26 Aralık 2024 Perşembe Türkçe Subscribe Login

Catalog

Months
Days
Pages
UMHURİYET/6 HABERLER 27 TEMMUZ 1983 ISMET PAŞALI YILLAR 1953/1973 Belgesel Röportaj FİKRET OTYAM 26 eylül 1958 cuma günü Paşa, Heybe liada 'da basın mensuplarına şunları söylüyor: "JBenim vazifem dertleri söyiemektir. Vatandaşların ümitlerini ancak bu yoldan koruyabilirim. Vatandaşın yurısından fazlasına eşit siyasi hak tanımayan bir idare milli tesanüdü tamamen tahrip eder. Adalet tetiklaü, basın hürriyeti, seçim emniyeti siyasi huzurumuzun temel meseleleridir. Bunlar düzelmedikçe her musibetten korkulur..." BUGÜN NE YAPT1N Paşa ile karsılaştığımızda yazımızı beğenmişse sırtımızı okşar, biraz kızmışsa ince kemikli elleriyle kulak mememizi şaka yollu sıkar. Selamlaşmadan sotıra ilk sorusıı genellikle, "Bugün ne yaptın, anlat bakalım Otyam" olur. HAFIZASI İYİDİR AMA GÜVENMEZ Ismet Paşa bir okuduğunu, bir duyduğunu bir daha hiç unutmaz. Ama bu kuvvetli hafızasına güvenmez. Çantasından eksik etmediği defterine notlar alır. Paşa, hışımla Ulus'tan içeri girip,"Aileme dil uzatılıyor"dedi Iktidar, dış politika konularında emrivakilerle ve Meclis dışı kararlarla bir politika izlemeye başladı, Paşa hemen bir basın toplantısı yaparak "Meclisi tekrar toplayacağız" dedi. 27 Temmuz 1958 Pazar günü toplaştık. "Biz buhranlara karşı her devâyı Büyük Meclis'ten bekleyen bir zihniyetteyiz. tnönü, yeni Irak Hükümetinin tanınmasına kani oldugunu söyledi. Liibnan'da bu memleketin iç politikasında taraf tutulmuştur bu yankş ve zsrarlı olmuştur. Yeni Irak Idaresine karşı hasmane tavır takınılması yanlış olmuştur. Gaileye sebep olan tahrikçi tutumun ergeç bizi kazaya uğratmasından sakınırım. İnönü, baskı tedbirlerinden şikayet etti Demek, vatan müdafaası geldiğinde biir ve eşit vatandaslar olarak çalışmak miimkün olmayacak Dış tehlike, milI! birlik, iktisadi düzen için önce salim bir politika tesis etmeliOrta Doğu'nun heves edilmeyecek iç idaresine düşmekten kendimizi konımalıyız." 7 Eylül 1958 en keyifli günümüz, "cakamızdan" geçilmiyor ve tnönü Paşa'dan hiç ses gelmiyor, bunu bir basın meselesi olarak ele almıştı, ne ki Akis çatmalarını hakh haksız ağırlaştırdı o hafta! Paşa İstanbul'dan kttkrtiyor! Telefonla haber alıcımız Yurtçu'yu sevgiyle anımsıyorum, parmakları tıkır tıkır çahşıyor ve 7 Eylül 1958 Pazar günü, Istanbul burosunun geçüği bir haberi ardı ardına koyuyor önümüze, gazete hazırlamyor bir yandan ve başlıklar hazır: "înönti Başbakana cevap verdi 1958 Türkiye'sinde İftira ve tehditten yılacak siyaset adamı yoktur. Tecavüzler daima karşıİıklannı bulacaktır düzeltici tedbirleri almamaya hiçbir kimsenin giicii yetmeyeceğini hiçbir bahanenin gerçekleri bir sır pcrdesi arkasına saklamayacağını biliyorum tç Huzuru Kuracak Esaslı Tedbirlerin Alınmamasının memleketi her türlü musibetlere sürükleyeceğinden şüphe etmiyorum bu yoldan izanından hasta olmayan hiçbir siyaset adamının gitmeyeceğine inanıyorum iç politikamızda bir huzur meselesi bulunuyor. Başbakan şunların sağlanacağını söylemeliydi: Adalet tstiklâli, basın hürriyeti, seçim emniyeti ve partizan olmayan idare" lnönü, Başbakanın Balıkesir nutkunu, Heybeliada'daki evinde "sakin sinirlerle" okuduğunu vurguluyor, Başbakanın yorgun bir halde geç vakitlerde konuştuğuna da değinerek başlıyordu yanıtına. İhsan Ada, konuşmamn en can alıcı noktalarını seçip sekreteryaya uzatıyor, arkadaşlar da önem sırasına göre sayıp sayıp harfleri, başlıkları hazırlıyorlar. Başbakan bu konuşmaya da yanıt verdi, ardından 9 Eylül salı günü Paşa: "Biz 9 Eylül'de lzmir'de dünya kudretleri önünde durdugumuz zaman boynumuzda halife nin idam fermanını taşıyorduk, siyasi hayatın hangi safhasında hangi tehdit bize oyuncaktan başka bir tesir yapabilir? DP Genel Başkanı gece yarısına kadar milletin yansından fazlasını teşkil eden muhaliflere bir medeni cemiyet huzurunda tekrarı mümkün olmayan sıfatlarla hücum ediyor milletin meselelerini soğuk kanlılıkla tahlil etmek.çare aramak ve insan hakları tatbikatını düzeltmek mecburiyetindeyiz. Tehdit yoluna sapmak yanlıştır milletin, gerçekleri tam degerile anlamayacağını zannetmek, yanlış hesaptır" Paşa, CHP'nin kuruluşunun 35. yıldönümünde İl Gençlik Kolu'nun düzenlediği törende konuşmuştu. thsan Ada yine bizleri "durdurmaya" çaba gösteriyor, böyle bir ortamda Akis Dergisine bir yanıtı doğru bulmuyor, ama kararhyız, Akis'e gereken yanıt verilecektir! Parti adına gazetenin sahibi CHP Genel Sekreteri Kasım Gülek uçakla Adana'dan İstanbul'a geçiyor. Ada, Esenboğa'da Gülek ile konuyu görüşecek. Çocuklar "Kasım bey uyutur şefi" diyor ve beni de işi hafiften almakla suçluyorlar! "thsan bey, liitfen sayın Giilek'e bildiriniz, eğer bize yanıt için izin vermezse biz de Toker'i dövecegiz" Son çözüm aslında çözüm değil ve o sırada akhma gelmiş bir "çare ve çözüm!" Nitekim, Ada, y a m t izniyle döndu Esenboğa'dan. Kıs kıs gülüyor ço cuklar, ne ki yanıt Ulus imzalı değil, Fikret Otyam imzalı olsun demiş. Gülek!.Sanılıyor ki böyle olunca vazgeçeceğiz. Yazı daktilo edildi, Ada'ya sunuldu. Ada' dakikalarca inceledi, bazı yerlerin çıkarılmasını rica etti, Ada'yı gerçekten seviyoruz ve önerilerine evet diyoruz ve yazı, yine gazetenin ortasında bu sefer çift sütun olarak yer aldı, altı üstü çerçeveli! Her ihtimale karşı, masamı topladım. "Neyin savunucusu olduğu 227 haftadır çıktığı halde yeni belli olan Akis, Ulus Gazetesine çatıp bir kıvançtan çok, başka şeyler almak sevdasındadır. ...Ulus, kendisine düşen görevi namusuyla yapar, kişilerin şeref ve haysiyetlerini sömürerek değil. Adımız Andımızdır, Ulus içindir, bunu bilerek, buna inanarak yolunda yürümektedir. And'ı olmayanlar için andın ne önemi var? ...Elinde matbaası olmayan, her sabah çıkamama kaygısiyle uğraşan, basım sayısı yttşamaması için indırilen, her türlü baskı ve şiddetin içinde yılmadan görev yapan Uluseksiklere rağmen bundan sadece kıvanç duyar. ...Bir takım küçük politika oyunları uğruna; namuslu, alnı pak, meslek haysiyeti taşıyan kimselerle uğraşmaya, dedikoducu Akis'in hakkı, yetkisi ve gücü bile yoktur. Biz, bir zamanlar Akis hakkında Yeni Sabah Gazetesinde çıkan yazıyı onaylamıyoruz. Hele böyle bir muameleyi haketmemiş insanlar olarak. Ulus'a reva görülen küçük politika oyunlarına esef ediyoruz. Fikret Otyam" Yazımın altında bir "Düzeltme" "Gazetemizin dünkü sayısında (Alev Ortadoğu'yu Sardı) başlığı Alev Uzakdoğuyu sardı) olacaktı. DUzelür özür dileriz." Bu başlık hatasıyla gerçekten "Allahlıkız!.." Paşa, gazetenin çıktığı, 12 Eylül 1958 sabahı Parti Merkez Yönetim Kurulu'na hışımla gelir, siyah çantasını masaya atar hışımla veOttlek'e "b« rezaletin ne olduğnnu" sorar! Gülek, serinkanlıdır: "Paşam, yazıyı siz okudunuz mu Otyam'ın yazısını, okudunuz mu anlattılar mı?" "Aileme dil uzatılıyor Parti organında!" Paşa içini döker, ama Gülek sabırla, yazıyı okuyup okutnadığını sormaktadır ve Paşa, yazıyı okumadığını "hulusu kalp" ile açıklar! Gülek, elindeki gazeteyi Paşa'ya göstererek, "Müsaadenizle okuyayım, ailenize dil falan uzatılmıyor Paşam." Anlaşılıyor ki, Paşa'yı bir güzel doldurmuşlar sabah sabah! Ulus, ailenize dil uzatıyor, şöyle yazıyor böyle yazıyor.. Paşa duyarlı insandır, hele ailesi için, O'na bu açıdan çok acılar çektirilmiştir, o sıralar Yeni Sabah'ın çirkin yaymı lnönu'ler için "buyuk elem ve ızdırap kaynagı" olmuştu. Ne ki bu duyarhlığı, bazı kimseler ve nabza göre bazı şerbetçiler, Genel Sekreteri biraz daha yıpratabilmek için çirkin biçimde kullanmaktan çekinmemişlerdi ve Paşa'dan en ufak bir "tariz" gelmedi Ulus çalışanlarına! Eşyalarımı yeniden koydum masamın gözüne, içim rahat. "Kanun dışında hareket edenler elbette hesap vereceklerdir" ..Bu 8 senede butün tek parti devrinin hesabını verdim. Hesabını verdiklerim içinde, kıymetli müfettişimiz ve benim dahiyâne irşatlarımı göklere çıkaran bugünkü DP Başkanı, tek parti devrinin Başvekili olan Sayın Cumhurbaşkammız ve bugünkü Meclis Reisimiz vardır. Bütün söylediklerim esefle kaydederim Akis Dergisine ilk kez yanıt verdik Kapı komşumuz Akis, bize "Allahlık Ulus" demekten vazgeçmiyor! Yanımda çalışan çaUşkan, bilgili, görgütü, fedakâr arkadaşlarım Doğan Kasaroğlu, Örsan Öymen, Teoman Karahun, Cenap Çetinel, Leyla Çambel, Ayçetin Tulgar, Arman Talay ve hatta Hiıseyin Ezer ve diğerlerinin üzüntüleri giderek artıyor. Aslında bizler Akis'in kime çattığını biliyoruz, biliyoruz ama kanımız deli, fena halde alınıyoruz, ne yapalım arada "Koca İsmet" var! Birgün patladık. Gazete Yonetmeni Hatay Saylavı (Ada bizim için Milletvekili değil, Saylav'dır) İhsan Ada'ya tepkimizi açtım, teskin etmeye çahşıyoruz, ama dirençliyiz. "Peki" dedi sonunda, "Uygun bir yanıtı kaleme alınız, izin verirseniz bir de ben göreyim." Ada'nın politik bir konumu var, O'nu çok seviyoruz ve zor durumda kalmasmı da istemiyoruz ve geçiîdi makinanın başma.. Binbir tartışma, yazı çıktı ortaya ve Ada aldı, bin saat inceledi, oklar çıktı, satırlar çizdi! Temize çektim, yeniden okudu ve hemen dizgiye verdim, elimle koydum Ulus'un göbeğine tek sütun çerçeveli: "YANKI Dedikodu Dergisi Akis, Ulus'a sataşmak huyundadır. Bu yalnız Akis'in değil, irili ufaklı biitün iktidar organlannın görev bUdikleri bir iş. Hele AkisZafer işbirliğinden sonra buna hiç de şaşmamalıdır. Ulus, bu tip saldırışları ciddiye bile almaz. Dergi, son sayısında kendisinin "mantık üstadı" Sebati Ataman'ı öven yazısında yavan bir kaç cümleyle bu tip iftiraların tekrarlıyor. Akis'in sakat değer yargıları karşısında bunlar bizce hiç bir önem taşımaz. Beğenmemesi bizden bir şey eksitlmediği gibi aksi de bize hiç bir şey katmaz. Bize tenkitler ışık tutar, onlardan yararlanırız. Kâğıt sepetimizde bile yeri olmayan iftiraları ınuhatap saymayız. Onlar, sahiplerinin üslubuna kendi sütunlarının /i>ncli olarak kalır." 8 nisan 1959 Ramazan Bayramı. Paşa'nın bayram mesajı yayınlandı: "Demokrasi müesseselerinin başında basın hürriyeti olduğuna inananlar asil bir davanın takipçisidir. Bu yıl Ramazan Bayramını idrak ederken bir defa daha kalplerimiz parmakhkların ötesinde çilelerini doldurmakta olan şerefli basın mensupları ile beraberdir." PAŞA'NIN GÖLGESİ GİBİ Paşa nereye gitse biz de ordayız. Ne söylese kelime kelime not ediyoruz. Gölge gibi peşinden ayrıldığımız yok. Yukarıdaki fotoğrafta göriıldüğu gibi Esenboğa'da İstanbul'a kalkacak uçağı beklerken ayaküstü söyleşilerimiz sürüp gidiyor. ki doğru çıkmıştır. Vatandaşa eşit muamele etmeyen idare, düşman karşısında vatandaşın savunma gücünü ruhundan sarsar. Size tehlike haber veriyorum DP Genel Başkanı bugünkâ hatalı adalet sisteminden ve bugünkü basın hayatından vazgeçmeyecekse memlekette demokratik hayatı bütün ieaplanyla kurmak için hiçbirşey yapmamak kararındadır" Paşa, 24 Eylül 1958 Pazar günu 75 yaşına bastı ve bir basın toplantısı yapıp böyle dedi. Bu, aslında 75 yıllık .rpir ömrün hesa^ bıydı. Şölende çok neşeli ve mut'^ luydu. "Millet yolunda sonuna;^ kadar şerefli hizmet vazifesinıje bulunmak bir insan hayatında başlıca mazhariyettir" dedi, o gece yataklı vagonla Istanbul'a yolcu ettik Inönu'leri. İnce kemikli parmaklarıyla, kulağımın memesini bu kelli daha bir sıktı vedalaşırken, "Aman anam" diye bağırmamak için zor tuttum kendimi, demek o uzun yazıma darılmamıştı!. 26 Eylül 1958 Cuma günü, Yazı müdürleri, Yurtçu'nun uzattığı haberden başlık çıkarmaya başladılar. Paşa, Heybeliada'da lstanbullu meslekdaşı toplamış konuşmuş: "Benim vazifem dertleri söyiemektir Vatandaşların ümitlerini ancak bu yoldan koruyabilirim.. 1950'de tnönü ve CHP için yeni ve şerefli bir siyaset hayatı başlamıştır. Vatandaşın yansından fazlasına eşit siyasi hak tanımayan bir idare, milli tesamüdü tamamen tahrip eder.. Adalet İstiklali, Basın Hurriyeti, Seçim emniyeti siyasi huzurumuzun temel meselesidir, bunlar düzelmedikçe her musibetten korkulur..." Bizler aynı gün 1. Dil Kurultayı'nın 26. Yıldönumünü kutluyorduk Ankara'da. Fazıl Hüsnü Dağlarca (Deli Böcek), Oktay Akbal da (Suçumuz İnsan Olmak) yapıtlarıyla kazandıklan ödülleri aldılar. Mapıısana İçinde Üç agaç tncir 8 Nisan 1959, Ramazan Bayramının birinci günü. Içimiz buruk. Başta Ulus, nice gazete, bayramı, bazı arkadaşlanmızdan yoksun kutluyoruz. Biz yarı kadro bayramlaşabilmek için Merkez Cezaevi önündeyiz. Sanırım ilk kez Paşa, bir Ramazan Bayramında "mesaj" yayınladı! "Demokrasi müesseselerinin başında basın hürriyeti olduğuna inananlar asil bir davanın takipçisidir/ Bu yıl ramazan bayramını idrak ederken bir defa daha kalplerimiz parmaklıklanr ötesinde çilelerini doldurmaktt olan şerefli basın mensuplarıylı beraberdir" Ve altında kocaman bir haber Ulus Yeniden Mahkum oldu Hatay milletvekili thsan Ada' nın bir sorusuna Adliye Bakan tarafından verilen cevabın tah rif edilerek yayınlandığı iddiasıy la açılan dava sonunda Mes'u Müdürümüz Beyhan Cenkçi'niı bir yıl hapsine, Ulus'un bir a kapatılmasına dün, mahkemec karar verildi." GÖLCÜK TERSANESİ KOMUTANLIĞI DÖNER ŞERMAYE GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN 1. Tersanemiz Döner Sermaye Genel Mudurlüğu ihtiyacı için aşağıda cins ve mıktan yazüı malzemeler kapalı zarf teklif isteme usulu ile alınacaktır. 2. Bu işlere ait teknik ve ıdari şartnameler Tersanemız Döner Sermaye Satınalma Komisyonu Başkanlığı Ofısi'nden beher adedi 500. TL.'sı karşılığında alınabilır. î. lhale Döner Sermaye Satınalma Komisyonu Başkanlığı odasında, malzemelerin hizalarında gösterilen gun ve saatte yapılacaktır. 4. En son teklif verme ıhale tarihine gore saat 12.00'ye kadardır. 5. Fanlar için teknik şartnamenin 2.2 maddesinin 1. bendı gereği ihaleye imalatçı firmalar girecektir. 6. Geçici teminatı bulunmayan, eksik olan veya alternatifli teklifler reddedılir. 7. Posta ile şartname göndenlmez ve postadaki vakı gecikmeler dıkkate alınmaz. 8. Genel Müdurlüğümüz 2490 sayılı kanuna tabi değildır. MALZEMENİN CİNSİ Basıcı Fan (Makina dairesi) Emici Fan ( " " ) Emiei Fan(Seperatör dairesi) Reversible Fan (1 nolu anbar) Reversible Fan (2 Reversible Fan (3 Amyant Kılık MİKTAR1 2 Adet 1 1 4 4 4 3000 Kg. MAKDU TEMİNAT İHALE TAR. ve SAAT1 250.000. TL. 8 ağustos 1983 14.00 tLÂN ESPtYE TAPULAMA HAKİMLİĞİ'NDEN Espiye Ilçesi Adabük Mahallesi'ndeki tapulama sırasında tapulama ekibince 92 nolu parselin Hacıemin evlatları Mehmet, Hasbi, Salim ve Abdullah'ın mirascıları adına yapılan tesbite davacılar Mustafa, Zehra, Muzaffer ve Vahit Şenyuva tarafından mahkememize itiraz edildiğinden yapılan araştırmalara rağmen olu davaliların adresleri tesbit edilemediği, tanıyan da olmadığından ilânen tebligata karar verilmıştir. Hacıemin evlatları Mehmet, Hasbi, Selim ve Abdullah'ın mirasçıları olduğunu iddia edenlerin veraset ılâmı ve delillerı ile birlikte Mahkememizin 1964/4 sayılı dosyasına muracaatları ılânen tebliğ olunur. (Basın: 21903) Almanya'da öğrenim gormuş, filoloji oğrencısi Almanca ders veriyor. (Başvuru; Saat 17.00'den sonra 520 97 03/56) İLÂN BURSA İŞ MAHKEMESİ'NDEN Dosya No: 981/33J Davacı BAĞKUR Genel Mudurlüğu tarafından davalı Muharrem Ozer aleyhıne açılan ruchan alacak davasınm mahkememizde yapılan yargılaması sırasında verilen ara karan uyarınca: 4. Levent Mah Sultanselım Sk. No: 4/1 lstanbul adresinde ikamet etmekte ıken bu adresınden ayrılarak adresi meçhule giden ve tum aramalara rağmen adresi tesbit edilemeyen davalı Muharrem Ozer'in duruşmanın bırakıldığı 31.8.1983 Çarşamba günü saat 9.30'da mahkememizde davalı sıfatıyle hazır bulunması veya kendisını bir vekılle temsıl ettırmesı, aksi takdirde aynı yolla gıyap karan tebliğ edılerek yargılamanın katı gıyabında yapılacağı hususu davetıye yerıne kaim olmak uzere ilânen tebliğ olunur. (Basın: 21826) MKEK VAŞIFLI ÇELİK FABRİKASI MÜDÜRLÜĞÜNDEN GEMİ SÖKTÜRÜLECEKTtR 1. MKEK Aliağa Gemi Söküm Tesıslerinde bulunan gemiler şartname esaslarına göre sökturülecektir. 2. Ihaleyle ilgılı detaylı bılgi ve şartname belırtılen tarıhten önce Yeni Foça yolu uzeri Alıağa/tzmir adresindekı Fabnka Mudurluğunden temin edılebılir. 3. Teklıt mektupları kapalı zarf içinde 8 Ağustos 1983 Pazartesı gunu saat 16.00'ya kadar Yeni Foça yolu uzerindeki Fabrika Mudurluğune gonderılecek veya Pk. 35 Aliağa adresıne postalanacaktır. 4. Postadaki gecikmeler kabul edılmeyecek olup, kurumuınuz 2490 savılı yasaya labı değildır Basın21348 250.000. TL. 9 ağustos 1983 14.00 Basın 21430 YAKIN: "Bu yolda giderseniz sizi ben de kurtaranıanı"
Subscribe Login
Home Subscription Packages Publications Help Contact Türkçe
x
Find from the following publications
Select all
|
Clear all
Find articles published in the following date range
Find articles containing words via the following methods
and and
and and
Clear