Catalog

25 NİSAN 1983 K Ü LTÜ R Y A Ş A M Cumhuriyet 5 müzik hafîanın sanat çizelgesi Tenor Jıılian Pike ve Bas Ba rtlton İYlichael Bauer'in, piyarıist Grahanı Bond eşliâin de salı günü saat 17.30'da Atatürk Kültür Merkezt'nde vereceklpri resitalde Sclııınıann, Schubert, Brahms. Elgar, Britten ve Will?ams' ın yapıtları seslendirilecek. • BELKDÎYE Konserva tuvarı Türk Halk Mu>iâi Toplulugu'nun salı gdnü saat 20 30'da Harbtye Muhsln Ertuğrul Tiyatrosu'nda verpcegi konseri. Arinan Tttrköz'ü anraa niteliği tasıyor. • Harbive Doness Kulübü'nce düzpnlenpn Türk Sanat MftVlgt Kîîbare Knn<?ert satı günü saat 20 30'd.ı Hilton Oteli Attın Kubbe Salonu'nda Erciirrıpnt Berker yönetimindPki saz sanatnian ve kornva tncl Ca yırlı ve Recep Bîrsrit so'o şarkilarla katılaoaklar. • AVTTSTURYA KöltOr Ofisi'nde çarsamba gfinil saat 18 30'öa Merao Soprano Dnnna Stone ve piyanist Grean Yenal'ın konseri var. • SÎBEL Kııtnrn, salı Künü 19.00'da AKM'de piya• DEVLET Senfoni Orkestrası'nı bu haftakl kon • CUMHURBAŞKANl Dev serde Yusuf Gülpr Akyü/ let Senfoni Orkestrası'nın yonetiyor. Konsere solist cuma 20 30'da ve cumarte olarak piyanist Seber Tansi 11 .OO'de vereceği konser rıyar katıîıyor. lerde orkestrayı Mladen Yagust yönetecek. Solist o • DEVF,ET Konservatuvarı larak pivanist IVIeral Gii Salonu'nda bu ak^am saat neyman'm katılacağı kon 20 30'da îzmır Üf>\let Koııservatuvarı ile Avusturya «serlerde Boranoviç, rhopin Kültür Ofisi'nın ortaklaç» ve Bppthoven'in yapıtları gerceklegt'rdiklpri hir fh'it vorumlanaeak gitar resitali var Resit.ıl • ALMAN Kültür Merke de fîütçü Tîınnuıs Pinsczi'nîe açtklamalı Paul Hin hof ile gitarcı Jorlıen Scdemith Konserleri Haftası buberfi dinleyeceeiz var Salı eünü saat 18 30" da Dr Rexroth'un açıkia • ATATÜRK Kültilr Mer malanvla kasetten sunulan ke^i'nde npr?o>mbp aksnmı yaoıtlar dtnletitecek. Çar Devlet Konservstuvan'nca şamba avnı saatte Yürelen dfcenlenpn oda mü'/igi kon Yaylı ÇalEilar Dörtlüsü bir serinde lîa^ar Alapınar fke kons»r vereeek Perşerrbe mnn). Ayte Ö7hekUgi] fkp18 30'da piyanist Ergiran man). Fiîiem Giinöz fvlvoSavdam'ın Tîindemitb kon la) ve Ar',7 Gürp<k'i (viyolonsel) cîin!evece?iz. seri v p r alıyor. • FAZH, Say. salı Rünü • ANKAtfA Nofesll Calsaat 20 30'da Türk însi gılar Beşlisi ve Yaylı Çal\\z Dprnpftl'nde öftretmeni gılar Topluluğu yarın akMithat Fenmen anısma ve şam 20 30'da fzmir Devlet res'talde Bach, Be Opera ve Bslesi'nde fElhamra) bir konser vereeek. bn««sy ve kendi yapıtlanndan ömekler sunacak. nist Özen Veziroglu eşliginde bir flüt resitali verecek imzagünü IZMR ANKARA Asansörün sigortası atınca.. İSTANBÜL • AKADEMÎ Kitabevi'nde •>a!j gunu baat 13 00 19 00 aras, Cemai Suroya, geçti^ımız gunlerdo Cç Çiçek Ya ç:nevı'nce yeni basımı yapılan Uvc.cınka» adlı yapıtını ve öte!:ı şıir kitaplannı imzalayacak. Aynı a;0n Doftan Hızlan. cuma gunu avm saatlerde AbrHitkpHîr Enîut yenı şiir kH^bı «GoıyaŞları da Çiçek Açar»ı imzalayacak. Kültür ve Turizm Bakanlıgı'nda geçtiğimlz günlerden birınde, yiiksek kademede 3 bürolcrat, asansörde 'malısur' kalaılar. Müsteşar yardımcısı Adnan Özaktas, 'I'anıtma Genel Müaüru Yprman Kmcan ve Tanıtma Genel Müdür Yardımcısı Hicittypt Bahçeci. Asansörün slportası atmıştı, buden yarıyolda ka'ıverdi. Dısardan konuşmalar o!du. ama aradan dakikalar geçtigi halde a^ansör yerinden oynamadı Bunun üzerırıe 3 bürokrat arasında şakalar yaoıldı. Yerman Bey. «büyiik ba«lar ortadan kayholunca berkos ralıat etmiştfr. onun iç'n kimse bizi ÎSTANBUL • DEVLET Senfoni Orıjestrası'nm cumartesi günü saat 11 OO'de AKM'de vereceği konserl şef Ercati Fenal yönetecek. Berlin Üclüsü'nün solist olarak katılacagı konserde Beethoven, Borodin ve Çaykovski'nin yapıtları seslendirllecek. 9 TÜRKÎngiliz Ktiltür Derneği, 27 Nisan çarşamba gttnü Sheraton Otelİ'n de «\Vest Sîde Story», «Kiss MP Katp», «South Paciffc», «Mieado» ve «Gondollers» gibi sevilen müzikal ve opera parcalarından oluşan bir gece dü?enliyor. • SOPRANO Kate Flowers, Mezzo Soprano Nuala Willis, kıırtarmak için kılını kıpırdatmaz» derken. Adnan Özaktaş. «BaKahm bizi seviyorlar mı, şimdi anîayacagız» diye kıs kıs gülüyordu. Aradan geçen dakikaların getırdiği sabırsızlık. bıraz sonra oiumlu bir sonuçla bittı, asansörün sigürtası onarıldı. bürokratlar dışarı çıktılar. Bdylece sonunda buk3n!ıkta «Reviidikîeri» de anlaşılmış oldu. Bunları nerden mı duyduk? îsmi lâzım deşil, ssansörde olaniarla birükte 'mahsıır' kalan bir de gazeteei arkadaşımız vardı 4a. Herhatde bu sayın büreifrptfarın memurlan tarafındân sevıldiğine de, en çok o' memnun oldu. ANKARA © F.VRENSEL Kitabevi'nde Salah Birsel, cumartesi gunu sap.t 15 00 19.00 arası »Bogaziçi Şınpır Mınpır», «Şiir ve Cinayet., «Kahveler» ve «Paf ile Puf« adlı kıtaplarını imzalayacak opera vebale. tastik» adlı müzikali; perşembe 20.00'de Pucrini'nin «La Boheme» operasıni: cumartesi 15 30'da Verdi'nin «Attila» operasıni suaacak. akan zaman, duran zaman melih cevdet.andav ovyetler Bırlıği, Mersin ' imanı'n dan yfiklenerek gönderiİPn 1800 ton lımonu daha «çiirük» diye geri çevır.niş. Daha once de bu ülke P50 ton limonu aynı gerekçeylö gerı gondernıışti Gen gonderilen lımonların akıbcti ne oluyor diye merak edenler olabilır. Söyleyelim: Limon dışsatımını gerçekleştiren ihracatçımız, Sovyetler'in kabul etme Koş vatandaş, ihraç malı I ir^on bt§n!ar S d'ğ; limonlan Romanya' ya satmak için grrişımlerde bulunarakm'1}. Peki ya Romanya da «çürük» lımonlan kabul elmezse ne olacak? Onun da Irolayı var.. Bu durumda ıhracatçımız limonları ıç piyasaya surecekmış Öyle ya. tilkinin dönüp dolaşıp geleceği ye1 kürkcu dukkânıdır Ayrıca nasıl olsa. çürük de olsa, Yerlj malı yemeye ahsmışız..» Gözlerimiz vitrinlorde «İhraç mah gömlekler» yazısına alışmıştı, bundan böyle kulaklarımız «Hadee, ihraç maiı limon bunlaaar... sözlerine de alışır. H/sî^r. Sen önce... Dostumuz Yaîçm Doğan, bir yazısında «Sıra Asiye'ye ne zaman gelecek?» diyor. Anlaşılan sevgili Doğan, kafasına takmış, durmadan soruyor: «Asiye n© zaman kurtulacak?» jlahi Yalçın Doğan dostumuz! Sen Asiye'yi bırak da, kendini hurtarjnaya bak! Genc milyarderldr ANKARA • DEVLET Opera vo Ba!esi'nde bu hafta çarçamba 19 30 ve cumartesi 15 00'de Puccini'nin «Madame Butterfly» operasi; perşembe 19 30' da «Deli DumruU adlı bale izlenebilir. Z Fikir lrara. Dünya gazetesine röportajlar yazdım Yazı tşlerl Müdürü, Hikmet Münır'dl İkincı kez tanışttm Faîih Rıfkı Atay'la. llkinde, Nâzım Hikmet m tutukevinden bırakılması İçin, Ankara'da, kendisinden imza almaya ?ıtmıştık, Urban Veli, Abidin Dino, ben. Bunu anlatmıştım. Dünya gazetesınde karşılaştığımızda. kim bilir, beni tanıdı mı? Tanıdı ise bile, belli etmedi. Bır arkadaşımla Hikmet Münir'ln odasmda oturuyorduk. Kapı açıldı, içeri Falih Rırkı Atay girdi. Biz ayağa kalktık. Üstat ellerimizi sıkmağa başladı. Ama nası! 1 En baştakinin elini sıkarken, Ikincinin yüzüne bakıyor, lkincinin elını sıkarken üçüncünün yüzüne bakıyor. Üçüncünün elini sıkarken pencereden dışarı baktı. Yoksa bu adam elini sıktığı kişinin yüzüne bakamıyor mu, diye düşündüm. Ama böyle yapmakla bir ululuk, bir heybet kazandıgı yatsmamazdı. Sonra koltuklardan birlne oturdu. Susuyor. Biz de susuyoruz Enınde sonunda, «Çocuklar, ne konuşuyordunuz?» diye soracak sanıyordum ben öyle yapmadı. Haliç... diye bir söze başladı. Haliç'in temizlenmesi konusuna değindi birdenbire Elbet bızım Için «birdenbire» idi bu; onun kafasmda tse, belki on beş yirmı dakikadır sürüyordu Haliç konusu. Önemli olan, bizim ne konuştuğumuz değil, onun ne düşündüğü idi. Belki de kendi kenriine konuşuyordu. Alımet Hauıdi Tanpınar, onun ıçin, «gazeteci doğmuştu» diye yazar. Genellıkle güncet sıyaset konularım ele aldıgı ıçin dogrudur bu tanılama; talıat sanıyorum ki, Falih Rıfkı Alay, jüşünur olarak biiınmek ısterdı, aüşü (îur olduğuna ınanıyordu çunkü. Yuüarıdakı ornekte oldugu gıbı, soze tepeden ınme gırınesı de bunu gostetır. Ben aynca onun, Atatıirk'e ilişkin kimı arularından da çıkaımışımdır buistiyor, ama söylenttnln doğruluğunu au: AUturk'Un çevres.ınde bııkaç inan aiii} üevntneı bulunduguna sık sık de belgeleme geıegine de boş vermıyordu. ^ınndı. Bunlardan biri de elbet kendi Hektor'dan Mustafa Keuıal'e uzanan bir tarih çizgısi ne güzel olurdu!. si idi. Anıa bununla bitmıyor; Falih Rıfkı Atay, bu türden yazılannda, AtaHesmi bir çağrıda, Sababattin lürk'ü kendilerinin etkılediklenni de Eyiiboğiu'nun sofradakl yeri, Falih dolaylı yolcian bellı eder. Kimdir «ken Rıfkı Atay'ın yanına düşmüş, bu fırdileri?» Kesln olarak soylenmez bu, sattan yararlanmayı da savsamamış anıa bunların içınde «kendisî»nın bu elbet. Soylentiyı bir güzel anlattıktan uındu^u Ua yadsınamaz elbet. sonra sormuş Atay'a: «Çankaya» dikkatle okunursa gö Ne dersinız? demlş. Doğru olarüıecektır kı, orada Atatiiık'Un dehası, maz mı?. daha çok sezgisel niteliği ile belırtıiir. Falih Bıfkı Atay, el sıkma yönteSezgi. elbette «deha»nın bü* parçası mine benzer bir biçımde, Sababattin'e dır. ama bilimsiz ise, kiiinin büyüi olbakmadan dinlemiş anlatılanı, sonra tnası ıçin yetmez. Mulıammed peygam da «Doğru olamaz» anlamında, başını l?enn «ünınıî»liği belki o dönem lçın yukarı kaldırmış. Eh, Atatürk uzmanı seçerll, hattâ yararlı idi. Gerçekte o olduğu için ona karşı direnilemezdi. da, bıld!E;ini söylemiyor, esinlendığini Buraya kadar iyı de, az sonra Atay, anlatmakta diıeniyordu. Atatürk'ün Sabahattin'in kulağına eğlllp: kışilUinde ise, «akılcılık» başhca yerl Öyle şeyler bilmezdl, demiş. uıtar. Yoksa bunnn kaynaklarından Benim şimdi düşündüğüme göre, biri mlydi Atay? Degilse bile, o öyle Hektor'u bilmeyi kafasmda çok büytitolabilır. müs oltnalı Falih Rıfkı Atay. Belki Buyuk Taarruz sırasında, bir ge kendisi bilmiyordu. Böyledir, insanoğce. uyandırıiıp kendisine harıta ilre/u «bilgi»yi. kendi bildikleri ile sınırlar. rırıde son durum göstenkllğinde. AlaGerçi Falih Rıfkı Atay, yazmanın türk'utı, «edebiyat yapma» sanıldığı bir dö Şimdi Hektor'un öcünü aldım. nemde, yazısını, kendi deyişl lle, «flJedıgme ıli^kin bir soylenti vardır. kirleştirmek» için uğraşmıştır. Belki. Hüseyin Cahit Yalçın'ın, «Zeytindağı» Orada bulunan ve bu sö?ü duyan nı okuduktan sonra, «yalnızca bu kitabir küelık subaydnn yayıimış. Günübı yazmak için dünyaya gelmeğe der,ıü7ü ılkçıg AnPdolusu ile baŞlamak ğer» demesi de bu yüzdendir. Ama ıcin Plituien gpieni yapan Sabalıattîn Rjüboiîiu'nun. bunu duyunca ne se «fikir» deyince kimbilir ne anlaşıhyor vindıîınl düşıinün! Hemen inanmak du o zaman? B ÎSTANBUL •DEVLET Opera ve Ealesi, Atatürk Kültür Mer cozi'nde salı 20.00'de Gounod'nun «Bomeo ile Juliette» operasıni; çarşamba 18.30'da «Fan tZMİR • DEVLET Opera ve Balesi çarşamba 20.30'da Çaykovski'nin «Uyuyan Güzel» balesini sergiliyor. IRAAT Bankası'nın genç, dinamih ve ses getıren Genel Mudurü Rahmi Önen, geçtiğimlz günlerde bir bölge toplantmna hatümak üzere İzmir'e geldı. Sayın Önen'le gorüşürken kendisi, «Özür dilerim. ayrılmak zorundayım Zira genç müyarderlerimle bir toplantım var,» dedi İzmir" de genç milyarderlerlo yapılacak toplantı ilgimizi çekmışti. Saym Önen'e, «Efendim kim bunîar?» diye sorunca. aldığım yanıt, yanmda yer alan genç Şube Müdürleriydi. Gerçekten îzmir şubesinin genç müdürü Sadık Kutlu, Genel Müdür Yardımcısı Mümtaz Pehlivanh yaşları 30 civarında olan parlak bir ybnetici kuşağmın temsilcilenydi. Topladıklan mevduat ise onlan milyarder olarah nitelemeye yetiyordu. A.S. GÜVERCİM. \ D&.U OAÜZİMDA KI ! BARIŞ SîMSESiDı'R SELAM \ ZEYTİN ,UZUN SİMGESi Ml / BUNUMLA O W£ DEMEK/ BARIŞI O / KORUYORUM MADEM BİRŞEVı BUMU DAR4 KALIM BİR SOfiuVİA KİME DUM DUMA Puşunmenin, «jenilenmenin 50 Haîkevinm fotoğraf IstaKHu! Halkevi Güzeı San'atlar şubesi fnto'îrat derslen açmıştır. Dersler ucretsı?dır, berbesttır. Ders müddetınm bir kısnu, program mucib'nce ctevam ederek. Ders bitmcc, fotoğrafla meşgul olamarın bu san'at U te&udüt ettıklerl mlişküJâtı, ademi tnuvutfakıyetlerı taiebe huzurunda nnualllm ıie ıııüiTkişa edüecektır. Hopımız bilirız W, totoğrafçılığın gırmed:t;i, tdzmet etmediğı hiç bir ilim, ten, san'at, mesıek kalmamıştır. Bıına raukabiı hıç r;n ytvc.e bu san'atı talirn eden hiç bir 0jr: Ttarihte bugün 19331SS325 NİSAN 1933 ntlz gençler arasmda böyle bir ders açj]. ğının duyulmamış oldugu anlaşılmıştır. 25 NtSAN RAOYONUN BABAS/: MARCONI » W ' T£ BUGÜN, İTAl YAN GU&UBLMO M/)#COM, eOOGfJA*OA 006 / DU. COCUKLUĞUMDAM B£gJ f=/2/Ğ£ MeS I RAKLI OLAN MARCOMI, K/SA ZAMAAIOA SARIFARE CRUYFF! İ34?'O£ BUGÜfJ ÜMLÜ UOUANDAU PtlTBOt. YfL0t2t JÜUANN FUTgOL KULÜBÜ AJAF'rA M. LARCA OYA/AYAAJ V£ 6A$AJSU SlVlA tCEHDtNDEN "AV/SuPA. M) f>£S.£'S/°D/Y£SO2EDÛ LEN CJSUYPF, t9?6'0A /SPAAl. KH'UfN &ARCELOMA TMC/Ml. MA 77ZAN£F£R OLÛU. 2 Y/L SON\ LADl •£ DÜNYA KUPASINPA UOLLAAfDA UlLLİ 72KSM//JPA OYAfAMAyt DA £EP£>£TTt. M34. ÇBVİRMJŞT/f CRUYPP OOĞPU.HOLLANDA'NIH îştp Helkevi. halkın bu ihtiyaeı ıçîn ilk fotoÇraf dersmi açmıştır. Derse şimdiye ka 1 dar az taiebe kaydedllmesinin sebet . be <.ıl:t'jr. Kasatane ınüdürü Patin Bey son günkı cieki fcsvr. vaziyetı hakkinda şunlan söylcıniştir: « Havalarda Wr gayritabiilik yoktur Bilâkıs yagmurlu geçmesı mbarlyle memH kete n^fı bir tabiilik mevcuttur. Maamafih bir iki güne kadar hava &v lacak, devaınlı lodoslârı takıp eden sogubh'; zaıl olacak ve yaz gelecektir. Bu sene sıcaklar birdenbire geleceğı • . çm ımtidatlj bir bahar Rörpmiyeceğiz. S > günlerdeki soğuklar, yüksekliği 1200 met^ oen fazJa yerlere fear yağmasına sebep o; muştur.» Bu sene yaz ansızın gelecek DÎKKATÎNi TBLS12DALBALAkl ÛZERrA/ÛE TOPLAMlŞTl DAHA ÖNCS H£J?TZ AÛLI P&lfeÇlAtfM SULDUĞU OALSALARl HA8£k L£$MED£ KULLAUMAKIÇIN ÇALIŞ/YORI DU 19O1'PE İN&IİTEISEAMBRı'kA 4RA. SfMDA İLK KEZ R4DYO DALGALAPI 'LE İLÎ$Kİ KURMAYI BAŞAROI OANA RA DA.MSA VE MİKRO DALGAp . *9O9 'DA AIOS£L ÖDÜLÜNÜ ALA/V MARCOM, fSS?i>£\ KALP KJZ/ZifiJDEN ÖLDÜ