri en aza indiren yeni yöntemle vücudun her yanını tarayabilmek için çaba harcıyorlar. Goğtıse takılan aygıt omurilikteki sinir|ere uyanlar gönderiyor. "Güldürücü gaz^ın yeni kullanılış biçimi Ameliyat dikişlerinin alınması, kesiklerin, yaraların pansumanı gibi basit, f akat can yakıcı uygulamalarda "güldüriicü gaz" büyük işler başarıyor. "Güldürücü gaz" olarak bilinen "Azot Oksit" gazının oksijen gazıyla birlikte kullanılması çocuk doktorlarına büyuk kolaylıklar sağlıyor. Çoğu kez muayenehanelerde bile yapılabilen türden, basit cerrahi müdahaleler çocukların aşırı duyarlılığı nedeniyle annebabaya ve hekime sıkıntıh dakikalar yaşatır. Örneğin ameliyat dikişlerinin alınması, kesiklerin, yaraların pansumanı gibi basit, fakat can yakıcı uygulamalarda "güldürücü gaz" büyük işler başarıyor. ABD'de dokuz yıllık bir dönemde, 3000'i aşan çocuk uzerinde yapılan araştırmada sağlanan bulgular umulanın üzerinde başarılı oldu. Araştırma sonuçlarını bildiren raporda çocuktaki korku ve tedirginliğin azaltılmasıyla anababa ve tıp personelinin de stresten kurtuldukları, etkili bir işbirliğine girebildikleri belirtiliyor. Güldurucu gaz uygulanmasında sağlanılan kofeylıklar kadar, ozen gosterilmesi gereken noktalar da bulunmakta. Uygulama tekniğini iyi bilen uzman tıp personeli dışındaki kişilerin, sınamayanılma yoluyla denemede bulunmaları sakıncah sonuçlar doğurabiliyor. Öte yandan yeterli teknik donanımın bulunması ve doğru seçilmiş cihazların kullanılması da önem taşımakta. içinefilmkoymayı unutmuşsanız "film koyun" diyor, ışık yetersizse "çok karanlık, flaş kullanın" diye uyarıyor. Ya da netlik tam olarak ayarlanmarnışsa, "metrajı kontrol edin" diyor. Yeni fotoğraf makinesi yaklaşık 70 bin Türk Lirasına piyasaya çıkartılmış. SUSURLUK tFLAS İDARE MEMURLUĞU'NDAN MENKULÜN AÇIKARTIRMA İLÂNI Dosya No: 1982/245 Iflas Masasına dahil aşağıda Cins, Miktar ve Kıymetleri yazılı mallar Komple açıkartırma suretiyle* satışa çıkanlmıştır. Birinci açıkartırması 22/8/1983 Pazartesi günü saat: 14.0015.00 arasında Susurluk Mahkemelen Yazı İşleri Müdürlüğü Kalemınde yapılacak o günu kıymetlerinin %75'ine istekli bulunmadığı ve ruçhanlı alacaklılar alacağı ve satış masraflarını geçmediği takdirde, ikinci açık artırmasının 23/8/1983 Salı günü saat: 14.0015.00 arasında aynı yerde yapılarak en çok fıat verene rüçhanlı alacaklılar ve satış masraflarını geçmesi şartıyla satılacağı, Satış Şartnamesının 1982/245 sayılı dosyadan görülebileceği, fazla bilgi almak ıstiyenlerın bu dosya numarası ile lflas ldare Memurluğuna başvurmaları ilân olunur. 25.7.1983 İFLAS tDARE MEMURU MENKULÜN TAKDtR EDİLEN KIYMETt: LİRA 2.500.000. 400.000. 500.000. 100.000. 40.000. 50.000. 75.000. 15.000. 10.000. 250.000. 30.000. 30.000. 40.000. 4.040.000. KURUŞ 00 00 00 00 00 00 00 00 00 00 00 00 00 ADEDt CtNSİ Senatör Ekmek Fabrikası Dinlendirme Dolabı KestTartMakinası Yuvarlama Makinası ' Un Eleme Makinası Şekil Verme Makinası Hamur Kazanı Hamur Mayalama Teknesi Hamur Masası Jenaratör Su Tankı Mazot Tankı Su Tasfiye Cihazı. 00 13 UMUMİ YEKÛN KOMPLE SATILACAKTIR... İFLAS tDARE MUMURU (Basın: 22044) Konuşan fotoğraf makinesi Japonlar elektronik fotoğraf makinelerinden sonra şimdi de konuşan fotoğraf makinesi yaptı. Minolta şirketinin gerçekleştirdiği bu yeni makine elektronik bir sesle konuşabiliyor ve fotoğraf çekeni yapması gerekenler konusunda uyarıyor. Örneğin Filmsiz Xışınları teknolojisinin tıbbi teşhis yöntemlerinde bir devrim yaratacağı umuluyor. İLÂN TEŞEKKÜR K. Çamlıca Goğus Hastalıkları Hastanesı'nde geçirdığım onemlı bir mide amelıyatım dolayısıyle Başhekım Sayın Dr. YAŞAR COŞAN olmak uzere benı yeniden hayata kavuşturan mesleklerının zirvesıne erışmiş buyuk ınsanlar: MALİYE BAKANLIĞI HESAP UZMAN MUAVİNLİĞİ GİRİŞ SINAVI Maliye Bakanlıgı Hesap U^manları Kurulunca 26 Eylul 1983 Pazartesi günu saat 9,30'da Ankara, lstanbul ve lzmir'de Hesap Uzman Muavınlığı gıriş sınavı açılacaktır. Sınava katılabilmek için; a) Devlet Memurlan Kanununun 48'inci maddesinde yazılı niteliklere sahıp olmak, b) 1.1.1983 tarıhinde 35 yaşını doldurmamış bulunmak, c) Siyasal Bilgiler, lktisat, Hukuk, İşletme, tktisadi ve tdari Bilimler Fakültelerı ile bunlara denkliğı Milli Eğitım Bakanhğmca tasdik olunan yabancı fakülte veya yuksek okullardan birini bitirmiş olmak. Sınavlara giriş şartlarını ve sınav konularını gösteren broşür, yukarıda ısimleri geçen Öğretim Kurumlarından ve Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı ile Ankara, lstanbul ve Izmir Grup Başkanlıklarından sağlanabılir. lsteklilerin 9 Eylül 1983 günü akşamına kadar Maliye Bakanlıgı Hesap Uzmanları Kurulu Başkanlığı ANKARA adresıne belgeleri ile birlikte yazılı olarak başvurmaları gerekir. Basın21744 T.C. KONYA İCRA TETKİK MERCt'İ Sayı: 1983/421/422 ÖZÜ: Konkordato mehlinin uzatılması hakkında. Orhan Attar ve Ortakları ve Gürsey Koll. Şirketleri fırmalan için lcra Tetkik Mercii Hakimliğince 1983/120/121 esas sayılı dosyalarıyla iki aylık konkordato mehli verılmişken firmaların ış hacimlerinın genişliği ve muamele çokluğu sebebiyle yüksek mahkeme talebi uyarınca l.l.K.'nun 287/son maddesi gereğince her iki firma için 1.8.1983 tarihinden başlamak uzere iki aylık daha konkordato mühleti temdit edilmiştir. Alâkalılara duyurulur. (25.7.1983) Orhan Attar ve Ort. ile Gursey Kollektif Şirketi Konkordato KOMSERt: Av. HASİB ŞENALP (Basın: 22067) HAYRABOLU SULH HUKUK HAKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1983/627 Davacı Hayrabolu Mal Müdürlüğü vekili Av. Sudiye Doğan tarafından açılmış bulunan Hasımsız veraset davasının yapılan açık duruşması sonrasında verilen ara karar gereğince: Hayrabolu Hisar Mahallesi, Burmalı Çeşme Sokak 15 ada 14 parsel nolu gayrimenkulde 1/8 hisse maliki Rıfat'ın mirasçıları olanların duruşma günu ilân 28.7.1983 günu saat 9'da Hayrabolu Sulh Hukuk Mahkemesı'nde hazır bulunması mazereti varsa duruşma günunden evvel bildirilmesi veya gelmiyorlarsa kendilerini kanunî bir vekıl ile temsil ettirmeleri veya mirasçılannı ve nereye kayıtlı olduklarım bilen varsa duruşma günü Hakimliğimizde hazır bulunması veya duruşma günü bildirmesi bu ilânın davetiye yermc kaım olmak uzerc ilâncn tebliğ olunur. (Basın: 22074) Op. Dr. BEYAZIT BÜYÜKTOSUN Op. Dr. MUHİTTİN KANLIÇAY Dahiliye Müt. Dr. A. RIZA BİLGİNER Dr. GÜ1NGÖR ÖZTÜRK'e ayrıca Anestezı Teknısyenı VEYSEL KAYA, LUTFU MANIC1, Hemşire Sumer Karabenh, Şaban Benbeyaz, Unzule Selçuk, ve emeği geçen Cerrahi Servısi tum personeline, zıyaretıme gelen Doktor, Subay, Assubay, Er ve sıvıl butun dostlarıma sonsuz teşekkürlerimi sunanm. MEHMET KAVGÜN Eleman aranıyor Radvo 1 V ekkıronık lamıratından anlayan kalfa aranıyor. Muracaat: 11 85 57 Orta, lise öğrencilerine modern matematik dersleri verilir. 163 15 OO/Biyoloji Bölumü, çalışma saatlerınde
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear